2018 Dünya Kupası’na katılma hakkı kazanamayan Milli Takımımız, hazırlık maçında İrlanda Cumhuriyeti’ni konuk etti. Mehmet Topal ve Gökhan Gönül gibi tecrübeli isimlerin yanına yeni jenerasyondan Emre Akbaba ve Yusuf Yazıcı da ilk 11’de şans buldu.

Son bölgeye giremedik

Millilerimiz oyuna hızlı başlarken ilk bölümde kanatları etkili kullandı. Rakip İrlanda Cumhuriyeti ise kendi yarı alanında kaldı. Topun kontrolünü sağlayan Millilerimiz ise, Yusuf Yazıcı kritik noktalarda pas hatası yapınca topu son bölgeye taşıyamadık. İlk yarının son bölümünde Milli Takımımız baskıyı arttırsa da rakip savunmayı geçmeyi başaramadı. Uzaktan atılan şutlardan şansımızı denesek de golü bulmadık. 45 dakika boyunca üstün oynadık ancak soyunma odasına 0-0’lık beraberlikle gidildi.

Mehmet’ten klas gol

İkinci devre de tempolu başladı. Milli Takımımız kanatlarda daha da etkili oldu. 52. dakikada Hakan Çalhanoğlu’nun kullandığı kornerde, Mehmet Topal ceza sahası içerisinde vurdu ve 1-0 öne geçtik. İrlanda’nın hücumu daha fazla düşündüğü bu bölümde savunmamız hata yapmadı. İki takımda da oyuncu değişikleri fazlalaşınca tempo düşmeye başladı. Daha önce bir birleriyle çok oynama fırsatı bulamayan oyuncularımız iyi bir futbolla sahadan 1-0’lık üstünlükle ayrıldı. Mücadele ve tempo ilerisi için umut vericiydi.

Fenerbahçe deplasmanından beraberlikle dönen Galatasaray liderliğini sürdürmeyi başardı. Sarı- Kırmızılılar galibiyeti getirecek pozisyonlar bulsa da top bir türlü kaleye girmeyi istemedi. Derbiden alınan bir puan sadece liderlğin devam etmesi için önemli değildi aslında. Zorlu bir fikstüre başlayan ve bu sürecin ilk maçı olan Fenerbahçe deplasmanı aslında Galatasaray’ın bundan sonraki performansı için yol gösterici olacaktı. Bunun bilincinde olan Fatih Terim, derbinin sadece oyuncularla ve taktiksel başarı ile kazanılamayacağını da en iyi bilenlerden. Bu sebeptendir ki Kadıköy’den, Galatasaray’a yetecek sonucun alınacağına ilk önce kendi taraftarlarını inandırdı.

Farklı olmayacaktır...

Maçtan bir gün önce yaklaşık 28 bin Galatasaray’lı, eşi benzeri görülmemiş bir antrenmana imza attı. Böylelikle hem oyuncular hem taraftar artık maça hazırdı. Geri kalan da Terim’in sorumluluğunda olan saha için oyundu. Göreve geldiği günden bu yana önce oyuncuları ayağa kaldıran, Donk gibi Sinan gibi verim alınamayan isimleri tekrar kazan Fatih hoca her hamlesi ile Galatasaray’ı biraz daha yukarı taşıdı. Bundan sonraki süreçte de durum çok farklı olmayacaktır. Her ne kadar, ‘Galatasaray’ın asıl maçları şimdi başlıyor’ algısı yaratılsa da benim gördüğüm Florya için durum hiç öyle değil. Artık özgüvenli ve şampiyonluğu isteyen en önemlisi de nasıl kazanılacağını bilen bir hoca ve teknik ekibi var.

Nagatomo adeta bir makina gibi

Açık konuşmak gerekirse Nagatomo, Galatasaray’a imza attığında çok umutlu değildim. Uzun yıllar İnter forması giymiş olsa da devaml ılık sorunu vardı. Fakat oyuncu benim gibi düşünen bir çok kişiyi yanılttı . İyi ki de yanı lan ben oldum. Bir gün bile yabancılık çekmeyen Nagatomo adeta bir makine gibi. Hem saha içi hem de saha dışı enerjisi çok yüksek. Arkadaşları ile kısa sürede uyum sağlayan başarılı oyuncu sol bekteki sorunu çözdü.

Teşekkür için iyi fırsat

Galatasaray taraftarının sol bekteki bir numaralı tercihi Asamoah’ın adı unutuldu. Şimdi yönetim, Terim’in, ‘Önümüzdeki sezon takımımda görmek isterim?’ dediği oyuncuyu mutlaka almalı. Dünya Kupası olduğu için de acele etmeli. Bu transfer Mustafa Cengiz ve yönetiminin, takımı yalnız bırakmayan taraftarlara ve N’diaye’nin gidişi sonrası tek bir sitemde bulunmayan Terim’e teşekkür için iyi bir fırsat.

Ligin kaderini belirleyecek kritik maçta Fenerbahçe ve Galatasaray, Kadıköy’de karşı karşıya geldi. Aykut Kocaman bu zorlu maçta Soldado’ya forvette görev verirken Valbuena yine yedekler arasındaydı. Fatih terim ise Donk’u keserek uzun bir aradan sonra Fernando’yu ilk 11’de kullandı.

Risk almadılar

Her iki takım da maça temkinli başlarken savunma güvenliğini ön planda tuttu. Sarı-Lacivertliler yan toplarla pozisyon ararken Fatih Terim’in takımı kendi sol kanadını kullanmayı tercih etti. Orta alanda karşılıklı pas hatalarının fazlalığı ilk yarının pozisyon açısından kısır geçmesine neden oldu. İki ekibin de risk almaktan çekindiği ilk kırk beş dakika 0-0’lık eşitlikle sonuçlandı.

Tempo artsa da..

İkinci yarı hem Fenerbahçe hem de Galatasaray oyunu daha uzun mesafede oynadı. Galatasaray, Feghouli ve Gomis ile gole yaklaşsa da sonuç alamadı. Kanat ortaları ile skor aramaya devam eden ev sahibi takımda Aykut Kocaman 72. dakikada Dirar-Fernandao değişikliğine giderek çift forvete döndü. Terim ise bu hamleye Selçuk’un yerine Tolga’yı oyuna alarak takımının boyunu uzattı. Son bölümde Fenerbahçe daha etkili gözükse de gol bulmayı başaramadı. 89. dakika Maicon’un serbest vuruştan kullandığı top direğe çarpıp auta gidince karşılaşma golsüz sonuçlandı.

Konyaspor karşısına kazanan kadroyu bozmadan çıkan Fatih Terim, orta alanda Donk-Selçuk ikilisine görev verdi. Fernando ise yedekler arasındaydı.

Aynı hata, aynı gol!

Konyaspor maça hızlı başladı ve 2. dakikada golü buldu. Serbest vuruştan gelen topa kafayı vuran Moke topu ağlara gönderdi: 0-1. Galatasaray bu sezon yediği bir çok golün bir benzerini yine kalesinde gördü. Golden sonra toparlanan Galatasaray, rakibi üzerinde baskıyı kurdu. 20. dakikada Selim ceza sahası içinde topa elle dokundu, hakem penaltı noktasını gösterdi. Gomis’in vuruşunu Serkan kornere tokatladı. Galatasaray son bölümde Feghouli ve Maicon ile gole çok yaklaşsa da, skor değişmedi ve Konyaspor soyunma odasına 1-0 önde gitti.

Değişiklikler sonuç verdi

Galatasaray ikinci yarıya Mariano-Linnes ve Donk-Sinan değişikliği ile gitti. Bu değişiklikler kısa sürede sonuç verdi. Sarı- Kırmızılılar 60’tan sonra daha atak oynamaya başladı. 69. dakikada Sinan ortaladı, Gomis kafayı vurdu ve skora denge geldi: 1-1. Bu golden birkaç dakika sonra ise Belhanda çok net bir fırsattan yararlanamadı. Terim’in öğrencileri oyunu üçüncü bölgeye yığdı. 86. dakikada ilk golün asistini yapan Sinan, jeneriklik bir gol attı: 2-1. Galatasaray bu skorla üç puanı alırken, derbi öncesi büyük moral buldu.

Bursaspor ve Karabükspor’u farklı mağlup eden Galatasaray bu iki maçta toplam 12 gol attı. Bu süreçte kalesinde gol görmeyen Sarı-Kırmızılılar ligin en moralli takımı durumunda. Son haftalarda Rodrigues, Gomis, Donk ve Serdar gibi oyuncuların bireysel performanslarının yanı sıra takım oyunu anlamında da formu yükselen Fatih Terim’in takımı farkı yakaladığı maçlarda golü aramaktan vazgeçmiyor. Galatasaray’da son dönemde hücumsal üretkenlik artarken Serdar’ın yüksek formunun yanı sıra Nagatomo’nun savunmanın solundaki sorunu çözmüş olması defansif başarıyı da getirdi. Bu sezon iç saha maçlarında rakiplerine göz açtırmayan Aslan’ın itici gücü taraftarı olacak. İyi bir kadrosu olmasına karşın ligde hayalkırıklığı yaratan Konyaspor ise Sergen Yalçın yönetiminde çıkacağı ilk maçında evine en az 1 puanla dönmek isteyecektir. Yeşil- Beyazlılar’ın savunma güvenliğini ön planda tutması muhtemel. İki takım için de büyük önem taşıyan maçta Galatasaray, Fenerbahçe derbisi öncesi hata yapmayacaktır.

Ön plana kim çıkar?

Ligde oynayacağı daha 10 maç olmasına karşın gol krallığını hemen hemen garantileyen Gomis çok formda. Yıldız oyuncu bitirici vuruşlardaki başarısıyla bu maçta da skoru belirleyen isimlerin başında gelecektir.

Bu istatistiğe dikkat!

Galatasaray, ligde Türk Telekom’da 14 maçtır yenilmiyor! En son Kasımpaşa’ya 6 Mayıs 2017’de 3-1 mağlup olan Aslan, ardından geçen sezon Osmanlıspor ve Konyaspor’a puan kaptırmazken, bu sezon tek puan kaybını derbide Fenerbahçe karşısında 0-0’lık beraberlikle yaşadı.

Kısa mesaj

Bu sezon evinde fırtına gibi esen Galatasaray, ligde kalma mücadelesi veren Konyaspor karşısında kritik bir maça çıkıyor. Galatasaray her zamankinden daha sabırlı ve dikkatli oynamalı.

Karabükspor’u 7-0 yenen Galatasaray ikinci yarıda tempoyu düşürmese muhtemelen lig tarihinin en farklı skorunu elde edebilirdi. Rakibin durumu, kadrosunun yetersizliği gibi bir bahaneye saklanıp, bu galibiyete gölge düşürmeye çalışmak ayıp olur. Çünkü böylesi maçlara konsantre olmak, olduktan sonra da bunu maç boyu sürdürmek hiç kolay bir mesele değil. Hele ki Karabük’lü iş adamları takımlarını motive etmek için bu maç öncesi pirim vereceğini açıklamışken! Onlara tavsiyem takımlarına ligde kalma yolunda yardım etmediler, bari düşerken rahat bıraksınlar. Koca camiaya bu gibi reklam kokan açıklamalar zarardan başka bir şey vermez.

Uzun uzun baktım

Maç ve bu prim meselesi hakkında bir çok şey daha söylenebilir ama benim için önemli olan başka bir konu var. 15 gün boyunca bir gün izin yapmadan sıkı çalışan Sarı-Kırmızılı oyuncuların galibiyet sonrası dönüş uçağında çektirdikleri fotoğraf. Tüm oyuncuların yüzüne tek tek uzun uzun baktım. Gördüklerim şu oldu. Öncelikle hepsi gerçek anlamda mutlu ve huzurluydu. Bu durum şampiyonluk yolundaki en büyük anahtar olacak. Gurur, arkadaşlık, samimiyet, inanç ve özgüven de bu karaden çıkarttıklarım oldu. Zaten hedefe ulaşmak için daha başka bir şeye de gerek yok. Ne demişler gözler kalbin aynasıdır.

Sonuç çıkaramadım

Bir diğer fotoğraftan daha az da olsa bahsetmek gerekir. Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz geçtiğimiz günlerde daha önce başkanlık ve yöneticilik yapmış isimlerle bir araya geldi. UEFA ile yapılacak kritik toplantı öncesi fikir alışverişi yapan ekipten nasıl bir sonuç çıktı bilinmez. Ama ben fotoğrafa baktığımda pek de bir sonuç çıkmayacağını düşünüyorum. Maalesef futbol takımının, uçakta verdiği fotoğraftaki bir duyguyu göremedim. Özellikle de Galatasaray’ın düzlüğe çıkartmak için en önemli değerlerin başında gelen samimiyeti göremedim.

Deplasman maçlarında sorun yaşayan Galatasaray, Karabükspor’a konuk oldu. Fatih Terim uzun bir aradan sonra bir lig maçında Mariano’ya ilk on birde şans tanıdı. Sarı-Kırmızılılar, maça öyle bir başlangıç yaptı ki Karabük ne olduğunu anlamadan gol yağmuru başladı. 5. dakikada Rodrigues soldan ortaladı, Feghouli kafayla altı pasa indirdi, Gomis dokundu ve top ağlara gitti: 0-1. 17’de ise Özgür ters bir kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi: 0-2. Bu golden sonra Karabük oyunda tamamen koptu. 18.,26 ve 32. dakikalarda 3 gol daha atan Gomis skoru 5-0’a getirdi. 40’ta ise Rodrigues topu ağlara gönderdi ve maç 6-0’a geldi. Mücadeleye çok iyi başlayan ve bir an olsun ciddiyetten kopmayan Galatasaray fişi çok erken çekti. Aslan soyunma odasına 6-0 önde gitti.

Perdeyi Sinan kapattı

Galatasaray ikinci yarıya daha düşük tempoda oynasa da oyunu rakip yarı alana yıktı. Uzun süreli bir sakatlıktan dönen Fernando da haftalar sonra oyuna girdi. Atak futboluna devam eden Sarı-Kırmızılı takımda oyuna sonradan giren Sinan 64. dakikada farkı yediye çıkartan golü attı: 0-7. İlk dakikadan beri sadece golü düşünen ve sürekli akın eden Fatih Terim’in takımı sahadan 7-0’lık galibiyetle ayrılarak liderliğini sürdürdü.

Bursaspor karşısında iyi futbol oynayarak liderlik koltuğunu geri alan Galatasaray’da moraller yerinde. Daha önceki karşılaşmalarda iyi futbolunu maçın tamamına yaymakta zorlanan Sarı- Kırmızılılar sahadan 5-0 galip ayrılırken bu kez 90 dakika etkili bir performans sergiledi. Ligden düşmesine kesin gözüyle bakılan Karabük her ne kadar iyi durumda olmasa da güçlü rakipleri karşısında elinden gelenin en iyisini yapacaktır. Fatih Terim’in takımı ise önündeki zorlu fikstür öncesinde bu deplasmandan mutlaka üç puanla dönmek zorunda. Galatasaray’ın bunu yapabilecek kadro kalitesinin olmasının yanı sıra motivasyonu da yüksek. Terim ve öğrencileri kalitelerini sahaya yansıtacaktır.

Kısa mesaj

Bu sezon deplasman maçlarında sorunlar yaşayan Galatasaray için Karabük’te oyananacak mücadele kağıt üzerinde kolay gözüküyor. Fakat unutulmaması gerekiyor ki kötü bir sezon geçiren Karabük ligde kalma umudunu sürdürmek için kazanmak zorunda. Aslan’ın ciddiyeti bir an olsun bırakmaması gerekir.

Ön plana kim çıkar?

Fatih Terim’in göreve gelmesi ile birlikte performansını zirveye çıkaran Rodrigues’e bu deplasmanda da çok iş düşecek. Topu son bölgeye taşıma konusunda mevcut kadronun en etkili ismi olan başarılı oyuncu, Galatasaray’ın en büyük kozu olacak.

Bu istatistiğe dikkat!

Galatasaray deplasmanda oynadığı son yedi lig maçının altısını kaybetti (1G).