‘’Açığı Engin kapattı‘’
Avni Aker’de goller son 10 dakikaya sıkıştı. Aslında skor belki beklenen bir skordu ama tribündekiler ve ekran başındakiler böyle bir Trabzonspor beklemiyordu sahada. Tamam Jaja, Colman ve Serkan Balcı’nın olmayışı tabii ki önemliydi. Ancak rakipte geçen sezon Bank Asya 1. ligden çıkan kadrosuyla hemen hemen sahaya çıkmıştı. İlk yarıda maçı izlerken liderliği garantilmesi Trabzonspor’un herhalde ilk yarıyı değilde ligin son maçını oynuyormuş gibiydi. Rakibin orta alandaki etkinliğini kıramayınca temposuz ve pozisyonsuz bir ilk yarı izledik. Emenike’in 34. dakikada sakatlanıp çıkması bir anlamda maçında kırılma noktalarından biriydi. Çünkü her Karabükspor hücumunda Trabzonspor savunması inanılmaz bir panik içinde olduğunu gördük. Ta ki Emenike oyundan çıkana kadar.
İkinci yarıda Yattara’nın girmesiyle hemen hemen 4-4-2’ye dönen Trabzonspor iyice geriye çekilen rakibi karşısında pozisyon üstüne poziyon buldu. Ama bu defa da Emenike’nin çıkmasına sevinen Trabzonspor karşısında kalesinde devleşen Tomiç’i buldu.
Karabükspor daha erken kopacak bir maçı 80. dakikaya kadar taşıdı. Bu dakikada ev sahibinin yapamadığını oyuna yeni giren Engin Aktürk yaptı ve şanssız bir şekilde kafasına çarpan lideri öne geçirdi. Bu dakikadan sonra ister istemez risk alan Karabükspor önünde sahanın en iyisi Engin şık bir golle güzel futbolunu süsleyip farkı ikiye çıkarttı. Son söz ise Şenol Güneş’in hayata döndürdüğü isim Burak’tandı ve Trabzonspor belkide tribündekilerin bir puana razı olduğu maçı hem de 3 golle kazanıp, ilk yarının son maçını mutlu bir şekilde bitirdi..
‘’Baronlar böyle istedi...‘’
Baksanıza, Ankaragücü basın sözcüsü Avni Kavlak’ın demecini aynen aktarıyorum: “Biz yönetime gelirken yeni 400 üye konusunda anlaşmıştık. Şimdi bizi tezgaha getiriyorlar bu yolla.” Şimdi kardeşim adama sorarlar, “Sen demek ki baştan kabul etmişsin bu uygunsuzluğu. Yeter ki seçilelim ve yönetimi ele geçirelim, önemli olan bu” diye. Bugün gelinen noktada aslında hiçbir sürpriz yok. Mahkemenin, bilirkişi raporları doğrultusunda bu kararı vereceği gün gibi aşikardı. Bir kere Ankaraspor’la başlayan süreç zaten kafaları karıştırmıştı. Herkes, “Kendi kurduğu ve Süper Lig’e çıkardığı bir kulübü niye bıraktı Gökçekler” diye soruyordu. Çünkü stadıyla, tesisleriyle, çalışan 60 civarında personeliyle ve iyi futbolcu kadrosuyla kesinlikle ligin dişli ekiplerinden biri olmaya aday bir takımı bırakıp, salt taraftarı var diye Ankaragücü’nü seçmek hiç de inandırıcı gelmemişti. Çünkü yıllardır Ankara’yı yöneten bir ismin Ankargücü sevgisi yeni aklına gelmişti! Üstelik bu geliş bir sürü pazarlıklarla olunca da ister istemez ortaya bu kaos çıktı.
Şimdi ne olacak derseniz... Bir kere takıma yazık olacak. Baktığınızda iyi seçilmiş yabancı ve yerli oyunculardan oluşan, tüm istikrasız sonuçlara rağmen ses getiren bir takım olan Ankaragücü, bu dakikadan sonra herkesin kaçıp kurtulmaya çalıştığı bir takım konumuna geldi.
