‘’Makas açılıyor ‘’
Beşiktaş ligde galibiyeti unuttu. Gio’nun ekibi etkisiz kaldığı gecede iki puan daha bıraktı. Zirvenin bir adım daha gerisinde kalan Kartal, araya moralsiz girdi. Güçlü kadrosuna rağmen beklenen oyunu ve skoru alamayan Siyah-Beyazlılar; taraftarını üzdü. Başakşehir de benzer şekilde vasat futbol oynadı. Beraberlik üstüne yatıp, kısmen de olsa istediğini aldı.
Şut atmadan bitirdiler
Çok ilginç bir ilk yarı oldu. Futbol adına ortada görüntü yoktu. Sıkıcı oyun. Eksik mücadele. Kontrollü futbol. Yıldızların ortaya çıkmaması. Kenar yönetimlerin izlemesi. Islak zemin. Sistemsizlik... Bunca olumsuzluk üst üste gelince, koca devrede kalecilere net gollük şut gitmedi. İki kaleci idman yapar gibiydiler. Hatta üşüdükleri için maç esnasında ısınma hareketleri bile yaptılar. Biraz Silva, biraz da Gedson bireysel özelliklerini öne çıkarmak istediler. Semih yorgunluktan adım atamadı. Son maçta yıldızlaşan Svensson, vasatı aşamadı.
Penaltı tartışma yarattı
Gio, dökülen kadroyu ikinci yarı da aynen sahaya sürdü. Geciken hamle, zaman kaybettirdi. Biraz daha risk alan iki takım da net pozisyonlar buldular. Genelde orta alan mücadelesi şeklinde geçen maçta, değişiklikler bu bölgede yoğunlaştı. Maçın son bölümünde tempo ve heyecan arttı. Öyle ki, gol atanın üç puanı alacağı görüntüsü ortala çıktı. Uzun paslarla gol arayışları vardı. Aynı sistem ve taktiksel anlayış, topun kaleden uzak kalmasanı sağladı. Uzatmada verilmeyen penaltı yine maçın önüne geçti.
‘’Final gibi maç!‘’
Avrupa’da fırtına estiren Kartal, bunu lige taşımak istiyor. Kayıp puanlar yüzünden zirvenin gerisine düşen Beşiktaş, lige verilecek araya üç puan ile girmenin peşinde. Siyah-Beyazlı ekipte Ciro Immobile ve Emirhan dışında eksik yok. Takımda moraller zirvede. Giovani van Bronckhorst, ideal kadro ve sonradan yapılacak hamleleri doğru yaparsa istediğine kolay ulaşır. Her ne kadar Başakşehir ters gelse de bu kez avantaj gözüküyor. Daha fazla dinlenen ve seyahat yapmayan Beşiktaş, milli araya galibiyet ile girerse yeniden zirveye ortak olur. Bu keskin yol ayrımı, futbolculara iyi anlatılmalı. Ayrıca Malmö maçının havasından da çıkılmalı.
Yıldızlar yeter
Hücum hattında İtalyan yıldızın yokluğu pek aranacak gibi durmuyor. Genç Semih formda. Atakları organize eden, gol atıp attıran Silva iyi durumda. Gedson bildiğiniz gibi. Rashica ilk on bir için hazır. Geriden Masuaku ve Svensson’un etkili bindirmeleri var. Yıldızların etkisi ile rakibe üstünlük kurmak mümkün. Başakşehir kolay gol atabilen yapıda. Aynı şekilde de goller yiyor. Artıları ile eksileri örtüşüyor. Gio’nun taktiksel anlayışı bu handikapı avantaja çevirebilirse, zorlu maç kolaya döner.
‘’Ne de olsa Avrupalı‘’
Ligde yaşadığı puan kayıpları ile sıkıntıya giren Beşiktaş, Avrupa’da net galibiyet aldı. İsveç şampiyonu önünde ilk yarı etkili olamayan Kartal, ikinci devre kendine geldi. Tribünlerin ateşlediği Gio’nun ekibi, Lyon’dan sonra dün gece de kazanıp, Avrupa macerasında yola devam için kritik sonuç aldı. Malmö, iyi mücadele etse de ekibimiz önünde sahadan puansız ayrılıp; geldiği gibi ülkesine eli boş döndü.
Kördüğüm
İki takım da kontrollü oynadı. Kartal maça hızlı girdi. Topu karşı alana kadar iyi götürdü. O kadar. Daha ileri gidemedi. Final hareketlerinde vasat kaldı. Immobile’nin yokluğunda sırtı kaleye dönük kalan Semih, sürekli top kaybetti. Silva ve Gedson’un bireysel yetenekleri yine dikkat çekti. Masuaku ile Svensson günündeydi. Mario ve Muçi’nin görev yaptığı kanatlar skora katkı veremedi. Malmö, kontratak denemeleri yaptı. Pozisyonlar da buldu. İsveç temsilcisi de Beşiktaş’a ayak uydurdu! İkinci yarı ile birlikte karşılıklı alınan riskler, heyecan ve poziyonlar yarattı. Top iki kale arasında gidip geldi.
Muçi sola geçince
Gio hamlede geç kaldı. Sağ kanatta etkisiz olan Muçi, 72’de sol tarafa çekildi. Arnavut oyuncu Svensson’un asistinde ağları gördü: 1-0. Kartal, 76’da öne geçince kendine güveni daha da artı. Önde olmanın avantajı ile rahat oynamaya başladı. Alan savunmasını öne çıkardı. Orta sahayı kalabalık tutup, rakibin gol yollarını tıkamasını bildi. Son bölümde Malmö, iyice oyundan düştü. Bunu fırsata çeviren temsilcimiz Semih’in uzaktan attığı müthiş golle galibiyeti garantiye aldı: 2-0. Uzatmanın son bölümünde Rieks’in VAR uyarılı golü sonucu belirledi: 2-1.
‘’Şimdi kazanma zamanı‘’
Beşiktaş, ligde tökezledi. Avrupa’da alacağı bir galibiyet ile yeni sayfa açma peşinde. Böylesine donanımlı bir takım; üst üste üç maç kaybetmez. Eğer aksi olursa da kulübü idari ve sportif anlamda irdelemek kaçınılmaz olur. Beşiktaş cephesinde durumun özeti bu. Ancak Malmö dişli. İsveç ekibi ligde lider. 29 maçta sadece 3 yenilgisi var. Buna karşın 18 galibiyet ve atılan 65 gol. İstatistiklere bakıldığında yediğinin üç katı gol atan yapıda.
Immobile sıkıntı olur
Yıldız futbolcunun sakatlığı çok zamansız oldu. Gol yükünü çeken Immobile’nin yokluğu büyük sıkıntı yaratacak düzeyde. Zira ne Mustafa ne de, Semih; o açığı dolduracak düzeyde değiller. Bir diğer konu ise rotasyon. Gio, diken üstünde. Ligde zirveden geri kalması kimyasını bozmuş durumda. Haklı eleştiriler alıyor. Kadro tercihleri ile yerden yere vuruluyor. Malmö karşısında ilk on bir ve hamle isimlerinde değişiklik yapması bekleniyor. Önceliği lige veren Hollandalı hocanın tercihleri ve taktiksel anlayışı maçın skorunu belirleyecek.
‘’Olmuyor Gio olmuyor‘’
Hollandalı hoca takımını derbi havasında tutmuş! Motivasyon yok. Kadro tercih ve hamleler yanlış. Fizik kondisyon yetersiz. Yorgun oyunculara rotasyon düşünmemiş. Rakibi analiz edememiş.. say say bitmez. Bunca hatalar zinciri sonrası, Kasımpaşa’ya üç puan almak düşü. Oynayıp kazandılar. Hataları affetmediler.
Muci ayağının içi
Beşiktaş maça kötü başladı. Öyle de devam etti. Gio kenardan seyretti. Öyle ki, ligimizi bilmeyen biri maçı izlese, zirveye Kasımpaşa’nın oynadığını sanardı o derece. Konuk ekip önce Mert’e takıldı. Sonrasında dört kez gol denemesinde bulundu. Kartal; 40’da İmmobile ile ilk şutunu attı. O da kaleciye takıldı. Uzatmanın sonunda Masuaku ortaladı, Muci ayak içi ile ağlara bıraktı: 1-0. Santrası yapılmayan gol, tribünleri coşturdu. Futbolun atamayana atarlar kuralı, bir kez daha karşımıza çıktı. Koca ilk yarının özeti bu. Silva, durdu. Takım ayak uydurdu. Semih ve Gedson’un bireysel çabası ötesine geçen olmadı. Kasımpaşa gücü ölçüsünde, kapasitesini sahaya yansıtmaya çalıştı. Skor üretemese de, futbol olarak alkışı hak etti.
İkram goller
Beklenti ikinci yarıda farkın artması idi. Kasımpaşa risk alıp atak oyununu sürdürdü. 54’de Winck, ceza alanı içİnden jeneriklik gol attı. Bu da maçın kırılma anı oldu. Konuk ekip güven tazeledi. Tehlikeli çıkışlar yaptı. Savunmasında da boşluklar vermeye başladı. 69’da oyuna giren Aytaç, bir dakika sonra topla ilk buluşmasında golü attı:1-2. Bu pozisyonda kale önünde boş kalıp, topu düzeltip vurmasını, defans sadece seyretti. Her iki kenar yönetim karşılıklı hamleler yaptı. Skora yansıyan Kasımpaşa hamleleri oldu. Rodrigues’in atağında Winck ortaya bıraktı, Fall; kalabalık savunmaya rağmen, uzak köşeye gönderdi: 1-3.
‘’Tek rota zafer‘’
Derbiyi kaybeden Beşiktaş, zirve yarışına devam etmek istiyor. Bu açıdan Kasımpaşa maçı çok kritik. Hiç hesapta olmayan kayıp, lider ile arasında puan uçurumu doğurur. Kartal, evinde oynayacağı karşılaşma öncesi istim üstünde. Sadece lig değil, alınacak sonuç hafta içi oynanacak olan Malmö maçını da etkileyecek. Rakip rahat. Orta sıralarda. Sürpriz için sahada olacak. Giovanni van Bronckhorst, inatlaşıyor. Silva’yı kenarda oynatıp takımın el freni oluyor. Sadece o değil. Sistem kuramadı. Duran toplarda, köşe atışlarında savunma aksıyor. Immobile gibi golcüye pas trafiği sağlanmıyor. Sonradan yapılan hamleler, katkı sunamıyor. Bir diğer konu da fizik kondisyon yetersiz. Bütün bu ve daha da fazlası olan handikapları ortadan kaldırma maçı. Zira önce lig, ardından Avrupa treni kaçabilir. Tamam teknik direktörün işine karışılmaz. Ancak böyle bir anayasa da yok! Samet Aybaba ve Feyyaz Uçar’ın, Gio ile ayrıntılı üçlü masa toplantısı yapması artık kaçınılmaz.
Yıldızlar yeter
Beşiktaş favori. Yeter ki Gedson, Silva, Immobile gününde olsun. Diğer isimler katkı versin üç puan için yeter. SiyahBeyazlı takımda galibiyetten başka skor kimsenin aklından geçmiyor. Artık sıra bunun sahaya yansımasında. Ndour için ayrı not düşmek lazım. Kiralık oynayan genç futbolcu, sudan ucuz! 15 milyon Euro bonservis bedeli ödenen Al Musrati ile girdiği forma rekabetini kazanması dikkat çekici. Bir o kadar da düşündürücü.
‘’Beşiktaş böyle kaybetti‘’
Fransa’da Lyon’u yenip dön. Moral motivasyon en üstte olsun. Yıldızların formda. Derbide kaybet. Bu olacak iş değil. En basit tabir ile ‘rezil’ hakem yönetimini kenara koyalım. Beşiktaş’a kritik maçı kaybettiren asıl konuları masaya yatıralım. Yönetim böyle istedi... Evet aynen böyle oldu. Zira derbi maçının tarihi aylar öncesinden belli. Sen kalk, dev maç arefesine mali ve idari kongre koy. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Akla mantığa ters. Şimdi, ‘Ne var bunda’ diyebilirsiniz. Öyle çok şey var ki... Hiç alışık olmadık şekilde organize olaylar sergilendi. Sandalyeler havada uçuştu. Tekme tokat kavgalar yaşandı. Yetmedi, rakip için yapılan küfürlü tezahüratları başkan susturmak yerine, alkışla karşıladı. O da kesmedi, başkanın en yakınındaki şahıs; maç sonu medya mensubuna saldırdı. Kampta olan takım, canlı yayınlanan kongreyi izledi. En azından izleyenler, izlemeyenlere anlattı. Böyle bir ortamda derbiye motivasyon kalır mı. İçten içe yıkıldı. Başka tarih mi yok kongre için. Sözün bittiği yer...
Gio engel oluyor...
Hollandalı çalıştırıcı, takımın el freni gibi. Ekibin en etkili ismi Silva. Gol atıp, attıran. Skoru değiştiren değerli oyuncun. En başarılı olduğu yer forvet arkası. Immobile ve kaleye yakın olacak. Sen tut, bu oyuncuyu en uzağa sağ kanada at. Hava toplarına önlem alma. Duran top hiç çalışma. Kadro ve hamle isimlerini yanlış seç. Hâlâ sistem oturtmama. Fizik kondisyon yetersiz bırak. Gio’nun, Kartal’a kattığı pek bir şey yok. Aldıkları çok. Mevcut kadro zirvede olacak kapasitede. İyi bir hoca ile zirveye ortak olurdu. Onca pahalı transfer var. Hatta 15 milyon Euro’luk Al Musrati ve on milyonluk Muçi, maça yanında başlıyor. Lükse bak! Sen kalk; transfer tahtası kapalı olan Samsunspor’un gerisinde kal. Gio’nun hiç zaman kaybetmeden ülkesine dönmesi de artık tartışılmalı.
İçerisi karışık
Yönetim ve teknik ekip durumu böyle. Futbolcular farklı mı? Pek değil. Oynatılmayan Salih kopuk. İstikrarsız Al Musrati küskün. Sürekli forma bulamayan Muçi rahatsız. ‘Kenarda oynamam’ diye rest çeken Mario keyifsiz. Merkezden hiç istemediği kenara çekilen Silva rahatsız. Futbolcular arasındaki ücret dengesizliği sıkıntı. Yaşanan sakatlıklar da cabası. Bunca hengame arasında gelinen nokta liderin 8 puan gerisine demir atmak. Üç puanlık sistemde kapatılmayacak kadar değil. Ancak mevcut durum içinde nerede ise imkansız. Yol yakın iken keskin U dönüşü kaçınılmaz. Yönetimi pohpohlayan rant çevresine rağmen, umut ışığı var. Bakalım nasıl yol haritası izlenecek. Tek kusursuz olan taraftar. Her şartta destek oluyor. Sahipleniyor. Fakat artık hiç kimse, şampiyonluk dışında hikaye anlatmasın. Zira, Beşiktaş forması zaten ilk üç içinde yer alır. Birazcık üstüne koymak mutlu sonu getirir.
‘’Mucize değil Beşiktaş‘’
Avrupa’da istediğini alamayan Kartal, Lyon deplasmanında galibiyetle tanıştı. Fransız ekibinin özellikle ilk yarıda kurduğu baskı katı savunmamıza takıldı. Kaçan goller herkesi şaşırttı. Takım savunmasını öne çıkaran ekibimiz, Portekizli yıldızı ile Fransa’da 3 puana uçtu.
Gio böyle istedi
Hollandalı çalıştırıcı ilk yarıda bindiği dalı kesti. Silva’yı kenara aldı. Mario içerde silik kaldı. Bu durum takımın dengesini alt üst etti, sadece savunmada kalabildiler. Hücuma çıkma gibi düşünceleri yok gibiydi. Orta alandaki teknik ekip hatası, bu devrede tel tel dökülen takım görüntüsü çıkardı ortaya.
VAR etkisi
Lyon baskı kurdu. Beşiktaş’ın üstüne gitti. Alman hakemin verdiği bir gol ve penaltı VAR’dan döndü. Yerinde müdahale ile yanlıştan dönülmüş oldu. Kartal’ın maçta taraftar yasağı vardı. Ancak şans faktörü bu devrede hep yanındaydı.
Gedson affetmedi
Fransız ekibi ikinci yarıya da baskı ile başladı. Sağlı sollu bindirmeler ile gol kovaladı. Bir türlü skor üretemedi. Bir topu da direkten döndü. Çıkmayan gol Lyon’da stres, Beşiktaş’ta ise güven yarattı. Bu durum kırılma anı oldu. Önce Immobile üst direğe takıldı. Silva boş kaleye bırakamadı. 71’de ise Silva’nın pasında Gedson uzak köşeden ağları gördü: 0-1. Lyon üst üste hamleler yaptı. Buna rağmen golle tanışamadı. Son bölümde Silva, karşı karşıya topu kaleciye nişanladı. Risk alan Lyon, tamamen savunma güvenliğini elden bıraktı. Top bir o kaleye, bir bu kaleye gidip geldi. Sinirler gerildi. Kazanan temsilcimiz oldu









































