Arama

Popüler aramalar

‘’Taraftar kadar olamadılar‘’

Hollanda’da maç öncesi biraz olsun umutlanmıştım. Bizi de aslında umutlandıran ilk maçta yenilmemize rağmen taraftarın ilgisiydi. Gurbetçilerimiz PSV’yi gözüne kestirmişti. Ancak PSV’yi ilk maçta olduğu gibi bir türlü gözüne kestiremeyen Trabzonsporlu futbolculardı. İşi ‘kalibre farkı’ deyip kestirip atmak, kolaycılık olur. Tamam kollektif futbol farkı, ekol farkı diyebilirsiniz ama bütün bunları da ortaya koysanız bu kadar aciz duruma düşmemek gerek. Her şeyi teknik direktöre bağlamak olmaz, biraz da futbolcuların sahada ruhlarını ortaya koyması lazım. Bakıyorsunuz; Burak ligde cezalı durumda, yani önümüzdeki hafta dinlenecek. Biraz daha kendini zorlaması, iki kişilik oynamaya çalışması gerekmez mi? Ama nafile! Herkes sorar, Süper Lig’de 29 gol atan oyuncunuz bu mu diye! En azından, birçok Avrupalı scout seni izliyor, kendin için oyna vitrin maçı olarak bak bari!
Diğer taraftan ilk maçta yapamadık, hadi günümüzde değildik. Ama ikinci maçta da değişen bir şey yok, ne savunma ne de hücum yapabilldik. Basit hatalar ve acemeci yenilen goller bize hiç yakışmadı. Ama bu arada rakibin hakkını verelim, adamlar ders gibi goller attı ve attıklarından fazla kaçırdıkları da cabası.
Trabzonspor, Avrupa defterini kapatırken daha prestijli bir final yapabilirdi... Türkiye ligi için kadro yaparken, Avrupa’da da oynadığımızı unutmayalım!

24 Şubat 2012, Cuma 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Rize'nin dönüşü‘’

Tam 22 haftayı geride bıraktık. Lider Elazığspor, artçı sarsıntılar yaşasa da zirve keyfini sürdürüyor. Gakgoşlar ligin son sırasındaki Güngören karşısında oldukça zorlanmasına rağmen kazanmasını bildi. Aslında Güngören, güçlü rakiplere karşı bunu hep yapıyor. Az kalsın bir şok da Elazığspor’a yaşatacaktı İstanbul ekibi. Ancak Elazığspor pes etmedi ve içerideki Karşıyaka yenilgisinden sonra ikinci bir şok yaşamadı. Fakat şu bir gerçek ki, sezon bitimine doğru makas daraldıkça ister istemez ortam gerginleşiyor. Elazığspor’un avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. Birincisi; geçen yıl da şampiyonluğa oynadılar ve bu havayı çok yakından biliyorlar. Bu büyük bir artı. Ancak kadro olarak o heyecanı yaşayan futbolcuların bir çoğu hala takımda, bunun yorgunluğunun yaşandığı bir gerçek. İşte bu da dezavantajları. Her şeye rağmen tecrübeli bir hoca ve iyi bir başkana sahip olmaları en büyük şansları. Tabii ki bir de Süper Ligi özlemiş, daha önce de bu tadı almış Elazığspor taraftarını da ayrı bir yere koymak lazım.

Paşa için iş kazası

Zirvede beklenmeyen deprem, İstanbul’dan geldi. Sahasında bu sezon hiç kaybetmeyen Kasımpaşa, haftalardır kazanamayan Çaykur Rizespor’a 2-1 mağlup oldu. Sahaya yardımcı hoca Mehmet Ali Karaca yönetiminde çıkan Çaykur Rize 2-0’ı yakaladı, sonrasında bir gol yese de 3 puanı almasını bildi. Bu galibiyet, geçtiğimiz hafta içeride aldıkları 5-3’lük Elazığspor yenilgisinden sonra lige dönüşlerinin sinyaliydi. Yeni teknik direktörleri Giray Bulak’ın maçı tribünden izlediği karşılaşmada, Rizespor çok kritik bir virajı başarıyla döndü. Kasımpaşa için ‘iş kazası’ diyebiliriz.

Konyaspor dolu dizgin

Süper Lig’den geçen sezon düşen Konyaspor, Bank Asya 1.Lig’de en başından beri sürdürdüğü istikrarıyla yarışa ortak olmayı başardı. Bu ligin en az gol yiyen ve en az yenilen takımlarından biri olan Konyaspor, tek gollü galibiyetler serisini Sakaryaspor karşısında da devam ettirdi. Tecrübeli oyuncusu Gökhan Emreciksin’in golüyle kazanan Konyaspor’un, sezon sonuna kadar bu çizgisini koruyabilecek güçte olduğunu düşünüyorum. Yılmaz Vural yönetiminde ilk maçına çıkan Sakaryaspor ise iyi takım, ama kulübün sıkıntısı ister istemez oyuncuların performansını etkiliyor.

Bolu lastik patlattı

Adana’da bir klasik yaşandı. Ne şiş yandı, ne kebap. Hani derler ya: Ses var, görüntü yok. Adanaspor için bu benzetme çok yerinde olur. Fakat yaşadıkları sorun, biraz da tersi. Turuncu-Beyazlılar pozisyona girip, gol atamayan bir takım. Zirve iddiasını sürdüren, fakat inişli çıkışlı bir performans ortaya koyan Boluspor karşısında aldıkları golsüz beraberlik, onları biraz üzdü. Boluspor da işler tam düzelirken, zamansız kayıplar yaşayan bir takım. Bu özelliğini bir kaç yıldır alışkanlık haline geldi.

1-1 hedeften kopuyorlar

Kayseri’de beklenen bir sonuçtu. Aslında ev sahibi, ayağına gelen 3 puan fırsatını kolayca harcadı diyebiliriz. Karşıyaka karşısında oyunun sonlarına doğru öne geçen Erciyesspor, şansını kullanamadı. Karşıyaka Özgürcan ile beraberliği yakaladı ve ‘deplasmanda bir puan bir puandır’ deyip evine döndü. Gaziantep’te iki takım da 3 puanı arzuluyordu. Geçen hafta Boluspor’u deplasmanda deviren Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, seri peşindeydi. Akhisar Belediyespor da Sakaryaspor’u Sakarya’da yenmiş ve aynı rakibi gibi seri yakalamak istiyordu. Ancak ikisinin de istediği olmadı. Önce ev sahibinden Ramazan fileleri havalandırdı, sonrasında ilk yarıda beraberlik golünü atan tecrübeli Şehmus sonucu tayin etti.

Denizlispor nefes aldı

Tavşanlı Linyitspor, ‘Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu.’ Denizlispor karşısında öne geçen ev sahibi ekip, son dakikalarda yediği iki golle sahadan puansız ayrıldı. Kütahya ekibi, geçen sezonu mumla arıyor. Denizlispor ise çok kritik bir 3 puanla, derin nefes aldı.
İzmir’de alt sıraları çok yakından ilgilendiren karşılaşmadan beraberlik çıktı. Oyunun ilk saniyelerinde öne geçen Giresunspor, uzun süre skoru korudu. Ancak Çotanaklar, ikinci yarıda yedikleri golle İzmir’de 1 puanla yetindi. Göztepe’deki kötü gidiş sürüyor. Açıkcası ateşle oynuyor Sarı-Kırmızılı ekip. Geçen sezon aynı ligden çıkan Elazığspor liderken, Göztepe’nin maddi anlamda sorunsuz bir kulüp yapısına sahip olmasına rağmen buralarda olması düşündürücü.

Kartal altın buldu

Kapanışı ise Kartalspor yaptı. 4 haftadır kazanamayan ve ateş hattına yaklaşan İstanbul temsilcisi, Bucaspor önünde üstelik deplasmanda çok önemli bir galibiyet aldı. Erman Ergin ve Burak Akdiş’in ikinci yarıdaki golleriyle 3 puanı kapan Kartal, bir anlamda orta sıralara doğru yol almış oldu. Bucaspor ise oynadığı futbolla şaşırttı. Yaşadığı tüm sorunlara rağmen, genç kadrosuyla bugüne kadar dirençli bir oyun sergileyen Buca, Kartal’a çabuk teslim oldu.

23 Şubat 2012, Perşembe 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Havalanmaya gelmez!‘’

Sivasspor daha ne olduğunu anlayamadan kalesinde golü gördü. İşte iyi takım mı, kötü takım mı, burada belli olur. Sivasspor puan cetvelindeki yerine tesadüfen gelmedi bunu en yakından bilenlerdenim. Nitekim Sivasspor’un bir yumrukta düşecek bir takım olmadığını gayet iyi biliyordum. Ve golün şokunu atlattıktan sonda önce oyunda dengeyi kurdu sonrasında darbeyi vurdu. Rıza Çalımbay Kadiköy’e beraberliğe değil, 3 puana geldiğini, sahaya sürdüğü 11’le gösterdi. Grosicki ile başlayan ve sonrasında önce Eneramo ve ardından Ziya’nın ortasında Kıvanç, göğüs kontrolü ve nefis bir vuruşla Volkan’ı mağlup etti. Oyunda denge olunca, Fenerbahçe istediği kaliteyi tutturmakta zorlandı. Sivasspor ise rakibinin bocalamasından iyi yararlandı ve Eneramo ile 2. gole de çok yaklaştı. Ama 2. gol bir korner atışında geldi. Bu sene çok açık veren Fenerbahçe savunması, üst üste iki hata yaptı ve Raynoch takımını öne geçirdi!

2. yarıda Fenerbahçe’nin bu skoru kabullenmeyeceği belliydi. Ancak Sivasspor maçı koparacak fırsatı Pedriel ile yakaladı ancak Bolivyalı atamadı. Dönen topta Fenerbahçe’nin beraberlik golü geldi. Aslında maçın da kırıma noktası bu andı. Rıza hoca iki değişiklik yaptı ama takımının kimyası bozulmuştu bir kere. Sivasspor iyi futbol oynarken şunu unutmuştu: Büyük takımlara havalanırsan, canını yakarlar...

Sivasspor dün gece bu durumu yaşadı öne geçtikten sonra. Ama tribünde ve ekranları başında bu maçı izleyenler, 4-2 yenik durumdayken bile Sivasspor’un skoru çevirebileceği düşüncesini oluşturması, Yiğidolar’ın en büyük artısıydı. Yine de bu kalitede bir takımsanız ve öne geçtikten sonra bu kadar kolay goller yememeniz lazım. Demek ki Sivasspor’un alacağı daha çok yol var, bu maç onu gösterdi!

19 Şubat 2012, Pazar 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Nefes nefese‘’

Elazığspor’un zirve inadı tüm hızıyla sürüyor. Gakgoşlar Rize’de adeta tarih yazdı. Bu galibiyeti iyi yorumlamak lazım. Bir hafta evvel Karşıyaka’ya kendi evinde 2-0 kaybettikten sonra bu travmayı atlatıp 5 gollü bir dış saha zaferi yaşamak kolay iş değil. Üstelik ilk maçta Rizespor’a evinde kaybetmişsin bir de bunun psikolojik olarak ezikliğini yaşıyorsun. Bütün bunların yanında maçın içinde yaşananlar da ilginçti. 2-0 yenik duruma düşmüşsünüz, ardıdan gol atıyorsunuz ama beraberlik derken Rizespor maçı 3-1’e getiriyor. Ardından oyuna Göksu’yu alıyor Hüsnü Özkara ve rüzgar birden bire Elazığspor’dan yana esmeye başlıyor. Bank Asya 1.Lig’e çıkarken attığı kritik gollerle Elazığspor’u taşıyan Göksu, bu sene ilk 11’de fazla şans tanınmasa da geçen sezonki görevini oyunda olduğu zamanlarda yapmaya devam ediyor. Attığı 2 gol, belki de rakibin direncini kıran gollerdi Göksu’nun. Ardıdan Görkem’le 4. gol ve son sözü Sinan söyledi.

Rize’de beklenen son!

Süper Lig yarışının zorlu geçeceğini hepimiz biliyorduk. Bu tür sonuçlar ve bu kalitede maçlar ligin rengine renk katıyor. Rizespor için fazla söze gerek yok. Söyleyeceğimizi devre arasında söylemiştik. Ancak pek kaale alan olmadı. Takımın derdi gol atmak değil, gol yemekle ilgili diye bas bas bağırdık. ‘Bu savunmayla, bu anlayışla olmaz. Acilen bu bölgeyi bir değil iki tecrübeli savunmacıyla takviye edin, eldekiler de dursun ama bu sezonu böyle tamamlamak zor gözüküyor’ demiştik. Eleştiri yaparken dikkat ediyoruz, kimseyi rencide etmeyelim, kimsenin iç işlerine karışmayalım istiyoruz. Ama bir gazeteci olarak gözlemimizi de paylaşmak, eleştirimizi açık sözlülükle yapmak zorundayız. Bunu da samimiyetle yaptık ama gözardı edildi. Bu kadar iyi geçirilen bir ilk yarı, sonrasında güzel değerlendirilmeliydi.

Geri dönüyorlar...

Zirvenin takipçisi, oldukça tecrübeli iki takım haftayı kazanarak geçirdi. Geçen sezon Süper Lig’den Kasımpaşa ile Konyaspor emin adımlarla geldikleri yere doğru gidiyorlar. Kasımpaşa ister şans deyin, ister tecrübe ama İzmir’de çok değerli bir 3 puan alıp, evine döndü. Ligin ikinci yarısına takviyelerle güçlü giren ve bunu da sonuçlara başarıyla yansıtan Karşıyaka, Kasımpaşayı da devirip hedefe doğru koşmak istiyordu. İstanbul ekibi de rakibinin gücünün farkındaydı ve oldukça temkinli bir karşılaşma çıkardı. Artık 90 dakika golsüz berabere biter derken Halil Çolak’la gelen gol, Kaf Kaf’ı yıktı.

Buca’yı Konya durdurdu

Konyaspor ise az gol atan ama az gol yiyen bir takım olarak istikrarını sürdürdü. Bu ligin en çok gol takımlarından Bucaspor’u durduran Konyaspor, tek skorlu galibiyetlerine bir yenisini ekleyip, ilk iki için umudunu artırdı.

Akhisar Belediyespor 3 hafta sonra kazanmanın mutluluğunu yaşadı. Hamza Hamzaoğlu’nun öğrencileri, alt sıralardan kurtulmak isteyen Sakaryaspor deplasmanda deneyimli oyuncuları Şehmus ve Sertan’la mağlup etti. Akhisar, aldığı galibiyetle sonuna kadar zirve yarışının içinde olacağını kanıtladı.

Bolu’ya Antep şoku

Bolu’da ev sahibi şok yaşadı. İstatistik olarak şansının da pek tutmadığı Gaziantepspor Büyükşehir Belediyespor önünde Yarenler makus talihini yenemedi. Konuk ekibin geçen sezonu mumla aradığı herkesin malumu. Ancak Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’un kadrosuna baktığımızda, tek tek oyuncu kalitesinin rakibinden hiç de aşağı olmadığını görüyoruz. Yani bu kadro, her takıma karşı kazanabilecek kalitede. Bolu’da iddialı rakiplerini geçip, haftanın sürprizini yaptılar. Kırmızı-Beyazlılar bu yenilgiyle büyük bir kayıp yaşadı.

1 puana razı oldular

Denizli’de ise beklenen sonuç çıktı. İkinci yarıya iyi başlayamayan iki takımın maçında taraflar berabere kaldı. Aslında hem Denizlispor hem de Erciyesspor kaybetmekten korkuyordu. Dolayısıyla maç sonunda puanlar paylaşıldı.

Adanaspor çıkışını Karadeniz’de de sürdürdü. Giresunspor’un takviyeli kadrosu ikinci yarıya iyi başlamış ve önemli puanlar toplamıştı. Böyle moralli bir rakibe karşı alınan 1 puan, Adanaspor’un hedefleri açısından önemli. Kartalspor da haftayı 3 puanla kapatmak istiyordu, ama olmadı. Tavşanlı Linyitspor devre arası güçlenen ekiplerin başında geliyordu. Kütahya ekibi iddialı geldi, ancak rakibi de iddialıydı ve açıkçası ikisinin de istediği olmadı, birer puana razı olup soyunma odasına gittiler.

Güngören umudunu koruyor

Ligin ilk yarısında yokları oynayan Güngörenspor, içeride dışarıda puan toplayıp, umudunu korumaya çalışıyor. Göztepe ise yeni çıkan bir takım olarak iyi sezon yaşayamıyor. Tehlike hattındaki iki takımın maçından 1-1’lik sonuç çıktı. Kısacası haftayı puansız geçirmemenin keyfini yaşadılar.

16 Şubat 2012, Perşembe 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Samsun istedi, kazandı‘’

Eskişehirspor’un hedefi ilk 8’e girebilmek, Samsunspor’un derdi ise ligde kalabilmekti. İlk yarı, tam anlamıyla bir taktik savaşıydı. İki takımın da birbirlerini kilitlediği, kilit bir 45 dakika izletti bizlere tribünde... Notlarımıza baktığımızda ilk yarıda Eskişehirspor adına bir pozisyon bile yoktu. Aynı şeyleri Samsunspor için de söyleyebilirdik, ancak sahneye Ekigho çıktı. Nijeryalı sol kanattan içeri nefis girdi, aynı güzellikle Gekas’ı gördü. Yunan golcü tek vuruşla fileleri havalandırdı. Hem zamanlama, hem de rakibin direncini kırmak adına çok önemli bir goldü Gekas’ın sayısı... İkinci yarıya önde olmanın moraliyle giren Samsunspor’da Ekigho yine sahnedeydi. Yıldız futbolcu bu kez asist yapmadı, takımının farkı ikiye çıkarmasını sağladı: 2-0. Tam, “Samsun maçı kopardı” diyecektik ki, hakem Göcek’in bana göre ağır olan Gekas’a kırmızı kartı geldi. Bir taç atışından vazgeçen Gekas’ın ikinci sarı karttan oyundan atılması, Samsunspor’u olumsuz etkileyebilirdi. Ancak Samsun, geri kalan 30 dakikada demorolize olmadı. Eskişehir’in yüklendiği anlarda, ev sahibi ekip Ekigho ile kontrataklarda etkili oldu. Nitekim Nijeryalı’nın pasında Uğur Boral da temiz bir vuruşla takımını 3-0 öne geçirdi. Kazanmayı daha çok isteyen Samsunspor’un haklı galibiyeti, bana göre dünün özetiydi.

Eskişehirspor’a gelince... Ersun Yanal’ın takımı gibi değillerdi, hocanın karakterini sahada göremedik. Sadece mücadele vardı, ama yetersizdi. Hücum anlamında kısır olan Eskişehirspor’un yediği 3 gole bakıldığında neden kaybettiği daha net anlaşılabilir. Kulübedeki hücum elemanları sahaya sürülürse,
bence Es Es daha etkili olabilir.

13 Şubat 2012, Pazartesi 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Sivasspor sevinmeli‘’

Carvalhal’ın, son 3 maçta kaybetmiş olmanın ruh haliyle, “Sivas’ta da kaybedersem havlu atarım” sendromu yaşayacağı malumdu. Rıza Çalımbay ise futbo ahyatına başlayıp bitirdiği bir kulübe karşı Sivasspor’u yönetiyor ve kazanmak istiyordu. Ama önündeki zorlu fikstürün başlangıcında yaşayacağı kaza, bir çuval inciri berbat edebilirdi. Kısaca iki teknik adamın da önemli kaygıları vardı.

İlk yarıya baktığımızda Carvahal’in ruh hali ve taktik anlayışının hiç de düşündüğümüz gibi olmadığını gördük. Bu kadar önemli eksiklere rağmen tam kadro çıkan rakibine karşı, müthiş bir baskı kurdu ve Sivasspor’u adeta sahasına hapsetti. Hani ‘korkunun ecele faydası yoktur’ sözünden yola çıkmıştı Portekizli hoca. Fernandes ve Mustafa Pektemek’in etkili oyunuyla, Sivasspor’a önde basarak nefes aldırmadı Beşiktaş. Sivasspor orta alanda çaresiz kalınca, ileride Eneramo da bir şey yapamadı ilk yarıda. İlk yarı ‘Sivasspor için beraberlikle bitse iyidir’ dediğimiz dakikalarda, Sivok’un golü geldi. Bu skor ilk yarıda Beşiktaş’ın hak ettiği bir skordu.

İkinci yarının ilk yarı gibi geçmeyeceği belliydi Beşiktaş için. Rıza Çalımbay, Cerny’i çıkartıp Pedriel’i oyuna alarak ofansif hamlesini yaptı. Daha sonra orta alana Mehmet Nas’ı da alarak Beşiktaş’a yüklendi. Ancak bu yüklenme çok da etkili değildi. Beşiktaş’ın ikinci golü bulması gerekirdi ama Sivasspor adına Erman Kılıç’ın füzesi geldi.

Özetlersek, Beşiktaş kazanmayı hak etti ve beraberliğe üzüldü. Sivasspor ise dünkü futbollarıyla bu 1 puana fazlasıyla sevinmeli...

10 Şubat 2012, Cuma 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Süper Kaf Kaf‘’

Bank Asya 1.Lig bildiğiniz gibi. Sürprizler artık sürpriz olmaktan çıktı. Baksanıza geçen hafta sadece bir günde 20 gol olmuştu, bu hafta ise toplamda fileler sadece 15 kez havalandı. Elazığspor haftalar sonra, hem de evinde kaybetti. Gakgoşlar son dakika golleriyle kazanıyordu. Ancak bu kez taraftarları önünde ikinci yarıda fırtınalar estiren Karşıyaka karşısında şok oldular. Aslında maçın zor geçeceğini en iyi bilenlerden biri Elazığspor Teknik Direktörü Hüsnü Özkara’ydı. Tecrübeli teknik adam, yaptığı takviyelerle güçlenen rakibinin üst üste aldığı galibiyetlerle istim üzerinde olduğunu bilerek takımını hazırladı. Ama sahada Yeşil-Kırmızılı fırtına vardı. Sonuçta futbolda kazanmak da var kaybetmek de. Yenilmesine rağmen Elazığspor’da taraftar desteği olanca hızıyla sürüyor. Hatta daha da artması gerekiyor, çünkü bu takımın bu sahiplenmeye ihtiyacı var.

Uğur daha önce yapmıştı...

100. yılını yaşayan Karşıyaka ise ilk yarıda yapamadığını ikinci yarıda yapacak gibi. Mustafa Uğur Erciyes’te yakaladığı başarıyı, sessiz sedasız Kaf Kaf’ta da gerçekleştirmek istiyor. Erciyes’i Süper Lig’e taşıyan Uğur, Karşıyaka’nın da hasretine son verip, üstelik 100. yılında Süper Lig’e çıkartırsa, kulübün efsaneleri arasındaki yerini alır. Bir diğer Ege ekibi Akhisar Belediyespor, kendisi gibi zirve mücadelesi veren Boluspor’la golsüz berabere kaldı. Aslında iki takımın da öncelikli hedefi kaybetmemekti. Çünkü olası bir yenilgi moralleri fazlasıyla bozardı. Dolayısıyla 90 dakika sonunda Manisa’da ne şiş yandı, ne kebap.

Kasımpaşa dolu dizgin

Süper Lig’den geçen sezon düşen Kasımpaşa, burada fazla kalmaya niyetli olmadığının mesajını veriyor. İstanbul ekibi, uzun yıllar Süper Lig’de mücadele eden Denizlispor’u da geçmeyi başardı. Kasımpaşa, evindeki başarılı performansıyla dolu dizgin yola devam ediyor. Denizlispor ise Osman Özköylü ile yakaladığı çıkışa bir anlamda ara verdi. Horozlar, üst üste yaşadığı kayıplara bir yenisini ekleyince, bu hafta da düşme potasının yakınlarında olmayı sürdürdü.

Konyaspor emin adımlarla

Kasımpaşa gibi Süper Lig’den geçen sezon gelen Konyaspor da emin adımlarla yarışı sürdürüyor. Transfer yasağı nedeniyle sezona soru işaretleriyle başlayan Konyaspor, tecrübeli ve genç isimleri iyi kaynaştırıp iddialı bir takım haline geldi. Teknik direktör Osman Özdemir’i kutluyorum. Çünkü sezon başındaki olumsuz şartları pozitife çevirip, Konyaspor gibi bir devi ayağa kaldırıp Süper Lig adayı yaptı. Tavşanlı deplasmanında alınan 3 puan önemliydi. Rakip üst üste aldığı galibiyetlerle havaya girmişti. Kısaca Konyaspor, potansiyel bir rakibini saf dışı bıraktı. Zirvedeki rakiplerinin kayıp yaşadığı haftada, altın değerinde 3 puan kazandı.

Erciyes’te neler oluyor?

Kayseri’de ise beklenen bir sonuç çıktı. İkinci yarıya sıkıntılı başlayan Erciyesspor evinde Kartalspor’u geçemedi. Ligin ilk yarısında başarılı bir performans çizen Erciyesspor’un ikinci yarıdaki düşüşü gerçekten düşündürücü. Kartal ise her zaman zor bir rakip olduğu gösterdi ve evine 1 puanla döndü. İzmir’de de maç öncesi merakla beklenen bir karşılaşma vardı. Çünkü iki takım da bir önceki hafta evlerinde 7-2’lik ağır yenilgiler almıştı. Böyle bir travmayı atlatmak iki taraf açısında da kolay değildi. Ancak Bucaspor, ev sahibi avantajını iyi kullandı. Sarı-Lacivertliler, 3-0’lık net bir skorla sahadan ayrıldı. Sakaryaspor’daki düşüş umutları azalttı. Acil toparlanmalılar.

Güngören’i Adana durdurdu

İkinci yarının bir diğer flaş takımı Güngörenspor, Adana’da bu çıkışını devam ettirmek amacındaydı. Fakat gülen taraf ev sahibi oldu. Adanaspor için her anlamda kritik bir 90 dakikaydı. Çünkü içeride kazanamayan takım görüntüsünden kurtulmak istiyorlardı. Levent Eriş’in öğrencileri, taraftarı strese sokmadan 2-0’la 3 puanı aldı. Üstelik önemli isimlerden yoksun sahaya çıkmışlardı.

Giresunspor toparlandı

Giresunspor’un çıkışı, Gaziantep’te devam etti. Ev sahibi ekibin geçen sezonki performansının mumla arandığı herkesin malumu. Nitekim İstanbul’da Güngören’e ilk galibiyet şansını tanıyan Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’un bu maça farklı şekilde motive olması bekleniyordu. Ancak devre arasının son günlerinde transfer yasağını kaldıran ve yaptığı takviyelerle güçlenen Giresunspor, bu atağının meyvesini almayı başardı. Yeşil-Beyazlılar önemli bir puanla, eve mutlu döndü.

08 Şubat 2012, Çarşamba 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Haftanın özeti: 2-7‘’

Bank Asya 1.Lig’de Gakgoş’un son dakika serisi sürüyor. Süper Lig yolunda çok kritik haftaları ince ince geçiyor Elazığspor. 1.Lig, aslında ismine yakışır bir haftayı geride bıraktı. Sadece bir günde 20 golün atıldığı 3 maç oynandı. 7-2’lik iki sonuç, herhalde sadece bu ligin değil, futbolumuzun da tarihine geçmiştir. Üstelik bu iki maçtan İzmir’de olanı inanılır gibi değildi. İlk yarıyı 2-0 yenik kapatan Tavşanlı Linyitspor, ikinci devrede 38 dakikaya tam 7 gol sığdırdı. Sanırım dünya futbol tarihine de geçer bu sonuç. Öte yandan Güngörenspor, sezonun ilk galibiyetini alıp, haftanın sürprizini yapan diğer bir ekipti. Alt sıralardaki kıpırdanmadan nasibini alan bir diğer takım da Akhisar Belediyespor oldu. Ege temsilcisi, Giresunspor karşısındaki 3-1’lik yenilgiyle evine döndü. Kartal ile asımpaşa’nın kapışması, oyunun içindeki 2 dakikaya sığdı! Karşılıklı goller maçın sonucunu tayin etti. Süper Lig’den bu sezon düşen Konyaspor, kendisi gibi ikinci yarıya iyi başlayamayan Erciyesspor’u tek golle geçmeyi başardı. Rize’de malum sonuç çıktı. Adanaspor karşısında oyunun sonlarında öne geçen Yeşil-Mavililer, skoru koruyamadı ve 90’da yediği golle beraberliğe razı oldu. İzmir derbisi ise nefesleri kesti. Karşıyaka, özellikle oyunun son bölümlerinde 4-5 net pozisyon kaçırdığı maçta, Göztepe’yi Cihan Yılmaz’ın şık kafa golüyle yenmeyi başardı. Şimdi tek tek maçlara geçelim...

Denizlispor-Elazığspor

Lider için önemli olduğu kadar ev sahibi için de aynı etkide bir karşılaşmaydı. Üstelik Denizlispor’un başında Elazığspor’u Bank Asya 1.Lig’e çıkartmış ve bu sezona o takımı hazırlamış, sonrasında ayrılmış bir teknik direktör Osman Özköylü vardı. Hoca, rakibini çok iyi tanıyor ve bir anlamda da Elazığ’dan gönderilmesinin sitemini taşıyordu. Ancak beraberliğe doğru giden karşılaşmada yine bir savunma oynucusu sahneye çıktı ve Ozan’ın golüyle lider sahadan 3 puanla ayrıldı.

Kartalspor-Kasımpaşa

Kartal, evinde çok diri ve hırslı oynadı. Kasımpaşa gibi bu ligin üstünde bir kadro karşısında öne de geçen Kartalspor, golün keyfini sürdüremeden kalesinde golü gördü. Ligde ikinci sırada olan Kasımpaşa’nın yan top zaafı dikkat çekiciydi. Yedikleri golde hem savunmanın, hem de kaleci Tolga’nın hatası büyüktü. Mücadeleye baktığınızda skor doğruydu diyebiliriz.

Sakaryaspor-Boluspor

Sakarya’da böyle bir skoru iki tarafın da beklemesi mümkün değildi. Yeşil-Siyahlılar evinde iyi oynayan bir takım, fakat gençlik bazen sıkıntı yaratıyor. Sakaryaspor bu maçta tecrübesizliğinin sıkıntısını yaşadı. Sadece Veysel faktörü bile Boluspor’un farklı kazanması için yeterliydi. Öyle savunma hataları, öyle kademe hataları ve öyle pozisyon hataları yaptılar ki, inanılmaz! Bir de bunlara, tam skoru dengeleme çabaları içindeyken genç kaleci Cüneyt’in üst üste yaptığı hatalar eklenince, fark kaçınılmaz oldu. Boluspor gibi bu ligin en zengin hücum gücüne sahip takımlardan biri karşısında yapılan hataların bedeli, ister istemez ağır oldu.

Giresunspor-Akhisar Bld.

Uzun çabalar sonucunda transfer tahtasını açan Giresunspor, aradığı kanı Akhisar Belediyespor maçında buldu. Gerçekten de küme düşme hattından kurtulmak için büyük bir uğraş veren Giresunspor, oldukça tecrübeli bir kadroya sahip. Akhisar ise savunmada cezası nedeniyle oynamayan Kürşat’ı aradığı maçta, bu sezon yıldızı parlayan genç Eren’i tutamadı ve evine eli boş döndü.

Ç.Rizespor-Adanaspor

Rizespor için fazla söylenecek bir söz yok. Çünkü görüşlerimizi daha önce paylaştık. Bu takım gol atamazsa işi zor. Nitekim Adanaspor maçında da buna benzer bir durum yaşadılar. Evinde zaten sıkıntılı olan Rizespor, öne geçmesine rağmen skoru koruyamadı ve zirve yarışında kan kaybını sürdürdü. Adanaspor için dış sahada alınan 1 puan moral oldu.

Konyaspor-K.Erciyesspor

Bu ligin en kaliteli kadrolarından birine sahip Konyaspor, kötü gidişi tek golle de olsa durdurmayı başardı. Rakibi Erciyesspor’un da şiddetli puana ihtiyaç duyduğunu göz önüne alırsak, bu önemli bir galibiyetti Konyaspor için. Üstelik ev sahibi, ilk iki için umudunu da korumuş oldu.

Bucaspor - Tavşanlı linyitspor

Oyunun ilk yarısına baktığınızda çok normal diyebilirsiniz. Emre Güral, her zamanki gibi gollerini atmış ve takımı 2-0 önde soyunma odasına gitmiş. Herhalde Buca maçın 45 dakika olduğunu zannetti! İkinci devrede tam 38 dakikaya 7 gol sığdıran ve adeta rakibinin üstüne yağan bir Tavşanlı Linyitsor vardı sahada.

Karşıyaka-Göztepe

İzmir derbinde ev sahibi kazandı. Göztepe bu sezon Bank Asya 1.Lig’e çıktı, ama bir türlü havasını bulamadı. Karşıyaka ise iyi bir ilk yarı geçirmedi. Ancak devre arası atağa kalkan Yeşil-Kırmızılılar, transferdeki çabalarının meyvesini de alıyor. Cihan Yılmaz gibi önemli bir oyuncuyu kadroya katmaları bunun en belirgin göstergesi. Göztepe karşısında 3 puan değil, psikolojik olarak zirve yarışı için bir eşik atladılar.

Güngören-Gaziantep B.B.

İstanbul’da gerçekten sürpriz bir sonuç çıktı. Çünkü rakip Gaziantep Belediye dışarıda iyi oynayan, ikinci yarıya iyi başlayan bir takımdı. Güngören ise deplasmanda zorlu rakiplere çelme takarak dikkat çekmişti, buna rağmen sezon başından beri galibiyetle tanışamamıştı. Fakat Bordo-Beyazlılar patlama yaptı ve 2-0’lık skorla rakibini devirmeyi başardı.

01 Şubat 2012, Çarşamba 11:00
YAZININ DEVAMI