Arama

Popüler aramalar

‘’Olcan atılmalıydı‘’

Maçın hemen başında Diego, Galatasaray ceza alanı içerisinde kendini yere bıraktı. Pozisyon penaltı değil. Hatta Diego’ya aldatmaya yönelik sportmenlik dışı hareketten dolayı sarı kart gösterilebilirdi. Yine 39. dakikada Telles’in top omzuna çarpıyor. Devam kararı yerinde. Maçın ilk devresinde Cüneyt Çakır, Fenerbahçe lehine faul verdi, sonrasında vuruşun kullanılacağı yerle ilgili Emre ve Chedjou arasında yaşanan itişme ve tartışmada daha otoriter bir tutum sergilemesi gerekirdi. Kaldı ki iki oyuncu sahada birbirlerine karşı pek te hoş olmayan davranış gösterdiler. Daha sonrasında ‘biz barıştık, sorunu hallettik’ diye hareketler sergileyen oyuncuların böyle bir hakkı yok. Buna karar verecek olanın hakem olduğunu Cüneyt Çakır bu oyunculara net biçimde göstermeliydi.

Burak’ı atmaması doğru

72. dakikada Fenerbahçe’nin yandan ceza alanına gönderdiği bir topta Burak elle oynadı diye karar verdi, sarı kartı olan oyuncuya sarı karta gerek yoktu. Ancak top her ne kadar Burak’ın elinden sekmiş olsa da top Egemen’e geldi, o da topu kontrol altına aldıktan sonra da şut attı. Yani avantaj oluştu ve sonuç alındı. Tekrar bir önceki pozisyona dönmek doğru değildi.

Sarı değil kırmızı

Bence maçın en önemli pozisyonu 62. dakikada yaşandı. Son savunma oyuncusu konumundaki Olcan, ceza alanına yaklaşık 1 metre mesafede Emenike’yi çekerek yere indirdi. Cüneyt Çakır faul kararı ile birlikte sarı kart gösterdi. Yani bariz gol şansı yok dedi. Belki de topa Emenike’nin tam sahip olmadığını, topun yana doğru açıldığını, Muslera’nın ise topa sahip olabilecek avantajda olduğunu düşünmüş olabilir. Ancak bence Emenike Olcan tarafından çekilmeden önce topa hareketlenmiş ve topa yüzde yüz sahip olabilecek konumla beraber topa mesafesi de yaklaşık 1 metre ve topun düştüğü nokta kaleyi tam cepheden görüyor. Muslera’dan daha avantajlı. Dolayısıyla kartın rengi kırmızı olmalıydı. Sonuç olarak maçın geneline baktığımızda Cüneyt Çakır’ın oyuncularla iyi iletişim kurmaya çalıştığı, bunda da başarılı olduğu, maçın skoru açısından çok eleştiriye maruz kalmayacak bir yönetim sergiledi.

09 Mart 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’2 penaltı ve kırmızı kart doğru‘’

Oyunun 34. dakikasında Balıkesirli Aykut’un sağ eliyle topa temas etmesi, penaltıya sebebiyet veriyor. 83’te de Gökhan Töre’nin rakibine yaptığı müdahale sonrasında beyaz noktanın gösterilmesi ise doğru... Franco’nun pozisyonundaki kırmızı kart kararı da yerinde...

Maçın içerisinde kritik pozisyonlar yaşandı. 34. dakikada Beşiktaş’ın kazandığı penaltıda Aykut, sağ elini havaya kaldırıp açı genişletiyor. Penaltı kararı doğru. 83. dakikada Gökhan Töre, rakibi topu kurtarıp önüne aldığında kontrolsüz biçimde rakibinin ayağına temasta bulunuyor. Kabul edelim ki hareketin şiddeti hafif gibi görülse bile pozisyonda Gökhan’ın top arkasında, Gökhan’ın cephesi rakibine doğru ve temas var. Bu pozisyonda da hakemin penaltı kararı doğru. Yine 90+2’de Franco, arkasından gelen Sercan’ın hızına cevap veremeyince tutup yere indirdi.

Bariz gol şansıydı...

Pozisyon bariz gol şansını direkt engellediği için kırmızı kart kararı da yerinde oldu. Sonuç olarak Halis Özkahya’nın iki penaltı ve kırmızı kart kararları son derece olumluydu.

02 Mart 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Egemen'in golü geçersiz olmalıydı‘’

Palabıyık, Ali Turan-Egemen eşleşmesinde oldukça zorlandı. Egemen’in golü öncesi faulünü iyi süzemedi. Maç sonuna eklediği sürede çok haklıydı. Oyunu oynatmaya yönelik pozitif bir anlayış içerisindeydi

Ceza alanı içerisindeki oyuncuların birbirleriyle girecekleri ikili mücadelelerde, özellikle de duran toplar öncesini ayrı gözlem altına almak gerekiyor. Maçın genelinde Ali Turan ile Egemen’nin bu tip hareketleri belki de oyun içerisinde en fazla dikkat çeken ve hakem Ali Palabıyık’ı zorlayan unsurlardı. Bakıyoruz maçın hakemi oyunu oynatmaya yönelik ikili mücadelelere izin veren, maça tempo katmaya çalışan bir düşünce içerisinde. Zaman zamanda bunu uygulayabiliyor. Ancak oyunu futbolun amacından çıkartıp tamamıyla kendine avantaj oluşturmaya çalışan ve sportmence anlayışın ötesinde davranış sergileyen oyuncular olunca işinin baya zorlaştığını da görüyoruz.

Djalma’ya sarı nerede?

Ali Turan-Egemen eşleşmesinindeki tartışmalı pozisyonlara gelecek olursak, 38. dakikada Fenerbahçe’nin kazandığı duran top öncesinde Egemen, Ali Turan’ı önce bir ittiriyor. O da Egemen’in boynuna müdahalede bulunuyor. Aslında hakem bu pozisyonda atışa izin vermeyip iki oyuncuya da sarı kart gösterse daha doğru olurdu. Hemen şunu da söyleyelim, bu pozisyonun devam kararı bence de doğruydu. 40. dakikada ise aynı ikilinin mücadelesinde Ali Turan’a sarı kart gösterdi ki, bu kart geç verilmiş bir karar oldu. Yalnız ilk yarıda Djalma’nın düdükten sonra topa vurmasına mutlaka sarı kart göstermeliydi.

6 dakikalık uzatma doğru

90+2’de Konya ceza alanı içinde Diego’nun aldatmaya yönelik hareketine sarı kart doğru karardı. Bence de Mehmet Güven’in hiçbir şekilde Brezilyalı’ya müdahalesi olmadı. Belki de Ali Palabıyık’ın en fazla tartışılacak kararı Egemen’in attığı gol öncesinde Ali Turan’a yaptığı hareket oldu. İkili mücadelelere fırsat tanıyan Palabıyık, bu pozisyonda kolaya kaçtı. Çünkü Ali Turan önde topa hamle yapmak düşüncesinde, Egemen ise rakibini iterek kendine avantaj sağladı. Maçın sonuna eklenen 6 dakikalık uzatma ise Konyalı oyuncuların zaman kazanmaya yönelik çabalarına karşı verilmiş bir karardı.

01 Mart 2015, Pazar 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Balotelli atılmalıydı‘’

Skomina maç boyunca iyi göründü. Ancak 55. dakikada Veli’nin yüzüne kontrolsüz bir darbe vuran Balotelli’yi ikinci sarıdan atmayarak öyle bir hata yaptı ki, gecenin kırılma noktalarından biriydi.

Maçın hakemi Skomina, 90 dakikanın genelinde iyi bir performans gösterdi gibi göründü. Çoğu pozisyonu devam ettirdi. Gereksiz düdükler çalmaktan kaçındı. Bazen iki tarafın da faul beklentilerinin olduğu zor pozisyonlar vardı. Bunlarda verdiği doğru kararlar göze çarptı. Ancak maçın en önemli hatasını temsilcimiz Beşiktaş aleyhine yaptı, Siyah-Beyazlılar’ın lehine olması gereken çok önemli bir kararı atlayarak. 55. dakikada sarı kartı bulunan Balotelli, Veli’yle girmiş olduğu ikili mücadelede rakibinin yüzüne kontrolsüz bir darbede bulundu.

Bu pozisyonda sahanın hırçın çocuğunun mutlaka ama mutlaka ikinci sarıyı görmesi, dolayısıyla atılması gerekiyordu. Skomina’nın bu çok önemli kararı yanlış yorumlaması Beşiktaş
adına belki de tarihi bir dezavantaja neden oldu. Kesinlikle maçın kırılma noktası olabilirdi.

27 Şubat 2015, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yankaya'nın notu hak ettiğinden fazla‘’

“Hakem performansları değerlendirilirken, oyun başlangıcında notları 8.4 olur. Maç içerisinde hakemin vermiş olduğu kararlara göre bu not değişir. Örneğin hakemlik dilinde siyah-beyaz hata (maçın gidişini etkileyen) notun düşmesine sebep olur. Özgür Yankaya’nın 8.2 alması, maç içerisindeki performansının gözlemci tarafından ‘idare eder’ olarak yorumlandığını gösterir. Bu da Özgür Yankaya’nın herhangi bir cezaya girmeyeceği, MHK’nun uygun görürse önümüzdeki hafta da maç verebileceği demektir. Ancak benim görüşüme göre 8.2 kesinlikle Yankaya’nın hak ettiği bir puan değil. Çünkü bir hakem ikinci sarıdan göstermesi gereken kırmızıyı çıkarmamışsa, bu oyunun gidişatına etki eden bir hata yapmış demektir. Bu ‘siyah-beyaz’ hataya girdiği için otomatik olarak notun 7.9’a inmesi gerekir.

25 Şubat 2015, Çarşamba 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Custodio'nun maçı bitirmesi mucizeydi!‘’

Maçın hakemi Özgür Yankaya, son zamanlarda ciddi şekilde tartışılan kararlara imza atıyor. Zaten bu eleştirilerin bilincinde ve farkında olduğu için de maçın genelinde ürkek ve tedirgin davranışlar sergiledi durdu. Akhisarlı Custodio, Emre’ye arkadan sert harekette bulununca, sarı kart gördü. Hemen 1 dakika sonrasında bu kez Mehmet Topal’a topla oynama düşüncesi olmadan dikkatsiz ve kontrolsüz, hatta yüzüne doğru müdahalede bulundu.

Avantajı da es geçti

Hakem panikledi, sonra düdük çaldı ve sadece serbest vuruş kararı verdi. Halbuki sarı kart göstermeyecekse, avantajı uygulasa, Sow topla buluştuğu an Oğuz’la karşı karşıya kalacaktı. Bu pozisyonda iki kez arka arkaya yanlış yaptı. Yani hem avantajı hem de ikinci sarı karttan kırmızı kartı es geçti. Bu tip maçlarda eksik kalan takıma karşı önemli bir avantaj olacağını da gözardı etmemek lazım. Özgür Yankaya, bu maçı ve kararlarını tekrar izlesin ve nasıl hakemlik yaptığını görsün diyeceğim ama pek de değişen bir şey olmayacak. Çünkü hata yapmış olsa bile aynen diğer hakemler gibi bir sonraki hafta maç yönetmeye devam edecek.

24 Şubat 2015, Salı 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Sivas'ın penaltısı atlandı!‘’

Aatif’ın, 39. dakikada atmış olduğu gol öncesinde, Olcan’ın, Cicinho’ya ilk hareketi, dikkatsizce olduğu için faul kararı doğru. Galatasaraylı oyuncuların pozisyonuna itiraz etmeleri, Olcan’ın daha sonrasında topa yönelik yapmış olduğu hamleye istinadendi. Zaten Muslera’nın ilk devre bittikten sonra yardımcı hakeme yönelik sportmenlik dışı hareketinden dolayı görmüş olduğu sarı kartın sebebi buydu. Yeri gelmişken şunu da söyleyelim, Muslera, hareketi yaptıktan sonra direkt soyunma odasına gittiği için hakem, takım kaptanına sarı kartını gösterip Muslera’ya gösterdiğini söylemesi doğruydu. Hüseyin Gökçek’in göstermiş olduğu sarı kartlarda, haklı olduğu taraftar çoktu. Örneğin Mehdi’nin sarı kart gördüğü pozisyonun sonunda avantajı oynatıp tekrar geri dönmesi, Olcan’ın yine umut vaad eden bir atağı kesmeye yönelik hareketinde olduğu gibi... Yalnız Sneijder’in kullanmış olduğu bir köşe vuruşu sırasında top hareket halindeyken vuruşu kullanması hakemin, bu tip duran topların kullanımında görüntü olarak önemli bir eksikliği olarak göze çarptı. Aslında bu pozisyonlar içerisinde en kritiği ve konuşulacak olanı, 76’ıncı dakikada Koray’ın Galatasaray ceza alanı içerisinde koluyla yani pazusuyla topu kontrol ettiği pozisyon, Sivas lehine yüzde 100 penaltı olmalıydı.

22 Şubat 2015, Pazar 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Penaltı yok!‘’

Maçın son dakikasında Beşiktaş’ın kazandığı penaltı yanlış karar! Bu pozisyonda Bursalı Şener’in, rakibi Kerim’e sadece teması vardı, yüklenme ise söz konusu değildi.

Hakem Mustafa Kamil Abitoğlu, 90 dakika boyunca verdiği ya da veremediği kararlar maçın hem gidişatına hem de skoruna direkt etki etti. Abitoğlu’nun çalmış olduğu düdüklerin karşılaşmanın akışında sapmalara neden oldu. Söz konusu pozisyonlardan ilki 62. dakikada yaşandı. Bursaspor’un forveti Fernandao, havadan gelen topa her ne kadar bakıyor olsa bile hemen yanındaki Beşiktalı savunmacı Pedro Franco’nun haraket halinde olduğunun farkında ve bilincinde. Buna rağmen Fernandao, ayak tabanını dikkatsiz, kontrolsüzce yaralayıcı sertlikte Franco’nun göğsüne vuruyor. Gelişen atakta Mustafa Abitoğlu hem pozisyona çok yakın da hem pozisyon açısı da gayet iyi.

Kolayca yere bıraktı

Bütün artılar hakemin lehine olmasına rağmen, Fernandao sadece sarı kart görüyor. Burada kesinlikle Brezilyalı futbolcuya kırmızı kart verilmesi gerekirdi. Olimpiyat Stadı’nın fiziki koşullarını düşünecek olursak bu duruma havanın yağmurlu ve rüzgarlı olduğunu da hesaba kattığımızda, Beşiktaş’ın 1 kişi fazla oynadığını söyleyebiliriz. Özellikle maçın son dakikasında verilen penaltı kararı, Bursaspor’un puan kaybı yaşamasına sebep oldu. Her ne kadar Kerim Frei, önde ve topa sahip olmuş olsa dahi Şener Özbayraklı’nın rakibine yüklenmesi olmadığı gibi koluyla da itmiyor. Sadece temas söz konusu. Kerim, kolayca kendini yere bıraktı. Penaltı verilmesi kesinlikle yanlış bir karardı.

16 Şubat 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI