İlk 45 dakika bittiğinde Fenerbahçe adına aklımızda kalanlar Arda Güler’in akıl dolu asistini Batshuayi golle noktalamış, birde Rossi’nin kaçırdıklarıydı. Son şampiyon Trabzonspor’un ise çok geriye gittiğini gördük. Yoksa sahada ne oynadığı belli olmayan rakibine ecel terleri döktürürdü. Onların da ilk 45 dakikada Hamsik ve Larsen ile kaleyi bulmayan iki şutları var, o kadar. Bjelica, asları sahaya sürmek için golleri yemeyi mi bekledi? Jesus’un 3’lü defans 2’li forvet ile sahaya sürdüğü Fenerbahçe’de yine maçı hareketlendiren, renklendiren isimler Arda Güler ve Ferdi oluyordu. İlk yarı sahadaki futbol tribünleri tatmin etmese de devre arası Jesus oyuna el atmadı. İkinci yarının başında sahanın iyilerinden Zajc’ın topu getirip yaptığı asisti Peres’de şık bir vuruşla ağlara yollayınca Trabzonspor’un gardı düşüyordu.

Kaliteli vuruş...

Fenerbahçe ise sahada kendinden emin, farkı artırmanın peşine düştü. Valencia’nın attığı 3. gol kaliteli bir vuruş sonrası geldi. Fenerbahçe zorlu rakibini geçerek zirve yarışı için ”Pes etmek yok” diyor. Kaldı oynayacakları 2 maç, bekleyelim ve neler olacak görelim.

Fenerbahçe “Çıkmayan candan ümit kesilmez” düşüncesiyle Trabzonspor maçına çıkıyor. Sarı-Lacivertliler hem kazanıp şanslarını devam ettirmek hem de prestijlerini kurtarmak isteyecekler. Bugüne kadar büyük maçlarda “Karavana” atan Jesus için de bu 90 dakika bir ilk olabilir. Ligin sonuna yaklaştığımızda Portekizli hocanın ezberlenen bir 11’i yok. Sahaya çıkacak 11’i bilmek zor. Ancak takımın bankolarını biliyoruz. İrfan Can Eğribayat, Ferdi, Szalai, Samet, Arda Güler, Peres ve Valencia bankolar. İrfan Can cezalı, Osayi sakat olduğuna göre bakalım Jesus’un diğer tercihleri kimler olacak? Emre Mor sağ kanatta, Batshuayi forvette şans bulabilir. Rossi’yi de unutmamak lazım. Orta sahada Crespo, Zajc, Mert Hakan, İsmail ve Arao’dan hangi ikili tercih edilecek, onu maç saati göreceğiz.

Yönetim ve Jesus payını alır

Jesus’un tercihi Zajc ve Arao olabilir. Kadıköy’de kapalı gişe oynanacak oyunda ben Fenerbahçe’nin galibiyete daha yakın olduğunu düşünüyorum. Bu maç Sarı-Lacivertli futbolcular için son şans. Ya kazanacaklar, alkışı alacaklar, ya da protestolar ile maçı noktalayacaklar. Bu protestolardan şüphesiz, yönetim ve Jesus da paylarını alacaklar.

Rakip Giresunspor’un gücü kapasitesi belli. Maçtan önce Fenerbahçe rahat kazanır diye düşünüyoruz. Hakemin düdüğü ile Fenerbahçe topu alıp oynamaya başlıyor. Haddini bilen ev sahibi kendi alanında bekleyip ani atak kovalıyor. Top hep Fenerbahçe’de ama takım pozisyon üretemiyor. Orta alanda Mert Hakan ve İsmail Yüksek’in (Sarı kart abonesi) ofansif yönleri zayıf. Arda Güler çizgiye hapsedilmiş, Rossi etkisiz, Valencia çırpınıyor, Batshuayi attığı penaltı dışında yok. Çift forvet oynuyorsun kanatların çalışmıyor. Fenerbahçe’nin ilk yarıda golden sonra temposu düşünce ev sahibi vitesi yükseltti. Kaleci İrfan Can devre biterken kritik bir kurtarış yapmasa maçın hikayesi değişebilirdi. Devre arası hamle yapmayan Jesus, sıkıntı artınca sahada yürüyenleri( Valencia, İsmail, Mert Hakan) dışarı alıp Crespo, Zajc ve Osayi’yi oyuna aldı.

Saha içi çorbaya döndü

Fenerbahçe’den gol beklenirken Bajic’in jeneriklik golüyle oyunun şekli şemali değişti. Sıkıştı mı hamle yapan Jesus, oyuna Pedro ve King’i de aldı. Saha içi çorbaya döndü. Kim nerede, ne oynuyor belli değildi. Müthiş savunma yapan ev sahibi, son dakikalarda kazanmaya alışmış Fenerbahçe’ye zirve yarışında ağır bir darbe vurdu.

Takım kötü oynuyor dediğimizde bazı Fenerbahçeliler bize kızıyor. Sezon sonu gelmiş, her hafta ilk 11’ler için toto oynayan Jesus, bu tablonun bir numaralı sorumlusudur. Aman hocayı sakın bırakmayın.

