Dünya Kupası’nın keyifli futbol denince akla gelen ilk 2 takımı yarı finalde eşleşti. Özellikle boş alan bulduklarında oyunu hızlı oynamaları, hücum hatlarının yüksek form durumları, lider oyuncularının iyi bir turnuva geçirmesi gibi birçok benzer özellikleri var. İkisi de yediklerinden fazlasını atma konusunda çok başarılılar. Son 15 resmi maçlarına bakınca Fransa sadece 1 kez mağlup olurken, Belçika hiç yenilmemiş.

Alışkanlıkları sürüyor

Yani kazanma alışkanlıkları uzun süredir devam ediyor. Bana göre sadece 1 konuda biri diğerinden önde. O da orta saha kalitesi ve sertliği konusunda Kante- Pogba ikilisinin ağır basması. İşin savunma kısmı kadar, pas trafiği ve dayanıklılık konusunda da Fransa’nın bir adım öne çıkmasını sağlayabilirler.

Ön plana kim çıkar?

Kevin De Bruyne ile Eden Hazard Belçika’nın, Griezmann ile Mbappe de Fransa’nın en önemli kozları. Turnuvanın başından beri gösterdikleri performans da bunun kanıtı.

Bu istatistiğe dikkat

İki takım tarihte 73 kez karşılaştı. Bu maçların 24’ünü Fransa kazanırken, Belçika 30 kez galip geldi. 19 karşılaşma ise beraberlikle sonuçlandı.

Kısa mesaj

Belçika turu geçecekse en iyi oynaması gereken oyuncusu, kaleci Courtois olmalı.

Beklenenden iyi bir Japonya vardı ilk yarıda. Belçika’nın topu kaptığı anda yaptığı hızlı hücumlara, Eden Hazard’ın kalitesine ve Lukaku’nun stoperleri silkeleyen fizik gücüne iyi dayandılar. Topla oynadıkları anlarda iyi yayılıp özellikle Nagatomo’nun soldan bindirmeleri Kagawa’nın kalitesi ile birleşince zaman zaman etkili olsalar bile pozisyon üretmekte zorlandılar. Ancak 2. yarıya o üretkenliği de ceplerine koyup gelmişlerdi. Önce Shibasaki’nin sihirli pasında Haraguchi ile sonra Inui’nin füzesi ile bir anda maçı 2-0’a getirdiler. Fakat turnuvanın en iyi forvet hatlarına karşı baskıya direnemediler. Vertonghen’in kaleye gönderdiği topun gol olmasına, Fellaini’nin golü eklenince avantajları kaybettiler. Ve son saniyelerde galibiyeti ararken yedikleri kontratak da Chadli’nin golü ile dramatik bir şekilde maçı kaybettiler. Belçika oyun olarak istediklerini yapamasa da maç çevirecek yıldız oyuncu sayısı ve kulübesinin güçlü olmasının karşılığını alarak çeyrek finale çıktı.

Maçın sorusu

Brezilya-Belçika eşleşmesine bu oyun kalitesi yeter mi? Her maçın hikayesi ve konsantrasyonu farklıdır. Belçika’nın bu akşamki maçtan çok daha iyi oynayacağı bir maç bekliyorum.

Maçın starı

Roberto Martinez Belçika için gitti denilen maçta yaptığı hamlelerle maçı çevirmeyi başardı. Maçın yıldızı sahada değil kulübedeydi.

Maçın olayı

Sadece savunma yaparak tur atlayan takımların aksine Belçika’ya karşı son derece cesur oynayan Japonya’ya yazık oldu.

Kısa mesaj

Nagatomo yine işini çok iyi yapanlar listesindeydi.

Rusya’nın geriye yaslanarak oyunu dar alana çekme çabası erken gelen İspanya golüne rağmen ilk yarı boyunca devam etti. Futbol hatalar oyunudur söylemini doğrulayan Pique’nin amatörce yaptığı hata ile neredeyse pozisyona girmeden beraberliği de yakaladılar. İspanya tarafında ise her zaman olduğu gibi çok pas vardı ancak pozisyon bulma konusunda çok zorlandılar. Aynı hikaye 2. yarıda da devam etti. Rusya’yı topun peşinden koşturmasına rağmen pozisyon üretemeyen İspanya, top ayağına yakışmayan Rusya’ya pozisyon vermeyerek maçı bitirdi.

Ayakta kaldılar...

Uzatmalarda ise fizik güç olarak ayakta kalmayı başaran Rusya, ‘Ben bu takımı ancak penaltılarda elerim’ dercesine maça tutundu ve maçı berabere bitirmeyi başardı. Maçın daha sıcak kalecisi Akinfeev’de adeta arkadaşlarının çabasının karşılığını vererek Rusya’yı çeyrek finale çıkaran kurtarışları yapmayı başardı.

Maçın sorusu

İspanya pas sayısı bu kadar yüksekken neden pozisyon üretemedi? Kanatlarda defans arkası koşu deneyen oyuncusu olmayınca kafasını kaldıran her İspanyol ön tarafta koşu yapan biri olmayınca yan oynamayı seçti.

Maçın starı

Akinfeev maçın finalini önce Koke sonra Aspas’ın penaltılarını kurtararak maçın yıldızı oldu.

Maçın olayı

Aslında oynadıkları oyunla iki takımın da bu turu hak ettiğini söylemek zor. Ne çok pas yapmak, ne de sadece savunma yaparak oynamak sizi daha yukarılara götürür. Sadece günü kurtarır.

Kısa mesaj

Rusya ev sahibi olarak avantajlı gibi gözükse de, oyun kalitesi anlamında çeyrek finale kalan en zayıf takım konumunda.

Belçika’nın ne elemerde ne de turnuva maçlarında mağlubiyet almaması tesadüf değil. Yakaladıkları altın jenerasyonun kaymağını yemeğe başladılar. Açıkçası bu kupanın en keyif alarak izlenebilecek takımı. Özellikle ölümcül forvet hattı ile (Hazard, Mertens, Lukaku) gol atamayacakları bir takım yok. Ve yine Kevin De Bruyne’ün attığı dikine paslarla çok rahat poziyon bulabiliyorlar. Diğer taraftan Japonya’nın geçmişte seyrettiğimiz mili takımlarına göre topa yatkınlık ve fizik güçlerinin çok geliştiğini görmemize rağmen gol yemeden maç tamamlayamamaları Belçika’yı çok net favori yapıyor.

Bu istatistiğe dikkat

Belçika maç başına yakaladığı 3 gol ortalaması ile turnuvanın en etkili hücum takımı. Ve genelde savunma ağırlıklı futbola dönme eğilimi yaşanırken bu hücum takımı ile turnuvayı kazanmaları dahi sürpriz olmaz.

Ön plana kim çıkar?

Edin Hazard ve Lukaku’nun iyi oynadığı bir Belçika gol yese bile fazlasını atmayı rahatlıkla başarabilir. Japonya’da ise Kagawa’nın baskıyı kırabilmek için topu ne kadar önde tutabileceği bence en kritik ayrıntı.

Kısa mesaj

Eğer Japonya bir sürpriz yapacaksa önce kalecisi Kawashima’nın kariyerinin en iyi maçlarından birini oynaması şart.

İspanya turnuvanın topu en fazla ayağında tutan ve en çok pas yakan takımlarından. Aynı zamanda savunmayı da topu rakiplerine vermeden yapmaya çalışıyorlar. Ancak bu konuda hücumdaki kadar başarılı değiller. Topu kaybettiklerinde çabuk çıkan takımlara karşı çok sıkıntı yaşıyorlar. Henüz maç kaybetmemiş olmasına rağmen kolay gol yemeleri Rusya maçı ile başlayacak süreçte en büyük problemleri olur. Rusya ise ev sahibi olarak grup maçlarına müthiş başlangıç yapmasına rağmen son Uruguay maçında işler tersine döndü.

Büyük resme bakınca...

Erken eksik kalmaları farklı mağlubiyetin en önemli nedeniydi. Yine büyük resme bakınca favori İspanya. Ancak öne geçmeyi başarabilirse fizik olarak güçlü ve dayanıklı Rusya evsahibi olmanın avantajını daha fazla kullanabilir. Son olarak İspanya’yı favori yapan bir diğer özelliği ise tecrübe ve stresli anlarda sakin kalabilmesi.

Ön plana kim çıkar?

İspanya tarafında oyun organizasyonunun en önemli parçası İniesta ve Diego Costa maçın kilit adamları. Rusya tarafında ise turnuvaya yedek başlamasına rağmen Denis Cheryshev çok formda ve skora en yakın oyuncu.

Bu istatistiğe dikkat!

İspanya’nın 2 maçta yediği 5 gol çok dikkat çekici. Bakalım bu maçta nasıl bir savunma performansı gösterecekler.

Kısa mesaj

Rusya taraftar desteğiyle İspanya’nın oyununu tatlı sert oyunuyla bozarak sürpriz yapabilir. Tabi savunma yaparken İspanya’nın en özel oyuncusu İniesta’nın üzerinde kuracağı baskı yine maçın belirleyici ayrıntılarından biri.

Son 16 Turu’nda ilk heyecan, Lionel Messi önderliğindeki Arjantin’in, Griezmann’lı Fransa ile yapacağı karşılaşma ile başlayacak. Şu ana kadar oynanan futbola baktığımızda bu maçın favorisi olarak Horozlar daha ağır basıyor.

Turnuvanın en kolay gol yiyen favorilerinden Arjantin, Nijerya’ya karşı aldığı tek galibiyetle gruptan çıkmayı başardı. Ancak öyle bir rakiple eşleşti ki turnuvanın favorisi olmasına rağmen bu eşleşmenin favorisi olma durumu grup maçlarından sonra değişti. Özellikle orta saha ve forvet hattı kalitesi yüksek, atletik Fransa takımı aynı zamanda kolay gol yemeyen (sadece 1 gol yediler) bir takım olmayı da başardı.

Üzerine koymak zorunda

Diğer taraftan kulübesi güçlü Arjantin, saha içinde Messi’nin omuzlarına yüklediği sorumluluğu bir türlü paylaştırmayı başaramazken, Fransa bu konuda çok daha birlikte oynamayı başaran ve yıldızlarına rağmen derli toplu görüntü veren taraf. Sonuçta oyunu daha çabuk ve tempolu oynamayı başaran ve bireysel performanslara mahkum olmayan Fransa bana göre maçın favorisi. Arjantin ise kazanmış olmasına rağmen Nijerya maçındaki oyunun üzerine koymak zorunda. Aksi halde sadece yaşayacakları hayal kırıklığını, sadece bir süreliğine geciktirmiş olacaklar.

Ön plana kim çıkar?

Bu sorunun cevabı Arjantin için kolay. Messi var olduğu sürece Arjantin’nin en önemli silahı. Ancak Fransa’da Griezmann, Mbappe, Pogba ve Giroud gibi birçok oyuncunun öne çıkma ihtimali var.

Bu istatistiğe dikkat!

Fransa, 2017’nin Haziran ayından beri maç kaybetmiyor. Ancak Arjantin, Dünya Kupası’nda iki kez karşılaştığı rakibini iki kez mağlup etti. İki takım 11 kez karşılaştı, 6 kez Arjantin, 2 kez Fransa
kazanırken, 3 maç berabere bitti.

Kısa mesaj

Arjantin, Fransa’nın tempolu oyununa karşı topu önde tutmak zorunda. Agüero ya da Dybala gibi bir oyuncuyu ilk 11’de kullanmak mantıklı olabilir.

Maç başladığı anda skor avantajına sahip Nijerya üzerine gelmesi gereken Arjantin’e karşı hücumda daha fazla boş alan bulma şansına da sahipti. Ancak 15’te defans arkasına sarkan Messi harika bir kontrol ve düzgün bir vuruşla adeta hem kendisini hem de takımını kupaya geri döndüren golü attı. Golden sonra güveni gelen daha sağlıklı pas yaparak oyunun kontrolünü aldı ve Higuain, Messi ile pozisyona girmeye devam etti. Ancak özellikle Messi’nin frikiği kendi adına tam bir şanssızlıkla direkten dönünce ilk yarı 1-0 kapandı. 2. yarı Mascherano’nun amatörlüğü ile başlayınca penaltıdan maçı eşitleyen Moses hikayeyi tekrar değiştirdi.

Agüero hamlesi...

Sonrasında kademeli savunma yapan enerjik Nijerya savunması hatasız oynarken turnuvanın kulübesi en kaliteli takımı olan Arjantin milli takımı Agüero hamlesi ile maçı 86’da tekrar lehine çevirdi. Ve kâbus gibi geçen grup maçlarını mutlu sonla bitiren galibiyeti almayı başardı.

Kısa mesaj

Messi’nin golü ve galibiyete rağmen Arjantin bundan sonrası için umut vaadeden bir futbol oynayamadı.

Maçın olayı

Arjantin Milli Takımı, Messi’nin üzerine yıkılan sorumluluğu Agüero, Dybala gibi özel oyuncularla paylaştırırsa başarılı olma ihtimali daha yüksek bir takım ortaya çıkabilir.

Maçın starı

Kalitesine göre beklenenin altında kalmasına rağmen Messi attığı gol ve sahadaki varlığı ile Arjantin için ne kadar önemli ise rakipleri içinde o kadar büyük bir tehdit. Hatta iyi oynamadığında bile.

Günün sorusu?

Cüneyt Çakır’ın yönetimi nasıldı? Özellikle ‘VAR’ teknolojisinin katkısıyla birlikte saha içinde gerilimli bir maçı çok iyi yönetmeyi başarırken, verdiği ve vermediği penaltılarda haklıydı.

Grubundaki ilk maçında İsviçre ile 1-1 berabere kalan Brezilya, Kosta Rika karşısında galibiyete 90+1’de Coutinho’nun, 90+7’de de Neymar’ın attığı gollerle ulaştı. Sambacılar, Dünya Kupası tarihinde ilk kez uzatmalarda iki gol birden attı.

D Grubu’nda Kosta Rika’nın tatlı sert ve yakın savunması Brezilya’nın ilk yarıda özellikle hücumda organize olmasını engellerken Neymar’ın çabalarına rağmen Willian’ın hiç katkı vermemesi de ilk 45 dakikada kısırlığın bir diğer sebebiydi.

Hücum etmek için acele etmeyen Kosta Rika ve sabırlı oynamayı tercih eden Brezilya sadece 1’er pozisyon bulmalarına rağmen kaleyi bulamayarak gittiler soyunma odasına.

2. yarıya da Willian-Douglas Costa değişikliği ve vitesi yükselterek geldiler. 15 dakika içerisinde yakaladıkları 4-5 pozisyondan gol çıkaramamaları ise biraz şanssızlık, biraz Kosta Rika savunmasının çabası sayesinde oldu.

Kosta Rika kupaya nokta koydu...

İyi oynamasına rağmen Neymar’ın son vuruşlardaki başarısızlığı bir diğer etkendi. İyi oyuna rağmen gol için Firmino hamlesi ve Coutinho’nun son 90+1’deki dokunuşunu beklemek zorunda kaldılar.. Ve sonuçta oynadıkları oyunla hakettikleri galibiyeti alarak hem maçı kazandılar hem de özgüvenlerini tazelediler.

Kosta Rika ise bu sonuçla kupaya veda etti.

Maçın sorusu

Brezilya bu oyununu devam ettirebilir mi? Özellikle 2. yarıyı müthiş oynayan Brezilya aynı zamanda işin savunma kısmını da mükemmel yaptığı bir maç oynadı. İlk maça göre çok daha iyilerdi.

Maçın starı

Son vuruşlarda maç boyunca sıkıntı yaşamasına rağmen sürekli sorumluluk alan, arkadaşları ile yardımlaşacağı zamanları doğru seçen ve son dakikada attığı golle maça noktayı koyan Neymar.

Maçın olayı

VAR teknolojisi yine bir hakem hatasını düzelterek doğru bir kararla penaltıyı iptal ettirdi. Eğer biz de bu şekilde uygulayabilirsek, büyük ölçüde hakem hatalarının azalmasını sağlayabiliriz.

Kısa mesaj

Neymar’ın maç sonu döktüğü gözyaşları, üzerindeki baskının ne kadar büyük olduğunun da bir ispatı gibiydi.