Arama

Popüler aramalar

‘’Favori Fenerbahçe!‘’

Haziran, temmuz, ağustos dönemleri daim favorisi Fenerbahçe, plasesi Beşiktaş, sürprizi de Galatasaray olur hemen her sene. Futbol hünerleri uygulama mevsimi geldiğinde, sürpriz öne geçer, şampiyonluğa gider ve kupaları müzesine sıralar. İnter karşısında izlediğim Aslanlar’ın elbette eksikleri, savunma gedikleri, çabukluk ve zamanlama problemleri vardı. Sıkıntıları giderecek reçeteler de, mutlaka Hamzaoğlu’nun notları arasında ve zaten kalede de Muslera vardı! Galatasaray bir kısım medyanın alışılagelmiş tavırları ve tutumlarıyla algı yaratmaya çalıştığı gibi ekside değil, belirtilen değerlerin oldukça üzerinde. Hazırlık oyununda elbette lig ciddiyeti göremezsiniz fakat geleceğin umut ışıklarını sezebilirsiniz. Açık söylemek gerekirse sadece sezgi değil, nurlu ufukları gördüğümü söylemeliyim,
Galatasaray’ın bu sezon da ezeli ve ebedi umutsuzlar ordusuna ilginç sürprizler üreteceğinden emin olunuz. Keyifli Arena gecesinde, 4 yıldızlı Sarı-Kırmızı armada yabancılara yine
dersini verdi. Hamzaoğlu 1-0 Mancini.

03 Ağustos 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kasımpaşa zaferi...‘’

Türk Milli Takımı ilk 45 dakikası Fatih Terim dahil sanırım hiç kimseye tat vermedi. Planlanan hücum ve savunma aktivasyonları, arzu edilen çabukluk, pas isabeti ve güç temposunu bir türlü yakalayamadı. Öyle olunca da Bulgarlar'ın ilk yarının son 5 dakikasındaki gol girişimlerinde Volkan Babacan becerilerini beğeniyle izledik. Devre arasında acaba 'Ufuk Sarıca müthiş Karşıyaka'sı hücum, savunma, elbette pas isabeti ve çabukluk aksiyonlarını basketboldan futbola monte asla mümkün olamaz mı' diye düşünmek zorunda kaldım.

Bu konuda istenilen seviyenin sağlanabilmesi için, sporcu yeterliliğinin ne denli önemli olduğunu da Fatih Terim yaptığı değişikliklerle sahneledi. Bir anda dekorun değiştiğini ve gollerin de geldiğini memnuniyetle izledi Türkiye. Gününde bir Burak çok önemli isim. Selçuk ve Mehmet Topal'da sahne alınca Ay-Yıldızlı takımımızın ilk yarıda bulutlar arasında kalan ışıltısı ortaya çıktı ve 'Kasımpaşa zaferi' de kazanıldı.

Hakan Çalhanoğlu muhteşem bir sanatkar! Özellikle duran topları öyle bir süslüyor ki, kaleci hayranlıkla izlemekten ötesini beceremiyor, 49'da şahane bir serbest vuruş ve 1-0 öndeyiz. Burak Show, Çalhanoğlu serbest vuruşu öncesi başlamıştı ve tüm güzelliğiyle devam etti. 54'te Burak'ın asisti ve yine Çalhanoğlu 2-0. 50 ve 80'de Kral geceyi 3 ve 4. golleriyle bitirdi.

Kazakistan kritik müsabakası öncesi Terim ve ekibi önce neyin olmayacağını, ardından da neyin nasıl olacağını çok net gördü. Elbette futbolseverlere de örnekledi ve son vaziyet kırık dökük kalmışta olsa ümitlerimizi tazeledi... Çok başarılı futbol değerleri ve etkinliklerini barındıramadığını düşündüğüm sezonun sonunda izlenen ikinci 45 dakika sanırım tüm insanlarımıza, bir nebze de olsa ümit zerk etti. Türkiye 4-0 Bulgaristan tarihi Kasımpaşa zaferi yani...

08 Haziran 2015, Pazartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’4. yıldız inşallah kapıda!‘’

Tribünleri ve semayı taraftar tamamen, sahayı da 10 dakikalığına futbolcular kapatmış, Kara Kartallar’a değil uçacak; kanat çırpacak dahi alan kalmamıştı! İşte bu baskı Galatasaray’a 11. dakikada golü kazandırdı. Ya sonra kabus 80’e kadar! İlk yarının skor galibi ev sahibi, futbol hamiliyse Beşiktaş’tır. Yasin futbol hünerlerini önce çalım şovu, ardından da şık golüyle sahneledi. Günay’ın çabası ve direnci de, Yasin’in süsleme sanatını önleyemedi: 1-0. Golün ardından her şey değişti. Beşiktaş oynadı, bizler ve Galatasaraylı futbolcular, külliyen seyrettik. Bu stratejinin mimarı Selçuk, taşeronu da maalesef Burak’tır. Kaptan inanılmaz pas ve zamanlama hataları örneklerken, Burak en ufak darbede dahi kendini yere bıraktı. Evet Necip sert ve acımasız, Atınç da acemi damattan farksız ama şampiyonluğa giden yoldaysan, hiçbir aksiyona pabuç bırakmayacak, savaşacaksın arkadaş! Demba Ba’nın direkten dönen topu, Galatasaraylılar’ı ilk yarı sadece bir kez hoplatırken; ikici yarı tribünler dahil ev sahibinin tamamını ispermoz nöbeti tuttu! Burak çıktı, 1-0’ı korumanın umudu Umut oldu.

Muslera bırakmadı


Beşiktaş orta alanı her şekilde Muslera’yı yoklarken, Galatasaray orta alanında Sneijder hücumda, Melo ve Hamit ise savunma işleriyle meşgul gözüküyor. Karakartal, Aslan’ı gagaladı, ama Allah’tan Muslera kaleyi bırakmadı. Sarı-Kırmızılı kontralar, bu ara havada kaldı. Umut ve Melo’da Beşiktaş alanında harbiden yerde kaldı! 80’den itibaren Aslan birden kükredi. Gol kokusu misler gibi önce Hamit, sonra Selçuk’tan geldi ve Galatasaray’ın Aslan’ı Sneijder attı: 2-0. 4. yıldız pasta kalıbında değil, şimdi inşallah kapıda... Hazırlan Galatasaraylı!

25 Mayıs 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Başka diyeceğim yoktur!‘’

Galatasaray 4 eksikle oynuyor demiştim cuma akşamı ama dün akşam MİY karşısında sanki daha da eksik sahada valla! Henüz dakika 3 ve 5’te önce Muslera sonra Semih, MİY tehlikesini kornerle atlattı. Şampiyonluğun en büyük adayının takım savunması baştan sona akordu bozuk laterna! Tamam, bu süreçte beklenen futbolu görebilmek zor mesele de! Topu kazanamamak, saklayamamak, doğru dürüst kullanamamak; dönene, sekene sahip olamamak ne? İlk tehlikeyi ancak 15. dakikada Sneijder’in serbest vuruşuyla rakibe yaşatan konuk, 16’da Yasin’in şahane hareketleriyle öne geçmeyi başardı. Rakip açık düşürülür de bu kadar mı olur be birader? Yasin ne kademe bıraktı, ne de nefes MİY savunmasında ve süsleme sanatına olağanüstü de bir gol vuruşu ekledi: 0-1. Avantaj Galatasaray’ın sıkıntılı oyununu olumlu etkiler diye düşündüm ama ne gezer? Muavin hattı her gidenin arkasından bakıp, yalan telaşe yapmaktan başka iş yapmıyor. Muslera’ya doğru giden gidene! 24’te akıl almaz iki kurtarış ve pozisyonun başlangıcında defansif yükümlülük defosu gözden kaçmıyor! 32’de Muslera’dan bir retrokaleci gösterisi daha... Ardından da onur tribününden nara ‘ay lav yu Muslera camel kurban olsun sana!’ Çalımbay baskısıyla biten ilk yarı ve dualarla gidilen soyunma odası!

Muslera geçit vermedi

49’da Burak, şahsi gayretiyle pozisyona girdi olmadı. 67’de Galatasaray, bir fırsatı daha kullanamadı ve bu dakikalar haricinde ortada hep ev sahibi etkinlikleri vardı. Hele hele Nakaulma, Galatasaray’ın sağını, solunu, göbeğini delik deşik etti ama Musleratox vızıltıdan ötesine müsaade etmedi! Maşallah barek Allah la havle vela kuvvete illa billah, Rabbimiz Galatasaraylılar’ın elini bırakmaz İnşallah... Başka diyeceğim yoktur!

13 Mayıs 2015, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Şişman kadın!‘’

Hamza Hamzaoğlu'na sormak isterim 'acaba neden 4 eksikle oynamayı göze aldın da, yükü 7 kişinin üzerinde bıraktın? Olcan, Yasin sol kanatta nafile. Sağda Bruma bay müstakbel kalifiye! Ya Selçuk? Arkadaş orta alanda sözde öne dönük oynadığı halde, bu denli geriye doğru oynayan ve sorumluluktan kaçan, daim dinlenik kalan Galatasaray kaptanı olur mu? Kendi arkadaşlarını bir kere dahi pozisyona sokamadığı yerde, rakibi 2 kez pozisyona sokmayı becerdi. Attığı golle de, sıkıntılı geceyi kurtardı ya helal olsun valla! Galatasaraylı'nın Muslera'ya dua ettiği ilk 45 dakikayı, bizim gibi izleyen bir teknik yapı! Aykut Kocaman kilit taşı anlayışıyla organize etmiş Konyaspor'u. Birbirlerine yakın, rakibe yakın, koşu alanı bırakmayan beraberlik anlayışı ve bu sızdırmazlık evsafına adeta saygı duyan Galatasaray tertibi ve taktiği! Burak, Ali Turan'ı sararttırdı ama mayına dönüşmüş stoperi hiç kimse zorlayamadı. Pas alışverişi yok, rakibi eksiltme savunma dengesini bozma girişimi yok. Kenan ve Kabze daha iyi vursa, ya da Muslera davranmasa Konyaspor'un öne geçmesi dahi mümkün ilk 45 dakikada.İkinci yarı ortasına doğru, değişiklikler başladı Galatasaray'da! Umut, Çolak ve sakatlanan Chedjeu'nun yerine Balta. Bu arada Balta katkılı akıl almaz bir gol fırsatı Burak'ın kafasından kaçtı. Sneijder vuruşunda Olcan'ı yerle bir eden Kenan' da Şimşek'in gözünden kaçtı! Sonra Angelov oyunda. Mehmet Güven'in şutunda eller yine Muslera'ya dua için açılıyor! 82'te Şimşek'in kart bunalımı! 84'te Selçuk operada sahneye son çıkan şişman kadın rolünü üstlendi ve gösteriyi alkışlarla bitirdi. Kötü temsil, güzel netice yani... Seyirci memnun da bunca detone üretim sonrası ya rejisör?

09 Mayıs 2015, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Gazoz olma, final oyna!‘’

Kupa mücadelesine 'finali oyna kupayı kazan, gazoz olma efsane ol!' felsefesiyle çıkmış iki taraf ta. Hızlı, tempolu, hücuma daha sıcak bakan oyun anlayışı keyifli bir mücadele izleyeceğimiz sinyalini verdi. Verdi de biz 3'ü bir arada kahveyi mükemmel beceriyor ama ikisi bir arada futbolu, yani hem savunma hem de hücum bir arada anlayışını hakkıyla 100 yıldır sahneye koymayı bir türlü başaramıyoruz. Hani 'oyunun iki tarafı da' mı diyorlar ne, bilimsel alemde!

9. dakikada sol önde Melo topu kaptırdı, İlker Meral 'devam' dedi ve Cicinho gitti. Şimdi Melo'nun topu kaybettiği yerden, Cicinho kaynaklı asistle top ağlarla buluşana kadar süreçte, alanda olması gerekenleri sıralamak istiyorum. Yasin, Olcan, Selçuk, Semih kademede de Chedjou, Sabri kaç etti? Altı! Bu kadar adamın müdahil olmadığı, olamadığı oyunda Utaka kale alanı köşesinde rahatça vurdu ve konuğu öne geçirdi 0-1.

Bu denli pahalı ve futbolcu giderleri uçmuş bir futbol panayırında, böylesi ucuz paslar ve sıradan üretimler inanınız aklın alacağı işler değil. Allah'tan Sneijder ve benzeri birkaç star aramıza karışmış yoksa sahadaki gösteriler çekilir çile olmayacak inanınız! Özellikle hücum alanına bin bir zahmetle getirilen toplar öylesi tuhaf paslara dönüştürülüyor ki tribünlerdeki taraftarın, futboldan anlayanı hasta olup ölecek ve cinayet aletlerini de, hiç kimse bulamayacak!

Sivaspor'un etkili ve kendinden emin, Galatasaray'ın sakin gözüktüğü dakikalarda kolayca düşenler, kolay kaybedilen toplar ve bu vaziyetin seyri adeta yaşam biçimi olmuş futbol hünerleri. Sabri... Yıllardır kendini anlatmaya çalışan Sabri öyle mükemmel işler yaptı ki, sanırım devre arası maharetini tasdik ettirmek için Maslak 32. Noterine gitti.

Çok güzel hareketlendi ve beklenmeyen ayağından, beklenmeyen bir şaheser çıkardı 'Salvador Dali' dahi bu golü kıskanırdı 1-1. Sonra Melo'nun golü var 36'da. Bir anlık 'trans halinde uyurgezer' modundaki Sivasspor savunması önünden Brasilian King adeta 'kafa-gol' kıvamında vurdu ve 2-1'i sağladı.

İkinci yarı 48'de Umut golü kaçırdı ardından Burhan direğe takıldı, Utaka karavana attı ve Sivasspor bu pozisyondan itibaren sanırım maneviyatını saldı! Maestro Sneijder bir demet serbest vuruş güzelliği üretti ve mis gibi bir golle 64'te Galatasaray'ı 3-1 öne geçirdi. Günün başarlısı Sabri yine katkı yaptı ve penaltıyı Selçuk süsledi 78'de 4-1 oldu.

Bildiğimiz ustaların bölüm bölüm süslediği Kupa mücadelesinde, Galatasaray'ın futbol genetiği beni düşündürse de, finale doğru bayağı mesafe kat etti...

30 Nisan 2015, Perşembe 23:00
YAZININ DEVAMI

‘’Arenadaki Baltalı!‘’

Fenerbahçe’nin Eskişehirspor beraberliği, Galatasaray’a birlik getirmiş ama beraberinde muazzam bir heyecan ve gerginlik eklemiş! Gaziantepspor, sezon başından itibaren beğeniyle izlediğim genç ve diri bir ekip. Buruk; doğru futbol oynatıp, şartlara göre de oldukça başarılı. Aile ve kadından sorumlu eski bakan yeni Gaziantep BB Başkanı hanım efendiye sesleniyorum; ‘adam gibi adamlar topluluğu Gaziantepspor’dan da sorumlu olunuz lütfen!’ Hak ediyorlar.

Galatasaray beklenen, ya da olması gereken tempo, çabukluk ve oyun kurgusundan oldukça uzakta. Koskoca ilk yarı rakip savunma dengesini bozacak bir etkinlik ara ki bulasın! Hacı Şakir sabun kalıbı gibi yerleşmiş Gaziantepliler’i kıpırdatamadılar bile. Plan yok, proje yok, gerilim çok. Böylesi nafile şutu, halı sahada savurduğunda bile gol olmaz. Hele hele bu statüdeki platformda hiç olmaz! Galatasaray futbol takımı da, gol şansını rastlantılara bırakamaz. Bırakmamalı. Sabri ve Telles, umulan performansı yakalayamadı, Çolak ve Adın da harbiden yavan kaldı. Melo, erken izine çıktı, şimdi Akhisar’da da evci! Selçuk, kale önünde topa doğru parende attığı ve ceza sahasına girerken düştüğü kısımda gözüktü, Kalkavan’da orada düdük çalmalıydı kanımca, gerisi mi? Chedjou ve Balta arkada güven verip, önde iş yapmaya çabaladı hücuma katkı yaptı. Yoğun baskıda Çolak müthiş bir top uzattı ama bu sefer de Burak bekleneni değil, hiç beklenmeyeni yaptı.

Tarihi gururla yazdı

75’te aynı istikamete Burak’tan bir top daha ve ahlar vahlar. Gol beklentini umuma göre değerlendirmez, tek adama takılırsan çok fena ıkınır ve tıkanırsın işte! Bekleneni beklenmeyenden beklerken, kullanılan kornere Hakan Balta, Galatasaray’a belki de şampiyonluğu getirecek 200’ncü golü 85’te çok şık kafa vurup topu ön direğe bıraktı ve ‘Arena’daki Baltalı’ tarihini gururla yazdı 1-0.

27 Nisan 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Trabzon'a verilen 6 puan...‘’

Trabzonspor ve Galatasaray’ın şimdiden garantiledikleri iki yafta ortada, futbolumuz ‘transfer kompradorları!’ Başarı standartlarının kesin olarak belirlenmesine, daha vakit var ama dün akşam Yanal’ın takımı, bence çok hesabı terse yatırdı. Özellikle de Galatasaray tarafına yakın olanları! Nasıl mı? Trabzonspor, orta alan ve savunma emniyeti için adeta ‘Çevik Kuvvet Polisi’ statüsü uygularken, Galatasaray serbest bölge özel güvenliği rehavetindeydi sanki! Hamzaoğlu’na sormak lazım; Burak, Umut, Yasin ve Sneijder’le nasıl hem top kazanacak hem de savunmaya nefes aldıracaksın? Hadi aldırdın, savunmandaki bu adamlarla nasıl ayakta duracaksın? Öyle ya, özellikle sol arkan da külliyen netameli zaten!

O vaziyet ev sahibinin golünü getirdi. Ekici, Cardozo ve Hurmacı paslaşması, 1-0 dakika 20’de... Tövbe ya Rabbim, Hamit’in sakatlığı Aslan adına sanki nefes oldu ve Çolak girdi. 43’te Emre’nin şutu direkten döndü, Burak’ın ‘sahanda yumurta’ ebadındaki memesi dönen topa anca değdi, gole yetmedi! Devre arasına girildi.

Benzer hatalar silsilesi

Olcan’ın sahada olması doğrudur. Hakan ve Çolak çekişmesi de devam halindeydi. Sneijder asistiyle, Galatasaraylı tabelayı değiştirdi 1-1 oldu. Bu arada Trabzonspor’un fizik kalite ve kuvvet stoklarında Galatasaray’ın üzerinde olduğunu söylemeliyim. Hemen her alanda daha etkili gözüktüler. Aysal öyle paralar sarf etti ki, Hamzaoğlu yakmadığı elektriğin parasını ödemek zorunda bırakılan saf ve bakir vatandaşlarımız gibi! Taşıma suyla değirmen dönmez, devşirmeyle de Galatasaray savunması yürümez! Benzer hatalar silsilesi ve aynı mahalden 2. gol Mejdani’le geldi 2-1. Uzatmalarda olanları kınıyor, Ali Palabıyık ve ekibini içtenlikle kutluyorum, mükemmel bir hakemimiz daha yolda. Trabzonspor’a verilen 6 puan Galatasaray’a nelere mâl olacak acaba?

20 Nisan 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI