‘’Kazanan Bursa, ya kaybeden?‘’
Bursaspor maça 6 gole yakın futbolcu ile Gençlerbirliği'nin karşısına çıktı. 10 maçtır Bursaspor'un deplasman galibiyet özlemi artık hasrete dönüşmüştü. Ozan Tufan Volkan Şen ve Nizamettin'in kaçırdığı net gol pozisyonları maçın daha ilk dakikalarında iki takımın iştahlı maça başlamalarının açık bir göstergesiydi. Mustafa Kaplan Bursaspor'u kanatlardan bitirmek için oyunu taktik açıdan kenarlara yıktı. Eski Bursalı Hakan'ın sağ kenar bindirmeleri, Serdar Aziz'i maçın ilk bölümlerinde ciddi sıkıntıya soktu. Josue'nin Doğa tarafından düşürülmesi Bursa kulübesini penaltı diye ayağa kaldırdı. Stancu'nun attığı golde Bursa defansının adam paylaşımındaki anlaşmazlığı açıkça kendini meydana çıkardı. Devre bitimine kadar Bursaspor'un hatlar arası kopuk futbolu göze çarparken Mervan, Guido ve Ahmet'in akıllı futbol oynamaları gayretleri Gençlerbirliği'nin ilk devreyi önde kapamasına neden oldu.
İkinci yarı Dahlin'in hatasını affetmeyen Volkan'ın golüyle beraberliği sağlayan Bursaspor arka arka.a ataklarla maçın yeniden ortak olduğunun sinyalini verdi. Şener ve Fernandao'nun kaçırdığı goller buna açıkca işaretti. Mervan ile yüklenen Gençlerbirliği maçı bırakmayacağının az da sinyalini verince maç zevklenmeye başladı. Fakat Fernandao ikinci golü attı ve maçı yeniden başlattı. Gençlerbirliği'nin kalecisi Dahlin yenilen iki golde de başroldeydi. Antal'ın oyuna girmesiyle ev sahibi ekip biraz canlanır gibi oldu. Baskıları arttıran ev sahibi ekip forvet Fernandao'nun bile maçın son bölümlerinde defans oynamasına neden oldu. Bursaspor maçı zor da olsa kazandı, ancak Gençlerbirliği'nin galip durumdayken maçı kaybetmesi yedek kulübesi için hiç iyi olmadı.
‘’İşte Sağlam hamle‘’
Bu sezon kadro kalitesinden fazlaca söz edeceğimiz iki takım Eskişehir'de sezonu açtı. Konyaspor sakatlıkları süren Djalma ve Hasan'sız sahadaydı. Ev sahibi ekibin taraftarı bu maça sıkıntılı girdi. Passolig uygulaması için kapılara takılan cihazlar sezonu açamadı! Boffin ve Kaya'nın peşpeşe kurtardığı garanti gol olabilecek toplar iki takımında her an birbirine gol atabileceğinin açık göstergesi oldu. Bunu ilk başaran Konya oldu. Beşiktaş'ın da bir ara peşine düştüğü Ömer Ali'nin müthiş kenar ortaları vardı ki bunlardan birini Torje gol yaptığında stadyum sessizliğe büründü. Mori'nin düşürülmesiyle penaltı pozisyonunu es geçen orta hakem kontrolü bir an kaybedince maçta en çok koşan bir ara 4. hakem oldu. Sağlam ve Bakkal her pozisyondan sonra 4. hakem Emre Altun'u iki kulübe arası koşturdular! Eskişehirspor'da özellikle hatlar arası kopukluk mu dersin rakibe karşı ağır kalmak mı dersin, konsantre bozukluğu mu dersin yani ilk yarıda bunların hepsi vardı. Torje ve Marica'nın boş ikili mücadeleleri kaçırıp Boffin ile sık sık karşı karşıya kalmaları ev sahibi takım için hiç te hoş olmadı.
Sağlam hoca ikinci yarıya Sissoko'yu oyuna alarak başladı. Oyun içinde Hakem Abdülkadir Bitigen'in ise faul kararlarındaki acemilik Eskişehir kenar yönetimini iyice gerdi. Futbol bu işte Marica yine karşı karşıya kaldı atamadı ama Hürriyet'in uzaktan attığı golle ev sahibi ekip geçte olsa sezonu açtı ama o ana kadar Es Es sahada yoktu. Maçın dengelenmesi tribünlere de hareket getirdi. Takıma Sağlam hamle de gecikmedi. Sahada yokları oynayan Birkan, Semih Şentürk'ten sonra 2.nöbetçi golcü ünvanı olan Ömer Şişmanoğlu ile değiştirildi. Ömer penaltı yaptırdı ve Erkan'ın golü ile takım kendine geldi, böylece ibre de tersine döndü. Erkan'ı forvete yapıştıran Ertuğrul Sağlam Sisokko ve Ömer ile hamlelerini doğru yaparak sahada istediğini almaya başladı. Maçın özetini söylersek iki takımda dalgalı bir performans gösterdi. Konya bir attı çok kaçırdı, ama neden geriye yaslandı? Ertuğrul Sağlam'ın oyun içi hamleleri maçı çevirmelerine yetti. Hakem ise bana göre iyi niyetli ama çok kötü maç yönetti.
‘’Hepinizi ayakta alkışlıyorum‘’
Karabükspor, 1-0 'ın verdiği skor güveni, ama etkili taraftarıyla kendi sahasında coşan St.Etienne karşısında temkinli maça başladı. Kumbela ve Ahmet İlhan ara toplarla Fransız kalesini zorladıkça ilk maçta da takımını farktan kurtaran Sall devreye girmeyi başardı. Gradel'in çektiği uzaktan şutlar Waterman'ı bunaltırken özellikle defansı ciddi uyarması gözlerden kaçmadı. Ancak Monned-Paquet'in golü hem maçı eşitledi hemde temsilcimizi iyice tedirgin etti. Defansımızda o kadar boş Fransız vardı ki golü atandan başka 3 St.Etienne'li de boş durumdaydı. Sow ve Ahmet'in sağ kanattan bindirmeleri heyecan verdi ama son vuruşumuz yoktu. Bu ataklar bir gol hayallerimizi de arttırdı. Beklemeye başladık. Ama yaptığımız hatalar ve rakibi iyi kontrol edemememiz devrenin 1-0 bitmesine şükür ettirdi bizleri. İlk yarı teksilcimizi oyun ve cesaret açısından beğenmedik. Tüm gol ve tur ümidimiz 2. yarıya kaldı.
Akpala ve Hakan ile takviyeli bir şekilde ikinci yarıya etkili ve çok istekli başladık. Bir gol çok şeydi beklemeye başladık. Arka tarafta tek adamla yakalanmak istemeyen St.Etienne zaman geçtikçe panikledikledi, bizimde gol ümidimiz arttı. Tanju-Akpala bir pozisyonda işi bitirse Fransızlar evinin yolunu tutacaktı ama girmedi şu top.. Takımların birbirine kontrollü bakması ve şuursuz işler yapmaması gol getirmedi ve maçın uzamasına neden oldu, bu da bizi daha da gol için ümitlendirdi. Özellikle Yiğit'in kademesindeki ustaca müdahaleleri müthişti ve maç penaltı atışlarına yaklaştıkça kalbimiz daha fazla atmaya başladı. Son dakikalarda bırakın eti Karabük'ün demirinden duvar örüldü ve St.Etienne ataklarına karşılık verilince maç penaltılara kaldı. Oyun süre ve maç bitti. Şanslar eşitlendi.
Seri penaltı atışları sonrasında işçi kenti Karabük, ülkemizi alnının akıyla başarıyla temsil etti. Ahmet penaltıyı kaçırınca Avrupa bitti ama başlayan olay yürekli bir takımın ve camianın,kısıtlı bütçeyle neler yapabildiğidir. Bir türk insanı olarak elense de Kardemir Karabükspor'u ayakta alkışlıyorum.
‘’Bravo güzel ama yetmez!‘’
Tarihinde ilk kez UEFA Kupası yolunda Avrupa arenasına çıkan Kardemir Karabükspor, kendi liginde iyi bir başlangıç yapan Mevlüt'lü St. Etienne'yi ağırladı. Ahmet İlhan'ın boş alan bulduğunda tehlike yaratan Karabük'ün baskılı oyunu ilk dakikalarda Fransızların defansını bunalttı. Kumbela ve Erdem'in kaçırdığı goller St.Etienne'nin maçın başındaki ilk korku dakikaları oldu. Özellikle Yiğit, Ahmet İlhan, Tanju ve frikik ustası Erdem'in özverili oyunu temcilcimizin güzel oyununa etki eden ön önemli faktördü. Oyunun orta bölümlerinde Gradel ve Tabanou'nun kanatlardan yaptıkları etkili ortalarda top Emre'de kalırken, Hammoua'nın ve Sall'ın kafa vuruşunda topun direkten dönmesi, sonuç olarakta oyun olarakta iki takımı da dengeledi. Sonuçta ilk yarı golsüz biterken Karabük'ün cesur oyunu beğenildi.
Temcilcimizin etkili futbolu ikinci yarının ilk dakikalarında da kendini gösterdi. Ahmet ve Yiğit'in çabaları belki golü getirmedi ama takımının istekli oluşunun öncüleriydi. Her ne kadar St.Etienne'nin Senegalli stoperi Sall'ın adeta defansına duvar örsede, kaptan Perrin'in ayağından kaçırdığı topu kapan Kumbela'nın nefis golü haklı ve cesaretli futbolun ilk meyvesi oldu. Zaman geçtikçe Karabük'ün panik yaptığı zamanlarda Fransız atakları etkili olmaya başladı. Waterman'ın Gradel'in şutunu son anda çıkarması yürekleri ağıza getirdi. Sonuçta temsilcimiz St.Etienne'yi yenerek ikinci maç için az da olsa avantajlı sahadan ayrıldı. Ama gole kadar futbol oynadı, golden sonra yaptığı geri çekilme, orta alanda top kaptırma ve panik durumu sıkıntı yaratabilir. Fransızlar elenmeyecek rakip değil, ama bu gol sonrası oynanan futbola acil çözüm bulunmalı, sıkıntı yaratabilir..
‘’Hani 3-0 yenerdiniz !?‘’
İki takımda kontrollü kanatlarını çalıştırır görüntüsündeydi. Zaman zaman sağ kanatta Verhoek - Motta mücadelesi ciddi sıkıntı yaratacak cinstendi. Ancak Mustafa'nın kafa golü her pozisyonda çığlık atan Hollandalıları susturdu. Kale arkası golden sonra adeta İnönü Stadı gibiydi. Immers ve Vilhena maçın orta bölümlerinde ara paslarla ekibimizi zorlasalar da önde Hutchinson arkada Ersan, sağlam oynayarak rakibe gol şansı vermedi. Boetius'un da beceriksiz ortaları bizim için süper oldu. Rotterdam'ın güneşi batıp hava oldukça serinlese de atılan gol devrenin bizim için sıcacık bitmesine neden oldu..
İkinci yarıda değişen hiçbirşey olmadı. Hutchinson'ın sahanın her yerinde ve hıslı oyunu, Rotterdam'ı büyüledi. 59. dakikadan sonra merakla beklenen Demba Ba da sahadaydı. Artık 2. gol zamanı gelmeliydi. Ve Kerim Frei'nin uzun mesafe sürdükten sonra attığı gol Feyenord'u çimlere gömdü. Bu golden sonra maç öncesi stat anonsundan"Biz Türkleri 3-0 yeneriz" diye bağırmalarını anımsayınca futbolun sahada oynandığını anımsatır olduk. Son dakika yenilen penaltı golüne rağmen maçın 1-2 bitmesi belkide ekibimizin bir üst tura geçmesini için iyi bir sonuç oldu. Maçta herkes görevini yaptı ama Hutchinson bana göre maçın adamıydı.
‘’İşe yaramayan ilk yarı!‘’
Maça hayat meselesi mantığı ile başlayan Kayseri Erciyesspor orta alanda baskıyla maça başladı. Medunjanin, Binya ve Şenol ile top çevirmeye çalışan Gaziantepspor topu gezdirirken araya giren Ekrem ve Cenk ile topu kanatlara açarak Antep kalesine ve maçı da zevklendirmeye çalıştılar. Mangane ve Murat'ın gol vuruşları ilk dakikaları süsleyen pozisyonlar oldu. Edinho'nun üst direkte patlayan şutu ve Mancek'in arka arkaya gol girişimleri maçın zevkli hale gelmesine neden oldu. Kaçan goller ve pozisyonlar çoktu. Ancak gol olmayınca iki takımın da işine yaramayan bir ilk yarı oldu.
İkinci yarı Kayseri Erciyes yine istekliydi. Özellikle topu kanada yıktıkları anda yapılan ortalar Antep kalesini sıkıntıya soktu. Hikmet Karaman risk alarak Vlemincxx ile forveti Edinho ile birlikte ikiledi. Traore, Edinho ve Vlemincxx'in sonuç getirmeyen şutlarına Traore "dur" dedi. Müthiş kafa golü belkide Erciyes'in ligde kalmasının müjdecisi olabilirdi. Gaziantepspor ise ikinci yarı Turgut'un bir çapraz şutu hariecinde maçta sadece rakibini seyretti. Erciyes diğer maçların sonuçlarına göre haftayı en karlı kapatan takım oldu. Gaziantepspor'u da düşme potasına itti.
‘’Karakter meselesi!‘’
Binya'nın kulvarından ilk dakikalarda Trabzonspor özellikle Olcan ile hızlı çıkarak gol aradı. Özellikle Bosingwa'nın uzun topları Yusuf'u iyi besledi. Onun "Robben" vari ortası Henrique'ye gol attırdı ve Trabzonspor maça avantajlı başladı. Orta alandaki pres Gaziantepspor'u zor anlar yaşatmaya başladı. Trabzonspor son haftalardaki istekli, arzulu ve hırslı karakteri bu maç ta da göstermeye başladı. Belki de bu Hami Mandıralı karakteri olabilirdi. Cenk'in Caner ile girdiği pozisyonları galip gelerek kaleye yüklendiği zamanlar oldu ama gol olmadı. Oyunu orta alanda tutan ev sahibi ekip Brezilyalı'nın 2. golüyle iyice rahatlayıp devreyi belki de maçı bitiren golü attı.
Skor avantajıyla ikinci yarıya başlayan Trabzonspor 10 maçlık yenilmezlik ve 9 maçta yediği 2 golün verdiği müthiş istatistik ivmesini yükseltmeye kararlıydı. Antep kulübesi devre içinde her bölgeye manevra yaparak, Cenk'e daha iyi top taşıma hamlesinde bulundu. Bunun sonucunda da maçı yeniden başlatacak sayı golcünün kafasından geldi. Bosingwa'nın sakatlanması da Trabzonspor'un defans direncini biraz etkiledi. Golden sonra cesaretlenen Antep, Traore, Medunjanin ve Sapara ile Trabzon kalesini ara ara yokladılar. Son dakikalarda Olcan'ın kaçırdığı gol Trabzon kulübesini isyan ettirdi. Maç 2-1 biterken ev sahibi ekip Avrupa yolunda bir engeli daha aştı, yükselen ivmesini sürdürdü. Henrique'nin ilk yarı attığı iki golle de maçı kazanmayı bildi.
‘’Antalya futbolsuz!‘’
11 maçtır 3 puanı unutan ve ligin dibine demir atan Antalyaspor'un bu haftaki virajı çok keskindi. Karşısında büyükleri deviren 4.lük hedefleyen Sivasspor vardı. Maça hızlı başlayan Antalyaspor oldu. 5 dakikada 3 şut.. İkisi Semih biri Tita..Kadir başta olmak üzere Sivas defansı ataklara göğüs gererek maçın ilk bölümünde oyunu tutmayı başardı. Atıf, Cicinho ve Burhan'ın gayretleri oyunu Antalya yarı alanına zaman zaman yıksada iki takımın da sonuca etki etmeyen atakları kaliteyi düşürmeye başladı. Adeta sahada ne oynandığı belli değildi. Devre sonuna doğru özellikle orta alanda Antalyaspor'un top kayıpları ve Sivasspor'un bitirici vuruşlarındaki dengesizlik, kalite olduğu kadar skoru da yükseltemeyince ilk yarı golsüz bitti.
Aydın'ın şık golü ikinci yarıya renk getiren en önemli unsur oldu. Yenilen golden sonra Fuat Çapa İbrahim ve Isaac'i oyuna alarak takıma kan değişikliği yaptı. Bu değişiklik ev sahibi ekibi biraz canlandırdı. Semih ile beraberliği yakalayan Antalyaspor toparlanmaya başladı. Ama golden sonra Ziya'ya yaptığı faul ve Sivas yedek kulübesi ile diyaloğa giren Semih maçtaki popularitesini bir anda kaybetti. Isaac, Tita ile zaman zaman Sivas kalesi yoklandı ama Korcan ve üst direk zaman zaman gelen ataklara direndi. Boum'un Atıf'a ceza alanı içinde yaptığı faul sonrası verilen penaltı ve atışı Atıf'ın gole çevirmesi Antalyaspor'u bitirmeye yetti. Carlos ve ekibi Avrupa yolunda bir engeli daha aşarak yoluna devam etti.