‘’DEĞİŞİM İÇİN BİR KİŞİ YETER‘’
Sabah yayınındayım,
Çıktım,
Masamda çay içerken, haberleri ararken telefonum çaldı.
-Merhaba Emre bey..
-Selam…
Çok severim merhaba diye sesleneni
İçim ısındı. Merhaba Farsçada benden sana zarar gelmez demektir.
Hayatta birbirine verilmeyen selamlar düşünülce…
Neyse;
-Buyurun nasıl yardımcı olabilirim.
İşte bu ifadeden sonra çok güçlü, inançlı ve başarmaya odaklı bir ses başladı anlatmaya…
Ben Dr. Ejder Sözen. Aile hekimiyim. Muğla ili Bencik köyünde. Buraya tayin oldum. Baktım çocuklar çok yalnız. Yaptıkları spor yok. Bende geçmişte okçuluk yapmışım. Öğrettim bazılarına. Şimdi bu spor ile uğraşıyor bazılar. Bir destek adına bizi gayretlendirmek adına ne yapabilirsiniz…
Gülümsedim. Kapattım telefonu…
Yayında konuştum anlatılanları, değiştirilmeye çalışılan hayatları. Destek gerek dedim.
Aradı Teşekkür etti. Konuştuk Ejder bey ile.. Arkadaş olduk.
Yine arandım birkaç ay sonra;
Doktor Ejder ben, okçuluk antrenörlük eğitimine gidiyorum. Valilik destek verdi. Muğla Belediyesi Dr Osman bey bizi destekliyor. Anlattı, anlatı, anlatı…
Bu yaşanlar üzerinden yaklaşık 5 yıl geçti.
Onlar oklarını tam hedef atıyor.
Destek her gün büyüyor,
Avrupa da dereceler, Balkanlarda şampiyonluklar yakalayan bir ordu oldular.
Dün Muğla Büyükşehir Belediyesi desteğini yazmış Ejder hocam…
Bakın ne demiş.
“Emre Bey nazik cevabınız için çok teşekkür ederim. Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Gürün bey beni ve çalışmalarımı bilir. Kendisi de hekim zaten. Size projesi tamamlanan bir gelişmeden haber vermek istiyorum. Büyükşehir Belediyesi benim köyüme, çocuklarıma okçuluk tesisi yapıyor. Temmuz gibi bitecek. Belki Türkiye'de ilk olacak. Benim inancım bu çocuklar her şeyi hakediyor.”
Sonra resimler yollamış…
Yeni tesisin kazmasını vurduk diyor,
Proje bitti 1 yıla hazır diye anlatıyor,
Dokunduğu yaşamlar ile Tokyo 2020 diyor…
Ben ne diyeyim,
Bir kişi bütün hayatları değiştiriyor.
Futbola gömülen can dostlar görür mü?
‘’Sıra sende...‘’
Aydın Örs başta,
Petar Naumoski,
Volkan Aydın,
Ufuk Sarıca,
Conrad McRae, (nur içinde yatsın)
Mirsad Türkcan,
Tamer Oyguç,
Murat Evliyaoğlu ….
Bu isimler tarih yazdı.
1996 yılıydı.
Bütçe azdı,
Umutlar her maç büyürdü,
Aris ile Yunanistan’da yaşananlar güç oldu,
Ders oldu…
Ve Koraç kupası efsane kadro ile ülkemize geldi.
O zaman şimdi yeni yine bir zafer vakti..
Ya tarih yazacaksınız;
Ya da Wikipedia’da yer aldığı gibi sadece isim olacaksınız…
Biz sizi:
Teyler,
Dunston,
Thomas,
Mutaf,
Heurtel,
Cedi Osman….
Diye tarihe yazmak istiyoruz.
Sizin elinizde;
Ya gönüllere yazılın beyinlere kazının,
Ya Wikipedia sayfalarında kalın…
Değil mi koç Perasoviç…
DURMASIN…
Galatasaray geldiğinde çok konuştuk,
Hamleleri umut verdi,
Mali disiplin için gayretliydi,
İş bilir diye düşündük,
Aile bilir oldu..
Kardeşini yönetime aldı,
İşi bilenleri dışarıda bıraktı…
Başarıya hasret Galatasaray için herşeyi yaptı.
Hamza hocayı kovdu,
Mustafa Denizli için çabuk karar verdi,
Rekerink’i hiç düşünmedi
İgor ismini Karabük’den çaldı geldi…
Ne oldu…
Takım olamadı Galatasaray,
Oyuncuları yolladı,
Yenilerini aldı,
Kar dedi,
Yalan oldu…
Nasıl mı?
1- Bruma'yı sözleşme uzatmaya ikna edemeyen Galatasaray, Tottenham'dan gelen teklifi kabul ediyor. Transfer gerçekleşirse Sarı-kırımızılı ekip Bruma'dan zarar etmiş olacak.
İddiaya göre Sarı-kırmızılı ekip Portekizli oyuncunun sözleşme uzatmaya sıcak bakmaması nedeniyle Tottenham'dan gelen teklifi kabul etmeye hazırlanıyor. Turkish-Football'daki habere göre Tottenham bu transfer için Galatasaray'ya 10 milyon 500 bin euro önerdi. Galatasaray Bruma'yı 11 milyon euro'ya Sporting Lizbon'dan transfer etmişti.
2- Sarı-kırmızılar, Özbek döneminde Fenerbahçe ile voleybolda oynadığı11 karşılaşmayı da yitirdi.
3- Bu sürede rakibiyle futbolda yaptığı 5 maçta sadece bir galibiyet elde eden Galatasaray, basketbolda ise 17 müsabakanın 3'ünü üstün bitirebildi.
4- Galatasaray, Özbek'in başkanlığında sarı-lacivertlilerle futbol, basketbol ve voleybolda oynadığı 33 derbinin 27'sini kaybetti.
Dahası da var…
Lakin bu kadar yeter.
Olmadı.
Tutmadı.
Sayın Özbek’in adının şanı Dursun,
Lakin kendi gitsin diyen taraftara ne yanıt vereceğini merak ediyorum.
Hele ilk 5 sıraya giremez ve Avrupa bileti alamaz ise…
İÇİNDE OLACAK
Tut elinden götür antrenmana,
Zorla,
En iyi hocaları tut,
En güzel spor kıyafetleri al,
İzle,
İzlet,
Testlere sok.
Olmayınca olmaz.
İçinde olacak dost…
Sporu evladın istiyor mu?
Sporcu olmayı..
Zorlamak bir yere kadar.
Ya sonra…
Sistem onu eğitim dişlilerinde öğütüyor.
Teog,
Lys,
Ve diğerleri…
Ama varsa spor ile çıkış o zaman kaçmaz bu uğurda çaba;
Al sana bir örnek.
AA imzalı haberde gizli herşey:
Karma dövüş sanatlarında dünya şampiyonu olan 18 yaşındaki Kadir Dalkıran, yıllardır sokaklarda karton toplayarak geçimini sağlayan ailesine yardım ediyor. Karma Dövüş Sanatları (MMA) Federasyonu tarafından 22-26 Mart'ta Antalya'da düzenlenen ve 30 ülkeden yaklaşık bin sporcunun katıldığı organizasyonun finalinde Rus rakibini yenen 18 yaşındaki Kadir, dünya şampiyonu oldu.Genç yaşta elde ettiği başarıyla adından söz ettiren Kadir, Yalova'da bir gecekonduda 2'si kız 4 kardeşi, annesi ve babasıyla yaşamını sürdürüyor. Karton toplayacılığı yaparak geçimini sağlayan ailesine küçük yaşlardan beri yardımcı olan Dalkıran, yaklaşık 4 yıldır hem sabahtan akşama kadar karton topluyor hem de çok yorulmasına rağmen akşamları müsabakalara hazırlanıyor.
Süslü odalar,
En güzel spor malzemeleri,
Hepsinden ötedir,
Kalpdeki sporun yeri…
O zaman yok mu bir destek verecek spor gönüldaşı..
İşadamı, sporcu, yönetci ve diğerleri…
Körmüyüz yine,
Sağır ,
Duymadıysanız yazdık..
Ne duruyorsunuz dost…
BUNU DA GÖRDÜK…
Pana Euroleague ‘de Fenerbahçe’ye yenildi,
Başkan çıldırdı,
Otobüse koydu oyuncularını,
Yırttı uçak biletlerini,
Gönderdi 11 saat he birini,
1100 kilometre dar bir koltuk 2 metreyi aşan oyuncular…
Otobüs ile dönüş…
Gitmeyenler oldu tabi,
Şimdi kadro dışı kaldılar,
Kendine bilet alan,
Uçak ile dönenler satış listesinde,
Büyük harfle yazalım,
Transfer diyenleri uyaralım,
CHRİS SİNGLETON, MİKE JAMES, ANTONIS FOTSIS VE KENNY GABRİEL
Boşta kalmak üzere…
Ne duruyorsunuz…
‘’Deniz, Melis, Zehra biri de okulda...‘’
Eskrimde 94 yıl olmuş tarihimiz…
2.Abdülhamit eskrim maçları yaptırır,
Okullarda okutulsun dermiş,
Harp okullarında Eskrim ders olmuş,
Başarıya açılan kapı olmuş.
Türk at demiş, silah demiş, eş demiş..
Silah şimdi spor olmuş.
Ne güzel olmuş.
Yaşasın spor, hep olsun barış,
Kılıcımızın ucu çizmesin yürekleri,
Dokunsun zaferlere..
Hele hele 94 yıllık tarih içinde,
Lakin;
Başarı çok az,
Uluslararasında madalya son birkaç yıla kadar neredeyse, yok gibi,
Takım sporlarında ise hiç yok…
Ama artık var…
Hem de Avrupa şampiyonluğu.
İbrahim Ahmed Acar'ın geçtiğimiz ay kazandığı Avrupa ve Dünya şampiyonluğunun ardından Avrupa şampiyonu olan kız eskrim takımımız.
Liseli Deniz…
Liseden Üniversiteye koşan Melis,
Üniversite sıralarından Zehra,
Bir de Ukrayna kökenli ama Türk olan İrina..
Tarih yazdılar Avrupa’da.
Önce 10 sayı geriden gelip bu işin en büyük ülkesi Rusları kılıçtan geçirdiler…
Sonra Yarı final ve final ile diğerlerini.
Kılıç kategorisinde yarıştılar.
Peki ama nasıl?
Takım olarak…
4 sporcu mücadele eder.
45 puanı yakalayan tuş yapan takım kazanır…
Sporcu gelir, rakibi ile oynar, sonra diğer arkadaşına bırakır kılıç’ı ve bu mücadele 45 sayıda biter.
Her 5 tuşta bir sporcu değişimi olur.
Kazanan taraf tur atlar diğeri veda yapar.
Bu kızlar ne yaptı:
Anlatalım:
Rusya ile karşılaşan takımımız, bir ara 40-30 geriye düştüğü maçın kalan kısmında rakibine sadece iki sayı verdi. Kızlarımız üst üste 15 sayı alarak bayan kılıçta ekol ülkelerden Rusya’yı 45-42 yenip yarı finale yükseldi.
Yarı finalde ev sahibi Belarus’u 45-40 yenen bayan kılıç takımımız, finalde eskrimin beşiği kabul edilen Fransa’yı 45-38 mağlup ederek takım müsabakalarında tarihimizdeki ilk Avrupa Şampiyonluğunu ülkemize kazandırdı.
Eskrimde tarih yazıyoruz…
Beşiktaş’ın ilk kurucu üyesi ve Eskrim Federasyonu kurucu başkanı aynı isim Fuat Balkan.
Ulusal Kurtuluşun mimarlarından.
Beşiktaş’lı bir isim ve Eskrim’i ilk Türkiye’ye getiren,
Ne tesadüf, ne büyük tevafuk değil mi?
Beşiktaş Avrupa’ya aktı, üçüncü yıldıza koşuyor…
Kadınlarda U-23 yaş altı Eskrimde zaferleri yakalıyor tarih yazıyor…
Kurucuya armağanların ardı kesilmesin…
Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor ve diğerleri,
Bireysel sporculara destek olsun.
Ne duruyorsunuz daha,
Tarih yazıyorlar bu gençler ortak olmak istemiyor musunuz hala…
‘’Basketbol‘’
Final olur bu işin sonu dedik,
İnanmadı bazıları
Nereden nereye Türk basketbolu
Anadolu Efes ile 1996 Koraç zaferinden bugünlere,
Layık oluyoruz Euroleage dünyasına geliyoruz üç takım ile…
Fakat daha Anadolu Efes ve Darüşşafaka Doğuş var, bitmedi heyecan,
Olacak bu iş inanıyoruz.
Uzun maratonun son düzlüğünde eleyecekler Real Madrid ve Olympıakos’u.
Razı değil yüreğim tek takıma haydi yeni zaferlere….
CEZALAR AÇIKLANDI.
Tatmin etmedi,
Akılcı değil,
Mantıktan uzak
eeeee
Siz vicdanen rahat mısınız sorusu yanıt bulamayacak
Iskalandı bu fırsat,
Karşılık bulmadı bence cezalar,
Anlaşıldı belki ama,
Ne olacak kamu vicdanı bu noktadan sonra?
Dahası geçmişin cezalarına bakınca,
Aklım almıyor desem, seninki aldıysa
La bi anlat bize diye yanına gelsem…
(anladın sen onu )
İYİ-KÖTÜ-ÇİRKİN
İYİ: Göksel Gümüşdağ başkanın verdiği sözü tutarak oyuncularını özür dilemeye götürmesi. Bravo
ÇİRKİN: Pana’nın Fenerbahçe’ye yenilince öfkelenen başkanın basketbolcuları İstanbul’dan Atina’ya otobüs ile götürme hamlesi.(1200 km)
KÖTÜ: Suç ve ceza ilişkisinde keyfe keder tavırların sporun tüm olumlu yansımasını kırması.
Veda etmeden önce TDK’dan bir tanım : ünlüyle başlayan bir ek aldığında “a” uzun söylenir
ad
1. kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel güç.
eş anlamlısı: duyunç
‘’FUTBOLA'A DAİR…‘’
El-Classico izledim,
İçlerinde En-Classico olandı.
Ataklar, ders gibi…
Savunmalar, yaşanılacak tehlikeyi sezen,
Hücumlar ve goller tadına doyulmaz,
Kurtarışlar yaşanası,
Ve her an hissedilen.
En iyi Messi,
En iyi Barca,
En iyi Navas,
En iyi Ter Stegen,
En iyi Marcelo,
En iyi James…
En kötü Ronaldo…
Bu durumda;
MESSİ > RONALDO ( ….> büyük işareti matematikte)
Rekorlar ile Messi ;
Barca ile 500 gol,
Barca ile R.Madrid ağlarına 16 gol…
Ve bu maçta iki gol.
BİZE DAİR …
Adı derbi,
Kendi hani?
Sahada 22 kişi,
Tek oynayan yok ki!
Kaleci tribün ile oynuyor,
Oyuncular birbiri ile..
Kenarda oyuna hamle yetisi tartışılacak bir isim Tudor,
Diğeri emeklilik bekleyen Advocaat,
Sonra maç diye yutturulan oyun.
Bu derbi ise , El – Clasico neydi?
Bizim futbolcular bir kendi bir İspanya buluşmasını izlesin.
Tudor, Bruma hamlesi ile oyunun aklını nasıl dışarı aldığını anlasın,
Galatasaray taraftarını 2 yıldır şerefli 6.lara mahkum eden Sayın Dursun Özbek, artık Durmasın…
Birileri bizi bu maçlar ile kandırmasın.
Kanatların bindirmelerini ararken bize İspanya’da bunları aratmasın,
Marcelo-Ramos-Pique-Umtiti stoper ise,
Semih-Ahmet-Kjaer-Skertel ne iş yapar…
Van Persie-Podolski futbolu kafalarını emekli etmiş, o zaman neden yollanmazlar.
Messi-Ronaldo isimlerini geçtim,
Rakitic-James hiç mi izlenmez.
Bu Barca 20 yıl önce batıyordu şimdi tarih yazıyor,
Real Madrid bütün mallarını satarken şimdi biletleri karaborsa.
Nasıl başardılar..
Kim araştırır, kim bakar.
Hep onlar oynar, biz izler mi olacağız..
Ben bir futbol adamı olarak haykırıyorum
Derbi yalan.
Classico gerçek.
Beinsport yap Türkiye Ligini bedava,
Para etmiyor felsefesi,
Al yerine İspanya-İngiltere sat bize,
İnan daha çok alıcısı..
GALATASARAY-FENERBAHÇE A Takım< REAL MADRID-BARCELONA U-21
Abilerin buluşmasını kıyaslayamam.
Ayıp olur.
Tarihe de, futbol sevgisine de…
VE BÜYÜK ZAFER…
Bir okul,
Bir umut,
Bir zafer.
TEOG belası ile boğuşurken zihinler,
Teslim olmuşken beyinler derslere,
İtmişlerken sporu köşeye,
Olmuşsa sistemsellik sadece sınava odaklı bakış,
Bu başarı çok büyük o zaman:
Macaristan'ın Başkenti Budapeşte'de düzenlenen ISF Dünya Okul Sporları Yüzme şampiyonasında, 17 ülkeden katılan 281 sporcu dünya şampiyonluğu için kıyasıya yarıştı.
Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan ISF Dünya Okul Sporları Yüzme şampiyonasında Anabilim öğrencisi Beste Samancı 100 metre kurbağalama branşında 1.10.99'luk derecesiyle, 50 metre kurbağalama branşında 32.05'lik derecesiyle dünya şampiyonu oldu. Sporu eğitimin ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerine vurgu yapan Anabilim Eğitim Kurumları İcra Kurulu Başkanı Serkan Kılıç, "Türk sporuna kaynak yaratmak için 2009 yılında kurulan ve kısa sürede yüzmeden, tenise, jimnastikten, voleybol - basketbola, mücadele ettiği tüm branşlarda bölgesel, ulusal ve uluslararası başarılara imza atan kulübümüz, şampiyonlar yetiştirmeye devam ediyor." dedi.
‘’Bir şampiyonluk kaç yumruk‘’
Bir şampiyonluk kaç yumruk,
Bir zafer kaç tekme,
Bir emekçiye darp kaç alkış…
Bu gün tüm yazar arkadaşlarım ve abilerin sayfası SİYAH olsaydı,
Bugün Tff keşke bu saldırıyı kınama hamlesini yapsaydı olaylara KARA leke diyebilseydi,
Bugün hatırına çocuklara dün geceden REZİL yansımalar göstermeseydik,
Bugün futbolu yazabilseydik.
Kırılsın kalemim, parçalansın klavyenin tuşları…
Beynimin duraklarında öfkelere açılan her kapı kapansın.
Umutlarım yeşersin.
Ama..
Nasıl?
Suç işleyen cezayı bulursa.
Peki bulur mu?
Unutulur mu?
Unutulsa da;
Mesela;
Yalçın, Emre daha kendileri büyümemiş olan Ufuk ve Mahmut bu görüntülerinizi;
Evlatlarınıza,
Ailenize
Çevrenize
Ve en önemlisi
Ahirette Allah’ın meleklerine nasıl anlatacaksınız.
Siz futbolcuyum diyorsanız ben futbol yazarı değilim,
Siz oyunun içindeyseniz ben dışındayım,
Ben gollerim ve kurtarışlarım ile anlatılırım diyorsanız ben sizi anlatmıyorum,
Siz adamım diyorsanız ben adam olmak istemiyorum,
Siz bilekli ve yürekliyim diyorsanız üç kişi ile bir kişiyi döverek kırıyorum bileğimi,
Siz insanım diyorsanız, be kuşum, böceğim, balığım…
Siz bunları yaparken, yöneticileriniz sizin adınıza özür diliyorsa,
Siz gaflet ve delalet içinde saldırırken kızarmıyor, başkanınızın yüzü kızarıyorsa,
Siz başarısızlığı sindiremezken, koca yürekli yöneticiler kolej takımı yaratma sevdasındaysa,
Siz hala büyümemişken biz sizi gözümüzde büyütmüşsek…
ÖZÜR DİLEYEN GÖKSEL GÜMÜŞDAĞI ALKIŞLARIM,
YÜZÜ KIZARAN YÖNETİCİLERİ SARARIM,
KOLEJ TAKIMI SEVDASINA HEP DESTEK OLURUM,
GÖZLERİMİ KÖR EDER SİZİ GÖRMEM..
İnsan olmanın erdemini anlayana kadar Allah sizi ıslah etsin diye dua ederim.
Değil mi Yalçın, Emre, Mahmut, Ufuk…
Değil mi?
Adamlık kitabında virgül olamayanlar…
‘’BURADAN BAKTIN MI?‘’
Yarın Derbi günü maç saat 19:00’da.
Hakem son haftaların formda ismi Fırat Aydınus.
Adaletinden ve mükemmel maç yöneteceğinden şüphem yok.
İki takım arasında 108 yıllık rekabette;
Fenerbahçe'nin galibiyet sayısında 145-123, gol sayısında da 531-482 üstün,
Lig maçlarında Fenerbahçe 49, Galatasaray 33 galibiyet aldı
Son haftalarda iki takımda evinde çok başarılı;
Süper Lig'de son 5 sezonda yapılan maçlarda ev sahibi takımlar yenilmedi
Fenerbahçe bu sezon uzun aradan sonra yarın kazanırsa üç maç üst üste kazanmış olacak.
Fenerbahçe taraftarı 2 bin 228 gün sonra Türk Telekom Arena'ya gidecek
Derbilerin son yıllarda Fenerbahçe karşısında hüzünlü takımı Galatasaray
çıktığı son 7 derbide galip gelemedi
Eleştri oklarını göğüsleyebilmek adına takımının kazanmasını bekleyecek olan Sarı-kırmızılı takımın, kulüp başkanı Dursun Özbek derbilerde 10 maçta 2 galibiyet, 4 beraberlik ve 4 mağlubiyet yaşadı.
Ama evinde Aslan kral ;
Galatasaray, Türk Telekom Arena'da çıktığı 14 derbide 8 galibiyet, 2 beraberlik
aldı 4 kez yenildi.
Maçın dakikalarına bakılırsa bir yere not ediniz:
Galatasaray için son 15 dakika, Fenerbahçe için ilk yarı son bölümü çok gollü buldukları dilimler.
Nasıl mı?
Sarı-kırmızılı ekip bu sezon ligde attığı 50 golün 26'sını maçların ikinci yarısında kaydederken, sarı-lacivertliler, rakip filelere gönderdiği 50 golün 27'sini ilk yarılarda buldu.
Galatasaray, en fazla golü 14 kez ile son 15 dakikalarda bulurken, kalesinde en çok golü 8 kez ile 31-45 dakika aralığında gördü
Rakip filelere en çok golü (14) 31-45 dakika aralığında gönderen Fenerbahçe, en fazla golü (6) son 15 dakikalarda yedi
Bu derbinin fiyatı tam 236 milyon Euro.
Transfermarkt internet sitesine göre, Galatasaray 100, Fenerbahçe 136 milyon avroluk değere sahip
Galatasaray'ın Uruguaylı kalecisi Muslera, 14 milyon avroluk değeriyle en pahalı futbolcu olarak dikkati çekiyor …
Fenerbahçe'nin Hollandalı oyuncusu Lens, 12 milyon avroluk değeriyle sarı-lacivertlilerin en pahalı oyuncusu…
Ve geçmişin sayfalarına uzanalım;
*İki takım arasındaki 108 yıllık rekabetin ilk 7 maçında rakibine gol bile atamayan
Fenerbahçe, ilk galibiyetini 5 yıl sonra alabildi
*Rakiplerin aralarında yaptığı maçlardan en az seyircili olanını 14, en fazlasını ise 70 bin 125 kişi izledi
*Rekabetin gol kralı, 27 golle Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel
*Galatasaray, Fenerbahçe'yi 7-0, Fenerbahçe ise Galatasaray'ı 6-0 yenerek, 108 yıllık rekabette en farklı skorlu galibiyetleri aldı.
‘’Yıkılmış bedenler!‘’
En baştan belirteyim Beşiktaş’ın o yüce gönüllü ve emekçi taraftarı ve yönetimde bu işi gönül haznesinden koyduğu gayret ile yapan dışında kimseye Teşekkür etmiyorum.
Futbolcuya ..
Para alan profesyonel Yöneticiye…
Teknik Adama…
Hele hele Mitroviç ve Tosic’e
Ha bir de Fabri’ye
Yenildi, Beşiktaş elendi.
Avrupa defteri kapandı.
Bize bu günleri yaşatmışlar lafı koca bir avuntu.
Teşekkür koca bir yalanın sığınıldığı limanın adı.
Başarı bitti.
Futbolcu kupalar kazansın diye para alıyor,
Profesyonel yönetici öyle,
Teknik adam her başarıyı dolar ile çarpıp topluyor.
Taraftar cebinde koyuyor.
Yetmiyor yürekten veriyor,
Yetmiyor sağlığını bırakıyor sahalarda,
Yetmiyor zamanını
Ve.
Dün oğlumda gördüm göz yaşlarını…
Teşekkür sadece onlara.
Şenol hocam Mitroviç –Tosiç olmaz.
Şenol hocam Atınç kenarda 2000 saat ısındı yandı.
Mitro patlak lastik,
Tosic yürek ağıza getiren…
Atınç neden yok?
Tosiç ile ikisi de sol stoper diye mi?
Cenk ne iş yapar?
Söylenmek,
Düşmek,
Hoplamak,
Zıplamak dışında.
Korku dağları beklermiş?
Beşiktaş doğru defans yapamazken neden bu kadar savunma?
Olmadı.
Hocaların yeri değişse bu maçı Beşiktaş alırdı.
Cesaret kazanırdı.
O da dün Beşiktaş kenarında eksikti.
Ne oldu..
Avuçların içine bir kupa kondu..
Fabri tekmeledi,
Mitro ıskaladı,
Güneş saklandı,
Cenk yerde kaldı,
Taraftar geldi hani kupa dedi…
Lyon aldı gitti.
Lyon…ü
Ahhhhhh.