Milli ara öncesi Alanyaspor'u mağlup eden, ancak oyun olarak hiç tatmin etmeyen Galatasaray, Antalyaspor maçıyla geri dönmeyi başardı. Son haftaların en çok eleştirilen isimlerinden biri olan Mauro Icardi sakatlığını tamamen atlattığını ve yavaş yavaş form tutmaya başladığını gösterdi. Mertens de dün akşam takımın en etkili isimlerinden biri olmayı başardı, ancak bunda Antalyaspor'un Galatasaray'a çok geniş alan bırakmasının da payı vardı.

İYİ OYUNU STANDARTLAŞTIRDILAR

Yunus Akgün ve Gabriel Sara artık tam anlamıyla bu takımın vazgeçilmez parçaları olduklarını kanıtladılar. Aynı Lucas Torreira gibi sahada en iyilerden biri olmaya izleyenleri alıştırdılar. Galatasaray'ın rakip orta sahasını çok hızlı dikine geçmesinde iki ismin çok büyük payı var.

GALEANO YAŞASAYDI OSIMHEN'İ AYAKTA ALKIŞLARDI

Uruguaylı dünyaca ünlü Yazar Eduardo Galeano’ya göre röveşata, "Şili’nin liman kenti Talcahuano’nun stadında Ramon Unzaga tarafından icat edildi." Galeano, Gölgede ve Güneşte Futbol kitabında, Unzaga’nın "Sırtı yere dönük şekilde, ayaklarıyla havada ani bir makas hareketi ile topu arkaya vurarak gerçekleştirdiğini" yazar. Osimhen'de Antalya'da önce rakipten kendisini ve topu kurtarışı ardından muhteşem röveşatasıyla Ramon Unzaga'yı adeta onurlandırdı.

Osimhen futbola, gol atmaya o kadar aç bir görüntü veriyor ki izlerken onu futbolseverlere hissettiriyor. Girdiği dakikada yorgun olan Antalyaspor savunmasına adeta kabus oldu. Attığı golde muhteşem bir ayrıntı var. Rakip savunmacı sırtıyla Osimhen'e temas edip bozmayı ve hatta belki takımı lehine faul almayı düşündü, ancak öyle zamanında kendini geri çekti ki bu oyuncu boşa giderek yere düştü. Galatasaray'ın muhteşem golcüsü de klasına yakışır bir şekilde Pele'yi hatırlatacak bir röveşata ile takımının üçüncü golünü attı.

Galatasaray, Kasımpaşa ve Rigas Skola gibi yıprandığı iki maçın ardından Fatih Tekke gibi yeni neslin en iyi teknik direktörlerinden birinin takımı olan Alanyaspor ile karşı karşıya geldi.

Galatasaray oyununun temposunu, büyük oranda elinde tuttuğu bir 90 dakika oynadı. Bazen yüksek tempoya çıkarken genelde ise özellikle 1-0'dan sonra tempoyu çok düşürdüğü anlar da oldu. Bunda oyuncuların yorgun görüntüsü, aşırı sıkışık fikstür ve milli araya girilecek olmasının da payı var. Galatasaray'ın milli aranın ardından daha güçlü bir oyunla daha ciddi ve daha agresif olarak geri döneceğini düşünüyorum.  Bu 3 puan Galatasaray için milli ara öncesi ağrı kesici görevi gördü.

SARA VE YUNUS FARK YARATTI

Gabriel Sara için daha önce Kadıköy'de derbi eşik maçıydı demiştim, o eşiği harika geçti ve artık izleyenleri alıştırdığı bir oyunu var. Takım arkadaşlarına poziyon yaratma ve kilit pasları Galatasaray'ın oyununa seviye atlatıyor. Yunus Akgün de artık ben bu takımın ilk 11 oyuncusuyum der gibi oynamaya devam ediyor. Roland Sallai, ritim bulunca ilk 11'e girecektir diye düşünülüyordu. Yunus bu formunu genele yayarsa Okan Buruk formayı ondan zor alır.

ICARDI'NİN FORM TUTMASI GEREKİYOR

Galatasaray için Osimhen transferi adeta Allah'ın bir lütfu olmuş. Mauro Icardi, Adana Demirspor maçındaki skatlığın etkisi hala atlatabilmiş değil. Maçın ardından da, milli ara nedeniyle izinli olmanın da fırsatıyla hemen Arjantin'e ailesinin yanına uçtu. Umarım milli arada özel olarak çalışır, çünkü sahada gerçekten Mauro Icardi isminden beklenenleri şu an için yapamıyor. Vücudu gitmiyor. Bir an önce eski formuna geri dönmesi Galatasaray için kritik. Icardi milli aranın ardından göstereceği performansla bir karar verecek. Osimhen'in yedeği mi olacak, yoksa Osimhen ile birlikte ilk 11'de mi oynayacak!

Galatasaray'ın Letonya'da Rigas Skola ile 2-2 berabere kalması tek kelimeyle faicadır. Maçın 2-2 berabere bitmesinden daha kötü bir şey varsa o da 2-0 öndeyken 2-2 berabere kalmaktır. Dört gün önce Rams Park'ta oynanan ve 3-3 biten kabus filminin dört gün sonra ikinci bölümü yayınlandı.

GOL YEMEK ALIŞKANLIK OLDU

Galatasaray bu sezon Rigas Skola maçıyla birlikte 12 resmi maç oynadı. Bu 12 resmi maçın tam 11'inde kalesinde gol gördü. Yalnızca Rams Park'ta oynanan ve 5-0 sona eren Rizespor maçında gol yenmemişti. İyi hücum etmek elbette önemli, ancak iyi savunma ondan çok daha önemli. İyi hücum maç kazandırır, iyi savunma ise kupa!.

HERHANGİ BİR PLAN YOKTU

Galatasaray rakibin kim olduğunu maça çıkarken öğrenmiş gibiydi. Takım ilk yarıda da kötüydü, ancak atılan goller bunun görünmesini etkiliyordu. İkinci yarıda uzun bir süre Barış Alper ve Yunus Akgün sağ çizgide birlikte oynadı. Burada ne amaçlandı anlayabilen anlatsın. Okan Buruk'un son haftalarda takıma ne oynatmaya çalıştığını anlamak çok zor.

Rigas Skola, Galatasaray seviyesindeki bir takımın oyuncularının motive olmakta zorlanacağı bir takım. Bu maçta, ideal 11'e girmek isteyen oyuncular şans bulmalıydı. Jelert, Berkan, Batshuayi, Yusuf Demir gibi isimler sahada olmalıydı. Okan Buruk'un yanlış tercihleri, yanlış oyun kurgusu bir maçı daha aldı götürdü.

Galatasaray, özellikle ikinci yarısında berbat bile denilmeyecek kadar kötü bir oyunla 3-0 öne geçtiği maçta Kasımpaşa ile 3-3 berabere kaldı. Son haftalardaki iyi oyun ve farklı galibiyetler hem oyuncular hem de Teknik Direktör Okan Buruk'u epey rehavete sokmuş gibiydi ve dün akşam cezası çekildi. Skor 3-0'a geldiğinde Galatasaraylı oyuncular adeta maç bitti sandı.

DEĞİŞİKLİKLER MAÇI GÖTÜRDÜ

Roland Sallai'nin oyundan alınması hataydı. Asıl büyük hata ise, 63. dakikada yaşandı. Evet Berkan Kutlu oyuna girmeliydi, ancak çıkan oyuncu kesinlikle Gabriel Sara olmamalıydı. Kerem Demirbay da değil. Torreira'nın olmadığı bir maçta üç orta saha oyuncusuyla oynamak zorundasın.

FİKSTÜRÜ PLANLAYANLAR NE DÜŞÜNDÜ ACABA?

Galatasaray'ın bugün ilk 11 planlamasında büyük oranda oyuncuların yorgun olması da etkili oldu. Çarşamba günü PAOK ile oynayan Galatasaray iki gün sonra Kasımpaşa ile karşılaştı. Son 15 günde 5 maç! Berbat bir fikstür planlaması. Galatasaray da yarın oynayabilirdi.

ERKEN UYARI İYİDİR

3-0 öndeyken puan kaybetmek ne kadar acı olsa da bazen takımlara erken uyarı iyidir. Galatasaray'a böyle bir uyarı gerekiyordu. Bunun sezonun son virajında değil de erken haftalarında olması iyi oldu. Bu uyarının tek sıkıntılı yanı iç sahada olmasıydı. Öte yandan Galatasaray aleyhine ligin ilk 7 haftasında 4 kez penaltı çalınırken, son iki haftada dokuz sarı kart gösterildi.

Dile kolay Galatasaray bugün son dokuz gündeki dördüncü maçına hem de Avrupa Ligi'nde çıktı. Ligde oynadığı son üç maçta rakiplerine bariz üstünlük kuran sarı-kırmızılılar PAOK maçında da bunu devam ettirdi.

OSIMHEN DURMUYOR

Osimhen yine attığı golün rakibe yazıldığı, yine asist yaptığı bir maç oynadı. Durmak nedir bilmiyor. Sürekli arıyor, sürekli istiyor. Oyunda kaldığı süre boyunca rakip stoperleri adeta dövüyor. Böyle bir oyuncuya sahip olmak Galatasaray için büyük şans.

DEĞİŞİKLİKLER GECİKTİ

Galatasaray bu maç öncesi üst üste çok üst düzey tempoda üç maç oynadı. Sahaya ideal 11 çıktı, ancak değişiklikler gecikti. Bu maç trafiğindeki takım değişiklikler için 75. dakikayı beklememeliydi.

MEKANIN SAHİBİ DÖNDÜ

Galatasaray için maçı kazanmanın yanı sıra Mauro Icardi'nin dönüşü de çok önemliydi. Rams Park'ın kralı, kendine has bir vuruşla maçı bitiren golü attı. Oyun içinde çok istekli bir görüntüsü vardı.

Şimdi Galatasaray, Cumartesi günü sahasında Kasımpaşa ile zorlu bir maça çıkacak. Bu maçın ardından hafta arası maç olmadığı için oyuncular biraz da olsun nefes alabilecek.

Galatasaray adına çok zor geçmesi beklenen derbi, Okan Buruk'un muhteşem oyun zekasıyla kolaya döndü. Maç öncesi Fenerbahçe'nin savunmada Çağlar - Becao ikilisiyle başlayıp savunma hattını daha geride kurmasını bekliyordum. Jose Mourinho, Çağlar-Djiku yaparak ön alanda baskı yapmayı tercih etti ki bu tam da Galatasaray'ın istediği şeydi.

DİKİNE PASLAR ÇARESİZ BIRAKTI

Dzeko'nun arkasından da dörtlü bir hat şeklinde baskı yapmaya kalkınca, Galatasaray dikine paslarla orta alanı çok rahat geçmeye başladı. Özellikle Sara ve Torreira'nın pas kalitesi Fenerbahçe'nin ön alan baskısını kırmayı çok kolaylaştırdı.

SARA EŞİĞİ ATLADI

Gabriel Sara, Galatasaray'ın Çaykur Rizespor ve Gaziantep FK maçlarında gösterdiği performansla taraftarlara umut vermişti. Sara için, Kadıköy'de oynanacak maçın eşik maçı olacağını söylemiştim. Performansı, attığı gol, pas kalitesi ikili mücadelelerden kaçmamasıyla bu eşiği atladı.

OKAN BURUK'TAN KUSURSUZ MAT!

Jose Mourinho, Galatasaray'a karşı ligin ilk maçından itibaren yaptığı açıklamalarla psikolojik savaş yöntemini seçmişti. Okan Buruk ise şah çekmeden mat etti!

Derbi öncesi hafta arası maç oynamak en son tercih edilecek şey olsa da birlikte oynama alışkanlığı edinme açısında önemli bir karşılaşma oldu. Gabriel Sara'nın birkaç kritik ara pasında Michy Batshuayi ve Barış Alper Yılmaz'ın yanlış yere hareketlenmesi takımın birlikte oynama alışkanlığının eksikliğini gösterdi.

DERS NİTELİĞİNDE İZLETİLMELİ

Galatasaray'da geçmişte maç yazılarımızı yazarken sık sık Icardi, Torreira ve bazen de Barış Alper Yılmaz'a dikkat çekerdik. Şimdi ise onlara yeni simler ekleniyor. Davinson Sanchez ve Gabriel Sara... Davinson Sanchez takımın adeta komutanı gibi. Oynadığı her dakika Türkiye'deki tüm akademilerde genç savunma oyuncusu adaylarına ders olarak izletilmeli.

SARA'NIN EŞİK MAÇI KADIKÖY'DE

Gabriel Sara toplu ve topsuz oyunda gerçekten çok iyi bir kumaşı olduğunu gösteriyor. Gerek kendi yarı alanında girdiği kademeler, gerek rakip yarı alanda yaptıkları göze çarpıyor. Kadıköy'de onu büyük bir sınav bekliyor. Bu maç onun Galatasaray'da eşik atlama maçı olacak. Bakalım bu sınavı verebilecek mi?

BÖYLE GİDERSE MİLLİ TAKIM'A DAVET EDİLİR

Bir paragraf da Berkan Kutlu'ya, takımın Kaan Ayhan'dan sonra ikinci jokeri olma yolunda ilerliyor. Özgüveni yerine gelmiş, kendini bulmuş. Sol bekte de 40 yıllık sol bek gibi performans verdi. Böyle giderse Milli Takım'a da göz kırpar...

Transfer döneminin en çok eleştirilen takımı Galatasaray, dün gece transfer döneminin sona ermesinin ardından ilk maçına çıktı. Taraftarlarının önünde yeni transferlerinin sahada olduğu mücadelede Rizespor'u 5-0 gibi net bir skorla mağlup etti.

USAIN BOLT SANKİ

Galatasaray'da yeni transfer Victor Osimhen sahada 90 dakika kaldı. Muhteşem bir yıldız olduğunu her haliyle belli ediyor. Muhteşem bir fiziğe sahip. Dünyaca ünlü rekortmen atlet Usain Bolt'un adım uzunluğu 2 metre 44 santimdi. Osimhen'in adım uzunluğu da Bolt kadar olmasa da muhtemelen şu an dünyadaki en uzun adım uzunluğuna sahip futbolcusu olabilir. Rakip savunmacıların üstüne koşuşu, topa hareketlenişi ürkütücü.

Takım arkadaşlarını henüz tanımamanın zorluğunu yaşadı. Bazı yerlerde anlaşamadılar, birlikte oynama alışkanlığı kazandıkça daha da faydalı olacak.

SARA TWEET SİLDİRDİ

Gabriel Sara, her yüksek bonservis ödenen oyuncunun yaşadığı sıkıntıları yaşadı. Herkes gelir gelmez, top seviye performans bekledi. İngiltere'den muhabir arkadaşlarımız 1-1,5 ay sonra gerçek performansına ulaşır demişlerdi, aynı Norwich'te olduğu gibi ve bugün adeta resital sundu.

Bir parantez de Yunus Akgün'e, çok üst düzey bir performans sergilemese de gelecek adına umut verdi. Hakim Ziyech'ten çok daha faydalı olduğunu gösterdi. Ismail Jakobs ise gösterişten uzak gerçek bir görev adamı gibiydi. İlerleyen haftalar belirleyici olacak.