Barcelona bile bu Galatasaray'ı izler

Marino 2006-2007 sezonunda İtalya Serie A da, Takımı hücumcu kenar bekleri ve savunmaya dönük orta saha oyuncusu olmayan bir 4-3-3 ile oynattı. Oyuncuların savunma güvenliğini ön planda tutan bir futbol yerine, şok edici zor olanı denemeye teşvik eden bir anlayış vardı düş kırıklıkları da oldu mesela Roma’ya 7-0 yenildiler ama futbol coşkusuna karşı oynamanın da en az futbol hasisliğine karşı oynamak kadar zor olduğu ortaya çıktı.

Dün Galatasaray her ne kadar kanat bekleri varmış gibi oynasa da aslında kanat beklerini farklı kullandı. Her bindirme bambaşka bir atak, her pres farklı bir hücumu şekillendirdi. Bursaspor karşısında Galatasaray farklı bir mağlubiyet yaşayabilirdi, bugün bambaşka manşetler atılabilirdi lakin oyunun yapısına baktığımızda farklı bir felsefe ve farklı bir anlayış gördük.

Galatasaray çok can yakacak ama en önemlisi bu futboluyla izlenesi bir kitle yaratacak. Futbol dün gece; Bursaspor için kazanmaya yönelik bir anlayıştı, Galatasaray içinse keyif alınası bir oyun Bursaspor çalım atan değil Fransa milli takımı gibi fırsat kollayan anlayış ile oynadı Galatasaray Brezilyalı oyuncuların virtüözlerini aratmayacak gibiydi.

Bursaspor bir düzen içersinde Senfoni orkestrası gibi yansıttı Galatasaray kelimenin tam anlamıyla caz yaptı her şey doğaçlamaydı. Bursaspor daha hızlı oynamaya çalıştı, Galatasaray toptan daha hızlı hareket etti. Bursaspor düşünerek oynamaya çalıştığım zaman kaybet Galatasaray doğaçlama yaptı ve bir sanatçı gibi galibiyetin resmini çizdi.