Beşiktaş için iki kulvarda yaşanan hayal kırıklığının lig tarafını kurtarabilmek adına milli takım arası dönüşü oynanacak Alanya maçı çok önemli bir fırsat. Ligimizin en önemli takımlarından Alanya’nın dikine oyun kurgusuna çok uygun olan Davidson, Efecan gibi isimler Beşiktaş için topu kaptırdığı yerde vereceği ilk savunma tepkisini hayati kılıyor.

Kulübe ve ideal 11’in paralel giden formsuzluğu için Sergen Yalçın’ın herkesi şaşırtacak hamleler yapmasını bekliyorum. Özellikle Teixeira ve Pjanic’in form durumları düşünüldüğünde Josef’e başka bir partner seçip, kulübeyi de biraz daha güçlü hale getirmek önemli. Şimdiye kadar iyi iş çıkaramamış olsa da Beşiktaş’ın savunma kurgusunun, Josef-Ghezzal-Larin gibi oyuncuların oynama pratiklerinin geçtiğimiz sezondan devam ediyor olması iyi oyunun çabuk geri gelmesini sağlayabilir.

Ne kadar geride olursa olsun...

Avrupa defteri kapanmış gözüktüğü için Milli ara dönüşü bu ayrıntınında hem takımın hem de Sergen Yalçın’ın motivasyonunu yükselteceğini tahmin ediyorum. Beşiktaş’ın bu kadrosu Avrupa olmadığı bir ortamda şampiyonluk yarışı için ne kadar geride olursa olsun çok çabuk yarışa yeniden ortak olabilir.

Stefan Kuntz’un geldiği dönemde yaşanan karamsarlıktan kısa sürede kurtardığı Milli Takım, Karadağ karşısına hem liderlik hem de ikinci olmak adına eli güçlü olarak çıkacak. Yaşanan pozitifliği önce soyunma odasındaki insan ilişkilerine sonrasında ise çok büyük olmasa da Alman hocanın kadro seçimindeki doğru değişikliklerine bağlıyorum. Başladığı 11’ler kadar oyun sırasında yaptığı hamleler ile de Milli Takım’ın başında çıktığı maçlarda oyun okuma konusunda kendini ispatlayan Kuntz, eğer grubun final maçında Karadağ’ı da geçebilirse kısa sürede harika bir iş çıkarmış olacak.

Orta sahanın göbeğinde 2 servis özelliği iyi oyuncu ile oynayınca topun büyük oranda bizde olacağı baştan belli olan Cebelitarık maçında iyi organize olduk. Halil'in 2. santrfor olarak başlaması ve Kerem'in yükselen formuyla hakim oyunun karşılığını daha ilk yarıdan 3 golle almayı başardık. Cebelitarık'ın eksik kalması ile maç daha ilk yarıdan kedi-fare oyununa dönmüş oldu. 2. yarıda Hakan Çalhanoğlu'nun pas kalitesi daha da arttı. Burak, Hakan ve Çağlar ile kolay pozisyonları kaçırdık. İki bekimizde sahne alan gençlerden oyuna ağırlığını koyan Rıdvan'ın asistlerinde önce Merih, sonrasında ise Serdar Dursun bitirdi. Mert Müldür son noktayı koydu. Sonuçta attığımız her golde hem bireysel yetenek hem de harika pas organizasyonları olan geceyi rahat bir galibiyetle kapattık.

Averajla öne geçtik

En önemli ayrıntı ise Norveç ile olan averajda da öne geçtik. Son maçlar öncesi olası bir puan eşitliğinde de avantajlı duruma geçmiş olduk. Stefan Kuntz'un maç başlangıcında Burak ile Halil hamleleri, daha sonra Serdar Dursun'u oyuna sokması, son derece doğru kararlardı. Kuntz, geldiği andan beri yaşanan ümitsizliği ortadan kaldırdı. Dünya Kupası umudumuzun son maça taşınmasının bile Kuntz için önemli bir başarı olduğunu düşünüyorum.

Trabzonspor için liderliği getiren çok fazla detay var... Öncelikle takımın omurgasını oluşturan özel yetenekli oyuncuların doğru seçimi ve bu oyuncuların zaman zaman performansları düşse bile Abdullah Avcı tarafından asla tartışmaya açılmaması. Bu ayrıntı saha içi liderleri kadar onları destekleyen Yusuf Sarı, Denswil, Siopis gibi tamamlayıcı oyuncular tarafından da kabul edilmiş durumda. Geçtiğimiz sezondan beri süregelen ve Beşiktaş maçındaki galibiyetin en önemli detayı ise oyun aklı. Skor ne olursa olsun maçın içinde Hamsik, Abdülkadir Ömür ve Nwakaeme gibi oyuncuların yenilen baskıya ve yüksek tansiyona rağmen 95. dakikada dahi sakin kalıp ürettikleri ve maçı kazandıran gol de bunun en güzel örneği.

Asıl sınav başlıyor

Abdullah Avcı’nın geçtiğimiz sezonlara nazaran alınan hiçbir iyi sonucun coşkusuna kapılıp, oyuncu grubunun dağılmasına izin vermeyeceği de maç sonu demeçlerinden belli. Rakiplerinin boğuştuğu sorunların benzerlerini yaşasa da, bu sıkıntıları kaosa dönüşmeden engelleyen, bazen doğru oyunu keyifli oyuna tercih eden Trabzonspor tarafı, bu liderliği sonuna kadar haketti. Fakat asıl sınav şimdi başlıyor. Artık bu ligin en büyük favorisi olan Trabzonspor’da zaman içinde başedilmesi gereken baskı çok büyük olabilir.

Vitor Pereira oyunu geniş alanda oynayan Antwerp ile topu Fenerbahçe'ye bırakan, agresif savunan ve dar alanda oynayan Kayserispor'u aynı kefeye koyunca yanlış seçimlerinin bedeli 0 pozisyonlu bir ilk yarı oldu. Her ne kadar şans penaltısı ile gol şansı ayağına kadar gelmiş olsada İrfan Can kaçırıp, devamında da Berke hatasında Kolovetsios golü atınca maçın zorluk derecesi de artmış oldu. Aslında bu tarz maçların anahtarı olabilecek Sosa, Pelkas, Mesut, Rossi ve Serdar Dursun gibi seçenekler varken dar alanda etkisiz ve üretkenlikten uzak Zajc, Meyer ve Berisha yanlış seçimlerdi.

4 kez...

İkinci yarıya Pereira hem diziliş hem de oyuncular özelinde 3 değişiklik ile geldi. Ancak uzun zamandan beri bu diziliş ve Ferdi'nin sağ bek oynaması gibi hatalı seçimler çorba gibi karmakarışık bir oyun getirdi. Buna bir de direklere takılan toplar üzerinden futbol şanssızlığını ekleyince kaçınılmaz son geldi. Kayserispor Emrah Başsan'ın nefis asistinde Gavranovic ile 2. golü de bulup maçı sağlama aldı. Sonuçta 4. kez üst üste kazanamayan Fenerbahçe başta Pereira olmak üzere her ayrıntısı ile tartışmaya açıldı. Zajc ve Mesut'un son saniyedeki penaltısı belki teselli oldu. AncakFenerbahçe ligde peş peşe dördüncü maçında da kayıp yaşamış oldu.

Beşiktaş'ın baskılı başlama isteği ve topa sahip olmasına rağmen işin üretkenlik ve bitiricilik kısmı oldukça sıkıntılıydı. Trabzonspor Bakasetas'ın sakatlığı sonrası oyunda daha serbestlik tanınan Hamsik ile pozisyonlara girdi. Kenarları iyi kullanan Beşiktaş son pasları iyi kullanamasa da Larin ile fırsatı yakaladı ama pozisyon Uğurcan'ın ellerinde eridi. Trabzonspor ise Hamsik pasında, Vida'nın ağır kaldığı ilk yarının son anında Abdülkadir Ömür ile golü bularak soyunma odasına önde gitti.

Kıymetli bir galibiyet

Maçın ikinci yarısında Beşiktaş'ın vites artırma çabasına rağmen Teixeira ve Pjanic vasat kalınca pozisyon çıkmazken imdada Trondsen'in geri pası yetişti. Larin hatayı affetmedi ve skor dengelendi. Trabzonspor'da işin hücum kısmı maçın ikinci yarısında Nwakaeme etkisiz, Bakasetas'da olmayınca hep eksik kaldı. Son dakikalarda Beşiktaş'ın çok oyuncu ile öne çıkarak aldığı risk ve ağır savunmanın hataları Trabzonspor için uzatmalarda yeni şanslar getirdi. İlk yarıda olduğu gibi uzatma dakikalarında yakalanan kontra ve teknik direktör Abdullah Avcı'nın Cornelius hamlesi ile karşılığını bulan gol Trabzonspor'a çok kıymetli bir galibiyet getirdi.

Bu sezon bir maça ilk kez savunma yapmaktan çok topla oynamaya konsantre olarak başladı Fenerbahçe. 2 önemli detay vardı. İlki Gustavo'nun pozisyonunda oynayan Sosa'nın takımı harika yönetmesi, ikincisi ise Berisha'nın arkasında oynayan tüm oyuncuların topla oynama becerisinin üst düzey olması. İşte bu ayrıntılarla süslenen oyun ilk yarıda Meyer, Mert Hakan ve Berisha'nın resital yaparak attıkları gollerle süslendi.

Biraz dikkatli olunsa Osayi ve Ferdi ile farkı büyütebilecek fırsatlar da yakalandı, olmadı. İkinci yarıda işin savunma tarafını hem top rakipteyken hem de zaman zaman pas yaparak yapmayı başaran Fenerbahçe yine gole yakın taraf olmayı başardı. Rossi ile direğe takıldı. Yine de takımın dizilişte omurgası diyebileceğim Kim, Sosa, Mert Hakan, İrfan Can ve Berisha'nın çok iyi oynadığı Antwerp deplasmanı hakettiği bir galibiyetle geçti.

Asıl önemli detay ise sezon başından beri bir çok maçı mücadele üzerinden anlatan Pereira'nın Fenerbahçe'si ilk kez mücadelede kadar kalitesini de konuşturduğu bir maç oynamayı başardı. Sanırım Pereira bazı özel maçlar haricinde Fenerbahçe'nin topla daha fazla oynamak zorunda olan, maçları böyle kazanması gereken, özel oyuncuların fark yarattığı ve hepsinden faydalanmak zorunda olduğunu keşfettiği de bir gece geçirdi. Bu keşif bana gör sezonun devamı için hep Fenerbahçe hem de kendisi adına çok değerli diye düşünüyorum.

Beşiktaş için Hatay maçının kaybedilmesi kadar Sporting mücadelesi için form durumu düşük oyuncular da Sergen Yalçın için Şampiyonlar Ligi müsabakasını daha zor hale getirdi. Öncelikle Michy Batshuayi’nin boşluğunu doldurabilmek hiç kolay değil. En uçta Güven Yalçın seçeneği de olmadığı için Kenan Karaman ya da sol kenara bir çare bulup Cyle Larin’le başlamak en iyi alternatifler. Atiba’nın son maçtaki görüntüsüne bakınca Salih, Oğuzhan ya da Can bu maç için tercih edilebilir. Şimdiye kadar Şampiyonlar Ligi maçlarını geniş alanda oynayan ve tempo olarak düşük kalan Beşiktaş için biraz daha topu rakibine bırakmak, hücum ederken daha seçici davranmak ve tempoyu düşük tutabilmek bu maçın anahtarı olabilir. Hem ilk maçtan hem de Sporting’in son maçta yine gol bulduğu duran top organizasyonu da Beşiktaş’ın önlem alması gereken bir detay.

Adam adama savunma şart

Duran top savunmasında alandan çok adam adama savunmayı tercih etmesi kolay gol yememek adına önemli. Zaten eksiklerinden dolayı kulübesi de sağlam olmayan Beşiktaş için erken ya da duran toptan geri düşmek yine çok kötü bir senaryoya dönüşebilir. Matematik ne der, gruptan çıkma ihtimali falan bilmem ama Beşiktaş için Şampiyonlar Ligi’nde puan ya da puanlar alabilmek için belki de son fırsatı olan maça çıkıyor.