23 Nisan kutlu olsun. Aziz Atatürk’ün çocuklarımıza armağan ettiği bayram arifesi; Gazzeli evlatların mahzun hali hangimizin yüreğini incitmedi? Konyaspor camiasını, insani duyarlılığı nedeniyle tebrik ediyorum. Konyaspor taraftarını da telin ediyorum. Galatasaray kaptanı Abdülkerim’e; sadece Galatasaray değil, Türkiye saygı duyar, sevgi yansıtırken, size büyük emek vermiş, kazandırmış, Ay Yıldız‘daki temsilciniz, şehriniz evladı, Konyalı’ya tepkiniz nedir böyle?

Ayıptır... Abdullah Buğra Taşkınsoy evladımıza da, her daim sağlık diliyor, Rabbimiz ellerini bırakmasın, dualarımı iletmek istiyorum. Müsabaka iki tarafın da, önde baskı iştahıyla başladı. Fakat baskıyı Galatasaray tarafı daha kolay atlattı. Golleri de sıraladı. Osimhen nasıl bir yapıdır dostlar? Havada, karada, hücumda, savunmada, golde, asistte 7/24 var.

Mertens özlenmiş

Asil yürek Mertens özlenmiş. Asisti ve olağanüstü paslarıyla, hasretimizi giderdi. Günay kaleci olmasaydı, çok başarılı orta saha olurdu diye düşünüyorum. Bir de Frankowski bildiğimiz seviyesine ulaşsa! Sallai benim nezdimde; fevkaladenin fevkinde idi. 47 ve 55’te yürek titretti. Vaziyet 52’de Yusuf asisti, Pedrini golüyle 1-3 olunca oldukça heveslenmişlerdi. Sallai anında 4’leyince bitti. Aslanların da yüreğine su serpildi. Deniz’i de kutlamak gerek. Galatasaray fırtınasına, elimden geldiğince direndi. Yusuf 5. golü attı. Neticede Aslanlar finale kaldı. Kutlu olsun. Devaaam Buruk, rakipler kalsa da buruk

Jose Morais’in Bodrumspor’u ligde tutma diye bir derdi yok! Amaç Fenerbahçe‘ye yol vermek. Evinde bir sürü oyuncusunu sahaya sürmeyip, yerle bir oldu. Sonra Trabzonspor’u yordu, İstanbul ‘a hazırladı. Dün gece de amacı işi beraberliğe bağlamaktı, çok sıktı ama tutamadı. Bodrum’un iç içe girmiş, nefes alınamayan mimarisinden esinlenip, benzer bir savunma ve oyun planı kurmuş.

Telef olmaktan Sousa ile yırttı. Tonla pozisyon yedi. Golü yiyince bir nebze kıpırdadı ama hepsi o kadardı. Ya Mehmet Türkmen ; ne iş yaparsın happy face? Vermediğin penaltıyı herkes gördü, çaldığın penaltının havadan olduğunu da! Ahmet topa vurdu eeey düdük, herkesin gördüğünü sen nasıl olur da görmezsin? Torreira‘nın kafa golünü de saymaya bilirdin. Bu boyla, böyle kafa olmaz diye! ‘Bodrum fener’ Bodrum da Fener adası var. Var da; dünyanın en büyük (!) spor kulübünün değil.

Rekoru kaçırdı

Şimdi çorak ve tenha olsa da, yarınlarında büyük umut var. Sabır gerek, patlama için. Fener adası, Fenerbahçe adı ve durumu ile müsemma. Şu an bomboş olsa da, imar ve turizm geleceği parlak. Cin Ali dikkatine! Bodrumspor önce 0-0’a yatmaya uğraştı, olmadı! Sonra 1-1’e bağlamaya didindi. Galatasaray ise rekoru kaçırdı, Yunus asistinde Davinson ; Sousa’yı çaresiz bıraktı 2-0 Dakika 81’den itibaren, tüm Galatasaray karşıtları da, ümitlerini önümüzdeki maçlara bakmaya bıraktı. Beklesinler! Samsunspor oynamadı, Bodrumbahçe kıpırdamadı! Ne iş bu Okan Buruk, kıskananlar külliyen buruk. Devam evvel Allah… Devam şampiyonluğa…

Made in Geramany başarılı teknik direktör bildi. Baskı ilk dakikadan itibaren Galatasaray’ın elindeydi. Kontrolü de Samsunspor’u da ele aldılar ve müsabaka boyunca da meydanı, bırakmadılar. Bu arada Lemina ve Sallai’nin sahada mükemmel işler ürettiğini söylemeliyim.

Elbette hakemlerin de Galatasaray futbolcularına basketbol faul kriterlerini; özellikle son maçlarda özenle uyguladığını da mutlaka dile getirmeliyim. Torreira’nın ceza sahası içinde düşmesi de SarıKırmızılılar’a reva görülen olağan değerlendirmelerden biri, Kanarya yalakalığı doğal göstergesidir. Fenerbahçeli’nin yaptığı faulde dahi, lehine penaltı çalmaktan zerre rahatsızlık duymayan düdükler; mevzu Galatasaray olunca adeta giyotin korkusu içindeler.

Cin Ali ve tayfası ne kadar ürkütmüş sizi böyle? Hele hele Eren’in sarı kartı neydi be! Osimhen sarstı! Osimhen liderliğinde bir kafagol tarzı paslaşma başladı, Lemina da katıldı, Samsunsporlular da, iyiden iyiye bocaladı, Yunus mükemmel şutuyla golü çaktı. İkinci yarı umut içinde olası kalkışmayı ev sahibinden bekleyenler, daha ilk dakikada Osimhen golüyle sarsıldı.

Galatasaraylılar keyiften, rakipler hasetten bayıldı! Yunus attığı gol ve Osimhen’e asistiyle gecenin VIP Aslanı, Okan Buruk taktik, tak, tuk, çat, mor hinyo terbiye uzmanıdır nokta. Devaaaaam hoca… Netice SAMSUNSPOR 0-2 GS…

Fenerbahçe mükemmel organizasyonlar tertip ediyor. Ediyor da plan proje ve taktik mandepsilerle uğraşmaktan, esas işine bakamıyor! Cin Ali hikaye ve mevzuatının peşine düşüp, hedef şaşırtmanın zerre yararı yok, idrak edemiyorlar. Okan Buruk Beşiktaş yenilgisinden alması gereken dersi almış. Mourinho ise Bodrum işi kemiksiz halledilince, sanırım yan gelip yatmış. Plan proje gayet güzeldi oysa! Bodrumbahçe Trabzon karşısına dipdiri çıkacak, yıpratacak. Plan Trabzon ayağında güzel işledi, Orada amaç vaki oldu da, ya Kadıköy’de? İlk yarı hüsran, netice hüsran. Fenerbahçe‘nin doğru dürüst pas yaptığını gören oldu mu? Üstelik 2 gol yedi, bir de ofsaytımsı golü son dakikada attı.

Hep aynı şarkı

Nasılsa Fenerbahçe için her problemi çözen Cin Ali var ya! Bir rahatlık, bir relakslık aman aman! Pres yok, topu kazanmak yok, gayret yok, hava çok. Bu rahatlıkla Galatasaray’ı 50 bin muazzam taraftarınla da, beraber olsan çözmek kolay mı ? Asla değil. Osimhen gerçekten büyük insan nokta. 2 gol attı ve arkadaşlarına enerji enjekte etti. Sara dinlenmişti. Torreira ise bir başka enerji. Barış Alper yiğitler yiğidi, Çağlar’ı harbi pert etti. Kaan, Davidson son dakikadaki müdahalesi ile büyüdü, kaptan Abdülkerim ise harikulade renkti. Lemina olmazsam olmaz dedi. Günay ise ‘günaydın ben her daim varım’ dedi. Tüm Galatasaraylı futbolcular Aslanlar gibiydi yani. Çıkan olaylar Fenerbahçe DNA’sı ile müsemma genetik yapının, yansımadır. Failler de zaten bellidir. Cin Ali oyunları da dün gece geriye tepti, kalelerimde patladı. FB 1 - 2 GS. Kadıköy’de yine hep aynı şarkı. Kutlu olsun Galatasaray..

Yok canım, Yasin Kol’dan söz etmiyorum. Galatasaray’ın kol çıkardığını anlatmak istiyorum. Sakarya’da motoru yediğimiz zaman detaya girmez, kısaca ifade ederiz: “Vasıta bam diye kol çıkardı!” Yani piston kolu bloğu patladı. Okan Buruk ne düşündü de, ekibini orta sahasız bıraktı, anlayamadım! Bu ne demek? Motoru yağsız bırakıp son derece engebeli ve riskli, zorlu bir yola çıkmak demek. Yunus bitik. Morata’dan orta saha üretemezsin. Bir de kenarda Frankowski varsa; traktörle Nascar’a katılmış pilottan farkın kalmaz, maskara olursun. Beşiktaş’ın santrforsuz başladığı yerde, sende iki adet var. Ama birader, pozisyon yok ki! Savunmandan çıkan her top, orta alan zafiyetin yüzünden ya kontra olarak dönüyor ya da tehlike oluşturuyor! Rafa Silva’nın 50 metre kat edip, Sanchez’i açık tribüne yolladıktan sonra kapalı (!) köşeden attığı muazzam gol var. Owski jetski yapmaya mı gitmişti? Buruk’un oyundan almadığı Owski’yi VAR yardımıyla Kol çıkardı. Son derece haklıydı.

Bravo size...

45’te Torreira’nın attığı golü tarif edebilmek için Atilla İlhan olmak gerek: “Süzüldü bir füze boğazdan, Mert çocuğu vurdu zaviyenin ucundan… Dan dan dan… Uçtu Buruk bam bam bam ama kadere bak, yenik çıktı sahadan… Galatasaraylılar da yaşa battı Müjgan!” Galatasaray’ın beraberliği yakalaması tamamen Torreira’nın kalite ve becerisiyle mümkün oldu. Bunu söylemeliyim, nokta. 66’da Fernandez’in attığı gol ise müthiş bir savunma aymazlığı resmi değildir de, nedir? 2-1 bitti. Ey Galatasaray idari ve teknik yönetimi, hem Kartal’ı hem de Kanarya’yı dirilttiniz. İftarlar bitti, şimdi de yalakalarınızla birlikte külbastı alemlerine devam edin. Trabzon’da da kol bastı oynar, böylesi bir avantajı rakiplere armağan eden zat-ı muhteremler olarak tarihe geçersiniz. Size bunca sağ ve sol bek oyuncusunu kakalayan aklımı seveyim! Bravo, kimseyse...

Bir gece önce Norveç tebası mensubu bir melunun, Fenerbahçe’yi katletmesine şahit olmak zorunda kalınca çok üzüldüm çok. Gel de kahretme. Bir değil, iki değil, tam üç penaltıyı görmezden gelen hain Viking; Kanarya’nın futbol resitali sahneleyip, şakıdığı geceyi, pespaye düdüğüyle adeta cenaze merasimine çevirdi. Yazık değil mi? Fenerbahçe’nin Avrupa’da başına gelen ‘hafifmeşrep bir yabancının’ zirve yoluna attığı molotof kokteyli değilse nedir? Yazık değil mi onca dövize, bunca emeğe. Bir daha hiç kimse yabancı düdüklere methiye düzmesin, kasideler döşenmesin! Hele hele sen Acun Ilıcalı. Gördün ne etti, sizi ve ümitlerinizi, hayallerinizi değil mi? Fenerbahçe’nin başına gelen acı vaka Galatasaraylılar’ın da canını sıkmış olmalı. Olmalı ki başta hiç keyifleri yoktu. Hata üzerine hata! Yunus kayıp, derman problemi sırıtmadı, kahkaha attı! Asisti de kurtaramadı! Frankowski’nin Frank’ı gitmiş yerine Euro + owski gelmiş. Barış mı? Harbiden kendine gelmiş. Osimhen zaten hep kendinde olan asil örnek. Dün gece istese 4 golü de kendi atardı. Morata’ya penaltıda güzellik yaptı.

Gerekeni yapacaktır

Fenerbahçeli Emre Belözoğlu Antalyaspor ile gönül bahçesine bir güzellik yapmak, müthiş üzüntü ve kederi kısmen tedavi etmek isterdi. İsterdi de olmadı! Zirveleri yaşamı boyunca sadece Galatasaray kulübünde ve camiasında yakalayan Belözoğlu, terk ettikten sonra, bir daha o mutlulukları asla tadamadı. İnsanoğlu kaderini kendi çizer de, farkında olmaz. Fark ettiği zaman da, artık dönüşü olmaz! Okan Buruk’un neyin olmadığını herkesten iyi gördüğünü biliyorum! Gereken önlemleri alacağını da. Yaptın yine yaparsın eminim. Mertens ne kadar güzel bir renksin sen, aslan Ciro’muzun aslan babası. Aydınlık Işıl Işıl bir geceydi, yolunuz da aydınlık olsun: Galatasaray 4 - Antalyaspor 0.

Galatasaray nasıl bir futbol taktik, maktik yapı programlayıp kurguluyor ve uyguluyor? Akıl erdirmek mümkün değil! Yana geriye muazzam da, bu güzelliği ileride arama! Harbi hüsran, elem, keder, gerginlik! Bu kadro yapısı ve yıldızlarla böylesi futbol düzeyi büyük marifettir, gayet güzel beceriyorlar. Bazı futbolculara kamp yaramamış. Hele hele Barış Alper ne halde böyle? Bazı futbolculara kamp yaramaz, vesile olduğu gol bile Barış’ı kurtarmaz. Daha önce de Galatasaray’ın yediği bir gol var. Her şey Muslera’nın boşa çıkmasıyla başladı, Vilhena’nın topu kalecinin iki kaşının ortasından kaleye mıhlamasıyla tamamlandı. Alanyaspor büyük (!) kazanca iyice iştahlandı. Çok arzulu oynadı. Alanyalı sol savunma Yusuf’un Sarı-Kırmızılı forvetlerden daha fazla, gol pozisyonuna girdiğini ifade etsem, hal ve gidişi çözersiniz di mi? Alanyaspor her açıdan daha organize daha motive kimlikteydi. Bravo!

Eski kimlik için yetmez

Osimhen kendi hazırladığı pozisyonla 61’de takımını öne geçirdi. Ortayı yapan mı? Barış Alper. Yetmez arkadaş eski kimliğine tekrar bürünmez isen yetmez. Açık ve net söylüyorum sana da yetmez, seninle ilgili hayallerimiz devasa! Sanchez ve Osimhen’in olağan üstü çabaları da yetmez! İyi ki varsınız Aslanlar. Galatasaray neticede 2-1 kazandı. Alanyaspor’un ise neyi kaçırdığı, son dakikada Ertuğrul‘un dahi korner atışına dahil olmasıyla anlaşıldı!

Ne olduğunu ifade etmeye çabalıyayım, sevgili dinleyenlerim. Durum pek parlak gözükmüyor. Arka taraf da gereği gibi koruyamıyor. Özellikle dersine iyi çalışan rakipler karşısında. Avrupa maçlarında fizik güç, çabukluk, sürat, tempo, mücadele, disiplin gerçekleri karşısında, bi çare kalıp veda eden Galatasaray benzer sorunları, mükemmel hazırlanmış, ev sahibi Kasımpaşa karşısında da yaşıyor! Hatta Muslera ilk dakikadan itibaren keman virtüözü Layth SİDİG’i kıskandıracak yeteneklerini örneklemese ev sahibinin birkaç gol atması işten bile değildi! Değildi de ikinci 45’te Muslera Light SOFT Goalkeeper oldu; 71’de yaptığı asistle yine aydınlattı da galibiyete yaramadı. Sonunda Hajradinovic attığı penaltıyla, Galatasaray umutlarını bi daha kararttı! Mevzu nedir? Novamberpasha adeta March cat azmi ve iştahıyla start aldı. Baskı yaptı. Direndi, azmetti, didindi ve geriden gelip bir de solladı 2-1 ‘Kendi hazırlar, kendi atar’ namıyla maruf, FIFA&UEFA ‘adam kere adamdır’ sertifikası hamili Osimhen devreye girdi. 12’de VAR ve penaltı 83’te yine VAR ve bu kez ev sahibi lehine penaltı. İlk yarıda oynanan, RAMS Park skoru 3-3 Recep Tayyip Erdoğan stadyumu son versiyonu.

Çareyi burada bulun

Topla oynama süresi daha fazla gibi istatistiklere yansıyan Galatasaray’ın örneklediği futbol şeklinden anladığım şudur. Sarı-Kırmızılı futbolcular özellikle Osimhen dışında topla oynamıyor, oyalanıyor muhterem dinleyenlerim. Özellikle Galatasaray Yönetimi, elbette Okan Buruk ve ekibine Galatasaray taraftarları adına önerim ‘ UEFA platformunda bulamadığınız çareyi, hiç olmazsa Türkiye’de bulun’ derim. Rakipler çalışıyor, uyumayınız!