Arama

Popüler aramalar

‘’Fırat Aydınus şüpheli tercih‘’

Fırat Aydınus ismiyle ilgili birkaç çekincemi ifade etmek zorundayım. Fırat Aydınus; 10 yıl boyunca emek emek biriktirdiği kariyerini son iki yılda erozyona uğratmış bir hakem. Son zamanlarda maçları istediği gibi gitmiyor. Düşünülenlere katılmasam da, kamuoyu birçok maçta verdiği kararların ardında başka sebepler arıyor. Bu konuları MHK dikkate almayabilir ve maç sonu bu konuda yapılacak eleştirilere göğüs germeyi göze almış olabilir.

Hazır olmadığını gösterdi

Bütün bunların yanında Aydınus’un bu sezon yönettiği maçlardaki performansının da vasatın altında olduğunu ifade etmeliyim. Geçen hafta yönettiği Bursaspor-Osmanlıspor maçındaki hataları onun kariyerine yakışmayacak kalitedeydi. Vermediği penaltıları saymayalım ama maçta yaptığı kural hatası onun henüz hem performans hem de kafa olarak bu maça hazır olmadığının göstergesiydi. Hele hele sene başında yapılan atletik teste sakatlığı nedeniyle katılmamış olması ve daha sonra mazeret koşusunun nerede ve ne zaman yapıldığı konusundaki tartışmalar bile, yaşanacak bir olumsuzlukta onu ve MHK’yi ciddi oranda yıpratacaktır.

21 Ekim 2016, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İlki yanlış, ikincisi doğru‘’

Maçın Fransız hakemi Benoit Bastien, maç süresince tartışılacak iki karara imza attı. Arka arkaya Fenerbahçe aleyhine verdiği iki penaltı kararı maçta konuşulacak yegâne iki karardı. İki penaltı golüyle rahatlayan Manchester United maçı kopardı ve oyunun devamında hakemi zora sokacak başka pozisyon yaşanmadı.

Maçın 30. dakikasında Mata ile ikili mücadeleye giren Kjaer; bana göre rakibine temas etmemek için aşırı özen gösterdi ve rakibine penaltıyı gerektirecek bir teması olmadı. Net bir itmesi, çekmesi ve tutması yoktu. Mata’nın kendini kolay bir şekilde yere bıraktığını düşünüyorum. Devam kararı verilmesi daha doğru olacaktı.

Bir kartla bitirdi

İlk penaltıdan 3 dakika sonra hakem tekrar penaltı noktasını gösterdi. Şener’in Martial’e müdahalesini penaltı olarak değerlendirdi hakem. Martial topa vurmak üzere iken Şener’in ayağına teması penaltıyı gerektiriyordu. Bu pozisyonda hakemin kararının doğru olduğu fikrindeyim.

Maç süresince kartına bir kez başvuran Fransız hakem, disiplin konusunda herhangi bir hata yapmadı. Hatalı verdiği bir penaltı dışında başka hata yapmadığını düşünüyorum. Ancak ilk penaltıyı vermeseydi oyunun gidişatı nasıl olurdu onu bilemiyorum.

21 Ekim 2016, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kırmızı yanlış!‘’

39 yaşındaki İsrail’li hakem Liran Liany, maçın gidişatına etki edecek önemli bir yanlışa imza attı. Maçın 53. dakikası oynanırken Villarreal atağında Mehmet’in ceza sahası içinde
rakibine yaptığı dikkatsiz müdahaleye penaltı düdüğü çaldı. Ardından Mehmet’i kırmızı kartla oyundan ihraç etti. Verdiği penaltı kararı ne kadar doğruysa, gösterdiği kırmızı kart da o kadar yanlıştı. Çünkü Mehmet’in kademesinde Aykut vardı.