100 yıllık kulüp Gökçekler’in, Cemal Aydınlar’ın, Cengiz Topeller’in kişisel hesaplarına kurban edildi. Yazık, çok yazık...
‘’Karadeniz fırtınası‘’
Bank Asya 1.Lig çıldırmış vaziyette. Alınan sonuçlara baktığınızda ‘olur böyle şeyler’ diyebilirsiniz. Ancak 17 takımın mücadele ettiği bir yarışta geçmiş yıllarda bazı takımlar en azından istikrarını korurdu. Uzağa gitmeyelim geçen sezona bakarsak, Karabükspor, Konyaspor ve Altay ilk yarıda oldukça tutarlı bir çizgi tutturmuşlardı. Süper Lig yarışında geçen haftanın kazananları Samsunspor, Orduspor, Boluspor ve Tavşanlı Linyitspor’du. Giresunspor ise haftalar sonra üst üste galip gelerek gülen ekipler arasındaki yerini aldı. Ama bir takım var ki, hali felaket! ‘Kartalspor’un durumu ne olacak?’ derseniz, inanılır gibi değil gerçekten. Diyarbakırspor da son sırada, ancak saha içinden çok saha dışındaki vahim tablo çok feci. Gaziantep Belediyespor’un kupadan sonraki düşüşü de düşündürücü. Hoş aynı düşüşü Denizlispor da yaşadı ve haftalardır 3 puana hasretler. Erciyes ise ciddi bir bebarerlik takımı olurken, ilk iki iddiasını da tehlikeye sokuyor bu gidişle. Geçen hafta liderliği yakalayan Çaykur Rizespor ise seriyi Tavşanlı’ya bozdurup taraftarının da moralini bozdu. Ama haftanın maçı bana göre Bolu’daydı. Karla kaplı zemindeki mücadele tek kelimeyle görülmeye değerdi.
T.Linyitspor-Çaykur Rizespor
Tavşanlı Linyitspor istikrarlı çıkışını bu hafta da sürdürdü. Mustafa Reşit Akçay’ın öğrencilerinin karşısında yine güçlü bir rakip, lider Rizespor vardı. Ancak haftalar ilerledikçe bu lige alışan ve özgüven kazanan Tavşanlı aradığı golleri bulup sağlam adımlarla tırmanışını sürdürdü. Rize ise galip gelse, çok şey kazanacaktı. Ama tek tesellisi, maçı kaybetmesine rağmen liderliği sürdürmesi.
Denizlispor-K.Erciyesspor
Horoz’da hafta içi olan operasyondan sonra bu maçta Denizlispor’un ne yapacağı merak konusuydu. Ev sahibi, Erciyes önünde 1-0 yakaladı, ancak sonunu getiremedi. Artık maç bitti derken Erciyesspor bir puanı Taner’in golüyle kurtardı. Denizlispor’un müthiş bir başlangıçtan sonra bu kadar kaybetmesi anlaşılır gibi değil. Gerçekten Galatasaray ile oynadıkları kupa maçından beri bir türlü istedikleri sonuçları alamadılar.
Karşıyaka-Orduspor
Rakiplerinin kaybettiği haftada zirvedeki iddiasını sürdümek isteyen Orduspor, haftalardır kaybetmeyen Karşıyaka’yı beklediğinden kolay geçti. Tolga Doğantez’in kırmızı kart görmesinin ardından üstünlüğü ele geçiren Mor Menekşeler, ikinci devrede bulduğu gollerle 3 puana uzandı ve bir anlamda Rize ile Denizli’nin arkasına yapıştı. Kaf Kaf ise en azından ilk 6 potasına girmek için devre arasını iyi değerlendirmek zorunda.
Samsunspor-Gaziantep B.B.
Haftalardır iyi oynamasına rağmen 3 puana ulaşamayan Samsunspor, ligin flaş ekiplerinden Gaziantep Belediyespor’a patladı. Hüseyin Kalpar, Samsunspor’u nerelerden alıp nerelere getirdi,0 bunu iyi görmek lazım. Tecrübeli hoca tüm olumsuzluklara rağmen iğneyle kuyu kazdı ve Samsunspor’u ilk yarı bitimine bir hafta kala Süper Lig adayı yaptı. Ancak son zamanlarda Samsun’da hoca üzerine oynanan oyunların Samsunlular’a da hiç yakışmadığını söyleyebilirim. Bunu şunun için söylüyorum. Futbolcu bulursunuz, ama istikrarlı bir hoca bulmak kolay değildir. O nedenle Samsunspor’un elindeki en önemli ismi kırması hiçte akıllıca değil.
Boluspor-Mersin İ.Y.
Maçı izlerken, ‘yorum yapmak, eleştirmek çok zor’ dedim. Çünkü karla kaplı zeminde olağanüstü zor şartlarda bir mücadele izledik. İki takım da sahada elinden geleni yaptı ve fazlasıyla alkışı hakettiler. Boluspor bitime 10 dakika kala gol ararken, kendi kalesinde golü gördü. Ama Mersin karşısında maçı bırakmadılar ve 6 dakikalık uzatmaya frikikten iki gol sıkıştırıp, sahadan zaferle ayrıldılar. Bir kısım Bolu taraftarının hoca ve futbolculara karşı yapmış olduğu aleyhte tezahürat şık değildi. Mersin cephesi ise böylesine bir sahada son anlarda öne geçmesine rağmen, beraberliğe dahi üzülecekleri bir maçı kaybetmenin burukluğuyla eve döndü.
Adanaspor-Akhisar Bld.
Ligin yenileri kök söktürüyor. Akhisar Belediyespor, Adana deplasmanında 3 puana çok yaklaşmasına rağmen koparamadı ve evine bir puanla döndü. Adanaspor, favori olarak çıktığı karşılaşmada gerçekten kabus gördü ve 1 puana ister istemez sevinmek zorunda kaldı.
Giresunspor-Kartal
Çotanaklar Dos Santos’un golleriyle ilk yarı biterken rahat bir nefes aldı. Aslında puan cetvelindeki yerleri onları pek tatmin etmiyor, ancak bu kadar kötü sonuçtan sonra iki haftada alınan 6 puan umutları yeşertti. Kartal için söz bitti. İstanbul ekibi her sezon ilk yarıları çok iyi geçirirdi, ama bu sezon taraftarına büyük hayalkırıklığı yaşatıyor.
Diyarbakırspor-Güngören Bld.
Ligde zor günler geçiren ve düşmeme mücadelesi veren Diyarbakırspor evinde 1 puana razı oldu. En azından ilk yarı bitimine kadar makasın açılmamasını isteyen Diyarbakırspor, kendisi gibi pek de iyi konumda olmayan Güngören Belediyespor ile golsüz berabere kaldı.
‘’Nunes ile Miller farkı!‘’
Bizler üç büyüklerin 8’lerini de 7’lerini de gördük. O nedenle Bursaspor’un şampiyonluğunu isteyenler, Şampiyonlar Ligi’nde ‘ne oldu’ diye ahkam kesmesin. Gol atamadan bu macerayı bitirenleri gördük. Dün gece ilk puanımızı ikinci golümüzü atıp aldık ve bu defteri kapattık. Glasgow Rangers için de Bursaspor için de prestij maçıydı. İki takım da gerçekten prestijlerini korurcasına mücadele ettiler.
Bursaspor ile Glasgow Rangers’ın farkı neydi... Biz son sırada kaldık, onlar Avrupa Ligi’ne kaldılar. Bence bu sorunun cevabı Kenny Miller ile Nunes arasındaki farktı. Birisi koştu, çalıştı ama hiçbir şey yapamadı! Ama Miller ilk gelen topu gole çevirdi. Artık bu sezon geride kaldı. Timsah lig performansıyla gelecek sezon da Avrupa’da yerini alır. Şimdi siftah yaptık, eksiklerimizi gördük. ‘Artımız ne oldu?’ derseniz, Atatürk Stadı bu işten en kazançlı çıktı bence.
