‘’Umut'a kırmızı gerekirdi‘’
Maç, hakem ekibi açısından kolay geçti. Çok fazla kritik pozisyon yaşanmadı. Maçın hakemi Atilla Karaoğlan karşılaşma boyunca standart düdükler çaldı ve oyunculardan kabul gördü. 8 tane sarı kart gösterdi. Bir ikisi dışında doğruydu. Ancak göstermesi gerekirken göstermediği bazı sarı kartlar da vardı. En önemlisi, maçın uzatma dakikalarında Altay’ın sakatlandığı pozisyonda Umut’un faulünde kartını kullanmadığı pozisyondu. Umut’un kolunu açarak, Altay’ın yüzüne doğru eliyle bir hamlesi var. Bu hareket sarı kartı gerektirirdi. Daha önceden sarı kartı olan Umut’un bu dakikada 2. sarı kartı görmesi gerekirdi. Bir diğer eleştireceğim konu ise hakemin zaman değerlendirmesiydi. Maçın uzatma dakikalarında Altay’ın sakatlığında iki dakika, Mert Hakan’a yapılan faulde 40 saniye zaman kaybı oldu. Karaoğlan, ilave olarak sadece 30 saniye fazladan oynattı
‘’Gol iptal edilmeliydi‘’
Dün akşam oynanan maç ilk sekiz haftanın hakem kararları açısından en çok konuşulacak maçı olacaktır. Maçta hakemleri zora sokacak çok fazla pozisyon oldu ve hakemler çoğunlukla yanlış kararlar verdiler. Maçın 18. dakikasında Rizespor’un golü öncesi bir değil iki tane faul vardı. Önce Cemali, Berkan Kutlu’yu formasından çekerek düşürüyor ardından da Umar, topla hiç oynamadan rakibini bozarak topu kazanıyor. Golün faul gerekçesiyle iptali gerekirdi. Maçın 37. dakikasında Sabo’nun sarı kart gördüğü pozisyonda Cicaldau’ya yapılan faule sarı yerine kırmızı kart çıksaydı daha doğru olurdu diye düşünüyorum. Cicaldau şanslıydı, Sabo’nun ayağı tam bileğe oturmadı.
Utanç dakikası
40. dakika benim açımdan Türk hakemliği adına utanç dakikasıydı. Muslera yardımcı hakeme yaptığı el kol hareketleri nedeniyle haklı bir sarı kart gördü. Kartı gördükten sonra tepkisini artırarak hakeme itirazına devam etti. En nihayetinde hakemi protesto için önündeki topu uzağa vurdu. Bu dakikada Muslera ikinci sarı kartı görerek maçtan atılmalıydı. Anlaşılmaz şekilde Ali Palabıyık önünde gerçekleşen bu olayı görmezden geldi ve ikinci sarı kartını çıkartmadı. Takımlardan ve kişilerden bağımsız söylüyorum. Bir hakem böyle bir pozisyonu görerek görmezden geliyorsa; söz artık bitmiştir.
Halil'in de faulü var
82. dakikada Muhammed Mostafa, Holmen’in yüzüne koluyla bir temasta bulundu. Bu net bir sarı kartı. Mohammed’in ikinci sarı karttan ihracı gerekirdi. 87. dakikada Rizespor lehine verilen penaltı kararı ve Berkan’ın gördüğü kırmızı kart doğruydu. Maçın 101. dakikasında Diagne’nin attığı golden önce; Galatasaray’ın atağı başlarken, Halil’in, Alberk’e net bir faulü var. Diagne’nin yaptıklarından bağımsız sadece bu faul bile golün iptalini gerektirirdi.
‘’Ekstra rapor olmazsa 1 maç‘’
Hakem hatalı olarak 'devam' dedi. Sergen Yalçın bu karara sinirlenerek oyun alanına girerek topa vurdu. Oyunda olan topa bir teknik sorumlunun müdahale etmesi kırmızı kartı gerektirir, karar doğru. Hakemler kırmızı kart sonrası hocanın diyaloglarıyla ilgili rapor düzenlemezlerse Sergen Hoca'nın alacağı ceza bir maçı geçmez.
DAKİKA 19: Rosier’in ortasında Batshuayi yerde kaldı ve penaltı bekledi. Batshuayi’nin kendini kolay yere bıraktığı fikrindeyim. Hakemin devam kararı doğruydu.
DAKİKA 34: Hakem Sivasspor lehine penaltı kararı verdi, hemen öncesinde ofsayt bayrağı kalkınca penaltıyı haklı olarak iptal etti. Burada 'Rosier topla bilerek oynuyor!' tartışması olabilir. Ancak Sivaslı Henrique Rosier'le top için mücadeleye girdiği ve etki alanında olduğu için Rosier'in topla oynuyor olmasının önemi olmaz. Pozisyonda ofsayt kararı doğru.
DAKİKA 43: Felix Can'a net bir faul yaptı. Hakem hatalı olarak 'devam' dedi. Sergen Yalçın bu karara sinirlenerek oyun alanına girerek topa vurdu, hakemden kırmızı kart gördü. Oyunda olan topa bir teknik sorumlunun müdahale etmesi başlı başına kırmızı kartı gerektirir. Hakemin kırmızı kart kararı doğru bir karar. Sergen Hoca'nın tepkisine neden olan pozisyonda Beşiktaş lehine faul verilmesi gerektiğini de belirtmeliyim. Tartışılan bir başka konu da Sergen hocanın alacağı cezanın ne olacağı üzerine… Hakemler kırmızı kart sonrası Sergen Hoca'nın diyaloglarıyla ilgili ekstra bir rapor düzenlemedikleri sürece, Sergen Hoca'nın kırmızı kart görmesine sebep olan hareketlerinden dolayı alacağı ceza bir maçı geçmez.
Telefon görüşmesini kanıtlayamazsınız
Beşiktaş kulübesinde yardımcı antrenörlerden birinin telefon görüşmeleri ekrana yansıyınca, Sergen Yalçın'ın kulübe ile iletişim kurduğu tartışmaları doğdu. Talimatlara göre; kulübe ile ihraç edilen bir hocanın iletişime geçmesi cezai yaptırım doğurur. Cezası da ağırdır. Ancak burada iletişimin Sergen Hoca ile yapıldığını kanıtlayamazsınız. Kulübede telefon kullanmaya engel bir durum da yok. Dolayısıyla bu görüntülerin bir cezalandırma için kullanılması mümkün değildir.
DAKİKA 47: Uğur'un eline gelen topta penaltı yoktu. Devam kararı doğruydu.
DAKİKA 54: Sivasspor golünde bence problem yoktu. Öncesinde Kenan kendini kolay yere bırakıyor, faulden söz edemeyiz. Sonrasında ise Rıdvan’a faulü gerektirecek bir müdahale yok.
DAKİKA 64: Josef'in Felix'e yaptığı faulün karşılığında sarı kart çıktı. Bu pozisyonda Josef rakibinin tendonunun üzerine bütün ağırlığı ile yaralayıcı bir müdahalede bulunuyor. Pozisyonda sarı kart değil, kesinlikle kırmızı kart çıkmalıydı.
‘’Lung dokunsa gol geçerliydi‘’
Hamsik’in attığı golün iptali ve oyunun aut vuruşuyla başlaması oyun kurallarının emrettiği bir durum. Kural şu: “Hakem atışında top, en az iki oyuncuya temas etmeden rakip kaleye girerse, oyun aut vuruşu ile başlar!” Burada eleştirilecek konu şu: Hep hakemleri suçlarız ya! Bu kararda gördük ki, en temel kuralları bile oyuncularımız bilmiyor! Topa atlayan Lung topa dokunsa, gol kararı çıkacak. Kuralı bilmediği için topa hamle yapıyor. Golü atan Hamsik’le birlikte Trabzonsporlu oyuncular da itiraz edip, gol kararı verilmesini istiyorlar. Kat etmemiz gereken çok yolumuz var anlaşılan...
‘’Riskli atamalar‘’
Ligde stres artmaya başladı. Hakem hataları can yaktıkça isyan da artıyor. Bu hafta arası, Avrupa arenasında boy gösteren hakemlerimiz de yurt dışında başarılı sınavlar vermediler. Hakem kadromuz; hem içerdeki hem de dışarıdaki başarısız yönetimler nedeniyle, henüz ligin başında fazlasıyla yıpranmış durumda. MHK tutarsız ve prensipsiz atamalar nedeniyle hakemleri ve kendilerini zor duruma sokmaya devam ediyor. Küçük resimde günü kurtarıyorlar ama büyük resme baktığınızda ciddi problemler var.
Madem doğruydu...
Trabzonspor maçına atanan Tugay Kaan Numanoğlu’nun lig performansına baktığımda, onu bu zorlu maçı kaldıracak yeterlilikte göremiyordum. MHK onu tercih ederek risk almış görünüyor. Şu soruyu sormadan geçemeyeceğim: “Geçtiğimiz sezon Sayın Tatlı; Beşiktaş camiası şikâyetçi oldu diye Meler’i, Galatasaray camiası şikâyetçi oldu diye Mete Kalkavan’ı, ertesi hafta aynı takımların maçına tekrar atamıştı. Bu popülist atamaları alkışlayanlar da olmuştu. Madem o gün doğruyu yaptığına inanıyordu, geçtiğimiz hafta Trabzon camiasının şikâyetçi olduğu Halis Özkahya’yı neden bu hafta Trabzonspor maçına atamadı?”
İki hakem doğru
Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın maçlarına Atilla Karaoğlan ve Yaşar Kemal uğurlu gibi son haftaların formda hakemleri tercih edilmiş. MHK yanılmamış. Fakat aynı cümleyi Galatasaray maçı için kuramayacağım. Ali Palabıyık’ın form düzeyi istenilen seviyeye ulaşamadı. Son yönettiği Beşiktaş - Adana Demirspor maçında performansı SOS vermişti.
‘’Hakemin hatası yok‘’
Maçın hakemi Hernandez, ekibiyle birlikte uyumlu bir maç yönetti. Zorda kalacak bir pozisyon yaşamadı. Oyuncular iyi niyetli ve hakeme karşı saygılıydılar. Bu durum hakem ekibinin işini kolaylaştırdı.
Maçta Fenerbahçeliler’in cılız penaltı beklentileri oldu. İlk yarı Fenerbahçe hücumunda sol kanattan yapılan ortada elle oynama itirazında bulundular. Ama görüntülere göre top ele temas etmemişti.
Bir de Valencia’nın yerde kaldığı bir pozisyon var. İkinci yarıda yaşanan söz konusu pozisyonda, Valencia devam etmek yerine kendini çok çabuk yere bırakıyor. Ben de hakemin kararının doğru olduğunu düşünüyorum.
‘’Anlamsız penaltıdan 'VAR' kurtardı‘’
Maçın hakemi vasatı aşamayan bir performans sergiledi. 21. dakikada Sacha Boey in ortasında rakibin koluna çarpan topta devam kararı doğruydu. İlk yarının son anlarında, müsait pozisyonda, Galatasaraylı oyuncu şut atacakken arada kalması ve şutu önlemesi bu seviyede bir hakemin yapacağı iş değildi. Bu pozisyonun hemen arkasında basketbol maçında zaman tutar gibi tam da Galatasaray hücumdayken maçı bitirmesi de önemli bir yanlıştı.
'Dakikalarca çözemediler’
75'te Aanholt’un rakibine en ufak bir faulü gerektirecek hamlesi yokken hakemin çaldığı penaltı düdüğü anlamsızdı. Neyse ki VAR varmış dediğimiz pozisyonda; bu kadar açık bir hata varken, hem hakemin hem de VAR’ın pozisyonu dakikalarca çözememelerine de anlam veremedim.
‘’Kenan'ın golünü vermedi‘’
Maçın Fransız hakemi Benoit Bastien’e oyun genelinde fazla iş düşmedi. Karşılaşma içinde sadece bir kez hakeme ihtiyaç oldu! Onda da yanlış karar verdi. 62. dakikada topla ceza sahasına giren Kenan Karaman, rakibiyle mücadelesinde ayakta kaldı. Omuz omuza nizami mücadele sırasında, rakibi zayıf kalarak yerde kaldı. Maçın hakemi anlaşılamaz bir kararla faul düdüğü çaldı. Pozisyonda kesinlikle faulü gerektirecek bir durum söz konusu değildi. Gol temizdi.
Avrupa’da mağdur edildik!
Frankfurt’ta, Fenerbahçe maçında, son dakika penaltı pozisyonunda yaşanan skandal boyuttaki hakem hatası sonrası, dün de Amsterdam’da verilen kararı görünce takımlarımızın Avrupa arenasında fazlasıyla mağdur edildiklerini söyleyebiliriz.
Fenerbahçe'den sonra bu kez Beşiktaş
Siyah-Beyazlılar’ın dün akşam Amsterdam Arena’d a Ajax’la karşı karşıya geldiği mücadelede; Fransız hakem Benoit Bastien görev yapmıştı. Bastien’in yardımcılıklarını Hickham Zakrani ve Auleien Berthomieu üstlendi. Bu 3’lünün yanında VA R hakemi olarak Eintracht Frankfurt-Fenerbahçe maçında Sarı-Lacivertliler’in penaltısını tekrarlatmayan Massimiliano Irrati görev yaptı.









































