Şampiyonlar Ligi gazisi Galatasaray, geride kalan haftalarda Süper Lig'in en kötü oynayan takımlarından biri olan Adana Demirspor'u terlemeden mağlup etti.

SAVUNMA BAS BAS BAĞIRIYOR

Galatasaray sadece savunma oyuncuları değil, takım savunması olarak hiç iyi sinyaller vermedi. Bugünkü Adana Demirspor, Galatasaray'ın kalesine penaltıları saymazsak dört isabetli şut atıyorsa bu teknik heyetin oturup düşünmesi gereken bir istatistik. Galatasaray savunmasının en büyük sıkıntı hiç kuşkusuz ki çok ağır kalması. Savunma arkasına ve beklerin arkasına atılan toplar sık sık tehlike yaratıyor.

YENİ TRANSFER KEREMINHO

Galatasaray yana yakıla bir 8 numara ararken Kerem Demirbay verdiği bir röportajda, "Adım 'Kereminho' olsa 8 numara konuşulmazdı!" demişti. Bugün gerçekten Kereminho gibiydi... Girdiği dokuz ikili mücadelenin yedisini kazandı. Biri asist olan iki kilit pas verdi. 5 kez top kaptı, 4 kez de pas arası yaptı. Bu istatistiklerden daha da önemlisi bu formunu artırarak devam ettirmesi. Hem hücumda hem de savunmada sorumluluk almaktan kaçmadı. Okan Buruk'un yavaş yavaş Torreira-Sara ve Kerem Demirbay üçlüsünü düşünmeye başlaması gerekiyor.

METEHAN'I GÖZARDI ETMEMEK LAZIM

Metehan bugün attığı uzun mesafeli ve isabetli paslarla dikkat çekti. Savunmada da zaman zaman iyi müdahalelerde bulundu. Kesinlikle gözardı edilmemesi gereken bir oyuncu olduğunu gösterdi. 54 pasta 52 isabet ve dört uzun pasta üç isabet dikkate değer bir performans. Hız ve tempo sorunu yaşasa da bunu aşmak için sık sık oynaması gerekiyor, ancak Galatasaray şu an böyle bir adım atabilir mi soru işareti.

Berbat bir oyunla başlayan maç, Galatasaray açısından berbat bir şekilde sona erdi. Hatalı 11, hatalı oyun anlayışı elenmeyi kaçınılmaz hale getirdi.

HER ŞEYİ 12 KM BELİRLEDİ

Young Boys, Galatasaray'dan daha çok koştu. Ama öyle 2-3 km değil iki maçta toplam 12 km daha fazla koştu. Koşu mesafeleri üzerinden oyun okumak tercih ettiğim bir durum değil, ancak 12 km gerçekten çok büyük bir fark.

ZIYECH ZARAR VERİYOR

Ziyech daha önce de yazdığım gibi ne mental olarak ne fizik olarak Galatasaray'da forma giyebilecek bir oyuncu değil. Özellikle çift forvet olarak sahaya çıkılan bir maçta bu kadar topu ayağına bekleyerek oynayan bir oyuncuyu oynatmak büyük hataydı.

Barış Alper, Ziyech'in yüzünden ilk 45 dakikada defalarca rakiple ikiye bir kaldı. Ne kadar yorulduğu vücut dilinden belli oluyordu. İkinci yarıda kanada geçse de ilk yarının yorgunluğu o kadar belli etti ki kendini bekleneni veremedi. Bir oyuncu değil elbette takım olarak kötüydü Galatasaray, ancak Ziyech kötü bile değildi. Hiç yoktu.

Galatasaray yönetimi geçen sezonun sona erdiği günden beri yönetme konusunda çok büyük zaaflar gösteriyor. Bu maçın ardından çanlar daha yüksek sesle çalmaya başladı.

Galatasaray büyük bölümünü çok kötü oynadığı deplasmanda Young Boys'a 3-2 mağlup oldu. Maçın ilk yarısının 2-0 tamamlandığını düşünürsek skor için kötünün iyisi diyebiliriz. Kendi liginde oynadığı ilk beş maçta sadece iki puan toplayabilmiş bir takıma üç gol yiyerek elenmek çk şaşırtıcı. Okan Buruk da artık bir karar vermeli. Galatasaray'da henüz sağ ve sol kanadın ideal oyuncularının kim olduğunu bilmiyoruz. Hakim Ziyech için daha önce söylediğim yerdeyim. Sadece iç sahada o da sonradan oyuna girmesi gerekir. Bundan fazlası takıma zarar veriyor.

GABRIEL SARA YANLIŞ YERDE

Gabriel Sara, Norwich City'de rakip kaleye daha yakın oynuyordu. Galatasaray'da ise Torreira'nın yanında rakip kaleden daha uzakta. Hatta zaman zaman, Torreira'nın yorulduğu anlarda iki stoperin arasına kadar girip topu alıp oyun kurmak zorunda kalıyor. Maçın ikinci yarısında rakip kaleye yaklaştıkça etkinliğinin ne kadar arttığını gördük. Sara, Torreira ve Kerem Demirbay ile oynadığı zaman etkinliği tavan yapacaktır.

GALATASARAY SAVUNMASI ALARM VERİYOR

Galatasaray'ın geçen sezon en güvenilir yeri savunmasıydı. Bu sezon geride kalan maçlarda en fazla alarm veren yerlerden biri savunma oldu. Abdülkerim geçen sezona göre çok ağır kalıyor. Bunun başından dolayı olduğunu düşünüyorum, ancak Davison olmadığı zaman savunma sıradanlaşıyor. Son olarak Galatasaray, Batshuayi, Torreira ve Icardi sayesinde tura tutunduğu bu maçın rövanşında gerekeni yaparak gruplara kalacaktır.

Galatasaray, tempo olarak sorun yaşadığı bir deplasmanda Konyaspor'u 2-1 mağlup etmeyi başardı. Mücadeleye ilk 11'de başlayan Gabriel Sara, ikinci yarıda kalitesini az da olsa göstermeye başlarken oyundan alındı.

NE KEREM İLE NE DE KEREM'SİZ OLUYOR

Galatasaray'da ayrılması gündemde olan Kerem Aktürkoğlu, Mauro Icardi'nin kişisel meziyetleri sayesinde takımının ilk golünü kaydetti. Dört dakika sonra ise manasız bir şekilde kafasını eğerek topu Konyaspor'un kapıp beraberlik golünü atmasına neden oldu. Yapması gereken topu kafayla taca bırakmaktı. Savunmada basit oynamak hayat kurtarır.

TORREIRA ve ICARDI ÇÖLDE BİR VAHA GİBİ

Galatasaray'ın oyunu büyük oranda temposuz ve yaratıcılıktan uzak, ancak sahada öyle iki isim var ki, adeta çölde bir vaha gibi diyebileceğimiz. Bunlardan biri transfer olduğu günden beri takımın en iyi isimlerinden biri olmayı başaran Lucas Torreira diğeri de taraftarların sevgilisi Mauro Icardi… Torreira muhteşem de bir gol hazırladı, ancak VAR incelemesinin ardından iptal edildi. Bu pozisyondaki hırsı ve çabası takıma da örnek olmalı.

Galatasaray, Mauro Icardi ve Michy Batshuayi'nin golleriyle kabustan uyansa da gelecek haftalar öncesinde bazı oyuncular için çanlar çalmaya başladı. Galatasaray son iki sezonun şampiyonu olduğunu unutmuşçasına bir oyun sergiledi.

TEŞEKKÜR EDİP VEDALAŞILMALI

Galatasaray mücadeleye kanatlarda Hakim Ziyech ve Barış Alper ile başladı. Ziyech için daha önce sadece iç sahada şans verilmeli demiştim. Hata etmişim. Kendisine teşekkür edip vedalaşılmalı. Mental ve fizik açıdan bitik durumda. Arkasındaki beki sürekli rakip oyuncularla ikiye bir bırakıyor. İkili mücadelelerde zayıf kalıyor. Okan Buruk'un ondaki bu ısrarını anlamak da çok güç. Tek ezberi orta yapmak. Rakip ceza sahasında dört Hataylı'ya karşılık bir Galatasaraylı varken bile sürekli orta yaptı. Çünkü karşısında rakip oyuncu varken ivmelenerek ceza sahasına girecek gücü yok.

DAVINSON, TORREIRA, ICARDI... 

Galatasaray'da sahanın ne iyi iki ismi hiç şüphesiz ki Lucas Torreira ve Davinson Sanchez'di. Davinson savumadaki muhteşem performansını hücumda da gösterdi. Hücum hattındaki oyunculardan daha fazla pozisyona girdi, ancak Erce 'Yok artık' denecek kurtarışlarla ona gol şansı vermedi. Icardi maç içinde her yerde vardı. Yeri geldi oyun kurdu, yeri geldi arkadaşlarını pozisyona soktu.

GABRIEL SARA İÇİN UYARMIŞLARDI

Gabriel Sara için Norwich City'i takip eden İngiliz muhabirlere konuşmuş ve bunu Fanatik.com.tr'de yayınlamıştık. Onlar İngiltere'ye gittiğinde de en iyi performansını vermesi için 1-1,5 ay kadar beklediklerini söylemişlerdi. Kalitesi belli, ancak gözlerin pasını silecek olan Sara içi biraz beklemek gerekiyor. Bir söz de Galatasaray yönetimine, şans her zaman böyle yanınızda olmayabilir. Bu takımın çok acil, en az üç transfere ihtiyacı var.

Son iki sezonun Süper Lig şampiyonu, Süper Kupa finalinde sahada gezinerek kazanacağını sandığı Süper Kupa maçında 5-0 gibi tarihi bir mağlubiyet aldı.

GALATASARAY TFF'YE BAŞVURSUN

Galatasaray, top başı yaptığı günden bu yana toparlanmak bir yana daha da geriye gitmiş durumda. Yönetimin yerinde olsam, Türkiye Futbol Federasyonu'na başvurarak liglerin bir ay geç başlamasını isterim. Maalesef bu takım en az 3-4 yeni transfer ve bir aylık sürede, ancak kendini toparlar.

EN BÜYÜK SORUN MENTAL ÇÖKÜŞ

Galatasaray'da son iki sezonun şampiyonluğundan kaynaklandığını düşündüğüm bir doymuşluk, yorulmuşluk ve isteksizlik var. Sezonun ilk resmi maçı değil de sanki son resmi maçı gibi bir yorgunluk var.

ASIL SORUN KANATLARDA

Galatasaray için hemen hemen tüm spor kamuoyunun bir numaralı gündem maddesi orta sahada Lucas Torreira'nın yanında kimin oynayacağı konusuydu. Fakat sorunun buradan çok kanatlar olduğunu ispat eden bir maç izledik.

Ziyech ile yola çıkan, yolda kalır. O kadar mücadeleden ve istekten uzak ki ne hücumda var ne savunmada. 45. dakikada Beşiktaş, Galatasaray kalesine çok adamla geldi ve bir pozisyonda top auta gitti. Top toplayıcı çocuktan gelen topu hızlı şekilde başlatmak isteyen Fernando Muslera sağ kanada doğru döndü. Bu esnada Ziyech ne yapıyordu dersiniz? Arkasını kaleye dönük bir şekilde eğilmiş tozluklarını düzeltiyordu.

Galatasaray'da sorunlar saymakla bitmez. Gabriel Sara iyi bir transfer, ancak asıl sorunların çözüm anahyarı değil. Zaha ve Ziyech ile bir an önce yollar ayrılıp kanatlara iki yıldız isim getirilmeli. Yoksa bu sezon Galatasaray taraftarı için 10. ya da 15. haftadan sonra ızdıraba döner.

A Milli Takım, Hollanda karşısında 1-0 öne geçtiğinde milyonlarca futbolsever ister istemez final hayali kurmaya başladı. İkinci yarıda kalemizde gördüğümüz gollerle bu hayaller suya düşse de bizlere yeniden hayal kurmayı öğreten Vincenzo Montella ve oyuncularını ayakta alkışlamak lazım.

HEDEF 2026

Muhteşem bir jenerasyon yakaladık. Genç oyunculardan kurulu bu takım bu ülkeye bugün olmadı ama neden ilerleyen yıllarda bir kupa getirmesin. Bunun için ilk şartlardan biri ise Vincenzo Montella'nın göreve devam etmesi!

2026 yılında ABD, Kanada ve Meksika ortaklığı ile düzenlenecek olan turnuvada bu kadro, Vincenzo Montella önderliğinde kesinlikle yer almalı.

Son söz akıttıkları her damla ter için oyunculara binlerce kez teşekkürler. Vincenzo Montella ve ekibine teşekkürler. Bu hikaye burada bitmedi. Devamı çok yakında...

Leipzig'deki tarihi maç öncesi tüm Avusturya ve hatta Avrupa, Türkiye'nin Euro 2024'e veda edeceği konusunda hemen hemen hem fikirdi. Avusturya, 2024 yılında oynadığı yedi milli maçın altısında ilk dakikada rakiplerine gol atmayı başarmıştı. Takımın başında da dünya futbolunun önde gelen isimlerinden Ralf Rangnick vardı.

UNUTTULARI BİR ŞEY VARDI!

Futbolun oynanmaya başlandığı, tarihteki o ilk günden bugüne hiçbir teknik adam maçın 90 dakikasını planlayamazdı. İşte o anlarda tutku ve ruhun devreye girmesi bütün teknik-taktik planların birer çöp olmasına sebep oldu.

ROCKY BALBOA'NIN DEDİĞİ GİBİ

Dünya sinema tarihinin kült filmi Rocky Balboa'nın 2006 yılındaki bölümünde İtalyan aktör Sylvester Stallone; "Önemli olan ne kadar sert vurduğun değil, aldığın ağır darbelere rağmen yoluna devam edebilmendir. Ancak böyle kazanabilirsin!" diyordu. İşte bu söz Türkiye'nin Euro 2024 macerasının en iyi özeti. Yeri gelecek darbeler alacaksın, yeri gelecek üstüne çamur bulaşacak ama asla vazgeçmeyeceksin!

A Milli Takım, oyuna gireniyle, çıkanıyla zaman zaman hatalar yapsalar da birbirinin kademesine girerek muhteşem bir adanmışlık ve takım ruhuyla Avusturya'yı geçerek çeyrek finale yükseldi. Bu peri masalı hiç bitmesin...