Trabzonspor’da ise Bosingwa ile Yusuf sağ kanadı kullanan isimler olurken, solda Olcan tecrübesiyle oyuna yön vermek istedi. İlk 45 dakikada iki takım adına oyun gitti geldi. Sefa ve Biseswar ile gole çok yaklaştı Kayserispor. Özellikle Jaja’nın nefis ara pasında Sefa karşı karşıya kaldı, fakat Trabzonspor kalecisi Onur’u buldu. Aynı Onur Biseswar’ın nefis ayak içi plasesine elinin ucuyla dokunarak gole izin vermedi. Trabzonspor ise Yusuf ve Henrique ile gole çok yaklaştı ama başaramadı. Aslında böyle bir Kayserispor Trabzonspor için avantajdı. Ev sahibi ekibin özellikle savunma hattındaki zafiyetini konuk ekip ilk yarıda çokta iyi kullanamadı. Trabzonspor orta alanda rakibine üstünlük sağladı ancak uç bölgeye top taşımada sıkıntılıydı. Özellikle Jaja topsuz oyunda olmayınca Cleyton ve Biseswar’ın da ofansif karekterleri nedeniyle gerçekten Kayserispor istediği baskıyı kuramadı. Kısaca ilk yarı hak ettiği bir skorla bitti Kayseri’de.
İkinci yarıda iki hoca da hamleler yaptı. Ama 61’de gelen Adrian ve Henrique yapımı gol maçın da sonucunu tayin etti. İlginçtir geçen sezon da kötü bir başlangıç yapmıştı Kayserispor ve Şota yerini Prosinecki’ye bırakmıştı. Bu sezona da beklentilerin altında başladılar. Mustafa hoca bu arada golü atan Henrique’yi niye çıkardı biz de futbolcu gibi şaşırdık. Oysa Brezilyalı moralliydi. Her şeye rağmen 8 yıldır Kayseri’de kazanamayan Trabzon, 3 puanla dönüyor evine. Karadeniz ekibinin havaya girmesi açısından kritik bir deplasman galibiyeti bana göre. Kayserispor’a gelince; ayaklar yere değmeli. Süper Lig’de kaliteniz ne olursa olsun mücadele etmezseniz kazanamazsınız...

PTT 1. Lig’de Balıkesir fırtınası devam ediyor. Bal-Kes, Adana’dan da 3 puanla dönüp gücünü kanıtladı. Aslında ilk 3 maçına bakıp Adana deplasmanının Balıkesirspor için iyi bir test olacağını düşünüyordu herkes. Yani ilk 3 maç için, “Kolay rakipleri yendi” diyenlerin bu maçın sonucunu beklemesi gerekiyordu. Kırmızı-Beyazlılar da kafalardaki bu soru işaretlerini gidermek için gitti zorlu Adana deplasmanına. Zirve hedefiyle yola çıkan Adana Demirspor gibi PTT 1. Lig’in iddialı ekiplerinden birini 1-0’la geçti. Üstelik bu 3 puanı alırken çok iyi değil ama çok etkili oynadılar. Taktik-disiplin açısından çok başarılıydılar ve oyunun başından sonuna kadar rakibe pres yapıp nefes aldırmadılar.

Demir’e değişim şart

Tabii ki, ev sahibi takım özellikle Rostand ile tehlikeli oldu, kaçırdığı net gol pozisyonları vardı. Ama bir gerçek var ki; bence Adana Demirspor’un hücumsal anlamda taktik değiştirmesi lazım. Çünkü Rostand’ın stiline uygun bir hücum anlayışları onları gol yollarında kilitliyor. Israrla Rostand’a şişirilen hava toplarında Balıkesirspor’un tecrübeli ve başarılı savunması en az hatayla oynadı. Sonuç olarak baktığınınızda da dış sahada nasıl olması gerekiyorsa öyle oynadı İsmail Ertekin’in öğrencileri ve sahadan galibiyetle ayrılmayı başardı.

Bu hafta içi de maçlar olduğu için takımların alacağı sonuçlar bin anda tersine bir duruma düşmelerine sebep olabilirdi. Lige çok kötü başlayan Adanaspor, Kahramanmaraşspor’u deplasmanda yenip ilk galibiyetini aldı. Bu maç sonrası Kahramanmaraşspor Teknik Direktörü Besim Durmuş görevinden istifa etti. Öte yandan sezona kötü başlayan bir başka takım Fethiyespor evinde Bucaspor’un eksik kadrosunu affetmedi ve sahadan farklı bir skorla ayrılan taraftı.

Büyük kapışmalar!

Haftaya damga vuran birbirinden zorlu iki maçta ise gülen taraf ev sahipleriydi. İstanbul’daki maçta Belediye; aynı Ankaraspor maçında olduğu gibi oyuna sonlarda giren İbrahim Yılmaz’ın golüyle Şanlıurfaspor’u 2-1’le geçti. Manisa’da ise iki güçlü rakibin kapışmasında Tarzanlar, Mersin İdman Yurdu’nu 3-2 yenip iddiasını ortaya koydu. Ege’de gülen bir başka ekip Orduspor’du. Lige iyi başlayan iki takımdan Karşıyaka, 3-0’lık Mersin yenilgisini telafi etmek için sahaya çıktı. Ancak Kaf Kaf evinde Orduspor’a 1-0 yenilmekten kurtulamadı.

Beşiktaş orta alanda üstünlük sağlarken, ev sahibi ekipte orta alanı tutmaya çalışan Şamil ve Yasin yetersizdi. Tabii ki; bu mahkum futbolu iki oyuncuya bağlamak haksızlık olur. Tuncay ve Pinto’ya baktığınızda katkısızlıkları takımı adeta 9 kişi oynatıyordu. İlk yarıya baktığınızda sağ kanattan Şener’in ortasında, Tuncay’ın iyi vuramadığı kafa ve bir de Taiwo’nun soldan ortasında Pinto geç kalıp golü kaçırdı. Oysa Beşiktaş orta alanı o kadar rahat geçip, o kadar rahat goller buldu ki sanki evinde oynuyormuş gibiydi. Oyuna baktığımızda sahaya yayılışıyla ne yaptığını bilen bir takım olarak göründü Beşiktaş. Maç öncesi kadrolara baktığmızda ofansif bir diziliş içindeydiler. İkinci yarıya da iyi başlayan konuk ekipti. Ama Almeida öyle bir gol kaçırdı ki Bilic kulübede çıldırdı, Portekizli atsa maç çok erken kopardı. Daum ise Yasin’i alıp Kazım’ı oyuna sokup hücum gücünü artırmak istedi. Tuncay sol kanatta ilk yarıya göre daha verimli gözükse de skora etkisi yoktu. Bursa’nın en büyük sıkıntısı orta alanda kaptırılan toplarda oldu ve kalesinde tehlikeli pozisyonlar gördü. Özellikle Beşiktaş oyunun büyük bölümünde Bursaspor’a istediği oyunu kurdurmadı ve kendi istediği oyunu da sahada oynadı. Düşünün ki Beşiktaş’ın gollerinin ikisi, iki stoperden geliyorsa fazla söze gerek yok. Tıklım tıklım dolu tribünler büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Bu sezon aynı Bursaspor, Galatasaray karşısında kazanamadı ama alkış almıştı. Dün gece taraftarın tepkisi oynanan etkisiz futbolaydı. Daum Kazım ve Ferhat hamlelerinden de karşılık alamadı. Bursa için düşündürücü olan Belluci’nin yokluğunda takımın orta alandaki çaresizliğidir.

Gecenin özeti Beşiktaş 3’te 3 yaparak geldiği Bursa’dan 4’te 4 yaparak dönerken zirveyi hakettiğini gösterdi, oynadığı pozitif futbolla ve disipliniyle. Bursaspor ise bu sahada uzun süredir üstünlük sağladığı Beşiktaş’a karşısında bu kadar pasif kalacağını beklemiyorduk. Kısaca Beşiktaş mı çok iyiydi, Bursaspor mu çok kötüydü! Bence her ikisi de geçerli...

PTT 1. Lig’de Balıkesir fırtınası sürüyor. Kırmızı-Beyazlılar’ın maçlarını izlerken gerçekten tam bir futbol atmosferi yaşıyor insan. Yıllardır başarıyı özlemiş bir kent, bunun tribünlere yansıması çok güzel. Doğruyu baştan yapmışlar. Hemen lige çıkar çıkmaz teknik kadroyu korumuşlar. Bu takımı, bu kulübü bilen bir isim İsmail Ertekin. Tecrübeli hoca yanına da yardımcı olarak Bursasporlu Deniz Kolgu’yu alarak gücüne güç katıp, iyi bir ikili olmuşlar. Yani abi kardeş samimiyetinde bir teknik kadro karşısında futbolcu da duruşunu alır. Nitekim geçen yıldan kalan isimler; iyi yerli ve yabancı oyuncularla Balıkesirspor lige müthiş bir giriş yaptı. 3 maçlık periyotta kalesinde gol görmezken, “Ben bu ligde fazla kalmam” mesajını da iletti futbolseverlere. Ben her şeye rağmen erken de olsa Balıkesirspor’da bu havayı buldum. Hoş; teknik kadro asla havaya girmiyor, “Bizim önceliğmiz önce ligde kalmayı garantilemek, sonra da gidebildiğimiz yere kadar gitmek” diyor ama işin aslı Balıkesirspor bu sezon çıktığı PTT 1. Lig’e ayrı bir renk, ayrı bir hava kattı ve yoluna kayıpsız devam ediyor.

Manisa kendini buldu
Gelelim haftanın maçlarına; ben izlediğim karşılaşmalardan en çok iki karşılaşamayı beğendim. Birisi Adanaspor-Manisapor diğeri de Ankaraspor-İstanbul Büyükşehir Belediye maçı. Adana’da, ev sahibi Tiago’nun güzel golüyle öne geçse de Manisaspor, ‘takım’ olduğunu gösterdi ve hak ettiği bir galibiyet aldı. Tarzanlar’ın ilerleyen haftalarda lige fazlasıyla ağırlığını koyması ve geçen sezon kaçırdığı treni yakalama şansı yüksek görünüyor şimdilik... Tabii ki, bu takım olarak bakışımız, ama kulüp olarak, ‘maddi anlamda ne durumdalar?’ o da belirleyici olabilir. Adanaspor’un ise ilk 3 haftada sıfır çekmesi moralleri bozmuş gözüküyor. Ercan Albay ilk maçta dibe vurmuş bir takımı ayağa kaldırmaya çalışıyor ama işinin kolay olmadığı da gerçek. Başkent’te Süper Lig kalitesinde bir karşılaşma izledik. Ben iki teknik adamı da oynattıkları pozitif futboldan dolayı tebrik ediyorum. Ankaraspor tam anlamıyla bir Osman Özköylü takımı olmuş.

Ankara’da zirve kapışması
Çok açık söyleyeyim; Osman Özköylü, Erciyesspor’dan daha iyi bir takım oluşturmuş. Büyükşehir Belediyespor ise ne yaptığını bilen, bu lig için üst kalite bir ekip. İşte böyle iki takımın maçından da, ‘iyi bir mücadele çıkar’ diyenler haklı çıktı. Goller son 5 dakikaya kalsa da zevkli bir 90 dakikaydı.

PTT 1. Lig’de iki haftayı geride bıraktık. Bu iki haftalık gelişmeler bize her haliyle ilginç bir lig olacağını şimdiden gösteriyor. Baksanıza; daha birinci hafta Adanaspor’un evinde 4-0’lık yenilgisi, Ekrem Al ile yolların ayrılması ister istemez ayrılık da ‘çok erken başladı’ dedirtti. Gelelim bu haftaya; ligin iki yenisi Fethiye’de kozlarını paylaşıyor. Balıkesir ilk maçında olumlu sinyaller vermişti. Bu deplasmanda da iddalı olacağını biliyorduk. Önemli olan Fethiye’nin evindeki ilk maçta ne yapacağıydı.

Nerede kaldı centilmenlik!

Ev sahibi ekip 4-0 yenik duruma düştükten sonra olaylar nedeniyle hakem maçı tatil etti. Asıl düşündürücü olan 2011-2012 sezonunda en centilmen seyirci seçilen ve kente gelen takım ve taraftarlara örnek ilgi gösteren bir yerin Balıkesirspor maçında bu kadar çıldırmış olması. Tamam, hakem haksız bir penaltı vermiş olabilir. Hakem taraftarı tahrik etmiş olabilir ama hiç bir neden bu taşkınlğı haklı hale getirmez. Üstelik böyle olumlu ünvana sahip bir Fethiye seyircisinden bunu beklemezdim. Üstelik önlerinde tam 38 haftanın 36’sı var. İşler kötü gidebilir, 6 Eylül’e kadar tranfser var. Takım güçlendirilebilir. Beni şaşırtan olayı biraz daha açayım; geçen sezon 2. Lig’de Bandırmaspor-Fethiyespor maçını Lig TV yayınlamıştı. Bandırma’daki maçta yorumcuydum. Oradaki taraftar bütünleşmesini sahada ve kentin içinde somut olarak görmüştüm. Ama şunun da altını çizelim; bunu Fethiyespor’un taraftarının hepsine yayamayız. Klasik olacak ama o taşı atan birkaç kendinibilmezler, bilsinler ki, bu güzel ilçeye hak etmediği bir leke sürdüler. Neyse bu son olur diyelim.

Samsun kendine geldi

Diğer maçlarda alınan sonuçlara bakarsak; fazla sürpriz yok diyebilirim. Kısaca bugün birkaç maç seçip yazımızı bitirelim. Samsunspor ilk maçta kaybederken iyi bir takım olduğunu gösterdi, ancak ilk maçta Belediyespor gibi güçlü bir kadroya rastlamıştı. Hatta o maçı santrası yapılmayan bir golle kaybettiler. Tavşanlı’da Erdem’in attığı şık golle öne geçtikten sonra birbirinden güzel iki gol daha atıp evlerine 3-0’la döndüler. Samsunspor bu ligde iş yapacak takımlardan biri.

Ankara şaşırttı

Biraz şaşırtan sonuç Maraş’tan geldi. Zirve adaylarından Ankaraspor’un, öne geçtiği maçta berabere kalmasını beklemiyordum. Maraş ikinci yarıda hem iyi oynadı hem de bir puanı fazlasıyla hak etti, kaybetseydi yazık olurdu.

PTT 1. Lig’de yolculuk başladı. Bu sezon Ankaraspor’un da katılmasıyla 19 takımdan oluşan ligin ilk haftasında çarpıcı sonuçlara tanıklık ettik. Tabii ki, kazananlar çok sevinmemeli, kaybedenler de çok üzülmemeli. 19 takım olması nedeniyle bu sezon 4 takım veda edecek. Yani düşme bölgesi de çok kızışacak.

Adana kayıp başladı
Gelelim ilk haftanın maçlarına; Adana’nın iki takımı da kaybetti. Adana Demirspor’un Bolu’daki 1-0’lık yenilgisi deplasmana bağlanabilir ilk maçtır denilebilir. Ama Adanaspor’un evinde aldığı farklı yenilgi hepimizi şaşırttı. Kimse, ‘4-0’lık bir skor bekliyordum’ diyemez herhalde. Karadeniz ekibi deplasmanda, evinden daha rahat oynadı ve hak ettiği bir galibiyet aldı. Ama bu şok yenilgi Ekrem Al’ın da vedası oldu. Toros Kaplanları böyle bir ağır yenilgiyi kaldıramadı, hocayla yollar ayrıldı. Evet yıllar sonra PTT 1. Lig’e çıkan Balıkesirspor, evinde Tavşanlı’yı tek golle devirdi. Tavşanlı Linyitspor mütevazi kadrosuyla mücadeleyi seçti, ama mağlubiyeti önleyemedi. Zorlu maçlardan biri de Başkent’teydi. Ligin yenisi Ankaraspor, geçen sezon Süper Lig’i kaçıran Manisaspor’u devirip iyi bir başlangıç yaptı. Erciyesspor’u Süper Lig’e taşıyan Osman Özköylü yeni kadrosuyla iddiasını daha ilk maçtan ortaya koydu.
Karadeniz’de, yenilenen 1461 Trabzon, ligin yenisi Fethiyespor’u 3-2 ile geçmeyi başardı. Ancak iki takımın da zamana ihtiyacı var. İzmir’de ise kadrosundan önemli isimleri kaybeden Bucaspor, yıllar sonra PTT 1. Lig’e çıkan Kahramanmaraşspor’u 2-1’le geçip, 3 puanı alan taraftı. Gaziantep Belediye de evinde Denizlispor’u tek golle devirdi. Haftanın en önemli maçlarından biri de Samsun’daydı. Geçen sezon Süper Lig’den düşen İstanbul Belediye güçlendirilmiş kadrosuyla Samsunspor’u son saniye golüyle geçip, iyi bir başlangıç yaptı. Transfer rekortmeni Şanlıurfaspor ise evindeki ilk maçtan buruk bir sonuçla ayrıldı.

Urfa buruk kaldı
Karşıyaka önünde yenik duruma düşen ve sonrasında öne geçen Şanlıurfaspor, bu avanatjını koruyamadı, oyunun sonlarında yediği golle sahadan 2-2’lik beraberllikle ayrıldı. Karşıyaka’yı da kutlamak lazım. Böyle güçlü bir ekip karşısında pes etmediler ve İzmir’e bir puanla döndüler. İlk hafta böyle geçti. Futbolcuların maç sonrası söyledikleri gibi önümüzdeki haftaya bakalım...

Belki bıraktığı Bursaspor’dan birçok oyuncu değişse de Batalla, Pinto ve İbrahim gibi Bursaspor’un etkili silahları sahadaydı. Ev sahibi ekipte Dede, Hürriyet sakatlıklar nedeniyle, Tello yabancı sınırlaması, Servet ve Necati de hocanın tercihi olarak ilk 11’de yoktu. Daum ise maç öncesi verdiği demeçte bir puana geldiğini çok net söyledi. Nitekim ilk yarıdaki Bursapor aynı dediği gibiydi ve kontrollü savunmayla Eskişehirspor’u uyuttu.

Biraz da zorunluluktan Aytaç, N’Diaye ve Özgür’den oluşan genç orta sahasıyla mücadele etti Eskişehirspor. İlk yarı adına söyleyebilceğim savunma futbolunun ön plana çıkmasıydı. İkinci yarısı da birbirini çözemeyen ve teknik adamların da bir çözüm üretemediği bir 45 dakikaydı. Sağlam’ın genç Erkut hamlesi de böyle bir karşılaşmada etkili olması beklenemezdi. Daum’un da anlaşılmaz şekilde orta alanın ayakta kalan ismi Musa Çağıran’ı çıkarmasını garipsedim. Oysa Ferhat’ı oyuna sokarken Tuncay veya Sestak dışarı alınabilirdi. Daum Batalla’dan; Ertuğrul Sağlam da Erkan’dan şapkadan tavşan çıkarmasını bekledi. Sağlam’ın beklentisini Erkan gerçekleştirdi. Eskişehirspor öne geçmenin de rahatlığıyla özellikle Erkan’ı coşturdu. Nitekim Eskişehirspor’un 2. golü öncesi nefis çalımı ve asistine Bienvenu kafa ile aynı güzellikte rakip ağlara yolladı. Dün gecenin özeti; bir puana oynarsan işim zorlaşır. Bursaspor’un bu stratejisi ilk yarı tuttu ama ikinci yarı iflas etti.

Aslında bu tür maçlarda şok goller yiyebilirsiniz ama yediğiniz gol dakikaları ayağa kalkmak için yeterliydi. Ancak dün gece Bursaspor yenik duruma düştükten sonra devamlı uzun toplarla şişirme bir futbol oynadı. Rakibin taktik savunma kurgusu buydu. Çünkü iki uzun stopere sahip Vojvodina orta alanı iyi kapattı ve Bursaspor’u kanatlara zorladı. Burada Bursaspor’un yapması gereken yan ortaları gelişi güzel değil, çizgiye inip yapmasıydı. İkinci yarı bir kere Batalla ile girdi ve Arjantinli pasını Sestak’a verdi, ancak Slovak forvet yüzde yüz golü kaçırdı. Bellushci ile iyi bir ikili olan Batalla’nın partnerinin yokluğunda oldukça etkisiz kalması, bu sonuçta önemli etkenlerden biriydi. Şamil ve Murat Yıldırım bu kalibrede oyuncular değil. Pinto’nun sakatlanıp çıkması işin tuzu biberi oldu. Sözün özü; ilk maça bakıp, “Çok rahat eleriz” dediğimiz bir takıma, hem de evimizde 3 gollü bir yenilgiyle tura veda ettik, yani bedeli ağır bir sonuçla geceyi bitirdik...