Solskjaer'le iyi bir ivme yakalayan Beşiktaş, dün akşam evinde büyük yıkım yaşadı! Taraftarı önündeki mücadeleye baskılı bir futbolla başlayıp Rafa Silva'nın solosuyla penaltı kazanan Kartal, sonrasında farkı artıramayarak sürpriz geri dönüşün önünü açtı! Maçın hakemi Zorbay Küçük, tam 3 pozisyonda Gaziantepli futbolcuların kırmızı kartını ve Ciro Immobile'nin ceza alanında bir güreşçi gibi yere indirildiği pozisyonda penaltıyı vermeyerek maçın kaderini belirledi. Dün akşamki hakem yönetimi bir kez daha gösterdi ki Süper Lig'in mümkün olan en yakın sürede yerli hakemden tamamen çıkması gerekiyor.

Bu çığlığı duy Başkan!

Tüpraş Stadı'ndaki Beşiktaş tribünleri hep bir ağızdan dakikalarca, 'Derbide Türk hakem istemiyoruz' diye tezahürat yaparak Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na net mesaj gönderdi. Sayın Başkan, bu çığlığı duymalı. Beşiktaş-Galatasaray derbisi için yerli hakem isteyen Hacıosmanoğlu'na, TFF Yönetimi'ndeki yol arkadaşları da karşı çıkıyor. Türk Futbolu'ndaki kaosun daha da derinleşmemesi için sadece Beşiktaş-Galatasaray derbisinde değil, bu sezonki lig ve kupadaki tüm derbilerde yabancı orta hakemler görev yapmalı.

Beşiktaş'ta yılların idari kaosunun, Serdal Adalı'yla sona ermesinin ardından bir kritik eşik daha aşıldı dün gece... Ole Gunnar Solskjaer yönetimindeki takım, saha içindeki yangını da Kayseri zaferiyle tamamen söndürmüş oldu ve kazanma alışkanlığı yakaladı. Ligde peş peşe 4, resmi maçlarda ise üst üste altıncı galibiyetini elde eden Kara Kartal, yönetimsel stabilizasyonun ardından saha içinde de işleri yoluna koyduğunu gösterdi. Kulüp; Adalı ve Solskjaer yönetiminde 2 kanatta da sağlam bir temele oturdu. Siyah-Beyazlılar, bu tabloyla hem ligde üçüncülüğü hem de Türkiye Kupası'nı alabilecek kudrette olduğunu gösterdi. Takım, 122. yaşına camiaya güven vererek girdi.

Küskünleri hayata döndürdü

Solskjaer'in gelişiyle daha savaşçı bir görüntüye evrilen Beşiktaş, Norveçli teknik adamın teknik bilgisinden de en iyi şekilde yararlanmaya başladı. Giovanni van Bronckhorst yönetiminde özgüvensiz ve dağınık bir durumda olan takım, Solskjaer'in etkisiyle hem mücadele gücü olarak üst seviyeye çıktı hem de kolektif bir yapıya sahip oldu. Rafa Silva'ya yaptığı dokunuşla Portekizli yıldızı üst boyuta taşıyan Ole hoca; Joao Mario, Oxlade Chamberlain ve Artur Masuaku gibi küskün isimleri de hayata döndürdü. Takıma set hücumu konusunda önemli eklemeler yapan Solskjaer; 18 yıl sonra Tigana'nın ve 10 senenin ardından Bilic'in kazanma rekorlarını kırarak Beşiktaş için doğru adam olduğunu ispatladı.

Kartal'ı vuran, kendi tüyünden yapılan oktur... Beşiktaş, maçın ilk saniyelerinde kendi oyuncusu Tayfur Bingöl'den yediği golle geriye düştü. Bu sezonki Siyah-Beyazlılar'a bakarsak Eyüpspor gibi bir takım karşısında hem de maç başında geriye düşmenin telafisi olamazdı. Ancak Ole Gunnar Solskjaer'in oyunculara tekrar takım olma duygusunu aşılaması ve Rafa Silva'nın liderlik rolünü yüceltmesi sonrasında Beşiktaş, Portekizli yıldızının bireysel becerisiyle maçı çevirip kazanmasını bildi. Solskjaer'le hızlı bir geçiş oyunu oynamaya başlayan takım, yıldızların da ağırlığını koymasıyla büyük kulüp refleksini düzenli hale getirmeye başladı. Kara Kartal'ın yakaladığı bu ivme, takımı ligde üçüncülüğe taşır.

Immobile nereye koşuyor!

Beşiktaş'ın Avrupa Ligi'nde çıktığı 6 grup maçında tek gol bile atamayarak Siyah-Beyazlılar'ın turnuva dışı kalmasının en önemli etkenlerinden biri olan Ciro Immobile'nin ligdeki büyük çöküşü sürüyor. Dün akşam ilk 45 dakikada birbirinden değerli 2 net fırsatı kaçıran Immobile, sonradan ofsayt çalınan bir net pozisyonda da topu kontrol edemeyip kaleciye çarpıp düştü. Solskjaer, ilk yarıda tel tel dökülen Immobile'ye 45 dakika tahammül edebildi ve ikinci 45'e onunla başlamadı. Büyük takımın santrforu, takımın ana kolonudur. Eğer bir golcü, takımını taşıyamıyor aksine takımına yük oluyorsa orada ipler kopmuş demektir. Ligde son 5 maçında golü bulunmayan Ciro Immobile, sezon sonuna kadar hamle oyuncusu olarak kullanılmalı ve lig bitiminde de 10 milyon Euro'luk sinyorla yollar ayrılmalıdır.

Yazının başlığıyla ilgili kısma ilerleyen bölümde değineceğim. İlk olarak maçla başlayalım... Dolmabahçe'de dün akşamki dev mücadelenin senaryosunu yazan, oynayan ve yöneten Rafa Silva'ydı! Mücadelenin ilk yarısında verdiği hatalı pas sonrasında Beşiktaş'ın 1-0 geriye düşmesine sebebiyet veren Portekizli yıldız, ortaya koyduğu büyük hırsla takımının maçı çevirip 2-1 kazanmasında en önemli etken oldu. Beşiktaş maçlarında kalesinde devleşmesiyle ünlü olan Trabzonsporlu Uğurcan Çakır'ı ilk yarıda geçemeyen Rafa, mücadelenin ikinci yarısında da baskısını sürdürüp kalitesini konuşturarak attığı golle geri dönüşün fitilini ateşledi. Sahada kaldığı 84 dakika boyunca savaşan yıldız isim, takımını diri tuttu ve zaferi getiren isim oldu.

İtalya'ya tek yön gidiş...

Beşiktaş'a sezon başında büyük umutlarla transfer edilen Ciro Immobile, Siyah-Beyazlı kariyerine iyi bir başlangıç yapsa da son dönemde yaşadığı büyük düşüşü, dün akşamki Trabzonspor karşılaşmasında da sürdürdü. Kartal'ın yeni hocası Ole Gunnar Solskjaer'in tempolu oyununa adaptasyon sağlayamayan İtalyan golcü, bitirici vuruşlar konusunda da büyük problem yaşıyor. Sezon sonunda Beşiktaş Yönetimi'nin önünde 2 seçenek olacak. Ya Immobile'nin tarzına uygun bir teknik direktör getirilecek ya da 4 gün sonra 35 yaşına girecek olan Ciro'ya veda edilecek. Verilecek karar, şimdiden belli. Fazla beklemeden Mayıs sonu için İtalya'ya tek yön gidiş bileti rezervasyonu yapılmalı...

Transfer döneminde çok iş var...

Dün akşamki büyük geri dönüşün en önemli etkenlerinden biri de tabii ki taraftardı. Tüpraş Stadı'ndaki dolu tribünler ve muhteşem atmosfer, Beşiktaşlı futbolcuları güdümlemeyi başardı. Taraftar, tribünde savaşınca futbolcular da sahada savaşıyor... Siyah-Beyazlılar, dün akşam zor bir karşılaşmadan zaferle ayrıldı ancak bu skor kimsenin gözünü boyamasın... Beşiktaş'ın yaz ayındaki transfer döneminde yapacağı çok iş var.

