Traktör çeltik tarlasında,
Dönerken İsmail emminin ekmek parası için demir tekerlekler bir çığlık duyulur ovada.
Susar kuşlar bile,
İrkilir karıncalar,
Bebesinin bacağıdır traktörün altında,
Koşar çamurun içinde yüklenir bebesini getirir hastaneye,
Bakar doktora yalvaran gözler ile…
Kurtar be bacağı doktorum.
Sevinç ile başlar yolculuk hep beraber gençlik ateşi ile yanarlar,
Sokakların tozunu attırmak isterler,
Kan akıllı durmaz damarda, deli kanlıdır onun yaşında,
Bir arabadan dökülen yağ koca motosikleti savurur bariyerlere,
Bir çığlık duyar yol,
Asfalt ağlar, zemine kan damlar.
Ambulansta yalvaran gözler bakar doktora,
Kurtar be bacağımı doktor abi,
Minik bedenin sokakta heyecan ile koşar,
Bir o yana bir bu yana savrulur,
Sonra acı bir fren yankılanır sokakta,
Gökyüzü bile dikkat kesilir,
Bebeyi çıkarırlar koca lastikler arasından,
Tomurcuk gözleri ile sedyede akarken ameliyathaneye,
Bakar senin kalbini delercesine,
Bacağımı kurtar be doktor amca,
Sen kahkaha atarken balkonunda,
Sen ben özgürce yürürken sokaklarda,
Yavrular haykırırken ulusal marşımızı her sabah,
Statlarda bağırırken Türkiye diye,
Sıcak evinde içerken salebini,
Binerken son model arabana,
Onlar dağda,
Onlar ovada,
Onlar buz gibi suların içinde.
Kahpe düşmana set oluyor bedenleri,
Ülke için vatan için feda ediyor yaşamını,
Ve bir alçak mayın,
Bir kahpe kurşun alıyor en sevdiklerinden muhteşem ruhları,
Bazen de o harika insanların yaşam kaynaklarını,
Göz, kulak, kol, bacak….
Ne için feda edersin bunları…
Bir helikopterde yatarken bedenin,
Elini götürüp bulamazsan bacağını
Anlatamaz hiçbir yazı o anı…
Bakmaz hiç biri doktorun yüzüne,
Hepsi vatan derdinde.
Ama yapılacak bir şey var mı diye umut dolu içi de.
Onlar biziz,
Onlar siz.
Onlar belki yarınımız.
Belki bugünümüz.
Her an başımıza geleceği yaşayanlar.
Onlar dün gece bize bizi gösterdi,
Bize bizi anlattı
Adlarını tarihe değil her bir zihne yazdı,
Onlar simitçinin tezgâhındaki sıcak umutlar,
Öğrencinin sınavındaki beklentiler,
Doktorun müjdeli haberi verdiği andaki tebessüm,
Onlar 70 milyonda tat oldular.
Umut…
Yaşam rengi…
Geleceğe özgüven oldular.
Bu yüzden İngiltere önünde 2-1’lik zafer,
Avrupa şampiyonluğu,
Ampute milli takımın futbol başarısı,
Asla bir futbol olgusu değil.
Bu yaşamın içinde bir yansıma.
Onlar bir maçtan çok fazlası,
Onlar bir yaşam.
FATİK KARAKUŞ
FEYYAZ GÖZÜAÇIK
OSMAN ÇAKMAK
SERKAN DERELİ
BARIŞ TELLİ
FATİH ŞENTÜRK
RAHMİ ÖZCAN
ÖMER GÜLERYÜZ
MEHMET YUNSUR
KEMAL GÜLEŞ
MUHAMMET YEĞEN
SELİM KARADAĞ
ALİCAN KURUYAMAÇ
UĞUR ÖZCAN
Onlar bir isimden çok ötesi TÜRKİYE SEVDASI.
TEŞEKKÜRLER BİZE YAŞAMI ANLATAN HİKAYELERİN KAHRAMANLARI
YENİ DESTANINIZ.
YAZDIĞINIZ VE YAZACAĞINIZ ZAFERLER İÇİN.
Şimdi ben onların gözünün içine bakıyorum
Ve yalvarırcasına,
Bana yaşamı anlat diyorum…
Bana yaşamı anlat.

“Gazozuna” ifadesinin başka şekli,
“Tırı vırıdan” deyişin değişmişi,
“Dandik” tanımının rötuşlanmış biçimi,
“Cacıktan” yaklaşımın hıyar doğranmamış şekli,
Anlamsızlığa anlam yükleme çabası.
Olayı biraz Fransız biraz entelektüel gösterme gayreti.
Ama biliyoruz ki boş vermişlik içinde anlam bulma gayretimiz beyhude.
Simitçi dayı “yazık” bize derken İzlanda maçı sonrası,
Profesör abimiz bu takımı izleyen taraftara “yazık” diyordu.
“Yazık” bizim futbol jargonunda ana tema.
Mısır, Polonya Avrupa elemlerinde en çok gol atarak Almanya, İngiltere, İspanya
Kosta Rika, Nijerya, İsveç onlar her kupada hemen hemen varlar.
Aman, Katar olmayalım,
Aman, Suudi Arabistan gibi son durak olmayalım denen futbolumuz sınıfta kaldı.
Suudiler 2018’de varlar.
Bize “Yazık”…
Lucescu hangi Türk takımından üç oyuncu alabildim ki? Derken,
Bu ülkede yabancı statüsü sorun suflörlüğü ile basın toplantısı yaparken adama sormayanlara inat ben sorayım?
Bu milli takım kadrosunda popülerlik esası biter mi sayın Lucescu?
Oynamayanlar kadroda, oynayanlar kenarda.
Ve sizin İzlanda karşısında berbat on biriniz hafızamızda.
Uzun yüksek topa dirençli bir takım önünde bu taktiğiniz sorgulanacak mı?
Kanattan tek top taşımama durumumuz?
Bitik Arda ısrarı, hep oynayan Yusuf yokluğu?
Emre Moru kulübede 70 sonrası hatırlamanız?
Savunmada Mehmet Topal’dan stoper olmuyoru görmemeniz…
Ne “Yazık” ki, hala yabancı sevdamız sizin koltuğunuz için de sürüyor.
Ve bu ülkenin Milli formasını her aşamada giyen
Rıza’lar, Feyyaz’lar, Abdullah Avcı’lar, Ertuğrul’lar ve 10 bine yakın teknik adam beklemede…
Yazık değil mi?
Bence açıklamalarınız bile Formalite,
Giderken ne kazandırmışım değil ne götürmüşümü düşünmediğinizi söyleyebilir misiniz?
Hayır…
O zaman
Yazık.

Konya’da…
Selçuk attı serbest vuruştan.
Tam köşeye vurdu.
2016’YA GİTTİK.
Rakip İzlanda’ydı.
2017.
Adres Rusya.
Tarihte ikinci kez gerçek anlamda karmaşa ile 3.kez Dünya Kupası yolundayız.
Ya “İz” bırakacak tarihe not düşeceğiz,
Yada “İs” olacak kaybolup unutulacağız.
Futbolun gelecek nesilleri adına en kritik maç.
Bugün. 21:45’de.
Serdar Aziz ve Cengiz Ünder son anda kadrodan çıkarıldı.
Açıklama yok.
Lakin sakatlar sanırım.
Lucescu tribünde.
70 milyon saha kenarında.
11 oyuncu sahada,
Halk onların yanında.
Son üç buluşma iki yenilgi, iki kırmızı kart.
Taktikler,
Tartışmalar,
Stiller..
Boş hepsi.
Türkiye için de,
İzlanda içinde,
Ya kazanacaksın, ya kazanacaksın.
Rusya bileti hiç bu kadar yakın, hiç bu kadar uzak olmadı.
O yüzden ya kap gel, ya kap gel…
Haykıralım birlikte.
Kırmızı…
…….
En büyük…
……..
TÜRKİYE…

Sporun yıldızları,
Yaşamın kahramanları ile buluştular.
İş adamları ve sporcular el ele gelecek için bir araya geldiler.
Fanatik gazetesi durak oldu.
Onlar zafer yolunun yolcuları.
Köşeyi dönünce parladı bedeni ışıkta,
Takım elbise ile endamı yerinde,
1.90 boyundaki ben onun ensesinde, mikrofonlu kolum felç bir halde.
Sordum yanıtladı
Hidayet Türk oğlu Basketbolun büyük ismi
“Fibe ile Euroleague anlaşacak” dedi,
“Gençlik ligini başlattık 2000-2003 doğumlular bu ligde buluşuyor” diye ekledi,
Sonra yabancı sınırı için zaman var derken geleceğe yatırım sürecek diye belirtti,
Tam giderken bir el dokundu omuzuma göz göze geldik onun ile
Fanatik yazarı Ozan German orada hemen yanı başında Euroleague Ceo’su Jordi Bertomeu
Anlattı konuştuk, anlattıklarına büyük harf ile dinledik. Hele Fiba ile yaşanan krizi ;
PROBLEMİ ÇIKARAN FIBA.. EUROLEAGUE'İ ZORA SOKMAYI VE EUROCUP'I BİTİRMEYE ÇALIŞTILAR. FIBA'NIN YAPTIĞI TAKVİM MİLLİ TAKIMLARA SAYGI GÖSTERMİYOR
EUROLEAUGE OLARAK; ULUSAL TAKIMLARIN BASKETBOLUN ÇOK ÖNEMLİ BİR PARÇASI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ.AVRUPA'DAKİ EN İYİ OYUNCULAR VE NBA'DEKİ YILDIZLAR MİLLİ TAKIMLARDA OLMALI AMA FİBA'NIN TAKVİMİNDE BU OYUNCULARI İZLEMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL.BİZ BUNA ALTERNATİF ÜRETTİK AMA ONLAR REDDETTİ.
EUROLEAGUE MAÇLARININ GÜNLERİNİ DEĞİŞTİRMEK BİR ÇÖZÜM DEĞİL. ASIL ÇÖZÜM MİLLİ MAÇLARIN YAZ DÖNEMİNDE OYNANMASI. EUROLEAGUE VE NBA OYUNCULARI YAZIN BU TURNUVADA OYNAMAK İÇİN MÜSAİT DURUMDA OLACAKLAR.BÖYLELİKLE TARAFTARLARDA EN İYİ OYUNCULARI VE EN İYİ OYUNU SAHADA GÖREBİLECEKLER VE BİZ DE BUNU ÇOK ÖNEMSİYORUZ…
Tam giderken köşede bir isim,
Bekliyorum ortayı,
Atom karınca yaşlanmış ama paslanmamış,
Yaptı ortayı atın kafayı Rıza Çalımbay’ın sözleri TFF’nin adresine;
“2018 şansımız büyük, Lakin ben yerli teknik adamdan yanayım.Milli takımda bugüne kadar tüm başarılar kimler ile geldi”
Düşünürken ben bunu uzanırken 1996’den 2000’e oradan 2002’ye ve sonra 2008’e o geldi şimdi de son dönemin en başarılı ismi. Esaslı bir selam verdim, mikrofonu emrine bıraktım…
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’i dinledim…
“Yabancı oyucu sınırlaması gündemde yok, ama kulüpler birliğinde konuşacağız, Riva paraları sadece borçlara, transfer için doğru hamleler yaptık, taraftara teşekkürler”
Kapatırken mikrofonun sesini yankılanıyordu sponsorları güçlü resmi,
Hem kulaklarda hem gözlerde,
Gelecek onlar ile daha güçlü dedi hem beynim hem yüreğim.

Sporun yıldızları,
Yaşamın kahramanları ile buluştular.
İş adamları ve sporcular el ele gelecek için bir araya geldiler.
Fanatik gazetesi durak oldu.
Onlar zafer yolunun yolcuları.
Köşeyi dönünce parladı bedeni ışıkta,
Takım elbise ile endamı yerinde,
1.90 boyundaki ben onun ensesinde, mikrofonlu kolum felç bir halde.
Sordum yanıtladı
Hidayet Türkoğlu basketbolun büyük ismi
“Fiba ile Euroleague anlaşacak” dedi,
“Gençlik ligini başlattık 2000-2003 doğumlular bu ligde buluşuyor” diye ekledi,
Sonra yabancı sınırı için zaman var derken geleceğe yatırım sürecek diye belirtti,
Tam giderken bir el dokundu omuzuma göz göze geldik onun ile
Fanatik yazarı Gökhan German orada hemen yanı başında Euroleague Ceo’su Jordi Bertomeu
Anlattı konuştuk, anlattıklarına büyük harf ile dinledik. Hele Fiba ile yaşanan krizi ;
PROBLEMİ ÇIKARAN FIBA.. EUROLEAGUE'İ ZORA SOKMAYI VE EUROCUP'I BİTİRMEYE ÇALIŞTILAR. FIBA'NIN YAPTIĞI TAKVİM MİLLİ TAKIMLARA SAYGI GÖSTERMİYOR
EUROLEAUGE OLARAK; ULUSAL TAKIMLARIN BASKETBOLUN ÇOK ÖNEMLİ BİR PARÇASI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ.AVRUPA'DAKİ EN İYİ OYUNCULAR VE NBA'DEKİ YILDIZLAR MİLLİ TAKIMLARDA OLMALI AMA FİBA'NIN TAKVİMİNDE BU OYUNCULARI İZLEMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL.BİZ BUNA ALTERNATİF ÜRETTİK AMA ONLAR REDDETTİ.
EUROLEAGUE MAÇLARININ GÜNLERİNİ DEĞİŞTİRMEK BİR ÇÖZÜM DEĞİL. ASIL ÇÖZÜM MİLLİ MAÇLARIN YAZ DÖNEMİNDE OYNANMASI. EUROLEAGUE VE NBA OYUNCULARI YAZIN BU TURNUVADA OYNAMAK İÇİN MÜSAİT DURUMDA OLACAKLAR.BÖYLELİKLE TARAFTARLARDA EN İYİ OYUNCULARI VE EN İYİ OYUNU SAHADA GÖREBİLECEKLER VE BİZ DE BUNU ÇOK ÖNEMSİYORUZ…
Tam giderken köşede bir isim,
Bekliyorum ortayı,
Atom karınca yaşlanmış ama paslanmamış,
Yaptı ortayı atın kafayı Rıza Çalımbay’ın sözleri TFF’nin adresine;
“2018 şansımız büyük, Lakin ben yerli teknik adamdan yanayım.Milli takımda bugüne kadar tüm başarılar kimler ile geldi”
Düşünürken ben bunu uzanırken 1996’den 2000’e oradan 2002’ye ve sonra 2008’e o geldi şimdi de son dönemin en başarılı ismi. Esaslı bir selam verdim, mikrofonu emrine bıraktım…
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’i dinledim…
“Yabancı oyucu sınırlaması gündemde yok, ama kulüpler birliğinde konuşacağız, Riva paraları sadece borçlara, transfer için doğru hamleler yaptık, taraftara teşekkürler”
Kapatırken mikrofonun sesini yankılanıyordu sponsorları güçlü resmi,
Hem kulaklarda hem gözlerde,
Gelecek onlar ile daha güçlü dedi hem beynim hem yüreğim.

Fenerbahçe yaralısı, Leipzig fatihi Beşiktaş. Teknik adamı sıkıntılı dilimlerde çözüm yolu üretemeyen Trabzonspor. Teknik patronunun öfkesinde zaman zaman kontrolünde sorun taşıyan Beşiktaş. Son 6 haftada Galibiyet Beraberlik ve yenilgi yaşayan istikrar yoksunu Trabzonspor. Son 6 haftada 1 yenilgi 1 beraberlik dışında kazanan Beşiktaş. Taraftarının kızgınlığına teslim olabilecek bir Trabzonspor (ki taraftar haklı). Taraftarın desteğinde destan yazan Beşiktaş. Eş değer özellikte süper beyefendi başkanlar. Ve hep aynı soru kim kazanır? Beşiktaş (Hayaller -Neden mi? ) Kale dengeli Onur her antrenman sonrası 2 saat fazladan çalışan bir isim. Fabri yetenekli ama zaman zaman yerden gelen sert toplara hamlede sıkıntılı. Dengede kale. Okay’ı koy bir yana Pepe diğer yanda, Durica’yı tart futbol tartısında bir de Tosic kefede. Caner bindirirken kanatta Mas diğer yanda, Pereira çok daha etkin isim, Adriano karşısında. Beşiktaş savunmada, geçit vermeyen anlayışı, ilk topu oynaması ve kafa hakimiyeti ile önde. Bir de savunmada yedek isimlerin farkı Beşiktaş’ı etkin kılıyor. Ortada, topa çok sahip olması ve orta alanı etkin kullanması ile öne çıkan Beşiktaş karşısında, Sık pas ve ara pas ile sonucu zorlayan bir Trabzonspor. Orta alanda Atiba ve Oğuzhan ile daha ağır basan Beşiktaş, Sosa ve Kucka ile onları zorlayan Trabzonspor. Atiba istikrarlı, Oğuzhan etkin ve bilinçli, Kucka yetenekli, Sosa inişli çıkışı. Forvet Burak. Bir gol makinası, aldı mı giden, hatayı affetmeyen. Cenk formda özellikleri ile yakın mevkidaşına... Sihiri çözecek arkadakiler denince, Öne çıkıyor Talisca. Ara pasları dikine oyun, son vuruş becerisi üstün Yusuf’tan. Kanatlar. Quaresma etkili bindirmeleri ortaları... Adrese teslim pasları, Babel ile farklı kanat uyumları. .İyiler Abdulkadir ve Olcay’dan o yüzden kazanır Beşiktaş. Amaaaaaaaa. Trabzonspor kazanır. (Gerçekler-Neden mi?) .Şenol Güneş tribünde, Oğuzhan yanında, Atiba arkasında, Queresma evde televizyon başında. Kurgusal sıkıntı büyük takımda cezalar bel büküyor Beşiktaş’ta. Moral arayan Trabzonspor bu durumda kazanmaya yakın Trabzon’da. Amaaaa... Maç Vodofone Park Stadı’nda. Beşiktaş bir tık önde taraftar ile (Gerçekler-taraftar) .Özet ile kim kazanır sorusu hayaller ve gerçekler ile yansıyor bu sayfada. Kırmızı kartların faturası sert tokat olabilir bu maçta, ama taraftar desteği ile. Palabıyık’dan kalan fatura ödenebilir 7. haftada.

Marino 2006-2007 sezonunda İtalya Serie A da, Takımı hücumcu kenar bekleri ve savunmaya dönük orta saha oyuncusu olmayan bir 4-3-3 ile oynattı. Oyuncuların savunma güvenliğini ön planda tutan bir futbol yerine, şok edici zor olanı denemeye teşvik eden bir anlayış vardı düş kırıklıkları da oldu mesela Roma’ya 7-0 yenildiler ama futbol coşkusuna karşı oynamanın da en az futbol hasisliğine karşı oynamak kadar zor olduğu ortaya çıktı.

Dün Galatasaray her ne kadar kanat bekleri varmış gibi oynasa da aslında kanat beklerini farklı kullandı. Her bindirme bambaşka bir atak, her pres farklı bir hücumu şekillendirdi. Bursaspor karşısında Galatasaray farklı bir mağlubiyet yaşayabilirdi, bugün bambaşka manşetler atılabilirdi lakin oyunun yapısına baktığımızda farklı bir felsefe ve farklı bir anlayış gördük.

Galatasaray çok can yakacak ama en önemlisi bu futboluyla izlenesi bir kitle yaratacak. Futbol dün gece; Bursaspor için kazanmaya yönelik bir anlayıştı, Galatasaray içinse keyif alınası bir oyun Bursaspor çalım atan değil Fransa milli takımı gibi fırsat kollayan anlayış ile oynadı Galatasaray Brezilyalı oyuncuların virtüözlerini aratmayacak gibiydi.

Bursaspor bir düzen içersinde Senfoni orkestrası gibi yansıttı Galatasaray kelimenin tam anlamıyla caz yaptı her şey doğaçlamaydı. Bursaspor daha hızlı oynamaya çalıştı, Galatasaray toptan daha hızlı hareket etti. Bursaspor düşünerek oynamaya çalıştığım zaman kaybet Galatasaray doğaçlama yaptı ve bir sanatçı gibi galibiyetin resmini çizdi.

Kadıköy’de oynadığı son 7 resmi maçı kazanamayan Fenerbahçe mi? Sahasında son derbi yenilgisini 17 Nisan 2005’te Beşiktaş’a karşı alan Fenerbahçe mi? 13 maçtır derbide kaybetmeyen 12 yıldır rakibine yenilmeyen Fenerbahçe mi? Rakibinin, 4 haftada 5 puan önündeki Beşiktaş mı? Yüzde 86 ile ligin en çok pas yapan takımı Beşiktaş mı? 26 gol ile tüm klasmanlarda en golcü ekip Beşiktaş mı? (Ligde en golcü takım Galatasaray 13 gol, Fenerbahçe 12 gol) Son 5 haftada 2 galibiyetle Fenerbahçe, 4 zafer alan Beşiktaş mı? Alanya’da goller ile moral bulan Fenerbahçe, lider ile aynı puanda Porto fatihi Beşiktaş mı? Aykut Kocaman ve taraftar desteği ile Fenerbahçe mi? Şenol Güneş ve 3 yıldır aynı takımlı Beşiktaş mı? Kim? İkisi de... Nasıl? Kalede Beşiktaş üstün. Fabri; Kameni’den de Volkan’dan da iyi.(Bu aralar Volkan’dan iyi olmayan var mı?) Savunmada taraflar dengeli, lakin savunma kanatları Beşiktaş’ta daha etkin. Orta alan Mehmet iyi lakin Oğuzhan ve Atiba ayarında oyuncu yok Fenerbahçe’de, bu yüzden Beşiktaş.Kanatlar Babel ve Queresma karşı takım Valbuena ve Alper (Aatif da olabilir), yine Beşiktaş. Gol noktaları Beşiktaş. Janssen kapalı kutu ama İngiltere’den tanıyorum, yine Beşiktaş. Kanat çizgileri, Beşiktaş. Kim kazanır? Bilmiyorum çünkü maç kağıt üzerinde oynanmıyor ki... Yoksa ‘Beşiktaş’ derdim. Amaaaaaa... Oğuzhan’ı koşturankoşturmayan kazanır. Quaresma’yı kızdıranrahatlatan kazanır. Babel’i kilitleyen-kanat değişim şansı veren kazanır. Skrtel’i yan toplarda ileri çıkaran-onu durduran kazanır. Tosic’in dönüşünde Pepe ile uyumu yakalayan Janssen ile uyumu bozan kazanır. Cenk’e ve Valbuena’ya birebir şansı, şut şansı vermeyen kazanır. Atiba ve Mehmet Topal’a ilk topta pres yapan kazanır. Koşan daha çok kilometre değil daha efektif ve ayağa top kazanır. Derinlemesine topu kesen kazanır. Ortalara ilk hamleyi yapan kazanır. Kim mi kazanır? Rahat, uyumlu, stresten uzak, soyunma odasında Dvorak’ın senfonisini dinleyen kazanır. Bu maçta soyunma odasındaki farklı sesler duyan metal müzike kulak veren kaybeder. Lakin kim kaybederse Arabeske mahkum olur... Bu işte rahat Galatasaray beraberlik için ritim tutar.