Arama

Popüler aramalar

‘’Yetenekler kayıplara karıştı‘’

Her iç saha takımı gibi maça hızlı başlayan Rangers'ın rüzgarı 10 dakika sürdü. Sonrasında Galatasaray'ın topu ayağında tutması ile başlaması ile birlikte oynanan dengeli oyunda özellikle Luyindama ve Fatih Öztürk'ün top kayıpları tamanlamıyla ucuz atlatılırken, hücumda ise girişimleri net fırsata dönüştürecek son pasları bir türlü atamadık. Maçın 2. yarısına ilk yarıda iki takımiçinde geçerli olan final pas problemini çözerek dönen taraf Rangers oldu.

Savunma oyuncularının rakiplerine uzak kalışına cezayı kesen Hagi'nin asisti ile golü atan Arfield ve sağ bek Baricic'in ortasına sol bek Travier'in kafası ile işi çözen Rangers işin savunma kısmını da kusursuz yaptı. Sahada Avrupa kupalarında çok şey beklediğimiz Babel, Falcao, Feghouli, Belhanda gibi özel yetenekler kayıplara karıştı. Marcao'nun golü çok geç geldi. Sonuçta Avrupa'da hayal kırıklığı yaşamaya alıştıran takımların içine formda sezona başlayan Galatasaray da eklendi.

Gecenin sorusu

Neden kaybettik? Galatasaray kadrodaki oyuncu kariyerleri olarak Rangers'tan daha iyi gibi gözükebilir fakat oyun disiplinleri, taktik anlayışlarına bağlılıkları ve onların bizde eksik olan Avrupa'da olma istekleri bu kaliteyi anlamsız kılıyor.

Maçın starı

Hagi maçı çözen asisti savunmamızın burnunun dibinden yaparken maçın içinde de topu ayağına her aldığında kalitesini hissettirdi.

Maçın olayı

Ne bireysel olarak ne de hücumda organize olamayan Galatasaray aslında bizim kendi ligimizde oynanan futbolun ne kadar düşük kaliteli olduğunun özetini geçtiği bir gece geçirdi.

Kısa mesaj

Bir kulvar daha azaldığına göre Galatasaray oyuncu almak yerine oyuncu bırakarak transfer sezonunu da kapatabilir.

02 Ekim 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Büyük Tehlike!‘’

Beşiktaş için sezon, üst üste yaşanan hayal kırıklıklarıyla başladı. Artık bu durumu ısrarla yaşanan ekonomik sıkıntılara bağlamak ise kabak tadı verdi. Elbette yüksek kaliteli bonservisi pahalı oyuncu alınamadığı için bir eleştiriye gerek yok ama alınabilen oyuncuların doğru seçimler olup olmadığı tartışmaya açık. Hatta gelen oyuncuların bırakın giden oyuncuların yerini doldurmasını eldeki kaliteli oyuncuların bile dengesini bozdukları aşikar. Yönetimin ya git ya da indirim yap dediği oyuncuların (Vida, Ljajic) performansları neredeyse yerlerdeyken transferde nokta atışı yapılabilecek ancak pazarlığın dozunu ayarlayamadığı için kaçan oyuncular yönetimin en eleştiriye açık hamleleri oldu.

Nasıl toparlanacak merak konusu!

Diğer taraftan yine transferde önceliği bir sağ bek ve santrfora vermeyen Welinton ve N’Sakala’da ısrar eden Sergen Yalçın’ın 5 resmi maçta sadece 1 maç kazanabilen, Avrupa hayali çabuk biten ve Beşiktaş’ta yönetimle beraber bu işi nasıl toparlayacağı gerçekten merak konusu. Çünkü Beşiktaş’ın umut vaad etmeyen görüntüsü daha ilk yarısı bitmeden sezonu çöpe atma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir.

29 Eylül 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe mutlu ayrıldı‘’

Galatasaray, formda olmasına rağmen maç başlangıcını çok parlak yapamadı. Fenerbahçe’nin önde baskısı ile oyun kurmakta zorlanan Galatasaray yine de gol fırsatı üretme konusunda rakibine oranla daha başarılı olmasına rağmen Linnes ve Arda, Altay’ı geçemediler. Fenerbahçe tarafında ise savunma konusunda tutan strateji, hücumda topu kaptığında hazırlıksız yakaladığı Galatasaray savunmasına gol yapma açısından tutmadı. İkinci yarı yine Fenerbahçe orta sahada yaptığı presle oyunun kontrolünü elinde tuttu. Galatasaray ceza sahasına gitmekte zorlanırken, Fenerbahçe çok daha iyi geldi kaleye. Karşılıklı Emre Kılınç ve Sosa skora yaklaşsalar da özellikle Altay çok iyi bir akşam geçirince Galatasaray golü bulamadı.

Hücumda üretkenlik olmadı

Fakat iki tarafın ortak özelliği; hücumda beklentileri karşılayabilecek oyuncularının formda olmayışıydı. Galatasaray’da Arda, Emre Kılınç ve Feghouli, Fenerbahçe’de ise Thiam ve Valencia üretkenlik konusunda vasatı aşamayınca maçta gol de izleyemedik. Özellikle Galatasaray, son maçlardaki iştahlı oyunundan çok temposuz başladığı maçın, neredeyse tamamında oyunun kontrolünü alamadı. Fenerbahçe ise yeni bir oluşum içindeki kadrosuna özellikle Sosa katıldığında orta sahada üstünlüğü bu ligde hiçbir takıma vermeyeceğini gösterdiği bir derbi oynadı. Maçı kazanamasa da aldığı puan ve oynadığı oyun derbiden memnun ayrılan tarafı da Fenerbahçe yaptı.

28 Eylül 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Newton nefes aldı‘’

Trabzonspor, kapanan Malatyaspor’a karşı fark yaratabilecek hücumları yapabilmek için Nwakaeme ve Abdülkadir Ömür’ün vites arttırmasını bekledi. Bu beklentinin karşılığını bulduğu anlarda Baker iyi tercihler yapamayınca gol biraz gecikti. Ancak duran toplar konusunda iyi iş göreceği net olan Baker’in kornerinde, Hüseyin Türkmen’in indirdiği topta Afobe ile beklenen gol geldi. Bu golün özgüven kazandırdığı oyunda Serkan’ın ekstra işler yaptığı pozisyonda Baker’ın asisti ile Afobe bir gol daha yapınca oyun da daha geniş alanda oynanmaya başladı. Elbette bu geniş alanı en seven oyuncu olan Nwakaeme de çorbada tuzum olsun misali nefis bir golle iyi oyunun hakkından fazlası olan skoru ortaya çıkardı. İkinci yarıda Trabzonspor istekliydi, Ömür ve Nwakaeme ile net fırsatlar buldu ama farkı artıramadı. Adem Büyük’ün golüne rağmen iyi oyunun karşılığında rahat bir galibiyet alan Trabzonspor’da Newton da rahat bir nefes aldı

Gecenin sorusu

Uzun süredir çözülemeyen stoper problemi Edgar ile çözülür mü? Bireysel hata yapmayan, topu basit ve iyi kullanan, çabukluğu ve pozisyon bilgisini ön sezileri ile birleştirmiş bir stoper profili çizen Edgar ‘keşke geçen sezon da olsaydı’ dedirtti.

Maçın starı

Baker’ın maçın çözülmesinde, hem duran top becerisini hem de oyun zekasını ön plana çıkarması geceye damga vurmasını sağladı.

Maçın olayı

2 haftadır geçerli sebepleri olsa bile pozisyon bulmakta zorlanan Trabzonspor’un hem akan oyunda hem de duran toplarda iyi organizasyonlarla goller bulması gecenin olayıydı

Kısa mesaj

Trabzonspor, Malatya maçında giren çıkan fark etmeksizin altyapıdan 6 oyuncu oynattı. Üstelik hepsi de sırıtmadan oynadılar. Kimi yıldız olmaya aday, kimisi de çoktan yıldız oldu

27 Eylül 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Eleştiriyi hak ediyorlar!‘’

Beşiktaş ilk yarı boyunca topu Rio Ave'ye bıraktığında iyi savundu. Dorukhan- Oğuzhan ikilisi oyunu iki yönlü iyi oynadı. 15. dakikada Necip'in nefis ortasında Güven golü atınca bu kez hücum organizasyonları da gelmeye başladı. Dorukhan'ın hücum presiyle kazandığı, Lens'in Güven'e hazırladığı pozisyonlarda farkı açma şansını biraz da şanssızlıktan kaçırdı belki ama sezonun şimdiye kadar en iyi ilk yarısından soyunma odasına avantajlı giden taraftı. Bu avantaj ancak rakibin bıraktığı boş alanları değerlendirirsen bir şey ifade eder. Fakat Beşiktaş çok iyi iş çıkardığı ilk yarının ardından sadece savunma yapmaya çıktığı ikinci yarıda hem pozisyon bulamadı hem de pozisyonlar verdi. Moreira ile gelen gol sürpriz olmadı. Töre etkisi ile Mensah'ın son 2 dakikada kaçırdığı iki net fırsat 45 dakikalık devrenin gole yaklaşılan nadir anlarıydı. Uzatmalarda bu işi penaltılara bırakmayalım diyen taraflar karşılıklı iyi pozisyonlar buldular ama bitiricilik konusunda beceriksiz davrandılar. Penaltılar konusunda maç içinde iyi bir gece geçiren Utku için eleştiri yapamam ama Beşiktaş bizim ligimizde derece yapması zor bir takıma elenerek takım halinde eleştiriyi sonuna kadar hak etti.

Gecenin sorusu

Montero için ilk izlenim? Açıkçası üst düzey bir stoper görüntüsü çizmedi. Soğukkanlı görüntüsüne rağmen çok pas hatası yaptı. Bir de uzatmalarda yaptığı hata üzerinden bire bir kaldığı pozisyonlarda açık alanda yakalandığında ağır kalabileceğini hissettirdi.

Maçın starı

Beşiktaş tarafında yerine her maç daha çok alışan ve üstüne koyan Necip çok iyi bir maç çıkardı. Harika asistinin yanında savunma hamlelerinde de çok başarılıydı.

Maçın olayı

Beşiktaş, Antalya maçının kopyası gibi öne geçtikten sonra golü aramaktan vazgeçti. İyi bir ilk yarıdan sonra vasatın altında kaldığı bir ikinci yarı oynadı. Öğrenilmesi gereken ilk ayrıntı skora göre oyun hastalığından kurtulmak olmalı.

Kısa mesaj

Güven Yalçın eğer Beşiktaş topu yere indirebilir ve pas trafiğinde rakiplerinden daha iyi bir maç oynarsa Larin'den daha faydalı oynayabileceğini en azından oyun zekasının daha iyi olduğunu gösterdi.

25 Eylül 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kartal daha güçlü‘’

Beşiktaş’ın rakibine göre daha güçlü bir takım olduğu gerçek ancak bu kadronun birden fazla kulvarda yarışmasının çok kolay olmadığı bir ortamda maça ne kadar konsantre olacağı da en önemli detay. Sağlıklı bir Ljajic ve skora yönelik bir oyunu benimserse Mensah, ön plana çıkan isimler olabilir.

Beşiktaş için Avrupa Ligi macerası, çok fazla rotasyon yapamayacağı Rio Ave mücadelesiyle devam ediyor. Kadro istikrarı konusunda biraz da mecburiyetten savunma bloğu çok değişmeyecek, santrfor konusunda da Cyle Larin rakipsiz. Orta sahada Mensah, Dorukhan alternatifsiz. Atiba’nın yerine Oğuzhan var. Ancak Ljajic için düşünülebilecek kenar pozisyonu denemeye değer. Kanatlarda orta saha özellikli bir oyuncuyu kullanmak hem topu önde tutan hem de pas trafiğini yönetebilecek bir kişi, oyunda fazla olmak demek. Lens’in bu takımda özellikle bu tip maçlarda oynaması kadro genişliğini en azından kanatlarda kaybetmemesi adına önemli.

Yönetimin tavrı önemli...

Beşiktaş’ın rakibine göre daha güçlü bir takım olduğu gerçek ancak bu kadronun birden fazla kulvarda yarışmasının çok kolay olmadığı bir ortamda maça ne kadar konsantre olacağı da en önemli detay. Ülke puanı, Avrupa başarısı tabi ki önemli ancak bu konuda yönetimin tavrı oyunculara direkt geçecektir. O yüzden maçın belirleyici kriteri Beşiktaş Yönetimi’nin ve Sergen Yalçın’ın oyuncularına maçın önemini ne kadar hissettirdiği ile ilgili.

Kim ön plana çıkar?

Beşiktaş için sağlıklı bir Ljajic’in her maç için çok önemli bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Diğer yandan Mensah biraz daha skora yönelik bir oyunu benimserse maçın kritik oyuncusu olabilir.

Kısa Mesaj

Beşiktaş artık bir şekilde Güven Yalçın’dan faydalanmalı diye düşünüyorum, tabi bu konuda Güven ne düşünüyor, istekli mi onu bilemiyorum.

24 Eylül 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Tarihe adını yazdırdı‘’

Trabzonspor'dan Sörloth geçti. İyi karakterli bir sporcu, iyi bir profesyonel ve yönetimin de yüzünü kara çıkarmayan başarılı bir transfer olarak tarihe adını yazdırdı. Takımına Türkiye Kupası kazandırdı, şampiyonluğun ucuna kadar getirdi. Bunlar yetmezmiş gibi sudan ucuza gelip dünyanın parasını kazandırıp gitti. Açıkçası geçtiğimiz sezonun ligdeki en büyük transfer başarısıydı. Trabzonspor altyapıdan yetiştirip satma konusundaki başarısının yanına yabancı oyuncudan faydalanıp para kazanma başarısını da ekledi. Sonuçta yönetim özelinde bu bir transfer başarısıdır.

23 Eylül 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Hem sahada hem masada gol!‘’

Trabzon’da alınan galibiyete rağmen şampiyonluk için en önemli kriter olan Anadolu kulüpleri ile oynanan maçlara iyi başlayamadı Beşiktaş. İlk yarım saatte sabırlı oynayan, pozisyon vermeyen ve boşluk arayan takımın görüntüsü oldukça iyiyken, golü attıktan sonra Antalyaspor’un çok oyuncu ile hücumu düşünmesi ise Beşiktaş’taki savunma zaafiyetlerinin sezon boyunca hissedileceğinin sinyallerini verdi. Savunması iyi diyebileceğimiz N’Sakala, maç boyunca defansif olarak iyi gözükse de yaptığı hatalar genelde takımı adına kötü bitiyor. ‘İndirim yap ya da takım bul’ denen Vida’da ise geçtiğimiz sezona göre bir farklılık yok.

Sıradan bir stoper de bu hataları yapar

Milli takım kaptanı tecrübeli bir stoperin, ayakta kalması gereken pozisyonlarda kayarak yediği çalım ve yenilen gollere teknik direktörün de müdahale etme şansı yok. Aslında yönetimin Vida konusunda oyuncuya, ‘git’ diyecekse bunu aldığı paradan çok performansı üzerinden yapması gerekir. Çünkü sıradan bir stoperde ısrar etseniz Vida kadar hata yapacağını tahmin etmiyorum. Yani Beşiktaş tarafı kaybedilen puanlarda hakemin tacı yanlış verdi gibi şikayetlerden çok, oyun geniş alanda oynanmaya başlamışken hem skoru artıramayışı hem de kolay pozisyon verişini sorgulaması gerek.

Transferde gemileri yakan rakip...

Son olarak Nazım Sangare meselesi...Beşiktaş Yönetimi, çok ihtiyacı olan bir bölgeye Milli Takım’a kadar yükselmiş Nazım Sangare transferi ile nokta bir atış yapacakken, pazarlığın dozunu ayarlayamadığı için oyuncuyu bu sezonun transferde gemileri yakan rakibine kaptırdı. Antalyaspor’dan da sadece sahada değil masada da bir gol yemiş oldu

21 Eylül 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI