Türkiye Ziraat Kupası 3. maçında Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor ile deplasmanda karşılaşan Galatasaray sahaya beklendiği gibi yedek ağırlıklı bir kadroyla çıktı. Emre Can Coşkun, Furkan, Umut Gündoğan gibi isimlere ilk 11’de şans veren Hamza Hamzaoğlu, Koray’ı da as kadroda oynattı. Ara transfer dönemi öncesi fazla forma şansı bulamayan oyuncularının son durumunu görmek isteyen Hamzaoğlu için bu maç iyi bir fırsat oldu. Zayıf rakibi karşısında ilk dakikalarda baskı kuramayan Galatasaray dağınık bir görüntüdeydi. İlk 20 dakikalık bölümde iki ekipde bir oyun şablonu oturtamazken futbol adına pek fazla bir şey söylemek mümkün değildi. 31. dakikada Bruma’nın akıl dolu ara pası ile ceza sahasına giren Pandev kaleciden sıyrılarak topu boş kaleye gönderdi: 0-1. Galatasaray ceza sahasına girmekte zorlanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye’de 34. dakikada Ertan uzaktan sert vurdu top az farkla yandan auta gitti. 43. dakikada ise ev sahibini atağını uzaklaştırmak isteyen Umut Gündoğan’ın topu Ertan’da kaldı. Ertan ceza sahası içerisinde tek vuruşla golü yaptı ve skora denge getirdi: 1-1. Futbol adına oldukça kötü geçen ilk yarı karşılıklı atılan gollerle 1-1 sona erdi.

Aslan vasatı aşamadı

Diyarbakır Büyükşehir Belediye ikinci yarıya iyi başlayan taraftı. Orta alanı daha iyi kullanan ev sahibi ekip kanat akınlarıyla gol aradı. 49. dakikada Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor gole çok yaklaştı. Soldan sıfıra inen Yusuf ceza sahasına ortaladı. Topla buluşan Sedat iyi vurdu ve savunmaya çarpan top direğin dibinden kornere çıktı. 54’te ise bu kez Galatasaray eşitliği bozma fırsatından yararlanamadı. Yekta orta sahadan soldan bindiren Bruma’yı çok iyi gördü. Genç oyuncu hızla ceza sahasına girip vuruşu yaptı top auta gitti. Bruma bu pozisyonda boş durumdaki Pandev’e oynamış olsaydı, Galatasaray öne geçebilirdi. 70. dakikada Pandev harika bir pasla Yasin’i savunmanın arkasına kaçırdı. Yasin bekletmeden içeri çıkarttı, arka direkte Bruma’ya sadece dokunmak kaldı: 1-2. 81. dakikada Olcan’ın ortası havada yön değiştirdi ve kaleye yöneldi. Bu pozisyona kaleci Levent’in büyük hatası da eklenince fark 2’ye çıktı: 1-3. 85’de ise savunmayı ekarte etti ve Yekta’ya oynadı. Tecrübeli oyuncu düzgün vurdu ve skoru belirledi: 1-4. Çok da iyi oynamadığı karşılaşmada zayıf rakibini 4-1 mağlup eden Galatasaray kupada 3’te 3 yaptı. Fakat takımda kalabilmek için çok çaba sarf etmesi gereken gençlerin sınıfı geçtiği söylenemez.

Son lig maçında Konyaspor’u 5-0 mağlup eden Galatasaray, Mersin İdman Yurdu’nu konuk etti. Kadro istikrarı yakalamak isteyen Hamza Hamzaoğlu, Konya maçını kazanan takımda değişikliğe gitmedi. Mücadeleye iki takım da tempolu başladı. Galatasaray taraftarının desteğiyle rakibinin üzerine giderken, Mersin İdman Yurdu kanat organizasyonlarıyla gol aradı. Maçın ilk bölümlerinde Nakoulma ile sağ kanadı etkili kullanan konuk takım, skoru değiştirmekte zorlanmadı. 9. dakikada Nakoulma sağ çizgiye indi, şık bir hareketle Telles’i sahanın dışına yolladı ve Güven’i gördü. Güven uygun pozisyonda vurdu ve takımını öne geçirdi: 0-1. Golden sonra Galatasaray ataklarını sıklaştırsa da savunmada pozisyon hataları yaptı. 18. dakikada Telles sol kanattan ceza sahasına yerden gönderdi. Güven kale önünde ters bir vuruşla bu kez topu kendi ağlarına gönderdi: 1-1. Bu golle Aslan beraberliği yakalasa da orta alanda Sneijder, yeteri kadar forvete yardıma gelmedi. Umut ve Burak topla buluşabilmek için geriye gelmek zorunda kaldı. 23. dakikada Emre sola kanattan ceza sahası içerisine ortaladı, top Servet’in koluna çarptı, fakat Fırat Aydınus devam kararı verdi. 26’da ise Chedjou’nun ceza sahası içerisinde Futacs’la girdiği mücadelede düdüğünü çalan Aydınus, penaltı noktasını gösterdi. Bu iki karar da oldukça tartışmaya açıktı. Penaltı atışında topun başına geçen Mitrovic düzgün bir vuruşla takımını bir kez daha öne geçirdi: 1-2. Bu gol aynı zamanda ilk yarının da skoru oldu.

Orta alanı bırakmadılar

İkinci yarıya Emre-Hamit değişikliği ile başlayan Hamza Hamzaoğlu, Sabri’yi orta sahanın sağına gönderdi. Rakibine 3. bölgede basan Aslan, oyunu Mersin İdman Yurdu’nun yarı alanında oynamaya başladı. 50. dakikada Hamit kendi çabasıyla topu ceza sahasına taşıdı. Müsait pozisyonda vuruşunu yapan tecrübeli oyuncunun şutu, az farkla yandan auta gitti. 55. dakikada Sabri sağdan ceza sahasına yerden derinlemesine oynadı. Kaleci Nihat kalesini terk etti ve ceza sahası içerisinde Burak’ı düşürdü. Aydınus bu kez tereddütsüz penaltı noktasını gösterirken, topun başına geçen Burak golü yaptı ve skora denge geldi: 2-2. 60. dakikadan sonra Mersin İdman Yurdu fizik olarak düşüşe geçti. Galatasaray ise önde basmaya devam etti. 65’te Selçuk serbest vuruştan ortaladı. Chedjou arka direkte kafayı vurdu, top yan direkten döndü. Golü aramaya devam eden Cim Bom orta alanın hakimiyetini tamamen ele geçirdi. Hamit, Selçuk ve Melo ile rakibe basan Sarı-Kırmızılılar, Sabri ve Sneijder’la topu rakip ceza sahasına taşıdı. 79’da Sabri sağ kanattan topu taşıdı, rakibini geçti ve ceza sahasında bom boş durumdaki Umut’u gördü. Topa dokunan Umut, takımını ilk kez öne geçirdi: 3-2. Güçlü rakibi karşısında özellikle ikinci yarıda oyunun tek hakimi olan Galatasaray, tam anlamıyla maçı söke söke aldı. Son derece kritik bir galibiyete imza atan Cim Bom, zirveyi ne kadar istediğini bir kez daha gösterdi.

Türkiye Ziraat Kupası grup aşamasında 2. maçına çıkan Galatasaray, İzmir ekibi Balçova Yaşamspor’a konuk oldu. 3. Lig 3. Grupta mücadele eden rakibi karşısına yedek ağırlıklı bir kadroyla çıkan Galatasaray’da Hamza Hamza oğlu taktiksel değişikliklere gitti. Zayıf rakibi karşısında mücadelenin ilk dakikalarında bocalayan Sarı Kırmızılı takımda, oyuncular bir birlerleriyle fazla oynamamanın dezavantajını yaşadı. Karşılaşmaya istekli başlayan Balçova’da 10 dakikada Kadir sağ kanattan ortaladı, Melik ceza sahası içerisinde kafayı vurdu ve takımını öne geçirdi: 1-0. Bu golden sonra Galatasaray uyum sorununu atlattı ve oyunun kontrolünü ele geçirdi. Her iki kanadı da etkili kullanan Cim Bom’da 27.dakikada Olcan serbest vuruştan ortaladı, Pandev ceza sahası içerisinde iyi yükseldi ve kafayla topu ağlara gönderdi: 1-1. Bundan 3 dakika sonra ise Altan, ceza sahası içerisinde düşürdü ve hakem penaltı noktasını gösterdi. Atışı kullanan Hamit düzgün vurdu ve Galatasaray öne geçti: 1-2. Bu golden sonra Galatasaray için maç antrenmana döndü. 39. dakikada Yasin’den aldığı pasla rakibini çok şık ekarte eden Pandev bekletmeden vurdu ve farkı 2’ye çıkarttı: 1-3. Ciddiyeti elden bırakmayan Aslan’da 41’de Yasin soldan ceza sahasına ortaladı. Olcan çok klas bir vuruşla tabelayı bir kez daha değiştirdi: 1-4. İlk yarının bu skorla bitmesi beklenirken Pandev uzatma dakikalarında bir kez sahneye çıktı ve kendisinin 3. Galatasaray’ın 5.golünü attı: 1-5. Zayıf rakibi karşısında kazanma hırsından vazgeçmeyen sarı-kırmızılı takım soyunma odasına 5-1 önde gitti.

Gole doymadılar

Aslan ikinci yarıya daha düşük tempoda başlasa da ciddiyeti elden bırakmadı. Sarı-kırmızılılar ilk yarıda farka gitmesine karşın gol aramaya devam etti. 62. dakikada oyuna sonradan giren Sinan Gümüş, Yasin’den aldığı pasta vuruşunu yaptı ve kaleciyi mağlup etti: 1-6. Karşılaşma boyunca cesur oynamaya çalışan Balçovaspor ise bunun bedelini ağır ödese de oyunu çirkinleştirmedi. Güçlü rakibi karşısında fizik olarak erken kopan ev sahibi takım gücü doğrultusunda iyi işler yapmaya çalıştı. Hamza Hamzaoğlu’nun göreve gelmesiyle bam başka bir kimliğe bürünen Galatasaray bu pozitif görüntüsünü devam ettirdi. Rakip ayırt etmeksizin sahaya aynı ciddiyetle çıkan Cim Bom, Balçova karşısında sürekli gol aramaya devam etti. 79. dakikada ceza sahası içerisinde yaşanan karambolde son dokunuşu Yekta yaptı ve skor 7-1’e geldi: 1-7. 81’de ise Sinan Gümüş’ün pasıyla ceza sahasında topla buluşan Olcan, sol çaprazdan sert vurdu tabela bir kez daha değişti: 1-8. Uzatma anlarında Yekta bir kez daha rakip fileleri havalandırmayı başardı: 1-9. Aslan gol olup yağdığı mücadeleden 9-1 gibi sansasyonel bir skorla ayrılarak gövde gösterisi yaptı.

Ligde zirve yarışında yara almak istemeyen Galatasaray, kendi evinde iyi sonuçlar alan Konyaspor’a konuk oldu. Oldukça modern bir stada sahip olan Konyaspor aynı zamanda tribünlerini doldurabilen ender takımlardan biri olması nedeniyle alkışı fazlasıyla hak etti dün akşam.

Cim Bom domine etti

Yaklaşık 40 bin futbol severin izlediği mücadeleye Hamza Hamzaoğlu kafasındaki oyun sisteminden vazgeçmedi ve sahaya yine ofansif bir kadroyla çıktı. Son haftaların formda iki isminden Emre ve Bruma arasındaki tercihini Emre’den yana kullanan Hamzaoğlu, savunmanın solunda yine Telles’e görev verdi. Mücadelenin ilk 10 dakikalık bölümü oldukça düşük tempoda geçerken iki takım da orta alandan çıkmakta zorlandı. Konyaspor, rakibine orta sahada basarak bu bölgede Galatasaray’ı durdurmak isterken, Cim Bom oyunu kanatlara taşımaya çalıştı. İlk 10 dakikalık bölümün ardından Sarı-Kırmızı takım daha fazla açık alan bulmaya başladı. Orta alanda topu iyi kullanan Cim Bom, Konyaspor kalesinde daha fazla görülmeye başladı. 16. dakikada Emre Çolak’ın kullandığı kornere Chedjou kafayı vurdu, Mehmet Uslu direğin dibinden çıkarsa da Umut dönen topu tamamladı ve takımını öne geçirdi: 0-1. Golden sonra Aslan üzerindeki stresi attı ve daha rahat oynamaya başladı. 23. dakikada Selçuk ceza sahası içerisinin sol çaprazında içeriye ortaladı, Emre bekletmeden çok şık vurdu ve çok güzel bir gole imza attı: 0-2. Oyunu domine eden Aslan 2-0’dan sonra da gol aramaya devam etti. 36. dakikada Selim savunmada büyük bir hata yaptı ve topu Burak’a kaptırdı. Hızla ceza sahasına yönelen Burak sert vurdu ve skoru 3-0’a taşıdı: 0-3. İlk yarı boyunca rakibine tek bir atak fırsatı vermeyen Galatasaray, 3 gol buldu ve soyunma odasına 3-0 önde gitti.

Fark da durduramadı

Galatasaray ikinci yarıya da aynı ciddiyet ve istekle başladı. Farkı daha da arttırmak isteyen Sarı-Kırmızılı takım, skoru korumaya gitmedi ve hücumlarını daha da artırdı. 54. dakikada Konyaspor’da,
Campos topla beraber ceza sahasına girdi ve Hasan’ı gördü. Tecrübeli oyuncu kaleci ile karşıya kaldığı pozisyonda Muslera’yı geçemedi. Bu pozisyon ev sahibi ekibin yakaladığı tek fırsattı. 57’de Cim Bom organize bir atakla rakip kaleye geldi. Sağ kanattan Sabri’nin ortasına Burak kafayı vurdu ve farkı 4’e çıkarttı: 0-4. Bu fark da Aslan’ı durdurmadı. 62’de Sneijder ceza sahası içerisinden vurdu direkten dönen top Hamit’in önünde kaldı. Tecrübeli oyuncu müsait durumda vuruşunu yaptı ve skoru 5-0’a getirdi: 0-5. Hamza Hamzaoğlu’nun takımın başına geçmesiyle önemli bir futbol karakteri kazanan Galatasaray’da uzun bir aradan sonra alınan böylesi farklı bir galibiyet ilerisi için iyi sinyaller verdi. Koşan, savaşan, her an gol kovalayan Cim Bom, dün akşam rakibini 5-0 mağlup ederken adeta futbol resitali sergiledi.

Şampiyonlar Ligi’nde Belçika’da Anderlecht’te 2-0 yenilerek Avrupa defterini kapatan Galatasaray gruptaki son maçında Arsenal’i konuk etti. Maçtan bir gün önce yapılan basın toplantısında maç kadrosunu büyük ölçüde açıklayan Hamza Hamzaoğlu, kalede beklenenin aksine Sinan Bolat’a şans verdi. Güçlü rakibi karşısına son derece ofansif bir kadroyla sahaya çıkan Hamzoğlu, risk almaktan çekinmedi.

Tarık savunmayı çökertti

Karşılaşma oldukça yüksek bir tempoda başlarken, Arsenal kalemize geldiği ilk pozisyonda maalesef golü buldu. 3.dakikada ceza sahası sol çaprazında topla buluşan Podolski sert vurdu, Sinan Bolat kapattığı köşeden golü yedi: 0-1. Eskişehir maçında da hatalı goller yiyen Sinan, yememesi gereken bir golü ağlarında gördü. Galatasaray bu golden sonra toparlanır gibi olsa da İngiliz ekibi nefes aldırmamaya kararlıydı. Sarı-Kırmızılılar orta alandan hızlı çıkmak isterken, Podolski, Tarık’ı arkadan iterek düşürse de hakem devam dedi. Kaptığı topla ceza sahasına yönelen 11. dakikada Ramsey plasesini köşeye bıraktı ve farkı 2’ye çıkarttı. Sinan bu golde de açıyı iyi kapatamadı. Rakibi karşısında orta alanda hiçbir varlık gösteremeyen Galatasaray, savunmada da çok aksadı. Semih, Hakan çok ağır kalırken Tarık fazlasıyla pozisyon hatası yaptı. Genç oyuncu sürekli yerini kaybederek defansın sağında rakibine büyük alanlar verdi. 30’da ise Ramsey harika bir golle Sarı-Kırmızılı taraftarların alkışını aldı. Soldan kullanılan korner ceza sahamızdan sekerek Ramsey’in önüne düştü. Yıldız oyuncu yaklaşık 30 metreden nefis kapattı ve fark 3’e çıktı: 0-3. Süratli ataklarla ağır savunmamızı geçmekte zorlanmayan Arsenal ilk 45 dakikayı 3 farklı önde kapatmayı başardı.

Geç toparlandılar

İkinci yarıya Tarık-Hamit, Burak-Yasin değişiklikleriyle başlayan Hamza Hamzaoğlu, Tarık’a 45 dakika tahammül edebildi. İlk 45 dakika boyunca o kanadı koridora çeviren Podolski bu değişikliğe şüphesiz çok üzülmüştür! Arsene Wenger de vites küçülttü ve bu devreye Zalalem ve Niles’i sokarak as oyuncularını dinlendirdi. Konuk takım ikinci 45 dakikaya daha düşük tempoda başlarken kontrataklarla gol aradı. Galatasaray ise isabetli pas oranını yükseltti ve daha organize ataklarla rakip kaleye gitti. Yasin ve Sneijder’la uzaktan kaleyi yoklayan temsilcimiz rakip kalede tehlike yaratmayı başardı. Cim Bom topun hakimiyetini ele geçirse de kapanan Arsenal savunmasını açmakta bir hayli zorlandı. İlk yarının aksine oyuna ortak olan ve kişilikli bir futbol ortaya koyan Aslan’ın çabalarının karşılığını Sneijder’ın golü ile aldı. 88. dakikada ceza sahası yayından kullandığı serbest vuruşta harika vurdu ve topu ağlara gönderdi: 1-3. Uzatma dakikalarında ise Podolski bir gol daha atı ve farkı tekrar 3’e çıkarttı: 1-4. İlk yarıda yaşanan hüsranın neticesinde 3 gol yiyen temsilcimiz sahadan 4-1’lik yenilgiyle ayrıldı.

Yeni hocası Hamza Hamzaoğlu ile çıktığı ilk maçında Eskişehirspor’u Ziraat Türkiye Kupası’nda 4-2 yenen Galatasaray iyi sinyaller vermişti. İlk lig maçında eski takımı Akhisar Belediye’ye karşı mücadele eden Hamza Hamzaoğlu oldukça ofansif bir kadro ile sahaya çıktı. Melo’nun cezası nedeniyle oynamadığı karşılaşmada Emre’ye forma veren tecrübeli teknik adam, sakatlığı düzelen Sneijder’ı da ilk 11’de sahaya sürdü.

Pozisyon vermediler

Mücadeleye son derece istekli başlayan Sarı-Kırmızılı takım ilk dakikalarda rakibi üzerinde baskı kurmayı başardı. İlerde Burak ve Umut’la baskı yapan Cim Bom’da, Selçuk ve Emre de bu baskıya katkı
yaptı. Bruma ise Eskişehirspor karşılaşmasında olduğu gibi sağ kanadı etkili kullandı. Akhisar Belediye ise sahaya cesur sayılabilecek bir taktikle çıktı. Orta sahasını ileride kuran konuk takım, bu bölümde rakibine açıklar verdi. Galatasaray’ın kurduğu baskı kısa sürede sonuç verdi. 14. dakikada Selçuk’un serbest vuruştan ortasını savunma uzaklaştırmak isterken top Burak’ın önüne düştü. Golcü oyuncu müsait pozisyonda düzgün vurdu ve takımını öne geçirdi: 1-0. Aslan golden sonra da oyunun hakimi olmayı başardı. Orta alanda rakibini kolay ekarte eden Cim Bom ilk yarı boyunca Akhisar Belediye’ye pozisyon vermedi. İyi bir ilk yarı oynayan Aslan, soyunma odasına 1-0 önde gitti.

Selçuk yine sahnede...

İkinci yarıya iki takım son derece tempolu başladı. İlk 45 dakikanın aksine, Akhisar Belediye daha fazla topla oynamaya çalışırken, savunmada daha fazla açık vermeye başladı. 51. dakikada Mehmet Akyüz ceza sahası içerisinden yaptığı vuruşta savunmaya çarpan top yan direkten döndü. Konuk takım ilk defa gole bu kadar yaklaştı. Galatasaray’da 60’tan sonra bireysel performanslarda düşüş yaşanmaya başlarken, Hamza Hamzaoğlu Umut-Yasin değişikliğine gitti. Orta alanı daha güçlü tutmak isteyen Hamzoğlu, oyuncularına tempoyu düşürmelerini söyledi. 75. dakikada serbest vuruşta topun arkasına geçen Selçuk çok düzgün vurdu, direkten dönen topu Burak tamamladı ve farkı 2’ye çıkarttı: 2-0. Bu golle iyice rahatlayan Galatasaray kalan dakikalarda da etkili oynamaya devam etti. 86. dakikada Ntibazonkiza, Semih’ten önce davranarak topu kaptı ve savunmayı 2’ye bir yakaladı, pasını Gekas’a vedi. Gekas kolay pozisyonda vuruşunu yaptı ve Muslera’yı mağlup etti: 2-1. Bu gol aynı zamanda maçın skorunu da belirledi. Çok kısa bir sürede takıma inanç, hırs ve bir futbol anlayışı kazandıran Hamza Hamzaoğlu oynattığı futbolla taraftarın alkışını aldı. Prandelli dönemindeki isteksiz ve dağınık görüntüsünden kurtulan, takım olma yolunda önemli adımlar atan Galatasaray bunu tam anlamıyla başardığı takdirde, zirve yarışında kolay kolay yara almayacaktır.

Mancini ile sürpriz bir şekilde yollarını ayıran Galatasaray’da, Ünal Aysal göreve yine bir İtalyan olan Prandelli’yi getirmişti. Avusturya kampında tanışma fırsatı bulduğumuz tecrübeli hocanın ilk dikkat çeken özelliği sıcak kanlılığı. Medya mensuplarıyla iyi ilişkiler kurmaya özen gösteren Prandelli oldukça güler yüzlü. Futbolcular üzerinde kısa sürede olumlu bir etki kurmayı başardığı gözlenen İtalyan hoca her futbolcu ile yakından ilgilenirken çok samimi ve içten bir diyalog kuruyor. Bu da onun için önemli bir artı. Kampın ilk günlerinde temponun düşük olmasını beklerken yanıldığımı anlamam çok da uzun sürmedi. Vakit kaybetmeden takımını tanımak isteyen Prandelli kondisyon yükleme ve teknik antrenmanlara başladı. Hem çalışma temposundan hem de oyun sisteminden taviz vermek istemeyen tecrübeli hoca, babacan tavırlarının yanı sıra antrenmanlarda son derece disiplinli. Futbolcu ve teknik heyet cephesinden gelen enerji de bir hayli olumlu. Konuşma fırsatı bulduğumuz Galatasaray ailesi üyelerinin Prandelli’yle ilgili ağzından çıkan ilk yorum “Çok sıcak kanlı ve kibar biri” oluyor. Kısacası herkes ona hayran. Takımın tüm fertleriyle birlikte hareket etmeye özen gösteren Prandelli, Türkçe kelimeler de öğrenmeye başladı.

Olcan ilaç olacak

Galatasaray’ın büyük uğraşlar sonucu Trabzonspor’dan renklerine kattığı Olcan Adın’ın yeni takımına adaptasyonu oldukça kısa sürecek gibi. Daha önceden beraber forma giydiği Burak ve Selçuk sayesinde hiç de yabancı olmadığı bir ortama gelen tecrübeli oyuncu, antrenmanlarda kendinden emin ve hırslı tavırlarıyla dikkat çekiyor. Yapılan çift kale maçlarda klasını gösteren Olcan’ın, Galatasaray’ın kanat problemini çözeceği şüphesiz. Burak ve Selçuk’la olan uyumu onun hünerlerini sergilemesi açısından büyük avantaj. Yıldız oyuncunun kısa süre içerisinde arkadaşlarıyla kurduğu diyalog da son derece başarılı.

Bu Bruma çok farklı

Çapraz bağları koparak sahalardan uzun süre ayrı kalan Bruma, fiziksel gelişimi ile dikkat çekiyor. Sakatlığı süresince sağlık ekibinin direktifleri doğrultusunda çalışan Burma eski haline oranla bir hayli güçlü. Çift kale maçlarda ve taktik antrenmanlarında yer almaya başlayan yıldız oyuncuya yine belirli bir seviyede yükleme yapılıyor. Tam olarak eski ritmini bulamayan Bruma ile teknik heyet ve sağlık ekibi yakından ilgileniyor. İkili mücadelelerden kaçınan Portekizli oyuncu tam olarak hazır olmasa da hızlı bir gelişim gösteriyor.

Yıldız oyuncuların formsuzluğu takımı olumsuz etkiledi. Özellikle Drogba sorunu bir türlü çözülemedi. Mancini formsuzları oynatmakta ısrar etti.

Çok değil, yaklaşık bir ay öncesine kadar 3 kulvarda da başarılı ile mücadele eden ve rakiplere Arena’yı dar eden Galatasaray’da rüzgar artık tersine esiyor. Arena’daki 1-1’in rövanşında Londra’da Chelsea’ye 2-0 kaybeden Aslan Avrupa defterini kapattı. Son iki lig maçı sonrası kendini bir anda 3. sırada buldu. İki kulvarda da havlu atan Aslan son olarak Türkile Kupası’nda Bursaspor ile taraftarı önünde 2-2 beraber kaldı. İşte bu bardağı taşıran son damla oldu. Peki bu durumu ortaya çıkaran nedenler neydi?

Deplasman kâbusu Bu sezon taraftarı önünde oynadığı maçlarda rakiplerine göz açtırmayan Cim Bom aynı başarıyı deplasmanlarda gösteremedi. Kendi evinde oynadığı lige maçlarında bu sezon 10 galibiyet 2 beraberlik ve 1 yenilgi alan Aslan dış sahada varlık gösteremedi. Mancini’nin ligdedeki deplasman karnesinde sadece 3 galibiyet yazarken 8 beraberlik 2 de yenilgi yazıyordu. Bu tablo Şampiyonlar Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası için de benzerlik gösteriyor. Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde
toplamda oynadığı 4 deplasman maçında Sarı- Kırmızılılar galibiyet alamazken 1 beraberlik 3 de mağlubiyet gördü. Türkiye Kupası’ndaki 3 deplasman maçında ise Aslan 1 galibiyet 1 beraberlik 1 yenilgi aldı.

Drogba sorunu

Galatasaray’a imza attığı dönemde transferiyle dünya spor kamuoyunun gündemine bomba gibi düşen Drogba kısa sürede taraftarın kalbini çaldı. Geldiği ilk dönemde attığı goller ve lider kişiliğiyle takıma büyük katkılar yapan Drogba taraftarın da sevgilisi oldu. Fakat özellikle ligin ikinci yarısında yaşadığı düşüş ve sözleşme sorunu yıldız oyuncunun takıma olan katkısını azalttı. Oyundan çıkarken önce Tugay Kerimoğlu’nun elini sıkmayan Drogba bir başka maçta ise kenara geldiğinde sulukları
tekmeleyerek tepki çekti. Son dönemde zorlu maçlarda sakatlık gerek esiyle takım arkadaşlarını yalnız bırakan tecrübeli oyuncunun Mancini ile de çok iyi anlaştığı söylenemez.

Formsuz oyuncular

Tek tek bakıldığında belki de ligin en iyi kadrosuna sahip olan Galatasaray’da yıldız oyuncuların formsuzluğu takımı olumsuz etkiliyor. Geçtiğimiz sezonlarda attığı gol ve yaptığı asistlerle takımının kazandığı şampiyonluklarda başrol oynayan Selçuk’un büyük düşüşü orta alanın etkisiz kalmasına neden oldu. Geçtiğimiz sezonun gol kralı Burak Yılmaz’ın istikrarsız performansı ise özellikle deplasman maçlarında kaybedilen puanların başlıca nedenleri arasında. Bu isimlere bir de Drogba’yı eklemek
gerekir. Kısa bir süre öncesine kadar Mancini’nin ısrarla ilk 11’de şans verdiği yıldız oyuncu bu şansı bir türlü iyi kullanamadı. Muslera ve Melo dışındaki oyuncuların bir türlü vasatı aşamaması düşüşün en büyük nedenlerinden.

Roberto Mancini

Göreve geldiği günden bu yana sürekli taktiksel arayışlara giden Roberto Mancini bir türlü kadro istikrarını sağlayamadı. Özellikle savunmada sürekli değişimlere giden Mancini ideal bir 11 oturtamadı. Devre arasında yapılan 9 transferden de yeteri kadar yararlanamayan İtalyan teknik adam kadro zenginliğini yakalayamadı. Formsuz isimleri oynatmakta da ısrarcı olan Mancini, formda olan oyunculara şans vermeyerek performans düşüklüğüne neden oldu.