‘’Cofie'ye kırmızı Fener'e penaltı‘’
Maçın hemen başında doğru bir sarı kart gören Cofie’nin,27.dakikada eliyle Berisha’nın yüzüne bir müdahalesi oldu. Cofie adil olmayan şekilde kolunu açıyor ve rakibinin yaklaştığını bilerek kolunu rakibinin yüzüne doğru götürüyor. Burada ikinci sarı kartla atılsaydı daha doğru olurdu. Bence maçın en kritik anları 38, 39 ve 40.dakikada yaşananlardı. 38’de Serdar Aziz diziyle Yatabare’ye sarı kartlık faul yaptı. Hakem oyunu devam ettirince, 39’da bu kez Yatabare kendisi cezayı kestive koluyla Serdar’ın burnuna hamle yaptı. Net sarı kartlık hareketi Özkahya yine atladı.
Gafil avlandı
Serdar tedavi için oyun alanı dışındayken bu kez Fenerbahçe savunması hata yaptı ve penaltı oldu. Oyun kurallarına göre Serdar’ın sakatlığında rakibi sarı kart görse, Serdar oyun alanında tedavi görecek ve dışarı çıkmayacaktı. Bu dakikalarda yaşananlar üst üste gelince Özkahya gafil avlandı ve penaltı pozisyonunda, pozisyona 55metre uzakta kaldı. Topu sola çeken Henrique, Altay’ın geleceği yöne doğru yani sağına giderek bir anlamda penaltıyı aldı. Kırmızı kart beklentileri oldu ama topun yönü kaleye doğru olmadığı için bariz gol şansı dememiz mümkün değil. Penaltı veriliyorsa sarı kart doğru.
11 dakika eklenmeliydi
51.dakikada Fenerbahçe hücumunda kaleye atılan şutta Goutas’ın sol eli topla buluştu. Kaleye atılan şutta sol eliyle vücudunu genişleterek bence topun geçişini önledi. Penaltı verilse daha doğru olurdu. Maçın ikinci yarısındaki duraklamaları tekrar izleyerek hesapladım. Minimum11 dakikalık duraklama varken hakem 7 dakika ekledi.
‘’Nelsson'un eli net penaltı‘’
Bu maçta futbolcular oyuna konsantre oldular ve hakemle ilgilenmediler. Böyle olunca da Ali Palabıyık rahat bir maç çıkarttı. En çok dikkat çeken özelliği ise çok koşması ve pozisyonlara yakınlığıydı. Ancak hakemi eleştirebileceğimiz ve maçın gidişatını etkileyen tek bir pozisyon vardı. 23'te Trabzonspor hücumunda kaleye atılan şut ceza sahasında Nelsson'un eliyle buluştu. Nelsson'un elinin doğal konumda olduğunu söylemek mümkün değil. Topun önüne atlarken eller açılmış ve topun yoluna doğru uzanıyor. Net bir penaltı. Hakem atladı ama VAR da devreye girmedi.
Luyindama'da durum farklı
Bu topun Nelsson'un ayağından sekerek geliyor olması da kararı değiştirmez. Top vücuttan sekse bile doğal konumda olmayan elle/kolla buluştuğunda yine penaltı kararı verilir. 43'te Luyindama'nın eline gelen topta ise penaltıyı düşünemeyiz. Hem top kısa mesafeden sekerek geliyor hem de oyuncunun elleri ile kolları doğal konumda.
‘’Palabıyık iyi bir tercih‘’
Trabzonspor - Galatasaray maçında Ali Palabıyık görev yapacak. İsmi açıklanır açıklanmaz eleştiriler de peşi sıra gelmeye başladı. Her hakemle ilgili muhakkak olumsuz bir hafızamız var. Palabıyık değil de başka bir isim atansa, inanıyorum ki tepkiler benzer olacaktı. Yani MHK kimi atasa beğenmeyen bir kitle mutlaka olacak. Palabıyık, ligimizin en tecrübeli isimlerinden. Bu tarz maçları daha önce çok fazla yönetti. Elbette başarısız maçları da oldu ancak genel performansı ortalama üstü bir hakemimiz. Hataları da olabilecektir ama MHK’nin bu ismi tercih etmesinde ben bir olumsuzluk göremiyorum.