Siyah-Beyazlılar, yeni teknik direktörü Solskjaer yönetimindeki ilk maçında Athletic Bilbao'yu ezici futbol ve 4-1'lik skorla devirip önemli bir çıkışa imza attı. Ancak ilk maçın büyüsüne kapılmamayı öğrenen gurme Beşiktaşlılar için Ole'yle aslında gerçek başlangıç, Antalyaspor karşılaşmasıydı. Giovanni van Bronckhorst'un 5-0'lık Galatasaray zaferi ve ardından yaşanan süreç göz önünde bulundurulunca yine korkulan oldu...

Taraftarının da büyük desteğiyle Bilbao'yu adeta sahaya gömen Beşiktaş, sadece birkaç gün sonra çıktığı Antalya sınavında yine beklentilerin altında kaldı. Özellikle bazı futbolcuların maç seçtiği ve şampiyonluk hedefi kaçtığı için lige konsantre olamadığı ortada. Odaklanma sorunu yaşayan takıma yeni bir hava şart... Başkan Serdal Adalı, yeni sezonu da düşünerek devre arasında hücum hattına üst düzey bir sol kanat takviyesi yapmalı. Hücum efektifliği ve dinamizmi sorunu yaşayan Kartal için sol öne şık bir transfer, olmazsa olmaz...

YAPIsal mücadele başlamalı...

Antalyaspor karşılaşmasında yaşananlar gösterdi ki eğer Beşiktaş, yeni sezona lig şampiyonluğu hedefiyle başlamak istiyorsa transferle beraber YAPIsal mücadeleye de şimdiden girişmeli... Al Musrati ve Rafa Silva'ya verilen komik sarı kartlarla 2 futbolcunun cezalı duruma düşmesi ile Antalyaspor'un golü öncesi Zaynutdinov'a yapılan faulün görmezden gelinmesi gösterdi ki Başkan Serdal Adalı, saha dışı mücadeleye güçlü bir şekilde erkenden başlamalı...

Beşiktaş, yeni başkanının ilk iç saha maçından 2-1'lik galibiyetle ayrıldı. Siyah-Beyazlılar, ne kadar düşüş trendinde olsa da güç dengesi olarak oldukça üstün olduğu Bodrumspor karşısında 3 puanı almasını bildi.

Ancak Kara Kartal'ın özellikle oyunun son bölümünde kalesinde gördüğü tehlikeler, özellikle savunmadaki problemin devam ettiğini gözler önüne serdi. Beşiktaş; Sivasspor ve Bodrumspor galibiyetleriyle negatif tabloyu pozitif yöne çevirse de yeni sezonun planlaması için düğmeye şimdiden basılmalı. Ara transfer döneminin boş geçilme lüksü yok. Yeni sezon için büyük planları olan yönetim, bu doğrultuda atacağı adımlar için Mayıs ayını beklememeli. Kadrodaki verimliliği tartışılan isimlerden en az 5'yle yollar şimdiden ayrılmalı. Hem bu sezon özelindeki Türkiye Kupası ile ligdeki Avrupa potası hedefleri hem de yeni dönemin yapılanması için başta kanat ve bek hatları olmak üzere gerekli takviyeler yapılmalı.

Sözleşmesi yenilenmeli

Son 2 sezondur ortaya koyduğu başarılı performansla Süper Lig'in en iyi kalecisi olduğunu gösteren Mert Günok, her geçen maç kalesinde büyümeye devam ediyor. Dün akşamki Bodrumspor karşılaşmasında da yeşil formasıyla adeta Hulk gibi devleşen Mert Günok, alkışları topladı.

Oyunun son bölümünde bir gole engel olamasa da maç genelindeki muhteşem görüntüsüyle takımını ayakta tutan Mert, yeni sözleşmeyi sonuna kadar hak ediyor. 35 yaşında bireysel performans olarak kariyer zirvesinde bulunan Mert'le, ara transfer dönemi sonrasında kontrat yenilenmeli. Sözleşmesinin biteceği tarih olan Mayıs sonu kesinlikle beklenmemeli.

Büyük bir takımın maçında en son kalecisi konuşulur. Ama Türk Futbolu'nun asırlık çınarı Beşiktaş'ın değil sadece dün akşamki Rizepor karşılaşmasında, son 2 sezonda en fazla ön plana çıkan ismi Mert Günok oldu. Kaptan Mert, dün akşam özellikle ilk yarıdaki solosuyla kalitesini son damlasına kadar ortaya koydu ancak yine de kalesini gole kapatmayı başaramadı. Dün akşam, Beşiktaş'ın kalesinde değil Ersin Destanoğlu... Dominik Livakovic, Fernando Muslera veya Uğurcan Çakır bile olsaydı maç, Rizespor'un galibiyetiyle sonuçlanırdı.

Başkan, planını değiştirmeli

Yeni Başkan Serdal Adalı ve yönetimi, büyük bir ekonomik külfetin altına girdi. Mayıs sonuna kadar ödenmesi gereken rakam tam 50 milyon Euro... Bankalar Birliği'nden çıkmak için ise 90 milyon Euro daha gerekiyor. Sayın Adalı, Feda döneminden bile daha ağır bir faturayı ödemeye talip oldu. Taşın altına değil elini veya kolunu, adeta tüm vücudunu koydu. Cesareti ve Beşiktaş'a olan sevgisi tartışılmaz. Ancak Başkan'ın, devre arası transfer dönemi için planlamasını gözden geçirmesi gerekiyor.

Ara transferde 5 hamle...

Dün akşamki 11 üzerinden gidersek; Felix Uduokhai ve Tayyip Talha'yla savunma olmaz Başkan. Zaynutdinov-Svensson savunma bekleriyle başarı hayal. Al Musrati için Hüseyin Yücel'in bahsettiği satış, zaman kaybetmeden gerçekleştirilmeli. Mümkünse Muçi'ye de hemen bu ay veda edilmeli. Evet bu kadroyu Serdal Adalı kurmadı. Ama yeni sezonda sağlam hedefler için ne yazık ki bu kadroyu büyük oranda lağvetmek gerekiyor. Operasyonun ilk adımı, ara transfer döneminde atılmalı. Yeni hocanın planı önemli ama görünen köy ortada... En az 5 giden ve 5 de gelen olmak zorunda...

Belki de tarihinde ilk kez bu kadar büyük bir kaosun içinde bulunan Beşiktaş, eski başkanının 3 günde 2 kez istifa ettiği, yeni başkanının 4 gün sonra seçim kararı aldığı ve geçici teknik direktörle yola devam ettiği bir dönemde derbiye çıktı. Camia, peş peşe açıklamalarla her gün sarsılırken maaşların 2 aydır ödenmediği futbol takımı, adeta rotasız bir yolculukta oradan oraya savruluyordu. Seçim kararı alarak tüm tartışmalara son veren Başkan Hüseyin Yücel; teknik patronluğu, kötü gün dostu Serdar Topraktepe'ye emanet edip derbi öncesi maaş konusunu da çözerek takıma adeta can suyu verdi. Beşiktaş genç takım hocası Veli Kavlak'la beraber derbiye en iyi şekilde hazırlanan Serdar Topraktepe, hem seçtiği 11, hem oyun formasyonu hem de maç içerisinde yaptığı taktiksel manevra ve doğru değişikliklerle Kartal'a zaferi getirdi.

Yeni lider Emirhan…

Emirhan Topçu; Paulista'nın yokluğunda savunmanın liderliğini başarılı bir şekilde üstlendi. Bire birde oldukça mücadeleci bir görüntü sergileyen Emirhan'ın, özellikle Dzeko'nun gol vuruşunu çizgiden çıkarması maçın kırılma anı oldu. Kaptan Mert Günok da kalesinde devleşirken 89. dakikada Tadic'in net gol vuruşunu kurtararak yıkılmadı ve Kara Kartal'ın elde ettiği zaferin mimarları arasunda yer aldı. Giovanni van Bronckhorst'un kampa bile götürmediği Oxlade Chamberlain, her şeye rağmen profesyonel davranıp kendisini hazır tuttu ve Serdar Topraktepe'nin verdiği şansı iyi değerlendirerek maçın kahramanı olmayı başardı. Eski yönetimin aldığı yabancı futbolcuları gönderme operasyonunda survivor olmayı başaran İngiliz oyuncudan kalan haftalarda daha fazla yararlanılmalı.