Şampiyonluk umutları artan Fenerbahçe, İstanbul dışındaki son deplasman maçına çıkıyor.Hani derler ya, ”Koyun can, kasap et derdinde” diye, işte öyle bir maç. Fenerbahçe kazanıp bekleyecek, Giresunspor kaybetmemeye çalışacak.Her ne kadar Jesus’un 11’lerini maç saatinde öğrensek de, bu defa bankolar belli diyebiliriz. Kalede İrfan Can Eğribayat, defansta Szalai, Samet, Perez oynar. Jesus orta alanda kime şans verir dersek, elinde 3 alternatif var. Zajc, Crespo ve MertHakan. Bu üçlüden ikisi oynar. Onların önünde Arda Güler, formayı giyer Kanatlarda Ferdi ve Rossi görev yapar. Forvette Valencia oynarsa, yanında Batshuayi olabilir. Bu ikilinin arkasında da King’i görebiliriz.

Kazanmak zorundasın...

Pedro ve Osayi ise Jesus’un sürprizleri olabilir. Sonuçta ilk dakikadan itibaren golü düşünen bir Fenerbahçe ile tam takım kapanan ve rakip defansın açıklarını kovalayan Giresunspor’u izleyeceğiz. Hafta içinde İrfan (Buz) hocayı göreve getiren ev sahibi “çantada keklik” bir rakip değil. Ama şampiyonluk hesapları yapıyorsan telafisi olmayan 90 dakikaları kazanmak zorundasın. Peki Fenerbahçe kazanır mı? Puan kaybı açıkçası sürprize girer.

Jesus’un sahaya çıkardığı 11’lere artık kimse şaşırmıyor. Adam kafasına göre takılıyor. Takım, ligde ve kupada yarış içinde olunca kimsenin sesi fazla çıkmıyor. Sivasspor karşısında, sahaya çıkan takımdan iyi futbol beklemek iyiserlik olurdu. Fenerbahçe’nin ilk 45 dakikada etkili oyunu yok, kaleyi bulan şutu yok, bir iki cılız pozisyonu vardı. CrespoZajc ikilisi kulübede, Mert Hakan-Arao ikilisi sahada. Bu orta sahayla ne yapabilirsin? Solda Rossi, sağda İrfan Can bir var bir yoklar. Forvette Valencia’nın rolü, Emre Mor’a verilmiş. O da topu kimseye vermiyor. Takımda bir tek öne çıkan Ferdi var. Fenerbahçe defansını çok gündeme getirmedik çünkü kontrollü oynayan Sivasspor ofansif oyunda fazlaca sahne alamadı. Belli ki Rıza Çalımbay ikinci maçı da düşünüyordu. Fenerbahçe’de gözler Arda Güler’e öyle alışmış ki, o olmayınca sahadaki oyunda keyif vermiyordu. Devre arası Jesus, “Başıma bir iş gelmesin” dercesine, Emre Mor’u dışarı alıp Osayi’yi (Gradel korkusu) sahaya sürdü. Sonuç gelmeyince Jesus, son 30 dakikada mecburen Arda Güler’i ve Batshuayi’yi (1,5 aydır oynamıyor) sahaya sürdü. Yine sonuç alamayınca son 10 dakika Crespo (Oynatmış olmak için) ile yine sakatlıktan çıkan King’i oyuna aldı.

Tatsız, tutsuz

Saha içi çorbaya döndü. Fenerbahçe’nin işi sonuca futbolla değil, becerili ayaklarla gitmeye kalmıştı. Ev sahibi ise üzerine fazlaca gelemeyen rakibinin üzerine fazlaca gidemedi. Tatsız, tutsuz maçta başladığı gibi bitti. Fenerbahçe’nin elindeki malzemeyle bu kadar kötü futbol oynamasını Jesus’a sormak lazım. Ne mi cevap verir? “Size öyle geliyor” der, noktayı koyar.

Sivasspor deplasmanı, Fenerbahçe’nin en zor 90 dakikalarından biriydi. İlk yarı bittiğinde maçı izlemeyenlere Fenerbahçe’nin 3 farkla önde olduğunu söylesek, çok fazla inanan olmazdı. Maçtan önce Rıza Çalımbay, rakibi iyi analiz ettiklerini söylemişti. İlk 45 dakika bittiğinde hocanın söylediklerinin havada kaldığını gördük. Jesus 3’lü defansın solunda aylardır ilk 11’e çıkmayan Peres’e görev vermişti. İlk 10 dakika dolmadan, Valencia sedye ile dışarı çıkınca ister istemez Fenerbahçe’yi endişe sarıyordu. Ancak Valencia’nın yerine oyuna giren Rossi şahsi becerisiyle attığı golle maçın hikayesini değiştiriyordu. Sahanın iyilerinden İrfan Can’ın adrese teslim ortasını Ferdi (Takımın vazgeçilmezi) gole çevirince, işler kolaylaşıyordu. İrfan Can iyi oynarken kırmızı kart görünce “Acabalar” artıyordu.

Bırakmaya niyeti yoktu

Ancak 10 kişilik Fenerbahçe’nin maçı bırakmaya niyeti yoktu. Devre biterken Arda Güler’in şutunu sahanın kötülerinden (devre arası oyundan alındı) Ali Şaşal sektirince Ferdi ilk yarıya noktayı koyuyordu. Jesus, devre arası defansif yönü kuvvetli İsmail Yüksek’i oyuna alıp, Arda’yı dinlendirmeye çekti. İkinci bölüm, doğal olarak ilk bölümden farklı geçti. Fenerbahçe kapandı, Sivas yüklendi. Fenerbahçe’nin şimdilik en büyük korkusu, “Kadıköy fobisi” yoksa, bu takım dışarda daha iyi oynuyor, kazanıyor ve haklı olarak da ”Deplasman Kralı” oluyor.

Fenerbahçe, şampiyonluk yolunda son barutunu Sivas’ta atacak. Ya kazanacak ve ‘sonuna kadar devam’ diyecek, ya da zirve yarışına veda edecek. Rakip, bileği kolay bükülmeyen Sivasspor. Rıza Çalımbay’ın ekibi çok iyi savunma yapamasa da hücumda hızlı ve tehlikeli. Saiz, Gradel ve Yatabare çok formdalar ve gole yatkın ayaklar. Gelelim Fenerbahçe’ye... Jesus’un torbasından bakalım bu defa nasıl bir 11 çıkacak? Szalai sakat. Gustavo Henrique, Sivas’a götürülmediğine göre stoperler Samet Akaydın ve Serdar Aziz olur. Defansın kanatlarında Ferdi ve Alioski’nın oynama ihtimali yüksek. Ancak Jesus’tan bir Osayi sürprizi de gelebilir.

Tüm silahları sahaya sürer

‘Ön liberolar toto’ ne olur? İsmail Yüksek kulübeye, Crespo takıma döner mi? Arao’dan vazgeçer mi? Yoksa yine Mert Hakan mı der? Zajc hazır değil sanırım. Gördüğünüz gibi Jesus’un 11’lerini hep maç başlamadan öğreniyoruz. Fenerbahçe kazanmak zorunda olduğu bu maçta bütün silahlarını sahaya sürmek zorunda. Arda Güler, İrfan Can, Valencia bence maçın bankoları. Jesus’un bu maçta Valencia’nın yanına Pedro’yu koyması da beklenebilir. 

Ev sahibi rahat

Sivasspor’un kontrollü, Fenerbahçe’nin ofansif bir oyun oynayacağı düşünebiliriz. Ev sahibinin rahat, Fenerbahçe’nin ise stresli olacağı kesin. Bakalım Fenerbahçe elindeki son barutu nasıl kullanacak? Her şeye rağmen ben Sarı-Lacivertli futbolcuların bu defa karavana atacaklarına pek ihtimal vermiyorum. 

Önemli eksikleri ile Kadıköy’e gelen İstanbulspor önünde Fenerbahçe, maçın 'Banko' favorisiydi. Jesus, son kazanılan Başakşehir maçının başarılı oyuncusu İrfan Can’ı kulübeye çekmiş, Mert Hakan’ı (Neden maça ilk 11 başlıyor?) sahaya sürmüş, hücumda sağ kanadı Arda Güler’e, sol kanadı Emre Mor’a teslim etmişti. Geçen haftanın golcüsü Pedro’yu bu defa kesmemişti.

İlk 45 dakika bittiğinde akıllarda atılan golün dışında, futbol adına güzellikler yoktu. Emre Mor’un getirdiği, kaleye gönderdiği topu kaleci Alp sektirince, Arda Güler’in fırsatçılığıyla gol gelmişti. Her zaman söylediğim gibi, Fenerbahçe’nin bilinen bir oyun planı yok. Jesus’u her hafta kaliteli ve becerili (Arda, Emre, Ferdi, Valencia, İrfan Can) ayaklar kurtarıyor. Jesus, takım öndeyse devre arası hamle yapmıyor. Maçın ikinci devresinin başında, Arda Güler’in ustaca attığı jeneriklik golle 'Maç biter' dedik, yine yanıldık.

Bavulu toplasa iyi olur

Nereden bilelim büyük bir takımın 2-0’dan maç kazanamayacağını... Önce penaltı, ardından Samet’in (Çok hata yapıyor, çabuk kart görüyor) kendi kalesine attığı gollerle tribünler yine şoka girdi. Fenerbahçe, oyun sıkıntıya düşmeden Valencia yaratıcılığı, Pedro bitiriciliği ile çabuk öne geçti. Jesus, son 15 dakika sarı kartlı Samet’in yerine Serdar Aziz’i, Emre Mor’un yerine de İrfan Can’ı oyuna aldı. Son bölümde Jesus’un, oyunu koparacak planları olmayınca Eze’nin uzatmalarda attığı gol, aslında Fenerbahçe’nin intiharı oluyordu. Jesus, maçtan sonra takımını orta sahada toplayacağına bavulu toplasa daha iyi olur.