Avrupa Şampiyonası Elemeleri D Grubu'ndaki 4. maçında Galler'i konuk eden Milli Takımımız, zorlu 90 dakikaya iyi başladı. Son maçında Letonya'yı 3-2 mağlup eden Ay Yıldızlılar bu karşılaşmaya kadrosunda değişikliklerle çıktı.

Hücumda etkiliydik

Orta alanda baskı ile başladığımız karşılaşmada, ileride çoğalmakta zorlanmadık. Kerem, Cengiz ve Barış ile üretken olan Ay-Yıldızlılar, 9'da topu ağlara gönderse de bu gol 'VAR' incelemesi sonrası ofsayt gerekçesi ile geçerlilik kazanmadı. Rakip üzerinde baskımızı artırsak da son paslarda aceleci davranarak, birçok pozisyondan sonuç alamayan Millilerimiz, skoru değiştiremedi. İlk 45'te pozisyon vermeyen ve üretkenlik konusunda sorun yaşamayan Ay-Yıldızlılar soyunma odasına 0-0'lık eşitlikle gitti.

Hiç vazgeçmediler

İkinci yarıda baskımızı artırdık. 10 kişi kalan rakibimiz karşısında daha cesur oynayan Ay-Yıldızlılar, Galler'i bunalttı. 64'te kazandığımız penaltıda atışı kullanan Hakan, kaleciyi geçemedi. 68'da Ferdi içeri çıkarttı, Umut tamamladı, fakat bu gol de elle oynama nedeniyle sayılmadı. 72'de Barış ortaladı,Umut kafayı vurdu ve top ağlara gitti: 1-0. Bu kez gol geçerlilik kazandı... 80'de Arda ceza sahası dışından harika vurdu, top ağlara gitti: 2-0. Maç boyunca oyuna hakim olan, özellikle ikinci yarıda maçı domine eden Millilerimiz, Galler'i 2-0 yenerken, daha farklı bir galibiyeti kaçırdı. Kuntz dönemindeki en iyi oyunu sahaya yansıtan Ay Yıldızlılarımız yüzümüzü güldüren bir sonuca imza attı.

2022-2023 sezonunu şampiyon olarak tamamlayan Galatasaray’ın bu başarıdaki yolu hiç de kolay değildi. Seçim sürecinin mahkeme koridorlarına taşınması camianın çok önemli bir zaman kaybetmesine neden oldu. Dursun Özbek’in başkan seçilmesi ile bu kriz dönemini atlatan Sarı-Kırmızılılar hem biriken ödemeler hem de transfer konusunda hızlıca yol aldı. Futbol takımını Okan Buruk’a emanet eden başkan Özbek, transfer komitesinin başına da Erden Timur’u getirdi.

HIZLI VE KALİTELİ DEĞİŞİM

Kısa süre içerisinde yönetim, teknik heyet ve Erden Timur arasında yakalanan uyum kadroda hızlı ve kaliteli bir değişime yol açtı. Birçok dünya yıldızına talip olan Galatasaray kısıtlı zaman içerisinde önemli bir aşama kat etse de sezon başı kampı hiç de istenen gibi geçmedi. Fakat başkan ve teknik heyetin çok güçlü bir kadro yaratma isteği ve bunun için her türlü fedakârlığı yapması iyi bir takımın oluşmasını sağladı.

ÖNCE GOMIS AYAKTA TUTTU

Her şeye rağmen ligin ilk haftaları iç açıcı geçmedi. Oynanan futbol ve alınan sonuçlar Okan Buruk için soru işaretlerini arttırdı. Seferovic’in isteneni verememesi sonrası sahneye çıkan Gomis attığı son dakika golleri ile takımını yarışta tutmayı başardı. Tecrübeli golcü birçok maçta başrolü alırken, Muslera da yaptığı kurtarışlarla bir o kadar alkışı hak etti. Formsuz geçilen ligin ilk haftalarında Gomis ve Muslera ortaya koydukları performansları ile takımlarına hayat verdiler. 

DERBİDE AĞIRLIK KOYDULAR

Sezon başında ritmini bulmakta zorlanan Galatasaray için deplasmanda kazanılan Karagümrük maçı ile bambaşka bir dönem başladı. Bu galibiyetin ardından Beşiktaş’ı yenen Sarı-Kırmızılılar, ardından Başakşehir’i de 7-0 mağlup etmeyi başardı. Üzerindeki baskıdan ve soru işaretlerinden kurtulan Okan Buruk, Fenerbahçe’yi de deplasmanda 3-0 yenerek, lige ağırlığını tamamen koydu. Aslan bu galibiyetle sadece puan olarak değil, psikolojik olarak da büyük üstünlük sağladı. Ofansif anlamda son derece etkili olan Sarı-Kırmızılılar'da Mertens’in tecrübesi, Kerem’in olgunlaşması, Rashica’nın ekstra katkısı ve Icardi’nin direksiyona geçmesi ile Buruk ve takımı durdurulamaz bir hale geldi. Bireysel performansların yanı sıra takım oyununu en iyi şekilde sahaya yansıtan Galatasaray’da Buruk’un da tercihleri birçok maça olumlu anlamda etki etti. 

TORREIRA'DAN MÜTHİŞ KATKI

Okan Buruk’un oyun anlayışının sahaya doğru yansıması adına en büyük performanslardan birini ise Torreira ortaya koydu. Takımın dinamosu olan yıldız oyuncunun kusursuz oyunu ve takımı sahiplenmesi birçok zorlu mücadeleden başarılı ile çıkılmasını sağladı. Devre arasında takımdan ayrılmayı kafasına koyan Uruguaylı yıldızın kadroda tutulması da zafere giden yolda çok önemli bir viraj oldu. Sezon boyunca gerek transferde gerekse saha içerisinde çok sayıda zorlukla mücadele eden Aslan, müthiş bir kenetlenme ile hedefe ulaştı. Gerek kurulan güçlü kadro ile yönetim, gerekse bu kadroyu sahada kusursuz idare eden Okan Buruk, başarının mimarı olsa da hedefe giden yoldaki en büyük avantaj camianın kenetlenmesi oldu.

SAVUNMADA FARK YARATTILAR

Tabii ki şampiyonluklar sadece skor üretmekle olmuyor. Takım savunmasında da muhteşem işlere imza atan Galatasaray’da Nelsson - Abdülkerim ikilisi de sezona damga vurdu. Nelsson’a çok sayıda teklif gelmesine rağmen takımda tutmayı başaran yönetim savunmayı da sağlama almış oldu. Fakat belki de Abdülkerim Bardakcı transferi defanstaki uyum konusunda en belirleyici etken oldu. Fenerbahçe ile bu transfer konusunda kıyasıya bir mücadeleye giren Sarı-Kırmızılılar başarılı oyuncuyu alarak, yerli kontenjanı konusunda büyük bir avantaj yakalarken ezeli rakiplerinin de planlarını bozmuş oldu. Abdülkerim’in beklenenden çok daha iyi bir performans göstermesi başarıdaki en büyük etkenlerden biri oldu. Tabii savunma başarısından bahsederken sezon başı kadro dışı kalan ve daha sonra formaya ambargo koyan Boey’i de unutmamak gerekir. Onun takımda kalması ve şans bulması muazzam savunmanın işleyişi konusunda bir kırılma anı oldu.

EURO 2024 Elemeleri D Grubu'nda mücadele eden Milli Takımımız, 3. maçında Letonya'ya konuk oldu. İlk iki maçından 3 puanla ayrılan Ay-Yıldızlılar, istenen oyunu sahaya yansıtamamıştı.

Golle baskıyı kırdık

İki takım adına da büyük önem taşıyan maç, düşük tempoda başladı. Hem Letonya hem de Millilerimiz ilk bölümlerde risk almadı. 11'de Letonya etkili gelirken, gole çok yaklaştı. Abdülkerim bu pozisyonda topu çizgiden çıkartarak skoru tutmayı başardı. 18'de Uldriks ile gole çok yaklaştılar fakat top auta gitti. Art arda poziyonlar veren Ay Yıldızlılarımız, 22'de Abdülkerim'in kafasından golü buldu: 0-1. Baskı altındayken bu gol bizim için büyük şans oldu. Attığımız golden sonra etkili olan taraf bizdik. 35'te sonra ise tempo yine düştü. İlk devreyi Abdülkerim'in golüyle 1- 0 önde kapatmayı başardık.

Hatalar bitmedi

Letonya ikinci yarıya golle başladı. Orta alanda kaptırdığımız topun ardından Gutkovskis'in ortasına Emsis kafayı vurdu, skora denge geldi: 1-1. 57'de Letonya bir kez daha gole yaklaştı, bu kez Hakan çizgiden çıkarttı. 61'de Orkun derinlemesine oynadı, Cengiz bitirdi: 1-2. 70'te sonra oyunda tempo arttı. Millilerimiz özellikle Barış Alper ile hızlı ataklar geliştirmeyi başardı. Ay-Yıldızlılar büyük hatalar yapmaya devam etti. 83'te 10 kişi kalan Letonya, 90+4'te Tobers ile golü buldu: 2-2. Bir dakika sonra ise İrfan Can sahneye çıktı, bir kez daha öne geçtik: 3-2. 90 dakika boyunca kötü bir futbol ortaya koyan Milli Takımımız, 3-2 kazamayı başardı. Bu galibiyetle nefes alsak da düzeltmek zorunda olduğumuz bir çok nokta olduğunu bir kez daha gördük.

Ankaragücü deplasmanında 4-1 kazanarak şampiyonluğunu ilan eden Galatasaray, Fenerbahçe'yi konuk etti. Son maçın kadrosunda değişime giden Okan Buruk, Mertens, Oliveira ve Rashica'yı kenara alırken, Zaniolo, Berkan ve Barış'a forma verdi.

Fırsat vermediler

Sarı-Kırmızılılar ilk düdükle beraber rakip yarı alana yerleşmeyi başardı. Buruk'un ekibi orta alandan hızlı çıkarak, Fenerbahçe kalesinde etkili oldu. Sarı-Lacivertliler orta alanı geçmekte zorlanırken, pozisyon üretemediler. 28'de Barış Alper'in pasında Zaniolo düzgün vurdu: 1-0. İlk 45 dakikada birçok pozisyona giren Galatasaray, fırsatları cömertçe harcadı.

Çaresiz bıraktılar

Mücadelenin ikinci yarısı da tempolu başladı. Fenerbahçe bu kez hücuma çıkma konusunda daha organizeydi. Galatasaray ise savunmanın arkasına atılan derinlemesine paslar ile etkili olmayı denedi. Baskısını artıran Galatasaray'da 71'de Icardi ceza sahası içerisinde önünde bulduğu topa vuruşunu yaptı, fark ikiye çıktı: 2-0. 79'da Zaniolo ceza sahası dışından çok sert vurdu, kendisinin 2. takımını 3. golüne imza attı: 3-0. 90 dakika boyunca oyuna hükmeden, rakibine en ufak bir şans tanımayan Galatasaray derbiden 3-0'lık galibiyetle ayrılırken, daha farklı bir galibiyeti kaçıran taraf oldu. Okan Buruk ise kadro tercihi ve müdahaleleri ile bu maça da damgasını vurmayı başardı.

Ankaragücü’nü 4-1 yenerek 23. şampiyonluğunu ilan eden Galatasaray’da bayram havası devam ediyor. Ligin son bölümünde tek bir hata dahi yapmayan Sarı-Kırmızılılar ipi göğüslemeyi başardı. Fenerbahçe karşısına şampiyon olarak çıkma hedefine ulaşan Okan Buruk ve öğrencilerinin hedefi bu maçtan da galibiyetle ayrılarak sezonu derbi galibiyeti ile kapatmak. Takım olarak oldukça formda olan Galatasaray’ın zorlu maça ideal 11'i ile çıkması muhtemel. Derbi öncesi sadece iki antrenman yapan Sarı Kırmızılılar'da Buruk oyuncularını sık sık rehavete kapılmamaları konusunda uyardı. Bu çalışmalarda özellikle takım savunmasına dikkat çeken Okan hocanın tempoyu yükseltmesini beklemiyorum.

Prestij açısından önemli

Ligde hedefe ulaşamayan Fenerbahçe’de ise amaç ezeli rakiplerine buruk bir kutlama yaşatmak olacaktır. Öte yandan bu karşılaşma Jesus’un Fenerbahçe’deki kariyeri açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenlerden dolayı Sarı Lacivertliler sahaya kazanmak için çıkacaktır. Her ne kadar bu derbinin sonucu zirve adına bir önem taşımasa da prestij açısından büyük önem arz ediyor. Bu nedenle keyifli bir 90 dakika bizi bekliyor.

Metin Karabaş, Galatasaray'ın 23. şampiyonluğunun hikayesini anlattı:

Cumhuriyetimiz'in 100. yılında bir kez daha mutlu sona ulaşmayı başaran Sarı-Kırmızılılar bu yolda oldukça zorlu dönemlerden geçti. Sezonun başlamasından kısa bir süre öncesinde başkanlık seçimine giden camia, mahkeme kararları nedeniyle bu süreçte uzun bir zaman kaybı yaşadı. Seçimi kazanan Dursun Özbek ve yönetimi göreve gelir gelmez önemli değişimlere gitti. İlk iş olarak Torrent’le yollarını ayıran Özbek, takımın başına Okan Buruk’u getirdi. Bir önceki sezon ligde hayal kırıklığı yaratan kadroda büyük değişime giden başkan Dursun Özbek transferin başına Erden Timur’u getirdi.

Eleştiriler hemen başlamıştı

Ligdeki ilk maçında Antalyaspor’a konuk olan Galatasaray 89. dakikada Gomis’in golü ile 1-0 galip gelmeyi başarsa da ortaya konan futbol oldukça kötüydü. Bir sonraki karşılaşmada kendi evinde Giresunspor’a 1-0 kaybeden Sarı-Kırmızılılar'da Okan Buruk için eleştireler de başlamıştı. Skor üretmekte zorlanan Galatasaray ligin ilk bölümünde Gomis’in attığı goller ve Muslera’nın kurtarışlarıyla ayakta kalmaya çalışıyordu. Geç kurulan kadrodan bir takım yaratmaya çalışan Buruk’un yerine geçebilecek hoca adayları yüksek sesle konuşulmaya başlanmıştı.

Kaderi belirleyen maçlar...

Yıldızların takıma katılmasına rağmen uyum sorununu aşmakta zorlanan Galatasaray, Fenerbahçe’nin gerisinde kalırken yönetim bu süreçte Okan hocaya sahip çıkmayı sürdürüyordu. Fakat top çizgiyi geçmediği sürece yönetimin bu desteği çok uzun soluklu olmayabilirdi. Şampiyonluk yarışında kalabilmek için son derece kritik maçlara çıkacak olan Sarı-Kırmızılılar art arda Karagümrük, Beşiktaş ve Başakşehir ile karşılaşacaktı. Bu üç maç hem Galatasaray’ın bu sezonki kaderini hem de Buruk’un teknik direktörlük kariyerini belirleyecekti. Üç mücadeleden de galibiyetle ayrılan Aslan nefes alırken, oynanan futbol da büyük alkış topladı.

3-0'lık derbi galibiyeti!

Özellikle Beşiktaş ve 7-0 kazanılan Başakşehir maçları sonrası Okan hoca için yapılan tüm olumsuz eleştiriler yerini övgüye bıraktı. Başarılı teknik adam zirveyi Kadıköy’de Fenerbahçe’yi 3-0 mağlup ederek yaptı. Sahaya sürdüğü on bir ve oyun planı ile derbiye damga vuran Buruk taraflı tarafsız herkesin takdirini almayı başardı. 14 maç üstü üste kazarak bu alandaki rekoru kıran Galatasaray artık şampiyonluğun en büyük adaylarından biriydi.

Krize izin vermedi

Kurulan geniş ve yıldızlarla dolu kadrodan müthiş bir takım yaratan Okan hoca kadro adaleti ile de takımında büyük saygı görüyordu. Buruk, en büyük sınavı Gomis ile yaşanan krizde verdi. 3-3 biten Fatih Karagümrük mücadelesi ardından Gomis’in Galatasaray formasını giymek istemediği söyleyen Okan Buruk yıldız oyuncuyu kadro dışı bırakmaya hazırlanırken diğer oyuncuların ricası ve Gomis’in özrü üzerine bu kararından vazgeçti. Takımdaki sinerjiyi bozmak istemeyen başarılı teknik adam bu krizin daha fazla büyümesine izin vermedi.

Gerçekçi oyun

Karagümrük beraberliğinin ardından Beşiktaş’a 3-1 yenilen Galatasaray’da savunmadaki zafiyetler ön plana çıkarken Okan Buruk da bir kez daha eleştirilerin odağındaydı. Son viraja giren Cim Bom, Başakşehir’i 1-0 yenerek zirvedeki yerini sağlamlaştırmayı da başardı. Ligin kalan kısmında gerçekçi bir oyunla hata yapmayan Aslan, Ankaragücü’nü deplasmanda 4-1 yenerek şampiyonluğunu ilan etti.

Ankaragücü deplasmanında kazanması halinde şampiyonluğunu ilan edecek olan Galatasaray, beklenen 11 ile sahaya çıktı. Oldukça tempolu başlayan mücadelede Sarı-Kırmızılılar ilk anlarda etkili oldu.

İlk yarıda bitebilirdi

Kerem ile etkili ataklar geliştirdi. 7'de Rashica yerden ceza sahasına çıkarttı, Icardi tamamladı: 0-1. Bu golden sonra Ankaragücü toparlandı ve orta alanda etkili oldu. Hızlı ataklarla pozisyon arayan ev sahibi 16'da Milson ile eşitliği sağladı: 1-1. Tempo her geçen dakika artarken, Galatasaray Rashica, Icardi ve Mertens ile net pozisyonlar yakalasa da skoru değiştirmeyi başaramadı. Bu bölümde kaleci Gökhan devleşti. 39'da Kerem ortaladı, Icardi kafayı vurdu: 1-2. İlk yarının uzatma anlarında Kerem bu sefer yerden çıkarttı, Icardi vurdu savunma son anda araya girdi.

Şansa bırakmadılar

Ankaragücü ikinci yarıya üç değişiklikle başlarken, Galatasaray aynı 11 ile sahaya çıktı. Galatasaray bu devrede topu ayağında daha çok tutarak, tempoyu yükseltmemeyi tercih etti. Ankaragücü ise daha fazla kendi yarı alanında kalan taraftı. 73'te Galatasaray hızlı çıktı. Kerem derinlemesine oynadı, Barış nefis bitirdi, fark ikiye çıktı: 1-3. 78'de Kerem kornerden ortaladı, Oliviera kafayı vurdu ve bir kez daha ağlara gitti: 1-4. Karşılaşma boyunca oyun disiplininden taviz vermeyen ve şampiyonluk isteğini sahaya yansıtan Galatasaray, sahadan 4-1'lik galibiyetle ayrıldı. Okan Buruk bu maçta da tercihleri ile oyuna damgasını vururken, şampiyonluk apoletini takmayı sonuna kadar hak etti.

Şampiyonluk maçında Ankaragücü’ne konuk olacak Galatasaray tam anlamıyla hedefe kilitlenmiş durumda. Hafta boyunca teknik heyet ve oyuncular taktiksel çalışmalarını yaparken yönetim de maddi ve manevi anlamda desteğini arttırdı.

Son üç maçında takım savunmasında hata yapmayan ve bu süreçte rakiplerine pozisyon dahi vermeyen Sarı-Kırmızılılar güçlü hücum hattıyla skor üretip sahadan istediğini almayı başardı. Bu zorlu deplasmanda da Okan Buruk’un benzer bir anlayışla sahada olacağını düşünüyorum. Taktik antrenmanlarında özellikle rakibinin kontrataklarına dikkat çeken başarılı teknik direktör bu konuda ekstra çalışmalar yaptı. Kazanan takımda zorunda olmadıkça değişime gitmeyen Buruk’un bu deplasmana Sivasspor mücadelesinde sahaya sürdüğü 11'le çıkması muhtemel. 

Beklenenden zorlu geçecek

Şampiyon olması için galip gelmesi gereken Galatasaray’ın rakibinden çok üstün bir kadrosu olduğu kesin. Fakat Ankaragücü’nün de mücadeleci ve etkili bir takıma sahip olduğunu unutmamak gerekir. Öte yandan Başkent ekibinin de bu karşılaşmadan puan ya da puanlar alarak ligde kalmak adına önemli bir adım atmak isteyeceği ortada. Bu sebeple hedefleri olan iki takımın karşılaşması beklenenden daha zorlu geçecektir.

Okan Buruk ve takımı son haftalardaki doğru oyunu bir kez daha sahaya yansıtırsa İstanbul’a şampiyon olarak dönmeleri son derece olası gözüküyor.