Arama

Popüler aramalar

‘’Trabzonspor testi geçti‘’

Trabzonspor kazanırsa puan cetvelinde 2. sıraya çıkacaktı. Karadeniz ekibi için önemli bir motivasyondu bu etken. İzmir’de Göztepe karşısında açıkçası bir şampiyonluk yarışı için bu karşılaşma iyi bir testti. Göztepe’nin sahasında kaybetmeyen ve ligin en az gol yiyen takımı olması, Trabzon için zorluk derecesi yüksek bir maç olduğunu gösteriyordu. İlk yarıda çok sert, çok temaslı ama kısır bir mücadele izledik. Trabzonspor sahada topa hakim olan gol arayan taraf olurken, Göztepe sadece rakibi durdurmaya çalıştı. Son anlarda ise Onana’yı geçemediler. Fatih Tekke’nin önemli eksikleri olmasına rağmen sahaya sürdüğü 11 oyun, planını harfiyen uygulamaya çalıştı. Topu rakibe bırakarak oynamayı seven Göztepe, sert ve temaslı futboluyla rakibini yıpratmayı çalışsa da ilk yarının hakimi Trabzonspor’du. Açıkçası ateşli tribünler önünde Göztepe’nin oyunu sanırım kimseyi tatmin etmemiştir...

Sahne Muçi’nin

İkinci yarının ilk dakikasında gelen Trabzonspor golü bize bambaşka bir maç izletti. Yenik duruma düşen Göztepe’nin gol arayışı ve risk alması topun iki kale alanı içinde oynanmasını sağladı. Tabi ki böyle bir futbol anlayışında gol vuruşundaki fark, kaliteye bağlıydı. Dün gece İzmir’de son haftaların formda ismi Muçi yine sahneydi. Arnavut yıldız tekniği ve şutör özelliğini gösterip iki şık gole imza atarak takımını 2-0’a taşıdı. 

Ablukaya aldılar

Ancak kısa süre sonra Pina’nın kırmızı kart görüp oyun dışı kalması, son bölümlerin Trabzonspor adına zor geçeceğinin habercisiydi. Dennis ile farkı bire indiren Göztepe’nin son dakikalarda beraberlik çabaları yoğunlaştı ve Trabzonspor kalesini ablukaya aldığını gördük. Gecenin özeti, Trabzonspor eksiklerine rağmen İzmir’de testi geçti ve aldığı galibiyetle 2.’lik koltuğuna oturdu...

08 Aralık 2025, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’İki farklı devre!‘’

Pazartesi deplasmanda derbi oynayıp cuma günü yine aynı 11’ le ligin en zorlu ekiplerinden Samsunspor’a karşı evinde de olsa 3 puan mücadelesi maç öncesi kolay gözükmüyordu. Ama Galatasaray öyle bir ilk yarı oynadı ki bütün bu parametreleri olumlu anlamda tersine çevirdi. Okan Buruk ilk yarıdaki oyun planı ön alan baskısı yerine tempoyu topu kendisinde tutarak rakibi koşturan ve zamanlaması doğru kilit paslarla golü bulmaktı. Bana göre hocanın bütün planları ilk yarıda harfiyen tutarken Sane bir gol bir asistle ilk 45 dakikaya damgasını vurdu. Aslında Sane 3 gol bir asistle de ilk yarı soyunma odasına gidebilirdi ama iki kritik fırsat yakaladı ancak şutları kaleyi tutmadı. Samsunspor ise rakibin hatasını bekleyen bir plan içinde istediği futbolu sahaya yansıtamadı. Karadeniz ekibi nerdeyse pozisyon bulmadığı ilk yarıda önemli savunma açıkları da verdi. Okan Buruk, Fenerbahçe’yi pozisyona sokmadan iyi savunma yaparak maçı bitirdiyse dün de Samsunspor karşısında bu disiplini ilk yarıda devam ettirdi. Tabii ki bir taraftan da salı günü Şampiyonlar Ligi’nde kiritik Monaco maçına minimum yıpranarak gitmesi de önemliydi oynanan oyun bize bu mesajı verdi.

Roller değişti...

Ancak bu methiyeler ilk yarı içindi ve ikinci yarıya Samsunspor fırtına gibi başladı. İster istemez bir Lemina’nın çıkması Galatasaray’ı bu kadar mı etkiler dedirtti adeta. Nitekim Samsunspor etkili oyununu golle süsleyip farkı bire indirdi 55. dakikada... İkinci yarıda roller değişince Galatasaray adına kabus oldu karşılaşma. Dün net olarak Galatasaray adına şunu gördük iyi bir 11’le sahada her şey yolunda ama kulübede ki zafiyet ve sahanın içini olan katkı yetersizliği en büyük sorun olarak gözüküyor. Özellikle orta alandaki düşüş ve savunma kurgusu bozulunca Galatasaray dağılıyor. Açıkcası iki takım adına da çok farklı yarılar izledik Sarı-Kırmızılılar adına kolay başlayan maç çok zor oldu. Samsunspor ilk yarıda yapamadığını ikinci yarıda yaptı ve attığı gollerle beraberliği yakaladı ama unuttukları bir isim vardı Osimhen. Nijeryalı yıldız nefis bir golle takımını tekrar öne geçirdi ve Sane ile birlikte geceye damgasını vurdu.

06 Aralık 2025, Cumartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Kulübe beraberliği getirdi‘’

Derbide maç öncesi her şey konuşulur ama son sözü sahada futbolcular söyler. Dün gece de Kadıköy’de ev sahibi Fenerbahçe, fazlasıyla favori olduğu maçın ilk yarısında gergin ve tutuktu. Galatasaray’da ise tüm eksiklerine rağmen Okan Buruk iyi bir 11 sürdü sahaya. Özellikle savunma hattındaki zafiyeti Lemina’yı stopere çekerek hallettiğini ilk yarıdaki oyunla gördük. Fenerbahçe, rakibin alan savunması karşısında uzunca bir süre kalecisine dönmek zorunda kalırken, Galatasaray ceza alanına girmekte zorlandı.

Avantajı iyi kullanamadı

İlk 30 dakikadan sonra yenik durumdaki rakibi karşısında Galatasaray’ın önemli pozisyonlar yakaladığını gördük. Fenerbahçe ise bir türlü istediği baskıyı kuramayınca rakibin hatalarından gol arar bir pozisyondaydı... İkinci yarıda yedek kulübesinin yetersizliği ister istemez Galatasaray’da yorgunlukları artırdı. Oysa Okan Buruk güçlü bir yedek kulübesine sahip olsa İlkay ve Sara gibi isimleri daha erken dışarı alabilirdi. Tedesco, Talisca ve Duran hamleleriyle hücum kozunda elini yükseltti. Ama şu bir gerçek, iki takımın oyuna giren çıkan isimlerine bakarsak Fenerbahçe’nin bu avantajını çok da iyi kullandığını söylemeyiz.

Hakemden çifte standart

İlk yarı daha iyi oynayan, golü atan Galatasaray ikinci devrede yorgunluk ve skoru koruma duygusuyla mahkum oynadı. Fenerbahçe son anlarda kurduğu baskıdan, sonradan giren Duran’la gol çıkarmayı başardı. Fenerbahçe namağlup, Galatasaray ise lider unvanını korudu. Bir çift sözüm de maçın hakemine olsun... Yasin Kol iyi başladığı maçta özellikle ikinci yarıda faullerde çifte standart uygulayarak yönetimine gölge düşürdü.

02 Aralık 2025, Salı 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’İkinci yarıda Fırtına‘’

Trabzonspor, geçen hafta Başakşehir karşısında alınan unutulmaz galibiyetin rehavetiyle maça çıkmış gibiydi. Golü yiyene kadar sahada Trabzonspor yoktu dersek abartmış olmayız. Konyaspor, organize ataklarla özellikle Muleka’nın bulunduğu kanattan gelirken, başta eski Trabzonsporlu Bardhi’nin ayağından olmak üzere net pozisyonları değerlendiremedi. Ancak gol “geliyorum” dedi ve Okay’ın ayağına çarpan top Konyaspor’u deplasmanda 1-0 öne geçirdi. Golle birlikte uyanan ve baskıyı kuran ev sahibi ekip, penaltıyla da beraberliği yakaladı. Ama ilk yarıda net olarak gördük ki orta alandaki zafiyet, Konyaspor’un rahat futbolunu oynamasında etkendi. Açıkçası kaleci Bahadır’ın hatalı çıkışından gelen penaltı, Trabzonspor adına bir piyangoydu.

 Taraftar nerede

Bir sözüm de taraftara; tribünlerdeki boşluklar kayda değerdi bana göre. Oysa ki kazandığı takdirde maç fazlasıyla Fenerbahçe ile aynı puana gelecek olan takımlarını, Konyaspor karşısında yalnız bırakmaları düşündürücüydü… İkinci yarıda Trabzonspor fırtınası vardı. BordoMavili ekip öyle bir baskıyla başladı ki; önce Onuachu’nun golü, ardından Muçi’nin enfes serbest vuruşuyla skor bir anda 3-1’e geldi. Bu oyunu 90 dakikaya yayabildiğinde, Trabzonspor şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olur bence. Ama unutmayalım, ilk 20 dakikadaki futbola baktığımızda her zaman böyle şanslı olunamayabilir. Özellikle orta alanda Koreli Jin Ho Jo, Trabzonspor’un savunma dengesini bozan en etkili isimdi. 

Avantajı kullanıyor

 Özetle; Bordo-Mavililer dalgalı bir performans gösterse de, yarıştaki rakiplerine göre haftada bir maç oynamanın avantajıyla iddiasını sürdürüyor. Klasik olacak ama bu takımın zamana ihtiyacı var. Uzun süre birlikte oynama alışkanlığı, bir ezber getirecektir. Kısaca: sabrın sonu selamet, ama o sabır gösterilirse… İki haftada atılan gol sayısı tatmin edici ancak savunma zaaflarını görmezden gelmemeli Trabzonspor.

30 Kasım 2025, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Basit golle kaybetti‘’

Şampiyonlar Ligi’nde fikstür belli olduğunda içerde diğer rakiplere göre 3 puana en yakın maçlardan biri diyebilirdik. Ancak dün geceye gelirken Galatasaray’ın yaşadığı sakatlıklar bu maça eli çok zayıf olarak çıkmak zorunda bıraktı. Gerçekten Osimen ve Singo’nun sakatlıkları çok çok önemliyken bunlara Lemina ve Kaan Ayhan’ın eklenmesi Yunus Akgün’ün fıtık ameliyatını da katarsak Okan Buruk’un 11 çıkartmada ne kadar zorlandığını söylemek zor olmasa gerek. Rakip Belçika ekibi sıralamada alt sıralarda gözükse de fizik güce dayanan kompakt yapısı olan bir rakipti.

Kolay değil...

İlk yarıda ortada geçen iki takımında kontrollü bir futbolu tercih ettiği 45 dakikaydı. Böyle rakiplere karşı kora kor oynamak ve hem savunma hem de hücumda iyi oynayabilmek kolay değildir. Ama büyük takım olmak risk almak ve zoru başarmaktır. İlk yarıda Sara’nın direkten dönen tribünleri umutlandırdı ama genelde çok pozisyon bulmadan ve çok da pozisyon vermeden biten bir ilk yarı izledik. Orta alanda İlkay, Toriera ve Sara üçlüsü görevlerini yaparken hücumda aynı etkiyi göremedik. Böyle maçlarda vites yükselten oyunculara ihtiyaç vardı bunu da yapacak iki isim Sane ve Barış Alper’di. Barış Alper fiziksel üstünlüğüyle yıpratırken aynısını Sane’den göremedik….

Yetersiz bir hakem...

İkinci yarıda galibiyet baskısı yaparken kalemizde basit bir gol ile yenik duruma düştük. Açıkcası bu kadar kadro zafiyeti içinde böyle maç bekliyorduk sürpriz değildi. Ancak dün gece Avrupa kupalarında gördüğüm en yetersiz bir hakem izledik. İspanyol hakem rakibe sertliğine ve oyun içindeki suistimallerine öyle ödün verdi ki inanılır gibi değil… Genelde oyunu soğutmaya pirim veren hakemler Avrupa’da pek alışık değiliz ama Sanchez maalesef çok kötü bir yönetim gösterdi.

Kulübe, talihsizlik...

Tabiki yedek kulübesinin yetersizliği dün gece en büyük talihsizliğiydi Galatasaray’ın. Okan Buruk’un hamle gücü olmayınca iş sahadaki tecrübelilere kaldı ama o isimlerde fizik güç olarak 90 dakika zorlandılar… Beraberliğe yaklaştığımız anlar oldu ama mutlak fırsatları değerlendiremedik…Son bölümdeki müthiş baskımız vardı ama aradığımız gol gelmedi. Özetle maç öncesi kadro sıkıntısı Galatasaray’ın olası bir kötü sonucun habercisiydi ve öyle de oldu. Çok şey kaybetmedi iddiasından ama kazansaydı çok şey kazanmış olacaktı Galatasaray…

26 Kasım 2025, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Umudu bitirmeyen isim‘’

Beklediğim gibi bir karşılaşma oldu. Beklemediğim ise Obesele’nin kırmızı kartı ve Okay’ın sebebiyet verdiği penaltıydı. Niye beklemiyordunuz derseniz, gerçekten ilk pozisyonlarda ‘ne var bunda’ dedirtti, ancak VAR uyarısı sonucu böyle iki karar çıktı. Bu kararlara karşı da sahada fazla bir tepkinin olmaması sanırım doğruluğunu gösteriyordu.

Trabzonspor, Saviç’in yokluğunda Okay-Batagov stoper hattında yer alırken, klasik 11 ile çıktı. Visca sakatlandı, Olaigbe girdi. Nuri Şahin’in de takımı 10 kişi kalınca, Deniz Türüç’ü alıp, savunmaya Opoku’yu alarak 3’lü savunmaya dönmesi de doğru bir tercihti. Zaten bu düşünce ilk yarıya biri penaltıdan iki gol sığdırdı.

Tarihi zafer

Trabzonspor ise sanki rakibin eksikliği biraz rahatlık verir gibiydi, beraberliği yakalamalarına rağmen istedikleri baskıyı kuramadılar. Net poziyonlar vardı, özellikle Onachu’nun en etkisiz ilk yarılarından birini seyrettik. İkinci yarıda baskılı futbolla gol arayışı çabaları vardı. Başakşehir gibi tecrübeli oyunculardan kurulu bir ekip karşısında bir kişi eksik de olsa işiniz kolay değil. Fenerbahçe, Rize deplasmanında rakip 10 kişi kalınca oyun olarak da skor olarak da ezdi. Ama Başakşehir kadro kalitesi ve Rizespor ile aradaki fark burada ortaya çıkıyor. Penaltı ile gelen beraberlik golü Trabzonspor’u hareket geçirdi, galibiyet motivasyonu oluştu.

Gecenin özeti 7.dakikada 10 kişi kalmış rakibi karşısında Trabzonspor rahat bir galibiyet almalıydı ama bu fırsatı son dakikada yedikleri golle tüketti dedik..! Ama umudu bitmeyen bitirmeyen isim Muçi’ydi. Arnavut yıldız oyuna girdikten sonra geceye damgasını vuran iki golle tarihi zaferi imzasını attı...

25 Kasım 2025, Salı 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Niyet iyi kalite yetersiz‘’

Beşiktaş, Rafa Silva kriziyle geçirdiği milli maç maç arasından sonra evinde Samsunspor gibi zorlu bir rakibi misafir etti. Aslında Samsunspor başkanı Yüksel Yıldırım’ın verdiği demeçleri bir motivasyon objesi gibi kullanan Sergen Yalçın oyuncularını eksiklere rağmen 3 puana şartlandırmıştı. Beşiktaş’ta eksikler olduğu gibi Samsunspor’da önemli isimlerden yoksundu.

İlk 20 dakikada belirgin bir Samsunspor üstünlüğü altında geçen maçta Karadeniz ekibi iki gol pozisyonu yakaladı ancak kalede Ersin önemli kurtarışlar yaparak gole geçit vermedi. Sonrasında baskıyı kuran ve rakibine karşı dominant bir futbol oynayan Beşiktaş, etkili gözükse de aradığı golü bulamadı.

3 puana Samsun yakındı

İkinci yarısı iki takımın da 3 puan isteği oyunu heyecan olarak da güzelleştirdi. Cengiz’in penaltı golüyle öne geçen Beşiktaş yine Cengiz’in hatalı geri pasıyla gelişen pozisyon da kalesinde beraberlik golünü gördü. Dün gece şunu çok net gördük ki Beşiktaş iyi niyetle çabalıyor ama takım kalitesi yeterli olmadığı için zorlanıyor. Samsunspor gibi kompakt bir rakip karşısında alınan beraberlik iyi bir sonuç olarak algılanmalı.

Açıkcası 3 puana hangi takım daha yakındı derseniz Samsunspor derim. Özellikle kalede Ersin ve savunmada Paulista’nın başarılı performansı sayesinde Beşiktaş dün evinde kaybetmedi. Samsunspor gerçekten giren oyuncusuyla çıkan oyuncusuyla planlı bir takım görünümü içindeydi ve hak ettiği bir sonuçla evine döndü. Beşiktaş için özetle şunu söyleyebilirim Sergen Yalçın’ın bu takımı ayağa kaldırmak ve yarışın içine sokabilmek için işi çok kolay değil.

24 Kasım 2025, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Nereye kadar...‘’

Derbi öncesi Gençlerbirliği’ni ağırlayan Galatasaray’ın kritik sakatlıklar nedeniyle 11 çıkarmakta zorlandığını gördük. Bir de bu sıkıntıları yaşarken ilk yarıda önemli iki isim Lemina ve Singo’nun sakatlığı tuzu biberi oldu. İİlk yarıda baskılı başlayan oyun ve Barış Alper’in direkten dönen kafası tribünleri heyecanlandırdı. Ancak orta alandaki zafiyet Sane’nin tekrar eski kötü performansına dönmesi ev sahibi adına kabus bir ilk yarı izletti. Özellikle forma şansı bekleyen isimler Sara ve sonradan oyuna giren Yusuf Demir’in silik ve etkisiz futbolu tribünlere saç baş yoldurttu. Oysa ligin en zayıf kadrolarından birine sahip Gençlerbirliği, Kocaelispor nasıl puan aldı ben de aynı taktikle iyi kapanıp yakalarsam atarım zihniyetiyle sahaya çıkmıştı. Nitekim bir serbest atıştan gelen golle öne geçen Başkent ekibi direnç kazandı ve iyi savunma yaparak soyunma odasına önde gitti. Icardi çok eleştirilen bir oyuncu ama bu kadar rakip ceza alanı içinde oynuyorsan ve Osimhen yoksa Icardi sahada olmalıydı Yusuf Demir’den önce...

Akıl tutulması

Özellikle forma şansı bekleyen isimler Sara ve sonradan oyuna giren Yusuf Demir’in silik ve etkisiz futbolu tribünlere saç baş yoldurttu. Oysa ligin en zayıf kadrolarından birine sahip Gençlerbirliği, Kocaelispor nasıl puan aldı ben de aynı taktikle iyi kapanıp yakalarsam atarım zihniyetiyle sahaya çıkmıştı. Nitekim bir serbest atıştan gelen golle öne geçen Başkent ekibi direnç kazandı ve iyi savunma yaparak soyunma odasına önde gitti. Icardi çok eleştirilen bir oyuncu ama bu kadar rakip ceza alanı içinde oynuyorsan ve Osimhen yoksa Icardi sahada olmalıydı Yusuf Demir'den önce...

Turist gibiydi

Dün gecenin eksileri Okan Buruk’un kadro tercihleri ve hatalı hamleleri diyebilirim. Özellikle önemli sakatların olduğu, haklı diyebileceğimiz mazeretlerine rağmen Okan Buruk’un özellikle Yusuf Demir’den medet umması akıl tutulmasıydı. Ama bana göre en büyük eleştiri sahada turist gibi dolaşan Sara içindi bana göre. Brezilyalı çok sıradan tam bir transfer fiyaskosu, korner bile atmaktan aciz hale gelmiş. 10’kişi kalmış rakibine karşı oynanan futbolu da bir kenara da yazmak gerekir. Gecenin en büyük hayal kırıklığı Sane diyebilirim. Hafta içi Alman Milli Takımı’nda harika bir futbol oynayan yıldız dün gece yine yokları oynadı. Özetle Galatasaray deyim yerindeyse kör topal gidiyor ama nereye kadar... Maçın hakemi ve Var ekibi de rezil bir yönetim gösterdi çifte standartlı kararlarıyla...

23 Kasım 2025, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI