Arama

Popüler aramalar

‘’Yok böyle bir lig!‘’

PTT 1. Lig’de bu hafta bol gollü maçlar izledik. Gerçekten ilginç sonuçların yanı sıra haftaya kendi kalelerine attıkları gollerle Hamza Gezmiş ve Fatih Kılıçkaya damgalarını vurdular. Özellikle Hamza İzmir derbisinde Karşıyaka’nın kazandığı maçta bir değil, tam iki gol birden kendi kalesine atarak tarihe geçti diyebiliriz! Diğer taraftan ilk iki için büyük bir mücadele veren Erciyesspor evinde adeta şoka uğradı. Kayseri kentinin Süper Lig’deki temsilcisi Kayserispor zor günler yaşarken, bir anlamda Kayseri Erciyesspor aldığı başarılı sonuçlarla taraftarını gururlandırıyordu. Ancak Erciyesspor evinde Boluspor’a hem de oyunun son bölümünde yediği gollerle mağlup oldu ve Çaykur Rize’nin kazandığı haftada büyük bir avantaj kaçırdı. Deplasmanda muhteşem bir geri dönüşe imza atan Boluspor ise, anlaşılan bu yarışta dış sahada aldığı 3 puanlarla tutunacak gibi. Haftanın en mutlusu Çaykur Rizespor’du. Konya deplasmanında birbirinden güzel gollerle altın değerinde 3 puan aldı Yeşil-Mavililer. Konyaspor ise aynı Boluspor gibi dışarıda topladığını içeride veriyor.

Ege’de gol yağmuru

PTT 1. Lig’de oynanan 9 karşılaşmaya baktığımızda; Ege’de gol yağmuru vardı diyebiliriz. Bucaspor güçlü rakibi 1461 Trabzonspor’u 3-2’lik skorla geçerken, Manisaspor da çok gol yiyen Tavşanlı Linyitspor’a çok gol atıp 4-0’lık bir galibiyet elde etti. Tabi ki, gol yağmuru sadece Ege’de değildi. Adana’da son saniyesine kadar nefes kesen maçta gülen Adanaspor oldu. Ev sahibi ekip Samsunspor’u son 10 dakikada bulduğu iki golle 3-2 ile geçmeyi başardı. Başkent’te ise konuk ekip Gaziantep Belediyespor, Ankaragücü karşısında farka koştu.

4’te 4 Adana Demir


Birbirinden heyecanlı bu kadar maçtan bahsederken Adana Demirspor-Şanlıurfaspor mücadelesini es geçtik sanmayın. Şanlıurfaspor’un cezası nedeniyle Kahramanmaraş 12 Şubat Stadı’nda kadın ve çocukların tribünde yer aldığı karşılaşmada Adana Demirspor teknik direktör Mustafa Uğur ile 4’te 4 yapıp, kazanan taraftı. Sözü fazla uzatmayalım kısaca güzel ve bol gollü bir haftayı daha geride bıraktık. Bu güzel haftaya düşen tek gölge İzmir derbisinde tribünlerde yaşanan kötü görüntülerdi...

01 Kasım 2012, Perşembe 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Konyalım yürü!‘’

Hüsnü Özkara’nın öğrencileri Bolu’da bayram öncesi bayram yaptı. Gerçekten; PTT 1. Lig ismine yakışır bir şeklide sürüyor. Aslında alt sıralara, üst sıralara bakarken ‘Ne olacak bu Göztepe’nin hali?’ diye sormadan edemiyor insan. Kemal Kılıç’ı teknik direktörlüğe getiren İzmir’in Sarı-Kırmızılılar’ı adeta gol kabızı. Bu haftaya kadar sadece rakip filelere 2 gol atabilen Göztepe’de Kemal Kılıç’ın ilk işi sistemi değiştirip, ofansif ve gol yollarında becerekli bir takım oluşturmak. Eğer böyle giderse Göztepe’de tehlike çanları çalmaya başlar. Zaman zaman sosyal medyada Göztepe taraftarının yorumlarını okuyorum ve durum hiç de parlak değil. Taraftar sadece takımı değil, kulübün yapısına da yavaş yavaş sitem eder hale gelmiş durumda. Yani bunun anlamı; bu iş sadece parayla olmuyor. Şirket idare eder gibi bir futbol kulübünü yönetemezsiniz. Şirketin taraftarı yoktur, çalışanı vardır. Ama bir futbol kulübünün hem çalışanları vardır, hem de taraftarı. Yani başarı için bir ruh gereklidir ve bu ruhu sağlamak kulübü yönetenlerin asli görevi olmalıdır. Bence; Kemal Kılıç bu ligi iyi bilen bir isim ve takımı hareket geçirmek adına iyi bir seçim oldu.

Neca geri döndü

Haftanın maçlarına baktığımızda ise; deplasmanda tek kazanan takım olan Konyaspor, rakiplerinin de takıldığı haftada 3 puanın çok üzerinde bir kazanım elde etti. Bolu’nun iç sahadaki sıkıntısı sürüyor. İçeride bir türlü istediği sonuçları alamayan Yarenler’in, geçen hafta Denizli deplasmanında aldığı galibiyetin bir anlamı kalmadı açıkcası. Konyaspor ise Süper Lig’de de bu takımın formasını giyen Portekizli Neca ile gol yollarındaki sıkıntıyı gidermiş görünüyor. PTT 1. Lig’e baktığımızda; özellikle gol bölgesini iyi takviye etmezseniz, istediğniz kadar iyi oynayın, işiniz zor demektir. Rize, Erciyes, Konya, Adana Demir, Adana, Şanlıurfa uç bölgede yerli veya yabancı etkili silahlara sahipler. Eğer Süper Lig’i istiyorsanız; 3 puanlı sistemde beraberlik takımı olmak yeterli değil. 3 puana oynayan ve bunu da başarabilen takımlar bu ipi göğüsledi şimdiye kadar. Kısacası bu söylemimden hisse çıkaranlar, devre arası ellerini çabuk tutup
transferlerini yapsınlar...

25 Ekim 2012, Perşembe 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Atan kazanırdı‘’

Zaten kulübe her şeyi anlatıyordu. Aylardır oynamayan Serdar’ın maç eksiği ise bas bas bağırıyordu. Keza Selçuk bunca yıllık tecrübesine rağmen sahada inanılmaz güvensizdi. Kuyt’ın sezon başındaki etkili futbolundan eser yoktu. Bursaspor ise evinde bu sezon ilk yarıları iyi oynayan bir takım olarak bu maçta da etkili ve istekliydi. Fenerbahçe’nin zaafından yararlanma konusunda daha etkili olabilirlerdi. Çünkü Fenerbahçe’yi her zaman böyle yakalayamazsınız. Ancak öne geçtikten gevşediler.. Ve bunun bedelini Sow’un nefis kafa golüyle ödediler. Caner, Kuyt ve Sow ile gollük pozisyonlar yakaladı Fenerbahçe. Ama soyunma odasına 1-1’lik beraberlikle gitti iki takım.

İkinci yarıda hem 3 puan isteyen hem de ‘yenilmeyeyim’ anlayışı olan bir mücadele izledik iki takım adına. Fenerbahçe’nin orta alandaki zaafı ve top kayıplarına Bursaspor etkili hücum denemeleri yaptı. Ancak ilk yarıda olduğu gibi yine Volkan devleşti. Kuyt ve Sow ile öne geçme şansı da buldular, ama olmadı.

Maçı özetlersek... Atanın kazanacağı bir mücadeleden çıkan beraberliğin hakkaniyetli bir sonuç olduğunu söyleyebilirim. Bursa’da Pinto biraz oyunda olabilseydi skoru değiştirebilirdi. Şilili’nin yol yorgunu olduğu her halinden belliydi.

21 Ekim 2012, Pazar 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Olaylı hafta‘’

Değerlendirmeye haftaya damgasını vuran olayla başlayalım. Şanlıurfa’da çıkan olaylar ve yarıda kalan maçı, herkes kendi penceresinden değerlendirebilir. Kimine göre hakem erken davrandı, kimine göre maçı tatil etmekte haklıydı... Ancak daha vahim olan, güvenlik önlemleriyle ilgili olan iddia. Doğrudur ya da yanlıştır. Ben duyumumu sizlere aktarayım. Geçen sezon bu kulübü çıkaran başkan ve yönetimin, yeni sezonda olmayacağı söyleniyordu. Üstelik geçen sezon maçları kaçırmayan ve başarıyı destekleyen Şanlıurfa Valisi de, bu yönetimin yerine PTT 1. Lig’de yeni bir yönetim olmasını istiyordu. Ancak geçen sezonki başkan ve yönetim karar değiştirip devam deyince, ortaya bir soğukluk çıktığı söyleniyor. İyi bir kadro kurulmuş ve taşlar yerine oturmuş, Süper Lig menziline girmiş bir takımın maçı ‘Acaba provake mi edildi?’ diye soru işaretleri dolaşıyor. Çünkü daha oyununun 31. dakikasında bir taraftar niye sahaya girsin! Şanlıurfa bu sezon bu sahada yenilgi de aldı beraberlik de ama böyle bir olay olmadı. İster istemez bu iddialar ortaya çıkınca, olaya böyle bakmadan geçemedim. Umarım; sporun içine siyaset girmemiştir.

Rize ve Erciyes emin adımlarla
Gelelim haftanın maçlarına; zirvede iki takım dolu dizgin yoluna devam ediyor. Rize üst üste iki deplasmandan da galibiyetle çıkıp, büyük bir yol aldı. Erciyes’in de emin adımlarla Süper Lig’e doğru çıkışı sürüyor. Haftanın sonuçlarında Konya ve Adana’nın şaşırtıcı olduğunu söyleyebiliriz. İki güçlü ekibin evlerinde 2-0 öne geçmelerine rağmen sahadan beraberlikle ayrılmaları düşündürücü. Tavşanlı ve Samsun ise bu beraberliklerle bir nefes aldı diyebiliriz. İzmir’e döndüğümüzde; bu kentin yüzünü Buca güldürdü. Buca, Ankaragücü’nü 5-1 gibi farklı bir skorla geçti. Karşıyaka ise son iki maçta kalesinde 7 gol gördü. Kaf Kaf için ilk 5 haftada ‘Acaba düşeş mi attı?’ sorusunu soranları biraz da haklı çıkarttı.

‘Uğur’lu Adana Demir
Peki Adana Demir’e ne oldu! Mustafa Uğur’un, ayağının uğuru mu bu sonuçlar, yoksa hoca takıma sihirli bir dokunuş mu yaptı? Uğur’un pozitif katkısının yanında, birçok maçta kaçırılan gollerin son iki maçta rakip filelerle buluştuğunu gördük. Ancak iki haftada atılan 8 gole rağmen ciddi savunma hatalarının da devam ettiğini söyleyelim Adana Demirspor adına... Denizli’de ise ‘Horoz’ ötmedi, ‘Bolu beyi’ güldü. Yarenler kritik bir 3 puan kazandı.

18 Ekim 2012, Perşembe 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Kalu farkı‘’

Karadeniz ekibi dün de İstanbul’da Kartalspor’a karşı zorlu bir mücadele ortaya koydu. Aslında maça baktığımızda; tadı tuzu olmayan sıradan bir 90 dakika izledik.
İki takım da alan sıkıştırarak oynadı ve forvetlere fazla pozisyon vermemek için çok çalıştı. Üstelik mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklık da futbolcuları bayılttı dersek yalan olmaz. İlk yarıda ikili mücadeleler ve bol pas hatalarıyla adeta uyuduk. İkinci yarı da pek farkı yoktu. 60’ta Engin Korukır oyuna iki oyuncu birden alarak 3 puan hamlesini yaptı. Mehmet Al ve Kenan Aslanoğlu ile hücum gücünü arttıran Çaykur Rizespor rakibine üstünlük sağlamak istedi. Ancak oyunun son bölümünde daha hakim oynayan Kartalspor’du. Erman Ergin, Burak Akdiş ve Ferdi Başoda ile gole yaklaştılar ama son vuruşlarda yaşadıkları beceriksizlikler sonucu değiştirmelerine engel oldu.
Ama Kartalspor bu golleri kaçırırken rakibin becerikli bir ismi vardı: Kalu. Gerçekten Nijeryalı geçen sezon bu takımda gol krallığı yaşayan Bikoko’yu kimsenin aklına getirtmiyor. Nitekim; oyunun 84. Dakikasında Mehmet Al’ın pasında soldan rakibini geçti ve dar açıdan olmasına rağmen topu Kartalspor ağlarına yollayıp skoru ilan etti. Dünkü maçın özeti; bana göre gol atanın kazanacağı bir 90 dakikaydı ve Kalu’su olan kazandı.

14 Ekim 2012, Pazar 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Burada heyecan bitmez‘’

Çaykur Rize, emaneti kısa bir süre sonra geri aldı ve lider oldu. Karadeniz ekibi, 10 kişi kaldığı karşılaşmadan 3-1 gibi net bir skorla ayrılırken, Boluspor’un da hayallerini yıktı. Şimdilik ilk 6 haftaya bakarak söylüyorum; şu anda ilk ikideki iki takım sokak deyimiyle ‘ayaklarına kurşun sıkmazlarsa’ çok ciddi Süper Lig adayı olarak gözüküyorlar. Tabi ki bu takımlar mağlup olacak, berabere de kalacak... Ancak uzun maratonda şansları yüksek gözüküyor bir çok açıdan. Ama benim kişisel yorumum; bu haftaki yenilgiye rağmen Adana, Şanlıurfa, Konya ve 1461 Trabzon, her zaman bu yarışın içinde olacaktır. Peki, “Geçen haftanın lideri Karşıyaka niçin yok?” diyebilirsiniz. O konuda çekincelerim var, çünkü bu noktaya gelirken pek de doyurucu bir futbolla gelmediler. Ayrıca başarı sadece saha içindeki mücadeleyle gelmiyor, kulübün de sağlıklı işlemesi lazım. Ancak maddi anlamda aldığım duyumlar hiç iyi değil. Eğer devre arasına kadar ön gurubun içinde olurlarsa ve devre arasında da takviye yaparlarsa, Karşıyaka’nın da adaylarım arasına girmesi sürpriz olmaz.

İstikrar gerek

Sürpriz demişken; PTT 1.Lig’in en büyük özelliğidir bu kelime... Bizler kağıt üzerinde bir takım değerlendirmeler yaparız. Ama sezon sonunda çıkan 3 takıma baktığımızda, içlerinden en azından biri, gerçekten sürpriz ekiptir. Ancak bu sezon yeni çıkan iki takımdan Şanlıurfa’nın zaten güçlü kadrosu var, çıkması sürpriz olmaz. 1461 Trabzon ise yeni, genç bir takım. Arkasında Trabzonspor’un olması onlar için büyük bir itici güç ve iddialı olmaları sürpriz gözükmüyor. Haftanın sonuçlarına baktığımızda; Ankaragücü ilk galibiyetini almayı başardı. Başkent ekibi ilk maçtan itibaren tecrübesiz bir kadroya rağmen sahaya ruhunu en iyi şekilde yansıttı ve Kartal karşısında bu genç kadro, 5 maçlık tecrübeyi 6. maçta 3 puana çevirdi. Diğer takımlara baktığımızda, alınan sonuçlar bize ‘istikrar’ dedirtiyor. Gerçekten de bir haftası bir haftasına uymayan ekipler görüyoruz. Bu haftanın ilginç bir olayı da Samsun’da yaşandı. Sene 2012 ve Samsun gibi büyük bir kentte bir maç, stat ışıklarındaki arıza nedeniyle oynanmıyor. Bunu, ‘2012 Türkiye’sine yakışmayan bir durum’ olarak yorumluyorum.

Puan cetveli

“Puan cetveline bakarak, neler görüyorsunuz?” derseniz, dikkatimi çekenler Manisa’nın oynadığı 6 maçta yenilgisiz yoluna devam ederken, 5 beraberliği olması. 12 golle en çok gol atan iki takım zirvede. Tabi ki puan cetvelinin en alt sırasında Göztepe’nin yer alması da düşündürücü. Büyük yatırımlar yapılan Sarı-Kırmızılı ekibin, 6 hafta sonunda büyük sorunları olan Ankaragücü ile en son sırayı paylaşması, anlaşılabilir gibi değil... Bu hafta Süper Lig’de mola var ama PTT 1. Lig’de durmak yok, heyecan sürüyor...

10 Ekim 2012, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Ne yaptıklarını biliyorlardı...‘’

Buraya çok gergin gelen Fenerbahçe müthiş bir ilk yarı oynadı. Gerçekten kendinden emin ve ne yaptığını bilen bir Sarı-Lacivertli ekip izledik. Fenerbahçe ilk 45 dakikada şunu kanıtladı. Önemli olan çok koşmak değil nasıl koştuğun... Fenerbahçe orta alanda öyle etkili oldu ki, bu ister istemez savunmasının da rahat oyanamasını ve kanatları kullanmasını sağladı. Maç öncesi ilk 11’e baktığımız zaman Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ın doğru tercihler yaptığını gördük. Nitekim oynanan futbol ve atılan ilk gol bunu rahatlıkla kanıtladı, ilk 45 dakikada. Aslında bütün bu olumlu söylemler içinde kalemizde golü gören, yenik duruma düşen biz olmamızın da bir sebebi olmalıydı. Bence bunun nedeni; kısa bir zaman aralığında da olsa rakibin kötü oynamasına izin veren ve yan toplardaki zaafımızdı. Ancak inandığınızda, özgüveniniz yüksek olduğunda frikikten de, uzaktan şutla da gol bulabiliyorsunuz. Bir ara 2-1 öne geçtikten sonra M’Gladbach o kadar çaresiz kaldı ki, devre imdatlarına yetişti de 3. golü atamadık...

İkinci yarıda Fenerbahçe o kadar akılcı ve rakibin zaaflarını bilerek oynamaya başladı ki, Alman ekibi yine çaresiz kaldı. Tabi ki ortaya çıkan skorda uzun bir süre sonra patlama beklenen yıldız yabancıların inisiyatif almasının rolü de büyük oldu. Alınan galibiyet 3 puandan ötesiydi, çok önemli bir moral getirdi. Kanarya hak ettiği şekilde grupta zirvenin ortağı olmayı başardı.

05 Ekim 2012, Cuma 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Helal olsun Karşıyaka!‘’

Karşıyaka yıllardır bugünü bekliyordu. Her sezon kurulan güçlü kadrolar ve önemli teknik direktörlere rağmen bir türlü istediğini alamıyordu Kaf Kaf. Aslında sezon başına bakarsak; pek de iyimser değildik.

Önce yeni bir başkan ve yeni bir yönetim geldi.

İddialı sözlerden sonra teknik direktör olarak Yücel İldiz ile anlaşıldı. Ama İldiz’le anlaştıktan sonra transferde sessiz kalan ve eldeki önemli isimlerle de yollarını ayıran bir Karşıyaka izledik. Zaten bu ortam da, sezona başlamadan Yücel İldiz’in ayrılış nedeni oldu. Bu istifanın ardından göreve daha önce bu takımın formasını giymiş Cihat Arslan getirildi. İzmir temsilcisi, işte bu ekiple, yeni kurulan kadroyla yola çıktı ve müthiş bir ilk 5 hafta yaşadı. Şu anda 5 maçta toplanan 13 puan iddialı bir takım için önemli bir başlangıç. Tabii ki yol uzun ve çetrefilli. Bu köprünün altından daha çok su akacak. Ama PTT 1. Lig’de genelde sezon başı favori olmak zordur ve yanıltıcı sonuçlar doğurur. Gerçekten de bundan önceki sezonlarda Karşıyaka lige şampiyonluk parolasıyla başlayıp, son haftalarda kümede kaldığı dönemler oldu. Belki belirsizliklerle başlayan bu sezon mutlu sonla bitebilir. Tabii ki burada sadece takımın başarısı yetmiyor, onu destekleyen faktörler, yani taraftar ve yönetimin de aynı paralelde olması ve üzerine düşeni yapması gerekir diyelim ve şimdilik Karşıyaka’ya noktayı koyalım.

Trabzon’un serisi bitti

İzmir’e lider giden 1461 Trabzon geçen sezondan beri süre gelen yenilmezliğini Karşıyaka önünde bitirdi. 5. haftanın sonuçlarına baktığımızda; aslında çok da sürpriz yaşanmadı. Erciyes, Rize, Konyaspor, Adanaspor, Şanlıurfaspor, ve Kartalspor evlerinde kayıp yaşamadan bitirdiler haftayı. Bence Rizespor, bu sezon iyi bir iç saha takımı olarak geçmiş yıllardaki şanssızlığını bitirmiş gözüküyor. Konyaspor, üst üste iki maçını da kazanarak rahat bir nefes aldı ve ligde “ben de varım“ dedi. Uzun süredir gol yollarında sıkıntı yaşayan ve zor kazanan Adanaspor, M’Billa’nın takıma dönmesiyle Gaziantep Belediyespor karşısında 3-0’lık net bir galibiyet aldı.

Taşlar oturuyor


Şu anda ligde taşların yerine oturma sürecini yaşıyoruz. Bu konuda en geç kalan takım Adana Demirspor olarak duruyor. Son sıradaki Ankaragücü’nün, yaşadığı sorunlar nedeniyle bir mazereti var ama Adana Demirspor için bu kötü gidiş hiç de hoş değil. Zaten kötü sonuçlar ilk istifayı da beraberinde getirdi ve Adana Demirspor’da Osman Özdemir görevi bıraktı...

03 Ekim 2012, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI