Geçtiğimiz hafta Beşiktaş’a deplasmanda mağlup olan Galatasaray’da kötü futbol ve kötü sonuçlara bir yenisi eklendi. Takımdaki temel problemleri çözemeyen Fatih Terim derbi sonrası düzenlediği basın toplantısında köklü değişim sinyalleri verdi. Terim’in mücadelelerinden memnun olmadığı oyuncuların başında gelen Mariano, Belhanda ve Feghouli’yi yedek soyundurması muhtemel.

Bu değişimin sahaya nasıl yansıyacağı bilinmez ama Rize maçı Sarı-Kırmızılılar için çok kritik bir hal aldı. Terim’in takımı saha içerisindeki taktiksel başarıyı göstermenin yanı sıra psikolojik olarak da ayakta kalmak zorunda. Bunun için de daha fazla oyunda kalıp son bölgeyi etkili kullanmak zorundalar. Eğer Beşiktaş derbisi ve birçok mücadelede olduğu gibi işlevsiz bir orta saha ve ruhsuz bir takım sahada olursa sonuç yine hüsran olacaktır. Fatih Terim’in oyuncu tercihleri ve özellikle son bölgedeki ortaya koyulacak futbol maçın skorunu belirleyecektir.

Ön plana kim çıkar?

Takımın ayakta kalan ender oyuncularından olan Nzonzi’ye bu maçta da büyük iş düşecek. Başarılı oyuncu hem savunmaya vereceği destekle hem de isabetli pas oranıyla maça damga vurabilir.

Kısa mesaj

Art arda alınan kötü sonuçlar Rize maçını Galatasaray açısından adeta final niteliğine getirdi. Sarı- Kırmızılılar aksi bir sonuçta her ne kadar ligin başı olsa da ciddi bir kırılma yaşayacaktır. Fatih Te rim’ in takımı her anlamda sahada yüzde yüzü ile olmalı.

Hem ligde hem de Avrupa’da sorunlar yaşayan Galatasaray son derece kritik bir maça çıkıyor. Bu sezon çıktığı mücadelelerde skor üretme konusunda problemlerini çözemeyen Sarı-Kırmızılılar için hem puan açısından hem de psikolojik açıdan Beşiktaş derbisi büyük önem taşıyor. Özellikle son yollarda derbilerde de kazanmakta zorlanan Fatih Terim’in takımı birçok olumsuzluğu tersine çevirmek zorunda. Hafta içerisinde Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid’e 1-0 yenilen Galatasaray’da maça skordan çok Belhanda ile taraftarlar arasında yaşanan olaylar damga vurdu.

Üst üste alınan kötü sonuçlar hem takımı hem de tribünleri germiş durumda. Terim ve takımı buradan üç puanı almak istiyorsa orta alanda çok daha yaratıcı ve üretken olmalı. Eğer bunu yapıp topu son bölgede iyi kullanırlarsa golü bulmakta zorlanmayacaklardır. Özellikle erken bir gol bulmaları halinde kötü günler yaşayan rakiplerini büyük bir baskı altına alabililer. Çünkü Beşiktaş’ta da taraftar - takım - Abdullah Avcı üçgeninde işler hiç de iyi gitmiyor. Sarı- Kırmızılılar orta alanı hem defansta hem de hücumda iyi organize ederse kadro kalitesi ile sahadan istediğini alabilir.

Ön plana kim çıkar?

Galatasaray gol yollarında her ne kadar etkili olmasa da Andone hırsı ve mücadelesi ile öne çıkıyor. Rumen oyuncu istediği topları alırsa maça damga vurabilir.

Kısa mesaj

Galatasaray eğer erken bir gol bulursa derbinin tüm enerjisini kendisine pozitif olarak çevirebilir. Bunun için de ileri bölgede hem pas hem de şut yüzdesi yüksek olmalı.

Real Madrid karşılaşmasında 67. dakikada oyundan alınan Belhanda, taraftarların protestosuna verdiği küfürlü cevapla aslında çok da şaşırtmadı. Çünkü ilk değildi bu durum. Daha önce de Trabzon deplasmanı dönüşünde yine bir Galatasaray taraftarına benzer bir tepkide bulundu. Belhanda’nın bu küfürbaz tavrı yönetim ve teknik heyet tarafında affedilir mi bilmem ama taraftarın nezdinde bu çok da mümkün görünmüyor.

Gelişi bile yanlış oldu

Aslında durumu anlamak için belki de Belhanda’nın Galatasaray’a geliş sürecine bakmak gerekiyor. Sneijder’ın ayrılma süreci henüz resmiyete dökülmeden Belhanda’ya 10 numarayı vermek yanlış bir stratejiydi. Bu hamle Sneijder’a büyük değer veren taraftarların Belhanda’dan beklentilerini yükseltti. Ve bu beklentiler hiçbir zaman karşılanmayınca en çok eleştirilen isim oldu Faslı oyuncu. Belhanda son iki sezonda kazanılan kupalarda kadroda olsa da bireysel olarak hiçbir zaman bir Sneijder ve ‘10 numara’ olamadı. Ondan beklenen büyük maçlarda skoru değiştirmesi, sorumluluk alması ve liderlik etmesiydi. Fakat o bunların hiçbirini yapmadı. Büyük maçların hemen hemen hiçbirinde sorumluluk almadı. Hatta o kadar ki, mevkisinin ne olduğu konusunda da ciddi tartışmalar oldu.

Beklentilerin altında kaldı

Gerçek şu ki Belhanda büyük beklentilerin altından kalkamadı. Galatasaray’ın lige ambargo koyduğu, Avrupa’da zaferden zafere koşan kadrosundaki birçok oyuncu bile zaman zaman protestodan nasibini aldı. Hocan seni kenara alırken taraftar seni protesto ediyorsa efendi gibi başını eğip gideceksin. Çünkü bu taraftar sana çok sabretti. Ne taraftara ne de ısrarla arkanda durduğu için eleştirilen Fatih Terim’e bunu yapmaya hakkın yok. Sen çık oyununu oyna, camia seni zaten bağrına basar.

Taraftardan özür dilemeli

Bundan sonra yapılacak şey Belhanda’nın taraftarı tatmin edecek bir özür dilemesi. Göstermelik veya mecburiyetin dışında bir özürden bahsediyorum. Bunu yaparsa her ne kadar Fatih Terim’in kredisini kullanacak olsa da bir barış sağlanabilir. Tabi bunun yanı sıra gerçek bir yıldız ve 10 numara gibi oynaması gerekiyor.

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi A Grubu üçüncü maçında Real Madrid’i konuk etti. İki takım için de üç puanın büyük önem taşıdığı mücadeleye Galatasaray beklenen 11’le çıktı.

Seri’den büyük hata

Real Madrid maçın başında kalemize etkili gelse de ilerleyen dakikalarda toparlandık. Maçta dengeyi kuran Galatasaray orta alanda Seri’nin hatalı pasları ve Belhanda’nın kaçak oyunu ile bir türlü istediği pozisyonları yakalayamadı. 18’de Seri, hatalı pasla topu Real Madridli oyunculara verdi. Kross ceza sahasında topla buluştu ve golü yapmakta zorlanmadı. 0-1. İlk yarı boyunca oyun kalitesi vasatı aşamazken Sarı-Kırmızılılar’da orta alan oyuncuları daha etkili olsa skoru bulmaları zor olmayacaktı.

İstemek yetmedi

Fatih Terim ikinci yarıya Donk- Feghouli değişikliği ile başladı. Bu hamle ile taktiksel olarak da değişime giden Galatasaray daha fazla önde oynadı. Fakat gol için risk alan Sarı- Kırmızılılar savunmada da açıklar verdi. 53. dakikada Benzema, ceza sahası içerisinde Luyindama’ya rağmen vuruşunu yaptı, Muslera son anda golü engelledi. 65’te Hazard, Muslera’dan sıyrılıp vuruşunu yaptı, top üst direkten döndü. Terim’in takımı her ne kadar daha fazla ileride gözükse de yine organize olamadı. Temsilcimiz ikinci yarıda beraberlik golünü arasa da bu çaba sonuç vermedi. Galatasaray gruptaki üçüncü maçında rakibine 1-0 yenilerek bir üst tur için işini bir hayli zora soktu.

Milli aradan sonra Sivasspor’u konuk eden Galatasaray’da Fatih Terim geniş çaplı bir revizyona gitti. Lemina ve Falcao’nun sakatlığı, Mariano’nun cezasının yanı sıra Terim, Seri’yi yedek soyundurdu. İlk on dakikalık bölümde artık klasik oyun anlayışı ile sahadaydı. Sarı-Kırmızılılar oyuna hakim olmak isterken yine yana ve geriye paslarla rakip kaleye gidemedi. Sivasspor ise daha etkili ataklar yaptı. 14. dakikada Mert ceza sahası içerisinde şutunu attı, Muslera son anda topu çeldi. 20’de yine Mert müsait durumda vurdu, Muslera yine net bir golü çıkarttı. Devam eden Sivasspor akınında top direkten döndü. Galatasaray’ın bunaldığı anlarda Andone sahneye çıktı. 21. dakikada Rumen oyuncu ceza sahası dışından vurdu, top ağlara gitti: 1-0. 33’te Emre Mor pasını Babel’e verdi. Babel önünü boşaltmak isterken topla fazla oynayınca şutu yerleşen savunmadan döndü. 41. dakikada Appindangoye, Andone’yi ceza sahasında düşürdü ve hakem penaltı noktasını gösterdi. Andone kendisinin ve takımının ikinci golünü attı: 2-0.

Sivas yakalayamadı

48’de Sivasspor’da Cofie ikinci sarıdan oyun dışı kaldı. Galatasaray rakibinin on kişi kalması ile daha rahat hücum etti. İkinci yarıdaki ilk atağını 70’te yapan Sivasspor golü buldu. Uğur’un sağdan çıkarttığı pası Kone kale sahasında tamamladı ve top ağlara gitti: 2-1. Şok uzun sürmedi. 74’te Babel ceza sahasına girer girmez sol çaprazdan çok şık vurdu ve fark tekrar ikiye çıktı: 3-1. Sarı-Kırmızılılar son bölümde etkili ataklar geliştirse de skoru değiştiremedi. Sivasspor ikinci yarıdaki ikinci atağında yine golü buldu. Erdoğan oyuna girer girmez golü yaptı ve skor 3-2’ye geldi.

Milli aranın ardından Sivasspor’u konuk edecek olan Galatasaray önemli bir viraja giriyor. Sarı-Kırmızılılar’ın art arda oynayacakları Sivasspor, Real Madrid ve Beşiktaş mücadeleleri sezonun geri kalanı için belirleyici olacaktır. Sezon ilk yedi maçında sadece altı gol atabilen Fatih Terim’in takımının temel sorunu son bölgede takım halindeki yetersizlik. Lige verilen ara öncesindeki Gençlerbirliği maçında bu durum zirve yaptı. Özellikle iyi savunma yapan Sivasspor karşısında Galatasaray’ın işi çok daha zor olacak. Eğer bu maçta erken bir gol bulunamazsa takım üzerindeki stres artar. Terim’in takımının golü bulup baskıyı arttırmak isterken kalesinde de açık vermemesi gerekiyor. Bunun için de takım olarak iyi mücadele etmesi gerekiyor. Aksi bir sonuç takımda büyük kırılmaya neden olabilir.

Kısa mesaj

Alışılmışın dışında bir sezon yaşayan Galatasaray gol yollarında ciddi sorun yaşıyor. Kaleye gitmekte dahi zorlanan Sarı-Kırmızılılar skoru lehine çevirmekte gecikirse kendi evinde oynamasına rağmen taraftar baskısını hissedebilir..

Ön plana kim çıkar?

Son lig maçında sakatlığı nedeniyle son anda kadrodan çıkartılan Seri bu maçta orta alanı yöneten kişi olacak. Yıldız oyuncu gününde olursa Galatasaray’ın işi daha kolay olur.

Arnavutluk’u İstanbul’da 1-0 yenerek EURO 2020 yolunda dev bir adım atan Milli Takımımız, Fransa’ya konuk oldu. Son derece kritik mücadeleye Şenol Güneş, bir önceki maçın 11’ine göre hem taktiksel hem de kadro seçiminde değişikliğe gitti.

Mert izin vermedi

Maçın başında Fransa oyunu ceza sahamızın hemen önünde oynamak istese de, Ay-Yıldızlılar buna reaksiyon vermekte zorlanmadı. Şenol Güneş’in öğrencileri özellikle orta sahada alan bırakmayarak Fransa’yı durdurmayı tercih etti. Fransa ilerleyen dakikalarda kendi sol kanadını daha etkili kullanmaya başladı. Biz ise savunmada Çağlar ve Merih ile rakibimize karşı koyduk. 17. dakikada önce Griezmann vurdu Mert çıkartı, dönen topu Sissoko tamamlamak istedi, Mert bir kez daha gole izin vermedi. 20’de Fransa Griezmann ile tehlike yakalasa da, Mert yine başarılıydı. 24. dakikada Sissoko ceza sahası içerisinde vuruşunu yaptı, top bir kez daha Mert’in ellerinde kaldı. Millilerimiz takım olarak iyi bir mücadele ortaya koysa da kazanılan topları rakibe çok kolay verince, çok fazla efor sarf etmek zorunda kaldık. Mert’in başarılı oyunu ile soyunma odasına 0-0’lık eşitlikle gitmeyi başardık.

Altın kafa Kaan

Şenol Güneş ikinci yarıya Okay-Hakan değişikliği ile başladı. 60. dakikada Hakan indirdi Burak ceza sahası içerisinde vurdu, top az farkla üstten auta gitti. 76. dakikada Giroud kornerden gelen topa kafayı vurdu ve top ağlarımıza gitti: 1-0. 81. dakikada Hakan serbest vuruştan ortaladı, Kaan kafayı vurdu ve skora denge getirdik: 1-1. Mücadele boyunca oyun disiplininde kopmayan, takım olarak ayakta kalan Ay Yıldızlılarımız Fransa ile deplasmanda 1-1 berabere kaldı. Bu bir puanla EURO 2020 kapısını tamamen açan Millilerimiz geri sayıma geçti.

EURO 2020 Elemeleri H Grubu’nda mücadele eden Milli Takımımız, Arnavutluk’u konuk etti. Bizim için son derece kritik bir öneme sahip olan mücadeleye Şenol Güneş, Burak-Cenk ikilisi ile başladı.

Oyun çok durdu

Maçın ilk dakikalarından itibaren sert bir futbol ortaya koyan Arnavutluk, ilk on dakikalık bölümde üç sarı kart gördü. Konuk takım bunun yanı sıra oyunu duraklatmak için fazlasıyla çaba gösterdi. Özellikle ilk yarım saatlik bölümde oyun o kadar fazla durdu ki, topu sahada görmek çok zordu. Bu da oyun kalitesinin düşmesine neden oldu. Hem rakip takımın futbol oynamayı düşünmemesi hem de hakemin oyunu gereksiz kesintiye uğratması ilk yarının temposuna yön verdi. İlk kırk beş dakikada aradığımız golü bulamayınca soyunma odasına 0- 0’lık eşitlikle gidildi.

Altın kafa Cenk

Millilerimiz ikinci yarıya daha istekli başladı. Orta alandan hızlı çıkan Ay Yıldızlılar rakip ceza alanında etkili olmaya başladı. 50. dakikada Ozan ceza sahası içerisinde vurdu, kaleci son anda topu çeldi. Arnavutluk fizik olarak oyundan düşmeye başlayınca hücumda çoğalmamız zor olmadı. 67’de Hakan vurdu, top az farkla yandan auta gitti. Son dakikaya kadar golü aradığımız maçta Cenk çıktı sahneye. 90. dakikada yıldız oyuncu rakip savunmanın hatasında kafayı vurdu ve topu ağlara gönderdi: 1-0. Millilerimiz bu golle üç puanı alarak Avrupa Şampiyonası kapısını sonuna kadar araladı.