Galatasaray'ın Konyaspor karşısında zorlu bir sınav vereceği belliydi. Yeşil-Beyazlılar'ın reaksiyon göstermesi adına önemli bir maçtı.

Okan Buruk; Mertens'in sakatlığı ve Nelsson'un cezası nedeniyle rotasyon yaptı. Dubois'nın sol bekte oynaması ise şaşırttı.

Sarı-Kırmızılılar mücadeleye tutuk başlasa da devamında oyuna ağırlığını koymayı başardı. Ligde 5 maçtır gol atamayan Konyaspor ise ilk yarıda kaleye isabetli şut çekemedi. İkinci yarıda teknik adamların yapacağı müdahaleler oyunun rengini belli edecekti.

Stanojevic'in hamleleri gidişatı değiştirirken, Okan Buruk'un tercihleri beklediği etkiyi edemedi. Mertens'in sahada olmayışı Kasımpaşa maçının ardından Konyaspor deplasmanında da etkisini hissetirdi.

Hakem Zorbay Küçük'ün Ahmet Oğuz'u ihraç etmemesi ise ortamı gerdi. Deneyimli sağ bekin Dubois'ya yaptığı hareket kırmızı kartı gerektiriyordu. Küçük, sonrasında ise bu kararın etkisinde kaldı.

Hem Galatasaray için iyi bir ders, hem de Konyaspor açısından kötü seriyi bitirme maçı oldu.

Galatasaray bir ayı aşkın sürenin ardından Süper Lig'de maça çıktı. Tribünleri dolduran taraftarlar takımlarını ne denli özlediklerini gösterdiler.

Teknik direktör Okan Buruk, Mertens'in sakatlığında Mata'yı oyuna sürdü fakat istediğini alamadı. Formsuz Rashica yerine ise hazırlık döneminin yıldızı Yunus Akgün'e şans tanıdı. Yunus iyi niyetliydi fakat Kasımpaşa'nın yüksek fizik güçlü oyuncuları arasında etkisiz kaldı.

Oliveira'nın en iyi maçıydı

Sergio Oliveira ve Lucas Toreira ikilisi orta sahada teknik kapasiteleri ve oyun görüşleriyle fark yarattı. Özellikle Oliveira'nın Galatasaray'daki en iyi maçlarından biriydi desek abartı olmaz. Sacha Boey ise yıpratıcı özellikleriyle hem hücum, hem savunmada yine kusursuz bir iş çıkardı.

Abdülkerim ateşledi

Abdülkerim Bardakcı-Nelsson ikilisi savunma aksiyonlarında yine çok üstündü. Özellikle ikinci yarıda Abdülkerim'in Fode Koita'yla girdiği ikili mücadelede attığı depar ve kritik müdahalesi tribünleri ve takımı ateşleyen en önemli olaylardandı. Adekugbe ise zamanla Hatayspor'daki günlerine dönecektir.

Zaniolo ikinci yarıda girdiği maçta klasını ve farkını gösterdi. Rashica da yine sonradan girmesine rağmen maç içinde hem savunmacı, hem de hücumcu etkinliği gösterdi. Daha derli topluydu. Mauro Icardi iştahlı olmasına rağmen gol yollarında biraz şanssızdı.

Soğukkanlı Muslera

Son dakikalardaki Kasımpaşa akınlarında Galatasaray takım savunmasını çok iyi yaptı. Muslera, Aytaç Kara'nın frikiğinde konsantrasyonunu yüksek tutup yaşanan karambolde soğuk kanlı kalışı belki de galibiyeti kurtardı.

Hikayesi bol sezon

Okan Buruk ve öğrencileri, zirve yolunda hikayesi bol bir sezon geçiriyor. Ligde 14 maçlık galibiyet serisiyle tarihi bir rekora imza attılar. Şampiyonluk hedefiyle çıkılan bu yolda, rekor geliştirme fırsatları var. Taraftarıyla bütünleşen Galatasaray; yetenekli ve dünya çapında oyuncularıyla istediğini almaya devam edecek gibi duruyor.

Galatasaray, Recep Uçar'ın Ümraniyespor'u karşısında bu sezon evinde en zorlandığı ilk 45 dakikayı oynadı. Konuk takımın planları ilk yarı boyunca tutmuştu. Geride olan, daha fazla sıkıntı yaşamak istemeyen Okan Buruk hamleyi soyunma odasında yaptı ve galibiyetin fitilini ateşledi.

Lucas Torreira'nın orta sahada dün geceki oyunun karşılığı tam olarak savaşçıydı. Uruguaylı yıldız inanılmaz bir efor ve gayret sarfetti. Savunma ve hücum aksiyonlarının hemen hepsinde yer aldı.

Abdülkerim Bardakcı'nın ilk yarıda attığı golle takımını maça ortak etmesinden ziyade galibiyet golünde Mauro Icardi'ye yaptığı orta benim diyen kenar beklerinin yapamadığı türdendi. Savunmada da işini kusursuza yakın yaptı. 'Süper Lig'in en iyisi benim' demeye performansıyla devam ediyor.

Mauro Icardi... Geldiğindeki soru işaretlerinin hepsini sildi. Aidiyet duygusu, takımı ve arkadaşlarını sahiplenişi. Gördüğünü sevginin karşılığını veriyor.

Taraftarlar maç sonunda Okan Buruk'u tribüne çağırarak deneyimli teknik adamın rekorunu birlikte kutladılar. Taraftar-takım bütünlüğünün en güzel göstergesiydi.

Süper Lig'de 9/9'da yaparak Giresunspor deplasmanına çıkan Galatasaray, büyük takımların korkulu rüyası rakibini 4-0'lık farklı skorla mağlup ederek adeta gövde gösterisi yaptı. Teknik patron Okan Buruk rekor kırdı. Dubois, Rashica ve Yunus Akgün golle tanıştı. Aslan zorlu deplasmandan 3 puanla dönerek önüne bakmaya devam etti.

Tahriklere kapılmadı
Hafta boyunca rakiplerinin 'saha dışı' tahriklerine kapılmayan Sarı-Kırmızılılar, kontrollü başladığı karşılaşmada kontrolü eline alarak, nasıl takım savunması yapılır, nasıl kontratak yapılır dersleri verdi.

Galatasaray'ın ilk yarıda Mauro Icardi'yle kazandığı penaltıdan yararlanamamasından sonra gösterdiği reaksiyon ve Giresunspor savunmasının hatasını affetmeyen Mertens'in ilk golü sadece bir gol değil, mental anlamda takımın ne kadar zinde ve kuvvetli olduğunun göstergesiydi.

Savunarak sindirdi
Bazen savunarak da rakip sindirilir. Dün Galatasaray bunu çok iyi uyguladı. İkinci yarıya hızlı başlayan Giresunspor'u her fırsatta durdurmayı başardı. Gerek Muslera, gerekse geri dörtlü görevlerini kusursuzca yerine getirdi. Emin Bayram, Abdülkerim Bardakcı'yı aratmadı, Sacha Boey hep doğru yerdeydi, Nelsson liderdi ve Dubois attığı müthiş golün yanı sıra adeta 'Sol bek transferine gerek yok' dedi. Rashica'nın oyuna girdikten sonra hücuma kazandırdığı ivme ise farkın açılmasında en önemli etkendi.

Sahada kalmaya devam etmeli
Rakipleri Galatasaray'ı aşağıya doğru çekmek isterken, Galatasaray içeride-dışarıda herkesi devirmeye devam ediyor. Galatasaray sahada kalmaya devam ettikçe önü açık olacaktır. Bir parantez de İstabul'dan akın akın giden Galatasaray taraftarına... Dün takımlarına çoğu kez Nef Stadyumu'ndaymış hissiyatını yaşattılar. Şampiyonluk yolunda takımın en önemli parçası olmaya devam ediyorlar.

Galatasaray maça çok hızlı ve şok presle başladı. Hatayspor'a nefes aldırmayarak henüz 9. dakikada Kerem ile golü buldu. Bu gol gecenin farklı sonuçlanacağının göstergesiydi. İlk yarı biterken ise Juan Mata ile adeta rakibinin momentumunu bozdu. İkinci yarıda ise Gomis tecrübesiyle fişi çeken isim oldu.

Her yerde lider

Sarı-Kırmızılı takım oyun ezberini oturtmuş durumda. Ligin istatiksel olarak da zirvesindeler. Savunma hattının kusursuza yakın performansı, orta sahada Torreira'nın Melo'yu, Sergio Oliveira'nın Selçuk İnan'ı andıran oyunu rakipleri yıpratıyor. Hücumu ise tek tek saymaya gerek yok. Hepsi adeta birer sihirbaz gibi her an tabelayı değiştirecek isimler. Mata yetenekleri ve oyun aklıyla Mertens'in eksikliğini hissettirmedi. Maç boyu oldukça istekli olan Mauro Icardi'nin gol atamaması belki de stada gelen taraftarı üzen tek durumdu.

Şampiyonluk modunu açan Muslera

Taraftarın en güvendiği isim ise şüphesiz kaptan Fernando Muslera... Şampiyonluk modunu açmış durumda. Geçen hafta derbide, dün gece de Nef Stadyumu'nda kritik kurtarışlarıyla rakipleri oyundan düşürüp, takımını yükseltmeyi başardı. Yine bu ligde rakibinin olmadığını herkese gösterdi.

Hocalarının izinden gidiyor

Okan Buruk; Mustafa Denizli, Fatih Terim gibi hocalarının yaptığını yaparak 8/8 yapmayı başardı. Bu süreçte direkt rakiplerini bir bir devirdi. Bundan sonra eli çok güçlü. Dün gece geç saatlere kadar statta Erden Timur'la birlikte transfer zirvesi yaptı. Yarışta lider ve bunu sürdürmek adına hırsı, azmi ve inancı yüksek. Baskıyla da iyi baş edebileceği ispatladı. Takım her geçen daha da iyi gidiyor. Bu başarıda aslan payını sonuna kadar hak ediyor.

Ligde son 6 maçında 6 galibiyet alan ve bu periyotta Beşiktaş ve Başakşehir gibi takımlara 9 gol atıp sadece 1 gol yiyen Galatasaray, moralli ve özgüvenli bir şekilde Kadıköy'e çıktı. Jorge Jesus ve Fenerbahçe'yi çok iyi analiz eden Okan Buruk ve ekibi, Sarı-Kırmızılı taraftarlara unutulmayacak bir derbi zaferi armağan etti.

Barış, Kerem, Rashica'lı hücum 3'lüsünü '10' numara yönlendiren takımını maestrosu Mertens'ti. Sergio Oliveira'nın orta sahadaki pasörlüğü, Berkan Kutlu'nun takım savunmasındaki katkısı, her şeyiyle muazzam bir Galatasaray vardı.

Büyük maçların golcüsü

Mauro Icardi ve Lucas Torreira gibi takım iskeletindeki iki oyuncuyu yanında oturtan Okan Buruk, ikinci yarıda Jesus'un hamlelerine karşılık olarak, doğru zamanda, doğru yerde yıldızlarını sahaya yolladı. Torreira orta sahaya nefes aldırırken, Icardi için başkan Dursun Özbek'in dediği gibi 15 dakika yetti. Arjantinli santrafor 1 gol, 1 asistle Beşiktaş derbisinden sonra Fenerbahçe maçını da çözdü ve 'Ben bu maçların oyuncusuyum' mesajı verdi.

Galatasaray lider olduktan sonra çıktığı baskı sınavlarının hepsini geçti. Bu haftadan itibaren artık 1 numaralı favori durumundalar. Geçen sene tarihinin en kötü günlerini geçirirken, Haziran ayından bu yana yaşanan değişim neresinden bakarsanız büyük bir başarı.

Galatasaray için dün akşam oynanan Ankaragücü maçının önemi Fenerbahçe’nin Antalyaspor galibiyetinden sonra daha da arttı. Ligde seri yakalayan ve Kadıköy’e lider gitmek isteyen Cim Bom, galibiyet geleneğini sürdürdü.

Maça baskılı başlayan Sarı Kırmızılılar, Taylan Antalyalı’nın golüyle geriye düşse de şoka girmedi. Bilinçli ve çalışılmış hücum setleriyle soyunma odasına 2-1 önde girdi.

Kanatlar forse etti

Rashica-Barış ikilisi kanatları adeta forse etti. Mertens için 35 yaş değil sadece bir sayı. Giydiği 10 numaralı formanın hakkını; liderliği, oyunu, oyun aklıyla veriyor. Derbiye ceza almadan gidecek olması Okan Buruk için müthiş avantaj.

Berkan Kutlu’nun Melo performansı

Geldiği gündem bu yana iyi niyetli oynamasına rağmen şanssız maçlar çıkaran Berkan Kutlu’ya apayrı parantez şart. Dün akşam orta sahanın tek hakimiydi ve inanılmaz iyi futbol oynadı. Galatasaray’daki kariyer maçlarından biriydi. Adanmışlığın en önemli örneğini sergiliyor. Çektiği şutlardan en azından biri gol olsaydı, adeta pastanın çileği olacaktı. Taraftarın desteklemesi çok önemli. Bu performansıyla hocasının elindeki en iyi yerli alternatifi olacaktır. Torreira’nın yokluğunu hissettirmemekle kalmadı, Nef Stadyumu’na gelen ve ekran başındaki taraftarlara Felipe Melo’yu anımsattı.

Ömer Erdoğan’ın eseri

Ankaragücü’ne ise değinmemek olmaz. Sezon başladıktan sonra göreve gelen Ömer Erdoğan, Dünya Kupası arasını müthiş değerlendirmiş. Başkent ekibi için ‘Taş gibi takım’ demek abartı olmaz. Gomis’in maç sonu hususi tebrik etmesi boşa değil.

Derbi öncesi moraller yüksek

Galatasaray 6/6 yaparak Kadıköy’e gidecek. Okan Hoca ve öğrencileri ‘Baskı sınavını’ iyi götürüyor. Derbiden alınacak puan veya puanlar zirvede Aslan’ı yalnız bırakır.

Geçtiğimiz hafta sonu İstanbulspor'u devirerek 662 gün sonra lider olan Galatasaray, ligin en zor deplasmanlarından Sivasspor'a konuk oldu. Maçtan önce birçok kişinin beraberlik kötü değil dediği maçı zor da olsa kazanmayı bildi. Sarı-Kırmızılı takım rakip kadar, yüksek rakımlı soğuk hava ve bozuk zeminle de mücadele etti. Tartışmalı pozisyonların olduğu, futbola elverişli olmayan bir sahada galibiyete uzanarak yılı lider kapatmayı başardı.

Boey takımın en güvenilir ismi

Maçtan önce Okan Buruk'un söylediklerini yapmakta zorlanan futbolcular pes etmeyerek önemli bir eşiği aşmayı başardılar. Mertens'in ilk yarıdaki çabası, Gomis'in gayreti vardı fakat şansı yanında değildi. Sacha Boey ise takımın en güvenilir ismi. Fizik gücü, yüksek mücadelesi takdir edilesi. Oliviera ise orta sahadaki en önemli silah.

Abdülkerim'den Barış Alper'e 'Bizi lider yap' asisti

Abdülkerim Bardakcı'nın uzatma dakikalarında Barış Alper Yılmaz'a yaptığı asist ise çok klastı. Hatta bir adım öteye taşıyacak olursak 'Ben bu ligin en iyi yerli stoperiyim' dercesine bir pas attı. Tecrübeli savunma oyuncu asıl görevinin yanı sıra yaptığı bu tarz ekstralarla ilerleyen dönemde Milli Takım için en ciddi aday konumunda.

Özgüven kazandılar

Evet Cim Bom belki de son 2 maçında Dünya Kupası arası öncesindeki o coşkulu oyun temposunu yakalayamadı ancak derbi yaklaşırken galibiyet serisini 5 maça çıkartarak büyük özgüven kazandı. Kadıköy deplasmanı öncesinde tek engel Ankaragücü maçı kaldı. Buruk ve öğrencilerinin baskı sınavı galibiyetlerle geçiliyor. Bu yolda ve kazanarak devam edilirse Mayıslar'ın Galatasaray olması çok zor bir ihtimal değil.