‘’Kaptanların gecesi‘’
Malatyaspor da aynı taktik ile mücadele etti fakat Yiğidolar orta alanı iyi tutunca Malatya’nın iki silahı Mustafa Özkan ve Okan Yılmaz etkisiz kaldı. Islak zeminde uzaktan atılan şutlarla Sivas kalesini yoklayan Sarı - Kırmızılılar ilk yarıda beklenenin altındaydı. Özellikle yeni transfer İbrahim Kargbo’nun yetersiz performansı anlaşılan teknik direktör Feyyaz Uçar’ı sistemde arayışlara itmişti. Malatya’nın orta alandaki teknik kapasitesi yüksek oyuncuları topsuz oyunda olmayınca ilk 45 dakikada Yiğidolar daha baskın göründü.İkinci yarıda Malatyaspor daha etkili bir grafik çizdi. Sivas ise Süper Lig’deki ilk maçının gerginliği ile kontrollü oynadı. Ama Sarı - Kırmızılılar Mustafa’nın çok kötü gününde olması nedeniyle hücumlardan boş döndü. Böyle bir maçta olsa olsa duran toplar etkili olurdu. Sonuçta iki takım da ligin ilk mücadelesinde iki kaptanın golüyle 1’er puana razı oldular.
‘’Bursa'ya erken uyarı‘’
Hatta Süper Lig’de olmaması nedeniyle Anadolu kulüplerinin seyirci ortalamasının düştüğü de bir gerçek. Ama geçen sezon Süper Lig’e çıkamayışlarının nedenlerinden biri de bu seyirci. Çünkü sezon başı bir önceki yıldan gelen cezalar nedeniyle Bursaspor bir türlü evinde taraftarıyla buluşamadı. Hatta hatırlarsanız çok kritik bir Vestel Manisa maçını Çanakkale’de oynadı ve kaybetti. Ben her platformda Türkiye’de taraftar dendi mi Bursaspor’u gösteriyorum. Ama bu kadar takımını seven ve maç televizyondan yayınlansa da yayınlanmasa da gidip tribünde 12. adam olan Bursa seyircisinin kontrolsüzlük zaafını anlayamıyorum. Belki bütünü kapsamasa dahi az ama etkili olan bazı taraftar grupları takıma bu sezon da eğer önlem alınmazsa zarar verecek gibi görünüyor. Bunun emarelerini de Galatasaray ile oynanan sezon açılışı maçında gördük. Düşünün ki; Türk futbolunun 3 büyüklerinden biri sizin sezon açılışınıza geliyor... Bu şu demektir; gerçekten Bursaspor büyük bir takım ve o takımın sezon açılışına gidilir. Ama o takımın başkanı Özhan Canaydın’ın - ki kendisi aslen Bursalıdır ve fair play dendiği zaman akla ilk isimlerdendir - ismi anons edildiğinde küfür ve kötü tezahürat yapıyorsunuz. Bunu tabii ki bütün Bursa’ya mal etmiyorum. Ancak yetkili kurumların önümüzdeki sezon çok acımasız olacağı kesin. Biliyorum ki Futbol Federasyonu bu konuda tavizsiz olacak. Gerçekten kent olarak, takım olarak Süper Lig’de olmayı fazlasıyla hakeden Bursaspor bu anlamsız - düzeysiz tezahüratlar yüzünden büyük bir darbe yiyebilir. Bence Bursaspor’u gerçekten seviyorlarsa bir kere daha düşünüp kişisel hesapları bir kenara koyup, centilmence takımlarını desteklesinler. Bildiğim kadarıyla yeni sezonda kameralı sisteme geçecek olan Bursa Atatürk Stadı’nda emniyete bayağı iş düşecek. Zaten o gece en güzel sözü Başkan Levent Kızıl taraftara hitaben söyledi: “kontrolsüz güç, güç değildir”.
‘’Kupa sahibinin‘’
Ben açıkcası çok merak ediyorum; Sivas, sahasındaki onarım nedeniyle ilk resmi maçını Malatyaspor ile Olimpiyat Stadı’nda oynayacak. İnönü’ye zahmet edip gelmeyen taraftar Olimpiyat Stadı’na nasıl gelecek? Açıkcası Sivasspor takımı değil ama seyircisi sınıfta kaldı.Turnuvaya dönersek; Günün ilk maçında Orduspor’u 5-2 yenen Erciyes 3. oldu. Ligin yeni ekibi sahaya değişik bir kadro ile çıktı. Teknik direktör Mustafa Uğur, Beşiktaş ile oynayacakları ilk lig maçı öncesi takımı saklar gibiydi. Ancak dün şans verdiği isimler bu şansı kullanamadı. Özellikle Cenk hariç hiçbiri hazır gözükmedi. Ayrıca oyuncuların en ufak faulde sinirli görünmeleri adeta alarm işaretiydi. Orduspor ise iki maçta da yenildi ama iki veya üç nokta transferle çok iyi hale gelirler. Hücumda fazla bir sıkıntıları olmayacak gibi. Sadece kale ve savunma hattını güçlendirirlerse Orduspor gelecek sezon rahat eder. Final maçında ise önceki güne oranla daha iyi bir Sivas izledik. Lorant, Murat Duman’ı sağ kanatta oynatırken, solda Cem Karaca’yı da hücumda iyi kullandı. Orta alanda Hakan Bayraktar hem çok koştu hem de takımı iyi yönetti. Savunmada ise Sergio - Hakkı ikilisi gün geçtikçe güven veriyor. Ancak ileride Andersson tek başına çarpıştı. Brezilyalı’nın orta alandan gerekli desteği alamadığını gördük. Diyarbakır ise teknik kapasitesi yüksek bir ekip olmuş. Sahayı iyi parselleyen Güneydoğu ekibinin forveti güçlendirmesi şart. Savunmadan rakip kale önüne kadar çok iyi geliyorlar ama o kadar. Hüseyin Kalpar bu bölgeyi hallederse bu yıl Süper Lig’de iyi bir Diyarbakırspor izleyeceğiz demektir. Finalin ikinci yarısında ise iki takım da oyuncu değişikliğine gitti. Ama şu bir gerçek ki, futbol olarak tam olarak hazır görünmeseler de fizik kondisyonları iyiydi. Diyarbakır’da yeni transfer Sedlovski ile genç Burhan göze batan oyunculardı. Sivasspor’da ise başta kaleci Petkovic olmak üzere tüm oyuncular üzerlerine düşen görevi başarıyla yaptı. Yiğidolar önceki güne göre daha disiplinli ve tempoluydu ama bu oyunları onları rehavete sokmamalı.Ve Cumhuriyet Kupası’nı, İstanbul’da evsahipliği yapan Sivasspor Sergio’nun altın kafa golüyle kazandı. Gerçekten Süper Lig’in yeni takımı için bu kupa sezon öncesi büyük moral oldu. Sivas ve turnuvaya katılan bütün takımlara yeni sezonda başarılar diliyorum. Bu arada böyle anlamlı bir gecede, Cumhuriyet Turnuvası’nda devleti temsilen sadece polisler vardı!
