‘’Gel de yanma!‘’
Müthiş bir ilk yarı izledik. Sarı Kanarya’nın en az 4 net gollük pozisyonu vardı, zaten ikisi ağlara gitti. Galiba rakibi biz Kadıköy’de fazla havaya soktuk. Onlar da maça, kendi sahasında bu havanın etkisiyle Fenerbahçe’yi küçümser bir şekilde başladılar. Orta alanda Appiah hariç herkes üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Ama dün gecenin farkı Alex’ti. Brezilyalı koştu, top kaptı ve gol attı. Alex bunları yapınca dolayısıyla skoru da etkiledi. Tabii ki sadece Alex değildi Alkmaar’da. Kadıköy’deki gibi Tümer ve Tuncay da hem savunmada hem hücumda takımı ateşleyen isimlerdi. Çok pas yapan, sistemden vazgeçmeyen Alkmaar karşısında Zico, rakipten top kapmanın önemini biliyordu. Nitekim iki top çalma ve deplasmanda çok çok önemli iki golle öne geçtik. Zaten yenik duruma geçen Alkmaar risk alınca pozisyon üstüne pozisyon yakaladık.İkinci yarının zor geçeceğini biliyorduk, üstelik iki sarı kartlı oyuncumuz vardı. O nedenle dikkatli, sabırlı ve akıllı olmak zorundaydık. Asla demorilize olmadan gol yesek de bozulmamalıydık. Bu duygular içinde skorun üzerine yatmadan ilk yarıdaki gibi örnemli hücumlar geliştirdik. Ta ki 87. dakikaya kadar... Maalesef bir ölü toptan mağkus talihimizi yenemedik. Fazla söze gerek yok. Yazık oldu hem de çok yazık. Rakip sahada rakipten çok pozisyon bulduk. Futbol adına her şeyi yaptık ama elenen biz olduk. Gel de yanma Kadıköy’de yediğimiz ucuz gollere...
‘’Lig A panorama‘’
Aman dikkat!Dikkat dikkat! Lig A’da ikinci yarının 4. haftasını geride bıraktık ve endişeliyim. Sakın “abartıyorum” diye düşünmeyin. 9 maçın görüntüleri ve maç sonrası röportajlarda söylenenlere, yetkililerin kesinlikle kulak kapatmaması lazım. Özellikle eleştiri konusunda çok özen gösterdiğim hakemlerimiz maalesef bu hafta sınıfta kaldı. Önce görev Mustafa Çulcu’ya düşüyor. Bu ligin artık, “hakem pişirme yeri” olmadığını bilmesi lazım. Çünkü bu çocuklar yetişecek ama iyi seçilmesi lazım. Çünkü verdikleri kararlar 3 dakikalık görüntüde bile çok bariz. Burada isim isim açıklamak istemiyorum. Amacım onları bitirmek değil, kazanmak. Ancak bu arkadaşlar da derslerine biraz iyi çalışmalı. Tabi ki hataları olacak. Ama bunun da tolere edilebilir ölçüde olması lazım...Gelelim tribünlere; burada bir acil durum olduğu kesin. Bakıyorsunuz Lig A’da 9 maçın hiçbiri uygun şartlarda oynanmıyor. Ya seyircisiz ya da tarafsız sahada, bir veya iki maç mutlaka var. Bu ne demek; tribün anarşisinin had safhaya ulaşması demek. Çünkü hiçbir takımın taraftarı sonucu hazmedemiyor. Haklı veya haksız ne olursa olsun, protesto yöntemi bu olamaz. Eğer futbolumuzda ilerlemeden bahsediyorsak, bu sadece sahada değil, tribünde de gerçekleşmeli. Bu noktada sorun Futbol Federasyonu ve güvenlik birimlerinin koordineli çalışmasıyla halledilir, diye düşünüyorum. Lig A’da artık çıkma ve düşme mücadelesi iyice heyecanlı bir hal aldı. O nedenle telafisi olmayan maçlar döneminde, hakem hataları ve tribün olaylarına dikkat çekmek istedim. Önemli olan testi kırılmadan yol göstermek, kırıldıktan sonra ahkam kesmede, üzerimize yoktur, deyip maçlara geçelim...Türk Telekom-OftaşAnkara’da lider, ikinci yarıda oynadığı 3 maçında da galibiyet yüzü görmedi. Belki “Oftaş, lider ve oynadığı 4 maçta yenilmedi” diyebiliriz ve pozitif de düşünebiliriz. Ancak çok çok önemli bir puan farkıyla girdiği ikinci yarıda biraz hovardaca davranıyor gibi geliyor bana... Ama şundan eminim; asla havaya girmediler bana göre. Sadece üzerlerindeki baskının, gerginlik yarattığına inanıyorum. Telekom önemli bir puan aldı. Belki de kazanabilirlerdi, ama kaybetselerdi, çok daha kötüydü. O nedenle düşme hattındaki rakiplerinin, Oftaş ile oynayacakları karşılaşmaları düşünürsek, liderden alınan puanın avantaj olduğunu düşünüyorum.İstanbul Belediye-EskişehirsporPuan cetvelinde ikinci sıradaki bir ekip olarak Eskişehir karşısında alınan galibiyetin önemli olduğunu ama tatmin edici olmadığını, belirteyim. Maçın daha ilk dakikalarında Eskişehir lehine verilmeyen penaltı, gözlerden kaçmadı. Lig A’nın en kaliteli kadrosuna sahip Belediyespor’un, artık futbol kalitesini yükseltmesi gerekir. Çünkü bu kadro, bunu rahatlıkla yapabilecek güçte. Yaşadıkları gergin ortamı ve sergiledikleri tutuk futbolu beğenmiyorum. Eskişehirspor önünde rakibinin kendi kalesine attığı golle alınan 3 puanın, ileriki haftalar için bir uyarı olduğunu düşünüyorum. Eskişehirspor’un ise Ahmet Akcan ayrıldıktan sonra birden bire bu kadar etkili ve arzulu futbol oynaması, hem hoş hem de düşündürücü. Bu konuda yorumu kamuoyuna bırakmak, en doğrusu...Altay-Malatyasporİzmir’de ilginç bir 90 dakika vardı. İki takımın da formda olduğu ve sonucu önceden kestirmenin zor olduğunu biliyorduk. Hatta ne yalan söyleyeyim, 3 puana Malatyaspor’un daha yakın olduğunu düşünüyordum. Çünkü kadro rakibe göre daha kaliteli ve moralliydi. Altay ise yetenekli ama tecrübesiz gözüküyordu. Üstelik İzmir ekibinde savunma hattı tam bir soru işaretiydi. Ama Ekrem Al sahaya sürdüğü 11’le, tüm soru işaretlerini ortadan kaldırdı ve net bir galibiyet almayı başardı. Bu 3 puan Altay’ın kalan haftalarda alacağı sonuçlara göre çıtasını da belli edecek. Malatya açısından bu yenilginin iyi tarafı, zamanlama olarak iyi bir döneme rastlamasıydı. Hem ayaklar yere değecek hem de telafi edilebilir bir zamana sahipler.İstanbulspor-KarşıyakaHaksız bir kırmızı kartla 40 dakika 10 kişi oynamalarına rağmen, Karşıyaka önünde alınan 2-1’lik galibiyet, İstanbulspor’un lige dönmesidir. Sarı-Siyahlılar iyi mücadele ettiler ve aynı, ilk yarıdaki hüviyetlerindeydi. Karşıyaka ise Turgut Uçar göreve geldikten sonra ilk yenilgisini tattı. Bence bu tür sonuçlar alınacaktır, önemli olan bunu hazmetmek. Karşıyaka’nın da bunu kabullenip, önümüzdeki haftalarda hedeflerine yine emin bir şekilde yürüyecektir.Kasımpaşa-SamsunBu maç için fazla bir şey söylenmez. 89 dakikası beraberlik maçı ve son bir dakikası gidip gelen bir karşılaşma... Kasımpaşa’dan Alper inanılmaz bir gol kaçırdı ve dakika 89, ardından dönen top ve Samsun hücumu... Konuk ekibin forveti Burhan, çaprazdan öyle bir vurdu ki, inanılmaz bir gol ve Samsun kazandı. Hem de çok çok kıymetli bir 3 puan...Diyarbakırspor-Gaziantep BelediyeDiyarbakırspor ligin ikinci yarısında puan alamayan tek takım. Bu hafta da evinde, ikinci yarının flaş ekibi Gaziantep Belediyespor’a yenildiler. Artık ilk 2 rüyası bitti gibi, Diyarbakır için. Play-Off’u garantiye almaları için de, artık silkinmeleri lazım... Suat Kaya’ya bravo... Kısıtlı kadrosu ile çok büyük işler yapıyor ve takımını çok iyi motive ediyor. Bu istikrarı sürdürürse, takımıyla birlikte gündeme oturur.Elazığ-KocaelisporElazığspor şaşırtıcı sonuçlar almaya devam ediyor. Evinde Kocaelispor’a yenilen Gakgoşlar, yine istikrarsız bir tablo çizdiler. Kocaelispor ise evinde kaybettiği puanları telafi ettiği bir karşılaşma oynadı. Özellikle Yunus’un iki deplasman maçında attığı iki gol ve alınan 4 puan, hem takımı hem de Yunus adına önemli bir moral oldu.Ordu-MardinOrdu cezası nedeniyle Samsun’da oynadığı karşılaşmada, bu cezanın bedelini ödedi ve kazanamadı. Aslında erken golle öne geçen Orduspor, bu avantajını ikinci yarıda sürdüremedi. Mardinspor önemli fırsatlar kaçırdığı maçta evine bir puanla döndü.Sebatspor-UşaksporSebat belki de ligden kopacağı bir maçı kazanarak, ne kadar azimli olduğunu gösterdi. 2-1’lik galibiyet, hem moraldi hem de bir tutunuştu... Uşakspor ise beraberlik umuduyla gitmişti, ama kaybetti. Tek tesellileri, konuk ekibe attıkları tek golün, ikili averajı lehlerine döndürmesiydi...Haftanın karmasıAkın S.Dağdelen (Samsun)Levent Yücel (Mardin)Feridun Sungur (Samsun)Süleyman Varlık (G.Antep Bld.)Ali Aliyev (A.Sebat)Özgür Çetiner (İstanbul)Merter Yüce (Altay)Salih Kardeşgiden (T.Telekom)Yunus Altun (Kocaeli)Ercan Agaçe (İstanbul)Aydın Çetin (Altay)Haftanın takımıALTAYHaftanın teknik direktörüEkrem Al (Altay)Haftanın futbolcusuAydın Çetin (Altay)Haftanınn hakemiHüseyin Göçek (Ordu-Mardin)Haftanın portresiAydın ÇetinBazı oyuncular vardır her zaman ortada gözükmezler. Ama öyle bir maçta sahne alırlar ki, tam 12’den vururlar. Malatyaspor maçının kahramanı Aydın da bu tür futbolcular kategorisine giriyor. Onu Sakaryaspor’dan beri tanıyorum. 2. Lig’de ve Süper Lig’de Yeşil - Siyahlı takımın formasını giydi. Gurbetçilerimizden biriydi Aydın... Düzgün bir kişiliğe sahip... Başta da söylediğim gibi, gününde olduğu zaman; vay rakip savunmanın haline... Malatyaspor karşısında Altay’ın 2-0’lık galiyetinde iki golü atarken, takımını da yukarılara taşıdı ve ilk 6’nın içine sokmayı başardı. Bu maçta herkes golü Mehmet Şen’den beklerken, hocası Ekrem Al’ın ona verdiği gizli golcülük görevini tam anlamıyla yapıp, hem Al’ı hem de Altay’ı ‘Aydın’lattı...Bu haftaMaç: 9Galibiyet: 7Beraberlik: 2Atılan gol: 16Gol ort.: 1.77Bu sezonMaç: 189Galibiyet: 141Beraberlik: 48Atılan gol: 496Gol ort.: 2.62Kart cezalılarıKırmızı:Hakan Korkmaz (İstanbul), Onur Nasuhoğulları (Karşıyaka)Sarı:Mohamed Ali Kurtuluş (Diyarbakır), Korhan Öztürk (Elazığ), Güngör Tuğcu (Karşıyaka), Serdar Samatyalı (Malatya), Mutlu Kızıltan (Mardin), Kenan Yelek (Samsun)Gol krallığıFUTBOLCU TAKIM MAÇ GOLTaner Demirbaş Malatyaspor 20 21M.Ali Kurtuluş Diyarbakır 21 15F.Alper Salgın Kasımpaşa 20 10Serdar ÖzbayraktarG.Antep Bld. 15 9Şadi Çolak Orduspor 19 9Erhan Küçük Kasımpaşa 21 9Erman Kılıç Elazığspor 18 8Kemal Yıldırım G.B.Oftaş 18 8Erol Kapusuz Samsunspor 19 8Ali Güzeldal İstanbul Bld. 21 8ALTIN ELDİVENOYUNCU TAKIM MAÇ Y.GOLMehmet Ali Tunç İstanbul Bld. 17 14Ferhat Odabaşı G.B.Oftaş 19 15Metin Aktaş Diyarbakır 18 17Vedat Kaburtu Mardinspor 15 17Akın S.Dağdelen Samsunspor 16 18Recep Biler Karşıyaka 21 19Behram Zülaloğlu İstanbulspor 17 19Serkan Tanrınıan Orduspor 17 22
‘’Uyurken uyandık...‘’
Tribünler kararsız... Ancak maç öncesi sokaktaki Kayserili, “Erciyes kazansın” diyor. Çünkü Süper Lig’de iki takımla temsil edilmek güzel duygu.Hafta arası verilen dostluk yemekleri ve mesajlar, futbolcuları da etkilemiş olsa gerek. Özellikle Kayserili futbolcular, “Aman benden olmasın” der gibi oynadılar ilk 45 dakikada. Sarı-Kırmızılılar’ın, o bildiğimiz hücum futbolunda yeller esiyordu. Orta alanda oynar gibi yaptılar ama ceza alanına doğru her şey bitiyordu. Aslında sahaya çıkan 11’lere baktığımızda Erciyesspor’un daha ofansif bir kadrosu olduğunu gördük. Bu tabloya baktığımızda kafamızda oluşan tahmin, Erciyes’in kazanmaya daha yakın olduğuydu. Kısaca ilk yarıyı bu duygular içinde, biraz da uyur gibi izledik.Kayserispor, ikinci yarıya Bülent Bölükbaşı ve İglesias ile başladı. Sarı-Kırmızılılar gerçek futbolunu göstermeye başlayınca, Erciyes kalesinde önemli pozisyonlar buldu. Önce Aydın’la ardından Mehmet Topuz’la gole çok yaklıştı Kayserispor. Açıkçası “gol geliyorum” diyordu ve Mehmet Topuz, müthiş bir frikikle Erciyes ağlarını havalandırdı. Bu golden sonra oyun da sertleşti. Cenk, tecrübesine yakışmayacak bir kırmızı görünce, Erciyes’in puan hayalleri de tükendi. Ardından yine ilk kırmızı karttaki gibi yardımcı hakem Turan Ökke’nin işaretiyle D’jaloviç de atılınca 9 kişilik Erciyes büyük yıkım yaşadı. İki golcüsünden yoksun ve üç puan kaybı Erciyes için zamanlama olarak çok kötüydü. Çünkü; bu maç bitti ama gelecek haftalarda forvetsiz bir Erciyes’in işi çok daha zor olacaktı.Maçın özeti; ilk yarıda rakibini izleyen Kayserispor, Erciyes’in istekli ama etkili futbolu karşısında ikinci yarıda ağırlığını koydu ve kazandı. Karşılaşmanın kader adamı Bülent Bölükbaşı’ydı. Tecrübeli kaptan oyuna girer girmez takımını ateşledi ve üç puanın mimarıydı.
‘’Bursa'da revizyon işe yaradı‘’
Sanırım konuk ekip, bu maçı hala kafasında bitirememişti. Özellikle ilk yarıda orta alanda o kadar pas hatası yaptılar ki, bir Süper Lig takımına yakışır gibi değildi.Bursaspor ise maç öncesi açıkçası biraz gergindi. Yeşil-Beyazlılar, ligin ikinci yarısına iyi başlamamış, galibiyetleri bile yoktu. Üstelik hüsranla sona eren Gençlerbirliği maçında, oynanan kötü futbol, kafaları karıştırmıştı. İlk 11’e baktığımızda Engin İpekoğlu da bu kötü gidişten etkilenmiş ki, kadroda revizyona gitti. Eser ve Pancu’lu Bursa 11’i bunun göstergesiydi.İlk 45 dakikada ev sahibi ekip, etkisiz rakibi karşısında çok fazla birşey yapmadan 1-0 önde girdi soyunma odasına. Atılan tek gol de Frasineanu’nun beceresinden çok Rizespor’un tecrübeli kalecisi Zdravkov’un büyük hatası vardı. Aslında Ferdi’nin oyunun daha başlarında sakatlığıyla oyun planı değişen Rize’nin sol kanadını Hasan Yiğit ve De Souza ile iyi kullandı Yeşil-Beyazlılar. Ben Rıza Çalımbay’ın, Ferdi’nin yerine Emrah’ı tercih etmesini, Erhan Albayrak kulübede dururken pek anlayamadım. Nitekim, ikinci yarıda Emrah gerçek yerinde oynayınca, daha etkili olmaya başladı. İkinci 45’te risk alan Rizespor karşısında Bursa önemli pozisyonlar buldu. Bunlardan en önemlisi kazanılan penaltıydı. Tecrübeli Pancu’nun vuruşu üst direkten geri geldi. Aslında bu penaltı kararı da tartışılır. Bana göre orta hakem Bünyamin Gezer’in daha önce Eser’e yapılan harekete penaltı vermesi gerekirdi. Özellikle son 30 dakikası oyun disiplinden kopan iki takımın keşmekeş bir futbolunu izledik. Dünkü maçı özetlersek, ilk yarı kötü bir Rizespor vardı. İkinci yarı biraz kıpırdadı, kritik pozisyonlar yakaladı. Son saniyede ayağına gelen puan fırsatını Zafer Biryol’la penaltıyı atamayarak heba etti. Bursa ise ligin ilk yarısında olduğu gibi ikinci yarıda da ilk galibiyetini Rize karşısında aldı. Kısacası, Bursaspor çok rahat kazanacağı maçta kendisini strese soktu.
‘’Lig A panorama‘’
Malatya mesaj verdi!Lig A’da 20 hafta geride kaldı...Gerçekten sürprizlerle dolu ama aynı zamanda kaliteli ve de birbirinden güzel gollerin olduğu bir haftayı daha geride bıraktık. Bana göre haftanın takımı bir tane değil, ama biz kürsüye ne yazık ki bir takım çıkarabiliyoruz. Oysa Uşakspor’un, İstanbulspor karşısında aldığı muhteşem 4-0 lık zaferi gözardı ettiğimizi kimse düşünmesin. Öte yandan Malatyaspor’un, Diyarbakırspor karşısında oynadığı futbol ve aldığı sonuç, gerçekten de Lig A’nın üzerinde bir performanstı. Keza Gaziantep Belediyespor’un, Kasımpaşa karşısında aldığı galibiyet, çok çok önemliydi. Ayrıca Mehmet Şen’in Altay adına Oftaş filelerine attığı nefis gol, uzun süre hafızalardan silinmeyecektir. Yine Serdar Özbayraktar’ın Gaziantep Kamil Ocak Stadı’nda Kasımpaşa’ya attığı 2. gol jeneriklerde mutlaka yerini alacaktır.Oftaş, bir bir eriyorBugün tek tek maç yerine biraz da yorumsal yaklaşalım dedik Lig A’ya. Lider Oftaş, evinde iç sahada 3. beraberliğini aldı. Bu bir puan, aynı zamanda ligin ikinci yarısında üst üste aldığı ikinci beraberlikten. Tabi ki ligin ikinci yarısı çetin geçecektir. Evinde kaybeden, dışarıda kazanacak, telafi edecek. Ama şu bir gerçek ki, Altay olası bir ikili averajda daha şimdiden eşitlik halinde rakibine karşı avantaj sağladı. Ama Oftaş’ın da bu maçta önemli oyuncularından yoksun olduğunu unutmayalım. Ancak aynı sorunun Altay için de geçerli olduğunu belirtelim. İzmir ekibi özellikle savunma hattındaki oyuncularından yana çok çok dertli. Sakatlıklar ve cezalar Altay’ın savunma anlamında belini bükmüş gözüküyor. Kısaca, yeni transferler Macit ve Recep’in bir an evvel hazır olması lazım...Malatya’nın Süper Lig yürüyüşüSon 7 hafta maçına 6 galibiyet bir beraberlik sığdıran Malatyaspor’un, Süper lig yürüyüşü emin adımlarla sürüyor. Sarı - Kırmızılılar teknik direktör İsmail Kartal ile birlikte futbol ve skor olarak taraftarını mutlu ediyor. Sivasspor’dan sonra ikinci bir takımı daha Süper Lig’e taşımayı hedefleyen Kartal, elindeki kadroyu en üst seviyede kullanarak, kenti havaya sokmayı başardı. Diyarbakırspor ise açıkçası ilk 2 umudundan oldukça uzaklaştı. Güneydoğu ekibinin bundan sonra Play-Off mücadelesi içinde olmasını bekliyorum.Aslan’ın ağzından alınan 1 puanEv sahibi Mardin, bir puanı aslanın ağzından aldı diyebiliriz. İstanbul Belediyespor, 3 puan için gittiği Mardin’de öne geçmesine rağmen, ağır bir penaltı kararına maruz kaldı ve 90 dakikadan 1-1’lik beraberlik çıktı. Konuk ekip yine de bu karara sığınmamalı. Çünkü Ali Güzeldal ve Ufuk ile iki önemli pozisyonu çok kolay harcadı. Mardinspor ise ilk yarıya oranla daha pozitif bir ekip oldu. Ancak forvette Şehmus’un eski günlerine bir an evvel dönmesi, hem kendisi hem de takımı açısından çok çok önemli.Suat Kaya adeta destan yazıyorBüyük başarılar yaşamış, Türk futbolunda tatmadığı başarı kalmamış Suat Kaya, gözlerden uzak bir yerde adeta bir destan yazıyor. Gerçekten, Gaziantep’in Lig A’daki temsilcisi, Kasımpaşa önünde iki nefis golün yanı sıra, oynadığı futbolla da göz kamaştırdı. Devre arası, doğru dürüst transfer bile yapamayan ve herkesin gözünde, “düşme adayı” olarak görülen Gaziantep Belediyespor, ilk 3 maçını yenilgisiz kapatarak, büyük bir moral aldı. Kasımpaşa ise büyük bir düşüşte... Şu anki gelişmeler, İstanbul ekibinin bir krizin eşiğinde olduğunu gösteriyor. Bunun getireceklerini önümüzdeki günlerde görebiliriz.Uşakspor’dan gövde gösterisiBir başka başarılı takım İstanbulspor ise son iki deplasmanda tam 7 gol yedi. Uşakspor önünde dağılan Sarı - Siyahlılar’ın savunma hataları, gerçekten abartılı düzeydeydi. Uşakspor ise gerçekten bu inançla ve hırsla ligde kalmayı kafasına koymuş bir ekip olarak İstanbulspor önünde gövde gösterisi yaptı.Kaf Kaf’ın gözü Play-Off’taİzmir’de içeride kazanmayı beceren bir Karşıyaka vardı. Üst üste evinde 5. galibiyetini alan Kaf Kaf, Telekom gibi, sürprizi seven bir takıma, şans tanımadı. Arkadaşlığın üst düzeyde olduğu Karşıyaka, artık iyiden iyiye gözünü Play-Off’a dikmiş durumda... Bence mevcut havasıyla bunu da yapabilecek güçte. Sadece zamansız ve gereksiz cezalarla uğraşmasınlar ve gerisini takıma bıraksınlar.Gakgoş’u sakın hafife alma...Samsun’da ise büyük bir şok yaşandı. Elazığspor gününde oldu mu, rakipleri de Gakgoşlar’ı hafife aldı mı, cezayı keser. İlk iki hafta önemli galibiyetler alan Samsun evinde bir çuval inciri berbat etti. Kısaca Kocaeli’de alınan 4-3’lük galibiyetin bir anlamı kalmadı. Elazığspor açısından çok kritik bir 3 puandı. Hem Samsunspor’u yakaladılar hem de alt sıralardan uzaklaştılar. Ama bu zafer, var olan hataları asla örtmemeli.Eskişehir de kolay yolu seçtiEskişehirpor evinde 6 puanlık bir maça çıktı ve Sebataspor’u yenmeyi başardı. Ancak bu galibiyet yeterli görülmemiş ki, teknik direktör Ahmet Akcan bu maç sonrası yönetim tarafından görevinden alındı. Bu bir Türkiye gerçeği... Ülkemizde en kolay yol, teknik direktörün kellesini almak. Oysa ilk yarı itibarıyla Eskişehirspor’da neler eksitti ve bunlar devre arasında halledildi mi, hiç kimse bunu sorgulamıyor. Sebebi, piyasadaki teknik direktör enflasyonu. Kulüp yöneticileri biliyor ki, bir teknik direktör görevdeyken bile, yüz teknik adam sırada... İşte bu zafiyet, Türk teknik direktörlerinin bindikleri dalı kesmesi demek. Ama bu acı gerçeği bilmelerine rağmen, haklı - haksız nedenlerle aynı yolda devam ediyorlar.Cezayı taraftar kesmeye kalkınca...Körfez’i sona bıraktım, çünkü skordan çok, saha içi olaylar kafama takıldı. Tamam, Mehmet Öncan’ın rakibine girişi, kesin kırmızı kartlıktı. Maçın hakemi İlker Coşkun, çok hafif bir cezayla geçiştirdi. Her ne olursa olsun seyircinin, sahanın ortasına kadar gidip, hakemi cezalandırmaya kalkması, kabul edilebilir bir şey değil. Ben her zaman gazetemde bu konulara değiniyorum. Ve şunu ısrarlı belirtiyorum; federasyonun yönetimlerle arası iyi olmayabilir, ancak bunun ceremesini kulüplerden çıkartmasın. Taraftarlar bu paranoya içinde maçlara gitmemeli, takımına zarar verecek hareketlerden kesinlikle kaçınmalı. Maça gelince; Orduspor erken golle öne geçti, ama skoru koruyamadı. Aslında maç, iki takım için de, geldi gitti. Bu bir puan Orduspor için moral ama Kocaelispor için aynı şeyleri söyleyemiyoruz...Haftanın karmasıAbdurrahman Bozkurt (Uşak)Mehmet Budak (Malatya)Murat Önür (Mardinspor)Gökhan Kolomaç (Orduspor)M.Ozan Tahtaişleyen (Uşak)Bilal Türkgüler (G.Antep Bld.)Mahmut Karıklar (Eskişehir)Güngör Tuğcu (Karşıyaka)Serdar Samatyalı (Malatya)Mehmet Şen (Altay)Korhan Öztürk (Elazığspor)Haftanın portresiSerdar SamatyalıUzun süreli olarak tartışılır bazı futbolcular. “İyi futbolcu ama bizde oynamaz” mantığına çok düşeriz. Adam harikalar yaratır, “Abi Lig A topçusu, Süper Lig’de oynayamaz” diye ahkam kesenler olur. Bunun örnekleri de çoktur. Yunus Altun, Taner Demirbaş gibi gol makinaları, devamlı Süper Lig’e takım çıkartırlar, ama kendileri Süper Lig’e çıkamazlar. Oysa Yunus Altun bir sezon Süper Lig’de Elazığspor’da oynadı ve tam 16 gol attı. Keza şu anda Sivasspor’da harikalar yaratan Mehmet Yıldız için de, aynı şeyler söylendi. Bülent Uygun olmasa, onun da kaderi aynıydı. Pazartesi gecesi Serdar Samatyalı’yı zevkle izlerken, bütün bunlar kafamdan geçti. Şöyle bir Süper Lig’e baktım ve dışarıdan alınan 5. sınıf yabancı oyuncalara verilen paralar, bir film şeridi gibi geçti kafamdan. Sahada bir orta alan oyuncusu, atılan 3 golün de asistini yapıyor, şut çekiyor ve takımını oynatıyor ama lafa gelince “Abi Süper Lig ile Lig A’nın arasında bir oyuncu” deniyor. Ben de böyle düşünenlere “Hadi canım sen de. Sizin anladığınız futbol da bu kadar” derim...Haftanın takımıELAZIĞSPORHaftanın teknik direktörüMehmet Şahan (Elazığspor)Haftanın futbolcusuSerdar Samatyalı (Malatya)Haftanın hakemiCem Deda (Malatya-Diyarbakır)KART CEZALILARIKIRMIZI:İbrahim Öztürk (Altay)SARI:Muhammet Reis, Ferdi Yanık (A.Sebat), Ümit Tütünci (G.B.Oftaş), Efe İnanç (İstanbul Bld.), Uğur Erdoğan, Ömer Közen (İstanbulspor)BU HAFTAMaç: 9Galibiyet: 6Beraberlik: 3Atılan gol: 21Gol ort.: 2.33BU SEZONMaç: 180Galibiyet: 134Beraberlik: 46Atılan gol: 480Gol ort.: 2.66GOL KRALLIĞIFUTBOLCU TAKIM MAÇ GOLTaner Demirbaş Malatyaspor 19 21M.Ali Kurtuluş Diyarbakır 20 15F.Alper Salgın Kasımpaşa 19 10Serdar Özbayraktar -G.Antep Bld. 14 9Erhan Küçük Kasımpaşa 20 9Erman Kılıç Elazığspor 17 8Erol Kapusuz Samsunspor 18 8Kemal Yıldırım G.B.Oftaş 18 8Şadi Çolak Orduspor 18 8Ali Güzeldal İstanbul Bld. 20 8ALTIN ELDİVENOYUNCU TAKIM MAÇ Y.GOLFerhat Odabaşı G.B.Oftaş 18 14Mehmet Ali Tunç İstanbul Bld. 17 14Metin Aktaş Diyarbakır 17 16Vedat Kaburtu Mardinspor 14 16Ziya Aydın Kasımpaşa 13 16Recep Biler Karşıyaka 20 17Akın S.Dağdelen-Samsunspor 15 18Behram Zülaloğlu-İstanbulspor 16 18Serkan Tanrınıan - Orduspor 16 21
‘’Süper Lig kalitesi‘’
Sarı-Kırmızılılar, gerçekten dün Malatya İnönü Stadı’nda zorlu bir rakiple karşılaştı. Aslında aynı Elazığspor karşılaşmasında olduğu gibi oyuna 1-0 yenik başladı Malatyaspor... Henüz oyunun 2. dakikasında Sinan’ın şık golüyle öne geçen Diyarbakırspor, aslında deplasmanda büyük bir avantajla maça başlamıştı. Ancak konuk ekip, bu avantajını koruyamadı ve bir ölü topta kendi kalesine attığı golle devreyi beraberlikle bitirdi.İkinci yarıda da ilk yarının benzeri bir başlangıç olabilirdi. Ama bu kez tecrübeli Mohamed, mutlak pozisyonu yakın mesafeden üstten dışarı attı. Belki o dakika Diyarbakırspor için kader anıydı. Ardından oyuna ağırlığını koyan bir Malatyaspor vardı sahada. Teknik direktör İsmail Kartal, yerinde oyuncu değişiklikleri yaptı ve bunun da meyvesini aldı. Tecrübeli Bülent Akın, şık bir kafa vuruşuyla takımını öne geçirdi. Ama son sözü yine kral söyledi ve Taner Demirbaş’ın nefis volesi 90 dakikanın skorunu belirledi.Gecenin yıldızı ise Serdar Samatyalı’ydı. Tecrübeli orta alan oyuncusu, dün gece futbol adına yapılması gereken ne varsa yaptı. Buna “Bir futbol resitali” de diyebiliriz. Şu bir gerçek ki, dünkü maçta daha çok kazanmak isteyen ve daha iyi oynayan taraf 3 puanı aldı.Diyarbakır kötü oynamadı, ancak rakibin gücü ve iyi futbolu karşısında ellerinden geleni yaptılar. Bence az ama önemli pozisyonlar yakaladı konuk ekip ve bunlarda başarılı olabilseydiler, en azından evlerine 1 puanla dönerlerdi. Bu yenilgi, Diyarbakır’ı ilk iki iddiasından oldukça uzaklaştırdı.Malatyaspor ise son 7 maçta aldığı 6 galibiyet ve bir beraberlikle puan cetvelinde ikinci sıraya yerleşerek “Süper Lig’e dönüyorum” mesajını verdi.
‘’Yiğido'nun hakkı Yiğido'ya...‘’
Ama her ne olursa olsun, düşme hattındaki bir takımın bu durumda olmasının sebebi iyi analiz edilmeli.Sivasspor karşısında Sakarya 11. dakikada 2-0 mağlup. Şöyle bir fikir cimnastiği yapalım isterseniz. Bu atılan iki golde de savunma hattını karşılıklı değiştirilmeli. Aradaki farkı daha iyi anlarsınız. Çünkü Sakaryaspor’un geri dörtlüsüne baktığımızda gerçek anlamda savunma oyuncusu Murat Duman’dı. Diğer üç oyuncu da ofansif karakterliydi. Yedek kulübesine baktım, pek alternatif göremedim. Bu yüzden Şaban Yıldırım’a fazla yüklenmek istemedim. Devre arası bu bölgenin takviye edilmesi lazımdı, ama halledilmemiş. Sonuçta ilk yarıyı böyle oynayan takımın ikinci yarısından mucize beklemek hayal olurdu.Sivas cephesinden maça baktığımızda, Yiğidolar takım olmuş. Kaleden en uca kadar herkes haddini ve görevini biliyor. Ligin ikinci yarısında alınan üst üste galibiyetler özgüveni ve morali artırınca, oyuncular da düşüncelerini sahaya pozitif yansıtıyor. İkinci yarıda en azından beraberlik ümidiyle sahaya çıkan Sakarya, 48. dakika Mehmet Yıldız’ın golüyle adeta teslim oldu.Bence Şaban Yıldırım, savunması hava toplarına hakim Sivasspor’a karşı Sedat’ı daha önce oyuna almalıydı. Çünkü eldeki Arjantinliler’den pek umut olmadığı belli. ‘Çok para verdik oynatalım’ mantığı daha pahalıya patlar unutmayalım.Maçın özeti; tribündeki Tatangalar’dan yoksun Sakarya, sahada da yoktu. Yiğido ise aslanlar gibi oynadı ve hakettiği bir üç puanla yükselişini sürdürdü.
‘’Ceza kime ve niye!‘’
Gerçekten kümede kalmak için büyük bir mücadele veren ve taraftarının desteğine her takım gibi büyük ihtiyacı olan Sakarya'nın Tatangaları niçin cezalandırıldı anlayabilmiş değilim. Belki de Türkiye'nin örnek seyirci topluluklarından biri olan Yeşil-Siyahlı bu oluşumu bildikleri doğru yöntemlerle tezahürat yapmaktan caydırmaya çalışanlar mı var acaba? Hani Türkiye'de klasik 12. Adam lafı vardır. İşte o tanımın en çok oturduğu taraftar topluluğu olan Tatangalar'a Konyaspor maçında neden ceza verildiği açıklanmalı. Yoksa federasyon şimdiden cezayı sezonluk mu kesti! Açıkçası Türkiye'de yapılan işlere akıl sır ermiyor. Yönetime kızan yönetime ceza versin, seyirciye ve takıma değil. Ama Türkiye'deki meşhur gözlemci değerlendirmelerindeki istikrar kriteri müthiş. Aynı olay aynı kişi tarafından ayrı maçlarnda ayrı ayrı değerlendirilebiliyor. Kimse hayır demesin. Yıllardır Anadolu'nun her yerinde maç izliyorum ve nasıl değerlendirildiğini kendi değerlendirmemden biliyorum.Sözü uzatmak istemiyorum. Ancak kimin kimle hesabı varsa onla görsün. Bugün Türkiye'nin üzerine basarak söylüyorum örnek bir kaç taraftar topluluğundan biri olan Tatangalar'ın böyle bir cezaya uğraması bir tahriktir bir yanlıştır. Ama ben onların bu tahrike kapılmadan yine bildikleri doğru yolda devam edip tribünün dışında da olsa '12. Adam'lığı layıkıyla yapacaklarından hiç mi hiç şüphem yok...Bu karar Tahkim'den dönse bile, görüşüm değişmez. Önemli olan bakış açısıdır, zihniyettir...