Arama

Popüler aramalar

‘’Güven Yalçın'ı parlatma zamanı‘’

Beşiktaş için sezonun kalan maçları eğer Trabzonspor’un cezası kesinleşirse küçük bir Şampiyonlar Ligi’ne katılma umudu ile başlayacak. Ancak bana göre Sergen Yalçın için mesele daha çok yeni sezonun kadrosunu doğru isimlerle belirleyebilmekte. Peki doğru oyuncu deyince aklınıza ne geliyor? Öncelikle kulübün mali yapısına uygun, oynattığında yüksek bonservis bedeli ile satabileceğin performansları gösterebilecek daha çok genç oyuncular.

Bu yüzden de Burak Yılmaz oynayamadığında ya da onun yanında ilk tercih Güven Yalçın olmalı. Bunu şimdiye kadar yaptığı işlerden çok özellikle Şenol Güneş zamanı belli ettiği potansiyeli üzerinden söyleyebilirim. Ve eğer Güven gibi oyunculardan her anlamda katkı bekliyorsanız antrenman temposundan kilosuna hatta özel hayatına kadar ilgilenmeden bir yerlere varmak zor.

Gökhan ve Caner’in kalmaları doğru olur

Beşiktaş gibi ekonomisi sıkıntıda olan takımların genç oyuncuları oynatmama ya da sudan ucuza elden çıkarma lüksü kalmadı. Yani maçları kazanmak elbette önemli ama genç oyuncuları oynatmak her zamankinden daha değerli.

Son olarak sözleşmesi biten Gökhan ve Caner ile ilgili son düzlükte gösterecekleri performansı beklemek mecburiyetten de olsa doğru yaklaşım. Ne kadar kalmaları daha doğru gibi gözükse de ödenemeyecek paralara imzalanan kontratların oyuncuları nasıl etkilediğinin en iyi örneklerinden birinin son dönemdeki Beşiktaş olduğunu unutmamak gerek.

11 Haziran 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Pozitif detaylar negatiften fazla‘’

Galatasaray için final 8’i öncesi Marcao’nun yokluğu, taraftarsız oynamak gibi negatif ayrıntılar olsa bile işin pozitif detayları daha fazla. Mesela son düzlükte sorumluluk alma duygusu yüksek Feghouli ve kalitesi ile Falcao’nun bu kritik virajı takımlarını sürükleyerek döndürme olasılıkları yüksek. Fatih Terim’in son 2 sezonun en önemli şampiyonluk detaylarından olan orta saha sertliğinden vazgeçmemek adına Lemina’yı göbekte, Donk - Ahmet Çalık’ı savunmada tercih edeceğini düşünüyorum. Ancak özellikle derbilerde Lemina’nın zaman zaman savunmayı üçleyerek oynayabilme yeteneği ve pozisyon bilgisi Fatih Terim için bir opsiyon daha demek.

Tek sorun taraftar

Özellikle Muslera’nın varlığı başlı başına bir avantaj. Bana göre kaybedilen ve yerine konması mümkün olmayan tek detay ise taraftar. Yapılan baskıyı, hücuma çıkışı, pas trafiğini kısaca futbolun içinde doğru diyeceğiniz ne varsa taraftar coşkusunu arkasına alarak yapmayı başaran Galatasaray için üstesinden gelinmesi gereken tek sıkıntı taraftar eksikliği. Özellikle de Trabzonspor gibi iç sahada kaderinizi belirleyecek maçlarda.

Mert&Emre meselesi

Sivassporlu Mert Hakan Yandaş ve Emre Kılınç meselesinde, işin açıkçası sözleşmesi sezon sonu bitecek her oyuncunun sezonun ikinci yarısından itibaren başka bir kulüple anlaşabilmesinin normal olduğuna inanıyorum. Öncelikle oyuncuların niyetinden, o an oynadıkları takım için ellerinden geleni yapacaklarından şüphe duymadığım için, tepkileri de önemli bulmuyorum.

Görev yöneticilerin

Hatta bu tip transferlerin çoğalması ile bu konunun yavaş yavaş kimseyi de rahatsız etmeyeceğini düşünüyorum. Bu konuda en önemli iş kulüp yöneticilerine düşüyor. Bugün giden oyunculara tepki göstermek anlamsız olacaktır. Çünkü yarın aynı şekilde transfer yapabileceklerini unutmamaları ve oyuncuların taraftardan alabilecekleri muhtemel tepkiyi engellemeleri gerekiyor.

10 Haziran 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Maç başı hamlesi en önemli transfer‘’

Süper Lig’de son 8 hafta; bazı takımlar için ligin nerede bitirileceği, bazı takımlar için de yeni sezon hedefine hazırlık süreci anlamına geliyor. Beşiktaş’ın hedefi ise lig oynanırken maçları kazanmaktan çok yeni sezonun kadrosunu şekillendirmek olmalı. Kulüp, indirim konusunda oyunculardan beklediği karşılığı bulamazsa işler iyice çıkmaza girecek. Çünkü daha önce yapılan anlaşmalardaki rakamları ödemek artık mümkün değil. Diğer taraftan sözleşmesi biten Caner ve Gökhan’la anlaşamazsa çok büyük güç kaybedecek. Kulübün ekonomisi, bugün aldıklarını karşılayamayacakken şimdi garanti ücreti düşük tutup maç başı üzerinden bu oyuncuları ikna edebilmek sezonun ilk önemli transfer hamlesi olabilir.

Genç oyuncu konusu hayalcilik

Her krizde olduğu gibi genç oyuncular oynasın meselesi ise bakış açısını doğru yakalamadan sadece hayalcilik. Henüz alt liglerde dahi istikrarlı forma giymemiş genç oyunculardan, kadrosu oturmamış Beşiktaş takımında fark yaratmasını beklemekle piyangodan büyük ikramiyeyi beklemek arasında bir fark yok. İşlerin iyi gittiği bir takımda potansiyelli bir oyuncuyu yetiştirmek doğru, henüz iskeleti belli olmayan bir takımda yetiştirmeye çalışmak yanlış. O yüzden sahaya genç oyuncu atacaksan mutlaka saha içinde bu oyuncuları yönlendirebilecek, sorumluluk almalarını sağlayacak Caner, Atiba ve Gökhan gibi tecrübeli yıldızlarla anlaşmak biraz da bu açıdan önemli.

31 Mayıs 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’En hazır takım Fırtına‘’

Yeni normale dönüşte takımların durumuna bakınca Trabzon şehrinin salgınla ilgili durumu ile doğru orantılı şekilde Trabzonspor takımı da problemsiz gözüküyor. Sörloth’un karantina süresinin bitmesi, Ekuban ve Abdülkadir Ömür’ün tam anlamıyla hazır olması ve takım idmanlarına başlaması ile son düzlüğe lider olmasının avantajı dışında da en hazır şekilde başlayabilir. Hüseyin Çimşir’in elinde potansiyelli genç oyuncu, saha içi lideri, kaliteli bitirici, oyunu değiştirebilecek hamle, kısaca ne ararsan var. Üstelik birbirleri ile uyumları çoktan sağlanmış, oynadıkları oyundan keyif alan ve şehre ayak uydurmuş bu özel kadro yaşanan salgın arasına rağmen konsantrasyonundan bir şey kaybetmemiş gözüküyor. Her ne kadar bana göre oynanmasından ziyade tescil edilmesi doğru olsa da eğer oynanırsa buna en hazır takım, şehir, kısacası camia Trabzon.

Novak’la devam edilmeli

Son olarak sözleşmesi bitecek Novak ile ilgili şunu söyleyebilirim. Sezonun en istikrarlı, oyunu iki yönüyle oynamayı başaran sol beki Novak, Trabzonspor için hayati derecede önemli bir oyuncu. Mutlaka oyuncu şartları daha iyi olan tarafı tercih eder, fakat Trabzonspor için teklif edeceği para kadar sezonu şampiyon bitirebilirse Şampiyonlar Ligi’nde oynama kozunu da kullanıp Novak’la tekrar anlaşmasının muhtemel olduğunu düşünüyorum.

16 Mayıs 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Garanti ücret lüksü kalmadı‘’

Beşiktaş’ın Loris Karius’tan beklediği performansı alamamasının yanı sıra hocasını ve arkadaşlarını kameralara eleştirdiği için bu tek taraflı fesih işini kulübün yapmasını beklediğimi itiraf ederek başlayayım. Gidişi, büyük takım kalecisinin yapacağı işi yapamadığı için Beşiktaş adına kayıp değil hatta arkasında bekleyen genç kalecilerden birini kazanmayı başarabilirse fırsata bile dönüştürülebilir. Peki bu kaleciler içinde hazır olan var mı? Cevabı Sergen Yalçın’da...

Maç başı anlaşma yapılmalı

Utku Yuvakuran’ı izlediğimde bu fırsatı kaçırdığını düşünmüştüm. Şimdi sıra Ersin Destanoğlu’nda. Eğer genç kaleci, bu fırsatı değerlendirebilirse hem kendi kariyeri ile büyük bir adım atmış olacak hem de ekonomik anlamda kriz yaşayan kulübünün kaleci transferine harcayacağı parayı kurtarmasını sağlayacak. Ekonomik kriz demişken yarıda kalan sezonun ayakta kalan önemli isimleri Caner Erkin ve Gökhan Gönül’e yapılacak teklifler nasıl olacak? Artık Beşiktaş için sözleşmeler konusunda yapılacak en doğru iş garanti paraların düşürülmesi, olabildiğince maç başı anlaşmalar yapılması.

Motive etmek zor olsa da...

Adı, yaşı ne olursa olsun verilecek rakamlar farklı olabilir ancak bu rakamların büyük kısmını oyuncuların oynaması halinde ödemeli. Artık ne Beşiktaş’ın ne de başka kulüplerin oynamayan oyuncularına garanti ücret ödeme lüksü kalmadı. Son olarak sezonun kalanı birçok takıma nazaran Beşiktaş açısından hedefsiz gibi gözüküyor. Futbolcuları bu maçlara motiveedebilmek biraz daha zor olsa da stressiz ve yaptığı işten keyif alan, profesyonelliği ön planda oyuncularla seyir zevki yüksek maçlar oynayabilecek bir kadroya ve teknik ekibe sahip bir takım oldukları gerçek.

13 Mayıs 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Falcao mu Diagne mi?‘’

Galatasaray’ın yeni sezon planlamasında (Bu sezonun akıbeti belli olmadığı, oynansa dahi yeni sezonla arasında yeterince zaman kalamayacağından tüm takımların yeni sezon planlamalarını şimdiden yapması şart) özellikle santrfor bölgesi dikkat çekici. Bir yanda maliyeti çok yüksek, elden çıkarabilmek yani istenilen bonservis bedelini alabilmek için oynatmanın gerektiği, ne yapacağı belli olmayan Diagne, diğer tarafta henüz seyretmeye doyulmayan, kalitesi ile takımına değer katan ancak son sahibi olma riski bulunan Falcao. Diagne’ye güvenip Falcao’yu satmak ya da Diagne’yi zararına elden çıkarıp Falcao’yu yine Andone ve Adem Büyük gibi oyuncularla desteklemek çok da akıllıca gözükmüyor.

Onyekuru çok önemli

Birlikte oynarlar mı? Elbette oynarlar ama kulübün mali yapısı, eldeki yabancılardan Saracchi, Lemina, Onyekuru’nun alınma ihtimali ve Luyindama’nın dönüşü ile yabancı sayısının artması ve elbette maliyetleri kaldırılabilir mi asıl problem bu. Bana göre Lemina ve Onyekuru’nun transferlerinin gerçekleşmesi Galatasaray’ın gelecek sezonki başarı kriterini direkt olarak etkileyecek. Sadece Onyekuru transferinin takımın forvet hattını nasıl akıcı hale getirdiği ortada. Sezonun çöpe giden ilk yarısında yapılan, isim olarak kaliteli olmasına rağmen birbirini tamamlamayan oyuncularla lige başlama hatasını tekrarlamamak adına ya Onyekuru ya da aynı özelliklerde bir oyuncu mutlaka alınmalı.

Yeni Melo: Lemina

Lemina ise takımın ruhu olmaya aday özellikleri ile bir başka olmazsa olmaz yıldız. Şampiyonluk adayı takımların savunmanın önünde oyun kurma becerisini, top rakibe geçtiği anda agresifliği ile birleştirebilen bir oyuncu bulması kolay olmazken Melo’dan sonra ilk kez bu özelliklerde bir yıldız yakalandı. Sonuçta Galatasaray doğru hamlelerle yeni sezonda rakiplerine göre elinde bulunan kaliteli kadroyu kısmen bile olsa koruyabilmek adına şimdiden işi sıkı tutmalı.

25 Nisan 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Krizi fırsata çevirmek mümkün‘’

Keşke başımıza böyle bir bela gelmeseydi tamam ama ülke futbolunda hemen hemen her büyük kulüp maddi açıdan zor durumdayken, bu krizi fırsata çeviremez miyiz? Aslında kulüplerin bugünkü durumlarına nasıl geldiği devlet sırrı sayılmaz. Menfaatleri doğrultusunda transferler yapan, futbolun içinden gelmemiş, oyuncuların parasını ödemeyen ve yaptığı borçlardan sorumlu olmadan kaçıp giden yöneticiler, kulüplerin gelirlerinin asla kontrol edilmeyişi ve gelirlerinden fazlasını harcarlarken kimsenin buna bir ‘dur’ demeyişi...

5-6 sezonluk çalışma

Birçok Anadolu kulübünün asırlık şehir takımlarının batışını izledik ve hiç müdahale eden olmadı. Ama şimdi iş İstanbul takımlarına gelmeye başladı. Bu salgından sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak söylemleri belki de en çok futbol için geçerli olacak. Sezon tamamlanır mı? Bilmiyorum. Ancak yeni sezonla beraber kadrosunun kalitesinden şikayet edilmeyen takım kalmayacak. Federasyonumuz eminim ki liglerin hangi tarihte oynatılabileceği ile ilgili her gün bir güncelleme ve çalışma yapıyordur. Oynansın ya da oynanmasın kulüplerin problemleri değişmeyecek. Yani asıl yapılması gereken çalışma, kulüplerin ekonomisinin düzelebilmesi adına belki 5-6 sezona yayılabilecek bir planlama olmalı. Peki nasıl bir planlama?

Altyapı hamleleri...

Bunun içinde altyapıdan oyuncu yetiştirebilmek adına hamleler (Mesela her sezon en az 2-3 oyuncuyu A takım kadrosuna katmanın yanında bu oyunculara minimum 20 maç oynatma zorunluluğu gibi), alınacak yabancı oyuncuların sayısı ve bu oyuncuların futbolumuza değer katabilmeleri adına koyulacak kriterler (Son sezonunu 15-20 maç oynayarak geçirmiş olmalarının haricinde milli takımlarında oynayan oyuncuların transferinde kulüplere yapılacak destek gibi), menacerler ve yöneticilerin yaptığı transferlerin kontrolleri (Bence en önemli olan konu bu), kulüplerin gelir ve giderlerinin kontrol edilebilmesi için oluşturulabilecek bir kurul (Bu işi yapmak yukarıda bahsettiğim tüm konuların önünü açacak detay olduğu için aslında önem sırasında 1 numarada diyebilirim). Yani uzun lafın kısası kriz ne kadar büyük olursa olsun fırsata çevirmek elimizde, tabii ilgilenen varsa!

19 Nisan 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Mario Lemina mutlaka kalmalı‘’

Soru 1- Fatih Terim hastanede, yönetimin iki kilit ismi Abdurrahim Albayrak ve Yusuf Günay’a korona teşhisi koyuldu. Bu durum oyuncuları daha panik yapmış mıdır?

Her şeyden önce genç ve çok sağlıklı bünyelere sahip olmalarına rağmen futbolcuların, tam güvenlik sağlanmadan antreman ve maçlara başlanmayacağı gerçek. Aynı durum virüsü kapmasına rağmen durumu atlatmış Fatih Terim ve yöneticiler için de geçerli. Yani kontrol altına alınmış bir hastalıktan özellikle bilgilendirilmiş oyuncu grubunun kötü etkileneceğini zannetmiyorum. Bu durum Galatasaray kadar diğer takımlar için de geçerli.

Soru 2- Bu süreci herkes evinde geçiriyor. Bireysel idmanlar ile formda kalmak ne kadar mümkün? Diyelim ki lig, Nisan sonu ya da Mayıs’ta başlayacak. Öncesinde takımların devre arası gibi kamp süreci geçirmeleri gerekir mi?

Öncelikle bireysel antrenmanlar, özellikle de form durumu yüksek oyuncuların formlarını korumasını sağlamaz. Ayrıca tüm oyuncuların bireysel olarak da olsa, uygun ortamı sağlayabileceği oldukça şüpheliyken... Bir de Galatasaray açısından bakınca en kilit isimlerin ağır form tutmak gibi bir durumu var. En iyi örneği ise Feghouli. Genelde uzun aradan sonra 4-5 maç vasat oynayıp sonra döktürmeye başlayan, her çözülen maçın kahramanı durumundaki yıldız oyuncunun çabuk form tutması (oynanırsa) sezonun kalanı için Galatasaray adına belirleyici olabilir. Bunun dışında hiçbir takımın diğerine göre erken antremanlara başlamak gibi bir avantajı yok. Bir oyuncu için lige tekrar başlamak için ise en az 15-20 günlük küçük bir kamp dönemi şart, aksi halde düşük tempoda bile sakatlık riski fazlalaşır.

Soru 3- Yöneticiler Corona hastalığını atlattıktan sonra Sarı-Kırmızılı kulüp iç transfer çalışmalarına ağırlık verecek. Lemina, Onyekuru ve Seri gibi kilit isimlerin kiralık sözleşmeleri bitiyor. Yönetim nasıl bir yol izlemeli?

Galatasaray eğer transferde bir fedakarlık yapacaksa Seri’den ziyade Lemina ve Onyekuru için yapmalı. Onyekuru gelene kadar forvet hattının durumunu muhtemelen kimse hatırlamak istemeyecektir. Kesinlikle Galatasaray için özel bir oyuncu. Lemina ise agresifliğini kontrol edebilen, direnci yüksek, sahada arkadaşlarının açıklarını kapatma konusunda usta ve topla ilişkileri iyi kısacası nadir bulunan bir oyuncu. Artık böyle komple oyuncuları hem bulmak hem de almak çok zor. Galatasaraylı yöneticilerin en çok Lemina için uğraşacağını, Fatih Terim’in de en çok bu oyuncu üzerinde ısrar edeceğini düşünüyorum.

Soru 4- Galatasaray, kiralık formül ile ne kadar başarılı olabilir? Özellikle de Avrupa’da... Takımın iskeleti yok ve her sene kadro değişiyor. Kadro anlamında kalıcı çözüm gerekmez mi?

Kulüplerin ekonomisi nasıl bugünlere çabuk gelmediyse düzelme kısmı da kısa sürmeyecektir. Artık sezonda en fazla 2-3 oyuncuya, o da astronomik olmamak kaydıyla bonservis ödenebiliyorken büyük liglerdeki önemli takımların bırakacağı oyuncuları takip etmek sadece Galatasaray için değil tüm şampiyonluk adayları için önemli. Çünkü büyük camialarda beklenti; ne kadar kriz olursa olsun yıldız oyuncu transferleri ile karşılanabiliyor. Takımların iskeletleri ise satın alma opsiyonlu kiralık oyuncular ile artık daha uzun sürelerde oluşturulmak zorunda. Şu anda Galatasaray’la beraber hemen hemen tüm takımlar aynı sorunu yaşıyor.

30 Mart 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI