Konyaspor maça tarihinin en iyi başlangıçlarından birini yaparak başladı. Soner'in enfes golünün yanında Abdülkerim ile bulduğu ikinci golde de Fenerbahçe'nin duran top zaafiyetlerini tamamen ortaya çıkarttı.

Fenerbahçe şoku atlatamadı

Fenerbahçe'nin şoku atlatamayışına daha fazla da ceza kesebilirdi ama Cikalleshi 2 net fırsatı değerlendiremedi. Fenerbahçe'de Pereira'nın duruma müdahale etmek 40 dakika sonra aklına geldi ve İrfan Can, Serdar Dursun ve Novak hamleleri ile son anlarda Fenerbahçe değerlendiremese de pozisyona girmeyi başardı. 2. yarı topa daha fazla hakim olarak oynayan Fenerbahçe'de Valencia denemelerine Sehiç kurtarışları ile karşılık verdi. Konyaspor'un Fenerbahçe'nin risk aldığı anlarda Çekici ile kaçırdığı pozisyon ise farkın büyümesini engelledi. Oyun disiplininin karşılığı...

Harika başlangıç

Pereira'nın sezon başından beri hatta liderken bile bir türlü istenilen seviyede olmayan hücum organizasyonu ve forvet oyuncularının formsuz görüntüsü Konyaspor maçında da değişmedi. Giren ya da çıkan hiçbir oyuncu Valencia'ya eşlik edemedi. Sonuçta Konyaspor harika maç başlangıcının, devamında ise oyun disiplininin karşılığını haklı bir galibiyetle almış oldu.

Trabzonspor için kötü maç başlangıcının birçok önemli ayrıntısı vardı. Gervinho'nun sakatlığı, Hamsik ve Djaniny'nin kötü oynamaları ve Edgar'ın yaptığı penaltı ile aynı zamanda gördüğü kartla cezalı duruma düşmesi gibi. Yine de sağ kenarı boylu boyunca Dorukhan'a emanet ederek yedikleri gole tepki vermeyi başararak, iki takım adına da birbirinin kopyası olan penaltı golüyle maçı dengede tutmayı başardılar. 2. yarıya Nwakaeme'yi alarak diziliş olarak da maç başlangıcına göre daha doğru sahaya yayıldı Trabzonspor. Pozisyon üretme sıkıntısı devam edince Abdullah Avcı tam anlamıyla ya herro ya merro dedi. Berat'tan sonra Siopis'i de oyundan alarak orta alanı sadece Hamsik'e bıraktı. Bu andan itibaren gole yakın taraf Rize olmasına rağmen golü bulan Trabzonspor oldu. Sahada varlıkları yeten oyuncular sahne alınca Trabzonspor'da kötü bir rüya gibi başlayan gece Nwakaeme’nin golü ile mutlu bitmiş oldu.

Gecenin sorusu

Edgar'sız, Beşiktaş maçı nasıl olacak? Şu ana kadar oynadığı oyunla takımda yerini doldurmanın en zor olduğu oyuncu Edgar Ie. Yine de Hüseyin tercihinin İstanbul'da en doğru tercih olduğunu düşünüyorum.

Maçın starı

Yıldız kelimesi bu maç için performanslara bakınca çok iddialı olabilir. Vitor Hugo ve Abdülkadir Ömür'ün maçın iyilerinden olduğunu düşünüyorum.

Maçın olayı

Maç boyunca rakibi çözebilmek adına arka arkaya yapılan hamleler maçın da olayıydı. Abdullah Avcı başladığı kadrodan, sakatlıklar ve skor ile değişiklikler yaparak maçı çevirdi. Devamında ise Serkan Asan'ı göbekte oynatmak gibi yeni hamleler ile maçı sağlama almayı başardı.

Kısa mesaj

Uğurcan Çakır yine tam anlamıyla büyük takım kalecisi gibi oynadı. Rizespor'un umutlandığı anlarda çok başarılı işler yaptı.

Beşiktaş Cicaldao'nun Pjanic'e yaptığı baskıya rağmen bu oyuncunun organizasyonları ile topa sahip olduğu ilk yarıda Galatasaray ceza sahasına kolay girdi. Batshuayi ve Teixeira'nın final yapma konusunda kötü oynayışları Beşiktaş'ın etkili oyunu golle süslemesinin önüne geçti. Galatasaray ilk bölümdeki baskının bittiğini Cicaldao'nun attığı şık golle ilan etmesine rağmen Umut Meraş'ın kestiği top ve ön direkte Larin'in Muslera hatasında golü atması ile attığı golün avantajını çabuk kaybetti.

Oyun genişledi

Maçın ikinci yarısı yine Beşiktaş'ın topa hakim olduğu, yine Diagne'nin topu önde tutamadığı, Beşiktaş'ın pozisyon üretme konusunda zorlandığı bir hikaye ile başladı. Skorun dengesi galibiyet için Galatasaray'ı cesaretlendirdiği anda Fatih Terim oyuna Babel ve Halil'le müdahale etti. Fakat golü bulan Ghezzal kornerinde Necip asisti ile Larin'le yine Beşiktaş oldu. Bu gol ile genişleyen oyun, bulunan boş alanlar ve iki takımın da gol araması maçın biraz daha derbi heyecanına kavuşmasına yetti.

Çok değerliydi

Bu git-gelli oyunda Fatih Terim hamleleri devam ederken Galatasaray aradığı fırsatı Vida'nın elinde bulmasına rağmen Ersin, Mostafa Mohamed'in penaltısını kurtararak maçın en değerli kurtarışına imza attı. Sonuçta maçın kaderini sezona iyi başlayamayan iki isim, hücum hattında bu sezon belki de ilk kez iyi oynayan Larin ve kurtardığı penaltı ile Ersin belirledi. Galatasaray tarafında ise bu oyunun karşılığı en fazla 1 puandı, o da Beşiktaş formsuz olmasına rağmen kazanılamadı.

İki genç teknik direktörün maça tempolu başlayan takımlarından Başakşehir, rakibinin iç sahada yapmak istediği baskıyı ve coşkulu oyunu çabuk atlattı. Antalyaspor’u dar alanda savunarak sindirdi. Hücum etme konusunda seçici olmasına rağmen savunmada hatasız bir ilk yarı oynadı Emre Belözoğlu’nun öğrencileri. Orta alanda yaptığı presin sonucunda ise ilk denemede Boffin’e takılan Berkay Özcan’ın, Visca’nın asistinde ikinci denemesinde golü yapmasıyla soyunma odasına önde gitti Turuncu- Lacivertliler. Nuri Şahin maçın ikinci yarısına Wright ve Gökdeniz hamleleri ile döndü. Ancak oyunun kontrolünü vermeyen Başakşehir bu kez Ndayishimiye’nin asistinde Berkay Özcan ile aynı golden bir tane daha buldu.

Belözoğlu farkı

Emre Belözoğlu’nun geldiği andan itibaren hissedilen güçlü oyun maçın kalanında da net şekilde kendisini gösterdi. Savunmada Ndayishimiye, orta sahada Berkay ve Tolga, hücumda ise Okaka ve Visca’nın öne çıktığı maçta hak ettiği bir galibiyet almayı başardılar. Akdeniz ekibinin 90 artı 5’te gelen Gacha ile golü ise teselliden öteye gidemedi.

Maça önde baskı ile başlayan Göztepe özellikle Berat’a yakın oynayınca, Trabzonspor’un oyunu geriden kurmasını engellemeyi başardı. Kazandığı topları iyi kullanamayışları ve Halil’in yokluğuyla pozisyon üretmekte zorlanmalarına rağmen, ilk yarının tek net pozisyonunda Jahovic’le fırsatı kaçırdılar. Trabzon tarafında ise Djaniny, Yusuf Sarı ve Gervinho silik kalınca öne çıkamayan Trabzonspor, bu sezonun en fazla Uğurcan’a pas yaptığı maçını oynadı. 2. yarıya Siopis hamlesi ile gelen Trabzonspor, Göztepe’nin ilk yarıdaki yüksek tempolu oyunu devam ettiremeyişi ile hem daha dirençli bir görüntü sergiledi hem de boş alanlar buldu. Abdülkadir Ömür’ün (ki maçta neredeyse driplingle adam eksilten tek oyuncuydu) nefis asistini, Gervinho’nun gol yapması ile öne geçmeyi de başardı. Sonrası kontrollü oyunu geriye çok yaslanmadan, stoper tandemi iyi oynayan Trabzonspor, geri dönüş için temposu her geçen dakika düşen Göztepe’ye müsaade etmedi ve sezonun eksikler göz önüne alındığında en değerli galibiyetlerinden birini almayı başardı.

Gecenin sorusu

Hangisi daha eksikti, Göztepe için Halil mi, Trabzon için Nwakaeme ve Bakasetas mı? Bana göre maçın ilk yarısını iyi oynayan Göztepe işin bitiricilik ve pozisyon üretme tarafında Halil’i Trabzonspor’un eksiklerine nazaran daha çok aradı.

Maçın starı

Ağlayarak oyundan çıktığında kendisine sahip çıkan ve asla vazgeçmeyen Abdullah Avcı’yı oynadığı oyunla haklı çıkaran Abdülkadir Ömür, maçın yıldızıydı. Adam eksilttiği anlarda pozisyonların devamını kaliteli paslarla süsleyen, kalitesini hissettiren Abdülkadir Ömür galibiyetin mimarıydı.

Maçın olayı

Trabzonspor’un Nwakaeme ve Bakasetas gibi şimdiye kadar kazanılan tüm maçların kahramanları olmuş özel oyuncuları yokken, çok zor bir deplasmanı kayıpsız geçmesi tam manası ile şampiyonluk alameti diyebilirim.

Kısa mesaj

Göztepe mağlup olmasına rağmen, Atınç’ın maçın iyilerinden birini olduğunu söyleyebilirim.

Beşiktaş için Şampiyonlar Ligi temposuna karşılık verememenin dışında yaşanan sakatlıklarla birlikte ligde de alınan istikrarsız sonuçlar Sergen Yalçın için Galatasaray derbisini bir fırsat haline getirdi. Kadro kalitesine rağmen takımın iskeletinin bir türlü oturmayışı; biraz Rosier, Ghezzal, Atiba’nın düşüşü, biraz yeni yabancı kuralından sonra sahada bulunan Türk oyuncuların yeterince katkı vermeyişi ve geçen sezon yaşanan Larin-Aboubakar uyumunun bu sene Batshuayi-Larin ile yakalanamayışı üzerinden de okunabilir.

Salih, 11’e geçebilir

Lizbon yenilgisinden sonra konsantrasyonun yavaş yavaş lige kayacağı düşünülürse Galatasaray derbisinde daha yüksek motivasyonlu bir Beşiktaş bekliyorum. Sergen Yalçın’ın kadro seçiminde ise özellikle orta sahada Pjanic ve Josef’in formaları garanti gibi gözükürken Türk oyuncu kuralından dolayı Salih Uçan’ın göbekte, Alex Teixeira’nın da sol kenarda tercih edilebileceğini düşünüyorum.

Topla oynayan taraf olacak

Son olarak taraftarın Sergen Yalçın ve oyuncu grubuna verdiği destekle Beşiktaş tarafının derbide tepki verebilecek taraf olması olası. Galatasaray’ın Avrupa’da yaptığı çıkışını, iyi savunması üzerinden okursak Beşiktaş’ın topla oynayan taraf olacağı ancak maçın kaderini savunmaya ne kadar çabuk geçip geçemeyeceğinin belirleyeceğini de unutmamak gerek.

Fenerbahçe maça kötü başladı. Sezon başından beri en zaafiyetli bölgesi gibi gözüken Ferdi-Szalai arasındaki alandan, Antwerp’in yaptığı pas trafiği ve Samatta’nın dokunuşu ile çok çabuk geri düştü. Ancak demoralize olmadı. Sosa’nın işin içine girdiği zaman iyi pas yapan ve tempoyu ayarlamayı başaran Fenerbahçe, hücumda Valencia’nın her pozisyonun içinde varoluşu ile rakibini hatalara zorladı. Bu hatalar da yine takımın en formda ismi Valencia ile bir kaçan penaltıya rağmen 2gol getirdi. 2.yarıya Fenerbahçe ilk yarıdan da kötü başladı. Hücumda Valencia’ya eşlik eden olmazken, savunmada ise rakiplere uzak kalındı.

Gerkens cezayı kesti

Antwerp bu fırsatı kornerden Gerkens golü ile değerlendirerek cezayı kesti. Pereira’nın 4 oyunculuk hamlesine rağmen pas trafiği ya da organizasyon konusunda en ufak bir hareket olmayınca Fenerbahçe kadro kalitelerine bakınca kendisi ile arasında dağlar kadar fark olan Antwerp’e karşı hayal kırıklığı yaratan bir oyun ve skorla sahadan ayrıldı. Aslında oyuncu kalitesi ve oyun olarak çok şey vadeden Fenerbahçe’nin aldığı beraberliğin oyun tarzını, hangi oyuncularda ısrar etmesi gerektiğini ve dizilişini gözden geçirmesi için bir sinyal anlamına geldiğini de söyleyebilirim.

Şimdiye kadar güçlü rakiplerine karşı savunma disiplini ve yüksek konsantrasyonla Avrupa Ligi'ndeki grubunda kısa sürede lider olmayı başaran Galatasaray, nispeten daha zayıf gözüken Lokomotiv Moskova takımına karşı deplasmandaki maça favori olarak çıkıyor. Marcao'nun dönüşü ile artacak savunma kalitesi, Berkan'ın dönüşü ile artacak orta saha enerjisinin yanında bana göre Fatih Terim'in santrfor tercihi de çok belirleyici olacaktır. Çünkü bu tercihi yaparken biraz derbiyi de hesaba katabilir. Yani Mohamed'i derbiyi düşünerek kenara çekip maça Diagne ile başlamak, aynı zamanda Diagne'yi bir kez daha kazanabilmek adına iyi bir fırsat olabilir. Ayrıca Morutan çok önemli bir yetenek ama kenarda oynadığında o yeteneği gösterecek kadar fizik güce sahip bir oyuncu olmadığı için deplasmanda onu 8 numara gibi kullanmak da iyi bir opsiyon olabilir diye düşünüyorum.

Avrupa her şeyden önemli

Galatasaray yeni oluşmuş kadrosu ile ne kadar çok maç oynarsa oyunu o kadar çabuk oturacak. O yüzden Avrupa Ligi'nin, Süper Lig'e göre telafisi maç sayısı üzerinden daha zorken, Türk takımlarının Avrupa'da başarı oranı bu kadar düşmüşken Galatasaray'ın Avrupa Ligi başarısı şu an için her şeyden önemli.