Alt sıralardan kurtulma savaşı veren iki takımın maçında pozisyon boldu ama final vuruşlarında beceri yeterli değildi. Osmanlıspor’da kaptan Numan, Vrsajvic ve Serdar Gürler önemli eksiklerdi. Antalyaspor’da ise Deniz Kadah’ın hücum hattında olmayışı önemli bir kayıptı. Zaten 90 dakikaya baktığımızda bu oyuncuları iki takım da fazlasıyla aradı. İlk yarıda 20. dakikaya kadar Antalyaspor’un özellikle kanatlardan etkili ataklar yaptığını gördük. Osmanlıspor ise Sadeghian ile net fırsatı değerlendiremedi. Aslında bu topun dönüşünde Cikalleshi golü attı ama Hüseyin Göçek ile diye iptal etti. Ancak bize göre pozisyon net goldü.

Karcemarskas devleşti

İkinci devrede skora bozma çabalarında Osmanlı gole çok yaklaştı. Kazanılan penaltıyı Cikalleshi dışarı atınca, ev sahibi büyük bir avantajı da kaçırmış oldu. Emre Güral ile Antalyaspor’un iki kez golle burun buruna geldiğini gördük. Birinde Karcemarskas inanılmaz çıkardı, diğerinde Carlos neredeyse kale içinden çevirdi. Bu sonuç tabii ki Antalyaspor’u mutlu eder, çünkü deplasmanda alınan 1 puan var. Osmanlıspor ise mutlak galibiyet parolasıyla çıktığı maçta, penaltı da kaçırarak sahadan buruk ayrıldı. Başkent ekibi üzerindeki olumsuz havayı bir türlü değiştirememenin sancısını çekiyor.

Akhisar’nın yeni stadında alt sıraları çok yakından ilgilendiren 90 dakika gerçekten gerilim maçı gibiydi. Ancak birkaç cümle yeni statla ilgili olsun; gerçekten emeği geçen herkesin eline sağlık... Kadrolara baktığımızda, ev sahibinde Olcan Adın’ın yokluğunda Muğdat 11’de sahaya çıktı. Konya’da Ömer Ali sol bekte, Moke stoperde yer aldı. Soner fark yarattı Müthiş bir ilk yarı izledik... Oyuna Konyaspor hızlı başladı gibi gözükse de, dengeyi yakaladıktan sonra rakibe nefes aldırmayan bir Akhisar vardı. Orta alandaki baskılı oyunla, Konyaspor’un iki gol silahı Eto’o ve Jahovic’in pozisyona girmesini önledir. Sol taraftan da özellikle Soner’in milimetrik paslarıyla çok etkili oldu ev sahibi. Seleznov da Türkiye’deki en iyi performanslarından birini sergiledi. Ömer Bayram’ın nefis ortasını, aynı güzellikteki kafa vuruşuyla gole çevirdi: 1-0.

Volkan riski bitirdi!

İkinci yarıya Konyaspor, Fofana değişikliği başladı. İlk yarıdaki hücum kısırlığının ardından Mehmet Özdilek, böyle bir hamle yapmak zorundaydı. Özdilek sonrasında Volkan Şen kozunu da oynadı, iyice risk aldı. Hedef rakip ceza sahasında etkili olmaktı ancak Konyaspor’un hücum hamleleri ters tepti, orta alanın düşmesi sonucu Seleznov ile Akhisar ikiyi buldu: 2-0. 88’de ise Akhisar’da Serginho, maça noktayı koydu: 3-0. Dün akşam Akhisar, oyunun genelinde her istediğini yaptı, hakettiği bir 3 puanla ligde oldukça rahatladı. Konyaspor’un ise mutlak galibiyet hesapları yaptığı deplasmanda sergilediği oyun, beraberlik için bile yeterli değildi.

İlk yarı çok silik bir futbol izledik. Daha 3. dakikada gelen Gençler golünden sonra resmen sıkıcı bir maç. Tanju’nun uzun topta ofsaytı bozması ve ardından oyundan çıkana kadar ki demoralize oyunu ve bu kötü gidişten sonra da Traore’nin anlamsız görmüş olduğu kırmızı kart ilk yarının Göztepe adına özetiydi. Beni en çok şaşırtan Göztepe’nin erken yediği gole rağmen reaksiyon gösterememesiydi. İkinci yarıda ise Ümit Özat, Milinkoviç alıp Skuletic’i çıkarttı. Özellikle devre arası transferi Sessegnon dün gece hem oynadı hem de takımını oynattı. İkinci yarıdaki oyuncu değişiklikleri Gençler’i daha üretken hale getirdi. Üst üste rakip kaledeki tehlikeler 2. golün habercisiydi nitekim. Jailton ile bir kanat atağında skoru 2-0 yaptılar.

Eksikler hissedildi

Oyunun kalan bölümünde özgüveni yüksek ev sahibi ekibin pozitif futbolunu izledik. Göztepe için dün gece işler kötü başladı ve kötü bitti diyebiliriz. Maç öncesi planlar İzmir ekibi için erken gol ve kırmızı kartla altüst oldu. Skoru bir kenara koyarsak eksikleri önemli ama yine de Beto, Castro ve Kadu’nun yokluğunun sahaya yansıması bu kadar olumsuz olmamalıydı.

TFF 1. Lig'de zirveyi çok yakından ilgilendiren karşılaşmanın güleni ev sahibi İstanbulspor oldu. Lider Ümraniye liderliğini korusa da hiç de beklemediği bir darbe aldı. Ligin flaş takımı İstanbulspor ilk yarıda çok pozisyon bulmadı belki ama daha çok isteyen taraftı. Özellikle orta alandaki mücadele oyuna damgasını vurdu. Taktik disiplini önplana alan iki takım çok az hata ile oynayınca ilk 45’ten gol sesi çıkmadı. İkinci yarıya ise İstanbulspor fırtına gibi başladı. Dakikalar 54’ü gösterirken tabelada 2-0’lık İstanbulspor üstünlüğü vardı. Özellikle Cajic orta alanda müthiş etkili oyununu asistlerle süsledi. Ümraniyespor’da Cleyton’un orta alanda sakatlığı nedeniyle olmayışı çok belirgindi.

B planı olmadan...

Bir türlü istediği oyun kurgusunu yakalanmayan Ümraniyespor 2-0 a çok geç reaksiyon gösterdi ama iş işten geçmişti. Bu galibeyletle İstanbulspor da artık zirve yarışında diyebiliriz. Ümraniyespor dün biraz da hiç alışık olmadığı bir şekilde yenik duruma düşmesinden sonra ‘B planı’ devreye sokamadı ve sahadan puansız ayrıldı.

Maçın adamı Cajic

İstanbulsporlu Cajic, orta sahada adeta maestro gibiydi, hem savunmada işini yaptı hem de müthiş pasları vardı.

Kırılma anı 54.. Dakika

54. dakikada Onur Kolay’ın attığı gol konuk takımın puan ümitlerinin tükenmesine neden oldu

Rize’de, Altınordu fırtınası devam etti. Üst üste 4. galibiyete atan İzmir ekibi rakibine adeta futbol dersi verdi. Benim anlayamadığım 3 haftadır kazanan takım nasıl kazanmış diye iyi izlenmiyor mu! Kanatları çok iyi kullanan ve iyi top yapan Altınordu karşısında bu tuzağa düşmek Rizespor gibi tecrübeli bir kadroya yakışmadı. Oyuna baskılı başlayıp rakibi baskı altına alarak golü bulma düşüncesi, uygulamada çok çabuk iflas etti.

Bu iş kazası değil!

İbrahim Üzülmez de zıvanadan çıktı, devreyi bekleyemeden Recep ve Özgür’ü oyundan aldı. Ama hamlelerin sahada bir cevabını da bulduğunu zannetmiyorum. Bu yenilgiye bir iş kazası demek hata olur. Çünkü ikinci yarıda alınan galibiyetlerde zorlanma vardı.

Altınordu ders verdi

Bu kadar hücum denemesine rağmen, bir tane doğru dürüst kanat ortası gelmiyorsa havanda su dövmektir yapılan. İlk 3 maçta Vedat Muriç attığı gollerle eksikleri gölgelemişti ama bu maçta rakip sert çıkınca işler tersine döndü. Altınordu takımı birbirini çok iyi tamamlayan oyunculardan kurulu. Herkes görev alanını iyi tutuyor ve yardımlaşma üst seviyede. Hüseyin Eroğlu elindeki kontratak silahlarını çok iyi kullanıyor ve sonucunu da alıyor. Gelelim maçın yıldızına...

Yok mu ‘Alıcı’sı?

Barış Alıcı gerçekten büyük bir yıldız adayı. Oyunun iki yönünü de muhteşem oynuyor ve son vuruşlardaki kalitesiyle de skora damgasını vuruyor. A Milli Takım’ın hocası Lucescu dahil 3 büyüklere sesleniyorum: Barış

Alıcı’nın yok mu alıcısı?

Deyim yerindeyse iki takım için de 6 puanlık bir maçtı. Kazanan rahat bir nefes alacak, kaybeden ise sıkınlılı sürecin içine girecekti. Kemal Özdeş ile afta içinde git-gel yaşayan Kasımpaşa galibiyete uzandı ve derin bir ‘oh’ çekti. Akhisar’ın ise kazanma hasreti tam 12 haftaya çıktı. Okan Buruk’un ekibi artık tehlike çanlarını fazlasıyla hissediyor. Dar ama kaliteli bir kadroya sahip Kasımpaşa, oyunun genelinde ne yaptığını bilen bir futbol oynadı. Bloklar arası iyi işledi ve beklenmedik anlarda takım kalitesini yansıtan önemli gol pozisyonları buldular. Hele hele Trezeguet gibi bir oyuncuya sahipseniz, maçı da alıp götürmeniz sürpriz olmaz. Nitekim öyle de oldu. Mısırlı yıldız önce 51’de sahneye çıktı, uzatmalarda attığı golle de kapanışı yaptı: 2-0.

Okan hocanın işi zor

Akhisar’a baktığınızda ne görüyorsun derseniz; iyi oynayan ama özellikle final bölgesinde üretkenliği yok denecek kadar bir ekip. Okan Buruk devre arasında gol bölgesine istediği golcüyü alamadığı için ligin ikinci bölümü canını çok sıkacak gibi. Niasse, Gekas, Rodallega, Vaz Te gibi isimlerden sonra gol bölgesi üvey kalmış, eldekilerin de bu açığı kapatması zor gözüküyor. Okan hoca bu kadroyu başka bir sistemle üretken hale getirmeli.

Maçın adamı: Trezeguet

Geçen hafta Beşiktaş maçında şık bir gol atan Trezeguet, dün de 2 kez ağları sarstı, Kasımpaşa’yı sırtladı.

Kırılma anı: Dakika 61

Trezeguet’nin Kasımpaşa’yı 1-0 öne geçiren golü, moralsiz Akhisar’ın direncini iyice düşürdü.

Bursaspor dün gece evinde rakibin renkleri gibi siyahla beyaz kadar farklı bir ilk yarı oynadı. Aslında bu sezon Beşiktaş’ın puan veya puanlar kaybettiği maçlara baktığımızda rakipleri oynamaktan çok oynatmayarak başarılı olmuşlardı. Gariptir Bursaspor, Adriano’nun müthiş golüyle adeta pozitif bir şok yaşadı ve oyuna döndü. Bir anlamda ezber bozdu Yeşil-Beyazlılar. Gerçekten moralini bozmadan rakibin üstüne gitmeyi yürekli ve akıllı bir şekilde amacına ulaşıp soyunma odasına önde giden taraf oldu. İkinci yarı ilk yarıdaki oyundan alınan cesaretle Beşiktaş karşında gol aramaya devam eden bir Bursaspor izledik. Aslında skoru korumaya değil farkı açmaya niyetli anlayış futbol adına güzeldi ve önemli olan bu güzelliği maç sonuna kadar korumalarıydı... Beşiktaş için sonuca bakmaksızın düşündüren soru hücum yediğinde bu kadar çaresiz kalmalarıydı özellikle.

Gecenin sorusu?

İlk yarının 21. dakikasında Stancu’nun ceza alanına girerken Pepe tarafından düşürülmesine Halil Umut Meler devam dedi ancak tartışmaya açık bir karar bana göre...

Maçın starı

Kaptan kalesinde adeta devleşti. Harun Tekin yediği golde top öyle bir noktaya gitti ki yapacak fazla bir şey yoktu. Ancak yakın mesafeden öyle toplar ki geceye damgasını vurdu.

Maçın olayı

Dolu tribünler ve müthiş destek inanılmazdı. Ancak bu coşku takımı motive ederken korner atışlarında sahaya atılan yabancı maddeler bu güzelliklere gölge düşürdü. Bence bu taraftar bir kaç kişinin yaptığı bu kötügörüntüyü haketmiyor...

Kısa mesaj:

Beşiktaş gibi Süper Lig’in en iyi pas yapan takımı karşısında Bursaspor’un aldığı bu beraberlik, oldukça değerliydi..

Ümraniyespor emin adımlarla Süper Lig’e koşuyor. Bayram Bektaş’ın öğrencileri zorlu Bolu deplasmanından 3 puanla dönerken hem de liderliğini korudu. Gerçekten Ümraniyespor’u izlerken zor kaybeden bir takım olduğunu görüyorsuniz. Zaten öne geçtikten sonra psikolojik üstünlüğü ele alan Ümraniyespor, Boluspor’un da beceriksiz gününde olmasınını avantajını yaşadı. Ev sahibi ekip kazansa ciddi şekilde ilk 2 hesapları içinde olacaktı. Sait Karafırtınalar önemli isimleri kulübede tutup sahaya sürpriz diyebileceğimiz gençlerle oyuna başladı. Mücadeleye bakarsak önemli pozisyonlar yakalamalarına rağmen bir türlü istediklerini bulamadılar.

Cleyton fark yarattı

Ümraniye ise orta sahadaki maestrosu Cleyton önderliğinde lider geldiği Bolu’dan lider döndü. İstanbul ekibinde Emircan ve Andreas başta olmak üzere savunma ve orta alan birbirine yakın oynayıp, rakibin önemli silahlarını etkisiz hale getirdi. İbrahim Akdağ da galibiyet golünü 73’te kaydetti: 0-1. Bayram Bektaş devamında kulübeden doğru hamleler yapınca, istediği 3 puanı aldı.