Arda Kardeşler'e dikkat
Fenerbahçe maçına lige başarılı bir giriş yapan ve tecrübesini bildiğimiz Halis Özkahya atanmış. Beşiktaş maçında ise bir diğer FIFA hakemimiz Arda Kardeşler var. Kardeşler ilk hafta yönettiği Hatay - Kasımpaşa maçında lige hazır olmadığının sinyallerini vermişti. Umarım aradan geçen zamanda toparlanma şansı bulmuştur. Çünkü Kardeşler’in büyük takım maçlarında olumlu çok az performansı var.
‘’Baskı hissedecekler!‘’
Cebelitarık - Türkiye maçında Hollandalı hakemlerin görevlendirilmesi gerçekten ilginç bir atama. İlginç olduğu kadar da riskli… Peşinen Hollandalı hakemleri sahtekar ilan etmiyorum. “Hollanda lehine hata yapacaklar!” da demiyorum. Ama kendilerini baskı altında hissedecekleri muhakkak. Örneğin; Türk futbolcunun birinin bir topsuz alan ihlali oldu diyelim. Rakibine vurdu/vurmadı tartışması var. VA R müdahale etse oyuncu atılacak/etmese sahada kalacak. Kritik bir pozisyon olduğunu düşünün. Aşağı tükürse ülkesinde hain olacak, yukarı tükürse ülkesini korumuş, Türkiye’yi karşısına almış olacak! Bir hakemi böyle bir baskıya sokmanın, kararlarını tartışmalı hale getirmenin anlamı yok. Bu konuda daha titiz olunması gerek.
‘’Sahada 9 yabancı yoksa Türk aranmaz!‘’
Aslında yabancı kuralımız çok net: “başlangıcında ve devam eden anında sahada en fazla 8 yabancı futbolcu bulunabilir.” Ya bancı futbolcu sayısı dokuza çıkmadığı sürece, sahada hiç Türk oyuncu olmadan da bir takım maça devam edebilir. Yani Salih ihraç edildikten sonra, Beşiktaş’ın diğer 2 Türk oyuncusu da ihraç olup, Beşiktaş 8 kişi kalsaydı ve takımın tamamı yabancılardan oluşsaydı bile sorun yoktu.
Hakemler, pasaport bilemez
Burada tepki çeken konu, 4. hakemin Beşiktaş teknik heyetini yanlış yönlendirmesi oldu. Öncelikle şunu ifade edelim. Takımların talimatlara aykırı davranarak yabacı kuralını ya da oyuncu değişikliği kuralını ihlal etmeleri takımın kendi sorumluluğundadır. Kulübede bulunan takım yöneticisi, bu gibi idari konuları yönetmekle görevlidir. 4. hakemin bu konuda herhangi bir sorumluluğu yoktur. Kaldı ki, maçın hakemleri oyuncuların hangi pasaporta sahip olduklarını, sahada Türk mü, yabancı statüde mi bulunduğunu bilemez.
'Bilmiyorum' diyebilmeli...
Hatırlayalım; Şenol Hoca bile bir demecinde, "Nazım Sangare’nin Türk mü, yabancı statüsünde mi olduğunu bilmiyordum” demişti. Şunu da ifade etmeliyim ki; Her ne kadar bu durumdan 4 hakem sorumlu olmasa bile kendisinden yardım istenildiği zaman da takımlara doğru bilgiyi aktarmak zorundadır. Takımları yanlış yönlendirmeye hakkı yoktur. En azından bilmediği konuda, “Bilmiyorum” diyebilmelidir.
‘’Salih direkt atılmalıydı‘’
Maç, hakem ekibi açısından oldukça zor geçti. İkili temasların sıklıkla yaşandığı ve kritik pozisyonların olduğu bir maç oldu. 18. dakikada Beşiktaşlılar Vida yerde kalınca penaltı beklediler. Vida öne doğru hareketlenmek isteyince rakibinin ayağına takılarak yerde kalıyor. Bence penaltı verilmemesi daha doğruydu. 45+2’de top, Beşiktaş ceza sahası içinde Wellinton’un eline temas etti. Wellinton rakibi ile mücadele halindeyken, farkında olmadan top eline çarpıyor. Devam kararının doğru olduğu düşünüyorum. 48. dakikada Salih’in Erhan’ın savunmasız bölgesine yapmış olduğu müdahale sınırları zorlayacak seviyedeydi. Bence direk kırmızı kart çıksa daha doğru olurdu. Salih’in rakibine hamlesi yaralayıcıydı. Salih’in ilk sarı kartı da doğruydu.
‘’1 penaltı ve 1 golü atladı!‘’
25'te Feghouli şut atarken Louis ayak koydu ve sakatlandı. Bu pozisyonda Hatayspor ani ve önemli bir atağa kalktı. Göçek ise gecikmeli bir faul düdüğü çaldı. Bu pozisyonda net bir avantaj vardı ve Göçek gereksiz yere oyunu durdurdu. 44'te Galatasaray’ın köşe vuruşunda Falette ile Nelsson yerde kaldı. Falette topa dahi bakmadan, Nelsson’u kolları arasında sıkıştırarak yere düşürdü. Bu pozisyonun net bir penaltı olduğunu ve beraberinde Falette’nin bir de sarı kart görmesi gerektiğini düşünüyorum.
Falette'ye müdahale Munir'den
60'da Hatay ceza sahası içinde, Hatayspor kalecisi Munir ile Falette yerde kaldı. Göçek faul çaldığı sırada top kaleye girdi. Pozisyonda futbol oyununun gerektirdiği temaslar dışında, faulü gerektirecek bir müdahale göremedim. Falette’yi yere düşüren hamle aslında Munir’den geliyor. Faul verilmemesi ve gol kararı çıkması daha doğru olurdu.
‘’'Karara saygı duymak gerekiyor'‘’
Maçın 10. dakikasında Altay-Ghacha pozisyonunda izleyenlerde penaltı beklentisi oluştu. Bence Ghacha topu istediği şekilde oynadıktan sonra doğal bir çarpışma gerçekleşti. Altay rakibine faul yapmamak için azami dikkat ediyor. Devam kararının doğru olduğu fikrindeyim. 26. dakikada ise tartışmaya açık bir pozisyon yaşandı. Fenerbahçe’nin golü Tisserand’ın, Amilton’a faul yaptığı gerekçesiyle yardımcı hakemin bayrağı üzerine iptal edildi. Her şeyden önce, Halil Umut Meler’in faul bayrağını görmesine rağmen, düdüğü geciktirerek pozisyonun tamamlanmasını beklemesi yerinde bir uygulamaydı. VAR’ın pozisyonu kontrol etmesine fırsat vermiş oldu. Düdüğü çalmış olsa ve pozisyon faul çıkmasa, VAR’ın fonksiyonu kalmamış olacaktı.
Devam kararı doğruydu
Pozisyonda faul olup olmadığı konusuna gelirsek, tartışmaya açık bir karardı. Tisserand’ın eli rakibinin üzerinde ve itiyor görüntüsü var. Bu temasla düşüp düşmeyeceği ise hakem taktiri. Bu kadar yakın mesafeden bakan ve tereddüt etmeden bayrağını kaldıran yardımcı hakemin kararına saygı duymak gerektiği fikrindeyim. Maçın son anlarında Slazai’nin koluna çarpan topta hakemin devam kararı doğruydu. Fenerbahçeli oyuncunun kolu doğal konumdaydı.