34 haftalık maratonun ardından Kocaeli ve Antalya Süper Lig’e çıktı. Şimdi gözler hafta sonu oynanacak Play-Off maçlarına çevrildi. Bakalım kim gelecek...

Bank Asya 1. Lig’de mutlu son... Kocaelispor şampiyon, Antalyaspor da ikinci sırada Süper Lig’in yeni takımları oldu. 3. takım ise bu hafta sonu belli olacak. Play-Off’a kalan 4 takımdan bir tanesi Süper Lig’e çıkacak 3. takım olma unvanını elde edecek. Gerçekten ligin 34. haftasında konuşulması yazılması gerekenler; şampiyonluk öyküleri ve Play-Off serüveninde takımların ne yaptıkları...
Önce Şampiyon Kocaelispor’dan başlamak istiyorum. Düşünün ki, bir takım ligde 31 hafta boyunca lider dahi olamıyor, ama 32. haftada aldığı liderlikle ipi göğüslüyor. Kocaelispor’un bu başarısında payı olan Fuat Yaman olmak başta üzere daha sonra bayrağı devralan ve bana göre en büyük hisseye sahip Kayhan Çubuklu ile final maçlarında takımın başında olan Engin İpekoğlu’nu kutluyorum. Tabi ki, en büyük alkış başkan Serhan Gürkan’a... Genç başkan tüm fırtınalara rağmen gemiyi limana yanaştırmayı başardı ve bir anlamda mucizeye imza attı.
Kocaeli dersler çıkarmış olmalı
Asıl iş bundan sonra başlıyor. 5 yıl aradan sonra Süper Lig’e gelen Kocaelispor, geçmişte Süper Lig’de yaptığı hatalar yüzünden bu kadar sıkıntı çekti. Şimdi bunlardan ders almış olarak yeni sezona çok daha iyi hazırlanacaklardır. Tüm Kocaelispor camiasının şampiyonlukları hayırlı olsun.
Her şeye rağmen Antalyaspor
Antalyaspor ise bir yıl aradan sonra tekrar Süper Lig’de. Onlar da aynı Kocaelispor gibi 3 teknik direktörle mutlu sona ulaştılar. Raşit Çetiner ile sezona girdiler, Ümit Turmuş ile devam ettiler ve son noktayı ise Hikmet Karaman koydu. Bir takım içeriden çok dışarıda kazanıp, galibiyetinden fazla beraberlik alarak ikinci sıradan Süper Lig’e çıkmışsa, incelenmesi gerekir. Sahip olduğu potansiyele göre, çok daha rahat bir konumda olmalıydı ve de en azından son maça kalmamalıydı Antalyaspor... Ama iyi niyetle, panikle yapılan hatalar ve gereksiz puan kayıpları ki, bunların büyük bir bölümü iç sahada oldu, yine de çıkamayı başardılar. Gerçekçi olup, duygusallıktan uzak iyi bir kadro oluşturmalılar, bana göre. Antalyaspor’a da “Süper Lig’e hoşgeldin” diyorum.
Boluspor’dan büyük sürpriz
Bu sezonun en büyük sürprizini ise Boluspor yaptı. Yarenler, Bank Asya 1. Lig’deki ilk sezonlarında şimdiden gönüllerin şampiyonu oldular bile. Sezon başı hedefleri ligde kalmak ve orta sıralarda yer almaktı. Ama bu arada Başkan Necip Çarıkçı, “Gidebileceğimiz yere kadar da gitmek istiyoruz” demişti. Genç bir teknik adamla yola çıktılar. Serhat Güller, tecrübesi belki yoktu ama inaçlıydı. Yönetim tüm kritik dönemlerde arkasında durdu, kısaca hocayı harcatmadı. Ve bu dik duruşun, meyvesi toplandı. Tabi ki, bu başarıda biraz da rakiplerinin beklenmedik düşüşleri etken oldu. Ancak dar kadroyla bu kadarı yapılabilirdi ve başardılar. Şimdi sezon içinde yakaladıkları başarıyı Play-Off’a taşıyıp, bir mucizeyi gerçekleştirmek istiyorlar. Ama en büyük görev şimdi taraftara düşüyor. Geçmiş alt liglerde, Play-Offlar’da takımına müthiş bir destek veren Bolu taraftarı, İstanbul’u da kırmızı-beyaza boyayacaktır.
Diyarbakır’ın kozu tecrübesi
Play-Off’a rahat gelen Diyarbakırspor, bakalım İstanbul’da ne yapacak. Güneydoğu ekibi gerçekten tecrübeli kadrosuyla iyi bir hava yakaladı. Parasal kriz ise en büyük dertleri. Futbolcuların restine, yönetim de destek verince, ilginç bir tabslo çıktı ortaya. Başkan Adnan Öktüren’in, “Eğer futbolculara olan borcumuza, kentten destek çıkmazsa Play Off’a çıkmayız” mesajı, karşılığın buldu ve kriz bir son dakika sürprizi olmazsa çözülmüş görünüyor. Ama bu noktaya gelmiş bir Diyarbakırspor’un her ne şekilde olursa olsun, Play Off’ta olacağından şüphem yok. Artık iş Diyarbakır taraftarına düşüyor. İstanbul’da önemli bir destek bulacaklarını tahmin ediyorum.
Eskişehir hazır görünüyor
Play-Off’ta mücadele edecek olan Eskişehirspor, maçlara hazır görünüyor. Son haftalarda ilk 2 şansını yitirdikten sonra, aslarını saklayan Nejat Biyediç, bu konuda tecrübeli bir isim... 2 yıl önce Sakaryaspor’u Play-Off’tan, Süper Lig’e taşıyan Biyediç, Eskişehirspor’u da Süper Lig’e taşımak için kolları sıvadı. Muhteşem taraftar gücüyle İstanbul’da şova hazırlanan Es-Es’ler izlenmeye değer bir takım. Ama sezon içinde yaşadıkları, biraz da kendi yarattıkları sorunlar yüzünden ilk iki şanslarını teptiler bana göre...

Gelelim Sakaryaspor’a; bir takım 34 hafta içinde en çok liderlik koltuğunda oturup da ilk ikide olamıyorsa, bunda başka nedenler aramak lazım. Sadece futbol takımının başarısı veya başarısızlığı diye irdelememek lazım. İşler iyi giderken ötelenen ve halledilmeyen mali sorunlar, bir anlamda futbolcularla, yönetim arasında bir güven bunalımına dönüştü. Sonuçta kangren duruma gelen sorun, Sakaryaspor’a bana göre pahalıya mal oldu. Ama önemli olan; gerekli ruhi desteğin sağlanması. Kentteki bir takım abilerin bu krizi dondurup Play-Off’a, taş gibi bir Sakaryaspor’u getirmeleri gerekir.

Şimdiden tüm takımlara başarılar diliyorum.
Süper Lig’in bittiği şu dönemde bizleri ve futbolseverleri müthiş bir hafta sonu bekliyor...

Dün gece 19 Mayıs’da Sivasspor kazandı ama UEFA şansını elde edemedi. Yiğidolar, oyunun ilk yarısında Gençlerbirliği karşısında tutuk bir oyun sergilediler. Elbette bunun belli başlı sebepleri vardı. Birincisi; sahanın zemininin aşırı bozuk olması. İkinci neden ise, Beşiktaş’ın Manisaspor karşısında maçın hemen başında farklı bir skoru yakaladığı haberinin tribünlere yansıması, futbolcuları olumsuz etkiledi. Yine de her şeyin bitmediğini düşünerek mücadele ediyordu Sivasspor, ama Trabzon’dan gelen haber ortaya 3’lü averajı çıkardı.
Başkent’teki sonuç ne olursa olsun, Sivasspor’u 4.’lüğe düşüreen bir tablo oluştu.
Sivasspor, ikinci yarı sahaya pozitif bir futbol anlayışıyla çıktı. Teknik direktör Bülent Uygun sahaya girip, oyuncularıyla bire bir konuşmalar yaptı. Bu motivasyon Kırmızı-Beyazlı oyuncuları olumlu etkiledi. Sylla’nın yerine İlhan Ummak değişikliği yerindeydi.. Ofansif bir oyuna dönen Yiğidolar, golü erken buldu. Ardından Musa ile iki farkı yakayıp, iyice rahatladılar ve istedikleri oyunu oynamaya başladılar.
Özetle Sivasspor, sezona nasıl başladıysa, son haftayı da öyle bitirdi. Bu karşılaşmanın fazla analizini yapmak istemiyorum. Çünkü gerçekten 3 büyüklere kafa tutup, muhteşem bir sezon geçirdiler. Düşledikleri Başarılara belki ulaşamadılar ama bileklerinin hakkıyla buralara geldiler. İki hafta öncesine kadar şampiyonluk hesapları yapan Sivassporlu futbolcular maç sonunda kazanmalarına rağmen UEFA biletini alamadıkları için buruk bir sevinç yaşadı. Ama bu anlayış devam ederse, gelecek yıllarda Yiğidolar’ın başarıyı yakalayacağına inanıyorum.

Fortis Türkiye Kupası’nda Anadolu Finali gerçekten sonucunu herkesin merak ettiği bir karşılaşmaydı. Çünkü Kayserispor finale küme düşen Rizespor’u eleyerek, Gençlerbirliği ise muhtemel şampiyon Galatasaray’ı eleyerek gelmişti. Süper Lig’in puan cetveline baktığımızda rahat bir Kayserispor ve 33. hafta ligde kalan bir Gençlerbirliği vardı. Bu tablo oynanacak maçın sonucu hakkında soru işaretleri yaratmıyor değil. Kimilerine göre Kayseri, kimilerine göre Galatasaray’ı eleyen Gençler kupaya daha yakındı. Ama karşılaşma başladığında gördük ki ilk defa finale çıkan ve kupayı çok isteyen Kayserispor aşırı gerginlik içindeydi. Sezon içinde bildiğimiz ofansif zenginliğinden uzak ve kısır bir Kayseri izledik ilk yarıda. Gençlerbirliği ise ligde kalmış olmanın rahatlığıyla düşündüklerini sahaya yansıtan bir görünümdeydi. İkinci yarı iki takımda da biraz kıpırdanma gördük. Engin ve Kahe ile Gençlerbirliği, Kayseri kalesinde gole yaklaştı ama başarılı olamadı. Sarı-Kırmızılılar ise özelillekle Mehmet Eren ve Mehmet Topuz’un iyi marke edilmesi sonucu hücum yollarında etkisizdi. Zaten bu tempodaki oyun anlayışının maçı uzatmaya götüreceği belliydi. İki takımın da taktik kurgularındaki eksik şut atmamalarıydı. Yine de atılan az sayıda şutun etkili olduğunu düşünüyorum. Uzatmalardaki pozisyonlar sonucu değiştirmedi. Finalde kupaya uzanan takımı penaltılar belirledi. Son gülen Kayseri oldu.

Bank Asya 1.Lig’de heyecan son haftaya kaldı. Geçtiğimiz hafta öncesi yaptığımız analizde en azından “Süper Lig’e çıkan bir takım belli olur” diye tahmin etmiştik. Ama beklediğimiz gerçekleşmedi. Zirve yarışındaki tek fark Eskişehir’in ilk iki şansını yitirmesiydi. Kocaelispor, liderliğini sürdürürken, Antalya ve Sakarya deplasmanda kazanmasını bildi. Şimdi son hafta bu iki takım içeride, Kocaeli deplasmanda oynayacak. Altay’ın son anda doğan Play-Off şansı, Kocaeli için şanssızlık. İkili averajı Sakarya’ya karşı kötü olan Kocaeli’nin İzmir’den mutlaka puanla dönmesi gerekiyor. Aksi halde Sakarya kazanırsa, averajla Play-Off’a kalacaklar. Bu üç takım içinde rakiplerine göre rahat olan Antalyaspor. Küme düşen İstanbulspor karşısında 1 puan aldıkları takdirde Süper Lig’deler. Ama bu İstanbul’un Ekskişehir’den beraberlik, Sakarya’dan galibiyetle döndüğünü unutmayalım. Keza Sakaryaspor da evinde Play-Off’a kalma hesabı yapan Erciyes’le mücadele edecek. Yani kimsenin işi kolay değil.
Bu hafta rakiplerinin takılmasıyla bir anda kendini Play-Off potasında bulan Boluspor, belki de yılın sürprizine imza atacak. İlk iki iddiasını yitiren Eskişehir ile deplasmanda karşılaşacak olan Yarenler’in, Play-Off’a gitmesi muhteşem bir başarı olur. Öte yandan, üst üste aldığı yenilgilerle dağılan Orduspor, hepimizi şaşırttı. Son maçta Giresun’da kazanıp, rakiplerinin alacağı sonuçları bekleyecekler. Oysa ipler onların elindeydi. Mor-Beyazlılar, Play-Off’a bu kadar yaklaşmışken, bunu başaramazsa çok yazık olacak.

Kocaeli-Giresun
Dört hafta öncesine kadar ilk iki ihtimali çok az olarak görülen Kocaeli, şimdi Süper Lig’e en yakın takım. Bu hafta Giresunspor’u Taner ve Ufuk’un golleriyle mağlup eden Yeşil-Siyahlılar, önümüzdeki hafta Altay karşısından puanla dönerse, ipi göğüsleyecek.

G.Antep Bld.-Antalya
Gerçekten güzel bir karşılaşma oldu. Gaziantep Belediye herhangi bir iddiası olmamasına rağmen rakibine çok direndi ve galibiyet için mücadele etti. 1-0 yenik durumdayken, maçı 1-1’e taşıdılar. Ama son gülen Antalyaspor oldu. Antalya, Antep’te aldığı bu 3 puanla işini büyük ölçüde garantiye aldı. Son maçta İstanbulspor karşısında zorlanabilirler, ama alınacak 1 puan onları da zafere ulaştıracak.

Samsun-Sakarya
Sakaryaspor, Samsunspor’da üç haftalık aradan sonra galibiyete ulaştı. Aslına bakılırsa, dört hafta önce yapılan hesaplara göre Sakaryaspor, Süper Lig’deydi. Ancak, şimdi gözlerini son maçlara çevirdiler. Samsun’u Burak, Murat ve Hamza’nın golleriyle deviren Sakarya, önümüzdeki hafta güçlü rakibi Erciyes’i yenip, rakiplerinden birinin yenilmesini bekleyecek.

Karşıyaka-Eskişehir
Karşıyaka karşısında Eskişehirspor, büyük şok yaşadı. İzmir’de iki kez öne geçtiği maçtan 3-3 berbere ayrılan Kırmızı-Siyahlılar için Süper Lig’e direkt çıkma ihtimali tamamıyla bitti. Sezon başında şampiyonluğun favorisi olarak görülen Eskişehirspor artık Play-Off’ta şansını deneyecek.

İstanbul-Diyarbakır
Sezona sıkıntılarla başlayan Diyarbakırspor, İstanbulspor’u golcü futbolcusu Şadi Çolak’la devirip, ligdeki misyonunu tamamladı. Kırmızı-Yeşilliler, İstanbul’da aldığı bu galibiyetle Play-Off’u garantiledi.

Boluspor-Malatya
Boluspor, bir mucize gerçekleştirmeye niyetli gözüküyor. Ligin ikinci yarısında sadece 3 yenilgi alan Kırmızı-Beyazlılar, son haftalarda aldığı galibiyetlerle bir anda kendini Play-Off potasında buldu. Malatya’yı iki golle deviren Yarenler, son maçını kazanırsa büyük bir başarıya imza atıp, Play-Off’ta mücadele etmeye hak kazanacak.

K.Erciyes-Altay
Erciyes çok büyük bir kayıp verdi Altay karşısında... 1-0 öne geçtiği maçta son 10 dakikada Adem ve Emirhan’ın gollerine engel olamayan Erciyesspor, Süper Lig biletini adeta rakiplerine armağan etti. Şimdi Sakarya’yı yenip, rakiplerin puan kaybını bekleyecekler.

Orduspor-Kartal
Orduspor için gerçekten çok üzücü iki hafta yaşandı. Tabii Eskişehir deplasmanında bırakılan 3 puan pek önemli değil ama, ligde iddiası bulunmayan Kartal karşısında alınan farklı yenilgi, takımda moralleri bozdu. Kartalspor karşısında alınan yenilgide 1-0 öndeyken gereksiz bir kırmızı kart gören kaleci Şenol’un büyük payı olduğunu da söylemeliyim.

Elazığ-Mardin
Lige erken veda eden iki takımın mücadelesini ev sahibi ekip kazandı. Gakgoşlar, rakibini Erhan Eren ve Serdar’ın golleriyle mağlup etti.

Sivas 4 Eylül Stadı’nda, 4 Mayıs gecesi tarih yazıldı... Öncelikle futbol adına iki takıma da teşekkür etmeliyim. Maçın başından sonuna kadar bir heyecan fırtınası yaşandı.
32 haftalık serüveni evinde oynayacağı son maçla taçlandırmak isteyen Sivasspor, oyuna erken bir golle başladı. Öne geçtikten sonra zaman zaman tutuk ve rakibini karşılayan bir oyun anlayışı, tabii ki kalesinde iki gole mal oldu. Yiğido’nun pes etmeye niyeti yoktu. İkinci yarıda yine beraberliği yakaladılar. 3-2 yenik duruma düştükten sonra herkes artık “Maç böyle biter” derken, beraberliği yakalayan taraf yine ev sahibi oldu. Ama dün gece Kırmızı-Beyazlılar, Arda’yı durduramadılar. Galatasaray’ın genç yıldızı 3 gole birden imza atarken, Sivasspor’un şampiyonluk umutlarını söndüren oyuncu oldu.
Bu karşılaşmanın futbol adına değerlendirmesini yaparken, iki takımı kıyaslamak lazım. Şartlara baktığımızda, Sivasspor’un ne olursa olsun ligin 33. haftasında hala 3 büyüklere kafa tutması bence en büyük başarı. Ligin nerede bitirirse bitirsinler, bütün Türkiye’nin kalbinde taht kurdular. Bugün sezon başı futbolseverlerin tanımadığı birçok futbolcuyu, herkes ezbere biliyor. Bu bile bence yeterli. Ama futbol öyle bir oyun ki uzun süreli başarılar, tecrübeyle beraber geliyor. Sivasspor’un herhalde bu sezonki en büyük eksiği tecrübesizlik oldu. Çünkü içeride Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan sonra Galatasaray karşısında da kaybettiler. O nedenle eğer ki, bu iç saha başarılarını 3 büyüklere karşı da sağlayabilselerdi hem gönüllerin, hem de ligin şampiyonu olmuşlardı. Ama ben yine de Sivasspor’u can-ı gönülden kutluyorum.

Bank Asya 1.Lig’de zirve yine değişti... Sakarya ve Antalya puan kaybetti, Kocaelispor zirveye kuruldu. Eskişehirspor’a ise yeniden gün doğdu.

Vay vay vay!.. Böyle bir lig ne görüldü, ne yaşandı. Bundan 3 hafta önce Sakaryaspor için “Süper Lig çok yakın” demiştik. Ama aynı Sakarya, son 3 maçını da kaybetti. Hem de bir tanesi küme düşmüş İstanbuspor’a karşı ve de evinde... Antalyaspor ise Sakarya’yı deplasmanda yenip, büyük avantaj yakalamıştı. Ama sonrasında küme düşen Elazığ’la berabere kaldı, geçen hafta da Diyarbakır’a boyun eğdi. Hikmet Karaman’ın öğrencileri, kaybedilen 5 puanı alsa şu anda Süper Lig’deydi.
Sakarya’daki deprem sonrası teknik direktör Hüsnü Özkara veda ediyor, zirvede ise Kocaeli rüzgarı esiyordu. Eskişehir’i yendikten sonra teknik kadro değişikliğine giden ve risk alan Kocaelispor, Kartal deplasmanında büyük avantaj yakaladı. Sezon başında yaşanan kaoslu dönemden sonra gelinen bu nokta Körfez ekibi için büyük başarı. Önlerinde iki maç ve rakiplerinin hiçbir iddiası yok. İşte bu faktör Kocaeli’yi Süper Lig’e çok yaklaştırıyor. İkinci yarının bir başka çalkantılı ekibi Eskişehir ise kaybolan ve sönmeye yüz tutan umutlarını, iki rakibinin şok yenilgileriyle tekrar tazeledi.
Herkesin kalplerini tutacağı ve heyecanın had safhada olduğu 180 dakika bizi bekliyor. Tahmin yok, çünkü tahminleri alt üst eden bir lig yaşadığımızın en güzel örneği bu haftaki sonuçlar.

Kartalspor-Kocaelispor
Kocaelispor, yeni teknik direktörü Engin İpekoğlu ile çıktığı ilk maçında gülen taraftı. Kartalspor karşısında bir sürpriz yaşamak istemeyen Körfez ekibi, 2-0 öne geçtiği karşılamadan 3 puanla ayrılırken, liderlik tahtına oturmanın mutluluğunu yaşadı.

Antalyaspor-Diyarbakırspor
Antalya’da sezon başından beri ev sahibinin yaşadığı sıkıntı hortladı. İç sahada aldığı sürpriz beraberliklerden sonra bu hafta da Diyarbakırspor önünde kaybeden Antalyaspor’un kredisi bitti. Diyarbakır ise biraz dişini sıksa, bu sonuçlardan sonra belki de ilk ikiden bile Süper Lig’e çıkabilirdi. Güneydoğu ekibi, aldığı bu galibiyetle Play-Off biletini almış gibi görünüyor.

Eskişehirspor-Orduspor
Eskişehirspor, evinde ilk yarıda attığı gollerle sonuca gitti. Sergen ve Doğa’yla öne geçen Kırmızı Şimşekler, rakiplerin puan kaybetmesiyle coştu. Orduspor farkı bire indirince biraz gerilen ev sahibi, tecrübesiyle maçı kazandı.

Sakaryaspor-İstanbulspor
İstanbulspor, Eskişehirspor’a yaptığının daha ağırını Sakaryaspor’a yaptı. İşte bu şok sonuç Sakaryaspor’un bir anlamda intiharıydı. Bu yenilgi, Hüsnü Özkara’yı da Bank Asya 1.Lig’de görevden ayrılan teknik direktörler kervanına kattı.

Giresunspor-Erciyesspor
Bu maç konuk ekip için daha önemliydi. Nitekim Adem’in golüyle öne geçen Erciyesspor, “Tamam, bu iş bitti” dedi ve bu düşünce pahalıya mal oldu. Cenk ve Emrah Kol’un golü Giresunspor’un yüzünü güldürdü. Erciyesspor ise iddasız bir rakip karşısında eli boş dönmenin hüznünü yaşadı.

Mardinspor-Boluspor
Mardin’de beklenen sonuç çıktı. İki takım da galibiyeti düşününce ortaya gollü bir karşılaşma çıktı. Boluspor, 4-2’lik galibiyetle evine dönerken Play-Off için yine umutlandı.

Altay-Samsunspor
Altay yine Adem Büyük’le coştu... Geçen hafta İstanbulspor’a 4 gol atan genç futbolcu, Samsunspor filelerini de 3 kez sarstı. Ligde iddiası bulunmayan iki ekipten Altay, haftayı 3 puanla kapattı. Ama gece Adem Büyük’ün gecesiydi.

Malatyaspor-Karşıyaka
Karşıyaka için son umuttu ve beraberlik onlara yaramıyordu. Malatya ise ligde kalmış ve rahattı. İşte bu rahatlık futbola da olumlu yansıdı. Kaf Kaf bekleneni gösteremezken, Malatya 3 puanı 3 golle aldı.

Elazığspor-Gaziantep Bld.
Elazığspor için ‘Daha önce neredeydiniz?’ dememiz lazım. Gakgoşlar küme düştükten sonra gerginlikten kurtulup, rahat oynamaya başladı. Bu da sonuca yansıyor. Önce Antalya’ya çelme attılar, bu hafta da ligin dirençli ekiplerinden Antep Belediye’yi sürpriz bir şekilde yendiler.

Dün gece Ali Sami Yen’de müthiş bir derbi izledik. Daha oyunun başında Galatasaray’ın dersine çok iyi çalıştığı belli oldu. Orta alan savaşını kim kazanacak sorusunun cevabında yatıyordu maçın kaderi. Türkiye ve Avrupa kupalarındaki başarıda büyük rol oynayan Fenerbahçe orta alanını etkisiz hale getirmeyi planlamıştı Galatasaray. Aslında dün gece teknik-taktikten öte ruh önemliydi. Maç öncesi ikili averaj üstünlüğü nedeniyle beraberlik Fenerbahçe’nin önceliğiydi. Galatasaray şunu iyi biliyordu; şampiyon olmak için kazanacaksın. Çünkü ayağına büyük bir fırsat gelmiş ve bunu iyi kullanırsa şampiyonluk için çok büyük bir şans yakalamış olacaktı. Önce uzun toplar ve rakip savunmadan başlayan pres etkili oldu. Önce Ümit Karan’ın nefis şutu Volkan’ı geçti direkten döndü. Ama Galatasaray beklediği gole Fenerbahçe savunmasından beklenmeyen bir hata ile ulaştı. Nonda, Volkan ve Edu’un hatasını affetmedi.
İkinci yarıda Fenerbahçe’nin risk alacağı belliydi. Nitekim hücumu düşünen Sarı-Lacivertiler savunmada önemli açıklarda verdi. 58.dakikada Semih’i oyuna sokan Zico nöbetçi golcüsünden medet umuyordu. Ama bir tek Semih’le Fenerbahçe’in gol atması beklenemezdi. Nonda değişikliği Galatasarylılar’ca biraz garipsendi. Hakan Şükür’ün derbi tecrübesinden ve diriliğinden yararlanmak istedi herhalde Sarı-Kırmızılı teknik kadro. Oyunun sonlarında artık macera yok diyen Galatasaray, bir başka savunmacı Song’u oyuna aldı. Artık lazım olan gol değil 3 puandı ve Aslan, Aslan gibi çıktığı Ali Sami Yen soyunma odasına Aslan gibi girdi...

Seri sürüyor. Yiğidolar içeride dışarıda kazanma geleneğini Denizli deplasmanında da devam ettirdi. “Fenerbahçe’yi şampiyonluktan eden takım” olarak tarihe geçen Denizlispor, dün sahaya gençlerden kurulu bir kadroyla çıktı. Kaptan Yusuf’un yönettiği ev sahibinin ilk 11’inde dikkati çeken, Fatih Yiğen’in golcü olarak oynamasıydı. Aynı oyuncu ikinci yarıda, Burak oyundan çıkınca, savunmanın ortasında yer aldı. Ama bir başka gariplik de, oyuna ikinci yarıda giren Selahattin Kınalı’nın, klasik deyimle sağ bek oynamasıydı.
İlk yarıdaki Sivasspor, bildiğimiz gibiydi. Rakibi karşılayan, boğuşan ve de savunma ağırlıklı oynayan bir takım vardı sahada. Ama Denizlispor’un hızını kestikten sonra rakip kaleyi yoklamaya başladılar ve hemen de karşılığını aldılar. Sezer Badur’un nefis golü, oldukça rahatlattı Kırmızı-Beyazlılar’ı. İlk yarıda hesaplar tutmuş ve Sivasspor soyunma odasına mutlu girmişti. Ancak bu tür tek farklı galibiyetlerin maç içinde riskli olduğu, herkesin malumuydu...
İşte ikinci yarıya bu duygularla çıkan Sivasspor, 3 puanı perçinleyen golü sol kanattan oluşturduğu bir hücumla kazandı. Aslında Sivasspor maç öncesi tahminlere göre daha diri bir Denizlispor buldu karşısında. Başarılarında, ikinci yarılardaki etkili futbolu önemli bir faktördü Sivas için. Ancak prestij mücadelesi yapan Denizlispor, 2-0 yenik duruma düşmesine rağmen maçı bırakmaya niyetli değildi. Nitekim sahanın tecrübeli ismi Yusuf Şimşek, kendisine yakışır bir vuruşla farkı bire indirdi. Bu maçta Sivasspor Mohamed gibi önemli bir silahı çok aradı. Ama ligin bitmesine 2 maç, yani 180 dakika kala gösterilen cansiperane mücadele ve alınan galibeyetin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak gereksiz. Çünkü bu takım 32 haftalık başarısıyla bir destan yazdı bile bana göre, diğer iki maçının sonucu ne olursa olsun...