Yiğido gününde olmayınca, rakip ne kadar kötü olursa olsun kazanması zor. Dün Beşiktaş karşısında ilk 15 dakikada yedikleri iki golün şokunu bir türlü atlatamadılar. Oysa aynı Sivasspor, iç sahada bir çok karşılaşmayı geriye düşmesine rağmen kazanmasını bilmişti. Fenerbahçe karşısında kaybettiler ama o gün iyi bir rakip vardı. Oysa Beşiktaş, tel tel dökülen savunmasıyla tam puan alabilecekleri bir rakipti. Antrenmanda bile yenilmeyecek 2 golü kalesinde görünce Sivasspor için sanki maç bitti. Savunmadaki kademe hataları sezonun rekoruydu. Halbuki bu savunmanın en büyük özelliği, haddini bilerek oynaması ve az hata yapmasıydı. İlk golü şöyle göz önüne getirdiğimde Holosko’nun kafa vuruşunda yanında kimse yoktu. İkinci gol ise tam bir savunma anlaşmazlığıydı. Sivassporlu futbolcuların rakipte tutması gereken iki isim Holosko ve Nobre’ydi. Gerçek bu iken Holosko nasıl bu kadar boş bırakılabildi...
Gerçekten ilk dakikalardaki sağlı sollu korner atışlarıyla oyuna baskılı başlayan Sivasspor’un hesabında yenik duruma düşmek hiç hesaplanmamış... Gördüğümüz manzara gollerden sonraki Sivasspor’un halinden belliydi.
Hadi ilk yarı böyle bitti ikinci yarı birşeyler yapar diye beklediğmiz Sivasspor, ancak son 10 dakikada biraz kıpırdadı ama iş işten geçmişti. Aslında ikinci yarıya golle başlasalardı, rüzgarında etkisiyle Beşiktaş’tan puan veya puanlar alması çok kolaydı. İbrahim Kaş’ın olduğu bölgeyi kesinlikle iyi kullanmadı Sivasspor forvetleri. Ama sadece forvet mi! Orta alanda Musa gibi takımın bugünlere gelmesindeki etkili oyuncuların aşırı etkisizliği kaçınılmaz bir mağlubiyet getirdi.
Sonuç olarak dün Sivasspor ayağına gelen tarihi bir fırsatı kaçırdı hem de böyle bir Beşiktaş yakalamışken... Belki herşey bitmedi ama kaybetmeseydi Avrupa yolunda son 5 haftaya çok daha avantajlı girecekti, olmadı. Ligin ilk 4 sırası içindeki iki takımın maçında bu kadar kalitesiz futbol hiç beklemiyordum, gerçekten üzüldüm...

Dün Kadıköy’de müthiş bir maç izledik. Gerçekten Kayserispor, Chelsea yorgunu rakibine ecel terleri döktürdü. Aslında biraz abartılı olacak ama hafta içi yaşadıkları Avrupa zaferi kadar, sevindi Fenerbahçe taraftarı... İlk yarının başlangıcında etkili olan Fenerbahçe’yi durduran Kayserispor, 20. dakikadan sonra ilk yarı bitimine kadar rakibini sahasına hapsetti ve çok da etkili ataklar yaptı. Tolunay Kafkas, Toledo ve Gökhan Ünal’ın yokluğuna rağmen takımına iyi bir alan savunması uygulattı.
Konuk ekip adına sahanın en iyilerinden biri olan Saidou’nun golüyle öne geçen Kayserispor, İstanbul’dan puanla dönebilecek bir futbol oynamaya başlamışken, hakem Hakan Sivriservi’nin sürpriz penaltı kararıyla şok oldu. Koray’ın şarjını, penaltı olarak değerlendirmesi oldukça ağırdı. Ve Fenerbahçe, Alex’in kullandığı penaltı atışıyla beraberliği yakaladı. Bu dakikadan sonra nefeslerimizin kesildiği bir karşılaşma izledik. Oyun bir o kalede, bir bu kalede gitti-geldi... Önce Zico, Kazım ve Semih’i soktu. Ardından Tolunay Kafkas’ın hamlesi geldi ve Ali Turan ile Turgay oyuna girdi. Artık “maç bitti” derken, Hakan Sivriservi’nin yine abartılı bir 5 dakikalık uzatması vardı. Herkes, iki takımın 1 puanla sahadan ayrılacağını düşünürken, nöbetçi golcü Semih sahneye çıktı ve kafayla topu Kayserispor ağlarına yolladı. Bu golde de Semih’in ofsayt pozisyonu gözden kaçtı.
Dün gece, iki takımı da sergiledikleri muhteşem mücadeleden ötürü kutluyorum. Gecenin tek kutlanmayacak ismi ise Hakan Sivrisevri’ydi... Bize göre gösterdiği kötü performansla Fenerbahçe’nin galibiyetine gölge düşürdü.

Zirvede yer alan 4 takım haftayı beraberliklerle kapatınca sıralama değişmedi. En kârlı takımlar ise Play-Off mücadelesi veren Diyarbakır ve Erciyes oldu.

Bank Asya 1.Lig’de zirvede değişen bir şey yok... Çünkü ilk 4 sıradaki takımlar haftayı beraberlikle kapatınca kimse ne fazla üzüldü, ne de sevinebildi. Aslında 4 takım içinden üç tanesi deplasmanda berabere kaldı. Ancak Eskişehirspor’un, evinde hem de lige veda maçları oynayan İstanbuspor’a takılması haftanın en büyük sürpriziydi. 28. haftada Samsunspor’un muhteşem çıkışı devam etti. Karadeniz ekibi, zorlu geçmesi beklenen Malatya deplasmanını da firesiz atlattı. Bu haftanın kazançlı ekiplerinden birisi de Diyarbakırspor’du. Kartalspor önünde deplasmanda kazanan Güneydoğu ekibi, rakibinin de Play-Off hesaplarını alt-üst etti. Öte yandan, bu hafta İzmir ekipleri için pek de hoş değildi. Altay, evinde üst üste kazanamadı ve Play-Off şansını iyice zayıflattı. Karşıyaka ise üst üste oynayacağı 4 deplasman serisinin ilk ikisinde son dakikalar belirleyici oldu. Kaf Kaf, Antalya’da son saniyede bir puana uzanırken, Bolu’da bir puanı yine son saniye golüyle kaybetti. Küme düşme hattında büyük bir heyecan olduğu ise alınan sonuçlardan anlaşılıyor. Lider Sakaryaspor, Giresunspor deplasmanında öne geçti ama kazanamadı. Elazığ’da seyircisiz oynanan karşılamada Orduspor, İsmail Kartal’la olan yenilmezliğini sürdürdü ve evine 1 puanla dönmeyi başardı. İşte bütün bu hareketliliğin yaşandığı maçları tek tek inceleyelim;
Giresunspor-Sakaryaspor
‘Fakirin tavuğu tek tek yumurtlarmış’ sözü Giresunspor için söylenmiş sanki... Gerçekten de Karadeniz ekibi hiç bir haftayı boş geçirmiyor ve tam bir beraberlik takımı olarak ligde kalmaya çalışıyor. Lider Sakaryaspor karşısında da bireysel savunma hatasıyla mağlup duruma düştüler. Sezai’nin şık vuruşuyla evlerinde Sakaryaspor gibi güçlü bir rakibe geçit vermediler. Sakaryaspor, 3 puan ümidiyle gittiği 90 dakikadan istediğini değil, bulduğunu aldı.
Altay-Antalyaspor
İzmir’de ev sahibi 3 puanı çok arzuluyordu, ama olmadı. Bu sonuç Altay’ın umutlarını iyice kırdı. Antalyaspor ise yeni teknik direktörü Hikmet Karaman ile çıktığı zorlu deplasmanda disiplinli oynadı ve kaybetmedi. Akdeniz ekibi, bu sonuçla 14. beraberliğini alırken, ofansif anlamda geçmiş maçlarına göre daha zayıftı. Sonuçta, böyle kritik bir maçta 1 puanın Antalya için önemli olduğunu düşünüyorum.
Gaziantep Bld.-Kocaelispor
İlgniç bir karşılaşmaydı... Ev sahibi ekip çok rahat kazanabilirdi, ama kaybedebilirdi de... Kılıçarslan’ın yediği hatalı ikinci gol bir anlamda Gaziantep Belediyespor’a can verdi. İlk yarıda ve ikinci yarıda etkili olan ev sahibiydi. Ancak Kocaelispor gibi tecrübeli bir ekibin öne geçtikten sonra bu 90 dakikayı bitirmesi gerekirdi. Suat Kaya’nın öğrencileri maçın sonlarına doğru 4 forvete döndüler, ama aradıkları galibiyet golüne ulaşamadılar.
Eskişehirspor-İstanbulspor
Haftanın sürprizi Eskişehir’den geldi. Es Es, öne geçip farklı kazanabileceği bir karşılamadan hiç de beklemediği bir beraberlikle ayrıldı. Aslında maça baktığınızda ev sahibi adına hem şanssızlık, hem de beceriksizlik hakimdi. Ve sonuç olarak kalan 6 haftada kullanabileceği bir beraberlik kredisini evinde kullanıp, işini zora soktu Eskişehirspor.
Kartalspor-Diyarbakırspor
Diyarbakırspor ikinci yarıdaki çıkışını bu maçta da sürdürüp, önemli bir 3 puanla evine döndü. Şadi ve Hüseyin Kartal’ın golleri, Kartalspor’u teslim almaya yetti. Bu rüzgar, Güneydoğu ekibini büyük ölçüde Play-Off’a götürecek. Kartalspor ise iyi oynayıp, kaybetme serisini sürdürüyor.
Mardinspor-Erciyesspor
Play-Off’un bir başka adayı Erciyes, Mardin deplasmanında az da olsa korkulu rüya gördü. Fırat’ın şık golüyle öne geçen Mardinspor, tecrübesizliğin kurbanı oldu. Önce Emrah, sonra da Burhan rakip fileleri havalandırıp, Erciyesspor’un evine galibiyetle dönemisini sağladı.
Elazığspor-Orduspor
Ev sahibi ekibin cezası nedeniyle seyircisiz oynanan karşılaşma tribünler gibi sonuç olarak da sessizdi. İlk yarı iyi oynayan taraf Elazığspor, ikinci yarı ise daha etkili gözüken Orduspor’du. 90 dakikanın sonuda iki takım da 1’er puanla sahadan ayrıldılar.
Boluspor-Karşıyaka
Boluspor ilginçi bir ekip... Play-Off’u düşlüyor ve asla bırakmıyor. Tam kopma noktasına geliyor ve aldıkları iyi sonuçlarla tekrar iddialı duruma geliyor. Bu hafta kendisiyle aynı hedefi taşıyan Karşıyaka önünde son saniyelerde attıkları golle 2-1 kazandılar.
Malatya-Samsunspor
Samsunspor’u takdir etmek gerek... Onca sıkıntıya ve soruna rağmen Malatya’da yine müthiş bir futbol ortaya koydular. Zafer ve Hakkı’nın golleriyle üst üste 4. maçlarını kazanan Kırmızı-Beyazlılar, düşme korkusundan kurtulup, Play-Off hesapları bile yapmaya başladı.

Futbolda şiddet günden güne tırmanıyor... Ligin sonu yaklaşıyor ve belli ki gerilim daha da artacak. Buna acilen bir önlem alınması gerekiyor.

Böyle bir sezonu uzun yıllardır yaşamadık. Ligin zirvesiyle ortası, karmakarışık. Bu hafta yaptığımız tahmini, öteki hafta çürütecek sonuçlar hemen alınıyor. Yani takımların olduğu kadar bizim de işimizin zor olduğu açık... Sadece küme düşme hattında biraz belirginlik var. Ancak ligin sonlarına gelirken yine maç içinde ve sonrasında yaşanan olaylar, endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi. Keşke haklı olmasaydık! Antalya’da sahaya atlayan iki taraftar, Elazığ’da sahaya atılan ayakkabılar ve maç sonrası şehir içi çatışmalar, iyi haberler değildi.
Hakem ödüllendirmenin kriteri ne?..
MHK’nın hakem tayinlerine bakıldığında, gerçekten yerinde atamalar... Ama bariz hatalar yapan yardımcı hakemler nedeniyle sıkıntı had safhada. Üstelik gözlemci raporlarının, bir ara olduğu gibi yine açıklanmasından yanayım... Çünkü gözlemcilerin değerlendirmelerinin çok objektif olmadığı kesin. Buna en güzel örnek; olaylı Boluspor-Kocaelispor maçının hakemi Mete Kalkavan’ı, geçtiğimiz hafta oynanan İstanbul Büyükşehir-Beşiktaş maçına 4. hakem olarak atanması. Bu durum ödül değilde ne?
Federasyona sarı kart!..Önemli konulardan biri de, ligin sonuna yaklaşırken, Bank Asya 1. Lig’de maç yayınlarının adaleti... Geçtiğimiz hafta önce Diyarbakırspor-Eskişehirspor maçının yayınlanacağı açıklanmış, ama sonra Erciyes-G.Antep Belediye maçı yayınlanmıştı. Tabii bu kafalarda soru işaretleri yarattı. Özellikle Eskişehir cephesinden gelen tepkilere hak vermemek mümkün değil. Böyle bir kararla Diyarbakırspor’u da töhmet altında bırakıp, ligin seyrine gölge düşürdü Hasan Doğan Federasyonu... Yönetmek sadece ceza vermekle olmuyor. Bu da bizden federasyona bir sarı kart...
Sakaryaspor-Kartalspor
27.haftanın en kazançlı takımı oldu Sakaryaspor. Kartalspor önünde yenik duruma düşmelerine rağmen, zorlandıkları 90 dakikadan 3-1’lik bir skorla ayrıldı. Maçın yıldızı iki gole imza atan Ferdi’ydi. Kartalspor tüm eksiklerine rağmen başa baş bir futbol ortaya koydu.
Antalyaspor-Karşıyaka
Antalya’da futbol adına güzel bir geceydi. 2-0 öne geçen ev sahibi ekip birden “maç bitti” zannetti. Karşıyaka ikinci 45 dakikada müthiş oynadı ve hak ettiği puanı, son saniyede olsa da almayı başardı. Kaf Kaf bu puanla “Play Off’tan asla vazgeçmem” mesajını verdi. Antalyaspor ise 13. beraberliğini alırken, ağırlığının evinde olması, iç karartıcıydı. Ayrıca bu puan kaybı Ümit Turmuş’un da sonu oldu. Öte yandan geceye maçtan çok, olaylar damgasını vurdu. Sahaya atlamalar ve bıçaklamaların, böyle bir güzel ve heyecan dolu bir karşılaşmanın önüne geçmesi, üzücüydü.
Elazığspor-Kocaelispor
Gakgoşlar evinde kaybetmeye devam ediyor. Önemli bir iç saha avantajını gerginliğe dönüştüren Elazığspor’da, tam bir panik havası hakim. Kocaelispor’un öne geçtiği maçta Müslüm’le beraberliği yakalayan Elazığspor, çok tartışılacak bir golle yenik duruma düştü, tekrar. Görüntüler çok net olmasa da, Ahmet Dursun’un ofsayt pozisyonunda olduğu yönünde. Zaten patlamaya hazır tribünler, bu gol sonrası zıvanadan çıktı ve olaylar maç bitiminde de stat dışında da sürdü. Maçtan çıkan sonuca bakarsak, Kocaelispor’un Süper Lig’e doğru ayak sesleri oldukça güçlendi.
Diyarbakırspor-Eskişehirspor
Es Es, Sakarya beraberliğinden sonra yaşanan krizin ardından, deplasmandan eli boş döndü. Biyediç ilk maçında elindeki tüm kozlarını sahaya sürmesine rağmen, Diyarbakır’da mağlup olmaktan kurtulamadı. Aslında Eskişehirspor için, iyi bir Diyarbakır vardı sahada. Diyarbakırspor’un sahaya çıkan 11’i, iyi mücadele etti ve hakettiği bir galibiyet aldı.
Orduspor-Boluspor
Boluspor, teknik kadro dahil, önemli oyuncularının cezası nedeniyle eksik geldiği Ordu’da, altın değerinde bir puan buldu. Oysa ev sahibi ekip kazansa, Play-Off yolunda büyük bir avantaja sahip olacaktı. Ama futbolda sahaya çıkan her 11’i önemseyeceksin... Sonuçta “Orduspor fırsat tepti” diyebiliriz.
Erciyesspor-Gaziantep BŞB.
Kayseri ekibi o kadar kötü oynadı ki, onlar adına söylecek bir şey yok. Gaziantep Belediyespor, ilk yarıda attığı iki golle kazandı. konuk ekibin kafasında 3 puan vardı ama bu kadar kolay ulaşacaklarını onlar da tahmin etmiyordu.
Altay-Giresunspor
Altay şaşırtmaya devam ediyor. İzmir ekibi küme düşme hattından kurtulmaya çalışan rakibi karşısında, 2-0 öne geçti. Ama öyle goller yedi ki, teknik direktör Feyyaz Uçar’ın çıldırdığı kadar var.
İstanbulspor-Malatyaspor
Maç öncesi favori olan kazandı. İstanbulspor evinde kazanamayan bir takım. Malatyaspor ikinci yarıda etkili oldu ve 3 puanı alıp rahatladı.
Samsunspor-Mardinspor
Yönetimsel olarak zorlanan ve maddi sıkıntıları halledilmeyen Samsun, son 3 haftadır yaptığı çıkışla, herkesi şaşkına çevirdi. Kırmızı - Beyazlılar lig sonuncusu Mardinspor’u da 2-0’la geçip, derin bir nefes aldı.

Sakarya Atatürk Stadı’ndan dün çıkan skora bakıp, ev sahibi ekibin kolay kazandığını sanmayın. Kartalspor’un deplasmanda öne geçtiği karşılaşmada günün yıldızı Ferdi, zor ve şık bir kafa golüyle takımını beraberliğe taşıdı. İlk yarıda mücadele vardı, ama başka gol çıkmadı. İkinci yarıda herkes Sakaryaspor’dan erken bir gol bekliyordu, ama ev sahibinin hücum üstünlüğüne rağmen önemli ataklar rakipten geldi. İskender ve Volkan Çekiç’in çok önemli gollük ataklarını, Volkan Başyurt ve Vahit sarı kart görme pahasına durdurmayı başardılar. Aslında Kartalspor, ilk yarıdaki futboluna yaklaştı diyebiliriz.
Konuk ekip, Timuçin’in organizasyonunda Sakaryaspor’a boyun eğmedi. Ta ki, 79. dakikaya kadar... İşte bu dakikada Timuçin’in markaj hatasından yararlanan Burak Akdiş’in sağ kanattan yaptığı ortada Taner Demirbaş, topu kafayla filelere yolladı. Bu golle rahatlayan Sakaryaspor, oyuna sonradan giren ve oldukça etkili olan Mustafa Pektemek’in düşürülmesiyle penaltı kazandı. Golcü, bu kez şanssızdı ve sert vuruşu üst direkten döndü. Ancak, Sakaryaspor pek gününde olmamasına rağmen dün 3 puanı istiyordu. Çünkü ligin bitimine çok az bir süre kala, hele hele evinde kayıp yaşamak büyük bir darbe olurdu.
Sakarya’da Erman Ergin ve Murat Özkan beklenenin altında bir performans sergiledi. Ev sahibinde ayakta kalan isimler, Volkan, Hüseyin, Burak ve Ferdi’ydi. Bu dörtlüye kalede Bora da katılınca zorlu maçtan 3 puanla ayrılan taraf Sakaryaspor oldu.
Maçın en çok konuşulan pozisyonu Kartal’ın attığı goldü. Bora’nın, İskender’i yerle bir etmesi penaltı olarak yorumlanabilir ve Yüksel’in boş kaleye attığı gol için de kimsenin itirazı olamaz. Ama İskender’in topu kovalarken, kaleci Bora’ya faul yaptığı şekilde de yorumlanabilir. Bu nedenle, Suat Arslanboğa’yı fazla eleştirmek istemiyorum.

Türkiye Kupası yarı finalinin ilk ayağı için Rize’ye geldik. Atatürk Stadı’ndaki atmosfer, ev sahibi ekibin Süper Lig’deki konumu itibarıyla soru işaretleriyle doluydu. Ayrıca rakibin daha sezon başında hedef olarak kupayı seçmesi Rizespor için bu maçın zor geçeceğinin habercisiydi. Sonuçta şimdiye kadar kupada hiç finale çıkamamış iki takım kozlarını paylaşacaktı.
Oyuna hızlı başlayan taraf Kayserispor’du... Orta alandaki üstünlüğünü Rizespor’a hemen kabul ettiren konuk ekip, Cangele ile rakip kalede etkili olmaya başladı. Bu baskının sonucu Kayserispor’un golü adeta geliyorum diyordu. Nitekim, Cangele’nin asistinde İglesias, konuk takımı öne geçirdi.
Bu arada, hakem Kuddusi Müftüoğlu’nun 25. dakikada İglesias ile Anderson arasındaki mücadelede Rize’nin penaltısını görmezden geldiğini es geçmemek gerek. Aynı Müftüoğlu, maçın başında Leandro’nun, Mehmet Topuz’a yaptığı harekete sarı kart çıkartmayıp, ‘formsuzum’ mesajı veriyordu.
İkinci yarıda dengeyi sağlamaya çalışan Rizespor’a karşı skoru koruyan ve fırsat buldukça hızlı hücumlar deneyen bir Kayserispor vardı sahada... Ev sahibi ekibin, savunma güvenliğini bıraktığı bölümlerde konuk ekip, gol arayışlarını sürdürüp final için evine rahat bir skorla dönmeyi planlıyordu. Tolunay Kafkas’ın öğrencileri öncelikle Süper Lig’de kalmayı düşünen rakibi karşısında fazla zorlanmadı. Nitekim 68. dakikada Arjantinliler yer değiştirdi. Bu defa gol pası İglesias’tan geldi ve Cangele sert bir vuruşla skoru 2-0’a taşıdı. 83’te ise Toledo, turun habercisi oldu. Yani geceye Güney Amerikalılar damgasını vurdu.
Açıkçası, dün gece Rize’de Kayserispor beklendiği gibi oynadı ve istediği sonucu aldı.

Lig heyecanı kızıştıkça, gerilim de artıyor... Hakemlerin yaptığı hatalar ortada, ancak taraftarların, futbolcuların ve teknik adamların itidalli olması gerekiyor.

Bank Asya 1.Lig’de bitime 8 hafta kala gerilimin doruğa tırmandığı bir haftayı geride bıraktık. Aslında en fazla gergin geçmesi beklenen Eskişehir-Sakarya maçı, en temiz müsabakaydı.
Bu hafta hemen hemen her kentten şikayetler aldık. Bolu başta olmak üzere, Elazığ, Malatya ve Gaziantep’ten bolca hakem sitemleri geldi. Burada sıkıntı şu bana göre; Geçen sezon ile karşılaştırdığımızda Süper Lig yolunda 3 seyircisiz takım hedefe girmişti. Bu sezon ise şehir takımlarının yarış içinde olması çok güzel ama, tepkisel ölçülendirmede geçen yılı mumla arayacağız. Bunu söylerken, ‘Kimse hakkını aramasın’ demiyorum. Burada iş tabii ki Futbol Federasyonu ve MHK’ya düşüyor. Ancak kulüplerimizden bir konuda hassasiyet bekliyorum. Bütün bu haksızlıklara karşın, cezayı kendileri kesmeye kalkmasın. Örneğin Bolu’da olduğu gibi... Oysa Boluspor maçındaki hakem rezaleti yenilir yutulur cinsten değildi. Ama maç sonrası görüntüler insanın kanını donduran cinstendi...
Bizler yine itidali elden bırakmadan üzerimize düşen görevi aynı objektiflikle yapmaya devam edeceğiz. Yalnız, yaşanan gerilimli ortamı sadece hakemlere bağlarsak büyük bir yanılgıya düşeriz. Hatalı taktik veren teknik direktörler, görevlerini yerine getirmeyen yönetimler ve şiddetten beslenen taraftar grupları da bu işin sorumlularıdır.
Sözü fazla uzatmadan, haftanın maçlarına geçelim;

Eskişehirspor-Sakaryaspor
Ligin zirvesini çok yakından ilgilendiren bir karşılaşmaydı. Ancak maçtan önce yaşanan ‘Sergen polemiği’, 90 dakikanın önüne geçti... Metin Diyadin’in, kendisine “Beni 11’e almayacaksan, oynatma” diye konuşan Sergen’i kadroya almaması bana göre doğruydu. Maça gelince; Sakarya ikili averaj avantajını kaybetmemek için en azından beraberliğe oynadı. Eskişehir ise ikinci yarıda yüklendi, ancak galibiyet golünü getiremedi. Sonuçta iki takım da yerini korudu.
Giresunspor-Antalyaspor
Eskişehir-Sakarya maçı nedeniyle, liderlik için Giresun’a mutlak 3 puan parolasıyla giden Antalyaspor, umduğunu bulamadı. Kırmızı-Beyazlılar, deplasmanda çok pozisyona girdi ama golcüleri gününde değildi. Giresun’dan 1 puanla dönen Antalya, Eskişehir-Sakarya maçından gelen beraberlik haberiyle bir nebze olsun rahatladı.
Elazığspor-K.Erciyesspor
Elazığspor, çok kritik bir maçtan puan aldı... Ligde Play-Off mücadelesi veren Erciyesspor karşısından beraberlikle ayrılmak, Gakgoşlar’ın ligde kalma umutlarını sürdürmesini sağladı. Erciyesspor ise, ilk 6 yarışında önemli bir fırsat yakalamıştı, ama bunu değerlendiremedi.
Boluspor-Kocaelispor
Kocaelisporlu Ahmet Dursun’un attığı gol sonrasında başlayan ofsayt tartışmaları ve maç bitimindeki olaylar güne damgasını vurdu. Hakemin yanlış kararı nedeniyle Boluspor’un hakkı yenmiştir. Bu doğru... Ancak maçtan sonra ortaya çıkan görüntüleri tasvip etmemiz olanaksız...
Karşıyaka-Orduspor
Play-Off mücadelesi veren iki takımın İzmir’deki mücadelesinde Şehmus ve Ümit Tütünci’nin karşılıklı golleriyle maç 1-1 sona erdi. İki takım da yerlerini kaybetmeyip, iddialarını ilerleyen haftalara taşıdı
Malatyaspor-Diyarbakırspor
Son haftalarda sahasındaki başarılı grafiğiyle dikkat çeken Malatyaspor, bu kez de güçlü rakibi Diyarbakırspor’u 3 golle mağlup etti. Sarı-Kırmızılı takım, tehlikeli bölgeden uzaklaşıp rahatlarken, ilk 6 hesapları bile yapmaya başladı.
Kartalspor-AltayAltay’ın, İstanbul’da çok önemli bir 2 puan bıraktığını söyleyebiliriz... Oldukça iyi bir futbol oynayan, ilk yarıda Adem’le öne geçen İzmir ekibi, yakaladığı fırsatları değerlendiremedi. Kaleci Cenk’in hatasından kaynaklanan İskender’in golü sonrasında 1 puana razı olmak zorunda kalan Altay, kazansa belki de yeniden Play-Off yarışına dahil olacaktı.
G.Antep Bld.-Samsunspor
Samsunspor, tüm olumsuzluklara rağmen ikinci yarının başarılı takımlarından Gaziantep Belediye deplasmanından 3 puanla dönmesini bildi. Kırmızı-Beyazlı takımın bu galibiyetini alkışlamak gerekir... Ancak ev sahibi ekibin, karşılaşmanın hakemi Abdullah Yılmaz ile ilgili şikayetlerine de kulak vermek gerek...
Mardinspor-İstanbulspor
Ligde kalma umutlarını mucizelere bırakan iki takımın bu haftaki maçından sürpriz bir sonuç çıkmadı... Mardinspor zaten henüz sezon başında, ligde tutunamayacağını belli etmişti. İstanbulspor ise ikinci yarıya daha iyi bir başlangıç yapmıştı. Sonuçta kadro kalitesi olarak daha iyi olan Boğalar, Mardin deplasmanından 3-0’lık net bir skorla ayrıldı.

Eskişehir’de Bank Asya 1. Ligi’nin erken finallerinden biri oynandı. Ama böyle önemli bir karşılaşmada sonuçtan çok maç öncesi gelişmeler damgasını vurdu geceye... Sergen Yalçın’ın, karşılaşma öncesi teknik direktör Metin Diyadin’e “İlk 11’de yoksam kadroya alma” diye konuşması ve sonrasında Diyadin’in de süper solağı kadro dışı bırakması Eskişehir camiasında bir anda şok tesiri yaptı. Gerçekten de böyle önemli bir karşılaşmada, bir teknik direktörün böyle bir konuşma üzerine, yapması gerekeni yaptığına inanıyorum. Açıkçası ben de aynısı yapardım. Bir hafta bu takımla haşır neşir olan bir teknik adamın kararına saygı duymak lazım. Hele bu isim Metin Diyadin olursa, bu gelişmeye hiç şaşmam. Geçen sezon da Oftaş ile şampiyonluğa giderken işine karışıldığı için istifa etmişti Diyadin...
Maça gelince; ilk 45 dakikada sadece mücadele vardı. Ev sahibi ekibin hücum üstünlüğü göze çarpsa da gol pozisyonu açısından hiç de üretken değildiler. Sakaryaspor ise ilk maçta Eskişehirspor’u yenmenin avanatjıyla beraberliği garantiye alıp, ikili averaj üstünlüğünü elinde tutmak istiyordu. Ve Yeşil-Siyahlılar, deplasmanda ilk yarıda bu hedeflerine fazlasıyla yaklaştılar. Önce Ferdi ile gole çok yaklaştılar ama golü bulamadılar. Ama tecrübeli Taner Demirbaş zor pozisyonda aldığı pası zorlanmadan Eskişehirspor filelerine yollayıp ilk yarının skorunu ilan etti...
İkinci yarıda Eskişehirspor önce beraberliği sonra galibiyeti yakalamak istiyordu. Metin Diyadin bu yarıda oyuna Mustafa Sevgi’yi alarak ofansif bir hamle denedi. Bir tarafta savunan, diğer tarafta hücum eden ve duvarı yıkmaya çalışan iki takımın maçını izledik. Ancak bu kritik dakikalarda kalesinde devleşen Bora vardı. Kapalı defansa karşı Eskişehirspor uzaktan şutlarla etkili olmaya çalıştı. Bu baskı 75’te sahibine aradığı beraberlik golünü getirdi. İkinci yarıda oyuna giren Mustafa Sevgi’nin asistinde 6 pas içinde Serdar ayak içiyle Sakaryaspor filelerini havalandırıp karşılaşmanın sonucunu belirledi.