21 Ekim 2016, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İkinci penaltı çok ağır karar‘’

Maçın Rus hakemi Sergei Karasev en son EURO 2016’da ve Rio Olimpiyatları’nda görev yapan hakem kadrolarında yer almıştı. Yeni yeni Avrupa’da önemli turnuva ve maçlarda boy göstermeye başlayan Karasev EURO 2016’da sadece iki grup maçında görev yapabilmiş, yönettiği ve çok eleştirildiği İzlanda-Macaristan maçında verdiği komik penaltı ve kötü yönetimi sonrası ülkesine gönderilmişti. Rio Olimpiyatları’nda da sadece bir maçta düdük çalabilen Karasev bu maça gelirken performans olarak çok da iyi durumda değildi.

Aboubakar ofsayttan attı

Aslında dünkü maça iyi ve motivasyonu yüksek başlamıştı. Gerçi maçın gidişatı da onu pek zorlamıyordu. İlk yarıyı iki takım için de karşılıklı birer sarı kart hatasıyla tamamlamıştı. İkinci yarıda Napoli lehine verdiği ilk penaltı kararında da çok haklıydı. Kalecimiz dikkatsiz davranışının kurbanı oldu. Karasev’in Beşiktaş aleyhine çaldığı ikinci penaltıya ise katılmam mümkün değil. Bu seviyede bir maçta net bir çekme, itme, tutma yokken bu kadar basit bir penaltı düdüğü çalınması kabul edilebilir bir durum değildi. Daha sonra gelen galibiyet golümüz üzüntümüzü azalttı diyebiliriz. İtalyan rejisinin tekrar tekrar gösterdiği golümüzde Aboubakar ofsayt pozisyonunda gibi göründü. Maçın son düdüğü çalındığında aklımızda kalan hatalardan çok, bir Türk takımının deplasmanda aldığı muhteşem galibiyetti.

20 Ekim 2016, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Namoğlu'na miras kaldı!‘’

Gazeteci ağabeyimiz Cemal Ersen’in yazısından öğrendiğimize göre Yusuf Namoğlu: “Biz mi yaptık bu hakem kadrosunu?” diyerek, elindeki hakemlerin bazılarını beğenmediğini, bazılarına güvenmediğini ifade etmiş.

Medeni Kanun’a göre “ölen kişi aciz ve borca batık ise” mirasçılar mirası reddedebilir ve ölenin borçlarından kurtulabilirler. Önceki Başkan Müftüoğlu ve ekibi “aciz ve borca batık” olarak görevi Namoğlu’na devretmişlerdi. Aynı gün Namoğlu’ndan beklenen “reddi miras” talebinde bulunmasıydı. Ben ve hakemlik hakkında yazıp çizen diğer pek çok kişi bu hususu defalarca dile getirdik. Namoğlu’nun yapılan yeni listeleri kabul etmemesini ve eski kadroyla yola devam etmesini önerdik. Namoğlu bu önerimizi doğru bulmamış olmalı ki; mevcut kadroya olan güvenini birçok kez ifade etti. Güvenini ifade etmekle kalmadı, bugün “Güvenmiyorum, o yüzden maç vermiyorum.” dediği hakemlerle profesyonel sözleşme bile imzaladı. Şimdi ise yan çizmeye başlamış. Aradan çok zaman geçti, Medeni Kanun’a göre yasal süre doldu. Bugünden sonra “reddi miras” olmaz!.. Hakemlerin hatası da sevabı da artık Namoğlu ve ekibine aittir.

Engel yok

Namoğlu, “Biz mi yaptık bu hakem kadrosunu?” demiş ya... Çok merak ettim. Kadroyu kendisi yapsa uzaydan hakem mi getirecekti? Hakemler bir yere gitmedi, hakemlerin hepsi yerlerinde duruyorlar. Öncesinde 40 hakem bir aradaydı. Şimdi ise kadro ikiye ayrıldı: 22 hakem Süper Lig’de, 19 hakem 1.Lig’de. Kendisi kadroları yapmış olsa aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya kaydırma yapabileceğinden bahsediyor olmalı. Bunun için kadro yapmasına gerek yok ki. 1.Lig kadrosuna düşmüş bir hakeme isterse Süper Lig’de maç verebilir.

İşte ispatı: MHK Talimatı, Madde 34: “Tüm hakem ve gözlemciler, her kategorideki müsabakalara atanabilirler.”

