‘’Böyle yenilme acısı‘’
Portekiz eleme grubunda İrlanda ve Sırbistan’ın 3’lü savunmalarını çözemediği için bizimle Play-Off oynamak zorunda kaldı. Ancak o maçlarda misal Sırbistan’ın sol kanadında Kostiç oynuyordu, Avrupa’nın son zamanlardaki en iyi sol kanat beklerinden birisi. Biz 3-4-3’ün sol kanat bekinde Berkan ile başladık, tüm sezon merkez orta saha oynayan Berkan ile. İrlanda’nın sağ kanat beki misal Tottenham’lı Doherty idi, 3’lü savunmanın sağ stoperi ise aslen sağ bek olan Coleman. Yani biz 3-4-3 oynayacaksak Zeki kanat beki değil sağ stoper olabilirdi, o da tabii bu formsuz halindeki Zeki değil!
Kaos futbolu başladı
Pratikte ilk 15 dakika neredeyse hiç top çıkartamadık, önce pozisyon üstüne pozisyon verdik sonra da Otavio’dan golü yedik. Biz ön alan presinde zaman zaman etkili olup pozisyon üretsek de presi sistematik biçimde uzun vadeli yapamadık. 45-55 arası Portekiz 3. golü bulamayınca Santos takımını geriye çekti. Biz de bir anda öne çıktık ve kaos futboluna başladık. Tek golümüzde Cengiz’in asisti klastı. Yakaladığımız momentum ile skoru penaltıdan 2-2’ye getirebilirdik, penaltıyı Enes ve Çalhanoğlu gibi daha iyi iki penaltıcımız varken neden Burak kullandı? İşte benim Kuntz hocadan beklediğim bu anlarda Almanlığı'nı konuşturması, bu tip tek maçlık durumlarda ince detayları önceden belirlemesi.
‘’En iyisi Crespo'ydu‘’
İlk 10 dakikada Fenerbahçe %80 oranda topa sahip oldu, bir ara baskı da kurdu. Lakin devrenin kalan süresinin 34 dakikasında daha çok Crespo’nun kazandığı toplar ile Konyaspor’un savunma arkasına gönderdiği topları Kim’in süpürmeleri, Fenerbahçe adına öne çıkan noktalardı çünkü top Konyaspor’a geçtiğinde kalan oyuncular topu geri kazanmak için yeterince gayret sarf etmediler. Geriye kalan 1 dakikada ise Fenerbahçe saçmasapan bir gol yedi. Fenerbahçeli taraftarlar da haklı olarak kafalarındaki “Arda’nın bu form seviyesindeki Mesut Özil’den ne eksiği var ki ilk 11’de değil?” sorusunu tezahüratlarına yansıtmaya başladılar.
2. yarının başında Mesut çıktı yerine Pelkas girdi, İrfan Can merkezde Mesut’un yerine geçti. Pelkas’ın kattığı ekstra hareketlilik Fenerbahçe’nin oyununu bir gömlek yukarı taşırken, İrfan Can da merkezde ilk yarıda görev aldığı sağdakinden daha etkili oynamaya başladı. Böylece Crespo’nun savaşçılığı ile kazandığı toplar bu devrede Fenerbahçe’nin hücum sürekliliği tesis etmesini sağladı.
Ekstra değerli
İrfan Can’ın Kim’in tiplemesiyle gole dönüşen frikiği de bu devredeki hareketlilik ve hücum sürekliliği sayesinde kazanıldı. 81. dakikada Fenerbahçe 27 kez Konyaspor ceza alanı içinde topla buluşmuştu. Kilidi çözen ise Konyaspor karşısında Fenerbahçe’nin en iyisi olan Crespo’nun bakarak görerek ayağının dışıyla merkezdeki Pelkas’a yaptığı asist oldu. Pelkas’ın sonradan girip kattıkları Fenerbahçe için ekstra değerli olmayı sürdürüyor.
‘’Gelecek sezonu planla‘’
Emre, aslında kumaşı iyi bir kaleci. Talihsizliği ilk maçının kara kışa denk gelmesi ve Ersin’in sürekli gelişip Beşiktaş kalesindeki çıtayı yükseltmesi. Ersin, pandemi döneminde, tribünler boşken, baskısız ve beklentilerin düşük olduğu dönemde kaleye geçmeye başlamıştı. Ersin’den önceki zaten yanlış meslek tercihi yapmış bir zattı. Yine de Emre’den daha iyi baraj kurdurmasını beklerdim. Rakipte direkt kaleye vurabilecek oyuncular varken dört kişilik baraj olmaz, minimum 5 kişilik barajın yanına sızan rakipler kadar da kademeye oyuncu yerleştirilir. Beşiktaş’ın baraj hatasını Saba çok iyi değerlendirdi. Bu zeminde zaten dengeli, istikrarlı bir pas oyunu oynamak imkansız. O yüzden öne geçince skoru korumak için ekstra mücadele ve minimum hata gerekli.
Emirhan’a sıra gelmedi!
Zemin bahane edilebilir ama Güven güneşli havada da, yağmur çamurda karda da hayal kırıklığına uğratıyor. Neden çünkü Güven’in fabrika ayarları, fundemental tekniği Türkiye Ligi ortalamasının üstünde yani bana hayal ettiriyor, beklentilere sokuyor. Misal Kenan Karaman beni hiç hayal kırıklığına uğratmıyor Güven uğratıyor, üzüyor. Bu kez Leverkusen’da yetiştiği orjinal yerinde merkezde santrfor arkasında ikinci forvet rolündeydi. Orada Emirhan’a neden halen sıra gelmedi, ne zaman gelecek çok merak ediyorum.
Daha iyileri alınmalı
Batshuayi çok iyi bir vuruşla gol attı ancak maçın kalanında çok daha kolay vuruşları yapamadı. Beşiktaş’ın bir an önce bir dahaki sezonki teknik direktörünü belirleyip onunla istişare halinde yeni, daha dengeli, daha güçlü bir kadro kurmaya başlaması gerekiyor. Kalede Ersin, beklerde Rosier ve Rıdvan, orta sahada Josef ve Gedson, ileride Ghezzal ve NKoudou. Kalan 4 mevkiye mutlaka çok daha iyileri bulunmalı, alınmalı.
‘’Kadrosu yetmedi‘’
Maçın başında Gomis’in pozisyonu gol olsa, daha başka bir ilk yarı izleyebilirdik. Gomis aslında o pozisyonda kontra hücum planındaki rolünü oynadı ancak top Barcelona’ya geçince rakibin sürekli topla çıkan stoperi Eric Garcia’yı kovalayamaması da Barcelona’nın ilk yarıda kurduğu oyun üstünlüğünde belirleyici oldu. Mostafa Mohamed %100 fit olsa zaten Torrent hem topu daha fazla önde tutması, hem de Garcia ile Pique’ye daha etkili baskı yapması için Mısırlı santrforu ilk 11’de başlatırdı. Galatasaray ilk 45’te özel yetenek Pedri’nin Iniesta’laştığı saniyeler hariç Barcelona’yı gayet iyi durdurdu. Marcao yine ikili mücadele kazanma canavarlığını sergilediği ilk yarıda bir de çok iyi bir kafa vuruşuyla Galatasaray’ı öne geçirdi.
Sallaya sallaya
2. yarının başında Barcelona’nın 2-1 öne geçtiği golde kaleci Inaki Pena da elinden geleni fazlasıyla yaptı ama yetmedi. Maçın kalanında özellikle Mostafa oyuna girdikten sonraki 20 dakikada Galatasaray Kerem’in hızlı dripling yeteneği ve Mısırlı santrforun hareketli oyunu birleşince Galatasaray tekrar oyunu dengeledi. Sonlara doğru ise Barcelona zamana oynadı, açıkçası Galatasaray bir önceki turda Barcelona’nın elediği Napoli’den daha iyi bir kadroya sahip olmamasına rağmen Barcelona’yı çok daha fazla zorlamayı başardı. Barcelona’da son oyuna girenlerden birisi Memphis’ti, Türkiye’de oynasa elini kolunu sallaya sallaya gol kralı olabilecek bir üstün yetenek. Torrent ise ligde kötü formları nedeniyle fazla forma şansı bulamayan Morutan ve Halil’i son kozları olarak oyuna sokmak zorundaydı.
‘’Hatalı 11 itirafı‘’
Derbide kazanırsın, kaybedersin ama ilk 45 dakikanın 35’inde bu kadar kötü oynayamazsın! Galatasaray ilk 10 dakika çok iyi başladı, sonraki 10 dakika Beşiktaş’ın koca ilk yarıda kendi adına kötünün iyisini oynadığı, saman alevi gibi parladığı oyun periyoduydu. Tabii ki bu saman alevi periyodunda bile hem nicelik hem de nitelik açısından gol kaçırma rekorlarını kırmaya devam etti. Hadi Kenan Karaman’ın zaten Beşiktaş’ın ideal oyuncusu olduğunu iddia eden bir avuç kişi var, çoğu da Beşiktaş’ın ezeli rakiplerinin taraftarı. Peki ya Atiba’nın direkten dönen topundan sonra Alex Teixeira’nın kaçırdığı? Olacak iş değil! Devrenin kalanı ise "atamayana atar"lardan daha ötesinde bir Kerem Aktürkoğlu futbol şovu izledik. Beşiktaş’ın Josef’siz dengesiz, bölük pörçük orta sahası ve yamalı savunma hattı arasındaki boşlukları topla ilmek ilmek işledi. Kerem Aktürkoğlu ile beraber bir süredir takip ettiği Ersin’i de izlerken Lyon scoutu Ersin’e çok acımıştır, Kerem’e ayrılan bonservis ücretine gerekirse artı beş milyon ekleneceğini raporlarken Mostafa Mohamed’i de belki izleme listesine eklemiştir.
Nazarımda değiştirmez
Önder Karaveli hoca ise zaten devre bitmeden yaptığı iki oyuncu değişikliği ile ne kadar hatalı bir ilk 11 sahaya sürdüğünü itiraf etmiş oldu. Hocanın kendi kişiliği ve felsefesi ile çelişmesi yani Emirhan İlkhan’ı 11’de oynatmaması sahaya sürdüğü hatalı 11’den bile daha hatalı bir karar. Hiç sahaya sürmemesi ise daha da hatalı. Tamam Alex Teixeira yerine giren Rıdvan 4-4-2’nin solunda iyi bir etki oluşturdu, Inaki Pena’nın hatası sonucu golü de kaydetti ama golden çok önce Önder hoca Alex’in kariyerine değil Emirhan’ın potansiyeline daha çok güvenmeliydi. Son dakikalardaki Larin-Nelsson pozisyonunun tekrarını görmek isterim yine de Kerem Aktürkoğlu’nun bu maçta oluşturduğu ofansif kalite farkını benim nazarımda değiştirmez. Beşiktaş’a sadece Gedson Fernandes yetmez, son vuruşları çok daha iyi oyuncular da gerekiyor.
‘’Halef-selef sentezi başarı‘’
Fatih Terim döneminde UEFA Ligi’nde zorlu grupta liderlik getiren, derli toplu geçiş oyunu mirası ile halefi Torrent’in yıllarca çalıştığı Barcelona’yı avucunun içi gibi bilmesi birleşince ilk yarıda Napoli maçının aksine Galatasaray tarafından başarıyla etkisizleştirilmiş bir Barcelona izledik. Hatta ilk yarının son bölümünde Galatasaray geçişlerde Kerem Aktürkoğlu’nun yüksek kalite hızı ve dripling yetenekleri sayesinde de pozisyonlar buldu. Kaleci Inaki Pena, Memphis’in birisi frikikten iki şutunda kritik kurtarışlara imza attı. Marcao ve Nelsson ikilisi, markaj, müdahale, top kesme, pas araları gibi asli defansif görevlerini kusursuz yaptılar. Ayrıca ilk yarı boyunca Galatasaray topa az sahip olsa da stoper tandemi sayesinde panik yapmadan, Barcelona’nın baskı kurmasına izin vermeden topu efektif kullandılar.
Çok doğruydu
İkinci yarıya oyuncu değişiklikleri ile başlayan Barcelona ilk yarıdan daha etkili, baskılı başladı. Galatasaray ise yine merkezi, stoperlerinin çok iyi performansıyla kapatmayı başardı ve Barcelona’yı kenarlara itti. Adama Traore, fizik üstünlüğü ile etkili olmaya devam etse de içeri merkeze gönderdiği toplarda oluşan pozisyonlar ya Marcao-Nelsson tandemi ya da Inaki Pena tarafından engellenerek gole dönüşmedi. Torrent’in oyuncu değişiklikleri ve değişilklik dakikaları çok doğruydu. Son yarım saatte Xavi, Aubameyang’ından Luuk de Jong’una her şeyi denese de Torrent ve görev verdiği oyuncular çok iyi reaksiyon gösterdiler.
‘’Oyun üstünlüğü sonuca yansımadı‘’
Beşiktaş, maça Kayserispor kupa maçında bıraktığı yerden devam ederek başladı. Bu kez gol kaçırma dalında rekor kırma rolünü Batshuayi yerine Kenan Karaman üstlendi. 17 ve 18. dakikalarda Kenan Karaman’ın yere yatarak “vuruş” daha doğrusu “vuramayış”ları Beşiktaş’ın hücum sürekliliğine ket vurdu. Can Bozdoğan’ın da hemen bir dakika sonra kaleciyle karşı karşıya kaçırdığı onun yeteneğindeki bir gence yakışmadı. 41’de ise Can Bozdoğan bu kez yeteneğini konuşturan bir asiste imza attı: Dar alanda kalabalık savunma arasında sergilediği oyun vizyonu ile çabukluğunu çok iyi sentezledi. Bir başka Alman altyapısı çıkışlı Güven de çok net bir vuruşla skoru 1-1’e getirdi. Devre sonunda Welinton sakatlandığında Önder hoca stopere hemen Necip’i almalıydı, devre sonunda yenilen golde hocanın geç kalması da etkili oldu, Beşiktaş geride eksik yakalandı.
Gedson takviyesi...
2. yarıya ise Beşiktaş çok iyi başladı. Büyük baskı kurdu, Ghezzal yine dar alan top sihirbazlığı ile golü hazırladı, Kenan Karaman nihayet Süper Lig’de gol attı! Genç stoper Serdar da ikinci yarıda toparladı, Necip ile beraber Beşiktaş’ın önde oynamasına katkı sağladılar. 72’de Okaka karşısındaki kritik başarılı müdahalesi Serdar’dan beklenen kalite seviyesindeydi. Beşiktaş’ın uzun süre kurduğu oyun üstünlüğü ise yine sonuçta tabelaya yansımadı. Daha net bir golcü, daha istikrarlı lider bir stoper, orta sahaya Gedson Fernandes takviyesi kadar Beşiktaş’ın daha istikrarlı sonuçlar alabilmesi için olmazsa olmaz!
‘’Ghezzal da yetmedi‘’
Beşiktaş, Sivas’ta kaldığı yerden devam etti. Önder Karaveli hoca, kupada da aynı 11’i sahaya sürdü. Montero yine maça kötü başladı. Gavranovic’in golünde hem çok kolay çalım yedi hem de çevre kontrolü kötü olduğu için kademede rakibe müdahale etmeye çalışan takım arkadaşı Umut Meraş’ın üstüne düşerek onu bozdu ve Kayserispor lehine etkisiz hale getirdi. Ve yine Sivas’ta olduğu gibi devrenin sonuna kadar Ghezzal şov izledik. Ghezzal bir kez daha dokunduğu her topa parlak oyun zekasını, berrak oyun vizyonuyla değer kattı, pozisyon üstüne pozisyon yarattı. Ghezzal’ın önü ve yanında Aboubakar olmasa da örneğin santrforda Everton’a gitmeden önceki Cenk Tosun, Cenk’in arkasında Talisca ve solda 2012-15 arası Olcay Şahan olsa Cezayirli harika solak, asist rekorlarını zorlardı. Sivas’tan farklı olarak sakatlığını atlatan Rosier de ilk yarıda Ghezzal’ın arkasından çok etkili hücum katkısı verdi, Beşiktaş ilk 45’te sağdan uçtu ama Rosier’nin kalan kısmı yazının sonunda!
Saç baş yoldurdu
Beşiktaş 2. yarıya daha da etkili ve hızlı başladı. Cenk Gönen’in kalesinde devleşmesiyle Batshuayi’nin saç baş yolduran gol kaçırma rekoru kırma denemeleri bir araya gelince Beşiktaş golü bulamadı. Üstüne üstlük yine Montero’nun hatasından golü kalesinde gören taraf oldu. Tecrübe ile sabit: Sürekli ekstra gol yenilmesine sebep olan bireysel hatalar yapan stoperler ve girdiği pozisyonların yüzde 90’ını kaçıran forvetler ile maalesef bir şey kazanamazsın. Bir yerden sonra Ghezzal’in özel yetenekleri de yetmez, o yeteneklerle kolektif etkileşim oluşturup, onları skor tabelasına yansıtabilecek kalibrede forvetler ve savunmacılara da ihtiyacın var! Rosier’yi de uyarmak gerekiyor: Gayet iyi bir oyuncu lakin kontrolsüz hırs, hırs değil takıma zarardır!