Arama

Popüler aramalar

‘’Derbinin getirdikleri...‘’

Derbi maçı sonrasında maalesef alay konusu olduk sosyal medyada. Hani derler ya kendi düşen ağlamaz. Öyle pozisyonlar geldi ki, Fenerbahçe tarihi bir fark ile İnönü’den çıkabilirdi. Hafızamı yokluyorum... Çok değil... Ali Sami Yen Stadı’nda Johnson’un maçın sonuna doğru Galatasaray’a attığı frikik golünü. O ana kadar Fenerbahçe sahneye tek bir sefer çıkmıştı. İşte önceki günkü pozisyon o idi. Şimdi Cenk Tosun’la ilgili haftalardır yaptığım eleştirilerden dolayı bazı televizyon yorumcuları eleştiri yapmışlar. Rakip 9 kişi kalmış, bir santrfor düşünün, üç pozisyonun üçünde de faul yaptı. Lehine kazandırması gerekirken rakibe kazandırmış. Eleştiriyorlar. Kaçırdıkları goller bir yana. Tam üç aydır hemen hemen her Beşiktaş maçında gol atsa dahi radarımıza Cenk Tosun takılıyor.

Yoksun kardeşim!

Bunu söylüyoruz. Yoksun kardeşim, yoksun. İnsanlar da bunu bilmeli. Aboubakar’ı niye tercih ediyoruz? Atıldığı pozisyonların dışında bir izle bakalım santrfor nasıl olur. O yazan arkadaşlara da söylüyorum. Yemen Ekşioğlu’nun futbol geleceğini tartışmak, abesle iştigal. Elli yaşı üzerindeki tüm insanlarla konuşabilirim. Yeni yetmelerle değil. Beşiktaş camiası dünün Şeref Stadı’nı çok iyi bilirken, onların çoğu portakal değildi. İsterse şimdi cevap versinler.

Ah Fabri ah!

Bütün hatalarınla Beşiktaş takımı sana sahip çıktı. Beşiktaş taraftarı, Tolga’ya verilmeyen şansı Avrupa Kupaları’ndan sonra sana verdi. Derbide de biliyorlardı senin çok hatalı olduğunu. Ancak, Beşiktaş camiası her şeyden evvel vefa bilir. Ve kalbine giren bir insanı çıkarmaz. Sen şu anda Tolga’nın yaptığı hataları bile geçtin. Kendini toparla. Savunman, sağ bekin, iki stoperin ve sol bekin evlere şenlik olmasına rağmen kendini toparla!

Şenol hocam nerede kaldık!

Sezon başından beri, hatta bu kulübe imza attığın zamanlar Beşiktaş ailesinde senden en çok memnun olan birisiydim. Pardon biri de Mete Vardar. Sor, soruştur. Seni bu takımda hangi yönetici seviyor. Bu takımı şampiyon yapsan bile. Bir takımın teknik direktörü, kapının önünde valizi hazır olandır. Açıklamalarını da beğenmedim. Zaten bana ‘futboldan anlamaz’ diyordun. Dalga geçiriyordun bizimle biliyordum. Hocam ne oldu nerede kaldık!

09 Mayıs 2017, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Şaka gibi‘’

Beşiktaş bunu hep yapıyor. Avrupa Şampiyonası’nda da dünkü maçta da göklere çıkardığımız Fabri, hatasıyla ne yazık ki berabere kaldı. Dakika 90+4, rakip 9 kişi hâlâ geriye çekilmenin ne sebebi var. Ben amatörlerin bir ağabeyi olarak hep söylerim. Amatörlere laf söylemeyin diye. Ancak dün amatör kümede bile bu şekilde kötü bir gol göremezsiniz. Zaten stresli maçları bir türlü çözemeyen Beşiktaş için şimdi kalan 4 mücadele için umutlu konuşamıyoruz. Neye güveneceğiz? Kaleciye mi, bu defansa mı, yoksa Aboubakar’ın yerine oyuna giren Cenk’in kaleciye nişanlandığı pozisyonlara mı güveneceğiz. Gökhan İnler, geçen hafta bu takımın 18’inde bile yok. Adamı ruhen, bedenen bitirmişsin. Bu hafta en kritik maçta gel bu defansı topla diye, oyuna sok.

Başınıza taş düşsün

Babel, Aboubakar, Quaresma kaçırdıkları gollerle önümüzdeki Bursaspor maçına ki; Bursa çöküşte ama haftalardır bu maçı bekliyor. Göreceksiniz, boş tribünler tıklım tıklım dolacaktır. Çünkü onların Beşiktaş’la ayrı hesapları var. Fenerbahçe, maçın başından beri, sahaya oynatmamak üzerine çıkmıştı. Pozisyonlar demiyorum. Tek pozisyon, o da gol. Şimdi Fırat Aydınus ne yapsın. Çıktı yardımcılarıyla beraber adam gibi maç yönetti. Zaten hep yönetiyor da, malesef yöneticiler kendini kurtarmak için en rahat yol hakeme sallıyor. Allah aşkına müsabakayı izleyen, tüm herkese sesleniyorum. Millet Fırat’a laf söylüyor. Fırat kadar başınıza taş düşsün.

Umrunda olmuyor

Cenk’le Aboubakar’ı karşılaştırıyoruz. Ben değil, bütün Beşiktaşlılıar. Ama dün gördünüz. Ben Cenk’i zevk için Beşiktaş Meydanı’nda yarım saat döverim. Acaba Cenk’i müşterisi çıksın diye mi oynatıyorlar. Ama olan Beşiktaş’a oluyor, kimsenin umrunda olmuyor. Ersan Gülüm ve Demba Ba nerede be kardeşim söyleyin bana. Hem takıma, hem yaşananlara da yazık.

08 Mayıs 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Divan'ın ardından‘’

Pazar günü 750 kişi ile Divan toplantısı başlamıştı. Saçma sapan konuşmalardan sonra yapılan oylamalarda salonda 54 kişi kaldı. Nasıl oldu ise yeni adet, Divan yayını yasaklandı. Bu yasakların bir tanesi de; Yıldırım Demirören, Nevzat Demir, Serdar Bilgili ve Rahmi Koç lokomotif olmak üzere ben de dahil rahatsızlığımdan gidemediğimiz toplantıdan dolayı Divan’dan atıldık. Ne yazık ki, bizimle aynı şekilde olan Tevfik Yamantürk, 4 senedir Divan’ın yolunu bilmezken başkan seçildi. Seçilsin. Ona bir lafımız yok. Yakışır mı, tabii ki yakışır. Ancak, ayıpların da temizlenmesi lazım. Kulüpteki bazı dinozorlar bunu istemez. Çünkü Divan, onların oyuncağı oldu.

Başakşehir skandalı

Sakın ola... 3-1’lik mağlubiyete kılıf aramıyorum. 2-3 aydır Şenol Güneş’i markaj altında tutun diye yazılar yazdım. Ancak ne yazık ki kulak arkası edildi. Ve aynı Divan Başkanlığı gibi Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ skandala el attı. Rizespor maçından önce Divan-ı harbe verilmesi gerektiği yazılan Volkan, Mahmut, Yalçın, Ufuk ve Emre Belözoğlu için herkes en az 5’er maç beklerken Başakşehir’in cezaları açıklanınca gördük ki, bir başkan daha doğrusu Türk futbolunun başkanı Göksel Gümüşdağ olunca başka ne olacaktı yani... Emre Belözoğlu, gülünç bir rakamla, 50 bin TL ile kurtuldu. Maçtan önce Divan-ı harbe verilen bu arkadaşlar karardan sonra bir de bu kararı alkışladı. Helal olsun Göksel Gümüşdağ’a.

Kafam çok karışık

Pazar akşamı gazetede yazacaktım. Ancak akşam eve gelince sevgili Erman Toroğlu’nun açıklaması benim bu yazıyı yazmamda etkili oldu. Son zamanlarda seyrettiğim en rezil futbolla karşımıza çıkan Beşiktaş, bilhassa Şenol Güneş’in marifetiyle Başakşehir’den bu darbeyi yedi. En az beraberlikle çıkacağı maçta ne Cenk’in, ne Oğuzhan’ın, ne de Quaresma’nın yeri vardı. Sevgili Gökhan Gönül tek başına sağ tarafta sudan çıkmış balık gibiydi. Haa, şimdi aklıma geldi. 4.5 milyon Euro verilen Mitrovic, yarım sezonluğuna 1.5 milyon Dolar verilen Ersan, nerelerde? Çakma Tosic ile stoper geçiştirililyor. Acaba Erman hocanın dediği gibi Beşiktaş pazar akşamı bahisçilerin oyuncağı mı oldu? Buna yöneticiler de dahil.

03 Mayıs 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Şenol Güneş farkı!‘’

Hemen hemen galip gelinen tüm maçların ardından yazıyorum. Rakip oyuncular, Beşiktaş ceza alanı içinde 2’ye 1 pozisyonlarda çok iyi işler yapıyor. Beşiktaş, dün bunun cezasını çekti. Çok kritik maçtı. Bu maçtan en az 1 puan almak lazımdı. Ancak Şenol Güneş, her zaman söylediğimiz gibi kriz maçlarını maalesef çözemiyor. Başkan Fikret Orman ve yardımcı antrenör Tamer Tuna’nın Güneş’i bu konuda markaj altına alması lazım. Ek olarak Cenk Tosun, yine çok yetersizdi. Atiba Hutchinson da çok yorgundu. Oğuzhan Özyakup, devamlı hücum hattında topla gereksiz oynadı. Başakşehir takımı, ilk 25 dakikada yürüye yürüye Beşiktaş’a 3 gol attı. Cengiz; Marcelo ve Tosic’in yanından yürüye yürüye şovunu yaptı.

Henüz biten bir şey yok!

Quaresma ve Babel’e ek olarak Cenk Tosun da rakibe faul yapmakla meşguldü! Yahu Aboubakar dururken Cenk neden sahada? Ve Beşiktaş’ta bir alışkanlık, herkes topun
arkasında kaçak oynuyor. Bu mağlubiyet çok kritik bir mağlubiyet. Haftaya Fener maçı var. Şenol Güneş bu hafta tamamen bu maçla yatıp kalkmalı. Henüz biten bir şey olmadığı
unutulmamalı.

01 Mayıs 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Penaltılarla...‘’

Futbol, Şenol hocanın tanımıyla; ayakla oynanan bir oyundur, ayak oyunlarıyla değil. UEFA’nın bir haftadır yaptığı açıklamalarla, Lyon takımının saha dışında yaşattıklarıyla maç başka bir yere taşındı. Hatta sahaya hiç girilemedi!.. Evet bu şartlar altında, duygusal olan bizler maça nasıl konsantre olalım. Kulübün gerilmiş, futbolcu gerilmiş, Lyon idarecileri birinci raundu almış. İşi penaltıya bıraktılar, penaltıyı da kazandılar; hem de sahanın en kötüleri, Beşiktaş’ın asıl sıkıntı yaşadığı savunmanın göbeği Mitroviç ve Tosiç’in kaçırdığı penaltılarla...

Mükemmel bir Fabri

Çok da ümitlenmiştik. İlk maçtaki Fabri’nin hatası, bu durumu penaltılara getirdi. Ancak ilk maçtaki Fabri gitmiş, Beşiktaş’ı penaltılara kadar taşıyan mükemmel bir Fabri gelmişti... Gerçi iş işten geçtikten sonra neye yarar. Tosiç, Mitroviç, Oğuzhan ve varlığı-yokluğu bir olan Cenk, Beşiktaş takımında yürüyen isimlerdi. Lyonlular, topa basıyor, hücum yapıyor, pas yapıyor. Maalesef bizim Tosiç ve Mitroviç ikilisi çıkmıyor. Zaten forvete giden toplar, duvara çarpmış gibi geri geliyor. Siz bakmayın maçın penaltılara kadar uzadığına, aslında dün çok kötüydük.

Sudan çıkmış balık

Quaresma ve Babel iki kenarda kalınca, ortada Cenk sudan çıkmış balık gibiydi. En kötüsü de; ‘Biraz ayakta dur kardeşim. Kime çarptıysa yerde’. Lütfen maçın tekrarını izlesin, kusura bakmasın adına ben üzüldüm. Uzatmada maçı kazanabilirdik ama olmadı. Penaltılarda kimseye suç bulmuyorum, biraz beceri, biraz da şans işi. Şans Lyon’a güldü, zaten masa başında oyunu iyi oynayan da onlardı! Beşiktaş’ın yarı finali ise başka bahara... Ne diyelim.

21 Nisan 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Çok sabır‘’

Bugünkü müsabaka, sadece Beşiktaş açısından değil Türk futbolu açısından da önemli bir dönüm maçı. Gerçi şu ana kadar maalesef sahaya inemedik. Başkan Fikret Orman, belki takımı 90 dakikalık atmosferden uzaklaştırmak istese de yazılanlar ve duyulanlar ister istemez kafalarda yer ediyor. Beşiktaş takımının iki önemli dezavantajı var. Maalesef iki sezondur yamalı bohçaya dönen defansını bir türlü toparlayamadı. Dünyanın hiçbir yerinde elinde imkan varken defansı bu kadar çaresiz olan bir takım daha hatırlamıyorum. Sevgili Şenol Güneş’in bugünkü müsabakada kafasını en çok kurcalayacak konu bu. Marcelo’nun yokluğunda kimi oynatacağı konusunda benim akıl vermem işgüzarlık olur. Bir haftadır kapalı kapılar ardında idman yapan Şenol Hoca, düne kadar nasılsa bugün de doğruyu görecektir. Necip, Atınç, Mitrovic’ten birini monte edecektir.

Aman dikkat!

İkinci konu ise forvette. Her ne kadar Cenk varsa da maalesef yok da! Gol atmadığı maçlarda ya saklambaç oynuyor, ya da yerden kalkmıyor. Forvet adamının ayakta kalanı makbuldür. Aboubakar’ın onun için bu mevkide olmasını hep istemişimdir. Burada Babel ve Quaresma olduğuna göre orta sahayı sağlam tutarak Talisca’yı kullanması zaman açısından daha sağlıklı.
Çünkü Cenk, oynadığı zaman maalesef top duvara çarpmış gibi defans toparlanmadan Beşiktaş kalesinde pozisyon olabiliyor. Lyon takımını izlediğimiz kadar topla çok iyi çıkan ve şut atan bir ekip. Deplasman oyunlarını da seyrettiğimiz kadar sıkıntılı bir rakip. Kısacası şunu söylemek istiyorum. Aman dikkat! Son sözüm de taraftarımıza. Bu tür müsabakalarda maç yüzde elli sahada kazanılır ama diğer yüzde ellide de tribünün katkısı büyüktür. Bunun yıllarca örneğini gördük. Barcelona, Manchester galibiyetleri gibi...

Tarafsız UEFA...!

UEFA dün aldığı kararla, oynanan mücadelede yaşanan olaylardan dolayı her iki takıma da ihtar cezası vererek, tekrarında 1 sene katılmama cezası verdi. Çok adilane bir karar...! Neyle mücadele ettiğimizin farkında mısınız?

20 Nisan 2017, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Biz Türküz ya!‘’

Avrupa'da nerdeyse yam yam ilan edilicez. Lyon'dan yaşanan bir saatü var ki... Şunu gösterdi. Bizlerd Avrupa'nın hiç bir yerinde sevilmiyoruz. Lanet olsun. Zaten maç 10 buçukta, başladı 11.15'te. Size Lyon'dan mutluluk haberleriyle gelmek isterdik. Gerçi 85. dakikaya kadar bitmeyen maç, bizim 2 pozisyon hatamız Lyon'dan güle oynaya, mutluluk içinde dönmek varken, malesef 2-1 yenildik. Olsun. Babel'in attığı bir gol belki turun müjdesi olur. Ama böyle top oynayarak değil. İkinci bir 45 dakika yaşadık ki eller havada, dua ediyoruz bitsin diye.Bu arada unutmadan söylemek isterim. 20 bine yakın Türk, 1 hafta 10 gün evvelden biletlerini almışlar. Yahu bekleyin maç içinde bağırmayı, maçtan önce bağırarak tüm enerjlierini bitirdiler. Hem de rakibi tahrik ettiler. Ancak bu İstanbul'dan gelen Beşiktaşlılıar değildi. Taraftar dediğin 1. dakikidan, 90. dakikaya kadar destekleyendir. Maçtan önce bağırmışsın banane. Yaşananlardan endişeliyim diye maçtan önce yazmak istedim. Ancak, takımın defansında ve orta sahada 45 dakikalık bir enerji varmış. Mitrovic, Oğuzhan, Cenk sahada yok her zamanki gibi. Bütün yük kalmış Atiba'ya. En azından arkadaşları bakıpta utanırlar. Takım savunması fena değildi Mitrovic dışında.

Rahat olun

Şenol hoca onu öne çıkararak Tosic, Mitrovic'in yanına Adriano'yu da geride oynatarak rakibin atakmarını kesti. Aslında 46. dakikada iş bitiyordu. Talisca klasıa yakışmayan bir görüntüde golü kaçırınca çok üzüldük. Fabri, malesef bir çuval inciri berbat ederek Beşiktaş'ın güle oynayacağı turu sıkıntıya soktu. Ey! Türk hakemleri çoğunuz seyretmişsinizdir İspanyol hakemi. Eyyamsız, hiçbir oyuncuyu konuşturmadan mükemmel ötesinde bir maç yönetti mağlup olduğumuz halde. Bu iş Vodafone Arena'da bitecektir rahat olun.

14 Nisan 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yakışmadı‘’

15 gün önceki yazımda Veli Kavlak’ın durumunu belirtmiştim. Durumunda hâlâ bir gelişme yok. Omuzundaki sakatlığı sebebiyle tüm masraflarını vatandaşı olduğu Avusturya’nın Futbol Federasyonu ödüyor. Avusturya Federasyonu’nun ödediği bir yerde Beşiktaş Yönetimi niçin ama niçin kayıtsız kalıyor. Beşiktaş Kulübü doktoru Sarper Çetinkaya başka bir yerin doktoru mu? Yıllardır Beşiktaş doğru düzgün bir doktor bulamadı. Yani işin bitti. Hadi güle güle derler. Veli kime gitsin. Üstelik 4 aydır bütün hesapları dondurulmuşken...

Kombine muamması

Beşiktaş Yönetimi, açık tribünden localara kadar 30 bine yakın kombine bilet sattı. Burada 2 bin lira veren de ver, 600 bin Dolar veren de var. Bu insanlardan bireysel alanlar da var, şirketinde iş yapan müşterilerine ve çalışanlarına karşı bir jest olsun diye alan da. Bu kombineler, yönetimin yeni kararıyla 6 seferden fazla başkasına devredilemeyecek. Vodafone Arena açılmadan, temel atma işlemi yapılmadan önce kulübe destek amacıyla alınan bu kombinelere ne hikmetse 6’dan fazla aktarılmaya izin verilmiyor. İstanbul’daa en fazla oynayacağın 20 maç. Zamanında sana hiçbir şeyi düşünmeden, destek olan bu insanlara sezon ortasında yapılan bu muamelenin Veli’ye yapılandan bir farkı yok. Ne oldu,
ne değişti de bu işleme karar verildi. İnsanların hepsinin kafası karışık.

Ne transfer ama

Yazıya olumsuzluklarla başladık. Ben de isterim şampiyonluğa giden yolda methiyeler yazmak. Devre arası bir sürü transfer yapıldı. Lig bitiyor, hâlâ meydanda kimse yok. Şimdi ise bir sürü transfer dedikoduları ortalıkta. Menacerlerin kuklası olmuşuz.

Takım şampiyonluğa giderken gerçekleşmeyecek bu hayali transferlerin hiçbiri olmayacak.

Şimdi içeri dönüp 3. yıldızı takmak için nasıl yaparız, ne yaparız demek varken üstelik 4 taraftan da sarılmış durumdayız. Medyası vurur, muhalefeti vurur, rakipler vurur üstelik Göksel Gümüşdağ gibi MHK’nın üstünde biri varken Fikret Orman ve arkadaşları, takımın kafasının karışmaması için bu tür spekülasyonları yer vermemeli.

05 Nisan 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI