Okan Buruk nadir durumlar haricinde hemen her yıldız oyuncusu ile iletişimi yüksek bir sezon geçirerek, krizleri iyi idare ederek yine şampiyonluğun en önemli ismi oldu.

Galatasaray işi şansa bırakmamak adına maça hızlı başladı. Kontrollü kalıp tabelayı dengede tutmak isteyen Konyaspor’a karşı ilk bölümde Kerem ve Barış Alper’in hareketliliği ile pozisyonlar da ürettiler. Özellikle Abdülkerim’in kafasında direkten dönen topa rağmen Icardi, Köhn’ün ortasında kafayla golü yaparak takımının istediğini almasını sağladı. Bu gol hem Galatasaray’ı rahatlattı, hem de Konyaspor’a bir telaş getirdi. Galatasaray Sanchez ile 2. golü kaçırdı ve aramaya devam etti. Fakat Konyaspor hücum anlamında ilk devre Galatasaray’ı hiç zorlayamadı. 2. yarının başında Konyaspor Cikalleshi kafasıyla adeta son şansını kullandı ve golü bulamadı. Şampiyonluk için coşkusu artan Galatasaray, Icardi’nin enfes topuk golüyle kıvılcımı ateşe dönüştürürken, Berkan attığı golle Konyaspor’a son darbeyi vurup zafer şarkılarını başlattı.

Krizleri iyi idare etti

Sezonun en istikrarlı ismi Torrera, maçı çözen ve gol krallığını ilan eden Icardi maçın kahramanları oldular. Galatasaray derbiyi kaybetmesine rağmen Konyaspor’a karşı yüksek konsantrasyonla oynayarak çok rahat bir galibiyet aldı. Zaten Galatasaray’ı şampiyon yapan en önemli detaylardan biri bu tip takımlara karşı oyun kalitesi nasıl olursa olsun kazanmayı başarması oldu. Bu da tamamen kadroda bulunan kazanma becerisi yüksek oyuncuların fazlalığı ve Okan Buruk’un bu oyuncuları doğru kullanımı ile ilgiliydi. Okan Buruk nadir durumlar haricinde hemen her yıldız oyuncusu ile iletişimi yüksek bir sezon geçirerek, krizleri iyi idare ederek yine şampiyonluğun en önemli ismi oldu.

Final maçlarının en önemli avantajı formda oyuncuya sahip olmak ve sahadaki belki de en formda isim olan Onuachu da Trabzonspor’un avantajıydı. 14. dakikada Onuachu golü attı ve Beşiktaş ise bu gole önce oyun olarak tepki verdi.

Sahaya iyi yayılan Trabzonspor’a karşı topu çabuk çevirerek sürekli aradı. Uğurcan’ın enfes refleksleri Gedson ve Muleka’ya gol izni vermemesine rağmen Ghezzal’ın uzatmalarda gelen penaltısına direnemedi. 2. yarı oyun biraz dengeli başlasa da Beşiktaş gole Gedson’un ekstra çabası, Muleka’nın harika pası ve Salih Uçan’ın güzel kafası ile ulaşarak öne geçti. Abdullah Avcı’nın Pepe ve Trezeguet hamleleri ile Trabzonspor oyunu aldı ve pozisyonlar buldu. Fakat bana göre maçın yıldızlarından Mert Günok milli takımda da forma rekabetinde olduğu Uğurcan’a nazire yaparcasına mucizevi kurtarışlarla Trabzonspor’a gol izni vermedi. Ancak kornerden gelen topta savunma hatasında bu kez pes etti.

Kupanın getirisi...

Abdullah Avcı hamlesi karşılığını verdi, Pepe golü ama aynı Pepe’nin yaptığı hata Al Musrati’nin golü ile sonuçlanınca kupa da sahibini buldu. Al Musrati hem kupayı getirdi hem de Beşiktaş’a geldiğini ilan etti. Artık bu kupanın bir getirisi de Beşiktaş için teknik direktörlük gündeminde Serdar Topraktepe’nin de olacak olması. Çünkü bu dağınık takıma başka bir teknik direktörün bu oyunu oynatması ve kupayı kazandırması bana göre pek mümkün değildi.

Hangi şehirde olursa olsun taraftar sayısı konusunda çok fazla bir fark olmayacağı, Olimpiyat Stadı’nda kazanılan final gibi maçlar ve İstanbul’da yaşayan Trabzonsporlu sayısı düşünüldüğünde Olimpiyat Stadı tercihi doğru tercih gibi duruyor. Diğer taraftan ligde işi bitirmiş olmanın rahatlığı ile kupa finaline çıkacak Trabzonspor için kupayı almanın manevi kısmı maddiyatından daha önemli. Gelecek sezon için kupayı kazansanız da kaybetseniz de Avrupa için kadroya çok önemli takviyeler yapmak bir mecburiyet. İşin gerçeği Trabzonspor’un oyuncu kadrosunun kalitesine bakınca bundan çok daha iyisini oynar mıydı ya da şampiyonluk için yarışabilir miydi sorularının cevabı bende hayır.

EN BÜYÜK AVANTAJI...

Abdullah Avcı ve ekibi bu kadro ile yapılabilecek maksimum işi yaptı. Bu macerayı kupa ile sonlandırdığında sezonun başarılı takımları arasında yerini alacak. En önemli avantajlarından bir diğeri de gelecek sezon için teknik direktör tarafında kafasının rahat olması ve transferde oyuncu odaklı hareket edebilmesi olacak.

Derbi tamamen iki takımın hakemi baskı altına alabilmek adına, gerginliği artırma pahasına futboldan çok hakem odaklı başladı. Hakemin bu gerginliği idare edebilecek kapasitesi olmayınca başı yanan Fenerbahçe ve Djiku oldu. İlk yarıda oyun planı Djiku’nun kırmızı kartı hariç tutan taraf olan Fenerbahçe hem Galatasaray’ın orta saha üstünlüğüne izin vermedi hem de özellikle Fred ile maçın en net fırsatını bulan taraf oldu. İlk yarı özelinde Galatasaray çok tedirgin olunca Fenerbahçe’nin eksik kalışını neredeyse hiç hissetmedik. Barış Alper’in hücumda zorlamaları, savunmada ise Nelsson’un doğru hamleleri dışında Galatasaray hiçbir oyuncusundan yüksek performans alamadı. İşin ilginç tarafı ise Okan Buruk’un ikinci yarıya bu kötü oyuna rağmen hamlesiz gelmiş olmasaydı. Hamlesiz Galatasaray devrenin başında da eksik rakibine karşı tempoyu artırmadan oynadı. Barış Alper, İcardi ve Ziyech adeta yürüyüş yaparken Fenerbahçeli oyuncular cengaver gibi oynadılar.

Sezonun maçı…

Batshuayi, Çağlar, Oosterwolde, Ferdi, Szymanski ve Fred sezonun en iyi mücadelesinin baş aktörleri oldular. Szymanski’nin korneri, Muslera-Köhn ortak hatasında gelen Çağlar golü ile de bu mücadeleyi taçlandırdılar. Beraberliğe oynar gibi gözüken Okan Buruk hemen hamlelere başladı ama iş işten geçmişti. Ritmini bulan Fenerbahçe sezonun maçını oynamayı sürdürdü. Hatalı kırmızı karta rağmen Galatasaray’a şampiyonluk için gereken puanı üstelik deplasmanda vermeyerek çok değerli bir derbi galibiyeti almış oldu.

Galatasaray ve Karagümrük maçın ilk yarım saatini KöhnBarış Alper, Sangare-Can Keleş kanadında didişerek geçirdi. İki takım da o kanattan hem gol bulabilir hem de gol yiyebilirdi. Ancak Galatasaray denemelerinde can derdine düşmüş Karagümrük savunması rakibine çok net fırsatlar vermedi. Aradıkları kontra fırsatını da yarım saat sonunda Nelsson’u bire bir yakalayarak çabukluğunu kullanan Ryan Mendes’in golü ile buldular. Ziyech ilk yarının sonunda beraberlik fırsatını kaçırdı. Uzun süreden beri maçların ilk yarısını düşük tempoda oynayan fakat gol yemeyen Galatasaray bu kez gol de yemesine rağmen son dönemin yükselen yıldızı Barış Alper’in kafa golü ile tepkiyi yine ilk yarı bitmeden vermeyi başardı. Ancak bu gol bir rahatlık getirdi Galatasaray’a ve ikinci yarının başında da tempo Galatasaray açısından düşük kaldı. Tolunay Kafkas’ın Barış Alper etkisini azaltmak adına Biraschi hamlesine rağmen Galatasaray’ın düşük temposuna isyan eden Barış Alper, Mertens’e golü attırmayı başardı.

Fişi çekti

Maçta kaybedecek bir şeyi kalmayan Karagümrük hücum hamleleri ile Galatasaray’ı tehdit ederken maç boyunca Galatasaray stoperlerini bir hayli hırpalayan Marcao, Abdülkerim’in yanından golü attı. Stres dolu son bölümde bu kez Galatasaray hamleleri karşılığını verdi. Orta saha direncini yükseltebilmek adına oyuna giren Berkan dönen topu düzgün bir vuruşla gol yaparak Galatasaray için çok zor geçen maçın fişini çekti. Şampiyonluk için sadece 1 adımı kalan Galatasaray için Barış Alper ve Mertens maçın kahramanları olmayı başardılar.

Karagümrük ilk maçın skor dezavantajının altından kalkabilmek için maça hücum iştahı kabarık başladı. Eysseric, Güven Yalçın, Lasagna’nın gol olabilecek iyi fırsatlardan yararlanamayışı, kontrollü ve Abdullah Avcı’nın maç önünde sabırlı oyun dediği Trabzonspor oyunu için pahalıya mal olabilirdi. Hücum etmekte zorlanan ve pozisyon bulamayan Trabzonspor için savunma konsantrasyonun yüksekliği biraz can sıkıcıydı. Ancak tabelanın değişmeyişi ile genel olarak kısır geçen ilk yarının sonunda Trabzonspor’u finale daha da yaklaştırmış oldu. 2.y arıya Karagümrük yine çok oyuncu ile hücum ederek başlasa da bıraktıkları boş alanlar Trabzonspor için avantaja dönüştü. MeunierVişça kanadı maça ağırlığını koydu. Meunier’in enfes ortasında Onuachu golü turun habercisi oldu.

Değiştirmeye çalıştı ama...

Tolunay Kafkas’ın turun kaderini değiştirebilmek adına önce Can Keleş ve Emre Mor, sonrasında da Marcao hamlelerine rağmen golü bulan motivasyonu iyice yükselen Trabzonspor oldu. Dağılan Karagümrük’e Fountas ve Umut Bozok ile son darbeyi vuran Trabzonspor finale adını akıllı, stratejik ve sabırlı oynayarak yazdırmayı başardı.

Sivasspor’un amacı; en yalın hali ile savunmada kalabalık ve agresif durup, hücumda olabildiğince Koita ve Manaj’ı Galatasaray savunması ile baş başa bırakabilecek kadar çabuk çıkmaktı. Fakat Galatasaray’a karşı savunmayı kaleye yakın kurmak bir takım için de puan almayı o kadar zorlaştırıyor. Özellikle Mertens, Barış Alper ve Kerem Demirbay’ın yüksek form durumuna Ziyech de eşlik edince Galatasaray bu geriye yaslanmış, kalabalık savunmaya karşı kolay pozisyonlara girdi. Savunmanın Sivasspor çabuk ataklarına karşı kolay hata yapmaması ile atılan organize 2 gol daha ilk yarıdan Galatasaray’ın rahatlamasını sağladı. Atmosferin güzelliği Galatasaraylı oyuncular için adeta ekstra bir motivasyon oldu.

Kahraman Torreira

Bu motivasyon maçın 2. yarısında Caner Osmanpaşa golü ile adeta katlandı. Mertens, Ziyech, İcardi tabelayı organize ve jeneriklik gollerle değiştirmeye devam ettiler. Diğer taraftan Torreira hem pas trafiğini kusursuz yönetti hem de her dönen topu kazanarak maçın görünmez kahramanı oldu. Sivasspor maç boyunca savunmada çok kalabalık olmasına rağmen Galatasaraylı oyuncuların koşularına cevap vermekte zorlandıkları için sezonun en ağır skorunu almış oldular. Sonuçta Galatasaray kağıt üzerinde zor gibi gözüken bir maçı daha taraftarı ile bütünleşerek, yıldızlarını devreye sokarak, göze hoş gelen bir futbol oynayarak ve harika gollerle çözmeyi başardı, şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı.

Samsunspor sezonun hedefine yani kümede kalmayı Trabzonspor maçı ile garantilemeyi kafaya koymuş başladı maça. Yüksek tempolu savunma ile Trabzonspor savunmasını ve takımı adına sezonun güvenilmezi Uğurcan’ı hataya zorlamayı başardılar. Trabzonspor bir türlü Samsunspor presini kırıp, organize şekilde rakip sahaya geçemedi. Samsunspor; Taylan, Mouandilmadji ve Fernandez’in kendi kalesine attığı gollerle beklediğinden fazlasını attı ilk yarıda. Trabzonspor’da ise kötü gidişe direnen tek oyuncu Bardhi golü atmasına rağmen oyun ciddi bir hayal kırıklığıydı. 2. yarıya Trabzonspor soyunma odasından Berat’la dönüp, Mendy’i stopere çekerek geriden daha iyi oyun kurmayı denedi. Fakat Samsunspor müthiş bir enerji ile önde prese devam ederek Trabzonspor’un kalesine gelmesine engel oldu. Trabzonspor topu öne getirmekte, topu orda tutmakta zorlanmaya devam edince Abdullah Avcı sırasıyla Vişça, Fountas, Enis ve Orsiç gibi tüm hücum oyuncularını oyuna attı ama o da fayda etmedi. Belki de uzun zaman sonra ilk kez Abdullah Avcı’nın kötü giden işlere dokunamadığı bir maç oldu.

Kupaya daha konsantre

Samsunspor ilk yarıda bulduğu gollerin kıymetini oyun disiplinini elden bırakmadan, yüksek tempoya devam ederek, doğru anlarda Trabzonspor’u geri koşturarak ve hepsinden önemlisi galibiyeti daha fazla isteyerek bildi. Kümede kalmayı bana göre büyük ölçüde garantilediği galibiyeti hak ederek aldı. Trabzonspor ise ideal 11’inden 3-4 oyunculuk bir rotasyonda bile kalite eksikliği çok çabuk ortaya çıkan, an itibarı ile kupa konsantrasyonu ligden daha yüksek bir takım görüntüsündeydi.