‘’Harika performans‘’
Oğuzhan-Atiba-Tolgay orta üçlüsünün hiçbiri yokken, en akıllıca plan daha direkt futbol oynamaktı. Kendisi için önemli eksikleri olan Göztepe de benzer şekilde oynayarak başladı. Lakin Göztepe’nin bir Talisca’sı yoktu! Kafasını sol ayak içi eksi 0.1 kalite düzeyinde kullanabilen Brezilya milli oyuncu, kafa şutunda kalecinin hareket edemeyeceği bir şekilde yere vurdu. Türk futbolunda eşi benzeri görülmemiş uzunlukta bir ceza almış olan Caner yine de 6. asistini yapmayı başardı. Beşiktaş’ın ikinci golünde de Babel ideal iç forvet asistini yaparken Medel uzun süredir devameden harika performansını güzel bir golle taçlandırdı. Talisca’nın bu ikinci golde yaptığı asistin asisti de Tolgay ve Oğuzhan’ınkileri aratmayan cinstendi. Talisca, Medel ve Babel’in yanı sıra Adriano, Pepe, Tosiç, Caner eksik arkadaşlarının yerine de oynadılar. Necip de Pektemek de Larin de verilen görevi yaptılar. Negredo iyi niyetli çabalasa da yine bekleneni veremedi. Lens ise sadece daha önceki iki maçındakinden daha az kötüydü.
Gecenin sorusu
Fikret Orman’ın Ba açıklamasını ben de zamansız buldum. Lakin o açıklamayı binle çarpıp “Ba maçı satacak” iftirasını atanlar Demba Ba’nın 73’te direkte patlayan füzesini görünce utandılar mı?
Maçın starı
Beşiktaş, Talisca’yı Benfica ile yaptığı satın alma opsiyonu sözleşmesindeki bedele hemen almalı. Sonra Talisca isterse, o fiyatın iki katına bile satılabilecek kadar kudretli oynuyor.
Maçın olayı
Beşiktaş’ın maçı Vida-Mustafa Pektemek sağ kanadıyla tamamlaması. Bu kadar eksik varken sahadaki bireysel yeteneklerin toplamından daha güçlü bir takım performansı sergilenmesi.
Kısa mesaj
İki sezondur şampiyon yapan oyunun merkezinde olan 3 oyuncusu birden yokken Beşiktaş çok zor bir kadro derinliği testini geçmeyi başardı.
‘’İlk yarıdaki şampiyon olur!‘’
Mariano’nun ilk goldeki asisti, futbolda oyun vizyonunun canlı gösterimi: Bir sağ bek rakip ceza alanında rakibine baskı yapma cesaretini gösteriyor, kaptığı topu şişirmiyor, ters ayağı olan soluyla derme çatma 10 numara gibi kale içine doğru bakarak görerek golü atacak oyuncuyu buluyor. Linnes de iyi sağ bek ama Mariano bambaşka bir seviyede. Galatasaray takım olarak çok yüksek yoğunlukta bir ilk yarı oynadı. Gomis-Feghouli-Rodriguez hücum hattı, Terim yönetiminde hem çok uyumlu hem de devamlılığı üst düzey bir ileri üçlüye dönüştüler. Nagatomo ve Mariano da zaman zaman bu hattı beşleyerek takım hücumuna fark yaratan bir zenginlik katıyorlar. Galatasaray sezonun kalanında ilk 45 ’teki kadar kaliteli oynarsa, şampiyon olur. 2. yarıda ise 2. golü bulana kadar Fernando’nun eksikliğini hissetti.
Gecenin sorusu
Halen Nagatomo’yu beğenmeyen var mı? Bir de Fatih hoca Mariano yerine Linnes tercihini eleştirenlere halen kızgın mı?
Maçın starı
Gomis, sezonun ilk maçından beri ligin hiç sönmeyen yıldızı.
Maçın olayı
Rıza Çalımbay’ın selefi Ersun Yanal’ın kovulmasına neden olan Okay’ı stopere çekme hatasını tekrarlaması.
Kısa mesaj
Galatasaray ilk 45’teki oyununu kalan tüm maçların 90 dakikasına yayarsa şampiyon olur.
‘’Teoride risksiz‘’
Beşiktaş, başka türlü oynadığı için Oğuzhan asıl kalitesini sergileme fırsatı buldu. Siyah-Beyazlılar’da 2. yarıya skoru koruma iç güdüsü ağır bastı ve teoride risksiz gözüktü
Oğuzhan ilk 40 saniyede iki ‘resital pas’ verdi. İlk yarının kalanında da ‘Ben geri döndüm’ edasıyla oynamaya devam eden Oğuzhan’ın 22’de Gökhan Gönül’e verdiği ara pas tek kelimeyle muhteşemdi. Biraz da Beşiktaş başka türlü oynadığı için Oğuzhan asıl kalitesini sergileme fırsatı buldu. Sadece kanatlardan ezbere orta yapmak yerine ortadan seri kısa paslarla pozisyon arayan Beşiktaş, ilk 45’te Babel’i son Hollanda maçındaki gibi ikinci santrfor, Talisca’yı da ekstra serbest forvet olarak kullandı. Talisca’nın genel toplamlık oyunu 25 milyon etmeyebilir ama uzaktan şutları Hakan Çalhanoğlu hesabıyla güncel piyasada en az 35 milyon eder.
Negredo böyleyken...
Bu arada Gökhan ve Caner’in bekten çok açık gibi kullanıldığı bu düzende ilk 45’te Fabri yine kritik kurtarışlara imza atıp skora Talisca kadar değerli bir katkı yaptı. Beşiktaş 2. yarıda skoru koruma iç güdüsünün ağır bastığı 4-5-1 dizilişinde ayağa garanti pas oyunuyla başladı. Teoride risksiz gözüken bu oyun Beşiktaş’ın temposunun düştüğü dakikalarda büyük bir riske dönüştü. Şenol hocanın Negredo böyleyken Love’a sadece 5 dakika şans verip uzun süre santrforsuz oynatması da garipti.
Gecenin sorusu
Negredo neden rakip savunmacıdan uzağa doğru kaleye yakın yere koşması gerekirken sürekli kaleden uzağa rakip stoperin üstüne koşuyor?
Maçın starı
İlk yarıda Oğuzhan, 2. yarıda Gökhan Gönül. Alanyaspor’un en iyisi ise Emre Akbaba’ydı. Pasları, oyun vizyonu çok net bir yetenek.
Maçın olayı
Oğuzhan, Atiba ve Tolgay’ın aynı maçta cezalı duruma düşmeleri.
Kısa mesaj
Skor iyi ama 2. yarıdaki oyun şampiyonluk mücadelesinde yetersiz kalabilir. 2. yarıdaki oyuna göre skor çok iyi!
‘’Tersine dönüş‘’
Karadağ ve en azından deplasman yani Türkiye’de İrlanda ile oynamaktan daha gerçekçi bir test. Fena da başlamadık maça. Cengiz’in bir önceki maça göre eklediği bireysel kalite farkı ilk 20’de çok netti. Attığı golde ise Hasan Ali’nin asisti, 96 model Abdullah Ercan’ınkileri hatırlatan cinstendi. Sonrasında duran toptan attığımız gol moral verici, duran toptan yediğimiz ise jenerasyonlar yenilense de bir türlü geçmeyen müzmin hastalığımız. 55’te Simic’in uçan kafasında bu hastalığımız yine nüksetti: Toplu halde hücum etmekte gösterdiğimiz coşkuyu, konsantrasyonu takım savunmasında gösteremiyoruz. Bazı oyuncularımız bir türlü hücumdan savunmaya geçiş disiplinini sergileyemiyor ya da benimseyemiyor. Lucescu’nun çözmesi gereken en önemli sorun bu. Bir önceki maçta asıl yeri ön liberoda çok iyi oynayan Mehmet Topal’ı stopere çekmemek gerektiğini de artık anlamalı.
Gecenin sorusu
Volkan Babacan hoca direktifiyle mi sürekli degaj yapıyor yoksa kendi inisiyatifiyle mi?
Maçın starı
Cengiz Ünder 2020 bileti için en büyük kozumuz. A planımızı mümkün olduğu kadar ona uygun şekilde yapmalıyız.
Maçın olayı
Bir maçta daha sadece 4-2-3-1 oynadık, B planı olarak alternatif dizilişlere de hazırlanmamız gerekmez mi?
Kısa mesaj
Yenilerin iyi tarafları çok ancak eski kötü alışkanlıklar yine maalesef en büyük rakibimiz.
‘’Biz neye hazırlanıyoruz?‘’
Avrupa Uluslar Ligi’ndeki rakiplerimiz Rusya ve İsveç. Rusya’ya yakın oynayan Ukrayna bilemedin daha zayıfı Belarus var. İsveç’e karşı hazırlanmak için Danimarka var. Ancak biz en yakın resmi maçlardaki rakiplerimiz İngiltere ya da İskoçya’ymış gibi İrlanda Cumhuriyeti’yle hazırlık maçı yapıyoruz! İrlanda halen teknik direktörü Martin O’Neill’ın futbolculuğundaki gibi havadan uzun top oynuyor. Peki, Türkiyemiz neden ilk 11’de Hakan-Emre-Yusuf-Okay- Mehmet gibi 5’i de merkez orta saha olan oyuncumuz varken yerden kısa seri pas oynamıyor? Kalecimiz neden degajla oyun başlatıyor? Halbuki yerden ne zaman hızlı oynadıysak etkili olduk. Peki, neden ısrarla yerden hızlı oynamadık? Sonradan dahil olan Yunus ve İrfan Can’dan da belli ki Lucescu’nun daha önceki maçlarda da zaman zaman yaptığı gibi kenarlarda merkez orta saha oynatma planı var. O zaman yerden kısa seri pas oyunu A planımız olmalı. Sahici kenar forvetimiz Cengiz gelince de bu oyunda Roma’daki kadar katkı yapabilir.
Gecenin sorusu
İlk 45’te neden sürekli degajla topu oyuna soktuk? İrlanda stoperleri sadece havadan savunuken iyi zaten.
Maçın starı
Okay Yokuşlu en güçlü özelliği fiziksel mücadele olan rakibe karşı bile fiziksel açıdan sahanın en iyisiydi.
Maçın olayı
Bu kadar kısıtlı gücü olan takıma karşı Cenk-Enes ikilisinin beraber 5 dakika bile denenmemesi.
Kısa mesaj
Galibiyet güzel ama bu oyun Rusya ve İsveç’i yenmeye yeter mi?
‘’Hep aynı filmi izlemek‘’
Başakşehir, ilk bölümde Beşiktaş savunmasının üstüne kabus gibi çöktü. Cengiz Ünder artık Roma’da olmasaydı, bu sahada geçen sezon oynanan maça benzer bir ilk yarı skoru ortaya çıkabilirdi. Beşiktaş, hücum pres yapmaya başlayarak en azından Başakşehir’in rüzgarını dindirmeye çalıştı.
Her hücum pres yaptığında da rakibini zorladı ancak nedense sürekli pres yapmadı ya da yapamadı. Pas üstünlüğünü kurması beklenen bir numaralı oyuncusu Tolgay, en kötü yerde top kaptırınca Beşiktaş golü yedi. Mossoro’nun sakatlanmasından sonra Başakşehir baştaki oyununa devam edemedi, İBB dönemindeki kontratak oyununa dönmek zorunda kaldı. Sonrasında rakip 10 kişi kalmasına rağmen Beşiktaş bir türlü net pozisyonlar üretemedi.
Geriye gömülen bir savunmaya karşı sadece yüksek orta yaparak gol aramak karanlıkta iğne aramak kadar saçmaydı.
Gecenin sorusu
Beşiktaş neden her Başakşehir deplasmanında aynı hatayı, konsantrasyonu düşük berbat başlangıcı yapıyor? Neden hiç ders alınmıyor?
Maçın starı
Adebayor, ilk profesyonel maçıymışçasına hırslı, son maçıymış gibi ölümüne oynarken sahanın da en bilge futbolcusuydu.
Maçın olayı
Emre, Epureanu yokken Mossoro sakatlanıp çıkmış üstüne de Caiçara kırmızı görmüşken Beşiktaş’ın net pozisyon bulamaması!
Kısa mesaj
Beşiktaş sinemada Süperman olsaydı, Başakşehir kriptonit taşı olurdu.
‘’İkisi de kaybetti‘’
Fenerbahçe, maça Başakşehir galibiyetindeki tam saha presle başladı. Nedense bir süre sonra bu presten vazgeçip sadece topun arkasına geçti ve bireysel hata kovaladı. İlk yarıda Galatasaray ise ideal 11’iyle sahada olmasına rağmen pas yüzdesi düşük kaldığı için ideal futbolunu sergileyemedi. 20-45 arası daha çok orta saha mücadelesi ve maçın yayınlandığı 84 ülkede sadece hakemin görmediği kartlık pozisyonlar izledik. İkinci yarı ofansif açıdan ilk yarıya oranla daha hareketli ve heyecanlıydı. Fernando’dan sonra Selçuk da oyundan çıkınca bir süre Galatasaray orta sahası çok bocaladı. Aykut Kocaman değişikliklerini biraz daha erken yapsaydı, rakibin o geçici zaafından daha fazla faydalanabilirdi. Kocaman geç de olsa tüm kozlarını sahaya sürdü ancak Muslera’yı aşacak zamanı bulamadı. Son bölümde Gomis ve daha çok boş alan bulmaya başlayan Rodrigues ile Galatasaray da kontradan golü zorladı. Ancak Volkan’ın Kadıköy’deki namağlupluğunu aşamadı.
Gecenin sorusu
Bülent Yıldırım için “İngiltere Premier Lig hakemi” diyorlar. Siz hiç koca bir devre kartlarını evde unutan Premier Lig hakemi gördünüz mü?
Maçın starı
Nagatomo derbide sadece Latovlevici’den değil Muslera hariç tüm takım arkadaşlarından daha iyi bir performans sergiledi. Son çeyreğin yıldızları ise Muslera ve Volkan’dı.
Maçın olayı
İlk 45’teki derbinin büyüklüğüne yakışmayan futbol
Kısa mesaj
Maç berabere bitti ama iki takım da “bir ölçüde kaybetti”. Fenerbahçe yenilmemesine rağmen asıl puan kaybını yapan oldu.
‘’Tekrar katılmaya yeter‘’
İlk yarıda Bayern ideal 11’iyle Beşiktaş’ın mecburi rotasyonlu 11’ine üstünlük kurdu. Ancak bu Münih’teki gibi bir oyuncu fazla oynama boyutunda mutlak bir üstünlük değildi. Hatta sahanın en kötüsü olan hakem, Hummels’in kırmızı kartını atladı. Şenol Güneş 2. gol yendikten kısa süre sonra Talisca, Atiba gibi 11’in vazgeçilmez oyuncularını sahaya sürerek oyun üstünlüğü kurulmasını sağladı. Ancak oyun üstünlüğünü skor üstünlüğüne dönüştürecek kadar ideal güçte bir 11 aynı anda sahada yer alamadı. Mustafa Pektemek’ten daha iyi bir forvet opsiyonu, olsaydı skor farklı olabilirdi. Vagner Love’ın golü güzeldi. Lakin enerjisi daha fazlasına yetmedi. Bu oyun Şampiyonlar Ligi’nde daha fazlasına yetmedi ama dün gece Beşiktaş, Süper Lig’de şampiyon olup bir dahaki sezon tekrar Şampiyonlar Ligi’ne katılmaya yetecek gücü olduğunu bir kez daha gösterdi.
Gecenin sorusu
Mustafa Pektemek önümüzdeki sezon da Beşiktaş kadrosunda yer alacak mı? Yoksa sakatlıklar öncesi vaat ettiği potansiyeli artık sergileyecek mi?
Maçın starı
Beşiktaş’ın en iyisi, santradan itibaren Medel’di. Sahaya sadece mücadele değil, üstün pozisyon bilgisi ve oyun zekasını da yansıttı.
Maçın olayı
Beşiktaş adına maçın olayı, Oğuzhan’ın bu kadar güçlü bir orta saha karşısında zaman zaman pozitif sinyaller vermesi.
Kısa mesaj
Porto deplasmanından itibaren bu başarılı Devler Ligi sezonunda emeği geçen herkese tebrikler. Seneye daha da iyisi bekleniyor!