‘’Beşiktaş'ta suç ve ceza!‘’
Geçici başkan, geçici teknik direktör ve geçici olmayan derin bir kaos... Ortaya dökülen büyük sırlar. Yaklaşık 2 aydır ödenmeyen maaşlar, 1,5 ay içinde bulunması gereken 30 milyon Euro... Haziran'a kadar toplamda 80 milyon Euro... Her gün yeni bir açıklama ve sürekli panik hali... Saha da farkı mı... Ligde 13 puanlık fark, Avrupa'da büyük prestij kaybı, hedefsiz bir şekilde savrulan bir takım... 14 yıldır kalbinden takip ettiğim Beşiktaş'ta böyle bir yıkım görmedim. Durum o kadar vahim ki asırlık çınarın efsanesi bile Ümraniye'ye gelip görev almak istemiyor.
Hatay kaybı, bağıra bağıra geldi!
Hasan Arat öncesi başkan Ahmet Nur Çebi, gelir-gider dengesini oturtup maaşları zamanında ödedi; 'bununla mı övünüyorsun' denildi. Bugünkü tabloya baktığımızda 'övünülmeliymiş' diyorum. Şu anda hem maddi hem de manevi olarak Beşiktaş'ın kaybı çok büyük. Beşiktaş, karanlık bir kuyuya itilmişken futbolcuların da maksimumunu vermesi beklenemezdi. Hatayspor karşısında puan kaybı, adeta bağıra bağıra geldi. Ligde kazanamama serisi 5 maça çıktı ama son 1 hafta şok üstüne şok yaşayan Beşiktaş Camiası'nda önemli bir etki yaratmadı, çünkü yara o kadar derin ki artık yeni darbeler incitmiyor...
Siyahtan başka renk yok!
Samet Aybaba'nın açıklamaları ve gelişmelere bakılırsa birileri bir suç işledi... Ama cezasını Beşiktaş Camiası çekiyor. Hüseyin Yücel, kaçmayı değil savaşmayı seçti. Mayıs'a kadar yolu çok uzun. Dayanabilecek mi göreceğiz. Mete Vardar, Onur Göçmez ve Feyyaz Uçar üçlüsünden biri desteğini çektiği an bu masa dağılır. Mayıs'a kadar Beşiktaş'a, siyahtan başka renk gözükmüyor!
‘’İyi tatiller Bronckhorst‘’
Milli araya lider Galatasaray'ın 10 puan gerisinde giren Beşiktaş, 2 haftalık süreçte hiç iyi hazırlanmadı. 10 Kasım'daki Başakşehir beraberliği sonrasında takım, 11 Kasım'ı dinlenerek geçirdi. 12, 13 ve 14 Kasım'da yapılan antrenmanları; Giovanni van Bronckhorst'un yardımcıları yönetti. 15, 16, 17 ve 18 Kasım'daki 4 günlük süreyi izinli geçiren oyuncular, 19 Kasım'da Giovanni van Bronckhorst'a kavuştu. Hollandalı teknik adam, 20 Kasım'daki idman sonrası takıma 1 günlük izin daha verdi ve futbolcular, 21 Kasım gününü de tatil yaparak geçirdi. 22 ve 23 Kasım'daki çalışmalarla hazırlıklar tamamlandı. Yani Beşiktaş, milli aradaki 2 haftalık bölümde 6 gün izin yaptı, 4 gün de teknik direktörü olmadan çalıştı. Futbolcular, 2 haftalık süreçte sadece 4 gün Giovanni van Bronckhorst yönetiminde antrenman yaptı.
Tutunacak tek dal Talisca...
Beşiktaş Camiası, bir umut Göztepe maçıyla tekrar çıkışa geçmeyi beklerken milli arayı 10 puan geride değil de 10 puan önde gibi rahat geçiren Giovanni van Bronckhorst, 4-2'lik şok sonuçla şampiyonluk yarışında havlu attı. Farkın 13'e çıkmasıyla Beşiktaş ve Bronckhorst'un arasındaki gönül bağı koptu. Gelelim bundan sonraki sürece... Sayın Başkan Hasan Arat, Mayıs'taki seçimde aday olacak mı, olmayacak mı? Bunu kendi ağzından en yakın süreçte bizzat açıklamalı. Eğer aday olacaksa Beşiktaş, Fenerbahçe derbisine yeni teknik direktörüyle başlamalı. Kulübün seviyesine yakışır bir yeni hocayla beraber; Anderson Talisca da alınarak camiaya gelecek sezon için tutunacak bir dal verilmeli.
Noel ve yılbaşını birleştirmeli...
Gelelim Giovanni van Bronckhorst'a... Göztepe maçı sonrası yaptığı açıklamalarla Beşiktaş'ın büyüklüğünün farkında olmadığını bir kez daha gösteren genç teknik adama Noel'de şimdiden iyi tatiller dilerim. 25 Aralık'a kadar Beşiktaş'taki görevi muhtemelen sona ereceği için Noel tatilini, yılbaşıyla birleştirmesini öneririm. Noel için kendisiine Colmar'ı tavsiye ederim. Eğer tatilini Fransız Alpleri'nde geçirmek isterse Chamonix ve Mont-Blanc'da, İsviçre'den vazgeçemeyenlerden ise Zermatt ve Saint-Moritz'de iyi keyifler dilerim.
‘’Semih, sezona şimdi başladı!‘’
Beşiktaş, Malmö maçına krizin kıyısında çıkmıştı ama korkulan olmadı... Kara Kartal, taraftarı önünde kazanarak ligdeki kötü gidişatın ardından Avrupa'daki şahlanışını sürdürdü. Bu galibiyetle, başkanından futbolcusuna rahat bir nefes alan Beşiktaş'ta kara bulutlar dağıtıldı. Aranan adam Gabriel Paulista'nın dönüşüyle savunmadaki savruk görüntü kaybolurken orta sahada ise yine Gedson'un dinamizmi ön plana çıktı. Ernest Muçi, Cyle Larin'den devraldığı 'arka direk' görevinin hakkını bu maçta da verip yine fırsatçılığını konuşturdu. Yeteneklerinin yüzde 100'ünü sahaya yansıtma konusunda güçlük yaşasa da son 3 maçta 3 gol atması, Muçi'nin özgüvenini artırdı. Bu durum, ilerleyen maçlarda performansına daha da olumlu yansıyacaktır. Akşamın bir diğer ön plana çıkan ismi ise Semih Kılıçsoy'du...
Golcü dediğin bencil olur
Geçen sezona damga vuran, yeni döneme kanat hattında başlasa da hücum efektifliğiyle dikkat çeken Semih Kılıçsoy, Ciro Immobile'nin yokluğunda Malmö karşısında formayı kaptı ve şovunu yaptı. Pes etmeyip son ana kadar mücadelesini sürdürerek 85'te şık bir gole imza atan Semih, yeteneğini ve klasını gösterdi. Semih, 10 yaşından beri santrfor olarak kodlanmış bir futbolcu. Bundan dolayı hücum hattında bencil olması çok doğal. Bu konuda eleştirilmesini anlamsız buluyorum. Attığı, golle özgüven tazeledi ve santrfor olarak ilk 11'de çıktığı birinci maç olduğu için bence Semih Kılıçsoy, sezona şimdi başladı. Immobile'nin yokluğunda gollerine devam edip yıldızını parlatmaya devam edeceğine inancım tam.
‘’Semih varsa hayat var‘’
Siyah-Beyazlılar, Tüpraş Stadı'ndaki gündüz maçına Cumhuriyet Bayramımız'ın büyük coşkusuyla çıktı. Semih Kılıçsoy'un haftalar sonra ilk 11'e dönüşü, tribünlerdeki coşkuyu daha da artırdı. Giovanni van Bronckhorst, 2 konudaki inadından vazgeçerek hem Semih'e sol önde görev verdi hem de Rafa Silva'yı 10 numaraya konumlandırıp hücum hattının efektifliğini maksimize etti. Semih, Rafa ve Immobile üçgeni tekrar kurulunca hücum hattında özlenen Beşiktaş geri döndü. Konyaspor ne kadar Adil Demirbağ ve Uğurcan Yazğılı'yla direnç göstermeye çalışsa da Semih, bireysel yeteneğini konuşturup elde ettiği penaltıyı Ciro Immobile'ye hediye etti ve Kartal öne geçti. Sonrasında Ernest Muçi'nin kaptığı topla buluşan Rafa Silva, son sözü söyledi.
El frenini GvB çekti!
Beşiktaş, 2-0 kazandığı maçı çok daha farklı bir sonuçla da bitirebilirdi. Ancak Ernest Muçi'nin bitiricilik sorunu, Artur Masuaku'nun son vuruşlar öncesindeki kararsızlığı ve Cher Ndour'un final dokunuşundaki tutukluğu sebebiyle fark 2'de kaldı. Giovanni van Bronckhorst'un oyunun son 20 dakikalık bölümünde yaptığı değişiklikler de skoru korumaya yönelikti. Yani 2-0'ı GvB istedi diyebiliriz. Musrati, Onur ve Mario gibi isimler yerine Mustafa Erhan Hekimoğlu ve Salih Uçan son bölümde şans bulsaydı tabelada 4'ü görebilirdik.
Rafa Silva kendine geldi!
Ocak ayında sol öne transfer yapılana kadar bu bölge, Semih Kılıçsoy'a ait. Semih, 11'e dönünce hem skora katkı yaptı hem de Rafa Silva haftalar sonra golle tanıştı. Semih Kılıçsoy'un ilk 11'de çıktığı 5 maçta 5 gole ulaşan Portekizli yıldız, genç hücumcunun 11'de olmadığı 8 karşılaşmada ise gol atamadı. Bunun bir tesadüf olmadığı net. Semih'in 11'de oluşu, hem Immobile'nin üzerindeki ağırlığı azaltıyor hem de Rafa'ya daha efektif kullanabileceği bir oyun alanı sağlıyor. Bu da tabelaya olumlu yansıyor.
Mert, oyunu güzelleştiriyor
Yaptığı klas kurtarışlara bir yenisini daha ekleyen Mert Günok, oyunu güzelleştirmeye devam etti. Cher Ndour, maç içinde bir şık dönüşle takımını atağa kaldırsa da son bölümdeki savruk görüntüsüyle şaşırttı. GvB'nin Semih konusundaki inadı kırıldı, şimdi sırada Salih Uçan var. Salih, ön liberoda; en az Ndour ve Musrati kadar süre almayı hak ediyor.
‘’Okların hedefinde Bronckhorst var!‘’
Beşiktaş’ın yeni teknik direktörü olarak ilk resmi maçında Galatasaray’ı 5-0’lık skorla devirerek sezona fırtına gibi bir giriş yapan Giovanni van Bronckhorst, ligde ve Avrupa elemelerinde de oynattığı efektif hücum futboluyla büyük alkış aldı. Bol gollü galibiyetler ve göze hoş gelen taktik anlayışıyla beğeni kazanan genç hoca, sonrasında işleyen 11’i bozup yeni denemeler yapmaya başlayınca işler kötüye gitmeye başladı. 10 numarada harikalar yaratan Rafa Silva’yı kanatlarda deneyen Hollandalı teknik adam, Portekizli yıldızın efektifliğinin düşmesine sebep oldu. Bu sezon takımdaki durumu soru işaretleri yaratan Ernest Muci’yi bir maç kadro dışı bırakıp diğer karşılaşmada ilk 11’de başlatan Bronckhorst, düşük performans sergilemesine rağmen Arnavut oyuncuda ısrarcı olması sebebiyle şaşırttı.
Sürpriz tercihler...
Geçen sezonun hayal kırıklığı olan Jean Onana’yı da kazanma yoluna gidip hüsrana uğrayan GvB, bu oyuncuda da ısrarcı olarak Siyah-Beyazlı camiayı kızdırdı. Ajax karşısında sürpriz bir şekilde 17 yaşındaki Mustafa Erhan Hekimoğlu’nu ilk 11’de başlatan, Frankfurt müsabakasında da Semih Kılıçsoy’u görmezden gelip Ernest Muci’yi sahaya süren Giovanni van Bronckhorst, Avrupa Ligi’nde ilk 2 maçta alınan 2 mağlubiyetin de mimarı oldu. Gaziantep maçına kadar ligde 6 maçta 5 galibiyet ve 1 beraberlik alınması sebebiyle Avrupa’daki 2 mağlubiyeti göz ardı edilen 49 yaşındaki teknik adam, önceki günkü deplasmanda da verdiği kararlarla, uzatma dakikalarında elden giden 2 puanın 1 numaralı sebebi olması sebebiyle eleştiri toplamaya başladı.
Zaynutdinov bile süre aldı!
Vasat performansına rağmen Ernest Muci’yi yine kanat hattında görevlendiren, Joao Mario’yu da forvet arkasında konumlandıran Giovanni van Bronckhorst, takımın en başarılı ismi Rafa Silva’ya bu kez sağ kanatta forma verip orta saha bütünlüğünü bozdu. Takım, 1-0 öndeyken 67. dakikada Ciro Immobile’yi oyundan alıp yerine Mustafa Erhan Hekimoğlu’nu süren Bronckhorst, sonrasında; Rashica, Tayyip Talha ve kadro planlamasında en alt sıralarda bulunan Bakhtiyor Zaynutdinov’u bile oyuna alıp Semih Kılıçsoy’a 1 dakika bile vermeyerek çıldırttı!
Taraftara eleştiri...
Basın toplantılarında taraftar için; “En iyi performansı vermediğimizi düşünen varsa stada gelmesin”; Semih Kılıçsoy için de “O, neden oynamadığını biliyor” açıklamaları yaparak tepki toplayan Bronckhorst’a, milli arada yönetimin uyarılarda bulunması bekleniyor. Yönetimin, özellikle Semih Kılıçsoy’un görmezden gelinmesi konusunda rahatsız olduğu ve bu konuda genç hocadan rapor isteyeceği de düşünülüyor. Muci’nin kötü performansına rağmen Semih’e bir türlü görev vermediği gibi Salih Uçan’a da Jean Onana’dan daha az süre veren Bronckhorst’tan bu konuda da bilgi alınması planlanıyor.
‘’Semih göz ardı edilemez... ‘’
Beşiktaş, Avrupa’da aldığı şok Frankfurt yenilgisi sonrası moral için çıktığı Gaziantep deplasmanından da ağır yaralı ayrıldı.
Sezon başındaki coşkulu hücum futbolundan yine uzakta bir görüntü ortaya koyan Kara Kartal, Immobile’yle öne geçse de uzatma dakikalarında Maxim’in sayısıyla yıkıldı. Frankfurt maçının ardından, “En iyi performansı vermediğimizi düşünen varsa tekrar bu stada gelmesin” sözleriyle şok etkisi yaratan teknik direktör Van Bronckhorst, Gaziantep’de birbiri ardına şoklar yaşatmaya devam etti. Hollandalı teknik adam, önce; Muçi, Mario ve Silva olarak oluşturduğu orta saha üçlüsüyle şaşırttı. Takımın hücum efektifliği, bu üçlüyle beklentilerin altında kaldı. Ardından Ciro Immobile’nin penaltı kullandığı sırada gözlerini kapatan Bronckhorst, ilginç bir görüntüye imza attı.
Bir dakikayı da mı hak etmedi?
Genç hoca, 67’da Immobile’yi oyundan alıp yerine Mustafa Erhan Hekimoğlu’nu alarak tartışmalı kararlarına bir yenisini daha ekledi. Bronckhorst’un, hücum efektifliğindeki eksiğe rağmen dünkü mücadelede Semih Kılıçsoy’a 1 dakika bile süre vermemesi şaşırttı. Skor üretme konusunda büyük düşüş yaşayan Beşiktaş’ın, Semih Kılıçsoy’u kazanması şart.
‘’Kazanma alışkanlığı‘’
Sezona oldukça iddialı bir giriş yapan Beşiktaş, Avrupa’nın ardından ligde de çıkışını sürdürdü. Dün akşam Sivasspor karşısına taraftarı önünde zafer için çıkan Kara Kartal, göz alıcı futbolunu tekrar edemese de kazanmasını bildi. Tüpraş Stadı’ndaki Lugano rövanşı gibi yüksek bir tempo yakalayamayan Beşiktaş, buna rağmen büyük takım refleksiyle 3 puana ulaştı ve kazanma alışkanlığını sürdürdü. Maç boyunca sert bir görüntü ortaya koyan Yiğidolar karşısında takım organizasyonundan ödün vermeyen Giovanni van Bronckhorst’un öğrencileri, plana sadık kalıp ligde üst üste üçüncü zaferini elde etti. Takımın İtalyan yıldızı Ciro Immobile, yine bir maçı daha boş geçmezken Beşiktaş’ta adeta yeni transfer etkisi yaratan Gedson Fernandes de oyun bilgisi ve fırsatçılığını konuşturup şık bir gole imza attı.
Tek eksik kanat
Sivasspor karşısında gol yemeden kazanan Beşiktaş, kompakt bir görüntü ortaya koydu. Yeni transfer Felix Uduokhai’yle beraber ideal savunma dörtüsünü oluşturan Siyah-Beyazlılar’da sol önde ise bu kez Ernest Muci görev aldı. Bu bölgede, Semih Kılıçsoy ve Rafa Silva’nın ardından Muci’yi de değerlendiren teknik direktör Giovanni van Bronckhorst, yeni kanat transferini beklediğini hissettirdi. Bu konuda yoğun çalışma yürüten idarecilerin, yeni kanat hamlesini de tamamlaması sonrasında Beşiktaş, ideal 11’ine de kavuşmuş olacak.
‘’Acil sol bek aranıyor!‘’
Giovanni van Bronckhorst'un Beşiktaş Teknik Direktörü olarak bu zamana kadar en ön plana çıkan özelliği, rakiplerini çok iyi analiz etmesi oldu. Ekibinin de desteğiyle bu konuda o kadar başarılı ki son 2 sezonun Süper Lig şampiyonu Galatasaray'ı 5-0 yenerek yeni macerasına oldukça iddialı bir giriş yaptı. Bronckhorst, Lugano'yu da oldukça iyi analiz etmiş. İsviçreli rakibinin açıklarını göz önünde bulundurarak Gedson Fernandes'e yeni bir rol veren Hollandalı teknik adam, geçen sezon 43 maçta 3 gol atabilen genç oyuncunun 50 dakikada 2 golle buluşmasını sağladı.
Van Bronckhorst'a büyük sürpriz...
Bu maç özelinde sol kenara geçen Rafa Silva, dinamik bir görüntü ortaya koyup etkin formunu 1 şık asistle taçlandırdı. Immobile, gol atamasa da rakibini oldukça yıprattı. Al Musrati, attığı golle gecenin sürprizlerinden birine imza attı. Ancak Bronckhorst'a en büyük sürpriz, Arthur Masuaku oldu. GvB, rakip analizini çok iyi yapsa da kendi oyuncusunun bu kadar vasat bir performans sergileyeceğini tahmin edemedi. Gecenin finalinde, Masuaku'nun kademe hatalarından dolayı onun bölgesinden gelen gollerle Kartal, İsviçre deplasmanından 3-3'lük sonuçla dönmek durumunda kaldı.
Beraberlik iyi değil, felaket!
Maç sonunda Beşiktaş Teknik Direktörü Giovanni van Bronckhorst'un, "Deplasmandaki beraberliği, iyi sonuç olarak düşünüyorum" sözlerine kesinlikle katılmıyorum. Kadro kalitesi olarak net şekilde Lugano'nun önünde olan Beşiktaş'ın, üstelik 2 kez de öne geçtiği bir maçı berabere tamamlaması, iyi değil kötü bir sonuçtur. Beşiktaş gibi büyük bir kulübün DNA'sında, beraberliğe sevinmeye yer yoktur. Neyse ki bu bir çift ayaklı eleme maçı ve Kara Kartal, Dolmabahçe'deki rövanşta, taraftarının da desteğiyle Avrupa Ligi'nde grup aşamasına geçiş yapmasını sağlayacak sonucu elde edecektir.
En az 4 transfer lazım
Güzel başlayıp gerilimli biten Lugano gecesinden çıkarılacak 2 sonuç var. Birincisi, iyi olanı... Gedson Fernandes, attığı 2 golle kendisini santrfor arkasındaki yeni görevinde ispat etti. Sezonun ilerleyen maçlarında Gedson'u bu bölgede daha çok görürüz. İkinci konu ise Masuaku... Vasat, hatta vasat altı performansını normal bulmuyorum. Eğer hakkında çıkan transfer iddiaları kafasını karıştırdıysa kulüp gidişine kolaylık sağlamalı. Ancak gitse de kalsa da dün gece itibariyle Beşiktaş Yönetimi'nin transfer listesine bir de yeni sol bek eklemesi şart. Skor üretmede sorun yaşamayan ancak skoru tutma konusunda büyük sıkıntıları olan Siyah-Beyazlılar, yeni sezonda 3 kulvardaki başarı hedefine Masuaku'yla ulaşamaz. Kartal'ın hem sol bek hem de sağ bekte yeni transfere ihtiyacı var. Diğer bölgeler ve yedek kulübesi de düşünüldüğünde takıma en az 4 transfer daha şart...