‘’Neredesin Fred?‘’
Maçtan önce Fenerbahçe’yi favori görüyorduk. İlk 45 dakikayı rakip önde kapatınca, bizde şaşırdık. Aslında ilk dakikadan itibaren baskıyı kuran, rakibine fazla şans tanımayan Sarı- Lacivertli takım yine gol yollarındaki cömertliğini sürdürdü. Szymanski’nin müsait durumda yakaladığı pozisyonlarda çerçeveyi bulamayışı, hem şansızlık , hem de biraz telaşının eseriydi. Mert Müldür ve Crespo formayı kapmışlardı ama gözler Osayi ve Fred’i aradı durdu. Fred’in olmayışı, Fenerbahçe’yi büyük sıkıntılara sokuyor. Orta alan Crespo ve İsmail ile yürümüyor. Ofansif futbola katkıları yok. Szymanski ve İrfan Can da etkili olamayınca ofansif futbol da rafa kalkıyor.
Değişiklikler yaramadı
İlk yarı ayaklarından çok ellerini konuşturan Tadic’i attığı goller kurtarıyor. Osayi’nin sağ kanat bindirmelerini en çok Dzeko arıyor. Karagümrük, güçlü rakibi karşısında, defansta kalıp, oyunu soğutup, ani atak kovaladı. Devre biterken ilk ataklarında Can Keleş ile golü bulmaları Kadıköy’de “şok” yarattı. Fenerbahçe ikinci yarının başında golleri çabuk bulmasa, kolay kazanacağı maç belkide kabusa dönecekti. Öne geçen Fenerbahçe’de İsmail Kartal’ın son 15 dakikada yaptığı İrfan Can-Cengiz Ünder, Dzeko-Batshuayi hamleleri sahadaki futbolu olumlu yönde etkilemedi. Gelelim sadede. Maçı kazanmak güzel, ancak takımın futbolu soru işaretleriyle dolu. Bu takımın futbolu bir Fred’in yokluğuyla geriliyor ve sıkıntıya giriyorsa yandı Fenerbahçe. Öyleyse neredesin Fred?
‘’Baskılı oynar ve kazanır‘’
Sarı-Lacivertliler, Kadıköy’de yine bir “Kapalı gişe” oyununa çıkıyor. Rakip Karagümrük bugüne kadar oynadığı lig maçlarında istikrarsız sonuçlar aldı. Misafir takımın, Fenerbahçe karşısında çok cesur ve ofansif bir futbol oynayacağını beklemiyorum. Teknik direktör İsmail Kartal’ın ilk 11’ini tahmin etmek zor değil. Cezalı Osayi’nin yerine sağ bekte Mert Müldür görev yapacak. Stoperler Samet Akaydın ve Oosterwolde, sol tarafta Ferdi. Orta alanda Szymanski ve İsmail‘in yanına Crespo veya Zajc olur. İrfan Can sağ kanatta, Tadic sol kanatta ve Dzeko ile maça başlanır. Tek sürpriz ise Cengiz Ünder’in ilk 11’de İrfan Can yerine formayı kapması olur.
Bakalım onlar ne yapacak...
Oyuna yine önde baskıyla başlayacak olan Fenerbahçe, maçın favorisi. Ben Fenerbahçe’nin 90 dakika içinde müthiş taraftar desteğiyle fazlaca zorlanacağını düşünmüyorum. Sarı-Lacivertli takım, “Liderlik aşkına” 3 puanı alacak moral ve güçte... Bakalım Karagümrük, güçlü rakibi karşısında sahada nasıl tedbirler alıp, hangi oyun planını uygulamaya çalışacak?
‘’Fenerbahçe'ye Milli moral‘’
Milli heyecanımız bitti, hafta sonu yine Süper Lig’e kaldığımız yerden devam edeceğiz. Tartışmasız Fenerbahçe ve Galatasaray’ın zirve yarışı büyük heyecan uyandıracak. Rıza Çalımbay’la Beşiktaş, Abdullah Avcı ile Trabzonspor bu ikiliye rakip olacaklar mı, göreceğiz. Lider Fenerbahçe bana göre rakiplerine göre biraz daha avantajlı. Bunun sebebi de her zaman söylediğim gibi kaliteli yerli oyuncuları. Ay-Yıldızlılar’ın son Almanya ve Galler maçlarını hatırlayalım. Ferdi Kadıoğlu ve İsmail Yüksek, Avrupalı gözlemci ekiplerinin gözdeleri.
Buruk, sıkıntı yaşıyor
İrfan Can Kahveci formunu sürdürüyor. Takımının son Trabzonspor maçında fazlaca eleştirilen Samet Akaydın, Galler maçının iyilerindendi. Milli maçlar kısaca Fenerbahçe’ye büyük moral oldu. İsmail Kartal ilk 11’i yaparken 3 yerli oyuncu konusunda zorlanmıyor. Okan Buruk bu konuda sıkıntı yaşıyor. Abdülkerim ve Kerem dışında diğer yerli oyuncu için hep ‘papatya falı’ açıyor. Kerem’i farklı kullanmak zorunda kalıyor.
Kulübe de yerli dolu
İşte bu yüzden İsmail Kartal’ın kafası daha rahat. Düşünün Fenerbahçe’de Cengiz Ünder, Emre Mor, Mert Müldür genelde kulübedeler ve hamle oyuncuları oldular. Beklenmedik sakatlıklar ve cezalar olmazsa Fenerbahçe’nin zirve yarışında çok zorlanacağını beklemiyorum. Bu konuda kesin konuşmak için de Sarı-Lacivertli takımın Beşiktaş ve Galatasaray derbilerini görmek lazım.
‘’Pamuk ipliği‘’
Hayata pamuk ipliğiyle bağlandığımı bir defa daha anladım. ‘Sevineyim mi, üzüleyim mi?’ derseniz, elbetteki sevinmeliyim. Bazen, “Yarına çıkacağımız belli değil”, bazen de, “Hayat çok kısa, tadını çıkar” deriz. Gerçekten de yarına çıkar mıyız, bilinmez. Neden bunları yazdım, konuyu biraz açayım. Yaklaşık 2 ay önce kalbimiz bizi fena sarstı. Geçirdiğimiz bir kriz sonrasında kendimizi Maslak Acıbadem’de bulduk. Ne olduğunu anlamadan, kalbimizin teklediğini öğrenip 48 saat içinde önemli bir operasyona girdik.
Şükran borcum var
Hastane yolunu bilmeyen benim, sonunda tıkalı kalp damarlarımı değiştirdiler. Tıp çok ilerlemiş, bu operasyonu göğsümü açmadan robotik bir işlemle gerçekleştirdiler. Ama işte mühim olan bu operasyonu yapan, müthiş maharetli, bilgili eller. Kimler mi? Başta ekip şefi Prof. Dr. Cem Alhan hocam. Sonra Prof. Dr Şahin Şenay, Dr. Gökhan Arslanhan, kardiyaloğum Doç. Dr. Gültekin Karakuş, diyabetimizi takip eden Prof. Dr. İnan Anaforoğlu. Hepsine şükran borcum var. Operasyona giren teknik ekibi ve baştacı hemşirelerimizi de unutmuyorum. Bir teşekkür de ameliyat süresini ve sonrasını yöneten VIP koordinatörü Kerem Gürsoylu kardeşime. Operasyon sonrasında ne kadar çok dost biriktirdiğimi, gelen gidenlerden, çalan telefonlardan anladım. Sağolsunlar, varolsunlar. Sağlığınızı ihmal etmeyin Yaşadıklarım bana gösterdi ki, yaşamla ölüm arasında sadece bir pamuk ipliği var. Onun için sağlığınızı ihmal etmeyin, hele hele kalbinizi... Sağlığın önemini en iyi özetleyen Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman olmuş. Ünlü beytini hatırlayalım: “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Kalın sağlıcakla...
‘’Fenerbahçe bırakmıyor‘’
Fenerbahçe, karşısında önde baskı yapan, golü düşünen bir Antalyaspor bulunca biraz şaşırdı, biraz bocaladı. Livakovic geldi diye işler hemen kolaylaşmaz. İsmail Yüksek cezalı olunca, Serdar Aziz formayı kapmış, Djiku kulübeye dönmüştü. Antalyaspor’un Buksa ile kazandığı golde, stoperler Serdar ve Becao’nun arasından geçişi düşündürücüydü. Cengiz Ünder’in maçın başında sakatlanışı, alternatifi İrfan Can olunca (Hem gol attı, hem asist yaptı) sahaya olumsuz yansımadı. Devre biterken gelen Dzeko golü ise yine ustalık kokuyordu.
Alkışlamak gerek
Fenerbahçe ikinci yarıya baskıyla başladı. Dzeko’nun (Adam hem golcü hem pasör) asistinde İrfan Can golü atınca işler kolaylaşır dedik. Öne geçen, pozisyon bulan ama değerlendiremeyen ev sahibi, Buksa’nın golüyle yine beraberliğe yakalandı. Beraberliğe rağmen Kadıköy’de ümitsizlik yoktu. İrfan Can’ın kornerinden gelen topla buluşan Szymanski, golüyle, “Biz maçı bırakmayız” diyordu. Maçtan önce, ”Fenerbahçe bırakmaz” demiştik. Dediğimiz gibi Fenerbahçe bırakmıyor. Kaybetmelerine rağmen Nuri Şahin ve Antalyaspor’u alkışlamayı pas geçmeyelim. Elbette ligde 4’te 4 yapan İsmail Kartal ve ekibini de...
‘’Kadıköy'de bırakmaz‘’
Fenerbahçe her sezona şampiyonluk hesapları yaparak başlar ama işin sonunu son yıllarda hiç getiremezdi. Kim ne derse desin, bu sezon durum çok farklı. Akıllı transferler, iş bitirici yıldızlar ve kaliteli yerli oyuncularıyla Fenerbahçe fark ediliyor. İsmail Kartal formayı adaletli dağıtırsa, problem yaşanmaz. Antalyaspor maçı, yıllar sonra yabancı bir kalecinin Kadıköy’de sahne alacağı 90 dakika olacak muhtemelen. Kadıköy’deki müthiş koro Livakovic’e unutulmaz bir karşılama yapar. Maça gelirsek, senaryo belli Fenerbahçe önde baskı yapıp, rakibimi hataya zorlayacak, Antalya kapanıp, ani atak kovalayacak. İsmail Kartal’ın 11’i merak konusu. Kalede yabancı olunca, hesaplar biraz karışıyor.
Yönetmek kolay değil
Ferdi dönünce diğer 2 yerli kim olacak? Cengiz Ünder ve İrfan Can birlikte ilk 11 çıkmazlar. İsmail Yüksek cezalı olduğuna göre Serdar Aziz formayı kapabilir. Ya da Osayi kulübeye, Mert Müldür sahaya. Bu arada bakalım Ryan Kent bu maçta forma şansı bulacak mı? Geniş kadroyu yönetmek kolay bir iş değil. Fenerbahçe, kendi seyircisi önünde daha önceki haftalarda seyrettiğim Antalyaspor karşısında maçın favorisi. Ev sahibi Kadıköy’de bu maçı bırakmaz. Aksi sonuçlar, sürprizlere girer. Bakalım Antalyaspor bizi mahcup edecek mi? Futbol bu. Bazen sürprizler işe renk katar..
‘’Transfer başarısı‘’
Evet, camia şampiyonluk için 9 yıldır bekliyor. Bu sezon o sezon mu? Ben Fenerbahçe’nin bu yıl şampiyonluk yarışında çok iddialı olduğunu ve işi sonuna kadar kovalayacağını iddia edebilirim. Neden mi? Öncelikle şunu belirteyim ki, yıllar sonra ilk defa Fenerbahçe doğru ve kaliteli transferler yaptı. Geçen sene Jesus’un aldırdıklarına bir bakın. Çoğu çöp oldu. Ya bu sezon gelenler...
Aceleci değiller
Dzeko, Tadic, Kent, Fred, Szymanski ve kaleci Livakovic bir takımın belkemiği oyuncuları. Bunun yanı sıra İsmail Kartal’ın gözü kapalı sahaya süreceği yerli oyuncular var. Bu yüzden 8+3 kuralı, sakatlıklar ve cezalılar olmazsa sıkıntı yaratmaz. Süper Lig’de ve Avrupa’da yoluna tam gaz devam eden Fenerbahçe’de şimdi gündem 6 numara transferi. Bugüne kadar transferde doğru adımlar atan teknik heyet ve yönetimin aceleci olmadığını düşünüyorum. İsmail Kartal’ın elindeki kadro hem lige yeter hem de Konferans Ligi grup maçlarına.
Yüksek, sıkıntıya sokabilir
6 numara transferi devre arasına kalabilir. İsmail Kartal’ı sıkıntıya sokacak futbolcu ise bu mevkide oynayan İsmail Yüksek. 8+3 kuralı yüzünden takımın bankosu haline gelen İsmail Yüksek, hırslı, mücadeleci ama topa girmesini hâlâ öğrenememiş. Her topa girişinde kart görecek diye kulübenin yüreği ağzına geliyor. Bakalım İsmail hoca, genç oyuncusuna bu konuda nasıl dersler verecek? Özetlersek doğru ve kaliteli tranferler ile Fenerbahçe doğru yolu kolay bulacak.
‘’Hep Dzeko'yu beklemeyeceksin‘’
Ankaragücü karşısına çıkan Fenerbahçe 11’ini ideal olarak yorumlamak mümkün. Çift stoper, Becau-Djiku, kenar bekler Osayi-Oosterwolde oynarken orta alan FredSzymanski ve İsmail’e teslim idi. İsmail Kartal ön sağa İrfan Can’ı atmıştı. Maç başladı, Fenerbahçe önde baskıyla bir an önce sonuca gitmek istiyordu. İlk 15 dakika sonrasında ev sahibinin oyuna ortak olduğunu gördük. Kendi alanında beklemeyen, rakibine geniş alanlar bırakmayan, Ankaragücü ani çıkışlar ile de golü kovaladı. Ancak final vuruşlarında ya şansızlık yaşadı, ya da beceriksizlik. Devre biterken, Tadic’in soldan getirip kale önüne yolladığı topta Dzeko zoru! başarınca devre golsüz bitti. İsmail Kartal sahadaki 11’i doğru bulduğu için devre arası hamle yapmadı. İkinci yarıya Fenerbahçe yine önde baskıyla başladı. Bu yarının hemen başında Dzeko’nun kale önünden vuruşunu kaleci Gıklewicz’in çıkartışı ev sahibi adına şanstı. Fenerbahçe’nin baskısı artınca golde geldi, golleri kaçıran Dzeko bu defa asist yaptı, Osayi golü attı.
Rahatlatacak golü bulamadı
Öne geçen Fenerbahçe kendini rahatlatacak ikinci golü atamayınca, son bölümleri sıkıntılı geçirdi. Hele sarı kartı olan İsmail Yüksek’in acemice gördüğü ikinci sarı kart ve oyundan atılışı takımını sahada zora soktu. Sonuçta tecrübeli Fenerbahçe, kale önü cömerti rakibini zorda olsa yenip çok önemli bir 3 puan aldı. Ankaragücü maçı gösterdi ki, Fenerbahçe kazanmak için hep Dzeko’yu ve onun gollerini beklemeyecek..