Eğer aklınıza son dönemlerdeki gibi ismi büyük ancak oyun kalitesi düşük derbiler geliyorsa bu kuşkuları kafanızdan atın. Çünkü Beşiktaş’ın kazanma zorunluluğu ile sahaya çıkacak olması maç başlangıcında 2 takımında sevdiği oyun tarzlarıyla oyuna başlayacak olması demek. Sadece hangi takımın oyununu diğerine kabul ettireceği ve maça iyi başlayacağı soru işareti. Ancak topla oynamayı seven Beşiktaş takımı özellikle oyunu ne kadar çabuk kenarlara taşıyıp formda Babel ya da derbilerin kilit oyuncusu Quaresma ile oynarsa o kadar etkili olur.

Talisca çare olmadı

Fenerbahçe’nin en güçlü bölgesi orta sahanın ortasından gitme çabası ise Topal-Josef ikilisinden duvara çarpmış gibi dönecektir. Bir diğer ayrıntı ise gol atma mecburiyetinin olduğu bir maçta santrforu kötü oynarsa Şenol Güneş’in ne yapacağı? Sakatlıktan dönen Vagner Love ya da daha önce o pozisyona çekilen Talisca Beşiktaş’a çare olmadı. Ama kulübeye bakınca son maçta Oğuzhan, Tolgay gibi özel yeteneklerde bu büyük maçları büyük oynayabilirler.

Kısa Mesaj:

Fenerbahçe son 5 lig maçında sadece 1 gol yedi. Beşiktaş’a karşı 2-2 ile avantajlı görünüyorlar. Fakat Beşiktaş’ı 0-0’da tutmak için sıfır hata ile oynamak zorundalar.

Ön plana kim çıkar?

Josef’in derbiye damga vurma ihtimali çok yüksek. Geldiği günden bu yana derbileri bir başka oynuyor. Sambacı’nın Beşiktaş’ın merkezine yapacağı baskı ve yüksek top savunmasına katkısı maçın anahtarı olur.

Avantajlı dönülen kupa maçı rövanşında ana hedefin Süper Lig olduğu da düşünülürse Fatih Terim’in rotasyon yapmasından daha doğal bir durum olamaz. Ancak rotasyon yaparken en önemli kriter şans vereceğiniz oyuncuların oynamadıkları dönemde kendini ne kadar hazır tuttukları. Akhisar’ın topu hiç oyalamadan direkt oynama iştahı ve kalabalık savunmasına karşı Seleznov’un ayağından 2 gol yiyip pozisyona dahi giremediler. 2. yarı bir 10 dakika daha değişen bir şey olmayınca Gomis ve Rodrigues hamleleri geldi. Bu dönemde Akhisar iyi savunma yapmaya devam ederken Muğdat’la maçı ve turu koparma şansını adeta elinin tersi ile itti. Ancak Maicon’un iki sarı karttan atılışı felaketin habercisi oldu. Ve gecenin sonunda sürpriz ancak performansıyla maçı hakeden Akhisar, kupanın ilk finalisti olurken Galatasaray için kaybın ne kadar büyük olduğu ancak lig bitince anlaşılacak.

Gecenin sorusu

Bu maç ligi etkiler mi ? Tam tersine kupadan elenmek Galatasaray’lı oyuncular için ligi olmazsa olmaz bir hale getirdi.

Maçın starı

Bir santrfor girilen pozisyonda nasıl doğru yerde olur ve nasıl gol vuruşu yapar? Seleznov her iki sorunun cevabını verdiği 2 golle maçın ve turun kahramanı oldu.

Maçın olayı

Galatasaray’ın kupada şans verdiği oyuncuların performansları hayal kırıklığı yaratırken özellikle Maicon, Yasin, Eren ve Latovlevici bu hayal kırıklığının baş aktörleri oldular.

Kısa mesaj

Okan Buruk takımı ligde formsuz bir dönemden geçmesine rağmen rövanş maçındaki konsantrasyonu ve doğru taktik anlayışıyla gecenin kahramanlarından biriydi.

Beşiktaş’ın ligde hedefini erken tutturmuş, konsantrasyonu ve mücadele gücü düşük Akhisar’a daha ilk 20 dakikada cezayı kesmesi maçın da stressiz geçmesi demekti. Süper Lig’de topa hakimken boş oyuncuyu en çabuk bulan takımlardan Beşiktaş bu özelliğini ortaya koyarken Oğuzhan ve Tolgay gibi oyun kurucuları kulübede olmasına rağmen pozisyona girmekte de zorlanmadılar. Akhisar’ın ise hayat belirtisi gösterdikleri 10 dakikada buldukları fırsatlar Fabri’ye kurban gitti. 2. yarı ise sırasıyla Babel’in kopya golü, Beşiktaş’ın rahat pozisyon bulduğu, Akhisar’ın da fırsatları kolayca harcaması şeklinde geçti. Sonuçta Beşiktaş güle oynaya bir deplasman galibiyeti alarak maç fazlasıyla da olsa İstanbul’a lider döndü.

Gecenin sorusu

Beşiktaş bu performansı sezon sonuna kadar sürdürebilir mi? İstanbul dışında sadece Osmanlı maçı olan Beşiktaş kalan fikstürde Galatasaray maçı hariç tüm maçları rahat kazanabilir.

Maçın starı

Genelde Şenol Güneş’in elinin değdiği santrforlardan bahsederdik. Ancak bu sezon aynı etkiyi adeta yeniden doğan ve sezonun en istikrarlısı Babel’de yaşıyoruz. Babel hem Akhisar maçının hem de sezonun yıldızlarından.

Maçın olayı

Caner ve Adriano’nun geriden oyunu organize etmeleri orta sahada Oğuzhan ve Tolgay’ın olmamasına rağmen pas trafiğinde hiçbir sıkıntı hissettirmedi.

Kısa mesaj

Medel sezon boyu ceza sahası önüne gelmeyen ofansif orta saha oyuncularına göre 2 haftadır çok daha fazla hücum katkısı veriyor.

Gençlerbirliği’nin 5’li savunma dizilişi, kademeli ve disiplinli savunma anlayışı ve düşme potasındaki her takımda görmeye alışkın olduğumuz oyun sertliği, narkoz almış bir hastaya çevirdi maçın ilk yarısında Galatasaray’ı. Zaman zaman Belhanda, Gomis, Feghouli ve Mariano ile kıpırdanmaya çalışsa da ayağa kalkmak için top gelmeden düşünen oyuncuların devreye girmesi kadar hareketli ve dikine oyuna ihtiyaçları vardı.

2. yarı Galatasaray’ın hareketlenmesi beklenirken savunma disiplinini yüksek tutmaya devam eden Gençlerbirliği, topu rakibe vermesine rağmen net fırsatları kaçıran taraftı. Galatasaray tarafında ise Sinan ve Eren hamlelerinin bile oyuna en ufak bir katkısı olmadı. Hikayenin sonu ise Manu’nun yakaladığı kontra ve Alper’in golü ile Galatasaray adına çok kötü bitti. Sonuçta Galatasaray sezonun pozisyon anlamında en kısır maçını oynayarak hem Gençlerbirliği’ni hem de deplasman fobisini yenememiş oldu.

Gecenin sorusu

Bu mağlubiyet Galatasaray için ne anlama geliyor? Şampiyonluk için artık derbi kazanmaktan başka çaresi yok. Ancak bu sezon bunu hiç başarılmadığı için, takım baskı altında hissedebilir.

Maçın starı

Geriye yaslanarak oynayan ve rakibini yüksek toplara zorlayan Gençlerbirliği’nde Palitsevich yaptığı her hamlede başarılı olup sahanın yıldızı oldu.

Maçın olayı

Derbilerde kötü oynamasına alıştığımız Belhanda, Gençlerbirliği maçında da kayıplara karıştı. Fatih Terim’in özellikle derbilerde Belhanda’sız bir başlangıç yapabileceğini düşünüyorum.

Kısa mesaj

Gençlerbirliği aldığı 3 puanla sezon sonu belki de ligde kalacak ancak Galatasaray şampiyon olamaz ise hatırlayacağı en kötü hatıra Ankara olur.

Fenerbahçe, fiziksel olarak çok güçlü ve dayanıklı bir takım. Bu özelliklerini deplasmanlarda üzerine gelen takımlara karşı pres yaparak kullanıp istediği skorları da alıyor. Ancak iş çok adamla kapanan takımlara geldiğinde yaratıcılık konusunda sürekli sınıfta kalıyor. İşte pozisyonsuz ilk yarının özeti bu. Oyun disiplinini elden bırakmayarak, süratli oyuncularla kontratak oynamaya çalışan Osmanlıspor’a karşı Josef’in attığı tek şutla oynayan Fenerbahçe şampiyonluk adayı takımlar içinde kredisi en az olanı olmasına rağmen 45 dakikayı adeta çöpe attı. 2. yarıya da sezon boyunca mecbur kalmadan oynama şansı bulamayan Valbuena’yı oyuna alarak başladılar. Vitesi yükselterek özellikle Şener’in kanadını iyi kullandılar. Ancak maçın kilidini yine duran toptan Skrtel ile çözdüler. Giuliano’nun çabası ve Soldado’nun bitirmesi ile de işi garantiye aldılar. Sonuçta Fenerbahçe kötü oynadığı ilk yarının ardından saha içinde yaratıcı ve sorumluluk alan Valbuena hamlesi kadar Şener, Topal ve Giuliano’nun öne çıktığı maçta ligden kopmamak adına önemli bir galibiyet almış oldu.

Gecenin sorusu

Bu galibiyet şampiyonluk şansını arttırır mı? Açıkçası Galatasaray oynamadı ancak diğer adayların kaybetmemesi sebebiyle Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansı galibiyete rağmen çok zor.

Maçın starı

Aslında yıldız statüsünde oynayan bir oyuncu yoktu ancak Giuliano ve Şener maçın içerisinde en çok isteyen oyunculardı.

Maçın olayı

Hepimizce malum olan işler kötü gitmeden oyuna giremeyecek Valbuena için sanki takım arkadaşlarının çok sıradan bir ilk yarı oynayıp o girdikten sonra vitesi arttırmaları bence gecenin olayıydı.

Kısa mesaj

Düşme adayları içinde oynadığı oyun kadar fikstürü de en kötü olan Osmanlıspor için işler artık çok daha zor.

Maçın ilk yarısında Beşiktaş’ın özel oyuncularının sahada olmayışının farklı getirileri oldu. Beşiktaş tarafında oyun kuruculuk sorumluluğunu Caner, Medel, Adriano gibi oyuncuları üstlenip set oyunundan ziyade çabuk kaleye gitme çabaları Talisca ve Babel’in etkili oyunları sayesinde tutunca ibre daha ilk yarıdan kendilerine dönmüş oldu. 2. yarıya Beşiktaş fizik kalitesini koyarak başladı ve 3. golü de Tosiç’le buldu. Ancak rahatlık Göztepe’ye yaradı. Önce kaptıkları topla Halil üzerinden gol yaptılar,sonrasında ise yine bir kırılma anında Demba Ba ile direğe takılıp maçı çevirme şansını kaçırdılar. Sonrasında ise Beşiktaş’ın hamleleri ve golleri geldi. Sonuçta Beşiktaş eksiklerine rağmen sezonun kendi adına en keyifli maçını oynarken şampiyonluk iddiasını da son haftaya kadar zorlayacağını haykırır gibiydi.

Gecenin sorusu

Eksik oyuncuların olmayışına rağmen galibiyet de öne kimler çıktı? Özellikle orta kalitesi ve top tekniği ile Caner, Adriano, Babel, Medel, Tosiç ve Talisca öne çıkan oyunculardı.

Maçın starı

Beşiktaş’ın eksikleri üzerinden zorlanması en muhtemel maçında yine attığı golle kilidi erken açan ve olası bir sürprizi engelleyen Talisca oyun olarak da hücumdaki her organizasyonun en etkili oyuncusuydu.

Maçın olayı

Beşiktaş’ın sezon boyunca alamadığı santrafor performansları düşünülünce Demba Ba oynadığı oyunla bana göre kendisini transfer etmeyenleri buna pişman etti.

Kısa mesaj

Larin, Mustafa Pektemek’in harika pasında Beşiktaş kariyerine golle başlayarak büyük moral buldu.

Şampiyonluk adayı takımlar içerisinde maç trafiğini bu sezon özelinde en iyi yapan takım olan Başakşehir, bu özelliğini Yeni Malatyaspor karşısında da sürdürdü. Pozisyona girme açısından özellikle maçın ilk yarısında daha istekli ve arzulu olmasının karşılığını sezonun en istikrarlı kanat oyuncusu Edin Visca’nın asistinde Elia’nın attığı golle alan Başakşehir, bunun dışında işin savunma kısmını da topu rakibe vermeyerek yapmayı başardı. Özellikle Emre Belözoğlu’nun organizatörlüğünde İrfan Can ve Arda gibi oyuncular Başakşehir’i çok iyi yönettiler.

0 pozisyonlu ikinci yarı

Malatyaspor, 90 dakika boyunca oyun disiplininden kopmamasına rağmen işin hücum kısmında hiçbir varlık gösteremedi. Erol Bulut 3 hamlesini de forvet hattına yapmasına karşın Malatyaspor, Başakşehir takımının kalesine dahi gitmeyi başaramadı. Başakşehir tarafında ise skorun 1-0 olması özellikle 2. yarıda topa hakim olmalarına rağmen rakip kaleye gitme konusunda acele etmemeleri neredeyse ‘0’ pozisyonlu bir ikinci 45 dakika geçirdi.

Yıldızları kaybetmemek önemli

Başakşehir için bu maçı kazanmak kadar kart sınırında bulunan Mahmut ve Adebayor’u kaybetmemek de önemliydi. Belki de sezonun kaderini belirleyecek Galatasaray maçı öncesinde ideale yakın kadrosu, form durumu ile Malatya maçını kazanarak son düzlükte basit hata yapmayacaklarını da göstermiş oldular. Oyuncuların iyi niyetli oluşu hakem Barış Şimşek için önemli bir şans olurken, iki tarafı da rahatsız edecek hiçbir karar vermedi.

Maçın adamı: Emre Belözoğlu

İlerlemiş yaşına rağmen takımını çok iyi organize eden topu ayağına her aldığında doğru oyuncuyu seçmeyi başaran Emre Belözoğlu, maçın ön plana çıkan ismi oldu.

Kırılma anı 18. dakika

Başakşehir’in Elia ile bulduğu gol maçın kırılma anı oldu. Abdullah Avcı’nın öğrencileri gelen golle karşılaşmanın kilidini de açmayı başardı.

Kapanan takımları açma konusunda başarılı birçok planı olan bir takım Başakşehir. Bu planlar içerisinde duran top başarısı, oyunu kanatlardan oynayarak (Visca ve Elia’nın form durumu düşünülürse en önemli kozları bu) rakibi açma ve Adebayor gibi bir santrforun pozisyon dahi yokken yapacağı bir yaratıcılık üzerinden rakiplerini çözebilirler. Ancak bu ayrıntıların yanında Başakşehir’li oyuncuların antreman performanslarından tutun da, Abdullah Avcı’nın hamlelerine kadar her ayrıntıya aşina bir Yeni Malatyaspor teknik direktörü Erol Bulut var karşılarında. Her ne kadar ligde hedefine büyük ölçüde ulaşmış olsa da Gençlerbirliği maçındaki futbol ne kadar formda olduklarını da gösterdi. Yani Erol Bulut’un takımı iyi konsantre olursa rakipleri ne kadar güçlü olursa olsun puan ya da puanlar alabilecek kapasiteye sahip.

Bu istatistiğe dikkat!

Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Erol Bulut, yıllarca yardımcılığını yaptığı Abdullah Avcı’ya bugün ikinci kez rakip olacak. İlk yarıda Malatya’da oynanan maçı Başakşehir 2-0’lık skorla kazanmıştı.

Kısa mesaj

Galatasaray maçı öncesi Adebayor ve Mahmut kart sınırında. Mahmut’un yokluğu doldurulabilir ancak Galatasaray deplasmanına Adebayor’suz gitmek Başakşehir için psikolojik olarak da dezavantaj olur.

Ön plana kim çıkar?

Beşiktaş derbisi sonrası Adebayor’u izleyip Başakşehir maçlarına başka bir kilit oyuncu yazmak zor. O kazanmak isterse, şartlar ne olursa olsun Başakşehir’in de kazanma olasılığı o kadar fazla olur.