Galatasaray çok tempolu, oldukça da iştahla start aldığı gecede, planlı ve programlı bir Razvan Lucescu ekibiyle karşı karşıya idi. Paok haddini bilen yapısıyla, temkinliydi, dikkatli oynadı ve alan bırakmadı. Colley ise Osimhen’i gücü yettiğince kolladı ! Kanat oyuncuları da gol arama azminden hiç taviz vermedi. Galatasaray fırsat bulamadı mı? Elbette buldu da, başarılı kaleci Kotarski kurtarışlarıyla, ilk 45 dakikada gol yememeyi başardı. PAOK kendi alanından uzun toplarla çıkmayı, tercih etti. Kanatlar vasıtasıyla gol arayışlarına girmeyi denedi ve zaman zaman tehlikeli de oldu. Günay ise mükemmel hamleleriyle, ekibinin boynu bükük ve beklenmeyen bir kazayla devre arasına gitmesini önledi. PAOK az ama öz tehlikeli geldi. Galatasaray da çok hatta çok çok gitti de, şeytanın bacağını kıramadı!

Icardi imza attı

Maçta ikinci yarıya da aynı tempoyla başlayan Galatasaray, sımsıkı, dimdik direnen PAOK savunmasını Osimhen hamlesiyle bunalttı, 48’de de pes ettirdi ! Galiba ‘madem bu denli gol atmamam için uğraşıyorsunuz, o zaman ben size attırırım’ dedi ve asisti neticesi Baba’ya attırdı 1-0. Vay baba vayyyy. Oyun disiplininden taviz vermeyen konuk, 1-1’i yakaladı. Galatasaray da asla vazgeçmedi ve formasının hakkını çatır çatır veren starı Yunus 2-1‘i dağladı 76’da. İlk golde Baba’ya asist yapan Osimhen Yunus’a da nefis asistiyle adeta babalık yaptı. PAOK ise son dakikaya kadar işi kovaladı ama Günay’ı aşamadı. Bu lig bir başka platform. Her rakibin elit, seçkin kulüpler olduğunu kabul etmeli ve 90 dakikaların zorlu geçeceğini, kabul etmeliyiz. Galatasaray‘a güveniniz. İcardi, son dakikada ‘dan’ diye imzasını attı ve bitirdi. Galatasaray 3-1 PAOK.

1999 depremini yaşayan ülkemize PAOK kulübünün gönderdiği özel bir yolcu uçağı indi. Galatasaray futbol takımı ve medya mensuplarını alıp; depremzedeler yararına Selanik’te oynanması planlanan özel müsabaka için havalandı.

Yunan hava sahasında yaşanan türbülans ve uçakta Suat Kaya’nın adeta bir çocuk gibi ‘annneee- babaaaa’ diye feryat etmesini ve bir Sakaryalı olarak, PAOK kulübünün muhteşem jestini elbette Yunanlı dostlarımızı, Selanik halkının bizleri bağrına bastığı o duygu, dostluk, iyiliklerle bezeli günleri asla unutamam. Hiçbir yurttaşımız da unutmamalı. Elbette Galatasaraylı’lar da.

Hoş gelmişsiniz Dikofolos namıyla maruf PAOK’lu dostlarımız. PAOK 1875 yılında Pera’da kurulmuş, AEK gibi İstanbul kökenli bir spor kulübümüz. Siyah-Beyaz renkleri ve başarılarıyla her daim dikkatleri üzerinde toplayan sağlıklı bir yapı. Razvan Lucescu da, futbolumuzda derin izler bırakan değerli futbol düşünürü, naif insan Lucescu’nun mahdumu. Razvan yaz tatillerinde Kemer’i tercih eder ve Rumen futbolcu arkadaşlarıyla tatilini Macig Life tesislerinde geçirirdi. Hatta çok keyifli mini futbol sahası maçları da oynamıştık. Güzel dostluklar ve anılar demeti yani…

PAOK kulübü mükemmel bir organizasyon hazırlamış. Yanlış hatırlamıyorsam Toumba stadyumu idi. Tamamen dolu tribünler ve harikulade dostluk ve depremzede insanlarımıza yardım jesti. Selanik’te sadece dostluk ve mükemmel insanların davranışlarını gördüm. Taksici ‘kadastrof, kadastrof’ diyor ve ücret almıyor. Gittiğiniz restoranda mezeler ve özel hazırlanmış meyveler adeta yağdırılıyor ve ikram olduğu anlatılıyor… PAOK taraftarlarının duruş ve tezahürat kalitesi de, bir ayrı mükemmellik olarak her daim anılarımda

Gece Ege denizi kıyısındaki tesislerimde PAOK yönetimini düzenlediği veda yemeği de, gerçekten nezaket, güzel gönüllü insanlar ve spor erdeminin nirvanasıydı.
Dileğim ; en üzüntülü ve yıkıntının had safhada olduğu günlerde bize sevgisini, katkılarını sunan güzel insanlara aynı güzellikleri sunabilmemizdir.
Türk ve Yunan halkları birbirini seviyor. PAOK ve Selanik mükemmel örneklemişti, şimdi sıra Galatasaray ve Istanbul’lularda.
Skorlar unutulur, insanlık erdemi dostluklar asla.

Savunma futbolunu, adeta kitabını yazıp dünya çapında başarılara imza atan Mourinho, dün gece 21. dakikadan itibaren morardı! Neden? Orta sahada Galatasaray’ın omurgalı yapısından bihaber olup önlem almadığı ve Okan Buruk deneyimleri, imtihanları seviyesinde saha içerisindemücale nasıl olur, bilemediğinden. Kahveciyi oyuna aldığında Fenerbahçe zaten 3 gol yemiş, Kadıköylüler buz kesmişti. İlk yarıyı adilane yöneten düdük, devre arasında neye maruz kaldıysa bambaşka akordu bozuk melodikaya dönüştü!Atilla Karaoğlan verdiğin penaltı şaka mı ? Ayıbın harbi daniskası! Yazık! Yazık ki ne yazık. Eeeey hakemler ve bir kısım kaleciler; bırakın da Fenerbahçe onca masraf ve Morhiyo’suyla adam gibi bir gol atsın!

Sanat kokan gol

Gelelim harikulade Galatasaray gollerine. Torreira ceza sahası dışında topa gelişine bir çaktı... Livakovic feleğini şaştı FB 0-1 GS Muslera’nın mükemmel kurtarışına şahitlik etti 22’de. Gecenin derbiye damga vuran starı Yunus başladı, Osimhen asisti, Mertens’in buram buram sanat kokan gol vuruşu FB 0-2 GS Devre bitti. İkinci yarıya ev sahibi daha hırslı ve arzulu başladı. Başladı da Sara 59’da Kanarya savunmasını adeta teker teker kafesledi ve çaktı: FB 0-3 GS. Önce bel kündesine onay verip Fenerbahçe lehine ‘devam’ diyen düdük, baktı ki FB iyice çaresiz kaldı, hiç yoktan bir penaltı öttürdü. Ondan sonra da tadım kaçtı vallahi. Futbolun değil, hakemin tatsızlığından! Eveeeet Ali Koç ve Mourinho buyurunuz ! Sana da helal olsun Okan Buruk nokta. Fenerbahçe 1 - 3 Galatasaray hem de Kadıköy’de yine...

Fenerbahçe efsane futbolcusu, Selim Soydan ‘ Osimhen’in müsabakalarda taktığı maske Fenerbahçe için itiraz nedeni olabilir ‘ dedi! Ben de soruyorum ‘ne diye itiraz nedeni olabilir Selim abi, korkuyorlar mı maskeli Osimhen’den ?

Dün bir ileti geldi. Büyük keyifle izledim. Osimhen maske takmamış ama inanınız daha tehlikeli. Kamyon ve traktör lastikleriyle öyle bir antrenman modeli ki, helal olsun yani. Hele hele Ameno’yu Alex Garini Osimhen için öyle bir uygulamış ki… Aman da aman! ‘He has scored Osimhen’ diyor ve melodi içtenlikle dinleniyor. Koro da muazzam yani. ‘Limonata’ dan da söz ediyorlar da, rakipleri mi limonataya çeviriyor ? Çözemedim !

Fenerbahçeli kardeşlerimiz ; işi gücü, uzun yıllardır şampiyonluğu bıraktı. Kafalarını Galatasaray’a taktı, mesaileri tamamını da itiraz, şikayet, açıklama, transfer üzerine transfer ve lüzumsuz baskın girişimleri gibi uğraşlara harcadı! Şimdi de ister misiniz, Osimhen maskesi ardından, müthiş santrfor için Osimhen şarkısı ve DJ Alex Garini‘ye sarsınlar?  İtirazın vukubulması halinde sakın şaşırmayın! ‘ Sözler arasındaki Ne canavar ama!’ nidası dahi, Fenerbahçe’lileri rahatsız edecek, huzura mugayir sesleniştir!

Galatasaray’ın her mevzuuna dalmaktan sorumlu, genel müdürlük ihdas edildi galiba Fenerbahçe kulübünde. Bilet işi, sırt reklamı meselesi, şu, bu, o, hakem derdi; Galatasaray ile ilgili aklınıza ne gelirse, cumburlop Kanaryalar kafeste! Arkadaşlar Sarı Kırmızı camia öyle bir yapıdır ki, her meseleyi kendi içinde tartışır, konuşur, uyarır ve eleştirisini de çok net sergiler. Çözer. Sadece Galatasaraylı Hayri Kozak, Taner Aşkın, Fatih Altaylı ve daha kimler, kimler var kurum yapısında. Boşa uğraşmayınız. Kendi kulübünüze bakınız. Aziz Yıldırım ve yönetiminin kazandırdığı İncek tesislerini Alagöz holding ve Iğdır spora sattınız da, Galatasaraylılar'ın umuru oldu mu? Daha neler var neler! Manitu Düzce tesislerini, muhafaza etsin.

Okan Buruk tercümana benzemez ! O da Pep Guardiola gibi futbolu icra etmiş, başarıyı da doya doya yaşamış, bir yıldız. Mourinho Buruk ile uğraşmayı bıraksın, işine baksın! Hacı İsmail’in oynattığı futbolun, yanına dahi yanaşmadı henüz. Eeey itirazbahçeliler, geldiği günden beri sevenlerinin içini karartan, futbolumsu morlukları görüp flu vakaya itiraz etsenize! İsmail Yüksek olmasa yandınız. Sadece medyanız olmasın gazınız!

Grande Mourinho doğru… Doğru da, Fenerbahçe’nin oynadığı futbol doğru mu?

Bakacağız !

Gaziantepspor kalecisi Dioudis’in kurtarışları devreye girmemiş olsa, konuk ekip yarım düzine golü yer devre arasına giderdi! Batman lakaplı Selanikli kaleci, Batman şanıyla müsemma kurtarışlar sergilese de, Barış Alper ve Yunus’un gollerini önleyemedi. Galatasaray Okan Buruk’un arzu ettiği oyun formatına doğru, uygun adım takım halinde gitmekte. Bravo. İmrenilesi baskı arzusu, iştahla sergilendi, tribünler mi ? Mest oldu mest. Hele hele Mertes. Bir başka alem, Galatasaray’ın futbol şöleninde, hücum etkinliklerinde. Batshuayi’ye attığı pas ve Belçikalı’nın tezyinat sanatını dahi imrendirecek güzellikteki, topuk süslemesi ve Yunus’un filelerde bitirmesi, ne kadar güzeldi. Barış Alper’in ilk golü ardından 2 oldu. Berkan ise sol yanı mükemmel futboluyla doyurdu. Bu methiyeyi tüm Galatasaraylı futbolcular için kullanmamda da, bir sakınca olacağını zannetmiyorum. İyi niyet, klas, beceri, kazanma azmi fizik kalite ve tevazu bütün Aslanlarda ışıldıyor. Ne mutlu Kadıköy’e lider gidenlere. Batshuayi de üçledi ya... Hele hele bir de lider dönerlerse, değmeyin Galatasaraylılar’ın keyfine. Selçuk İnan arzu ettiği oyun planını anlatmış. Anlatmış da futbolcularının arzu edileni sahneye koyma becerisi ve tatbik dönemi henüz start almamış. Sabredecekler!

Az buz uğraşmadı ya!

Üretimi derhal sağlamak, elbette kolay değil futbol podyumunda. Okan Buruk da az buz uğraşmadı ya! Galatasaray’ın Fenerbahçe karşısında başarıya, liderliğe oynayacağı ayan beyan belli oldu dün gece ASY RAMS Arena’da… Üst üste hatalarla yenilen gol gecenin nazar boncuğudur. Hayırlısı…

Trabzonspor - Beşiktaş maçı başlamadan; Mormintanyo Shenolho sahanın içine girdi, taraftarlarına el sallayıp selam verdi. Bu arada camiasına mesajını da iletti ‘Fenerbahçe’nin Mourinho’su varsa, sizlerin de Mormintanyo Shenolho’nuz var!’ Mor dikkat çekici ve şık mintanı ile subliminal mesajı, bu denli etkili aksettirmek, ancak ve ancak ‘Doğudan doğan güneşe’ has bir artı olabilirdi. Oldu da !

Becerikli Güneş hüzün dolu 40 yılın ardından; Trabzonspor ‘a tekrar lig şampiyonluğu kazandıran Abdullah Avcı’yı da subliminal mesajlar ve trolleriyle el ele pes ettirmeyi başarmıştı ! Doğudan doğan güneş teknik direktörlük döneminde; Beşiktaş ‘ı iki kez şampiyon yapmayı başarmış fakat benzer performansı teknik adam olarak doğduğu kentte becerememişti. Aynı azim, iştah ve derin destekle, yine emeli peşinde!

Aslında parayı ve maddeyi zerre sevmeyen, zaten kazandıklarını da ne yaptığı pek bilinmeyen efsane hoca, Trabzonspor’a bu kez Hilal-i Ahmer felsefesi dahilinde hizmet eder ve hemen her harcamayı iyi niyetle tek başına halletmeye çalışan, çocuğu yaşındaki başkan Ertuğrul Doğan’a ve şahsını var eden kukübüne, şükran borcunu ödeyebileceği yönde destek vermeyi yeğler zannettim. Yanılmışım. Maddeden nefret eden yapı, ayda sadece 4.166.666 lira 67 kuruşa razı olmuş ve kontratı imzalamış! Başkan Doğan’a ‘Avcı gitsin, Tekke tekkeyi beklesin, Güneş gelsin’ diye baskı yapanlar, şimdi -dörtmilyonyüzaltmışaltıbin, altıyüzaltmışaltılira, altmışyedikuruş- gibi cüz-i rakamı aralarında toplayıp 12 ay, belki de daha uzun süre takdim edecekler mi acaba?

Bu arada tok gözlü Güneş’in yayıncı kuruluşun tespit ettiği kur ederine razı olmayıp, TFF’nin başını derde soktuğunu, 1999 depremi ardından felaket yaşayan Sakarya şehrinden hakkı olmayan 800 bin doları çatır çatır aldığını da anımsamak gerek. Hatta bu haksızlık nedeniyle, Kıbrıs- Lefkoşa hava alanı VIP salonunda derin bir muhabbetimiz de olmuştu! Zaman işte neler geliyor, neler geçiyor!

Anlatacağız evvel Allah.

Bu arada Beşiktaş ve Trabzonspor ikişer puan farkla Şampiyon Galatasaray’ın ardında kalırsa! Güneş’in yoğun mesaisini şükran duygularımla anacağımdan şüpheniz olmasın.

Viva Mormintanyo Shenolho…

Galatasaray‘ın sevenlerine mükemmel bir gece yaşattığını söylemeliyim. Sara oyundan çıktığı 67. dakikaya kadar iki asist bir de gol katkısıyla oynadı. O halde ‘ Sara’nın gecesi ‘ demekte haksız mıyım? Zannetmem.

Okan Buruk kadroyu olabilecek en etkili ve iyi haliyle sahaya sürmüş. 4-4-2 gibi bir planlama hatasının nelere mal olduğunu da, çözmüş. 3-5-ikimsi kurgulanan Galatasaray, savunma zafiyetlerini de asgariye indirdi. Çabukluk zafiyeti olan futbolcuların, bu zaafları sırıtmadı. Kaan ve Jakops her rakip hücumunda; Sanchez ve Abdülkerim’i destekledi. Bu vaziyette Galatasaraylı’lara stres yaşatmayıp, rakibe pozisyon vermedi.

Mertens mükemmel insan, şahane futbolcu, harikulade Galatasaraylı. Osimhen ile uyumuna hayran oldum. Attığı gole de. Torreira bu golün hem mimarı hem de inşaat mühendisidir. Yunus’a bravo. Çok çalıştı her iki kanatta da hücum ve savunmada etkili işler yaptı. Barış attığı golle görevini yaptı. Abdülkerim Osimhan’ı onore etti. Bence kaleye giden topa ucundan değdi. Kaan denge ve kalitenin Sarı Kırmızı posteridir.

Okan Buruk bildiğim, emin olduğum duruşunu, tespitlerini yine sahneye koydu ve 5 gollü net bir galibiyeti hak etti.

Grbic tertemiz yenilesi golleri yedi. Lev Yaşin mezarından kalkıp gelse nafileydi !

Bambaşka bir Galatasaray var artık. Emin olunuz.

Galatasaray şanslıydı desem abartılı birşey telafuz etmiş olmam. Geçtiğimiz sezonların hızlı treni Adana Demirspor, resmen demode buharlı tren olmuş. Yazık. Yazık da bu vaziyette dahi eğer iki penaltı kazanıyor, girdiği gol pozisyonlarından da yarlanamıyorsa var bu işte bir iş! Ne iş ? Galatasaray ‘ın nazara dikkate alması gereken ciddi bir savunma zaafiyeti meselesi ! Bu sağ bek diye alınan, şimdi de solbekte zorlanan gence kim ne düşündü de onca dövizi akıttı ? Kesinlikle araştırılmalı, irdelenmeli ve Galatasaray camiası bilgilendirilmeli. Ayıptır, günahtır!

Vazgeçilmezler...

Aktürk, Barış Alper, Mertens bu Armada’nın vazgeçilmez futbolcuları ve en iyiler. Ne diye o zaman transfer dedikodularının orta yerine atılıyor ve Mertens’in yaşı iki de bir gündeme getiriliyor ? Mertens’den iyisini bulabildiniz mi bari, beceriksiz transfer fatihleri? Fatih dedim de aklıma geldi. Sen de trollerini Okan Buruk üzerinden çek artık Adanalı beyefendi! Miadın doldu farkında değilsin. Galatasaray 5-1 kazandı. Kazandı da sadece hava. Bulutlu hava!