‘’Zoru başardı‘’
Haftanın bana göre en güzel, mücadele gücü en yüksek maçıydı. İki takımın da açık futbolu seçtiği ilk dakikadan itibaren belliydi. Fenerbahçe, zor geçeceği aşikar Bursaspor deplasmanında Alex ile bulduğu golden sonra oyun üstünlüğünü ele geçirdi. Bu anlarda özellikle Mehmet Topuz’un üretken ve canlı oyunu ön plana çıktı. Sarı-Lacivertli ekip açısından bu maçın stres derecesini yükselten bir başka neden daha vardı. O da Fenerbahçe, 1964-1965 sezonundan bu yana ikinci kez 5’te 5 yapmaya yaklaşmıştı. Bu durum en az Bursaspor kadar zorladı Kanarya’yı. Fakat Daum’un öğrencilerinin, son iki maçta, ciddi rakiplere karşı zor da olsa kazanmayı bilmesi dikkate değer. Çünkü bazı maçlar vardır ki, oyundan çok skor göze batar.
Tam bu noktada Alex için de bir parantez açmak lazım. Onun varlığı resmen diğer arkadaşlarını rahatlatıyor. Bunu sadece attığı gol için söylemiyorum. Öyle anlarda sorumluluk alıyor ki, ‘işte bu’ dedirtiyor. Alex ile birlikte Fenerbahçe’nin iyileri olarak savunmada Lugano ve Bilica’yı, kanatlarda da Gökhan ve Kazım’ı sayabiliriz. Onlar da orta alanın işini kolaylaştıran, topun daha çok konuk takımda kalmasını sağlayanlar arasındaydılar. Bu isimlere bir de Güiza eklenseydi, Fenerbahçe kendisini rahatlatacak skoru da bulabilirdi. Bursaspor’a gelince... Timsahlar, özellikle evlerinde başka oynuyorlar. Mücadeleden kopmamaları, kazanma arzuları dün gece olmadı ama gelecekte çok puan kazandırır.
‘’Galatasaray'ın en iyisi Rüştü!‘’
Kral Tanju Çolak, 3 soruda derbideki Galatasaray’ı değerlendirdi.
Sarı-Kırmızılı ekip, sezon başından beri en kötü futbolunu oynadı derbide. Arda, Keita, Kewell yoktu ancak bireysel yeteneklerin çokluğu ve Beşiktaş kalecisi Rüştü’nün büyük hatalarıyla farklı kazanmayı bildi
-Rijkaard bu kez rotasyona gitmedi. Doğru mu yaptı sizce?
Milli takımdan gelenlerin hali ortada. Hiçbir katkıları olmadı takıma. Bugüne kadar gördüğüm en kötü Galatasaray’dı. Arda yok, Keita yok. Kewell çok güçsüz. Mustafa Sarp ileri oynamak yerine, geriye pas yapıyor. Beşiktaş, oynamayan bir Galatasaray yakaladı ama bundan yararlanamadı. Bana göre Galatasaray’ın en iyi oyuncusu, Beşiktaş kalecisi Rüştü’ydü! Galatasaray son 5 maçın en kötü futbolunu oynadı. Çok pas hatası yaptı. Ayhan çok arandı. Ancak hoca işi çok iyi biliyor. İyi oyuncu değişiklikleri yaptı. Varlıklarıyla yoklukları belirsiz Arda ile Keita’yı çıkardı, Elano ve Barış’ı aldı.
-Kader Keita nasıldı derbide?
Keita kendisine oynadı. Takım için oynamadı. Zaman zaman yaptığı çok güzel hareketler vardı. İleri çıkan Sabri’nin kademesine girerek ona yardımcı olmak gibi. Bu, onda alışık olmadığımız bir şeydi ve olumlu not aldı. Bir kez de Hakan Balta’nın kademesine girdi. Ancak ilk geldiği günlerdeki Keita gol attırmak için uğraşıyordu. Bugün ise şova kaçtı. Keita ilk geldiği gibi oynasa, bu takım farklı galip gelirdi.
-Ama Galatasaray farklı kazandı ve 5’te 5 yaptı...
Kötü oynarken de kazanıyorsa eğer, bu büyük kazançtır. Geçen sene genelde sonradan oyuna Ümit Karan-Nonda giriyordu ama gol atamıyordu. Bu sene hocayla birlikte her değişimde bir gol olabiliyor. Girilen pozisyonlar gole çevriliyor. Galatasaray kötü oynadı ama buna rağmen tarihi bir fark kaçtı. İlk golden sonra Beşiktaş’ın gardı düştü, demoralize oldu. 45-65. dakikalar arası Galatasaray oyunda yoktu. Bu anlarda Beşiktaş, Serdar Özkan’la 3 net gol kaçırdı. Mustafa Denizli korkak bir anlayışla çıkmıştı sahaya. Gol ayaklarını yanında oturttu. Galatasaray, kötü oynarken 2. golü buldu. Tabii yine Rüştü’nün hediyesiyle. Rüştü’nün 3 golde de hatası vardı. Galatasaray, dün iyi oynamasa da farklı kazanmasını bildi. Bunda Rüştü kadar, maçın hakeminin de etkisi var. Leo Franco’nun topa elle müdahalesi ceza sahası dışındaydı. Bu da kırmızı kartı gerektiriyordu. Maçın sonucunu iki kaleci belirledi. Beşiktaş kalecisi hatalarıyla, Galatasaray kalecisi kurtarışlarıyla geceye damgalarını vurdu.