Akhisar deplasmanı hazırlıklarını sürdüren Galatasaray’da Florya’nın kapıları bir kez daha basına açıldı. Son yıllarda belki de hiç izleyemediğim kadar antrenmanı Fatih Terim’in tekrar göreve gelmesi ile takip etme şansı yakaladım. Son 3 maça girilirken Galatasaray’a bahardan öte yaz gelmiş adeta. Beşiktaş galibiyeti takımın moralini ve özgüvenini zirveye çıkartmış. Yüzü gülmeyen tek bir kişi bile yok. Taffarel, Hasan Şaş ve Ümit Davala sadece hoca görevinde değil aynı zamanda neşe kaynağılar. Bu süreçte takımını stersten uzak tutmaya çalışan Fatih Terim bir yandan da oyuncularının rehavete kapılmamalarını sağlıyor, her hareketiyle “Daha işimiz bitmedi” mesajını veriyor.

İyi kadro yetmez...

Özellikle Terim’in rahat ve özgüvenli duruşu tüm Florya’ya geçmiş durumda. Zaten şampiyonluk da böylesi detaylarla geliyor. Ne kadar iyi bir kadronuz olursa olsun eğer huzurlu, özgüvenli ve birlikte mücadele etmekten zevk alan bir ekip değilseniz hedefe ulaşamazsınız. Ben Florya’da huzuru, özgüveni ve birlikteliği gördüm.

Beşiktaş galibiyeti ile şampiyonluk yolunda çok büyük bir avantaj yakalayan Galatasaray’da tahmin edilebileceği gibi keyifler yerinde. Derbide oynanan güzel futbol, oyuncu ve taraftarın bir kez daha kenetlenmesi kalan üç maç için en önemli artı olacak. ‘Galatasaray büyük maç kazanamıyor’ algısı Fatih Terim yönetiminde ‘Galatasaray buradan şampiyonluğu’ vermeze döndü. Spor camiasının büyük bir bölümü bu şekilde düşünürken, geçmişe bakılınca bunu destekleyen bir çok etkenin de olduğu ortada. Fakat bu sezon işler diğer yıllara oranla farklı. Her ne kadar Beşiktaş’ın şansı büyük ölçüde kalmasa da Başakşehir ve Fenerbahçe şampiyonluk için hala çok iddialı.

Hiç kolay değil

Fatih Terim’in bu tabloda takımını rehavetten uzak tutacak tecrübesi var. Geldiği günden bu yana takım içi birlikteliği sağlamak için mesaisinin büyük bölümünü harcayan Terim, son üç maçta da ne yapılması gerekiyorsa yapacaktır.

Kalan 270 dakikalık bölümde öncelikle Akhisar maçını kazanmak gerekiyor. Derbinin üzerine alınacak deplasman galibiyeti her anlamda büyük kazanç. Fakat böylesi kağıt üzerinde kolay görünen maçlar bu sezon Sarı-Kırmızılılar’ın başına çok iş açtı. Şimdi ise telafisi olmayan bir noktaya gelindi. Kalan üç maçta şampiyonluğun gelmesi için konsantrasyon şart. Bu nokta da Galatasaray’ın en büyük şansı takımın başında Fatih Terim’in olması.

Ligin kaderini direkt etkileyecek maçta Galatasaray, Beşiktaş’ı konuk etti. Galatasaray’da beklendiği gibi Serdar’ın yokluğunda savunmada Maicon-Denayer ikilisi görev yaptı. Beşiktaş’ta ise ağrısı olan Atiba’nın yerine, Tolgay forma giydi.

Fernando kilidi açtı

Mücadelenin ilk bölümünde iki takım da orta alanda topa sahip olmaya çalıştı. Galatasaray bu anlarda daha hareketli ve daha fazla ileride görünen taraftı. Oyun tempo olarak iyi olsa da, pozisyon açısından vasatı aşamadı. 20. dakikada Negredo çok net bir pozisyondan yararlanamadı. Beşiktaş’ın bu dakikada öne geçmesi işten bile değildi. 23’te ise Nagatomo’nun başlattığı atağı, Fernando nefis bitirdi ve takımını öne geçirdi: 1-0. 36’da ise Gomis karşı karşıya pozisyonda topu Fabri’ye nişanladı. İlk 45 dakikayı Galatasaray, Fernando’nun attığı tek golle önde kapattı.

Kanatlar devreye girdi

İkinci yarıya skor dezavantajı ile giren Beşiktaş, daha fazla risk almaya başladı. Galatasaray ise orta alandaki baskısını daha da artırdı. Bu yarıda Feghouli ve Rodrigues sorumluluk alma konusunda istekliydi. Karşılıklı ataklarla hız kazanan maçta hem Galatasaray hem de Beşiktaş gollük ataklar yakaladı. 66. dakikada Tosiç, Gomis’i ceza sahasında düşürünce hakem penaltı noktasını gösterirken Tosiç’i de kırmızı kartla oyun dışına gönderdi. İkinci yarı akın akın gelen Galatasaray bu kez hata yapmadı. 70. dakikada Rodrigues ceza sahasına soldan girdiği pozisyonda topu düzeltti ve bitirici vuruşla golü yaptı: 2-0. Golden sonra Beşiktaş tam anlamıyla düştü. Galatasaray maç boyunca sergilediği disiplinli oyunla ve özellikle ikinci yarıdaki üstün futboluyla, galibiyeti sonuna kadar hak etti. Sahadan 2-0 galip ayrılan Aslan şampiyonluk için dev bir adım attı.

Hafta boyunca kargaşadan, polemikten uzak bir şekilde derbiye hazırlanan Galatasaray bu anlamda rakibine oranla çok daha huzurlu. Beşiktaş cephesi ise kupadaki olaylı Fenerbahçe maçının tartışmları arasında zorlu mücadeleye hazırlandı. Florya’dan hafta boyunca pozitif haberler gelirken tek eksik Serdar Aziz olacak. Son dönemin en formda isimlerinin başında gelen Serdar’ın yokluğu savunmada sorun yaratabilir. Gerek Maicon’daki düşüş gerekse Maicon - Denayer ikilisinin yan yana fazla oynamaması bu bölgede handikap olabilir.

Yine önde oynayacak

Terim’in gelişinden bu yana rakibine önde basan, savunmasını dahi hücum bölgesinde başlatan Galatasaray yine benzer bir anlayışla sahada olacak. Lig şampiyonluğuna direktetki edecek karşılaşmada Galatasaray’ın en büyük avantajı şüphesiz taraftarı olacak. Fakat bu desteğin maçı kazanmak için yetmeyeceği kesin. Orta alanda Feghouli ve Belhanda geldikleri günden bu yana ortaya koydukları futbolun dışında bir oyun oynamazlarsa, Rodrigues son pas ve şut tercihlerinde yüksek isabet sağlamazsa güçlü Beşiktaş savunmasını aşmak hiç de kolay değil. Oyunun kilit bölgesi olan orta sahada Galatasaraylı oyuncuların her zamankinden fazla mücadele etmeleri gerekir. Terim’in takımının maçı kazanması için öncelikle orta sahayı kazanması gerekir.

Ön plana kim çıkar?

Galatasaray’ın 10 numarası Belhanda, bu maçta hem 8 hem 10 numara gibi oynamak zorunda. Yıldız oyuncunun ne yapacağı Galatasaray’ın alacağı sonucu da belirleyecek.

Başakşehir galibiyeti ile moral bulan Galatasaray, Türkiye Kupası’nda Akhisar’a elenerek büyük şok yaşadı. Elinde sadece lig şampiyonluğu kalan Sarı-Kırmızılı takım zorlu maçta Alanyaspor’a konuk oldu. İdeal kadrosuyla sahaya çıkan Fatih Terim, orta alanda Fernando-Donk ikilisine görev verirken Selçuk’u yedek bıraktı.

Tempo Galatasaray’a yaradı

Mücadele çok yüksek tempoda başladı. Galatasaray iki kanattan da etkili gelirken Alanyaspor orta alanı boş bıraktı. 4. dakikada Rodrigues vurdu, kaleciden dönen topu Gomis tamamladı: 0-1. Golden sonra ev sahibi etkili geldi. Bu bölümde Galatasaray savunmada açıklar verdi. Hızlı atakla çıkan Sarı- Kırmızılı takım ikinci golü bu tarz bir atakla buldu. 17’de Mariano içeri ortaladı, Tzavellas ters bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 0-2. Alanyaspor bu golden sonra da atak futbolundan vazgeçmedi. 22. dakikada Fernandes ceza sahası dışından çok güzel vurdu ve fark bire indi: 1-2. Yarım saatin ardından iki ekip de tempoyu düşürdü. Galatasaray oyunun büyük bölümüne hakim olduğu karşılamanın ilk yarısını 2-1 önde kapattı.

Sinan ipten aldı

Maçın ikinci yarısı da yüksek tempoda başladı. Alanyaspor daha cesur ataklar yaparken Galatasaray orta sahası ve orta alanı oyundan düştü. 53. dakikada Rodrigues çok net bir pozisyondan yararlanamadı. 60’ta ise Mariano’nun riskli pasında Serdar, rakibini ceza sahasında düşürdü, hakem ‘penaltı’ dedi. Emre topun arkasına geçti ve skora denge geldi: 2-2. Golden sonra ev sahibi takım galibiyet için her şeyi yaptı. Maçın son bölümünde ise oyun Alanya’nın istediği duruma geldi. 82. dakikada ise Mariano harika bir pasla Sinan’ı gördü. Sinan dar açıdan harika vurdu ve takımını bir kez daha öne geçirdi: 2- 3. Bu golle maçı kazanan Galatasaray altın değerinde bir üç puan aldı.

Akhisarspor’a 2-0 yenilerek Türkiye Kupası’na veda eden Galatasaray’da moraller bozuk. Fakat Alanya karşısında kupa maçından çok farklı bir 11’in sahada olacağını düşünürsek, Galatasaray bu durumu kolay atlatacaktır. Fatih Terim ve öğrencileri bir kez daha avantajı ellerine geçirmişken Gençlerbirliği maçının benzeri bir hatanın telafisi olmadığını biliyorlar. Galibiyet için yapılması gereken en önemli şey, sahada ruhunu yansıtan bir Galatasaray olmalı. Kendi evinde taraftarının desteği ile başarılı olan Sarı- Kırmızılılar artık deplasmanda da coşkulu ve hırslı futbolu sahaya yansıtmalı.

Son haftaların en zoru

Bir gerçek var ki son haftalarda puan puana girilen şampiyonluk yarışında iyi futbol oynamaktan öte sonuca gitmeyi bilen, stratejisine sadık kalan taraf şampiyonluk ipini göğüsleyecek. Bu sebeple Alanya maçı, Galatasaray’ın kalan haftalardaki en zor maçı olacaktır. Hem rakibin alt sıralardan kurtulmak üzere olması hem de ofansif gücünün iyi olması, Terim’in takımına zorluk çıkarabilecek olsa da, Galatasaray bu kez deplasmanda hata yapmayacaktır.

Ön plana kim çıkar?

Gomis bugünkü deplasmanda istediği türden bir savunmaya karşı oynayacak. Yıldız oyuncu güçlü fiziği ve bitirici vuruşları ile maçın kaderine direkt etki edecektir.

Bu istatistiğe dikkat!

Galatasaray, Karabük’e 7 gol attığı deplasman maçındaki sonraki 2 dış saha mücadelesinde de gol bulamadı. Aslan, Fenerbahçe ile 0-0 berabere kaldı, Gençlerbirliği’ne 1-0 yenildi.

Kısa mesaj

Kulübeden verim alamayan Galatasaray’da ilk 11’de görev yapan oyuncular maç boyunca ayakta durmak zorundalar. Çünkü kulübede oyunun kaderini değiştirebilecek bir oyuncu yok.

Adnan Polat söyleyeceklerini hiç eğmeden bükmeden direkt söyledi. Bu seçimde aday olmayacağını dile getirirken, kapıyı da kapatmadı.

Önünüzdeki dönemler için planlarının olduğu kesin. Satır aralarında da Cengiz’e desteğini gizlemeyen Polat’ın, kongrede oyunu kime vereceği belli.

Kulüpteki tüm detaylara hakim olduğu gözlenen Adnan Polat ’ın, uzak kaldığı dönemlerde de aslında yakın takipte olduğu kesin. Kırgınlıkların büyük bölümü geçse de, Polat’ın bir kesimi hâlâ affetmediği, konuşmalarından anlaşılıyor.

Şampiyonluk yolunda iki takım için de büyük önem taşıyan maçta, Galatasaray ve Başakşehir karşı karşıya geldi. Kadroda sürprize imza atan Fatih Terim, Maicon’un yerine Denayer’e, Selçuk’un yerine de Donk’a forma verdi.

Pozisyonsuz ilk yarı

Taraftarının desteği ile maça hızlı başlayan Galatasaray, ilk on beş dakikalık bölümde oyunu rakip yarıda oynasa da, ceza alanına giremedi. Başakşehir ise özellikle orta alanda etkili oldu. 20. dakikadan sonra istediği oyunu sahaya yansıtmaya başlayan konuk takım, Sarı-Kırmızılılar’ın da hızını kesti. Cim Bom’da Belhanda ve Feghouli aksayınca, bir çok atak başlamadan sona erdi. İki ekip de skoru değiştiremeyince soyunma odasına 0- 0’lık eşitlikle gitti.

Mariano’dan ekstra gol

İkinci yarı aynı tempoda başlasa da, Galatasaray daha önde oynadı. İlk 45 dakikada olduğu gibi Mariano’nun kanat ortaları ile pozisyon arayan Sarı-Kırmızılılar sonuç alamadı. 60’ta Mariano topla beraber içeri kat etti. Ceza sahası dışında vuruşunu yapan başarılı oyuncu, harika bir gol attı: 1-0. Golden sonra Fatih Terim’in takımı daha öz güvenli bir oyun ortaya koydu. Başakşehir ise temposunu kaybetti. Abdullah Avcı yaptığı değişiklikler ile takımına müdahale etse de, istediği oyunu sahaya yansıtamadı. İkinci yarıda takım olarak iyi mücadele eden, oyun disiplininden kopmayan Galatasaray’da uzatma anlarında kornerden gelen topa kafayı Serdar vurdu, Adebayor’a çarpan top skoru belirledi: 2-0. Aslan bu galibiyetle liderlik koltuğunu geri aldı.