Arama

Popüler aramalar

‘’Hoşgeldin Bursa‘’

Antalyaspor’a yenilen Bursaspor’un maç sonrası görüntüleri trajikti. Dışarıdan bir yabancı gelip bu sahneyi görse herhalde, “Bu takım küme düştü” derdi. Oysa 32 haftalık mücadelenin sonunda Süper Lig’e çıkmayı garantileyen bir takımın futbolcularına maç sonrası taraftarın tepkisi böyle olmamalıydı. Altay’ı İzmir’de, Antalyaspor’u Antalya’da, Sakaryaspor’u Sakarya’da yenen bu takım değil miydi! O halde, orada yenerken iyi de, şimdi mi kötü oluyor? Benim bildiğim taraftar takımını iyi gününde de, kötü gününde de destekleyendir. Üstelik dün Antalyaspor’a yenildiler ama Süper Lig’e çıkmayı garantilediler. Böyle bir günde övgüyle bahsettiğimiz Bursa taraftarı sınıfta kaldı. Bilmiyorlardı ki, o futbolcular, başta başkan Levent Kızıl ve teknik direktör Raşit Çetiner olmak üzere kahroldular. Onlar istemezler miydi böyle bir günde sahadan en azından kaybetmeden ayrılmayı! Bursalı futbolseverler sanırım dünyanın bütün kanallarından maçları izliyorlardır. Bir İspanya’da, bir İngiltere’de küme düştükleri halde takımlarını alkışlayan taraftarlar vardır. Hepimiz bunları izledik ve hayranlıkla baktık. Dün de Bursa Atatürk Stadı’nda maç sonunu üzüntü ve dehşetle izledik. Çünkü Bursaspor özellikle maçın ikinci yarısında iyi oynayamadı. Ama bu da futbolun cilvesidir. Benim gibi herkes maçın 1-1 biteceğini düşünüyordu ve o rehavet Bursa’nın yenilgisini getirdi. Üstelik rakibiniz Antalyaspor da Süper Lig’i kovalayan bir takım. Onlar da hesap kitap içinde gelmişlerdi Bursa’ya ve istediklerini alıp döndüler. Ben her iki takımı da kutluyorum. Yeni sezonda Bursaspor’a Süper Lig’de başarılar diliyorum.

01 Mayıs 2006, Pazartesi 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Altın Kayısı‘’

Konuk Malatyaspor haklı olarak diken üzerindeydi. Kulübedekilerin, sahadaki futbolcuların ve tribündeki yöneticilerin aklı hem bu maçta, hem de rakiplerin alacağı sonuçtaydı. Haksız da değildiler. Çünkü alınacak bir veya üç puan diğer sonuçlara göre yeterli de olabilirdi yetersiz de. Ankaragücü ise en kötü bir puanı cebine koyup işi ve ligi bitirmek istiyordu. Gerçekten de kümede kalmak için büyük bir savaş veren Malatyaspor, Ankara’da 3 puan için elinden gelen her şeyi yaptı. İlk yarıda Masek ve Bilal ile gole çok yaklaştılar. Ancak Ankaragücü’nde Baliç ile 2 tane kaçırdığı önemli pozisyon vardı. İlk 45 yarıyı değerlendirirsek hücum üstünlüğünü elinde tutan Malatyaspor, oyunun hakimiydi. İkinci yarıda Malatyaspor sahaya zıpkın gibi çıktı. Denizli’den gelen gol haberi Sarı-Kırmızıları kamçılamıştı. Zeminin kaygan ve ıslak olması nedeniyle havadan oynayan Malatyaspor aşırtma kafa vuruşlarıyla rakip kalede tehlikeli oldu. Ankaragücü’nün umudu genç Umut’tu. Ev sahibi ekip uzun toplarla rakip savunmanın arkasına Umut’u sarkıtmaya çalıştı ama çok da başarılı olamadı. Dün gece Malatyaspor adına olumlu olan bir faktör de bu kadar hücumu düşünmelerine rağmen geriye çabuk döndüler. İlerleyen dakikalarda iki teknik adamda ağır sahada yorulan teknik oyuncularını kenara alıp güç tazeledi. Özellikle Ümit Kayıhan’ın Senkerik hamlesi meyvesini çabuk verdi. Hareketli ve markajı zor Çek oyuncu Ankaragücü savunmasının hatasını affetmedi ve altın değerinde bir gol vuruşuyla takımını deplasmanda zafere taşıdı. Kalan iki maça umutlarını taşıyan Malatyaspor dün gece oynadığı futbolla 3 puanı bileğinin hakkıyla aldı. Ankaragücü ise kalan 180 dakikasında tedirgin bir bekleyiş içinde sahayı terketti. Maçın hakemi Kuddusi Müftüoğlu vasat bir yönetim gösterdi ve skoru etkileyecek bir hata yapmadı.

30 Nisan 2006, Pazar 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Rehavete yer yok‘’

O nedenle Anadolu’da gerilim çok yüksek. Özellikle 29 puanlı Diyarbakırspor’dan başlayıp, 36 puanlı Ankaragücü’ne kadar uzanan takımlardan herhangi biri düşebilir. Sakın ola ki kimse “Benim puanım yeter. Bana bir şey olmaz” havasına girmesin. Bunun örneklerini yakın geçmişte bolca yaşadık. İsterseniz mini analizlerle bu maçlara bir göz atalım:Kayseri Erciyesspor-Çaykur Rizespor: İçeride Vestel Manisaspor’u farklı yendikten sonra Rizespor bir rehavete kapıldı. Oysa önünde Galatasaray ve Trabzonspor gibi iki güçlü rakiple maçları vardı. Karadeniz ekibi iki maçı da kaybetti. Hadi İstanbul’daki normaldi. Ama Trabzon’a içeride kaybettikleri farklı yenilgi bir anda dengeleri bozdu. Gelebilecek bir cezanın zamanlama olarak ne kadar kötü olduğu ortada. Çünkü bundan sonra içeride oynayacağınız maç Denizlispor’la olacak. Sanırım bu herşeyi anlatıyor. O nedenle işi şansa bırakmamak için Erciyes’ten eli boş dönülmemesi gerekiyor. Ev sahibi ekip ligin en rahat takımlarından. Ancak bu rahatlık rakiplerini de gevşetiyor ve Erciyes de kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Rizespor’un kontrollü ve beraberliği garanti altına alacak bir sistemle oynaması lazım. Yani şimdiye kadar eleştirdiğimiz sistemi Güvenç Kurtar bu maçta devreye sokmalı ve işini sağlama almalı. Normal şartlarda Rizespor kadrosu bunu yapabilecek güçte. Ancak Zdravkov’un son durumunu ben de merak ediyorum herşey biraz da ona bağlı.Ankaragücü-Malatya: Malatyaspor doludizgin puanları topluyor. Ama bu hafta Ankara’da karşısında kolay bir rakip yok. Karşılaşma seyircisiz oynanacak. Bu iki takım için bir motivasyon sorunu yaratabilir. Açıkcası eşit şartlarda bir mücadele olacak. Forvetleri markaj yapılabilen Malatyaspor’un gol gücü orta alan ve savunma. Ankaragücü ise kanatlardan iyi geliyor ve forvette Umut istim üzerinde. Beraberlik ağırlıkta bir karşılaşma. Ankaragücü küme düşme riskini sıfırlamak için bir puanı garantilemek isteyecektir. Bunu da alabilecek kapasitede bir ekip.Gaziantepspor-Konyaspor: Ev sahibi ekip 2. Başkan Bülent Mamatoğlu’nun deyimiyle tarihlerindeki en zor maçlarından birine çıkıyorlar. Ancak bana göre geçen hafta Malatya karşısında izlediğim Konyaspor’u gördükten sonra pek de zorlanacaklarını düşünmüyorum. Konuk ekip puan rahatlığıyla ligi kafalarında bitirmiş futbolcular topluluğu. Eksiksiz Gaziantepspor zorlanır gibi görünse de maçın favorisi.Samsunspor-Gençlerbirliği: Haftanın en zorlu maçlarından biri. Samsun kalan maçlarının hepsini kazanıp, lige veda etmek niyetinde değil. Gençlerbirliği ise UEFA hesabında. Samsunspor eğer içeride kontrolsüz hücum yaparsa Gençler rahat kazanır. Burada Samsunspor’un sahada uygulayacağı futbol mantelitesi önemli. Forvet gücü yüksek ve Ceyhun ile uzaktan rakip kaleyi bombardımana tutacak olan Samsunspor, kaleciden dönen toplarda da etkili olabilir. Son Denizli maçında kalesinde 3 gol gören Gençlerbirliği beni biraz ürküttü. Samsun’da Rafael’i unutmayalım.Denizlispor-Diyarbakırspor: Haftanın maçı Denizli’de. Beraberlik iki takımı da uçuruma götürür. Özellikle Denizlispor lide kalmak istiyorsa kazanmaktan başka seçeneği yok. Ofansif anlamda Diyarbakır’a rahatlıkla gol atarlar. Ama savunma için aynı şeyleri söyleyemiyorum. Kolay gol yiyen bir takım hüviyetinde olan Denizlispor ilk yarıda sonuca gitmeli. Diyarbakırspor’un kısa ve çabuk yabancıları forvette. Uzun ve ağır yabancıları ise savunmada. Bakalım bu iki bölgedeki önemli farklılık nasıl yansıyacak. Ama Denizlispor’un bundan sonra dışarıda Rize ve içeride Fenerbahçe ile oynacağını hatırlatalım. O halde ev sahibi ekip kazanamazsa kalan iki maçın bir esprisi yok gibi.Sivasspor-Kayserispor: Sivasspor ligi en çok puanla bitirme peşinde ilk sezonunda. Kayserispor ise UEFA hedefinden üst üste aldığı başarısız sonuçlarla çark etti. Belki de haftanın değil sezonun en rahat ve heyecansız maçlarından biri oynanacak Sivas’ta.

29 Nisan 2006, Cumartesi 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Hoşgeldin Bursa!‘’

Teknik direktör Raşit Çetiner haklı olarak aşırı temkinli davranıyor ve matematiksel olarak garantilenmedikçe "Süper Lig'e çıktık" demiyor ama bizler ve takipçileri dahil artık herkes Bursaspor'un Süper Lig'e geldiğini rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Timsahlar uzun ince bir yoldan sonra bu hafta oynayacakları Antalyaspor maçında berabere kalsalar bile, ipi göğüsleyecekler. Ligin bitimine 3 hafta kala, 8 puanlık fark Bursalı taraftarları fazlasıyla rahatlatmıştır. Artık Bursaspor'un şimdiden gelecek sezon hazırlıklarına bir an evvel başlaması gerekir. Bu coşkunun ardından Bursa'nın bir yönetim krizi bir teknik direktör krizi yaşaması gerekir. Başkan Levent Kızıl devam edecek mi, yoksa bırakacak mı, yeni sezonda teknik direktör yine Raşit Çetiner mi olacak? Bütün bu soruların bir an evvel çözümlenmesi gerekir. Çünkü Bursaspor 2 yıllık 2. Lig macerasını bir daha yaşamak istemez sanırım. Ben bütün bunları Bursaspor Süper Lig'deyken söylemiştim. Hatta "Lig A dipsiz kuyudur, kesinlikle Süper Lig'e benzemez" diye belirmiştim Bursalı dostlara. Ve de ilk yıllarında "Nasıl olsa çıkarız" dediler ama çıkamadılar. İkinci yıl akıllarını başlarına aldılar, ayakları yere bastı ve 2. ligde olduklarını anladılar. Ona göre yönetim, ona göre takım kurdular ve bugünlere geldiler.Bursaspor'un başarı öyküsünü ileride daha geniş bir şekilde ele alacağız. Lig A'da herkesin düşüncesi; kim 2. takım olacak, kimler Play - Off oynayacak. Ve de bu sezon kimler Lig A'ya veda edecek şeklinde.Bu hafta ilk 6 şansı için avantaj kazanan ekip İstanbulspor oldu. Sarı-Siyahlılar 7. sıradaki rakipleriyle aradaki puan farkını 8 yaptı, bu da yeterli gözüküyor. Haftanın maçlarını şöyle kısaca bir analiz edelim.Bursaspor-OrdusporTimsahlar evlerindeki zorlu maçlarından birini daha oynadı ve haftayı kayıpsız kapattı. İlk yarıda gelen iki gol, ev sahibi ekibin işini kolaylaştırdı. Belki goller gecikseydi, Bursaspor gerilebilirdi. Ancak tecrübeli Serdar Topraktepe ve Burak Akdiş, Bursaspor'un iki golüne imza atarak takımlarının önemli bir engeli daha kazasız geçmesini sağladılar. Orduspor bu maça en azından bir puan umuduyla gelmişti. Üstelik tek eksikleri orta sahada oynayan İlhan Var'dı. Karadeniz ekibi bu yenilgiye rağmen ilk 6 umudunu korudu ve geride kalan 3 maça bıraktı.Altay-DardanelsporAltay, Lig'e veda maçları oynayan Dardanelspor'u 5 golle uğurladı. Ev sahibi ekibin gol makinaları Ufuk ve Fazlı bu maçta da işbaşındaydı. Tecrübeli ikili zayıf ve iddiasız rakibi karşısında kolay goller buldu. Altay emin adımlarla Süper Lig'e doğru koşuyor. Kalan 3 maçı kayıpsız geçirdikleri takdirde, Süper ligi garantiliyorlar. Kısaca 3 final oynayacaklar ve sonunda ya Süper Lig'e çıkacaklar ya da bu şansları Play Off'a sarkacak.Antalyaspor-KarşıyakaAntalyaspor, taraftarına azap çektirmeyi seviyor. Yılmaz Vural'ın öğrencileri önceki hafta İstanbul'da son dakikada kaçırdıkları galibiyet ve ikincilik şansının moral bozukluğuyla Karşıyaka önüne çıktı. Akdeniz temsilcisi sonuca ikinci yarıda gitti. Tecrübeli Coşkun ve genç yıldız Burak, takımlarını golleriyle sırtlayan isimler oldu. Karşıyaka ise son saniyelerde ayağına gelen beraberlik fırsatını tepti ve kalesinde ikinci golü gördü. Son iki haftayı puansız geçiren İzmir ekibi, kaçan 6 puana, puan cetveline baktığında çok yanıyordur sanırım.İstanbulspor-MardinsporBoğalar "kolay kazanırız" umuduyla çıktıkları karşılaşmada kazandılar ama hiç de kolay olmadı, Ligi bitirmiş ve prestij maçı oynayan Mardinspor karşısında galibiyeti son dakikalarda yakaladılar. Bu 3 puanla "İstanbulspor artık Play - Off'a kaldı" diyebiliriz.Kocaelispor-ElazığsporKörfez'de iki takım için de kritik bir karşılaşmaydı. Kocaelispor eğer berabere kalsa, zaten uzak olan Play - Off ihtimalinden iyice uzaklaşmış olacaktı. Elazığspor ise en azından rakiplerinin zorlu deplasmanlarda olduğunu düşünerek, İzmit İsmet Paşa Stadyumu'undan puan veya puanlarla dönmeyi planlamıştı. Ancak Gakgoşlar'ın bu hesabı tutmadı ve önemli bir yenilgiyle evlerine döndüler. Tabi ki bu yenilgi sonucu Play - Off yolunda Elazığspor kendine bir rakip daha çıkarttı. Kocaelispor bitime 3 hafta kala umutlarını tazelemeyi başardı.Türk Telekom-YozgatsporYozgat büyük umutlarla gittiği Ankara'dan eli boş döndü. Konuk ekip, önceki hafta oynadığı Sakarya maçında gördüğü bol kırmızı kart nedeniyle başkente oldukça eksik gitmişti. Yeni teknik direktörleri Mustafa Özer, ilk maçında zorda olsa ligde kalma umutlarını tazelemek istiyordu. Uzun süre berabere süren karşılaşmada Türk Telekom son 10 dakikada sonuca gitti ve Yozgat'ı iyice uçuruma itti.Uşakspor-Mersin İdman YurduErken golle öne geçen Mersin İdmanyurdu 3 puana çok yaklaştı ama alamadı. Altay'ın 61. dakikada gördüğü kırmızı kart, Mersin İdmanyurdu'nun gücünü de düşürdü. Uşakspor'un uzun süren sakatlıktan kurtulan forveti Abdullah'ın golü 90 dakikanın sonucunu ilan etti. Ancak Akçaabat Sebatspor'un yenilmesiyle alınan bu bir puan, bence çok önem kazandı.Gaziantep Belediye-Akçaabat SebatsporAntep'te kritik bir karşılaşma izledi futbolseverler. Ev sahibi ekip yenilseydi, oldukça gergin bir 3 hafta içine girecekti. Sebat en azından bir hatta kafalarında 3 puan hesabıyla gittiler Gaziantep deplasmanına. Ancak tecrübe eksikliği ve rakip saha faktörü Sebat'ın 3 puan almasına yetmedi. Artık küme düşme savaşı anlaşılan Mersin ve Sebat arasında geçecek.Yükselme Grubu şaşırttıKasımpaşa ve Eskişehirspor haftayı yenilgiyle kapatması bir anda Yükselme Grubu'nun zirvesini karıştırdı. Yine 3 takım içinden ikisi çıkacak ama özellikle Eskişehirspor'un evinde Bucaspor karşısında aldığı 1-0'lık yenilgi haftanın şok sonucuydu. Lider Kasımpaşa ise İnegöl'de, Beşiktaş'ın akıbetine uğradı ve sahadan yenilgiyle ayrıldı. Bu gurupta Ekstra Play - Off savaşı, son haftaya kadar sürecek gibi gözüküyor.

25 Nisan 2006, Salı 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Konya bu mu!‘’

Ev sahibi ekip plaka numarası olan 42'yi bulmuş, ligi bitirmiş. Aykut Kocaman'ın ekibinde ne tempo vardı ne de istek. Konyaspor'un şimdiye kadar oynadığı maçlardaki istatistiklere baksınlar, bu kadar yan ve geri pas yapmamışlardır herhalde.Malatyaspor durumu itibariyle deplasmana 3 puan için gelmiş, haklı olarak da aşırı kontrollü ve duyarlı oynadı. Rakibi ve tribünleri tahrik etmeden, uyuta uyuta gollerini attı. Aslında doğru bir stratejiydi. Açıkçası böyle oynayan bir Konyaspor'u, Malatyaspor'un yenmesi çok doğaldı. Ev sahibi ekip adına ilk yarıda Erman Ergin'in, uzaktan attığı tek şut dışında yazabileceğimiz pozisyon olmaması sanıyorum birşeyler anlatıyordur.İkinci yarıda belki kıpırdanır diye beklenen Konyaspor'da, 3 oyuncu değişikliğine rağmen değişen birşey yoktu. Bu defa da, sahada takımını 60 dakika sabırla seyreden Konyaspor taraftarının sabrı taştı. Hem futbolcular, hem de yönetim aleyhindeki tezahüratlar takımı ateşlemedi. Aslında Konyaspor bu sezon sahasında ilk defa yenilmiyor. Ama yenilginin zamanı ve rakibin konumu önemlidir. Bitime 4 hafta kala küme düşme hattındaki bir takıma yenilirseniz, herkes birşeyler söyler. Ben aslında sonuçtan çok Konyaspor'un sahadaki futbolunu eleştiriyorum. Yoksa Malatyaspor kötü bir takım değil. Puan cetvelinde kötü bir yerdeler ama rakibini her zaman yenebilecek güçte bir kadroya sahip.Başta da belirttiğim gibi, bu tür maçlarda futbol adına yazı yazmakta, elimdeki kalem bile zorlanıyor. 90 dakikayı bir kenara koyalım. Malatyaspor bu sonuçla ligde kalma umutlarını sürdürdü. Bu bölgede daha önce de deneyim yaşamış ve ligde kalmışlardı. Bence Sarı-Kırmızılı yönetimin bu sezondan iyi bir ders çıkarması gerekir. Malatyaspor, 40. yılında UEFA hedefiyle yola çıkmıştı, sezon sonunda ise nerelerde... O zaman teşhisi de doğru yapıp, tedavi uygulanmalı. Üçüncü teknik direktörleriyle sezonu tamamlayacak olan Malatyaspor'da bana göre en büyük yanlış transfer hatalarıydı. Gelen giden dengesi Malatyaspor'un aleyhine oldu, bunun altını çiziyorum.

24 Nisan 2006, Pazartesi 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Ankaraspor nefes aldı‘’

Ankaraspor’un oyun kurgusu 3-6-1 düzenindeydi ve ileride sadece Jaba’yı bırakmışlardı. Ersen Martin de kendisine gönderilen yüksek topları Jaba’ya indiriyordu. Vestel Manisa ise her zamanki gibi 2-6-2 düzeninde mücadele etti. Ersun Yanal, rakibin çabuk hücum girişimlerini orta alandaki erken faullerle etkisiz hale getirdi. Bu şartlarda Ankaraspor’un gol bulması ölü toplara kalıyordu. Dolayısıyla Wederson’un frikiklerine ihtiyaç vardı. Ama sakatlıktan sonra bir türlü toparlanamayan Sambacı, yine gününde olmayınca, Ankaraspor ilk yarının etkisiz tarafı oldu. Vestel ise sağ kanatta Arda, sol kanatta Caner ile gerçekten etkiliydi. İki genç oyuncu; Holosko ve Meduna’yı kanatlardan iyi besledi. Ama tek gol Sinan Kaloğlu’nun kafa vuruşundan geldi.İkinci yarıya Ankaraspor çok hızlı başladı. Ersen Martin’in kafa golü tam istedikleri dakikada oluştu. Ardından Petrous’un ayağından gelen penaltı golü Başkent ekibini yüreklendirdi. Ancak bu penaltı gerçekten tartışılacak bir pozisyondu. Çünkü, Jaba vuruşu yapmış ve top kaleciden dönmüştü. Bana göre ağır bir karardı. Üstelik Arda’nın da kırmızı kart görmesi Vestel’in gücünü oldukça azalttı. Oysa orta hakem Cem Deda ikinci penaltıda haklıydı ama ilk penaltı kararının altında ezilmiş olacak ki, Yılmaz’a kart gösteremedi. Vestel 10 kişi olmasına rağmen oyunu bırakmadı. Ama hücum yaparken, önemli ataklar da kalesinde gördü. Rakibin defans boşluklarından Ankarasporlu oyuncuların yeteri kadar yararlandığını söyleyemeyiz. Herşeye rağmen Ankaraspor’un galibiyetine gölge düşürmek istemiyorum. Başkent ekibi özellikle ikinci yarıda oyuna konsantre oldu ve kazanmak için herşeyi yaptı. Aslında Vestel’de de bir kişi hariç, herkes elinden geleni yaptı. O da, Zelenka’ydı. Takımın en flaş transferi olan Çek oyuncu, uzun süredir oynar gibi yapıyor ama, hiçbir şey oynamıyor. Oysa dünkü maç tam Zelenka’nın istediği gibiydi.

23 Nisan 2006, Pazar 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Lidere çalıştılar!‘’

İlk iki için mücadele eden 3 takım bu hafta bana göre büyük bir fırsatı kaçırdı. Altay, Antalyaspor ve Sakaryaspor, eğer haftayı 3 puanla kapatabilseydi, ilk iki için çok büyük bir avantaj yakalayabilirlerdi. Şimdilik Süper Lig'e çıkacak takımlar kimler olacak, merakla bekliyoruz. Ancak Dardanelspor Lig A'dan ilk düşen takım oldu, diyebiliriz. Çanakkale ekibi son ümitlerini de bu hafta evinde İstanbulspor'a 5-0 yenilerek tüketti. Kalan 4 maçta matematiksel olarak şansları sürebilir ama şimdiye kadar 30 maçta sadece 5 galibiyet alabilmiş bir ekip, kalan 4 maçı nasıl kazanır, sizlere bırakıyorum. Üstelik Dardanelspor hem bu 4 maçı kazansa dahi üç rakibinin de önemli kayıplar yaşaması gerek. Aslında kalan 4 haftada gözler MHK'nın tayin edeceği hakemlerde olacak. Bu haftaki hakem atamaları için söylenecek hiç bir şey yok. Lig A maçlarına verilen Süper Lig deneyimi yüksek hakemler, MHK'nın hassasiyetini gösteriyor. buradan MHK'ya teşekkür ediyoruz ve kalan 4 hafta da aynı titizlikle atamaları yapmalarını bekliyoruz. Zaten bundan sonrası Federasyon'a ve güvenlik güçlerinin alacağı önlemlerin yeterliliğine bağlı. Çünkü komplo teorilerinde fazlasıyla uzman olduğumuz için, herkes bir şeyin altında bir şey arayacaktır. Ama bizler bu doğrultuda, işini temiz yapan her kurum ve her kişinin yanında olacağız, merak etmesinler. Şimdiye kadarki çizgimiz neyse, şimdiden sonrada aynı olacaktır. Bu sütunlarda veya maç yazılarımızda yerden yere vurduğumuz hakem kardeşlerimizi, iyi maç yönettiklerinde de büyük bir zevkle övdük. Her zaman söylüyorum; kimseyle hesabımız olmaz ve de olamaz. Çünkü bulunduğumuz konum itibariyle herkese eşit uzaklıkta olmak zorundayız.Altay-OrdusporGeçtiğimiz pazartesi gecesi Bursaspor'u, Bursa'da deviren Altay, Ordu'dan da 3 puanla dönmek üzereydi. İzmir ekibinin öne geçtiği Ordu deplasmanında yine gol sahnesinde Ufuk vardı. Ama 4 önemli oyuncusunu cezaları nedeniyle oynatamayan Orduspor, yine de takım olmanın avantajıyla rakibine teslim olmadı. Son haftaların formda ismi Murat, yine takımını ipten alan isimdi. Aslında maç öncesi iki takımın da hedefi; 3 puandı ama maç bitiminde soyunma odalarına birer puanla gittiler. Bana göre tesellileri ikisinin de maçı yenilmeden bitirmeleriydi.İstanbul Belediye-AntalyasporAntalyaspor, İstanbul'da ayağına gelen ikincilik şansını son dakikada kaybetti. Aslında konuk ekibin bu maça iyi hazırlandığı belliydi. Yılmaz Vural, rakibin etkili silahlarını adam markajıyla etkisiz hale getirmiş ve özellikle sağ kanattan yaptığı hücumlarla da gol aramayı kafasına koymuştu. Bu plan tutmadı değil. İstanbul Belediyespor ise iki hafta önce Bursaspor ile İstanbul'da oynadığı maçtaki performansından uzaktı. Buna rağmen sadece ilk yarıda 3 net gol pozisyonundan yararlanamadılar. İkinci yarıda Antalyaspor 3 puanı korumak amacıyla daha rolanti bir oyun sergiledi, zaman zaman maçı soğuttu. Aslında bu kadar tecrübeli bir ekibin önde götürdüğü çok kritik bir 90 dakikayı, istediği gibi bitirmesi gerekirdi. Gerçekten Yılmaz Vural çıldırmakta haklı.Yozgatspor-SakaryasporSakaryaspor ligin ikinci yarısının başında Türk Telekom'a yenildi ve o günden beri sahadan puansız ayrılmıyor. 12 haftadır namağlup yoluna devam eden Tatangalar, az kalsın Yozgat'ta devriliyordu. Aslında her zaman söylüyoruz Lig A'da bütün takımlar birbirini yenebilecek güçte. Zaten geriye dönüp baktığınızda, alınan sonuçlar bunu fazlasıyla doğruluyor. Yozgat, penaltı golüyle öne geçti daha sonra 2-0'ı yakaladı. Ancak Mehmet Önür'ün kırmızı kart görmesi, planlarını alt üst etti. Önce Serdal'la farkı bire indiren konuk ekip, tam maç bitti derken, Volkan'la bir puanı koparmayı başardı. Tabi bu sonuç küme düşme hattındaki Yozgat için üzücüydü. Üstelik 3 puana bu kadar yaklaşmışken alınan beraberlik, Yozgat'ın tüm hesaplarını bozdu. Sakaryaspor açısından bu maça iki taraflı bakabiliriz. Önce olumlu tarafı; Sakaryaspor asla maçı bırakmıyor ve pes etmiyor. Olumsuz tarafı ise çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde, düşer. O nedenle Sakaryaspor Sebat ve Yozgat'ta aynı duyguları yaşadı, ama her zaman şansı yaver gitmeyebilir. Tabi ki Taner gibi çok formda bir golcünün cezası nedeniyle oynamaması da, Sakaryaspor'un en büyük handikabıydı.Elazığ-Türk TelekomGakgoş kazanıp rakiplerinin takılmasını bekleyecekti. Ve de herşey istediği gibi oldu. Türk Telekom'u devirdiler, sonra da İstanbul, Ordu ve Trabzon'dan gelen beraberlik haberleriyle sevindiler. Elazığspor anlaşılan ligin son haftasına kadar Play-Off şansını kovalayacak. Çünkü aradaki bir puanlık fark her zaman kapanabilir. Ama bundan sonra yenilgiyi akıllarından bile geçirmesinler. Türk Telekom ise şimdiye kadar topladığı 37 puanla 4 maç kala ligi bitirdi, diyebiliriz. Başkent ekibinin bu saatten sonra gelecek yılki yapılanma içine girmesi gerekir.Sebatspor-Kocaelisporlig A'da kalma ümitlerini sürdüren Akçaabat Sebatspor, evinde yenilmedi ama sahadan pek de mutlu ayrılmadı. Uzaktan da olsa, Play-Off iddiasını sürdüren Kocaelispor, can derdine düşmüş rakibi karşısında vasat bir futbol sergiledi. Sebatspor 3 puana çok yaklaştı, galibiyeti sağlayacak gol pozisyonları buldu. Ancak gerginlik ve aşırı stres, Sebatlı futbolcuların son vuruşlarında karşılarına çıktı. Trabzon ekibi kazansaydı, önemli bir avantaj yakalayacaktı. Şimdi 4 tane final niteliğinde, yine çok çok gergin maçlar oynayacaklar. Kısaca kendi göbeklerini kendilerinin kesme şansı yine ellerinde.Mardinspor-UşaksporMardin'de lige havul atmış iki takım karşı karşıya geldi. Rahat 90 dakikada gülen ev sahibi oldu. Mardinspor aldığı bu galibiyetle puanını 37 çıkarttı ve tam manasıyla rahatladı.Mersin İdman Yurdu-Gaziantep BelediyeMersin, Lig A'da kalma mücadelesi veriyor. Evinde kendine en yakın ve yakalayabileceğini umduğu Antep ekibini ağırladı. İki güney temsilcisinin maçında; ev sahibi rahat bir galibiyet aldı ve umudunu gelecek haftalara taşıdı.Dardanelspor-İstanbulsporBu maçın favorisi İstanbulspor'du. Çünkü Dardanelspor moral olarak bitmiş durumdaydı. Ve tecrübeli İstanbulspor 3 puanı, farklı bir skorla alarak hemen hemen Play-Off şansını perçinledi diyebiliriz.Yükselme'de Kasımpaşa rüzgarıKasımpaşa en yakın rakibine 5 puan fark atarak Lig A'ya emin adımlarla gidiyor. Bu kategoride ASAŞ ve Eskişehir arasındaki ikincilik çekişmesi müthiş. Diğer takımlar Ekstra Play-Off mücadelesinde kozlarını paylaşıyor. Ancak Alanya ve Buca bu hafta da kaybederse, bu şanslarını oldukça zora sokarlar.

18 Nisan 2006, Salı 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Leeds'ten sonra Rize'ye‘’

Bu maçın analizini herkes yapacak nasıl olsa. Benim kafama takılan Hasan Şaş’ın formu... Galatasaray şampiyonluğu kaçırırsa, bunun baş sorumlusu Hasan Şaş olacaktır! Çünkü dün gece dahil, ligin ikinci yarısında bu kadar üstün formla oynayan, oynayabilen bir futbolcu, daha önceki kötü oyunlarının sebebini bizlere açıklamalı. Biliyorum, futbolcu bütün sezon aynı formu yakalayamaz. Zaman zaman inişli-çıkışlı grafik çizebilir. Ama bu Hasan Şaş gibi aşırı hırslı, fizik kondisyonu yüksek bir futbolcu için pek geçerli değil. Gerçekten de Rizespor karşısında sahanın her yerinde vardı. Bütün bunları ön yargısız olarak söylüyorum. Bize, “İşte Hasan Şaş bu” dedirten başarılı oyuncuya, futbol hünerlerini geciktirdiği için sitem ediyorum. 2002 Dünya Kupası’ndan, 2006 Dünya Kupası’na kadar geçen zaman aralığı Hasan Şaş için anlamsız bir kayıptır.Galatasaray Ali Sami Yen’de daha önceki sınavlarında kazandığı gibi kazandı. Hücumu iyi yaptı, rakibe pozisyonlar verdi, ama yine 3 puanı aldı. Aksayan yok muydu? Vardı tabii... Necati, dün gecenin donuk ismiydi. Biraz gününde olsa maç çok erken kopardı.Sarı-Kırmızılılar, dün geceki galibiyetle gelecek hafta Fenerbahçe ile oynanacak derbiye önemli bir avantajla çıkma şansını yakaladı.

17 Nisan 2006, Pazartesi 04:30
YAZININ DEVAMI