Hayal kurmak güzeldir. Fakat futbolda kurduğun hayaller gündeme gelir ve gerçekleşmezse o zaman bu gerçekleşmeyen rüyalar yönetimleri başarısız gösterir. İşte Edin Visca ve Kenan Karaman isimleri de bu tip hayallerin kahramanı oluyorlar. ‘İş yapar mı ya da alınsa faydalı olur mu?’ gibi soruların hiçbir anlamı yok. Sadece Beşiktaş’ta değil tüm takımlarda büyük iş yaparlar. Yöneticileri rüyadan uyandıracak gerçek ise ülkemizde hiçbir takımın bu oyuncuların bonservislerini alacak güce sahip olamamaları. Tabi bazen yöneticilerin değil menaCer ya da gündem yaratmak amacı ile muhabirlerin verdiği bu haberler kulüp yönetimlerini başarısız gösteriyor.

Kagawa mantıklı hamle

Bir de saha içine detaylı girelim. Beşiktaş’ın, Quaresma ve Lens ile ilgili problemini çözmeden Edin Visca’ya talip olmasının bir anlamı yok. Kenan milli takıma kadar yükselmişken bonservisi tavan yaptığı bir dönemde ve kenarlar da alternatifiniz varken acil bir ihtiyaç değil. Son olarak Kagawa söylentileri üzerinden Beşiktaş için Abdullah Avcı zaman zaman Ljajic’i kenarda kullanmayı ve rotasyona sokmayı düşünüyorsa Kagawa transferinin bir mantığı var.

Transfer sezonu açıldı ama Beşiktaş için Fikret Orman başkan olduğundan beri bu süreç için acele edilmiyor. Yaşanan ekonomik sıkıntıdan dolayı hayal satmak yerine mantıklı transfer yapmak, zaman zaman tedirginlik yaratsa da en doğrusunu alabilmek için bu dönemin sonuna kadar sabretmek kısacası uyguladığı bu politika şimdiye kadar tuttu denebilir.

Orman’ı bekleyeceğiz

İhtiyaçlara gelince Burak ve Güven’in yanına Abdullah Avcı’nın pas oyununa katkı yapabilecek bitiriciliği iyi bir forvet şart. Vida’nın yanına, Gökhan Gönül’ün ve Caner’in yanlarına alternatif mecbur. Umut Meraş, Boyd gibi isimler doğru tespit. Ancak transferleri olur mu? Bu sorunun cevabı için sabırlı davranmayı gelenek haline getiren Fikret Orman’ı beklemek zorundayız.

Her şeye rağmen iddialı

Tüm hocalar sezonu açarken transferin büyük ölçüde bitmiş olmasını ister. Bir de Beşiktaş gibi topa hakim olarak pas kalitesi yüksek takıma alışmış taraftarını memnun etmek isteyen bir takım için önemli. Ekonomik gerçekler tüm bu isteklerin önünü kapatıyor. Yine de eldeki oyuncu kalitesi iyi sayılabilecek Beşiktaş için 3-4 transfer geç yapılmış olsa dahi 3 kulvarda da iddialı olabilmesi için yeterli olabilir.

Adem Büyük ve Babel ile hücum rotasyonu yapma rahatlığı, olası Banega transferi ile yüksek kalitenin keyfini çıkarmaya hazırlanan Galatasaray’da işler yolunda. Fatih Terim’in elindeki oynama pratiği yüksek ve başarılı kadroya yapılan takviyelere bakınca Şampiyonlar Ligi ya da Süper Lig fark etmeksizin her alanda güvenebileceği oyuncular ile özellikle Avrupa’da geçtiğimiz sezonun acısını çıkarmak en önemli hedef. Hemen her bölgenin birden fazla alternatifi var ancak en önemlisi Ryan Babel gibi kenar oynadığında adam eksiltmekte usta, santrfora attığınızda bitiriciliği ile üst düzey etki yaratan bir yıldızı transfer etmek oldu. Gözü kapalı güvenebileceğiniz Babel aynı zamanda her oyunun oyuncusu. Hızlı çıkışlarda iyi bir kontra oyuncusu olurken (ki bu yeteneği özellikle Şampiyonlar Ligi için önemli) kapanan takımları açmaya çalışırken anahtar oyuncu olabiliyor. Şut özelliği ile zaman zaman kötü giden bir maçın hikayesini anında değiştirebiliyor. Hem yaşı itibarı ile tecrübesi hem de istikrarlı bir oyuncu oluşu ile Fatih Terim’in yeni sezonda tahtaya ilk yazacağı isimlerden biri Babel olur. Bundan sonrası için Galatasaray kimi alırsa alsın sezonun transferini Babel’i alarak yaptı.

Fenerbahçe adına gelecek vaadeden genç oyuncu transferlerinin haberleri hemen herkes için olumlu karşılanmıştı. Ancak yönetimin, gelecek vadeden bir yönetim olamayacağını kimse hesaba katmadı. Getirdiği teknik direktörden vazgeçti Ali Koç. Comolli transferleri sınıfta kaldı. Sportif anlamda başarı gelmediği gibi gelen hiçbir genç oyuncudan faydalanılamadı. Şimdi bu forma bulamayan gençlerin adı takasta geçiyor. Aslında bağış kampanyası yapmak kadar önemli olan konu göz ardı ediliyor.

Kolay aşabilir

Fenerbahçe genç oyuncuları yetiştirme konusunda biraz kıpırdansa, her yıl faydalandığı 1-2 oyuncu çıkarabilse bu ekonomik dar boğazı daha kolay aşabilir. Uzun vadeli planlarla düzlüğe çıkılabilir. Santrfor transferi tabii ki önemli. Hatta sezon sonunda bulunduğun konumu belirleyecek en önemli detaylardan biri santrforunun iyi bir sezon geçirmiş olması bile olabilir. Seni şampiyon yapabilir.

Harcamamak gerek

Ancak yine de bu transferi yaparken potansiyeli yüksek genç oyuncuları bozuk para gibi harcamamak gerek. Artık değerini bulmuş yıldızları alabilmek için 30 yaşının üstünü beklemek zorunda olduğumuz bir dönemde genç ve yetenekli Türk oyuncularla ayakta kalabilmek tüm kulüplerin hedefi olmalı. Özellikle de Fenerbahçe’nin.

Trabzonspor’un yeni sezon hedefi şampiyonluk olacaksa 2 önemli kriteri yerine getirmeli. 1.’si takımın stoper ve santrfor gibi önemli bölgelerine lider oyuncu transferi, 2.’si ise Yusuf ve Abdülkadir’den en azından 1 sezon daha faydalanabilmek. Şu bir gerçek tek tek bakıldığında böyle oyuncuları bulmak, yetiştirmek, doğru zamanda oynatmak ve yıldız statüsüne geçirmek hiç kolay değilken Trabzonspor bu işi 2 oyuncuyu aynı anda üreterek yapmayı başardı.

Zaferin şifresi genç oyuncular

20-25’ler havada uçuşacak gibi gözükse de paradan daha önemli bir şey var. O da Trabzonspor’un uzun zamandır hasretini çektiği şampiyonluk hasretini sonlandırabilmek. Tabi ki yabancı oyuncu transferlerinin katkı vermesi şart. Fakat şampiyonluk yolu Yusuf, Abdülkadir Ömür, Abdulkadir Parmak, Hüseyin Türkmen ve Uğurcan gibi genç, yetenekli ama daha önemlisi Trabzonspor’u herkese sevdirebilecek karaktere sahip oyuncularla daha mümkün.

Avantaja çevirebilirler

Yani yabancı oyuncu seçimi kadar ekonomik krizin tüm takımlarımızda hissedildiği dönemde Trabzonspor altyapısındaki cevherlerle bu durumu avantaja çevirip mutlu sona ulaşabilir. Bu durumun farkında olan Ahmet Ağaoğlu ve genç oyuncularla ilişkisi bir teknik direktörden çok daha fazlası olan Ünal Karaman gibi isimler ise rüyayı gerçekleştirebilmek için en doğru isimler.

Transfer için UEFA kararını bekleyen Fenerbahçe’de Ersun Yanal’ın şampiyonluğa dair iddialı açıklamalarının biraz zamansız olduğunu düşünüyorum. Geçen sezon hem oyun hem futbolcu kalitesi konusunda yaşanan sıkıntılardan sonra daha takviyeler gelmeden yapılan bu açıklamalar sezona iyi bir başlangıç yapılamazsa çok baş ağrıtır. Aslında transferde adı geçen Kolarov, Kruse gibi oyuncular Frey, Reyes ve Benzia gibi hayal kırıklığı yaratan isimlere nazaran daha garanti hamleler. Ancak yine de hem daha fazla transfer gerekli hem de bu futbolcuların da mutlaka bir uyum sürecine ihtiyacı olacaktır.

Çabuk unutulur...

O yüzden şu an için çok iddialı olmaktansa oyuncuları baskıdan uzak tutmak daha mantıklı bir yaklaşım. Fenerbahçe camiası geçtiğimiz sezonki gibi bir felaketi daha kaldıramayabilir. Krediler çabuk tükenebilir. hatta maddi anlamda Başkan ali koç’un yaptığı fedakârlıklar bile çabuk unutulur. Futbolda başarı birçok sıkıntının üzerini örter.

Sorumlu oyuncu gerek

Bu doğrultuda yapılan hamlelerin de çabuk sonuç vermesi adına gelecek vaadeden oyunculardan ziyade gelir gelmez takıma katkı verecek, sorumluluk almayı seven oyunculardan seçilmesi şart. Bu tarz oyuncular gelişimini devam ettiren genç oyuncular için de şans olabilir. Sonuçta artık tüm takımların maddi anlamda yaşadığı sıkıntıları aşabilmesi adına en önemli detaylardan biri eljif elmas gibi oyuncuları erken keşfedip bu oyunculardan para kazanmak.

Ligimizin sağ bek konusunda fark yaratan oyuncularından Douglas, Beşiktaş’ın gündeminde. Açıkçası top ayağındayken ya da kapanan bir takımı açmaya çalışırken yüksek top tekniği, adam geçme becerisi ve orta-pas kalitesi ile Gökhan Gönül’den kesinlikle daha düşük kalite bir oyuncu değil. Ancak iş savunmaya, oyun disiplini ve pozisyon bilgisine gelince Gökhan Gönül çok önde. Hücum katkısını fazla yapan oyuncuların zaman zaman savunmada eksik kalması birçok teknik direktörün kabullendiği bir durumdur. Ancak Douglas bu konuda çok açık veren bir oyuncu. Bu dezavantajına rağmen hem önde hem arkada oynayabilmesi ile Abdullah Avcı’nın disiplin sorununu çözmesi ile iyi bir transfere dönüşebilir.

Q7’ye tavır yanlış

Quaresma konusunda ise durumlar hâlâ karışık. Doğrusu sözleşmesi devam eden bir oyuncuya ki bu oyuncu camiaya iyi hizmet etmiş bir yıldız ise ‘alacağını bırak bonservisini al’ tarzı yaklaşımları doğru bulmuyorum. Tabi ki bazen oyunculardan fedakarlık istenebilir. Fakat sözleşmesi devam eden ve artık kariyerinin sonuna gelmiş, gitmek istemeyen bir oyuncuyla anlaşmanın yolu bu olmamalı. Saha içine gelirsek Lens’in Quaresma’nın yerini doldurmak bir yana 2 sezondur üst üste iyi oynadığı 3 maç yok. Abdullah Avcı’nın elinde bir Edin Visca’ya dönüşür mü? Bilmem. Tek bildiğim şu. İstediğin kadar yıldız ol, Abdullah Avcı’nın tarzı; hücumda ne kadar iş yapan bir yıldız da olsan işin savunma kısmında katkı vermek şart. İşte bu tarz Quaresma’dan çok Lens’e daha fazla uyuyor.

Galatasaray’ın yeni sezon öncesinde en önemli avantajı rakiplerine göre misyonunu dolduran oyuncusu olmaması. Yapılacak transferler tamamen kendi lüksleri. En güzel örneği ise Diagne. Fatih Terim istese yeni sezona da bu oyuncu ile başlayabilirdi. Ancak bana göre çok doğru bir karar ile alıcısı da varken bu oyuncuyla yolları ayırıp Şampiyonlar Ligi için daha tecrübeli ve lider bir santrfor almak önemli. Bunun dışında Emre Akbaba’nın sakatlığı ve Ndiaye’nin gidişi ile gündemdeki Banega hamlesi eğer gerçekleşirse bu sezon Galatasaray’ın en görkemli hamlesi olacak.

Muriç ikinci olur

Defansın göbeği ve orta saha sorunsuz gözükürken yine hücum hattının her bölgesinde oynayabilen olası Babel hamlesi, Fatih Terim için daha rahat rotasyon ve kalite demek. Bunun dışında alınabilecek Türk oyuncuları bonservis bedeli ödemeden alma çabası yine olumlu bir düşünce. Bu konuda geniş kadro için Adem Büyük doğru isim. Son olarak Vedat Muriç... Eğer Galatasaray Vedat Muriç’i 1. santrfor olarak düşünüyorsa yanlış, alınacak yıldız bir golcünün arkasına 2. santrfor olarak düşünüyorsa doğru hamle.

En sorunsuz kadro

Geçen sezon kadro genişliği konusunda yaşanan sıkıntılar Galatasaray bu transferleri bitirebilirse yaşanmayacak gibi. Ancak 3 kulvar, hele ki işin içinde Devler Ligi varsa her pozisyon için birden fazla kaliteli oyuncu şart demek. İşte bu kritere yaklaşmak için bu kadarı bile yeterli değil. Yine de 3 büyüklerin ve Başakşehir’in bugünkü kadrolarına bakınca elindeki istikrarlı oyuncu grubu ile Galatasaray kadrosu en güçlü ve problemsizi denebilir.