Arama

Popüler aramalar

‘’Sürekli aynı isimler‘’

MHK ligin ilk zor maçı için Aydınus'u tercih etti. Aydınus ligin en tecrübeli ve en zor maçlarını yönetmiş iki hakeminden biri. Bu atamayı farklı kişi ya da kulüpler değişik nedenlerle sorunlu bulabilirler. Benim penceremden böylesi tecrübe ve birikim sahibi bir hakemin bu maça atanmasında liyakat açısından bir sorun yok. Yusuf Namoğlu’nu eleştirirken, sürekli aynı isimleri derbilere/zor maçlara atayarak işin kolayına kaçtığını belirtiyordum. Zekeriya Alp da ilk zor maçta Aydınus ismine sarıldı. Yani selefleriyle aynı tutumu sergiledi. Bu görevlendirmeyi bu yönüyle eleştirebilirim.

İki izahı olabilir

Birincisi: ileriye dönük küçük bir planlama yapmamış olan MHK, maça alternatifi olacak hakemleri ilk iki hafta planlı şekilde kullanamadığı için, o isimleri bu maça atayamadı ve maç Fırat Aydınus’a kaldı. Eğer böyleyse, bu durum Zekeriya başkan için umut besleyenleri hayal kırıklığına uğratır. ikincisi: Aslında Zekeriya başkan, planlı ve programlı ilerliyor ancak bu maça atayabilecek yeterlilikte Fırat Aydınus dışında başka alternatif yok. O yüzden tek çare Aydınus’tu. Eğer gerekçe bu ikincisiyse, bu sebep Zekeriya başkandan öte Türk futbolu ve Türk hakemliği adına büyük bir hayal kırıklığı olur ki, umarım sebep bu madde hiç değildir!

29 Ağustos 2019, Perşembe 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Yan hakemsiz olmaz!‘’

Teknolojiyi futbol sahalarından uzak tutmaya çalışan zihniyetin gün geçtikçe kaybolduğunu, yeni zihniyetin teknolojiyi futbola entegre etmeye çalıştığını takip ediyoruz. Eski FIFA Başkanı Blatter teknoloji/futbol ilişkisine çok mesafeli duruyordu. Yeni Başkan İnfantino ile birlikte teknoloji/futbol birlikteliği artmaya başladı.

Teknoloji, ilk olarak hakemler arasında sinyal yoluyla iletişim sağlamak üzere yardımcı hakemlerin bayraklarına yerleştirilen bir uyarı sistemiyle hakemlere destek olmaya başlamıştı. Daha sonra hakemlerin iletişimi için telsiz kullanımı başladı. Yakın tarihte gol çizgisi teknolojisi sahalarımızdaki yerini aldı. En sonunda tüm algılar yıkıldı ve çok kısa sürede Video Hakem teknolojisine geçildi.

Bana mantıklı gelmedi

Sahadan çok, maç yönetiminin uzaktan yapılması üzerine çalışmalar var. Sahadaki 4 hakem yerine; sahada 1 hakem, monitör başında çok daha fazla hakemle kusursuz maç yönetimi hedefleniyor.

İngiliz basınında çıkan haberlere göre, ilk hedef: Yardımcı hakemin görevlerinin teknoloji yardımıyla yürütülmesinin sağlanması. Bana çok mantıklı gelmedi ve birkaç yardımcı hakem arkadaşımla da konu üzerinde fikir alışverişinde bulundum.

Hedef en aza indirmek...

Daha önce “Yan Hakem” olan isimleri “Yardımcı hakem” olarak değiştirilmişti. Görevleri sadece ofsayt tespiti yapmaktan çıktı ve tüm konularda hakeme yardım eder oldular. Hızlanan oyundaki rolleri daha da arttı. Kaldı ki, ofsayt sadece önde/geride kararından çok daha fazla yorum gerektiren bir olay. Yardımcı hakemler en azından yakın gelecekte futbolun içinde kalmaya devam edecektir. Uzun vadede bir şey söylemem mümkün değil.

Teknoloji futbolu bir paçasından yakaladı, tamamen fethetmeden bırakmayacak. Belli ki FIFA’nın hedefi bazı büyük kararlar sonrası olası tartışmaları en aza indirmek. Bu yüzden teknolojiden daha çok destek bekliyorlar. Fakat hakeme güven azaldıkça, yerine teknolojiyi ikame etmek de çözüm olmayacaktır.

Sahadaki hakemi tartışamayacak futbolseverler, teknolojiyi kullanan kişileri tartışmaya başlayacaktır.

28 Ağustos 2019, Çarşamba 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Yüzde yüz doğru‘’

Hakem Mete Kalkavan üç yılın ardından Türk Telekom Ali Sami Yen’de ilk kez maça çıktı. Kendi adına yönettiği sezonun ilk maçında performansı vasatın üzerindeydi, ekibiyle uyumluydu. Bence başarılı bir şekilde tamamladığı maçta iki kritik karar vermek zorunda kaldı. İlki oyunun hemen başındaydı. 3. dakikada Galatasaray ceza sahasına gelen top, Diagne’nin koluna geldi. Konyasporlular penaltı beklediler. Diagne’nin kolu doğal konumdaydı, vücudundan ayrılmamıştı. Top önündeki Konyasporlu oyuncunun kafasından yön değiştirerek geldi. Bence hakemin devam kararı doğruydu.

Acımasız müdahale

İkinci kritik karar 73. dakikada yaşandı. Seri, rakibi Jevtovic’e yaptığı hareket sonrası hakemden sarı kart gördü. VAR devreye girince kartın rengi kırmızı oldu. Seri’nin ayağı dizden gergindi. Kramponunun vidalarıyla, rakibinin ayak bileğinin daha üst kısmına, acımasız ve yaralayıcı müdahalesi vardı. Tüm bunlar ciddi faullü oyunun tarifi gibiydi. Dolayısıyla kırmızı kart yüzde yüz doğruydu.

26 Ağustos 2019, Pazartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Hata yapmadı‘’

Dün akşam oynanan maçta hakemleri zora sokacak bir pozisyon yaşanmadı. Hakemler de son derece dikkatliydiler ve hataya fırsat vermediler. 27. dakikada Başakşehir’in iptal edilen golünde ofsayt bayrağı doğruydu. 43’te Fenerbahçe’nin Vedat Muriç ile kazandığı golde yardımcı hakem ofsaydı süzemedi ancak VAR doğru bir müdahaleyle golü iptal ettirdi. Maçta oyunculara hiç sarı kart çıkmadı. Değişen kurallar gereği 87’de Başakşehir Teknik Direktörü Okan Buruk sarı kart gördü. Futbolcular bir sezonda toplam 4 sarı kart gördüklerinde, 1 maç cezalı duruma düşüyor. Henüz TFF Disiplin Talimatı değişen kurallara göre güncellenmediği için, herhangi bir teknik sorumlu her hafta sarı kart görse de cezalı duruma düşmüyor.

25 Ağustos 2019, Pazar 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Sarıları çıkarmadı‘’

Deniz Çoban, Ali Palabıyık’ın yönetimini yorumladı:

Bu sezon itibariyle UEFA’da 1. kategoriye terfi ederek önemli bir aşama kaydetmiş olan FIFA hakemimiz Ali Palabıyık, rahat geçen maç için yeterli motive olmuş görünmedi. Tartışılmadan bir maç tamamladı ancak önemli kart hataları yaptı. 76’da Poko’nun Oğuzhan’ın ayağına bastığı pozisyon klasik bir sarı karttı, göstermedi. Gösterse bu Poko’nun ikinci sarı kartı olacaktı. Aslında Poko’nun 3 dakika önce gördüğü ilk sarı kart yanlıştı. Poko, Ljajic’e faul yapmadığı halde Palabıyık sarı kartını gösterdi. 19’da Lens’in rakibinin boynuna, 45’te Gökhan’ın Yasin’in bileğine yaptığı hamlelerde de sarı kart çıkmalıydı.

24 Ağustos 2019, Cumartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Hakemler için ayağa kalkma zamanı‘’

İlk haftadan hakem eleştirileri de başladı. Ben bu sezonun da çok fazla hakem kararı konuşacağımız bir sezon olacağı kanaatindeyim! Bu tespitim, Zekeriya Alp ve onun kurulunun başarısız olacağıyla ilgili bir öngörü değil... Bu tespitimin nedeni: “Son 5 yılda yapılan yanlış uygulamalar, günü ve koltuğu korumaya yönelik icraatlar neticesinde; moral, motivasyon, nitelik ve nicelik olarak yıpranmış bir hakem grubuna sahip olmamız.”

İvme kazanırız ama

Zekeriya Alp’in hakemliğimize bir ivme kazandıracağına inancım var. Öncelikli icraatı; sahada dirayetli duran, kendine güveni gelmiş, moral-motivasyonu artmış, kişilikli bir hakem topluluğu oluşturmak için çaba sarf etmek olacaktır. Bu hakem gurubunu düştüğü yerden kaldırmak, öyle kolay olmayacak. Zamana ihtiyaç var ve Türk futbol kamuoyu da hayli sabırsız!

Skandal hata aranır!

Yeterli hazırlık yapılmadan uygulanan ve tartışmaların ana kaynağı olan VAR sistemi, bu yıl da çok sıkıntı doğuracak konuların başında geliyor. Geçtiğimiz yılı unutmamız gerekecek. Sistemin çok sık kullanılması, istenilen bir durum değil. Hakem kararına müdahale çizgisi, UEFA normlarına çekilecek. “Hiç değilse hakem gelip kendi baksaydı” gibi bir yaklaşım yok! Şu cümleme lütfen dikkat: “VAR’ın pozisyona müdahale etmemiş olması, sahadaki hakemin kararının yüzde 100 doğru olduğu anlamına gelmiyor!” Bazen hakemin kararı yanlışken bile, VAR müdahale edemez. Çünkü VAR: “ En doğru kararı aramaz, skandal hatayı arar!” (Fenerbahçe’nin ilk penaltısına da bu gözle bakmak lazım).

Alt liglerin beklentisi yüksek!

Bu sezon en üst kadrodaki hakem sayısı 43’e yükseldi. Önceki yıllardan maaş bağlananlar, maaşlarını almaya devam ederken, kadroya yeni alınanlara maaş ödenmeyecekmiş. Bence bu karar, bir kez daha gözden geçirilmeli. İlk hakem tartışmalarının alevlendiği hafta “Aynı kadroda birine maaş öderken, diğerine ödemezseniz, ayrım yaparsanız; olacağı buydu!” Şeklinde başlayan eleştirilerin muhatabı olabilirsiniz. Ücretlerle ilgili bir diğer sorun da şu: 3. Lig’de görev yapan ve kilometrelerce mesafeye maç yönetmeye giden 4. hakemin ücreti 490, yardımcı hakemin 575 TL gibi komik bir rakam. Alt lig hakemleri bu sene yapılacak artışları merakla bekliyorlar. Hakemler ücretlerindeki ilk dolgun artışı Başkan Zekeriya Alp’in önceki döneminde yaşamıştı, beklentileri o yüzden çok yüksek!

22 Ağustos 2019, Perşembe 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Hayal kırıklığı yönetim‘’

Rahat bir skorla biten maçın hakemi Arda Kardeşler, yakın zamanda değişmesi muhtemel FIFA Listesi’ne girmeye aday hakemlerin en şanslılarından... Bu kadar FIFA kokardına yaklaşmış bir hakemin dün akşamki performansı ise hayal kırıklığıydı. Maçta ilk 23 dakikada 3 penaltı düdüğü çalan Arda Kardeşler’in, ilk çaldığı penaltı düdüğünde bence hatalıydı. Kruse topa doğru hamle yapmak yerine, Kana Bıyık’ın koşu yoluna ayağını uzatarak, rakibini toptan uzak tutmaya çalıştı. Bu sırada rakibiyle oluşan küçük bir kontağı kullanarak kendini yere bıraktı.

Emre’nin sözleri masum değil

Hakem, ikinci penaltıda yanılmadı, net bir penaltıydı. Chibsah net bir şekilde Emre’nin ayağına basmıştı. Üçüncü penaltıda ise Gazişehirli Morias’ın açık eline gelen topu göremedi. Doğru bir VAR müdahalesiyle, doğru bir penaltı kararı verildi. Maçın 2. yardımcı hakemi Hakan Yemişken de hatalı bayraklar kaldırdı. Fenerbahçe’nin dördüncü golünü de hatalı şekilde iptal etmişti ki, imdadına VAR yetişti. Emre’nin dudaklarından dökülen sözler masum sözler değil. Duyulması halinde kartın rengi kırmızı olur. Emre’nin sırtı hakeme dönük ve hakemin bu sözleri duyma ya da fark etme şansı yok. VAR’ın da dudak okuyarak, müdahale hakkı yok.

20 Ağustos 2019, Salı 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Sarıya bile gerek yoktu‘’

Dün akşamki maçı izlerken Türk hakemliğinin neden dip yaptığının da muhasebesini yaptım. Maçı problemsiz tamamlayan Mustafa Öğretmenoğlu’nun hakemlik hayatındaki iniş çıkışlarını gözümün önüne getirdim. Zekeriya Alp’in ilk MHK başkanlığında yavaş yavaş ligde yer edinmeye başlamıştı. Kuddusi Müftüoğlu MHK’si onu küme düşürdü, 1. Lig’e gönderdi. Yusuf Namoğlu’nun gelişiyle tekrar Süper Lig’e çıktı ve Namoğlu ile parlamaya başladı. Sabri Çelik gelince onu kızağa çekti. İkinci Zekeriya Alp dönemiyle de tekrar sahalara döndü.

Klasik bir çarpışma

Bu baş döndürücü gidişat, bazılarının kişilere göre uygulama yaptığını gösteriyor. Öğretmenoğlu elbette dün ufak tefek hatalar yaptı ancak oyun genelinde başarılıydı. Tartışmalardan uzak bir maç çıkarttı. Cılız penaltı beklentilerini devam ettirmesi doğruydu. Boyd’un Samassa ile çarpıştığı pozisyonda, kırmızı kart bekleyenler oldu ancak pozisyon asla kırmızı kart olmazdı. Boyd’un gözü topta, hedefinde top var ve topla oynuyor. Bu klasik bir çarpışma. Bence sarı karta dahi gerek yoktu.

18 Ağustos 2019, Pazar 06:01
YAZININ DEVAMI