‘’Boş tribünlerle bu kadar‘’
Gelelim maça... İlk karşılaşmada Sivasspor ile Orduspor kozlarını paylaştı. İki takım için de çok iyi şeyler yazamayacağım. Hadi Orduspor olaylı bir şekilde lige çıkıp alelade bir şekilde hazırlanmış olabilir. Peki 4 gol atan Sivasspor için ne demeli. Yiğidolar attıklarına bakmasınlar. Kalelerinde gördükleri tehlikeli pozisyonlara baksınlar. Eğer dünkü maç bir Süper Lig maçı olsaydı ne olurdu bir düşünün. İlk yarı ve ikinci yarı Orduspor’un ikisi direkten dönen 4 net pozisyonu var. Özellikle yan toplarda Sivas savunmasını hali içler acısı. Bence Sivasspor için bu maç bir uyarı olmalı. Transfer 1 Eylül’e kadar sürüyor. Yiğidolar’ın ilk 11’de oynayacak en az 4-5 futbolcuya ihtiyacı var. Orduspor ise fazla hazır değil. Bireysel oynamaya çalışan futbolcular takım oyununu bozuyorlar. Daha kollektif olmaları gerekir.İkinci maçta ise kalite birdenbire yükseldi. Tamamı yeni oyunculardan kurulu Erciyesspor, orta alandaki çabuk oyunu ile dikkati çekti. Ancak 4’lü savunmayı beceremeyince üstüste 2 golü ağlarında gördü. Özellikle savunma ve orta alanda daha hazır gözüken Diyarbakırspor, bildiğimiz tecrübeli isimlerin yerine transfer edilen Sedloski, Gtari ve Sinan Turan şimdiden olumlu puan aldılar. Forvette Hasan Özer’in yokluğunda Cem Yanık iyi bir performans gösterdi. Erciyesspor için olumsuz konuşmak haksızlık olur. İyi oyunculara sahip bir takım Kayseri ekibi. Gördüğüm kadarıyla savunma zaafını çabuk önlerlerse lige iyi bir giriş yapabilirler. Ayrıca forvette Agani - Cenk ikilisi pek uyumyu gözükmedi. İlk yarı Erciyes iyi başlayandı, iyi bitirense Diyarbakırspor oldu. İkinci yarı ise Erciyes, ilk yarıdaki hatalı savunmadan iki oyuncunun yerine değişiklik yaparak başladı. Bu değişiklik forvette çok kısa sürede etkisini gösterdi. Cenk’in asisti ve Ömer’in vuruşuyla farkı bire indiren Erciyes, genel olarak daha pozitif göründü. Ama ikinci yarıda yine Diyarbakırspor oturmuş kadrosunun meyvesini aldı ve Serdar’ın golü Kırmızı - Yeşilliler’i finale taşıdı. Bugün ligi yeni takımı Sivasspor ile hazırlık kampının en başarılı ekiplerinden biri olan Diyarbakırspor’un finalini izleyeceğiz. İnşallah dolu tribünlerle...
‘’En hazırı Denizlispor‘’
Sivas’ın eksikleri varYiğidolar kamp döneminde transferde de boş durmadı. Hakan Bayraktar ve Musa Kuş gibi Süper Lig deneyimli isimleri kadrosuna kattı. İki Brezilyalı benim için hala kapalı kutu. Forvette Anderson iki hazırlık maçında 6 gol attı ama kafamdaki soru işaretlerini silmiş değil. Çünkü bu maçların ölçü olamayacağını düşünüyorum. Almanya kampı gerçek performansları açısından bir ölçü olabilir. Ancak Hakan Bayraktar ve Muşa Kuş’un yerinde transferler olduğu söylenebilir. Kaleye Petkovic’in alınması da doğru bir karar. Sivasspor’un bana göre en az ilk 11’de oynayacak 5-6 transfere daha ihtiyacı var.Kayseri kötü rüya görmezKamp dönemini en iyi geçiren ekiplerden biri olarak göründü. Uyum içinde ve disiplinli bir ortamda çalıştılar. Yetenekli kadroları olmalarına rağmen transferde ellerini çabuk tutmalılar. Özellikle savunma ve orta alanda aksıyorlar. Hazırlık maçlarında inişli çıkışlı bir grafik çizdiler. Genel görünüme baktığımızda ise iyimserim. Gençlerle tecrübelilerin iyi bir harman oluşturması halinde korkulu rüya görmezler. Ancak bu harmanının iyi takviye edilmesi gerekiyor.Erciyes doğru olanı yaptı Ligin yeni takımı transfer rekortmeni olarak göze çarptı. Yerli ve yabancı birçok oyuncuyu renklerine katan Kayseri ekibi bence doğru yaptı. Çünkü Süper Lig’de kalabilmek, hele ilk yılda hiç de kolay değildir. Kaleci Fadhel ve Bouaizizi gibi önemli isimlerin yanında çok kaliteli yerli oyuncular gördüm. Ancak büyük umutlar bağlanan Agali bana biraz yetersiz geldi. Belki uyum sorunu yaşıyordur, belki de tam form tutmamış olabilir. Ama ilk intibam olumsuz. Cenk ise gol yollarındaki etkisini iki hazırlık maçında iki gol atarak gösterdi.Malatya üst sıralara oynarSavunmasında sorun yaşamazsa iyi bir sezon geçirir gibi. İbrahim Karbo’yu pek gözüm tutmadı. Belki çok yeni olması nedeniyle, belki de takımın güçlenmemiş olmasından dolayı güven vermedi. Çünkü savunma bloğunda bu oyuncunun iyi veya kötü olması çok önemli. Diğer transferler ise bildiğimiz isimler. Genç transferler Aytaç ve Ramazan ise uzun süreli bir ekip oluşturma çabalarının göstergesi. Kamp karneleri şimdilik sınıfı geçer. Ama getirecekleri iki Brezilyalı eğer dedikleri gibiyse Malatya üst sıraları zorlayabilir.Diyarbakır dersini almışBu sezon, geçen yıldan iyi ders aldıklarını hazırlık döneminde gösterdiler. Kampta hem iyi çalıştılar hem de hazırlık maçlarında adeta gövde gösterisi yaptılar. Özellikle savunmada Makedon Sedlovski çok yerinde bir transfer. Ayrıca Hasan Özer, İlyas ve Atila Birlik yılladır oynuyormuş gibi kıa sürede takıma kazandırılmış isimler. Eğer forvet ve sağ kanat güçlendirilirse Diyarbakırspor rahat bir sezon yaşar diye düşünüyorum.Konya’da forvete dikkat!Yeşil-Beyazlılar gerçekten kaliteli bir kadroya sahip. Konyaspor savunmasını oldukça tecrübeli isimlerden kurdu. El Saka ve Ümit Bozkurt birbirini çok iyi tanıyan iki isim. Orta alanda Hasan Uğur’un ve forvette Altan’ın eksikliği tam doldurulmuş gözükmüyor. Özellikle forvet hattının takviye edilmesi lazım. Zafer Biryol’un yokluğunda çok sıkıntı yaşarlar. Kamp dönemini çalışma yönünden oldukça iyi geçiren Konyaspor lazım olan transferleri yapabilecek güçte.Horoz her zamanki gibiGördüğüm en hazır ekip. Kadrosunu büyük ölçüde koruyan Horozlar’da Timuçin kayıp olarak gözüktü. Yeşil-Siyahlılar bu mevkiye arayışlarını sürdürüyor. Geçen yıllardan uzun süreli beraber oynamış oyuncular ne yaptığın çok iyi biliyor. Hazırlık maçlarında alınan sonuçları ölçü olarak görmüyorum. Çünkü Denizlispor her sezon hazırlık maçlarında bu tip sonuçlar alır. Tek sıkıntısı Ersen Martin ve Güven gibi oyuncuların transfer dedikoduları nedeniyle kafalarının karışabilmesi. Benim izlediğim kadarıyla şimdilik böyle bir tehlike yoktu.Gençler korkulu rüya olurÇok önemli oyuncularını kaybetmiş gibi gözükse de gücü hala yerinde. Başkent ekibini yakından izleyen biri olarak bunu kamp döneminde gözlemledim. Süper Lig’in en çabuk ve en etkili orta alanına sahip Gençlerbirliği eğer forvette etkili bir transfer yaparsa yine korkulu rüya olur. Çabuk oynayan ve etkili pres yapabilen Kırmızı-Siyahlılar’da bu sezon yeni genç yıldızlar Süper Lig’de isimlerinden fazlasıyla bahsettirecek gibi.Rize’de Ferdi yıldızlaşırKürşat ve Ahmet gitti. Hakan Ünsal ve Gökhan Kaba gibi önemli isimler alındı. Ayrıca ileriye dönük genç yıldız adayları kadroya katıldı. Özellikle Hollanda’dan sol kanada transfer edilen Ferdi’ye dikkat diyorum. Rizespor belki de Süper Lig’in kanat oyuncusu açısından en alternatifli ve zengin ekibi. Orta alanda da fazla sorunlu gözükmeyen Karadeniz temsilcisinin iyi bir golcüye ihtiyacı var gibi. Okan Öztürk ve Gökhan Kaba gibi iki yırtıcı forvetin yanına alınacak usta bir golcüyle Rizespor bu sezon geçen yıldan çok daha iyi olur.
‘’Sivas iyi yolda‘’
Aslında bu tür maçlarda çok iyi futbol beklemek haksızlık olur. Çünkü sezon başı yapılan ağır idmanlardan sonra ilk maça çıkan oyuncuların doğal olarak adalelerinin böyle sınavlara hazır olmayacağını biliyoruz. Koordinasyon sorunu yaşayan Sivasspor, yine de arzulu ve istekliydi. Alman hoca Werner Lorant, sistemini 3-5-2 olarak belirlemiş. Bu maçta aynı zamanda denenmeye gelen birçok oyuncuya da şans tanıyan tecrübeli hoca, ilk 11’de düşündüğü futbolcuları da oynattı. Yeni transferler içinde en çok göze batan, tecrübeli isim Hakan Bayraktar’dı. Hakan, orta alanda formasını yadırgamadan elinden geleni yaptı ve Sivasspor için ne kadar yararlı olacağını gösterdi. İlk 45 dakikada Rasim Kara’nın öğrencileri karşısında daha baskın gözüken Kırmızı - Beyazlılar, yeni transferi Brezilya’lı Anderson’un iki golüyle öne geçti. Güney Amerikalı futbolcu belki iki golü de boş kaleye attı ama mücadeleci ve direkt kaleyi düşünen bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Diğer Brezilya’lı Sergio ise savunma hattında yer aldı. Bu oyuncu, teknik kapasitesi ve top ayağındayken oyunu yönlendirişiyle göz doldurdu. Ancak fizik güç olarak kuvvetlenmesi gerekiyor.Sivasspor taraftarı haklı olarak takımının Süper Lig’de ne yapacağını merak ediyor. Bu ilk hazırlık maçını da fazlasıyla önemsediklerini biliyorum. Şu bir gerçek ki, 90 dakika sonrasındaki genel izlenimim; eksikleri olmasına rağmen Sivas iyi yolda. Sanırım Almanya kampında bol hazırlık maçı yaparak taşları yerine oturturlar. Fikrim; savunma ve forvet hattını daha da güçlendirirlerse Süper Lig’deki ilk yıllarında sıkıntı yaşamazlar.
‘’Birileri Gerets'e Altan'ı anlatmalı‘’
Sanırım Gerets sadece geçen yılki Galatasaray’ı izlediği için bu sezonki transfer Altan’ı tanımıyor. O zaman biz biraz Altan’ı tanıtalım. Belki hem Galatasaray için, hem de Gerets için faydalı bir iş yapmış oluruz. Hem de böylelikle Galatasaray’ın milyonlarca borcuna borç da eklenmemiş olur.Bugün Altan gibi bir futbolcuyu yurt dışından alsanız en azından bonservisine 2-3 milyon Euro verirsiniz. İsmi anılan transferlere bakıyorum, 31-32 yaşından aşağı değil. Oysa Altan 29 yaşında ve futbolunun en olgun çağında. Göztepe altyapısından yetişen bu yetenek iki ayağını da çok iyi kullanabiliyor. Gol atıyor ve herşeyden önemlisi attırıyor. Konyaspor’da önceki sezon gol kralı olan Zafer Biryol’un “O benim bir parçam, Altan olmasa kral olmam mümkün değildi” dediği isim, Galatasaray’ın Ribery şokundan mı olsa gerek, biraz gölgede kaldı gibi geldi bana. Oysa bonservisi elinde, çok uygun bir şartla ve kendi isteğiyle seve seve geldiği Galatasaray’da kıymetinin fazlasıyla bilinmesi gerekir. Bence futbolun içinden gelmiş ve Fransızca bilen Bülent Tulun’un teknik direktör Gerets’e Altan’ı anlatması gerekir. Ya da Konya’daki kasetlerini defalarca izlettirmesini öneriyorum.Demeçlere bakıyorum; genelde Galatasaray’a orta alanda bir 10 numara arandığından bahsediliyor. Elinde Altan gibi bir yetenek varken böyle bir arayışa girmek yönetimin ve transfer komitesinin ne denli bir şaşkınlık içinde olduğunun en büyük göstergesi. Şöyle bir fikir cimnastiği yapalım. Önce forvetten başlayalım. Eldekiler sırasıyla Hakan Şükür, Ümit Karan, Hasan Kabze, Necati ve arkalarında Sedat Debreli (şu anda iddia ediyorum hava toplarında Türkiye’nin en iyilerinden) ile genç Özgürcan. Savunma hattında Tomas ve Song, oturmuş bir ikili ve arkalarında Mondragon gibi tecrübeli bir file bekçisi. Orta alana baktığınızda yeni transfer Ragıp (geçen sezon Sakaryaspor’da 34 maçın hepsinde 90 dakika oynadı) Haşan Şaş, Ayhan, Ergün ve kalırsa Conceiçaco ve genç Sabri. Bana göre Galatasaray’ın sorunu kanatlar. Bence Cihan ve Orhan Ak bu mevkiler için yeterli değil. İki oyuncu da başka alanlarda daha verimli olur. İki kanada çok iyi orta yapan oyuncular transfer edilirse, bu forvet gol rekorları kırar. Şu bir gerçek ki tedaviyi doğru yapmak için önce doğru teşhis koymak lazım. Gördüğüm kadarıyla şimdilik teşhis de yanlış, tedavi de... Galatasaray elindeki değerleri hiçe sayıp bazı çevrelerin yanlış yönlendirmesiyle gereksiz harcamalara girerse, büyük hata yapar ve bu sezon da taraftarını üzer, bizden söylemesi...
‘’Umut fakirin ekmeği‘’
İlk yarıda herşey istediğimiz gibi oldu. Erken gelen iki gol ve devrenin sonlarında Tuncay’ın kafasıyla soyunma odasına 3-0 önde gittik. İkinci yarıda da bulduğumuz 3 golle, maçı 6-0 kazandık. Bizim üzüntümüz ve eleştirimiz, Yunanistan maçının ilk yarısında da soyunma odasına galip gidebilirdik. Hatırlarsanız, Yunanistan iki ön liberoya kilit vurunca, tek forvet Fatih’le çaresiz kalmıştık. Ne zaman ki, oyuna Necati ve Tuncay girdi. Gol atmadık ama, rakibi kalesine hapsetmiştik. Bu maçta Ersun Yanal, Fatih’in yanını Tuncay, Necati ve Gökdeniz’le güçlendirince, rakibe erken havlu attırdık. Keşke bu taktik kurguyu Yunanistan karşısında da deneseydik. O maçta yenilmedik, ama galip de gelemedik. Oysa Yunanistan karşısında alacağımız 3 puan, Kazakistan önünde aldığımız farklı galibiyete daha fazla anlam katacaktı.Açıkçası artık ipler rakiplerin elinde. Kazanıp, bekleyeceğiz. Çıkmayan candan ümit kesilmez. Futbolun dünyada birinci spor olmasının sebebi, sürprize dayalı bir oyun olması değil mi?Umut fakirin ekmeğidir... Biz de 2006’ya gidebilmek için matematiksel açıdan şansımız sürdüğü müddetçe, yarışın içinde olmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.