‘’Sadece hoca yetmez‘’
Türkiye’de her takım için Sergen Yalçın ismi doğru olabilir ama Trabzonspor özelinde sıkıntı sadece teknik direktör değil. Teknik direktör geldikten sonra başlayacak olan süreçte önce gönderilmesi sonrasında ise alınması gereken oyuncuları belirlemek ve paranın ne kadarına müsaade edileceği yani bütçe çok önemli.
Sergen Yalçın bu ligin dinamiklerini bilen, şampiyonluk yarışında yaşanacak baskıyı yönetebilen ama her şeyden önemlisi oyun okuması çok iyi bir teknik adam. Trabzonspor hocayı öncelikle projeleri ile ikna edebilmeli. Ve ne olursa olsun tamamlanmış kadrosunu sezon başı kampında hocasının önüne koyabilmeli. Aksi takdirde istikrarsız görüntü kaçınılmaz olur.
Şenol Güneş nasıl bir Trabzonspor efsanesi iken Beşiktaş’ta şampiyonluk yaşadıysa, Beşiktaş efsanesi Sergen Yalçın da Trabzonspor’u şampiyon yapabilir. Yeter ki doğru şartlar ve doğru zemin oluşsun.
‘’Rotasyon işe yaradı‘’
Fenerbahçe'nin, derbi hezimetinin getirdiği olumsuz ruh halini değiştirebilmek adına büyük bir rotasyonla sahaya çıkması ilk yarıda olumlu bir oyun getirdi. Dönen topları kazanan, bekleri oyuna sokan ve hızlı oynamaya çalışan bir görüntüdeydiler. Emre Mor'un attığı golün ardından bir kenar toptan gol yemesine rağmen demoralize olmadan Emre Mor'un çabukluğunu kalitesi ile birleştirmesiyle 2. golü de buldular. Soyunma odasına giderken skor tabelası Fenerbahçe'den yana olmasına rağmen oyun içerisinde taraftarın yönetim protestosu, bu maçın taraftar için teselli olmayacağının işareti gibiydi. 2. yarıya iki takım da hamlelerle geldi. Fenerbahçe'de Crespo, Kayserispor'da Mensah dahil oldular. Oldukça dengeli giden oyunda rutini bozan Cenk Gönen'i hataya zorlayarak golü atan Serdar Dursun oldu.
Arda, skoru ilan etti
Maçın son bölümüne futboldan çok taraftardan gelen protestolar damgasını vurdu. Yine de Fenerbahçeli oyuncular bu durumdan olumsuz etkilenmediler. Arda Güler oyuna girip skoru ilan etti. Galibiyetin öne çıkan ayrıntısı uzun süredir şans bekleyen ve adları unutulan Serdar Dursun ve Alioski'nin, neden sürekli oynamadıklarını anlayamadığımız Emro Mor ve İsmail Yüksek'in performanslarıydı. Sonuçta Fenerbahçe turu atladı ve taraftarı ile barışma süreci başlamış oldu.
‘’Gelecek sezon planlaması...‘’
Trabzonspor, Kayseri maçındaki kötü savunma performansından dolayı hem geri 4’lüde Hüseyin ve Larsen’le, hem de orta sahada Doğucan’la rotasyon yaparak başladı maça. Bu başlangıç 11’i ilk yarıda tutmuş gözüktü. Topa daha fazla sahip olmakta zorlansa da 3’lü savunma tercih eden Ankaragücü’ne birkaç etkisiz Sowe denemesi dışında pozisyon vermediler. Hücumda ise Markovic etkisi, santrfor bölgesine sürpriz şekilde giren Abdülkadir Ömür golü ile taçlandı. Dengeli oyunun en azından tabela kısmı, bu golle ilk yarının sonunda Trabzonspor’u işaret ediyordu. Ancak 2. yarıya Fıratcan ve Diack ile başlayan Tolunay Kafkas hamleleri her şeyi değiştirdi.
Karmaşık bir görüntü
Taylan Antalyalı’nın sazı eline aldığı yarım saatte Trabzonspor kalesine dalga dalga geldiler. Trabzonspor’da öne atılan topların duvara çarpar gibi dönmesine stoper kalitesinin düşüklüğü eklenince goller de arka arkaya geldi. Önce Sowe sonraDiack iyi oyunun ödülü, golleri attılar. Orhan Ak’ın karşı hamleleri de iyi oyundan çok karmaşık bir görüntü çıkardı ortaya. Son bölümde de gole yakın taraf Anlaragücü oldu. Sowe savunma kalitesizliğine bir ceza daha keserek turu geçtiklerini ilan etti. Trabzonspor elinde kalan son hedef Türkiye Kupası’ndan da elenirken yönetim bana göre gelecek sezon için plan yapmaya son düdük gelmeden başlamıştır. Bu planlamada ilk önce bu kadar kalitesiz yabancı oyuncu varken kimleri göndereceğini belirleyerek başlamalı.
‘’Tarihi geri dönüş‘’
ıslak zemin, beraberliğin işe yaramadığı bir derbi, hataya müsait bir Beşiktaş savunması ve sahnede Arda Güler... Topla rakip kaleye yakın buluştuğu her pozisyonda farkını belli eden Arda maça iyi başlayan Fenerbahçe’de önce kaçırdı, sonra Valencia’ya ‘al da at’ dedi, o da olmayınca nefis hareketlerle süslediği pozisyonda penaltıyı alarak ilk yarıda takımının fark yaratan oyuncusu oldu. Beşiktaş’ın 41. dakikada yediği penaltı golüne kadar işin hücum kısmında olmamasına rağmen golü yer yemez yakaladığı iki net fırsatta ise Altay Bayındır harika iki kurtarışla adeta bu sezon özelinde kendisi için yaşanan tüm olumsuzları çizdi.
Sonun başlangıcı...
İkinci yarıya Şenol Güneş tempolu orta sahadan ziyade kaliteye yatırım yaparak Maxim ve Redmond ile döndü. Arda’nın harika pasında Valencia penaltıyı alırken, 10 kişi kalan Beşiktaş’a karşı maç Fenerbahçe’nin ayağına kadar geldi. Ancak Valencia’nın penaltıyı kaçırması adeta sonun başlangıcı oldu. Redmond sazı eline aldı. Nefis 2 asisti Cenk Tosun tarafından aynı güzellikte bitirilirlen, Fenerbahçe adeta çöktü. Jesus’un aklına geç de olsa gereksiz 3’lüden dönmek geldi ama Redmond yokuş aşağı gider gibi harika çalımları süper bir final vuruşu ile bitirerek maçın fişini çekti.
Kilit değişiklikler
Asiste doymayan Redmond bir gol de Aboubakar’a attırdı. Beşiktaş’ın tarihi geri dönüşündeki en büyük pay, devre arasında yaptığı değişikliklerle Şenol Güneş, sonrasında Redmond, Mert Günok, Cenk Tosun, Salih, Colley ve Masuaku’nun... Fenerbahçe tarafı ise yine bir büyük maçta hayal kırıklığı yaratan futbolu ve Jesus seçimleri ile şampiyonluk yarışında çok ağır bir darbe yedi.
‘’Orhan hocaya ders!‘’
Peres’in savunma zafiyetlerine tüm defans eşlik edince futbol adına güzel diyebileceğimiz 2 gol gördü Trabzonspor kalesinde. İlk golde Emrah Başsan’ın tek vuruşu, 2. golde ise Gökhan’ın ara pası izlemeye değerdi. Trabzonspor’da Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür ise 2 yetenekli orta saha oyuncusu olmalarına rağmen fark yaratamayınca Trabzonspor gol için işi rakip savunmanın bireysel hatalarına bıraktı. Maxi Gomez bu hatalardan bir tane yakalayıp golü attı ama bu gole rağmen Trabzonspor’un oyun organizasyonu ilk yarı boyunca hiç iyi gözükmedi. İkinci yarıya Bardhi ile döndü Trabzonspor. Ancak iki takımın da işin savunma kısmındaki berbat görüntüleri, kaleye her gelinen topta pozisyona girmelerinde de etkili oldu. Kayseri gollerine Markoviç, Gomez ve Abdülkadir’ün vites arttırdığı kısa sürede karşılık veren Trabzonspor, beraberliği çabuk yakaladı. Markoviç’in şanssızlığı olmasa öne de geçebilirlerdi. Bireysel hataların çokluğuna Uğurcan’ın tepkisizliği eşlik edince, Mane halı saha maçına dönen oyunda Kayseri’yi bir kez daha öne geçirdi.
Markovic çıkmamalıydı
Son bölüme Trabzonspor Bakasetas ile girdi ama bana göre maçın iyilerinden Markoviç’in çıkması hataydı. Biraz da hamlelerin etkisi ile son bölüm daha az pozisyonla kısır geçti. Sonuçta Trabzonspor için maç mağlubiyetle, Orhan Ak hoca için önemli bir dersle bitti. Eğer Abdullah Avcı gibi gelir gelmez düzelttiği ilk ayrıntı takım savunması olmaz ise sezon sonunda Trabzonspor’un hoca adayları arasında yer alması imkansız olur.
‘’Jesus daha cesaretli olmalı‘’
Fenerbahçe ve Jesus adına hem golsüz geçen büyük maçlardaki kötü görüntüyü hem de şampiyonluk yarışında tekrar geride kalmamak adına sezonun en önemli derbilerinden biri geldi çattı. Karşısında kazanma alışkanlığını elde etmiş ve forvet hattı formda olan güçlü bir Beşiktaş var. Öncelikle çözülmesi gereken ilk sorun, rakibin tempolu orta sahasına tempo ile karşılık verebilmek. Burada Jesus’un şimdiye kadar 3’lü savunma ile oynadığı maçlarda yaşanan sıkıntıyı, bu kez orta sahayı 1 fazla yaparak çözmeyi deneyeceğini tahmin ediyorum.
Hücumda serbest Arda
Bekleri oyuna çıkmayı seven Beşiktaş’ta stoper-bek arasındaki zaafiyet oluşuyor. Bunu değerlendirmek için Valencia’nın (İyi senaryoyla oynayacağını düşünürsek) performansına kim eşlik edecek isim doğru tercih edilmeli. Özellikle İrfan Can, Pedro formsuzlukları, Serdar Dursun bu maçlar için yeterli gözükmeyişi ve maç eksikliği ile Jesus’un işini biraz zorlaştırıyorlar. Bana göre Arda, Mert Hakan, Zajc ve Emre Mor derbi için fark yaratacak oyuncular olabilirler. Açıkçası Valencia’nın arkasında Arda’nın serbest oynadığı bir derbi zaferi bu sezonun en değerli galibiyeti bile olabilir.
Güçlü başlangıç
Şu bir gerçek, Fenerbahçe şampiyonluk için işi Galatasaray deplasmanına bırakırsa ilk maçın skoru düşünüldüğünde bunu başarması kolay değil. O yüzden son derbiye avantajlı gidebilmek adına, bu derbiden kayıpsız çıkmalı. Risk alınacak bir son yarım saat değil, güçlü 11 ile başlanmalı. O yüzden Alanya’da olduğu gibi işi sonradan toparlamak değil, maça iyi başlayarak avantajlı tarafta maçı oynamak Fenerbahçe için en doğru hikayeyi de getirebilir. Tabi bu konuda Jesus bundan önceki derbilere nazaran daha cesaretli seçimler yaparsa...
‘’Tecrübe kazandı‘’
Grubun favorisi konumunda bulunan Hırvatistan'ın topa sahip olma özelliğini ve isteğini avantaja çevirmek için orta sahada yaptığımız pres bize istediğimiz fırsatları getirdi. Fakat kazandığımız topların final paslarını iyi son vuruşlarını ise kötü yaptık. Buna bir de Livakoviç’in yüksek performansını ekleyince maçın hikayesini değiştirme şansımız ilk yarı boyunca olmadı. Oynadığı oyuna inanan ve yakaladığı pozisyonlarda gole çevirme oranı yüksek Hırvatistan, Ferdi’nin arkasına yaptığı denemelerden birinde Kovaçiç ile golü bulmayı başardı. Kuntz’un sakatlanan Hakan’ın yerine İsmail Yüksek’i alması ile pres gücümüz daha artsa da Hırvatlar tecrübeleri ile karşılık verdiler. Ve ilk yarının uzatmalarında İsmail Yüksek’in hatası ile başlayan, Modriç’in pası ile devam eden Kovaçiç’in final vuruşu ile devam eden atak ve gelen gol ile bütün direncimizi kırarak bizi soyunma odasına gönderdiler.
Mert Günok çıkardı...
Maçta ikinci yarıya geri dönüş için daha tempolu, hücumda da daha saldırgan başladık. Ancak pas oyununu soğukkanlılığı ile iyi oynamaya devam eden Hırvatistan bize pek pozisyon vermezken, Pasaliç’in yakın mesafeden vuruşunu Mert Günok çıkarmasa bu bölümde de golü bulabilirdi. Son bölüme Kuntz hamlelerle girdi. 11 için yeterli görülmeyen! Arda ve Barış Alper ile şans yaratmak istedik ama olmadı. Sonuçta Hırvatistan kalitesini, tecrübesini ve sakinliğini konuşturarak haklı bir galibiyet aldı. Bize de alınması gereken bir ders kaldı.
‘’Bir seçimden daha fazlası‘’
A Milli Takımımız için kaleci seçimi, normal oyuncu seçimlerinden çok farklı olmalı... Bu konuda da teknik direktör Stefan Kuntz'un işi hiç kolay değil. Altay Bayındır ya da Uğurcan Çakır, sözleşmiş gibi istikrarsız bir sezon geçirdikleri için hangisinin üzerinde ısrar etsen diğerine haksızlık gibi gözükebilir. Mert Günok ise bana göre bu iki kaleciden de form durumu olarak önde ve eldivenleri daha çok hak ediyor. Ancak Mert'in ilerlemiş yaşı ve bazen top tekniğine olan aşırı güveni, ölümcül hatalar yapmasına sebep olabiliyor. Açıkçası önünde 2 yol var Kuntz'un; ya o an için form durumu yüksek veya oynadığı maçı iyi geçiren kaleciyi seçecek ya da 'Benim kalecim budur' diyerek, çok büyük hatalar yapmadığı sürece aynı o kalecide ısrar edecek.
Skorlarla da bağlantılı
Açıkçası Kuntz, hangi yolu seçerse seçsin kaleci konusunda yapacağı seçimin diğer bölgedeki oyuncu seçimlerinden eleştiriye daha az açık olduğuna inanıyorum. Ama bir gerçek var ki arkasında duruluyor gibi gözükse de bir Faroe Adaları felaketinin ardından işler iyi başlamazsa, tecrübeli hoca için Milli Takım macerası da bitebilir. O yüzden kaleci konusunda yapacağı seçim, alacağımız skorlarla da çok birbirine bağlı. Yani iyi bir kaleci performansı maç, kazanılan maç da Kuntz'a kredi demek.