‘’Leipzig maçında sorun belli oldu‘’
Yeni sezon hazırlıklarının ilk bölümünü Florya’da geçiren Galatasaray, ikinci kamp dönemi için Avusturya’yı seçti. Sarı-Kırmızılılar hem konaklama hem de çalışmalarını sürdüreceği alanlar için doğru bir tercih yapmış. Kampta ilk dikkatimi çeken nokta Bartelli oldu. İtalyan kondisyoner disiplinli olduğu kadar oyuncularla çok iyi bir diyalog kurmuş. Şu an için takımın fiziki durumu iyi görünüyor.
Orta sahaya takviye
Dikkatimi çeken bir diğer nokta ise Babel ve Jimmy Durmaz’ın uyum sürecini çok çabuk aşmış olması. Özellikle Babel hem fiziksel anlamda hem de adaptasyon anlamında çok iyi durumda. Fatih Terim onu birkaç bölgede kullanacaktır. Fakat bunların yanı sıra orta alan altı ve sekiz numara pozisyonlarında sorunlu. Seri transferi her ne kadar gerçekleşmiş olsa da bu bölgeye en az bir takviye daha yapılması gerekir. Mümkünse bu sayı ikiye çıkartılmalı.
Seri tam isabet
Zaman zaman hem yazılarımda hem de yorumlarımda Mustafa Cengiz ve yönetimini eleştirdiğim oldu. İlerleyen süreçte doğru bulmadığım şeyleri elbet yazacağım fakat Seri transferi için alkışı hakettiler. Zor bir süreci kısa sürede çözdüler.
‘’Kötü başlangıç‘’
İlk hazırlık maçını Avusturya kampında yapan Süper Lig’in son şampiyonu Galatasaray, Leipzig’e 3-2 yenildi. Sarı-Kırmızılılar’ın gollerini 28ve 89’da Babel atarken, Alman ekibinin sayılarını 57’de Halstenberg, 58’de Poulsen, 59’da da Augustin kaydetti.
Yeni sezon çalışmalarını Avusturya’da sürdüren Galatasaray ilk hazırlık maçında Leipzig ile karşılaştı. Eksik bir kadro ile kampa başlayan Sarı- Kırmızılı takımda yeni transferler Babel, Jimmy Durmaz ve Adem sahaya ilk 11’de çıktı. Maçın hemen başında Leipzig art arda iki pozisyonda gole yaklaştı. Galatasaray’ın sağ tarafını iyi kullanan Alman ekibi bu anlarda İsmail’i geçemedi. Fatih Terim’in takımı bu bölümün ardından toparladı. Selçuk ve Babel ile etkili olan Galatasaray rakip kalede daha fazla görüldü. 28’de Mariano ortaladı Babel ceza sahası içerisinde kafayı vurdu ve top ağlara gitti: 1-0. Galatasaray ikinci yarıya değişikliklerle başladı. Sarı-Kırmızılılar’da Linnes, Şener ve Yunus oyuna dahil oldu. Bu devrede fizik olarak düşüş yaşayan Terim’in takımında bireysel hatalar çoğaldı. 57’de Halstenberg serbest vuruştan kaleyi düşündü, baraja çarpan top ağlara gitti: 1-1.
Bireysel hatalar...
58’de Leipzig’de bu kez Poulsen sahneye çıktı ve takımını öne geçirdi: 1-2. Alman ekibi savunmadaki hatalarımızı iyi değerlendirdi. 59’da Augustin farkı ikiye çıkarttı: 1-3. 89. dakikada Erencan, Leipzig savunmasının hatasını iyi değerlendirdi ve araya girerek topu kazandı, kaleye parelel giden vuruşunda son olarak Babel tamamladı ve fark bire indi: 3-2. İkinci yarıda fizik olarak rakibinin gerisinde kalan Galatasaray’da bireysel hatalar da çoğalınca Leipzig sahadan 3-2’lik galibiyetle ayrıldı.
NASIL OYNADILAR?
Babel: İlk yarıda çok istekli ve çalışkandı. Hem kanatta hem de ileri uçta oynayan Babel iyi bir maç çıkarttı.
Jimmy Durmaz: İlk maçında sırıtmadı. Diri oluşu ve çalışkanlığı ile dikkat çeken Jimmy daha iyi olacaktır.
Adem Büyük: Dağınık, savruk ve heyecanlıydı. Zamana ihtiyacı var.
Şener: İkinci yarıda oyuna giren Şener sağ kanattan ataklara destek verse de vasatı aşamadı.
Yunus: Yunus da ikinci yarıda oyuna giren isimlerden. Genç oyuncu beklentilerin uzağında kaldı.
Erencan: 70. dakikada oyuna girdi. İkinci golde büyük katkısı vardı. Süre olarak fazla şans bulamasa da iyi bir maç çıkarttı.
Mustafa Kapı: Son on dakikada oyuna dahil olan Mustafa orta alanda iyi çalıştı. Genç oyuncu gelişimini sürdürürse daha fazla süre alacaktır.
Ozornwafor: Yeni transfer son bölümde oyuna girerken fiziği ile dikkat çekti. Oyunda kaldığı sürede hata yapmadı.
‘’Fernando ve değişim‘’
Son iki sezonun şampiyonu Galatasaray’da kadro revizyonu devam ediyor. Sevilla ile anlaşan Fernando ile yolların ayrılması ile orta alanda büyük bir değişim yaşanacak. İki yılda üç kupa kazanan Fernando kritik maçlarda ortaya koyduğu performans ile her zaman akıllarda kalacak. Oyun zekası ve yeteneği ile belki de bu bölgede Türkiye’ye gelmiş en iyi oyunculardan olan Brezilyalı yıldız, önemli bir iz bıraktı ve büyük bir saygı kazandı. Ama doğanın gereği olan değişim futbol için de geçerli. En üst verimi aldığınız ve başarı olarak da karşılığını aldığınız kadroda revizyonu zamanında yapmanız gerekir. Eğer bu değişimi dengeli ve zamanında yapamazsanız hem maddi anlamda hem de sportif başarı anlamında sıkıntı yaşayacağınız kesin.
Galatasaray’da da şu an olan bu. UEFA’nın sopasını sürekli tepesinde hisseden Sarı-Kırmızılılar şampiyonluğa ulaşacak kadroyu kurarken aynı zamanda UEFA’ya verdiği taahhütleri tutmak zorunda.
Uzun bir süreç
Bu o kadar da kolay bir operasyon değil. Çünkü hiçbir anlamda hata yapma lüksünüz yok. Yönetimin burada yapması gereken şey aslında çok net. Florya’nın satış listesindeki oyuncuları gönderebilmek ve gerekli takviyeleri yapabilmek. Bunun için de profesyonel ekiple hareket etmek gerekir. Edilmediği takdirde son güne bırakılan transferlerin maliyeti ortada. Bir de henüz bitirilmemişken Muriç ve Emre Mor transferleri için erken açıklama yapmanın, süreci olumsuz etkilediğinin farkına varılması gerekir. Galatasaray bundan sonraki süreçte kadro değişimine devam edecek ve etmek zorunda. Sürecin uzun ve zahmetli olacağı kesin.
‘’Yönetimin önü artık açık‘’
Galatasaray için hayati önem taşıyan davada 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, ‘idari ibrasızlık’ kararına karşı alınan tedbir kararının devamına karar verdi. Yani Sarı-Kırmızılı kulüpte seçim olmayacak ve Mustafa Cengiz görev süresi doluncaya kadar görevini sürdürecek. Ekonomik anlamda çok kritik bir dönemden geçen, sportif başarının belki de her zamankinden daha önemli olduğu bu günlerde yeni bir seçimin kaos yaratmaktan başka bir işe yaramayacağı çok açık. Eğer mahkemeden aksi bir karar çıkmış olsa Galatasaray seçime gitmek zorunda kalacaktı. Bu da her anlamda büyük kayıplara neden olacaktı. Bu mahkeme ve ibrasızlık süreci gösterdi ki Galatasaray’ın dışardan herhangi bir düşmana ve kaosa ihtiyacı yok. Ve hiç bir başarı cezasız kalmıyor! Bu süreçte kendi menfaatlerini kulübün menfaatlerinden önce görenler samimiyet sınavından sınıfta kaldı. Galatasaray’daki bu kavganın hiç bir zaman kazananı olmaz ama kaybedeni Galatasaray olur.
Umarım Emre başarır
Galatasaray’a imza atması an meselesi olan Emre Mor kariyeri adına önemli bir dönüm noktasında. Danimarka Ligi’nde oynarken dikkatleri üzerine çeken ve Fatih Terim döneminde Ay- Yıldızlı formayı giymeye başlayan Emre yeteneği ile ilk andan itibaren herkesi kendine hayran bırakmayı başardı. Avrupa’da bir çok kulübü peşine takan genç oyuncu Dortmund’a imza attı. Gelişimi için doğru bir adımdı ancak Emre için her şey tam tersi gitmeye başladı. Zihin olarak her zaman futbolun dışında kalarak beklentilere cevap veremedi ve çok kısa sürede Almanlar ondan umudu kesti. Açıkçası Dortmund gibi oyuncu yetiştirme konusunda ısrarcı olan bir kulübü bu kadar kısa sürede kendinden vazgeçirebilmesi hiç de kolay bir şey değil! Emre’nin Celta Vigo macerası da aynı seyri izledi ve İspanyollar da kapıları kapattı. Artık onun için tek fırsat var. Florya gibi yuva ve Fatih Terim gibi bir hoca... Bu genç yaşta belki de bu son fırsatı olacak. Eğer olağanüstü yeteneklerini sadece saha içinde kullanıp ve futbola odaklanırsa Emre kısa sürede yine yükselişe geçecektir. Umarım bu kez başarır.
‘’Muriç meselesi‘’
Transfer dönemleri hem kulüpler hem spor medyası hem de taraftarlar için her zaman heyecanlı geçer. Her ne kadar kulüplerimiz şu ana kadar genel olarak daha az maliyetli isimlere yönelse de taraftarların yıldız oyuncu beklentisi hep taze kalıyor. Bu transfer döneminde ise asıl konu flaş isim transferinden çok Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Vedat Muriç transferinde karşı karşıya gelmesi oldu. Aslında bu karşı karşıya gelme durumu futbolcunun isminden çok hangi kulübün istediğini alma kudretini göstereceği anlamına evrildi. Geçmişte Selçuk İnan, Emre Akbaba gibi transferlerde benzer durumlar da yaşanmıştı ve bundan sonra da yaşanacaktır.
Aslan fiyat yükseltemedi
Baştan söylemek gerekirse bu maliyetler her iki takım da Muriç ayarında hatta daha yetenekli bir ismi kadrosuna katabilirdi. Son gelişmeler sonrasında hem Rizespor’a hem de oyuncuya teklifini artıran Fenerbahçe, Vedat Muriç’i kadrosuna kattı. Bu transferde şu an için en karlı olan taraf Rizespor ve oyuncu oldu. Fenerbahçe’nin kazancını ise zaman içinde göreceğiz. Transfer sürecinde oyuncu ve kulübüne teklifini sunan Galatasaray ekonomik koşulları doğrultusunda beklemek zorunda kaldı. Ve teklifi artırmayınca Muriç karar verme aşamasında doğal olarak kendini düşündü. Bu transfer tüm bileşenlerine hayırlı olsun.
‘’Galatasaray doğru yolda‘’
Ozornwafor, Babel ve Adem Büyük’ü renklerine bağlayan Galatasaray transfer sezonuna hızlı girdi... Geçtiğimiz transfer dönemlerinde zamanı iyi kullanamayan yönetim bu kez dersine iyi çalışmış. Bu anlamda tebriği hakediyorlar. Tabi bu 3 transferden şu ana kadar ilk 11’e direkt katkı yapabilecek tek isim Babel. Kendini ispat etmiş, gösterdiği başarılı performansla tekrar Hollanda Milli Takımı’na yükselmeyi başaran tecrübeli oyuncunun takıma büyük katkı yapacağını düşünüyorum. Fizik olarak iyi durumda olan Babel mental olarak da istikrarı yakalarsa Fatih Terim’in değişilmezlerinden olur. Ozornwafor ise ileriki yıllar düşünülerek yapılmış doğru bir transfer. Bu doğru yöntemle bir çok yıldız adayı oyuncu takıma kazandırılmalı. Düşük maliyetle bu tür genç oyuncuların sayısı mutlaka artmalı.
En iyisi Aboubakar
Adem Büyük için şu aşamada olumlu ya da olumsuz bir yorum yapmak istemiyorum. İşi kolay değil fakat Fatih Terim’in vereceği destekle önemli bir kredi kazanacaktır. Adem’in neler yapabileceğini zamanla hep beraber göreceğiz. Diagne’nin artık takımdan ayrılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Hatta forvet transferi için düğmeye çoktan basıldı bile. Her zaman pres yapan, güçlü fizikli, bitirici ve ceza sahası içerisinde beklemeyen ve hareket halinde olan bir forvetleri beğendiğini söyleyen Terim için şu an en uygun oyuncu Aboubakar olarak gözüküyor. Eğer Galatasaray bu transferi gerçekleştirebilirse büyük iş yapar. Mutlaka ısrarcı olunması gerekir.
‘’Terim'i dinleyin‘’
Sezonu şampiyonlukla kapatan Galatasaray hem maddi hem de manevi anlamda rakiplerine karşı büyük üstünlük sağladı. Devre arasında savunma hattının değişmesine karşın teklemeyen Sarı-Kırmızılılar hiç de kolay olmayan bir işi başardı. Bu başarıda en büyük pay Fatih Terim’im. Olası bir kötü neticede yapılacak ilk eleştiri ‘devre arasında takım bu kadar değiştirilir mi?’ olacaktı. Ama bir kez daha görüldü ki ne istediğini bilip her türlü riski alırsan ve buna tecrübeni de eklersen başarırsın. Bu anlamda Galatasaray’ın en büyük şansı Terim’dir. Sene boyunca yaşanan hiçbir sorun tecrübeli teknik adamı yıldırmadı. Hatta bir ara Başakşehir ile puan farkı 8’e çıkmışken taraftarın ve camianın inancının taze kalmasını yine Terim sağladı. Şimdi yapılması gereken şey ise sadece Florya’nın transfer listesini uygulamak. Eğer yönetim geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi ayrı bir liste üzerinden gitmeyi denerse bu sefer krizi atlatmak imkansız olur.
Diagne artık kalamaz
Geçtiğimiz sezonun ara transfer döneminde Galatasaray’a katılan Diagne ile yollar ayrılmak üzere. Golcü oyuncu istatistik olarak zirvede olsa da aidiyet duygusu olarak dipte. Şampiyonluk kutlamalarına katılma gereği duymayan Diagne ile Galatasaray’ın gönül bağı o akşam tamamen koptu. Sarı- Kırmızılı forma altında sadece kendi gol istatistiğini düşünen, bunun için de sahada takım arkadaşları ile kavga etmekten çekinmeyen bir oyuncun Florya’da kalması imkansız. Fatih Terim sonuna kadar sabretse de Diagne sadece bildiğini okudu. Zaten kendisi de her fırsatta ‘Önemli olan para’ mesajını vermekten de çekinmedi. Yapılması gereken şey hiç vakit kaybetmeden yolları ayırmak. Ne kadar erken o kadar iyidir.
‘’Yazık oldu‘’
Euro 2020 elemelerine üçte üç yaparak başlayan Millilerimiz İzlanda’ya konuk oldu. Fransa maçındaki üst düzey futbolu ile haklı bir galibiyet alan Ay-Yıldızlar bu maça moralli çıktı. Karşılaşmaya iyi başlamayan oyuncularımız oyunu geride kabul etti. Özellikle orta alanda çok fazla aksadık. İzlanda ise özellikle sol tarafımızı etkili kullandı. 21. dakikada serbest vuruştan Gudmundsson ortaladı, Sigurdsson arka direkte dokundu ve top ağlarımıza gitti. Defansımız bu pozisyonda izlemekle yetindi: 1-0. 31. dakikada kornerden gele topa Sigurdsson arka direkte kafayı vurdu ve top bir kez daha ağlarımıza gitti. Bu golde de savunmamız yine izledi: 2-0. 40’ta ise İrfan Can kornerden ortaladı, Dorukhan kafayı harika vurdu ve farkı bire indirdik: 2-1. Mert’in olağan üstü performansı ile Ay- Yıldızlılarımız soyunma odasına bir farklı mağlubiyet ile girmeyi başardı.
Doğru oyunu bulduk
Şenol Güneş ikinci yarıya Kenan- Yusuf değişikliği ile başladı. Millilerimiz bu yarıya daha derli toplu ve daha etkili başladı. Rakip İzlanda ise kendi yarı alanından çıkmakta zorlandı. Hakan Çalhanoğlu’nun frikiği ile gole yaklaşsak da beraberliği sağlayamadık. 72. dakikada Yusuf uzaktan çok sert vurdu kaleci son anda pozisyonu önledi. 79. dakikada Hakan ortaladı Merih müsait durumda topu auta attı. Çok net bir pozisyondan yararlanamadık. İkinci yarıdaki etkili oyunumuzla beraberliğe yaklaşsak da maalesef golü bulamadık. Zorlu maçta Ay- Yıldızlılarımız sahadan 2-1 yenik ayrılırken bir puanı kaçırdık.