Diyeceğim o ki, Namoğlu istiyorsa şu an amatör bir il hakemine, Süper Lig’de görev verebilir. Kadroyu yapmamış olabilir ama tüm hakemleri istediği gibi kullanmasında talimatlara göre bir engel yok. Ünlü bir düşünürün dediği gibi: “Bir şeyi gerçekten yapmak isteyen bir yol, istemeyen de mazeret bulur.” Şu günlerde Namoğlu çözüm üretmek yerine mazeretlere sığınıyor gibime geliyor.

Temizlik şart!

MHK Başkanı Namoğlu geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında ve hafta içi yapılan Hakem Semineri’nde hakem performanslarını değerlendirirken “Bir iki spesifik hata dışında gayet başarılıyız” demiş. Bu sözleri duyunca usta kalem Yavuz Donat abimizin köşesinde paylaştığı bir fıkra aklıma geldi.
Cam yıkayıcı bir çocuk, kırmızı ışıkta, camları kirli bir otomobile yaklaşmış:
- Camları sileyim mi?
Şoför:
- Silme... Camlar tertemiz.
Çocuk:
- Öyleyse gözlüğünüzün camlarını sileyim.

Muharrem Usta’ya çağrı

Daha önce kendisiyle hiç karşılaşmadım ancak herkesin gönlünü kazanmış bir başkan olduğunu görüyorum. Duruşu, tavırları ve saygın kişiliği onu bulunduğu makamlara taşımış. Kendisine bir çağrıda bulunmak istiyorum. Biliyorum Deniz Ateş Bitnel Trabzonspor’un canını yaktı. Bedelini FIFA kokartını ve Süper Lig kariyerini kaybederek ödedi. 1.Lig hakemi oldu ancak şimdi orada da görev alamıyor. Affetmek büyüklüktendir ancak affedin demek de benim haddim değil. Muharrem Başkan bunu kendisi değerlendirir. Ben sadece diyorum ki: “Başkanım; Deniz’e bir şans verseniz ve onunla bir görüşseniz belki anlatacakları fikrinizi değiştirecektir.”

19 Ekim 2016, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kalkavan'dan iki büyük hata!‘’

Maçın 47. dakikasında ceza sahası uzak köşesinde topla buluşan Uğur Uçar, Mehmet Uslu’yu geçecekken; kollar açık bir şekilde topu karşılayan Mehmet Uslu net bir şekilde topu koluyla kornere gönderdi. Penaltı kararı vermesi gereken Kalkavan yardımcısı ile göz göze gelerek hatalı bir şekilde korner kararı verdi. Konyaspor golü öncesi; Bajic topu sol koluyla düzelterek Milosevic’e aktarıyor ve pozisyonun devamında Konyaspor golü geliyor. Atılan bu golün tüm sorumluluğunu bu hatadan dolayı hakeme yükleyemezsiniz ancak elle oynama tespit edilmiş olsa maçın sonucu daha farklı olabilirdi.

17 Ekim 2016, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yine kötü yönetti‘’

“Alper Ulusoy sezona kötü başlayan hakemlerimizden. Bu haftaya kadar yönetmiş olduğu 4 maçta ciddi kart hatalarına imza atmış, oyun kontrolü ile ilgili sıkıntılar yaşamıştı. Bu maçta da değişen bir şey olmadığını gördük. Sayısız kart hatalarına imza atan Ulusoy, çaldığı ve çalmadığı faullerle standardı yakalayamadı. Oyuncular sahada kararlarını kabullenemediler ve itirazdan birçok kart gördüler.”

‘Pozisyonu gördü’

Henüz 2. dakikada Emenike’nin rakibi Omeruo’ya attığı dirseğin karşılığı net olarak kırmızı kart olmalıydı. Faulü çalan Ulusoy sarı kart dahi göstermedi. Faulü çalması pozisyonu gördüğü anlamına gelir. Gördüğü pozisyonda kırmızının çıkmaması kabul edilebilir bir hata değildi. 15. dakikada Omeruo’yla girdiği ikili mücadelede yerde kalan Emenike penaltı bekledi. Burada devam kararının daha doğru olduğunu düşünüyorum ve bu tür ikili mücadelelerin devamından yanayım.”

‘Standardı yakalayamadı’

“86. dakikada kırmızı kart gören Sackey’in gördüğü ikinci sarı karta katılmam mümkün değil. Seckey’in rakibine yaptığı faul orta sahadaydı ve umut vadeden bir atak yoktu. Müdahale sert değildi. Dolayısıyla hakemin ikinci sarı kartı ve kırmızı kartı yanlıştı. Ulusoy maç süresince bu tür kart hatalarını sıklıkla yaptı. Standardı kesinlikle yakalayamadı. Örneğin 36. dakikada Mehmet Topal’a çaldığı faul düdüğü yanlış olmasına rağmen üstüne bir de Topal’a sarı kart gösterdi. Aynı pozisyonda yaşanan gerilimde Hasan Ali ve Candeias’da kart görmüş oldu. Yazının sonunda 7. dakikada ofsayt gerekçesiyle iptal edilen Fenerbahçe golünde yardımcı hakem Ali Saygın Ögel’in tespitinin doğru olduğunu da ifade edelim.”

17 Ekim 2016, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Göçek'ten hata rekoru‘’

Maçın 39. dakikası hakem için hatalarla dolu bir dakikaydı. Hüseyin Göçek, aynı dakika içinde Atiba’ya kırmızı; Beck ve Nakoulma’ya sarı kart göstermeyerek rekor kırdı. Beşiktaş’ın lehine penaltıyı atlarken Mabiala’yı yanlış attı.

Türkiye’de ve Avrupa’da yönettiği maçlarla sezona başarılı giriş yapan Hüseyin Göçek, bu maçta vasatın çok altında kaldı. Oyunun hemen başında Kayserisporlu Levent’in açık olan elinden dönen topa Beşiktaş lehine penaltı düdüğü çalmayarak, maça önemli bir hata ile başlamış oldu. Oyun boyunca sayısız kart hatası yapan, faullerde standardı yakalayamayan Göçek; sezon başından bu yana teknik açıdan kötü olarak ifade edilebilecek 3-5 yönetimden birine imza atmış oldu.

Hatalar zinciri

Maçın 39. dakikası hakem için hatalarla dolu bir dakikaydı. Topla hücuma çıkan Talisca Umut’un faulüne maruz kaldı ancak pozisyona çok yakın olan Göçek oyunu devam ettirdi. Akabinde hızlı hücuma çıkan Kayserisporlu oyuncuyu, 13. dakikadan sarı kartı olan Atiba çekerek düşürdü, ‘devam’ dedi. Top yine Kayserisporlu Nakoulma’da kaldı ve hızla Beşiktaş ceza sahasına girecekken, Beck kontrolsüz bir şekilde Nakoulma’nın ayağına basarak onu düşürdü. Hakem Göçek buna da ‘devam’ dedi.

Karara sinirlenen Nakoulma aşırı tepki gösterdi ve hakemin üzerine koşarak onu protesto etti. Göçek buna da sessiz kaldı. Göçek aynı dakika içinde Atiba’ya kırmızı; Beck ve Nakoulma’ya sarı kart göstermeyerek rekor kırdı.

Böyle kırmızı olmaz!

Uzatma dakikalarında Mabiala, Cenk’e yaptığı müdahaleden dolayı, Göçek tarafından ikinci sarı kartla atıldı. Oysa ki Mabiala topa net bir şekilde vurmuş ve Cenk’e kartı gerektirecek bir teması olmamıştı. 40. dakikada Tolgay’ı omuzundan çekerek durduran Deniz Türüç’e, 41. dakika’da Tolgay’ın ayağına basan Mijailovic’e, 53. dakikada Cenk’in ayağına kontrolsüz şekilde basan Kana-Bıyık’a göstermediği sarı kartların yanında, Mabiala’nın hareketi çok masum kalırdı.

16 Ekim 2016, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI