‘’Emin adımlarla‘’
Mısır’ı 1-0 mağlup eden Uruguay, Suudi Arabistan’ı da Suarez’in attığı tek golle devirmeyi başardı. Bu sonucun ardından puanını 6’ya yükselten Güney Amerika temsilcisi, Rusya ile birlikte A Grubu’ndan çıkmayı garantiledi.
Biraz sıcaklığın etkisi, biraz ilk maçtaki galibiyetin rahatlığı, birazda Suudi Arabistan’ın kolay gol yiyen bir takım olması Uruguay’ın tempoyu düşük tuttuğu bir ilk yarı çıkardı ortaya. Yine de Cavani-Suarez gibi bir santrafor tandeminiz varsa bu düşük tempoda bile gol yapabilirsiniz. Topu bir şekilde rakip kaleye götürün yeter. İlk yarıda da böyle oldu. Kalecinin büyük hatasını değerlendiren Suarez kornerden golü yaptı.
Suudi Arabistan’ın çabaları kadrosunun kalitesizliğine kurban giderken maç boyunca sadece 29’da Hattan’la girdikleri pozisyonun dışında pozisyon üretemediler.
Heyecanlanamadılar bile!
2. yarı yine dengeli oyun içerisinde Uruguay’ın ürettiği az sayıdaki pozisyonla geçerken en az forvet hattı kadar kaliteli defans oyuncuları Godin - Gimenez ikilisi yüksek konsantrasyonlu başarılı bir maç çıkarınca Suudi Arabistan puan için heyecanlanamadı bile.
Sonuçta Uruguay istediğini kontrollü bir oyunla almayı başardı ve Rusya ile el ele gruptan çıkmayı başardılar.
Maçın sorusu
Uruguay derece yapabilir mi? Zayıf rakiplerle oynamasına rağmen kazanma alışkanlığını yakalayan Uruguay’ın yarı final oynayabileceğini düşünüyorum.
Maçın starı
Tecrübesi ve soğukkanlılığı ile Godin pozisyon vermeyen Uruguay savunmasının en başarılı ismiydi.
Maçın olayı
Maç boyunca kurtarış yapmasına gerek kalmayan Muslera belki de kariyerinin en rahat maçlarından birini oynadı.
Kısa mesaj
“Bir hakemin uzun zamandır bu kadar rahat ve hatasız bir maç yönettiğini görmemiştim.”
‘’Türk hoca daha doğru olur...‘’
Başkan olduğu andan itibaren ilk kritik kararını teknik direktör seçimi ile verecek Ali Koç’u zor bir dönem bekliyor. Sadece şampiyonluk ya da kupa kaldırmak değil, taraftarın kaybolan heyecanını geri getirmek de bu seçime bağlı. Fenerbahçe’nin son şampiyonluğunda ise takımın oynadığı futbol, saha içi ayrıntıları da tamam olunca, ister istemez akıllara Ersun Yanal geliyor. Kendi oyununu içeride ve dışarda rakiplerine kabul ettiren, hücum oyuncularının hepsinden yüksek performans alan, oyunu hızlı oynayan o Fenerbahçe, Nisan’da şampiyon olmuştu. Sonrasında yönetimin gün be gün yaptığı her yanlış teknik direktör seçimi ve oyuncular özelindeki transfer politikası, aynı Fenerbahçe’ye kadro kalitesini kaybettirdi.
Elbette kolay değil
Yani Ersun Yanal tekrar takımın başına geçse bile şartlar ve rakiplerin bugünkü gücü, şampiyonluk yarışının yine 4-5 takım arasında geçme ihtimali, Avrupa Kupası ile birlikte yeni sezonda fazlalaşacak maç sayısı, yeni hoca kim olursa olsun hocanın işini zorlaştırıyor. Gerçekçi olmak gerekirse Ali Koç’un hoca olarak seçeceği isimle uzun süreli bir kontrata, hoca raporu doğrultusunda oluşacak transfer listesini tamamlamak için 2-3 transfer dönemine ihtiyacı var. Özellikle ön elemelerde başarılı olup Şampiyonlar Ligi’ne katılmayı başarırsa başka, kalamaz ise başka isimler konuşulabilir.
Yanlışa itebilir
Ancak tüm oyuncu transferlerinin aynı hoca tercihinde olduğu gibi minimum 3-4 yılı hesaplayarak bir planlama doğrultusunda yapmak Fenerbahçe için günü kurtaracak transfer yapmaktan daha önemli. Birden büyük başarı ya da yıldız transfer beklentileri içine girmek yeni başkan Ali Koç’u yanlış hamlelere itebilir. Bu yüzden başkanın yapacağı ilk seçimin bana göre Fenerbahçe’yi ve ülke futbolunu iyi tanıyan, daha önce şampiyonluk yaşamış Ersun Yanal’dan ya da Aykut Kocaman gibi Türk bir hocadan yana kullanması en doğrusu olacaktır.
‘’Başarısızlık kaybettirdi‘’
Uzun zamandan beri tribüne gelmeyerek tepkisini belli eden taraftarın, Ali Koç heyecanına kongre üyeleri de kayıtsız kalamayarak Fenerbahçe’de koltuğu taraftarın
büyük bölümünün istediği genç isme emanet ettiler.
Bana göre Aziz Yıldırım’a bu kongreyi kaybettiren en önemli detay futboldaki başarısızlık olurken yeni başkan Ali Koç’un önünde çok ciddi sorunlar var.
Ve sorunlar sadece para ile değil, uzun süreli transfer çalışmaları, proje ve sabır ile çözülebilir.
‘’Şampiyonluğu hediye etmez‘’
Cebinde beraberlik kredisi ile şampiyonluk maçına giden Galatasaray’ın inanmış görüntüsü, tecrübeli teknik heyeti ve özel oyuncularının yüksek form durumu ile Göztepe maçında favori olduğu bir gerçek. Şimdiye kadar ilk 4 sıradaki takımlardan sadece sezonun ilk maçında Fenerbahçe’den puan alabilen Göztepe ise bu dezavantajının yanı sıra Halil ve Poko gibi önemli oyuncularını Konya’da kaybederek döndü.
Kolay gol yiyorlar
Orta saha sertliği konusunda iyi bir takım olmalarına rağmen kolay gol yiyen Göztepe, hücum etme konusunda ise Halil’in yokluğunda Demba Ba, (sakatlığı geçip oynayacak duruma gelirse) Ghilas ve bana göre sezon genelinde beklentilerin çok altında kalan Goufran’ın ayaklarına bakacak.
Durağan oyun olmaz
Galatasaray tarafında ise özellikle beraberliğin şampiyonluk için yeterli olması durağan bir oyun getirmeyecektir. Maçın başlangıcından itibaren işi garantiye almak isteyecek olan Galatasaray, Donk ve Fernando gibi pozisyonlarını kolay kaybetmeyen oyuncular sayesinde risk almadan hücum edebilir.
Sinan önemli koz
Ele avuca sığmaz görüntüsü ile sezonun en önemli kozu olmayı sürdüren Rodrigues, Gomis ile deplasmanlarda gol bulma konusunda sıkıntı yaşamayan Fatih Terim’in bir avantajı da Sinan Gümüş gibi önemli bir kozu daha olması. Sonuçta Galatasaray bana göre avantajlı çıktığı İzmir deplasmanında şampiyonluğu kolay kolay rakiplerine hediye etmez. Ancak aksi bir durumda tarihinin en büyük hayal kırıklığını yaşayacaktır.
Ön plana kim çıkar?
Harika bir sezon geçiren Rodrigues’in, sezon finalini de çok iyi yapacağını düşünüyorum.
Kısa mesaj
Göztepe takımının en önemli kozu, tüm sezon olduğu gibi son maçta da müthiş taraftarı olur.
‘’Kazandı ve bekliyor‘’
Maça iyi başlayamayan, topa hakim olmasına rağmen rakip takım sahasında boşluk bulmakta zorlanan Başakşehir’in imdadına Celustka yetişti. Attığı ölçüsüz pas Elia’yı savunma ile bire bir bırakınca bu oyuncunun asisti, Bajic’in dokunuşu ile cezayı kestiler. Antalyaspor ise yüksek savunma disiplinini topu kazanır kazanmaz Jevtovic’i bularak yakaladığı pozisyonlarla süsledi. Ancak biraz beceriksizlik biraz da Volkan Babacan’nın refleksleri sayesinde gol bulamadılar.
Tecrübesi ile...
2. yarı Antalyaspor kıpırdanmak istesede oyunun kontrolünü kaybettiği anlarda bile basit hata yapmadan soğukkanlı kalabilen Başakşehir zaman zaman yaptığı hücum presle etkili oldu. Emre ilkinde kazandığı topta golü kaçırsa da ikinci kazanışında golü Visca’ya attırarak rakiplerinin gardını tamamen düşürdü. Sonuçta Başakşehir oyun kalitesi anlamında sezon genelinin altında kaldığı bir maçı tecrübesi ile geçerek çok az da olsa şampiyonluk şansını devam ettirmeyi başardı.
Kısa mesaj
Ali Palabıyık maçın genelinde rahat bir maç yönetirken sadece Maicon’u 2. sarıdan atmadığı pozisyonda hata yaptı.
Gecenin sorusu
Bajic-Adebayor tercihi nasıl bir oyun getirdi? Pas trafiği konusunda Mossoro gibi özel bir oyuncu özellikle ilk yarıda aranırken bitiricilik konusunda Bajic attığı golde doğru yerde doğru vuruşu yaparak bu eksikliği bir parça kapattı.
Maçın starı
Maç dengede giderken yaptığı kurtarışlarla takımının geri düşmesini engelleyen Volkan Babacan ve oyunu iyi organize etme konusunda yine kusursuz bir maç oynayıp asist yapan Emre maçın iyileri oldular.
Maçın olayı
Geçtiğimiz hafta yaşadığı hayal kırıklığı ve eksiklere rağmen yarışın içinde kalabilmek adına Başakşehir’in verdiği tepki gecenin olayıydı.
‘’Akhisar istedi ve kazandı‘’
Fenerbahçe ligde yakaladığı galibiyet serisininde özgüveni ile topa hakim olarak başladı, Akhisar ise topu bilinçli olarak rakibine bırakıp çabuk kaleye gitme ve duran top özelliğine güvenerek benimsediği oyunuyla karşılık verdi. İki takımda tempolu oyununun karşılığını bulduğu pozisyonlarla aldı.
Ancak kaleci Fatih Josef ve Soldado’ya geçit vermezken, Miguel Lopes defansdan dönen topa enfes vurup takımını soyunma odasına önde götüren golü attı. Telafisi olmayan maçta ilk hamle Aykut Kocaman’dan geldi. Fernandao ile çift santrfora dönüp etkisiz Alper’i kenara aldı. Bu hamle özellikle Şener’in iyi oynadığı Fenerbahçe’de karşılığını vermesine rağmen oyun disiplinine sadık kalan Akhisar kalabalık ama dalgın savunmaya bir ceza daha kesip Sissoko ile tekrar öne geçti.
Maçın kırılma anlarında Fernandao ile golleri kaçıran Fenerbahçe’ye Barbosa son darbeyi vurarak maçı bitirdi. Ve sonuçta maçı daha fazla isteyen, özel oyuncuları Seleznov olmamasına rağmen potansiyellerine göre haddini bilerek ancak çok isteyerek oynayan Akhisar kupayı kazanmayı başararak tarihinin en önemli başarısını elde etti.
Gecenin sorusu
Fenerbahçe kupayı neden kaybetti? Özellikle böyle maçlarda ön plana çıkması beklenen Soldado, Aatif, Giuliano ve Alper gibi oyuncuların tamamının kötü oynaması kupanın kaybedilmesindeki en önemli etken oldu.
Maçın starı
Bu unvanı bir kişiye vermek haksızlık olur. Muğdat, Sissoko, Mustafa Yumlu, Fatih ve Lopes Akhisar’da, Şener ise Fenerbahçe’de maçın en iyisi oldular.
Maçın olayı
Okan Buruk ligde puan dahi vermediği Fenerbahçe’ye karşı kupada da şans tanımayarak rakibine karşı bu üstünlüğü yakalayan tek teknik direktör oldu.
Kısa mesaj
Bu kupayı Galatasaray ve Fenerbahçe’yi eleyen Akhisar genel performansıyla en çok hak eden takımdı.
‘’Zorlanmadan kazandı‘’
Beşiktaş’ın kupa ve ligde hedeflerin çok geride kalışı ve Kayserispor’un rakibini fazla rahatsız etmeden oynadığı oyun adeta ‘gazı kaçmış iki takım’ çıkarmıştı ortaya. Ancak Vodafone Park etkisi, Quaresma ve kadrosunda tren kaçmış olsa bile profesyonelliğin ağır bastığı oyuncu sayısının fazlalığı daha ilk yarıdan maçı Beşiktaş’a getirdi.
Golleri atan savunma oyuncuları olsa da başrolde yine Quaresma vardı. 2. yarı ise kimse kimseyi üzmemesine rağmen Tosiç yaptığı hatanın bedelini atılarak ödeyince Kayserispor’a maçı çevirebilmek adına bir şans geldi. Ancak Kayserispor sezona havlu atmış görüntüsü ile dönüş için gerekli oyunu oynayamadı. Sonuçta Beşiktaş olumsuzlukları bir parça da olsa geri plana atmayı başardığı bir galibiyeti zorlanmadan almayı başardı.
Gecenin sorusu
Beşiktaş bu galibiyetle yarışa dönebilir mi? Galibiyete rağmen Beşiktaş’ın sezon sonunda geçebileceği takımın Başakşehir olabileceğini düşünüyorum.
Maçın starı
Maçın ilk yarısında skoru alan oyunun kahramanı Quaresma, 45 dakikalık performansı ile maçın öne çıkanıydı. İç sahada kapanan takımların çilingiri olmayı sürdürdü.
Maçın olayı
Hedeflerden uzaklaşılmasına rağmen Beşiktaş taraftarının Şenol Güneş ve takıma sahip çıkan tavırları gecenin olayıydı.
Kısa mesaj
Beşiktaş’ın santrforlarından son yıllarda aldığı en düşük performans aldığı sezonda Vagner Love’da vasat kalarak bu istatistiği bozmadı.
‘’Valbuena girdi oyun değişti‘’
Giuliano’nun hareketli oyununa eşlik edecek Alper, Soldado ve Aatif gibi oyuncular, etkisiz kalınca Fenerbahçe kısır bir ilk yarı oynadı. Hasan Ali’nin bindirmeleri olmasa, Bursaspor ceza sahasına girmekte dahi zorlanacaktı. İkinci yarıda Valbuena’nın girişi ile Fenerbahçe’nin oyunu işlemeye başladı. Ancak Bursaspor, altyapısından yetiştirdiği Furkan ile harika bir gol bulup, oyun olarak Fenerbahçe’nin temposuna karşılık verince tadından yenmez bir maç ortaya çıktı.
Valbuena’nın oyuna girdikten sonra forvet hattındaki tüm arkadaşlarını pozisyona sokması, Aykut Kocaman’ın arka arkaya Janssen, Fernandao hamleleri ve Fırat Aydunus’un Titi’ye gösterdiği kırmızı kart, Fenerbahçe’nin geri dönüşündeki ayrıntılardı. Bana göre, şampiyonluk potasına en yakın olduğu son 3 haftada Fenerbahçe’nin bir parça saha içerisinde baskı hissettiği de görüldü. Buna rağmen ikinci yarıda maçı kazanmak için gösterdiği çaba galibiyet serisinin altı maça yükselmesini sağladı.
Gecenin sorusu
Son 2 haftada Fenerbahçe, Galatasaray ile olan genel averajını düzeltebilir mi? Fenerbahçe, Karabük deplasmanından farklı bir skorla dönmek istiyorsa Valbuena’nın oynaması gerekli.
Maçın starı
Hasan Ali yaptığı bindirmelerin yanısıra her gittiğinde verdiği ilk paslar ve ortalarla takımının en iyisiydi.
Maçın olayı
Hafta arasında yaşadıkları ekonomik problemlere rağmen Mustafa Er yönetimindeki Bursaspor’un, Fenerbahçe’ye karşı oynadığı futbol, takdiri hak etti.
Kısa mesaj
Fırat Aydınus maçın genelinde iyi bir yönetim gösterirken, Titi’ye yapılan faulü görmeyip, sonrasında aynı oyuncuyu atarak büyük bir hata yaptı.