Futbol olarak maça bakarsak; ilk yarı değil, ama ikinci yarıdaki Bursaspor zevk verdi. Tabii ki bunun sebebi oyuncu değişiklikleriydi. Batalla girince Sercan da, Ozan da, Vederson da hatta İnsua da oynamaya başladı. Hele son 10 dakikadaki baskı ve beraberlikten sonra, ‘neden galibiyet’ olmasın duygusuyla yapılan hücumlar, meyvesini veriyordu, ama olmadı. Fazla söze gerek yok.
Teşekkürler Bursaspor, başarılı olamasan da ülkemize dünya futbolunun markalarını getirdiğin için. Umutlar gelecek sezona diyelim ve ligimize dönelim.
‘’4x4 Rize‘’
Bank Asya 1.Lig’de ilk yarının sonuna gelinirken haftaya tıpkı geçtiğimiz hafta da olduğu gibi Çaykur Rizespor damgasını vurdu. Karadeniz ekibinin aldığı Adanaspor galibiyeti tahtın sahibini değiştirdi. Haftanın diğer iki çarpıcı sonucu da Giresun’un Denizli’yi, Güngören’in de Samsun’u devirmesiydi. Giderek renklenen Bank Asya 1.Lig’de Altay-Bolu maçı sonrası yaşananlar ise üzücüydü. Tamam, hatalar olabilir, yanlış kararlar verilmiş olabilir ama bu görüntüler iki güzide kulübümüze de yakışmadı. Zaten daha sonraki söylemler de bu olayların kulüplerce de kabul edilmediğini gösterdi. Umarız bir daha yaşanmaz.
Ç.Rizespor-Adanaspor
Çaykur Rizespor uzun yıllardır özlenen performansına nihayet ulaştı... Özellikle iç sahada rakiplerini eze eze galibiyetler alan Karadeniz ekibi, bu yüksek formunun ödülünü bu hafta liderlikle aldı. Yeşil-Mavili takımın bir başka dikkat çeken noktası da rakip ayrımı yapmaması, oyun disiplininden skor ne olursa olsun kopmaması. Adanaspor önünde de tıpkı Boluspor karşılaşmasına benzer bir futbol oynadılar. Bu kez geriye düşmediler, ama beraberliğin ardından yine sabırlı baskılarını sürdürüp geç de olsa sonuca gittiler. Çaykur Rize için yaptığımız övgülerin tam tersi Adanaspor için geçerli. Bir türlü toparlanamıyorlar. İlk 2 artık uzaklara düştü, önce ilk 6’yı kovalamak zorundalar.
Denizlispor-Giresunspor: 0-1
Denizlispor’un sezon başındaki gösterişli performansında hücum etkinliklerinin rolü çok büyüktü. Belki savunmaları zaman zaman sıkıntı yaşıyordu, ama ileri uç elemanları bunu mutlaka telafi ediyordu. Ancak son haftalarda Horozlar’ın bu yönü zayıflayınca ortaya da sürpriz olarak kabul edilebilecek sonuçlar çıktı. Önce evinde Diyarbakır’a yenilen Denizlispor, bu kez yine puan cetvelinin dibinden gelen Giresun’a kaybetti. Tabii ki Giresunspor’un bu galibiyeti alkışa değer ama Ege ekibinin de şu son 4-5 haftayı iyi şekilde analiz etmesi lazım.
Orduspor-Diyarbakırspor: 3-1
Bir tarafta Bank Asya’ya tutunmak için her maçı final haline gelen Diyarbakırspor, diğer yanda gözü üst sıralarda olan Orduspor vardı. Maç uzun bir süre hem skor, hem de oyun dengesi içinde geçerken, son bölümlerde Orduspor taraftarının da desteğini alarak fark yarattı, kazandı. Bu galibiyet Orduspor için ne kadar değerliyse Diyarbakırspor için de o kadar yıkıcıydı. Orduspor da deneyimiyle bu sezon lige renk katmanın ötesine geçeceğini gösteriyor.
K.Erciyesspor-Karşıyaka: 1-1
Kayseri Erciyesspor’un inişi Karşıyaka önünde de sürdü. Zira alınan 1 puanın böylesi kritik haftalarda kâr olarak kabul edilmesi pek söz konusu değil. Karşıyaka cephesinde de durum farksız aslında. Elbette zor bir deplasmandı, ama beraberlik yerine galibiyet düşünen Ege ekibi de evine mutsuz döndü.
Kartal-Mersin İ.Y.: 0-1
Bu Kartalspor’u anlamak mümkün değil. Geride kalan o kadar haftada toplam 4 golü bulanan İstanbul ekibi, evinde yine rakip fileleri havalandırma başarısı gösteremedi. Savunma da bir yere kadar tabi ki, Mersin 1 attı 3 aldı. Mersin İdmanyurdu, Nurullah Sağlam’dan sonra ciddi bir ivme yakaladı. Her maçlarını büyük bir konsantrasyonla oynuyorlar, sabırlılar. İstanbul’daki bu galibiyetin anlamı ilerleyen haftalarda çok daha iyi anlaşılacak.
Gaziantep B.B.-T.Linyit: 0-0
O kadar kontrollü oynayan takımların maçıydı ki, ortaya çıkan 0-0’lık sonuç hiç sürpriz sayılmaz. Sezonun flaş ekibi Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, son haftalardaki tutukluğunun bir de yenilgiye dönüşmemesi için hep gardı hazır vaziyette oynadı. Tavşanlı ise böyle bir deplasmandan da beraberlikle ayrılarak kendisine hiç şans tanımayanları yanıltmayı sürdürdü. Ligde biraz daha deneyim kazandığında Tavşanlı’nın daha iyi sonuçlar alacağı kesin.
Güngören Bld-Samsunspor: 1-0
Haftanın en çarpıcı sonuçlarından birini Güngören aldı. Bir türlü istikrar yakalayamayan İstanbul takımı, son derece güçlü bir ekibi yendi. Belli ki iyi konsantre olmuşlar. Aslında böylece ne yapabileceklerini hem gösterdiler, hem de kendileri gördü. Samsunspor ise kaybetme kredisini eminiz ki hiç hesapta olmayan bir maçta kullandı.
Altay-Bolu: 3-3
Maçın sonunda yaşanan gerilimli anları, futbola ve her iki ekibe de hiç yakışmayacak olayları bir kenara koyarsak Altay-Bolu karşılaşması kelimenin tam anlamıyla nefes kesiciydi. Puan kaybına tahammülü olmayan 2 takım da terinin son damlasına kadar savaştı, goller attı, puanlar gitti, geldi. Tabii ki Altay için 1 puan 2-0’lık skor avantajının kullanılamadığı düşünülürse büyük kayıp. Boluspor sevindi mi derseniz bu sorunun da yanıtı hayır olur. Çünkü Yarenler de kredisini erken tüketti.
‘’Sonuç iyi futbol kötü!‘’
Cuma gecesi Avni Aker’de beklenen bir sonuç ama beklenmeyen bir oyun vardı. Trabzonspor geçen hafta Gaziantep’de erken yediği golle ateşlenmiş ve pozitif futbol oynayıp kazanmıştı. Cuma gece ise Bucaspor karşısında attığı gol Bordo-Mavili ekibi rehavete itti. Bucaspor belki de bu sezon kendi sahasında bile bu kadar gol pozisyonuna girmemiştir. Aslında oyun kurgusunda Şenol Güneş’in bir değişiklik yoktu. Sadece cezalı Burak’ın yerine Yattara ilk onbirdeydi. İlk altı dakikada iki net pozisyon ve Yattara’nın ortasına Umut’un kafasıyla gelen ilk golden sonra bir de baktık ki birinci ve ikinci bölgede pas yapan ve üçüncü bölgeye gitmeye pek niyetli olmayan Trabzonspor izledi tribündekiler. Açıkcası Jaja, Kasım ayının futbolcusu seçilip ödülünü aldı ama herkesin ondan beklediği futbolu malesef gösteremedi. Brezilyalı, rakibin alan savunması içinde etkili olamadı.
İkinci 45 dakikada Trabzonspor skoru perçinlemek için 2. gole ihtiyacı vardı. Neyseki burda da Cüneyt Çakır devreye girdi. Ceze alanında düşen Engin’e sarı kart beklerken o penaltıyı gösterdi. Colman’da kendi için sezonun ilk golünü atıp takımını rahatlattı. Tabiki bu tür maçlar maç öncesi tahmin ettiğimiz gibi motivasyonu zordur. Puan cetvelinde son sıralardaki Bucaspor anlaşılan Trabzonspor’u başta da dediğimiz gibi motive etmemiş. Ben dün Bucaspor’un 30. dakikadaki sahaya yayılışını doğru buldum. Son vuruşlardaki iyi bir oyuncuya ihtiyaçları var. Gerçekten Trabzonspor için önemli bir 3 puanı hanesine yazdırması moral oldu.
‘’Birlik beraberlik‘’
Bank Asya 1. Lig’de ilk yarının sonuna yaklaşırken, zirve deyim yerindeyse gaz kesti. Sadece Mersin İdmanyurdu ve Tavşanlı Linyitspor’un galip geldiği haftada, diğer maçların hepsi berabere bitti. İlginçtir ki, haftanın kazananı bana göre maçı olmayan Çaykur Rizespor’du. Karadeniz ekibi, bay geçtiği haftada oynamadan ikincilikteki yerini bir anlamda sağlamlaştırdı. Denizlispor’un son haftalarda yaşadığı puan kayıpları, Erciyesspor’un, Orduspor’un kayıpları, ligin çehresini bir anda değiştiriverdi. Bu tabloya iki türlü bakılabilir. Birincisi bu durum takımlar arasındaki güç dengesinin çok az olduğunu, ikincisi ise alınan sürpriz sonuçların bu sezon Bank Asya 1.Lig’de özellikle ikinci yarıda büyük bir çekişmenin olacağını gösteriyor.
Karşıyaka-Denizlispor
Karşıyaka’nın cezası nedeniyle Muğla’da oynanan karşılaşamadan 2-2’lik beraberlik çıktı. Lider Denizlispor, tarafsız saha avantajını iyi kullanamadı ve moralli rakibi önünde galibiyeti koruyamadı. Karşıyaka ise üst üste kazanamamanın verdiği motivasyonla sahaya çıktı, ancak lider karşısında yine yenik duruma düşmesine rağmen pes etmedi ve evine bir puanla dönmeyi başardı.
Diyarbakırspor-K.Erciyesspor
Son haftalarda çıkışa geçen Diyarbakırspor, bir darbe de Erciyesspor’a vurdu. Engin Korukır’ın teknik direktörlüğe gelmesiyle 3 haftada 5 puan toplayan Diyarbakırspor, ilk yarıya doğru umut dolu bir performans ortaya koyuyor. Erciyesspor karşısında öne geçen ve uzun süre skoru korumayı başaran ev sahibi ekip, oyunun sonlarında Ömer’in golüne mani olamayınca, sahadan bir puanla ayrılan taraftı. Erciyesspor’da ise teselli, içerideki Samsunspor yenilgisinden sonra Diyarbakır’da alınan bir puan oldu. Aslında konuk ekip fizik güç açısından göz doldursa da, sorunun gol yollarındaki beceriksizlik olduğu da aşikar.
Samsunspor-Orduspor
Karadeniz derbisinde gülen çıkmadı. Haftalar ilerledikçe lige ağırlığını koyan Samsunspor, Orduspor karşısında öne geçti. Ancak en az rakibi kadar güçlü bir kadroya sahip olan Orduspor ise direndi ve aradığı golü bulup, en azından kötü gidişe Samsun’da “dur” demeyi başardı. Aslında Orduspor’un sıkıntısı dışarıda değil, içeride... Geçmiş maçlarına baktığınızda, deplasmanda alınan puanların daha fazla olduğunu görebilirsiniz.
Adanaspor-Gaziantep B.B.
Güney derbisinde ise maçın skorunu penaltılar belirledi. Önce Gaziantep ekibi Eren’in penaltısıyla öne geçti. Artık herkes “maç böyle biter” derken, Hüseyin Sabancı bu defa ev sahibi adına penaltı noktasını gösterdi. Ahmet Dursun, uzatma dakikalarında attığı golle, bir anlamda Adanaspor’u ipten aldı.
Mersin İdmanyurdu-Giresunspor
Mersin İdmanyurdu, galibiyet serisini bu hafta da sürdürdü. Tek farklı skorlarla yoluna devam eden
Nurullah Sağlam’ın öğrencileri, bu performansla bir anlamda bu ligdeki hedeflerini de tayin etti. Lig sonuncusu olmasına rağmen çekinilen bir rakip olan Giresunspor’u zor da olsa yenmeleri, bence önemliydi. Giresunspor için söylenecek fazla bir şey yok, tablo ortada. Bu tabloyu güzelleştirmek açıkcası kendi ellerinde, başka çare yok.
Boluspor-Akhisar Bld.
Bolu’da yine ilginç bir sonuç çıktı 90 dakikadan. İç sahada bir türlü istediği sonuçları alamayan Boluspor, genç rakibi önünde 3 puan şansını yakaladı ama elinde tutamadı. Levent Eriş’in talebeleri, 3-1 öne geçtikleri karşılaşmada, oyunu asla bırakmayan Akhisar Belediyespor’dan kurtulamadı. Maçın sonunda ev sahibi iki golü daha kalesinde görünce, 90 dakikanın sonunda skorboardda 3-3 yazılıydı.
T.Linyitspor-Güngören Bld.
Tavşanlı Linyitspor, emin adımlarla yükselişini sürdürüyor. Bank Asya 1. Lig’in bu mütevazı ilçe takımının, felsefi tavırlarıyla dikkatleri çeken teknik direktörü Mustafa Akçay yönetiminde önemli başarılara imza attığını görüyoruz. Güngören Belediyespor önünde alınan 3-1’lik galibiyet ve 3 puan, bu ekibin bu ligde kolay lokma olmadığını gösteriyor. Güngören Belediyespor ise önemli oyuncularının eksikliğini ve dar kadro sıkıntının bedelini ödüyor. İstanbul ekibi acilen devre arası alternatif transferler yapmalı...
Kartalspor-Altay
İstanbul’dan sürpriz çıkmadı. Sahasında henüz golle tanışamayan Kartalspor, Altay karşısında da yine rakip fileleri havalandıramadı. İki takımın da poziyona girdiği maçta, kaçan goller, aslında iki takımın da neden buralarda olduğunun göstergesiydi...
‘’Tangocuların gecesi‘’
Bursaspor pazartesi gecesi hak ettiği bir galibiyet aldı. 6-1’lik Valencia hezimetinden sonra Timsahlar Süper Lig’in en güçlü savunma futbolunu yapan Kayserispor’u ikinci yarıdaki etkili futbollarıyla devirmeyi başardılar.
Ev sahibi ekip ilk yarıda rüzgara karşı oynamanın etkisiyle istediği baskıyı kuramadı. Ama burada rüzgarı arkasına alan Kayserispor niye galibiyeti düşünmedi anlayamadık. Cangele, Zalayeta gibi önemli forvetlerinden yoksun olması nedeniyle beraberliğe geldiği taktik anlayışndan da belliydi. İlk yarının berabere bitmesi ev sahibi adına ikinci yarının farklı olacağının işaretiydi. Nitekim rüzgarı arkasına alan Timsahlar çok pozisyon ürettiler fakat bir türlü istedikleri gole ulaşamadılar. Ta ki İnsua’nın vuruşuna kadar. Pazartesi gecesi sahanın yıldızı bir başka Arjantinliydi. Batalla gerçekten oynadı, oynattı. Bu galibiyetin mimarıydı. Çok eleştirdiğimiz İnsua da en iyi futbolunu oynadı.
Yeşil-Beyazlı formayla ilk golünü atarak bunun da karşılığını almış oldu. Gerçekten Bursaspor için çok önemli bir galibiyetti. Ligde şampiyonluğa oynama yolunda çok önemli bir maça çıkmışlardı. Şampiyonlar Ligi’ndeki travmayı da böylece atmış oldular. Kayserispor ise önemli eksiklerine rağmen daha ofansif oynayabilirdi. Aşırı savunma futbolunu denediler. Ama bir yere kadar.